Etiket: Tedirginliği

  • Kilis’te Vatandaşların Tedirginliği Sürüyor

    Kilis’e geçtiğimiz günlerde ard arda roketlerin düşmesi nedeniyle vatandaşların tedirginliği sürüyor.

    Kilis kent merkezine 18 Ocak 2016 tarihinden itibaren aralıklarla, son birkaç günde ise ard arda Suriye’den atılan roketlerin düşmesi vatandaşları tedirginleştirdi. Kilis’te vatandaşların endişesi sürüyor. Vatandaşlar, atılan roketler nedeniyle endişeli olduklarını ifade ederek, “Ne zaman atılacağı, kimin başına düşeceği belli değil. Çocuklarımızı okula gönderiyoruz. Herkes korku içerisinde, ne yapacağımızı bilmiyorum. Bugün roket düşmedi, inşallah bir daha da roket düşmez” diye konuştular.

    Bazı esnaflar ise roket atılacağı korkusu nedeniyle vatandaşların çarşıya çıkmadığını ve iş yapamadıklarını vurguladılar.

  • Ceylanpınar’da Nevruz Tedirginliği

    Suriye’nin Rasulayn kentinde Nevruz Bayramı sebebiyle havaya gelişigüzel ateş edilmesi, Şanlıurfa’nın Ceylanpınar ilçesinde korkuya neden oldu.

    Suriye’nin Rasulayn ilçesinde devam eden Nevruz kutlamalarında ağır silahların kullanılması, Ceylanpınar ilçesinde paniğe neden oldu. Sınırın sıfır noktasında havaya ateş edilmesi üzerine sınır bölgesine çok sayıda zırhlı araç sevk edilerek, güvenlik en üst seviyeye çıkartıldı. Güvenlik güçleri vatandaşları sınır bölgesinden uzak tutmak için zırhlı araçlar ile devriyeye çıktı.

  • Meyve Yetiştiricilerinin Don Tedirginliği

    Namık Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Ahmet Zafer Makaracı, hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin üzerinde seyretmesinden dolayı meyve ağaçlarının beklenenden erken çiçeklendiğini, bu durumun da üreticiyi tedirgin ettiğini söyledi.

    Çiçeklerin erken çiçek açmasının küresel ısınmanın etkilerinden olduğunu savunan Yrd. Doç. Makaracı, “Bu sene özellikle Şubat ayının son haftasında Trakya Bölgesi’nde sıcaklıkların normalin üstünde seyretmesinden dolayı erken uyanan meyve ağaçlarımızdan, can erik, badem, kayısı gibi meyve ağaçlarında çiçeklenme bu sene erken meydana geldi. Bu tabii ki küresel ısınmayla alakalı oluyor” dedi.

    “TRAKYA’DA YETİŞTİRİCİLİK BAYAĞI BİR SIKINTILI OLACAKTIR”

    Bu gibi olayların bu seneyle sınırlı olmayacağını bundan sonra da sık sık yaşanabileceğini belirten Yrd. Doç. Makaracı, “Burada bu meyve türleri için Trakya’da yetiştiricilik bayağı bir sıkıntılı olacaktır. Çünkü bu ve benzeri meyve türleri, çiçeklendikten sonra dona maruz kaldıklarında maalesef herhangi bir ürün alınması söz konusu olmayacaktır. Bu gibi sorunlarla karşılaşmamak için bu meyve türlerini yetiştirecek çiftçilerin, bahçe kurarken ilgili kuruluşlardan üniversitelerden ya da Tarım Bakanlığı’nın ilgili birimlerinden destek alarak, mümkün olduğunca geç uyanan, bizim soğuklanma ihtiyacı daha geç olduğunu bildiğimiz çeşitlerin kullanılmasını biz tavsiye ediyoruz” şeklinde konuştu.

    “DONUN MEYDANA GELDİĞİ DÖNEMDE ÜRÜN ALMAMIZ SÖZ KONUSU OLMAYACAKTIR”

    Geç uyanan çeşitlerin, diğer ürünlere nazaran dondan etkilenme olayının daha az yaşandığını vurgulayan Yrd. Doç. Makaracı, “Geç uyanan çeşitler, diğer türlere oranlara don olayından daha az etkilenecektir. Ancak, meydana gelecek şiddetli donlara karşı, çiçeklenme meydana geldikten sonra yapılabilecek çok şey de yok aslında. Bu meyve türlerinin çiçekleri genelde eksi 0,5, eksi 1 gibi derecelerde maalesef dona maruz kaldıklarında öleceklerdir ve donun meydana geldiği dönemde ürün almamız söz konusu olmayacaktır” ifadelerini kaydetti.

  • Fındık Üreticisinde Don Tedirginliği

    Giresun Ziraat Odası Başkanı Nurittin Karan, dün gece yağan karla birlikte üreticide tedirginlik oluştuğunu ama şuan da fındık meyvesinin gözükmeye başlamadığı için karın bir etkisinin gözükmediğini söyledi.

    Giresun Ziraat Odası Başkanı Nurittin Karan yaptığı açıklamada, ”2016 fındık sezonu öncesinde, Giresun bölgesinde fındık bahçelerinde püsküller nadir gözükmektedir. Bunu etkisiyle Şubat ayında fındığın döllenme zamanı fakat dişi çiçeklerinde yok denecek kadar bölgemizde az gözükmekte. Bu da 2016 fındık sezonuna yansıyacaktır. Bazı bölgelerde yer yer karanfillerin açtığı görmekteyiz fakat açan karanfillerin sayısının düşük olduğunu, yaşlı dallarda çok az, genç dallarda ise biraz daha fazla olduğu gözükmektedir. Son dönem yağan kar üreticide tedirginlik oluşturmakta ama şuan fındık meyvesi gözükmeye başlamadığı ve don yapmadı için karın bir etkisi gözükmemektedir” dedi.

    Fındık üreticisine seslenen Karan, ”Tarım sigortasını 5 Mart’ta kadar yaptırmalarını ve riski azaltmalarını istiyoruz. Yaklaşık olarak dönüm başı 50 TL’ye 1 metrekareyi sigortalanabiliyor. 1 sepette 5 kilo fındık olsa buda 50-60 TL yapar. Bir sepet fındığa bahçesini 1 dönümünün sigortasını yaptırabiliyor. Risk almamak lazım çünkü bizim bölgemizde insanlar, fındık sezonundan sonra düğünü yapmakta, çocuğunu okula yollamaktadır. Her şeyimiz fındık olduğu için bence bu riski üzerlerinden atmaları iyi olacağını düşünüyorum” diye konuştu.

    TRABZON’DA FINDIK FİYATLARI KONUŞULACAK

    “Şuanda piyasaya giren bir fındık olmadığı için arz yok, arz olmayınca da fındık fiyatı yükselmesi gerekir ama tam aksine fiyat düşüyor” diyen Karan “Biz bu olayı yetkili mercilerle görüştük ve devletin buna müdahale etmesini istedik. Bununla beraber Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik’e ulaştık ve bunun sonucunda da 26-27 Şubat’ta Trabzon’un Akçaabat ilçesinde fındığın fiyatı konusunda bir toplantı olacaktır. Burada daha detaylı olarak görüşme imkânımız olacak. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanımızın konuyla ilgilenmesinden itibaren piyasada da fındık fiyatında bir yükseliş gözlemledik” şeklinde konuştu.

  • Alaplı Deresi’nde “Sel” Tedirginliği

    Alaplı’da ilçe merkezinden geçen derenin Karadeniz’e döküldüğü D-100 Köprü altındaki hafriyatın temizlenmemesi vatandaşları tedirgin etti. Dere ağzının kısmen kapanması olası sel felaketlerine davetiye çıkartırken vatandaşları da görevlilerin çalışma yapmasını istedi..

    İstanbul Teknik Üniversitesi Meteoroloji Mühendisi Prof. Dr. Orhan Şen’in sel ve heyelan uyarısında bulunmasının ardından ilçede tedirgin bir bekleyiş içinde olan vatandaşlar DSİ yetkililerince çalışma başlatılmasını bekliyor. Bir süre önce DSİ tarafından yarım kalan temizleme çalışmaları dere dalgalarında etkisiyle yeniden kapandı. Olası sağanak yağışlarda derenin taşacağını ve sel baskınlarına neden olacağını belirten vatandaşlar Köprü altı bir an önce tamamen temizlenmesinin gerektiğini belirttiler.

    Alaplı Belediye Başkanı Nuri Tekin, belirli periyotlarla çalışmalar yaptıklarını söyledi. Derenin sorumluluğunun DSİ’ ye ait olduğunu vurgulayan Tekin,” Belediye olarak şimdiye kadar elimizden geldiği çalışmalar yaptık. Köprü altı temizlenmediği için deredeki su seviyesi de azaldı” dedi.