Etiket: Tedbirleri

  • Ko-mek’te Aile Bütçe Yönetimi Ve Tasarruf Tedbirleri Anlatıldı

    Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Meslek ve Sanat Eğitimi Kursları “Aile okulu” projesiyle toplumun ve aile yapısının korunması için başlattığı eğitimlerde 4. haftaya girildi.

    “Aile Okulu” projesiyle toplumun ve aile yapısının korunması için birçok etkinlik gerçekleştiren KO-MEK kursiyerlere verilen eğitimler devam ediyor. Aile Okulu projesi kapsamında gerçekleştiren programların 4. haftasında bu kez Davranış Bilimleri Uzmanı Şengül Yiğit katılarak, “Ailede Bütçe Yönetimi” konulu seminer verdi. Şefik Postalcıoğlu Toplantı Salonu’nda gerçekleştirilen seminere KO-MEK birim sorumlularının yanı sıra çok sayı da kursiyer katıldı.

    Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin sosyal belediyecilik anlamında da çok gelişmiş bir belediye olduğunu ifade eden Şengül, “Anadolu’da birçok belediyede sosyolog ya da psikolog olmadığını vurgulayarak, aksine çoğu alışveriş merkezini sosyolog ve pedoloğun dizayn ettiğini belirtti” dedi.

    Doğru bilinen yanlışlar olduğunu ifade eden Yiğit, “İçeriye mutlu mesut giren karı koca çıkışta kavga ederek çıkıyor. Evde tasarruf yapmak önemli. İhtiyacınızdan fazlasını almayın. Aldığınız ürünün hevesi parasını ödeyene kadar, ödedikten sonra o heves geçiyor” şeklinde konuştu.

  • Yrd. Doç. Dr. Hasan Sınar: “Çocuk İstismarını Önleyici Tedbirleri” Anlattı

    20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Gününe ilişkin konuşan Yrd. Doç. Dr. Hasan Sınar, çocuğun cinsel istismarının toplumda konuşulmayan ancak bakıldığında çok can yakıcı noktada olduğunu söyledi.

    Çocuk haklarının benimsenip kabul edilmesinde esasın çocukların maddi ve manevi varlıklarını geliştirebilmek olduğunu, çocukların huzur, barış, esenlik içinde yaşayabilecekleri bir dünyanın oluşturulmasının söz konusu olduğunu belirtti.

    İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Hasan Sınar, 20 Kasım Dünya Çocuk Gününde,“Sözü edilen bu dünya için gereklerin yerine getirilmesi ve bu hakkın yaşanabilmesi noktasında biz, çocuklara olması gereken dünyayı sunabilmeyi bugüne değin başarabilmiş değiliz” dedi.

    “ÖNLEMLER ÜZERİNE DAHA YOĞUN ÇALIŞMALIYIZ”

    Çocuğun istismardan korunması konusunda devletin pozitif yükümlülüğüne dikkat çeken Yrd. Doç. Dr. Hasan Sınar, çocuğun cinsel istismarının toplumda konuşulmayan ancak bakıldığında çok can yakıcı noktada yer alan bir mesele olduğunu söyledi.

    Çocuğa yönelik istismarın çok farklı boyutları olduğunu anlatan Sınar, şöyle konuştu: “Bugün üzerinde duracağımız konu çocuğun istismardan korunması olacak. Bu toplumda tabu olarak kabul edilen dillendirilmeyen bir konudur. Türkiye özelinde çevremizde de yaygın bir biçimde bu meselenin fevkalade önem ve yakıcı nitelikte olduğunu görebiliyoruz. Bu durumda çocuğun cinsel istismardan korunması için ne gibi önlemlerin alınması gerektiğiyle ilgili daha yoğun bir çalışma zorunluluğumuz ortaya çıkıyor.”

    HUKUKTA YAPTIRIM VAR, UYGULAMADA SORUN YAŞANIYOR

    Normatif açıdan çocuk istismarını ele alan Sınar, çocuğun cinsel istismardan korunmasına ilişkin olarak, “Türk Ceza Kanunu 103. maddesinde çocuğun cinsel istismarı suçunun ele alındığını, bu suç için öngörülen yaptırımlara bakıldığında, karşılaştırmalı hukuktaki birçok gelişmiş ülkeden daha ağır yaptırımların uygulandığını görüyoruz. Uygulamaya baktığımızda bir takım başka sorunların bununla mücadele edilmesini güçleştirdiğini görüyoruz” dedi.

    ÇOCUKLAR CİNSEL İSTİSMARDAN NASIL KORUNABİLİR?

    Çocukların cinsel istismardan korunmasına yönelik tedbirlere değinen Hasan Sınar, çocuklara ve ebeveynlere eğitim verilmesinin önemini şöyle vurguladı: “Çocuğun cinsel istismarın önlenmesi açısından bu konuda toplumda bir farkındalık oluşturulması her şeyden daha önemli, dolayısıyla bu noktada ailelere ve öncelikle annelere çocukların cinsel istismardan korunması için çocuğa temel bir eğitim vermek gereklidir. Çocuklara kendilerini sevmek isteyen yabancılara nasıl yaklaşması gerektiğini öğretmek gerekir. İç çamaşırı kuralı, ebeveyn dışında hiç kimse iç çamaşırının olduğu vücut bölgelerinize kimse dokunamaz, diyor. Bunun gibi birçok yöntem var. Çocuklara seni annene babana götüreceğim gibi sözlerle yaklaşanlara karşı sadece çocuğun ve ebeveynin bileceği bir şifre ve parola geliştirilebilir. Çocukların sadece bu parolayı bilen insanlara güvenmesi sağlanabilir. Çocuğu korumak için bu gibi tedbirlerin alınması çok önemli”

    Çocuğun alınan tedbirlere rağmen cinsel istismar yaşaması durumunda hukuken bu sürecin nasıl yönetilmesi gerektiğini anlatan Sınar, şunları söyledi: “Bir hukuk devletinin görevi, böyle bir haksızlığa uğramış olan çocuğu onun örselenmiş halini de göz önünde tutarak sarıp sarmalamak ve daha fazla travma yaşamadan hakkını arayacağı bir ortam oluşturmaktır. Ayrıca, failleri tespit etmek, failler hakkında kovuşturma ve soruşturma yürütmek ve faillerin cezalandırılmasını sağlamaktır. Çocuğun böyle bir saldırıya uğraması durumunda rehabilitasyonu gerekir. Bu dönemde en çok kaçınılması gereken şey, yaşadığı bu travmayı ona defalarca anlattırmaktır. Çocuğun anamnez olarak ifade edilen olay anlatımının uzman bir psikolog, terapist tarafından çocuğun içinde bulunduğu ruh hali de gözetilerek onu örselemeyecek şekilde olayın öğrenilmesi ve bu çerçevede işlem yapılması gerekir.”

    ÇOCUK İSTİMARA UĞRADIKTAN SONRA HUKUKEN YAPILMASI GEREKENLER

    Çocuğu temel alan çalışmaları yürüten Çocuk İzleme merkezlerinden söz eden Yrd. Doç. Dr. Hasan Sınar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bir aile çocuğunun istismara uğradığı iddiasıyla polise başvurduğunda, polisin hiçbir şekilde buna ilişkin altyapısının, eğitiminin olmaması nedeniyle polisin çocukla hiçbir diyaloğa girmemesi, ifade almaya, olayı anlattırmaya çalışmaması gerekir. Çocuğu ve ailesini doğrudan Çocuk İzlem Merkezleri’ne yönlendirmek gerekir.”

    Bu gerekliliklerin yasada yer aldığını ve sadece uygulanması gerektiğini söyleyen Sınar, “Sadece inisiyatif alınıp çocuğu temel alan çerçevede ceza muhakemesi sürecinin, özellikle de soruşturma evresinin yürütülmesi yeterli olacaktır” dedi.

  • G20 Sağlık Tedbirleri

    Antalya’da gerçekleştirilecek G20 Zirvesi için 637 sağlık personeli ve 103 sağlık aracı akredite edildi. Sağlık ekiplerinin 24 saat boyunca zirve için özel olarak görev alacağı bildirildi.

    Antalya’da 11-17 Kasım tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan G20 Zirvesi için Antalya İl Sağlık Müdürlüğü de bir takım hazırlıklar yaptı. İl Sağlık Müdürü Dr. Ünal Hülür, hazırlıklara ilişkin yaptığı açıklamada, Acil Sağlık Hizmetlerinden Sorumlu İl Sağlık Müdür Yardımcısı, Acil ve Afetlerde Sağlık Hizmetleri Şube Müdürü ve 112 Ambulans Servisi Başhekim Yardımcısı’nın, zirve süresince 112 Acil Çağrı Merkezinde planlama ve koordinasyon görevini yürütmek üzere bulunacaklarını ifade etti. Belek’te kurulacak operasyon merkezinde 24 saat esaslı bir çalışma düzeni oluşturulduğunu da ifade eden Hülür, “Belek’te kurulacak olan ’Operasyon Merkezi’nde 24 saat esasıyla toplam 5 doktor görev yapacak. Devlet adamları, diğer konuklar ve basın mensupları için ayrı ayrı acil sağlık hizmetleri ekipleri oluşturuldu ve ambulanslar tam donanımlı hale getirildi. Zirvenin gerçekleştirileceği otelde oluşturulacak sağlık ofisinde 2 Acil Tıp Uzmanı ve 2 ATT (Acil Tıp Teknisyeni) olmak üzere toplam 4 personel görevlendirildi. Güvenli bölge dışında görev yapmak üzere hepsi A3 tipi olmak üzere toplam 5 acil sağlık hizmetleri ekibi ve aracı görevlendirildi. Görevlendirilen araçlara ilave olarak ambulanslarda doğabilecek sorunlarda kullanılmak üzere 3 tanesi güvenli bölgede, 2 tanesi de 112 teknik servisinde olmak üzere 5 araç bekletilecektir” dedi.

    YÜZLERCE SAĞLIK PERSONELİ G20 İÇİN AKREDİTE EDİLDİ

    Zirve için sağlık personellerinin kırmızı alana girebilecek şekilde akredite edildiğini de ifade eden Hülür, “G-20 Zirvesi için 8 acil tıp uzmanı, 79 doktor, 115 paramedik, 51 ATT, 3 sağlık memuru, 2 hemşire, 1 anestezi teknisyeni, 104 sürücü ATT, 9 sürücü, 2 kaptan, 2 gemi adamı, 2 teknisyen ve 1 bilgisayar işletmeni olmak üzere toplam 379 personel görevlendirildi. Ayrıca 59 ambulans, 8 motosiklet ambulans ve 1 deniz ambulansı olmak üzere toplam 68 ambulans Antalya iline ait helikopter ambulansa ilave olarak, Afyon ili helikopter ambulansı ve İzmir uçak ambulansı da G-20 Zirvesi süresince görevlendirildi. Bunlara ilave olarak Antalya il genelinde görev yapmakta olan 8 doktorlu ekip, 8 Paramedik’li ekip ve 1 ATT’li ekip de olası bir durumda güvenli bölgeye girebilecek şekilde akredite edildi. Bu ekiplerde toplam 204 personel görev yapacaktır. Genel olarak güvenli bölgeye girebilecek şekilde toplam 637 personel ve 102 araç akredite edildi” diye konuştu.