Büyükçekmece açıklarında batan teknedeki 8 balıkçı, Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü ekiplerince kurtarıldı.
Alınan bilgiye göre, Büyükçekmece açıklarında bir balıkçı teknesi battı. İhbar üzerine harekete geçen Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü ekipleri, batan teknedeki 8 balıkçıyı kurtardı. Balıkçılar Gürpınar Balıkçı Barınağı’na getirildi.
Dünyanın kendi kategorisinde en büyüğü olan 60 metre boy, 14 metre genişlik ve 1000 yolcu kapasitesine sahip turizm amaçlı korsan teknesi The Last King, Manavgat’ta tamamlanarak suya indirildi.
Şirket sahibi Mehmet Akyol, 60 metre boyunda, 14 metre genişliğindeki tur teknesinin yaklaşık 4 milyon dolar bir maliyetle tamamlandığını belirterek, “Teknenin inşasında yan sanayilerle birlikte 120 kişi çalıştı. Teknenin yapımına 2019 Temmuz ayında başladık, tam 1 yıl sonra 2020 Temmuz ayında tamamlayarak suya indirdik. Geceli gündüzlü bir çalışma sonucunda bu şekilde bir tekne ürettik. Bin kişi kapasiteli teknemiz bu boyutlarda Türkiye’de ilk ve tek. Manavgat’ta üretilmesi ayrıca bir güzellik. Çünkü Manavgat’ta böyle bir teknenin üretilmesi imkansız görülüyordu ama üretilebiliyor, yapılabiliyor. İsteğimiz bu işlerin devam etmesi ve daha güzel eserler çıkarabilmemiz. Teknenin sahibi Hasan Çavuşoğlu 07 Yatçılık. Bizlere destek veren resmi kurumlarımız başta olmak üzere Manavgat Belediyesine teşekkür ederiz” dedi.
“Adana veya Tuzla’yı değil Manavgat’ı tercih ettik”
Teknenin yapım aşamasında olduğu gibi suya indirilmesi aşamasında bir an bile başından ayrılmayan tekne sahibi Hasan Çavuşoğlu ise denizciliğe 2001 yılında 19 metrelik bir tekneyle başladığını, 2017’de bu teknenin minyatürünü yaptıklarını belirterek, “Geçen yıl 15 Temmuz’da bu tekneye başladık. 15 Mayıs tarihinde denize indirmeyi hedefliyorduk. Lakin korona virüs salgını nedeniyle üretimde gecikme oldu. Niye burada yaptım, niye Adana’da veya Tuzla’da profesyonel tersanede yapmadım. Bu yük gemisi veya tanker veya cruise yapmadık. Denizin üzerinde sağlam olduğu kadar turizm amaçlı kullandığımız için insanları daha eğlenceli ve daha güvenli olması için her gün başında kendimizin olması gerekiyordu. Tamamen kendi dizaynım, tamamen kendi düşüncelerim. Sadece mühendisler bana dizayn üzerinde yardımcı oldu” diye konuştu.
Dünyanın en büyüğü
The Last King’in kendi konseptinde turizm amaçlı korsan teknesi olarak sadece Türkiye’de değil dünyada emsali olmadığını belirten Çavuşoğlu, “Zaten tur teknelerinde Türkiye, dünyada çok önde. Ama bu konseptte ilk, yani yüzen bir otel oldu.
Birçok arkadaşım bana, ‘Neden otel yapmıyorsun’ diye sordu. Anladığım işi yaparım, bildiğim işi yaparım, sevdiğim işi yaparım. Deniz, acemilik ve cimriliği asla affetmez. Benimle birlikte bu işe başlayan birçok arkadaşım bıktı ve bıraktı, bu sektörden ayrıldı. Ama ben hep bir fazlasını verdim. Çünkü denizi seversen, denize verirsen ondan sonra alabilirsin. Kazandığımla biraz daha yapayım dersen denizi yenemezsin. Denizde standart yoktur. Hiçbir gemi hiçbir geminin standardı değildir. Projeyi çizersin ve ona göre yürütürsün. Bu teknede hiçbir maliyetten kaçınmadık. Sağlamlık ve güvenliğin yanı sıra lüks donanımlar kuruldu. Gelen yolcuların dili, dini, cinsi, ırkı fark etmeden nasıl mutlu edebiliriz düşüncesiyle her şeyi en ince ayrıntısına kadar yaptık. Teknemiz faaliyete geçtiğinde içinde 45 personel görev yapacak” dedi.
Bartın’ın Amasra ilçesinde sürücüsünün denize düştüğü tekne askeri limana çarptı. Teknenin sahile yönelmemesi olası bir faciayı önledi.
Edinilen bilgilere göre, Bartın’da 2 kişi kendilerine ait sürat teknesi ile deniz açıldı. Bir süre dalgaların şiddetini artırması üzerine şahıslar tekneden suya düştü. Sürücüsüz kalan tekne şans eseri askeri alandaki limana çarparak durdu. Sahilde deniz giren vatandaşlar tarafından teknenin limana çarpma anı an be an kaydedildi. Teknenin sahile yönelmemesi olası bir faciayı önledi. Çevrede bulunan diğer tekneler tarafından sudan çıkartılan 2 kişinin sağlık durumlarının iyi olduğu öğrenildi.
Antalya’nın Manavgat ilçesinde arkadaşıyla balığa çıkan polis memuru teknenin batması sonucu hayatını kaybetti.
Edinilen bilgiye göre, Manavgat İlçe Emniyet Müdürlüğünnde görevli 45 yaşındaki polis Nurettin Özaydın arkadaşı Mustafa Yatağan ile birlikte Yatağan 07 isimli 4 metrelik tekne ile balık avına çıktı. Tekne, Manavgat ırmağından çıkıp denize girdikten sonra yaklaşık 300 metre mesafede alabora oldu.
Teknenin alabora olduğu ihbarı üzerine olay yerine gelen Sahil Güvenlik Komutanlığına bağlı ekip, teknede bulunan 2 kişiyi kurtarmak için çalışma başlattı. Mustafa Yatağan ve Nurettin Özaydın baygın olarak sudan çıkarıldı. Ambulans ile Özel Yaşam Hastanesine kaldırılan polis memuru Özaydın yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Manavgat Devlet Hastanesine kaldırılan Mustafa Yatağan’ın ise sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi.
Manavgat Emniyet Müdürlüğü bünyesinde polis memuru olan Özaydın’ın haberleşme biriminde görev yaptığı, evli ve 1 erkek çocuk babası olduğu belirtildi.
Nurettin Özaydın’ın ölüm haberini alan Manavgat Emniyet Müdürü Mustafa Hilmi Özgönül başta olmak üzere çalışma arkadaşları hastaneye akın ederken, Özaydın’ın eşi ve oğlu fenalık geçirdi. Eşi ve oğlu, balığa gitmemesi için çok ısrar ettiklerini dile getirdi.
Batman’da motosikletiyle kış aylarında işe gidince üşütüp sık sık hastalanan ve aküden aldığı elektrikle ısınan yelek yapan seyyar tesisatçı Muhammed Karabaş’ın motosikleti çalındı. Ekmek teknesinin elinden alındığını belirten Karabaş, yetkililerden motosikletinin bulunmasını istedi.
Batman’da iş yerine giren hırsızların malzemelerini çalması sonucu dükkanını kapatarak motosikletiyle seyyar tesisatçılık yapan 35 yaşındaki 3 çocuk babası Muhammed Karabaş, soğuk havalarda motosiklet ile işe giderken sık sık hastalanmaya başladı. Karabaş, bunun üzerine, aküden aldığı elektrikle ısınan yelek yaparak, bu dertten kurtuldu. Ancak Karabaş’ın sevinci çok sürmedi. Bir süre önce dükkanını soyan hırsızlar bu kez de Karabaş’ın motosikletini çaldı. 3 kez hırsızlar tarafından mağdur edildiğini belirten Karabaş, “Dükkan açtım, bir yıl kullanamadan hırsızlar gelip dükkanın kepenklerini kırdılar. Beni perişan ettiler. 10 bin TL değerindeki malzememi 2 bin TL değerinde bıraktılar. Mağdur edildim, dükkanı sattım. O parayla 3 tekerlekli araba aldım ve 1 yıl kullanmadan hırsızların mağduru oldum. Daha sonra motosiklet aldım. Çocuğumu, Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesinden taburcu etmek için hastaneye geldim. 5 dakika kalmadan motosikletimi çaldılar” dedi.
Ekmek teknesinin çalındığını anlatan Karabaş, “Elektrikli yelekle daha güzel deneylerim vardı. Ben bu durumdan perişan oldum. Çok mağdurum, evimde huzur kalmadı. Yetkililerden yardım istiyorum. Milletvekilimiz Kenan Sofuoğlu’ndan rica ediyorum. Sen de motosiklet tutkunusun, beni anlaman lazım. Çok mağdurum bütün hayallerimi çaldılar, ne yapacağımı bilmiyorum. Hırsızlardan artık bıktım, bir ekmek bile getiremiyorum. Vatandaşlar beni çağırıyor, su tesisatı için gel yap ama ben malzemeleri ne ile getireceğimi bilemiyorum. 2 yaşında oğlum var. Her eve gittiğimde cebimde para vardı, çocuğuma çikolata alıyorum ama 1 haftadır cebimde para yok” diye konuştu.