Etiket: Teknopark

  • Mersin Teknopark teknolojide çığır açıyor

    2005 yılında Bakanlar Kurulu kararıyla kurulan, 2006 yılında ise faaliyete başlayan Mersin Teknopark, artık Ar-Ge çalışmalarının yanında ihracatıyla da dikkat çekiyor. Teknopark Genel Müdürü Özgür Durmaz, “Geçen yıl itibariyle yaklaşık 22 milyon doların üzerinde ihracat yaptık. Firmalarımız 200 milyon liranın üzerinde gelir elde etti” dedi.

    Mersin Üniversitesi (MEÜ) Çiftlikköy Kampüsü içinde 2005 yılında kurulan ve 2006 yılında faaliyete başlayan Mersin Teknopark, adeta kentin beyni konumunda yer alıyor. Bugüne kadar birçok başarılı Ar-Ge çalışmasına imza atan Mersin Teknopark, artık ihracatıyla da adından söz ettirmeye başladı. Mersin Teknopark ile ilgili İHA muhabirine açıklamalarda bulunan Genel Müdür Özgür Durmaz, Teknopark’ın 2005 yılında Bakanlar Kurulu kararıyla kurulduğunu belirterek, “2006 yılında faaliyete başladı. Ancak burası Türkiye’deki teknoparklardan farklı bir şekilde yapılandı. İlin Valisi Mersin Teknopark’ın yönetim kurulu başkanı olarak, faaliyetlerimizin başını çekiyor. Mersin Üniversitesi Rektörümüz, Mersin Ticaret ve Sanayi Odamız, Mersin-Tarsus Organize Sanayi Bölgemiz, Akdeniz İhracatçılar Birliğimiz ve Tarsus Ticaret Odamızın ortaklığında kurulmuş bir yapıyız. 2006 Aralık ayından itibaren firma kabulüne başladık. Bugün itibariyle 78 firmasıyla faaliyetlerini yürüten ve yüzde yüz dolulukta bir teknoparkız” diye konuştu.

    “Teknoparklar içinde 4’üncü sıradayız”

    4691 sayılı yasanın öncelikli olarak bilişim sektörüne, akademisyenlere, Ar-Ge yapacak girişimcilere ve işletmelere destek mekanizmasını çalıştırdığını vurgulayan Durmaz, “Bu sürecin doğal sonucu olarak yüzde 65 civarında bilişim firmasıyla faaliyetlerimizi yürütüyoruz. Bunun yanında ihtisas bir teknopark değiliz multidisipliner çalışıyoruz. Makine, sağlık, ambalaj, tasarım, gıda, medikal, elektronik, otomotiv ve destek mekanizması gibi süreçlerde firmalarımız faaliyetlerini yürütüyorlar. Bu firmalarımızda şu anda 560’ın üzerinde Ar-Ge çalışanımız var. Dolayısıyla Mersin’in beyniyiz diyebiliriz. Türkiye’de bugün itibariyle 71 teknoloji geliştirme bölgesi ilan edilmiş durumda. Bunların 56 tanesi şu anda faaliyetle. 2016 verileri 2017 Kasım ayında Bakanımız tarafından açıklandı. Mersin Teknopark olarak faal olan teknoparklar arasında 4’üncü sırada yer alıyoruz. Tabi bu hem yönetimimizin hem de firmalarımızın gücünden hem de bizim onlara sunduğumuz imkanlardan kaynaklanıyor” şeklinde konuştu.

    “22 milyon doların üzerinde ihracat gerçekleştirdik”

    Türkiye’de ve dünyada teknoloji ihracatının çok kıymetli olduğunun altını çizen Durmaz, “Firmalarımız geçen yıl itibariyle yaklaşık 22 milyon doların üzerinde ihracat yaptılar. Tabi bu rakamlar daha kesin rakamlar değil. Yılın çok başındayız. Dolayısıyla rakamlar çok daha yukarıda da değerlendirmelere yer bulacaktır. 200 milyon liraya yakında gelir elde ettiler. Dolayısıyla bu sadece Ar-Ge süreçlerinden kaynaklanan, üretim bandının dahil olmadığı bir Ar-Ge miktarıdır. Firmalarımızın gelirlerinin bir kısmı da fikri mülkiyet haklarından kaynaklanıyor. Teknopark bünyesinde kuruluşundan bugüne 180 civarında fikri mülkiyet hakları da bulunmaktadır” ifadelerini kullandı.

    Projelerle büyüyen bir teknopark olduklarına dikkat çeken Durmaz, “Biz projelerle büyüyen bir teknoparkız. Firmalarımızı da bu noktada büyütmeye gayret ediyoruz. Firmalarımızın büyüme süreçlerinde onlara verdiğimiz destekler zaten yasanın destekleri. Yüzde 100 dolu olmamız sebebiyle de firmalarımız için fiziki alanlar üretmeye çalışıyoruz. Dolayısıyla yeni bir alan sürecimiz başladı. Onunla ilgileniyoruz. Firmalarımızı ön kuluçkadan başlayarak, kuluçka, büyüme ve Ar-Ge süreçlerine ulaşana kadar ki bütün çalışmalarına destek olmaya devam ediyoruz” dedi.

  • Erciyes Teknopark firmaları Silikon Vadisi izlenimlerini paylaştı

    Ocak ayında en büyük tüketici elektroniği fuarı olan Consumer Electronics Show (CES) fuarına ve Silikon Vadisini ziyaret eden Erciyes Teknopark firmaları, Tecrübe Paylaşım Seminerleri kapsamında gözlemlerini anlattı.

    Tecrübe Paylaşım Seminerleri ile firmaların ticari ortamda daha başarılı bir şekilde büyümelerine katkı sağlamayı hedeflediklerini belirten Erciyes Teknopark A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Hidayet Kiraz, Erciyes Teknopark çatısı altında faaliyet gösteren ar-ge firma temsilcilerinin Ocak ayında dünyanın en büyük tüketici elektroniği fuarı olan Consumer Electronics Show (CES) fuarına katıldıklarını ve Silikon Vadisini görme fırsatı bulduklarını ifade etti.

    Kiraz, “Bu vadide Apple, Google, Facebook, Microsoft, Yahoo, Mozilla, LinkedIn, eBay, Intel gibi uluslararası alanda faaliyet gösteren birçok teknoloji şirketi yer almaktadır. Teknolojik faaliyetlerin merkezi olan Silikon Vadisi teknoloji alanında dünya ekonomisindeki pastadan en büyük payı almaktadır. Bu bölgeyi ziyaret eden Erciyes Teknopark firmaları da Silikon Vadisindeki firmaların neden bu kadar başarılı olduklarını, yatırımcı girişimci ilişkilerini, vadideki motivasyon yöntemlerini ve ekosistemi yerinde inceleyip tanıma fırsatı bulmuşlardır. Consumer Electronics Show (CES) fuarında teknik ziyaretler ile ikili görüşmeler gerçekleştiren firmalarımız, Erciyes Teknoloji Geliştirme Bölgesinde bulunan diğer firmalarla Silikon Vadisi ekosistemi izlenimlerini ve yeni teknolojilerle ilgili tecrübelerini paylaştılar” diye konuştu.

    Kiraz, firmaların çalışmalarına vizyon katacağına inandıkları tecrübe paylaşım seminerlerinin yıl boyunca süreceğini sözlerine ekledi.

  • Erciyes Teknopark ile üniversite-sanayi işbirliği çalışmaları

    Erciyes Teknopark bünyesinde 2010 yılında kurulan Erciyes Teknoloji Transfer Ofisi (ETTO), üniversite-sanayi işbirliğinin geliştirilmesi için çalışmalara devam ediyor.

    ETTO bünyesinde kurulu 5 farklı birim ve 20 uzman ile üniversite-sanayi işbirliği çalışmalarını hızlandırmaya çalıştıklarını belirten Erciyes Teknopark A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Murat Doğan, “Erciyes Teknoloji Transfer Ofisi (ETTO) olarak kurulduğumuz günden bu yana üniversitelerde üretilen bilginin yüksek katma değerli endüstriyel ürünlere dönüşüm sürecindeki bütün aşamalarda, akademisyenler ile sanayi arasında sürdürülebilir işbirliklerini sağlamaktayız. ETTO bünyesinde kurulu 5 farklı birim ve 20 uzmanımız ile ülkemizin etkili ve başarılı Ar-Ge ekosistemine destek olmayı hedeflemekteyiz. Bir fikrin doğuşundan itibaren, o fikrin ticarileşmesi noktasına kadar ihtiyaç duyulan bütün süreçlerde; Patent, Proje Destek, Üniversite Sanayi İşbirliği, Girişimcilik Destekleri ve Eğitim birimlerimiz ile ekosistemin bütün paydaşlarına destek olmaktayız” diye konuştu.

    100 Üniversite-Sanayi İşbirliği Projesi Gerçekleştirildi ve Devam Ediyor

    2014 yılından bugüne yüze yakın üniversite-sanayi işbirliği projesinin hayata geçirildiğini kaydeden Prof. Dr. Doğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Bu projelerde 110 akademisyen görev alarak 20 milyon TL’lik Ar-Ge proje bütçesine ulaşılmıştır. Bölgemizde kurulan Ar-Ge merkezlerinin üniversiteler ile sürdürülebilir işbirliği geliştirmeleri ve nitelikli Ar-Ge projeleri geliştirmeleri amacı ile Ar-Ge Merkezleri’ne özel hizmet paketleri Erciyes TTO tarafından geliştirilmiş ve şu anda hâlihazırda 2 Ar-Ge merkezinde başarı ile uygulanmaktadır. Kayseri sanayisinin cari açığı kapatmada fayda sağlayacak yüksek katma değere sahip, uluslararası pazarlarda rekabetçi ürünler üretebilmesi için üniversitelerde üretilen bilgiden istifade etmesi gerektiği inancındayız. Bu birlikteliğin uzun süreli ve kurumsal olarak gerçekleştirilmesinde Erciyes Teknoloji Transfer Ofisi olarak çalışmalarımızı sürdürmekteyiz. Bu kapsamda sanayicilerimizin problemlerinin nitelikli çözümü için ihtiyaç duyduğu akademik tüm çözümler tek noktadan kurumsal bir plan ile sunulmaktadır. Erciyes Teknoloji Transfer Ofisi olarak tüm sanayicilerimizin hizmetinde olduğumuzu bir kere daha hatırlatır, Üniversite-Sanayi işbirliğini tesis edip geliştirmek adına 2018 yılında da yenilikçi projelerle çalışmalarımıza devam edeceğimizi belirtirim.”

  • Düzce Teknopark bölgenin Ar-Ge Merkezi olacak

    DÜZCE(İHA) – Düzce Teknopark A.Ş. Genel Müdürü Yrd. Doç. Dr. Özkan Şahin Teknoparkların, teknolojik üretimin iki ana aktörü olan üniversite ve sanayiyi buluşturduğunu söyledi.

    Düzce Teknopark A.Ş. Genel Müdürü ve Düzce Üniversitesi İşletme Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Özkan Şahin, yakın zamanda Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Dr. Faruk Özlü’nün katılımıyla açılışı gerçekleştirilen Düzce Teknopark’ın yeni yönetim binası ve gelecek hedefleri hakkında önemli değerlendirmelerde bulundu.

    Teknopark’lar veya Teknokent’lerin aynı kavramlar olduğunu ve bu iki kavramın tepe noktasında ise Teknoloji Geliştirme Bölgelerinin yer aldığını belirten Yrd. Doç. Dr. Özkan Şahin, Teknoloji Geliştirme Bölgelerinin, aynı Organize Sanayi Bölgeleri ve Serbest Bölgeler gibi kamu otoriteleri tarafından teknoloji geliştirmek amacıyla özel yasalar çerçevesinde kurulduğunu ifade etti.

    Son yıllarda sıklıkla kullanılan Teknopark kavramını sektör dışındaki kişilerin de anlayacağı bir dille özetleyen Şahin, ana amacın koordinasyon olduğuna işaret ederek, “Geçmişe hızlıca göz attığımızda ekonomik anlamda başarılı olmuş ülkelerin, sanayilerinde teknolojik ilerlemeyi başarmış ülkeler olduklarını görmekteyiz. İsterseniz gözümüzün önüne bu bölge insanının çok iyi bildiği fındık harmanı olayını getirelim. Bundan 15-20 sene önce fındık harmanı için harman makinesi geldiğinde, harmandaki yeşil kabuklu fındığın makineye verilmesi ve makineden çıkan yeşil kabuğundan ayrılmış sert kabuklu fındığın alınması için ortalama 5-10 kişi arası bir iş gücü gerekirdi. Fakat zamanla harman makinesinde gerçekleştirilen teknolojik iyileştirmeler ile bugün bir fındık harmanını 3 kişi ile çok rahat gerçekleştirebilmekteyiz. Geriye kalan diğer işgücünü ise farklı alanlarda kullanarak maliyetlerimizi düşürebilmekteyiz. Özetle ülke olarak teknolojik ürünleri üretimimizin ve sanayimizin içerisine ne kadar entegre edebilirsek karlılığımız o denli artacaktır” şeklinde konuştu.

    Dış ticarette ihracat kg fiyatı önemli gösterge

    Dış ticarette ihracat kg fiyatı denilen istatistik bilginin önemine dikkat çeken Düzce Teknopark Genel Müdürü, “Bu istatistik şunu ifade etmektedir. Ülke olarak ihraç ettiğimiz meyve-sebze, elektronik, kereste, tekstil, otomotiv ve hizmet sektörü gibi alanlarda üretilen tüm ürünlerin fiyatları ile ağırlığını birbirine oranlayarak, ülkenin ihraç ettiği malların kilogramının ortalama kaç Dolara satıldığı belirlenmektedir. Gelişmiş ülkelerin ihracat kg fiyatı 3-4 dolar civarındadır. Türkiye’de ise bu rakam 1 doların biraz üzerindedir. Bu istatistik bize şunu göstermektedir; Türkiye olarak bir kilogram ürün aldığımızda karşılığında 3 kilogram ürün vermemiz gerekmektedir. Bu, 3 katı daha fazla emek, 3 katı daha fazla doğal kaynak demektir” dedi.

    Teknoparklar üniversite ve sanayiyi buluşturuyor

    Teknoparkların, teknolojik üretimin iki ana aktörü olan üniversite ve sanayiyi buluşturduğunun altını çizen Yrd. Doç. Dr. Şahin, “Bilimsel bilginin kaynağı olan üniversitelerde üretilen akademik bilginin; hangi sektörde, hangi firmada veya hangi alandaki soruna bir çözüm olduğunu tespit ederek veya masanın diğer tarafından bakarsak, sanayinin sorunlarına üniversiteden hangi akademisyenler ile çözüm bulunabileceğinin tespiti yapılarak iki tarafın buluşturulması sağlanmaktadır. Teknoparkların diğer bir desteği ise girişimcilik alanında olmaktadır. Girişimciliğin artmasıyla yeni iş alanları ile birlikte istihdamın artması ve böylece ülkede topyekün refah seviyesinin artacağı istatistiklerle ispatlanan bir durumdur” ifadelerini kullandı.

    “Koruma altına alınmasına destek”

    Teknopark çatısı altında girişimcilik yarışmaları ile fikirlerin ürüne dönüşmesinin desteklendiğini, ayrıca teknoparkların bünyesinde yer alan Kuluçka Merkezleri ile girişimci adayların ve yeni girişimcilerin eğitimler ve sektör uzmanların desteği ile başarılı girişimciler haline getirildiğini söyleyen Şahin, Teknoparkların; fikri olan veya bir buluş yapan vatandaşların bu fikir veya buluşlarını patent, faydalı model gibi sistemlerle koruma altına alınmasına destek olduğunu da sözlerine ekledi.

    “Özel bölgeler”

    Türkiye’de 55 tanesi faal olmak üzere 69 Teknopark bulunduğunu ifade eden Yrd. Doç. Dr. Özkan Şahin, başarılarıyla adından söz ettiren Düzce Teknopark’ın yapısı ve giriş koşulları hakkında da önemli bilgiler paylaştı. 2011 yılında 32 ortak ile kurulan Düzce Teknopark’ın; şu anda hakim ortak Düzce Üniversitesi olmak üzere Düzce Belediyesi, Düzce İl Özel İdaresi, Düzce 1. Organize Sanayi Bölgesi, Düzce Ticaret ve Sanayi Odası ve 23 adet sanayi kuruluşu ile faaliyetlerine devam ettiğini belirtti.

    Düzce Teknopark’a Katılımda Olmazsa Olmaz Ön Şart Ar-Ge Projesi

    Düzce Teknopar’kta yer almak isteyen firmalardan istedikleri olmazsa olmaz ön şartın, “Ar-Ge Projesi” olduğunu dile getiren Şahin, “Teknoparkların; kuruluş amacı, teknolojik gelişmeyi sağlamak olduğundan ve özel bölgeler olduğundan Ar-Ge projesi olmayan firmaları kabul edemiyoruz. Tabi ki her Ar-Ge projesi olan firma da Teknopark’ta yer alamıyor. Söz konusu bu Ar-Ge projesinin, sanayinin bir ihtiyacını karşılayabilecek ve ticarileşme potansiyeli yüksek bir Ar-Ge projesi olması gerekmektedir. Ar-Ge projesi ile başvuruda bulunan firmanın; alanında uzman bir akademisyen, ilgili sektörden bir uzman ve Teknopark Genel Müdürü’nden oluşan bilim kurulu ile Ar-Ge içeriği değerlendirilmektedir. Uygun bulunan projeler, Teknopark Yönetim Kurulu’nun da onayı ile projelerinde belirttikleri Ar-Ge faaliyetlerini Teknopark’ta yürütmeye hak kazanmaktadır. Teknopark çatısı altında oldukları için de devletin personel, gelir ve KDV alanlarında sağladığı istisnalardan yararlanabilmektedir” diye konuştu.

    Yeni binada 160 ofis yer alıyor

    Bilim Sanayi Teknoloji Bakanı Dr. Faruk Özlü’nün katılımıyla yakın zamanda açılışı gerçekleştirilen Düzce Teknopark’ın yeni yönetim binası ve Kuluçka Merkezinin mimari yapısı hakkında da bilgiler veren Özkan Şahin, 14.000 m2 kapalı alana sahip 7 bloktan oluşan binada, 10 m2’den 160 m2’ye kadar farklı ölçülerde toplamda 160 ofisin yer aldığını belirterek bir restoran, kafeterya, 250 kişilik konferans salonu ve 12 toplantı salonu ile Düzce Teknopark’ı tüm bölgeye hizmet edebilecek Ar-Ge merkezi olarak nitelendirdi. İnşaat sürecinin tamamlandığını belirten Şahin, Düzce Teknopark’ın yeni yönetim binasının ilkbaharın ilk günlerinde hizmet vermeye başlamasının planlandığını söyledi.

    Son olarak Düzce Teknopark’ın gerçekleştirmek istediği projeler ve gelecek hedeflerinden de bahseden Yrd. Doç. Dr. Özkan Şahin, “Önümüzdeki dönemde düzenleyeceğimiz eğitim ve etkinlikler, yeni hibe projeleri, Üniversite – Sanayi (ÜSİ) projeleri ile Fikri ve Sınai Mülkiyet Hakları (FSMH) ve akademik girişimcilik çıktılarının elde edilmesi hedeflenmektedir. Gerçekleştirilen faaliyetler sonucu yaşanan kapasite artışı ile ulusal ve uluslararası projelerde yer alan akademisyen sayıları ve proje bütçelerinin artması, kamu destekli ya da sanayi tarafından finanse edilerek yapılacak olan ÜSİ Ar-Ge proje sayılarının artırılması ve bu proje sonuçlarından teknoloji transferi için girdi oluşturacak çıktıların elde edilmesi de hedeflenmektedir.” dedi.

    “Kuluçka Merkezi, Prototiplendirme Laboratuvarı, Yüksek Standartlı Ofisler”

    FSMH portföyünün ticarileşme potansiyeline ve ekonomik kazanca dönüşme yollarına odaklanacaklarını dillendiren Şahin, “Buluş sahiplerinden TRL seviyesini yükseltmeyi amaçlayanlar, üniversitede ilgili araştırmacılar ile eşleştirilerek FSMH başvurularında ortak hak sahipliği veya know-how transferi olanakları değerlendirilecektir. Özellikle Üniversitemizin Bölgesel Kalkınma Odaklı İhtisaslaşma Programı kapsamında ‘Sağlık ve Çevre’ alanındaki Ar-Ge çalışmalarına yönelik ÜSİ, FSMH ve akademik girişimcilik temalı etkinliklere ağırlık verilecektir. DÜSİMER’in yürüttüğü COSME-EEN projesi ile entegre çalışılarak, üniversiteye ve bölgedeki KOBİ’lere proje geliştirme imkanları sağlanacaktır. Kuluçka Merkezi kapsamında girişimciliğe yönelik yılda iki kez açılacak olan Ön Kuluçka Programı ile özellikle akademik girişimcilerin proje sahibi ve proje danışmanı olduğu iş fikirlerinin projelendirilmesi, olgunlaştırılması ve ticari başarıya ulaşması yönünde verilen destekler arttırılacaktır. Yeni Teknopark hizmet binasında Teknoloji Transfer Ofisi hizmetlerine ek olarak Kuluçka Merkezi programı, prototiplendirme laboratuvarı ve daha yüksek standartlara sahip ofislerin cazibe oluşturması öngörülmektedir” sözleriyle açıklamalarını sonlandırdı.

  • Rektör Budak, teknopark ve yenilenebilir enerji projeleri için Ankara’da

    Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, Ege Üniversitesi’nin yenilenebilir enerji projesi ve Ege Teknoparkın büyümesi konularını görüşmek üzere Ankara’da temaslarda bulundu.

    Ege Teknopark’ın alt yapı, idari bina ve kuluçka merkezinin inşası konusunda Ankara’da temaslarda bulunan Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Dr. Faruk Özlü ile bir araya geldi. Ege Teknopark’ın gün geçtikçe büyüdüğünü ve kapasitesini arttırdığını söyleyen Prof. Dr. Budak, “Bakanımız ile Ege Üniversitemizin teknopark, temel bilimler ve teknoloji üretmeye yönelik projeleri ile bilim-sanayi işbirliği kapsamındaki çalışmalarını değerlendirdik. Teknoparkımızın sınırlarını genişleterek üniversitemiz ar-ge ve inovasyon alt yapısına yeni tesisler kazandırılması konusunda Bakanımız Faruk Özlü destek vereceklerini söyledi” diye konuştu.

    Rektör Budak, Ege Üniversitesi’nin yenilenebilir enerji projelerini ise Kalkınma Bakanlığı Sosyal Sektörler ve Koordinasyon Genel Müdürü Emin Sadık Aydın ve Eğitim ve Kültür Daire Başkanı Mehmet Yavuz ile masaya yatırdı.

    Ege Üniversitesi’nin enerji ihtiyacını giderecek yenilenebilir enerji projelerinin değerlendirildiği görüşme konusunda ise Budak, “Üniversitemizin yenilenebilir enerji konusunda iddialı projeleri var. Çağımızın en önemli sorunlarından biri enerji üretimi ve tasarrufu. Bu anlamda kampüsümüzde güneş ve rüzgar enerjisini öne çıkarak projelere ağırlık vermeyi planlıyoruz. Kampüsümüzün ihtiyacı olan enerjiyi yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlayarak ilerisi için tasarruf elde edeceğiz. Ve buradan sağlayacağımız tasarrufu da ar-ge ve bilimsel projelere yönlendirmeyi amaçlıyoruz” dedi.