Etiket: TBB

  • TBB Başkanı Aydın: “Faiz Marjının Düşmesi Beklenen Bir Durum”

    Türkiye Bankalar Birliği Başkanı Hüseyin Aydın, 59. Olağan Genel Kurul’da yaptığı konuşmada faiz marjının düştüğünü ve bunun beklenen bir durum olduğunu söyledi.

    Türkiye Bankalar Birliği’nin 59’uncu Olağan Genel Kurulu bugünn yapıldı. Toplantıda konuşan Türkiye Bankalar Birliği Başkanı Hüseyin Aydın, faiz dışı gelir gider dengesinin yeterince iyileştirilemediği ve faiz marjının sektörün karını etkileyen en önemli gelir kalemi olmaya devam etmekte olduğunu söyledi. Faiz marjının toplam aktiflere oranı faiz oranlarındaki düşüşe bağlı olarak gerileme eğiliminde olduğunu dile getiren Aydın, “Düşen kar marjı artan iş hacmi ile dengelendiği sürece sağlıklı olan da budur. Sektörün daha makul net faiz marjı ile çalışmasının; düzenlemelere uygun olmak ve müşterileri tam olarak bilgilendirmek kaydıyla, sunduğu ürün ve hizmetlerden sağladığı ücret ve komisyon gelirlerinin artırılması ile ilgili olduğu da göz önünde bulundurulmalıdır” dedi.

    “FAİZ MARJININ DÜŞMESİ BEKLENEN BİR DURUM”

    Faiz oranlarının düşüş eğiliminde olmasının makro dengelerdeki sağlıklı gelişmenin ve bekleyişlerdeki iyileşmenin bir göstergesi olduğunu belirten Aydın,. ”Faiz oranlarının yükselmesi kredilerin daha kazançlı olduğu anlamına da gelmemektedir. Şöyle ki, yüksek kredi faiz oranları sağlıklı ve duyarlı işletmelerin kredi talebinin azalması, yatırımın düşmesi, büyümenin yavaşlaması anlamına gelir. Bu durum bankalar açısından daha yüksek risk primi ve kredi riskinin artmasının işaretidir. Bu nedenle bankalar faiz oranlarının yükselmesinden çekinirler çünkü kredilerin zamanında ve eksiksiz olarak dönmemesinden endişe ederler” diye konuştu.

    “TÜRKİYE’DE BÜYÜME HIZLANDI”

    Küresel ekonomide, büyümenin ve ticaretin hızlandırılarak daha yaygın hale getirilmesi için yoğun çabalara rağmen toparlanmanın beklenenden daha yavaş olduğu bir ortamda Türkiye ekonomisinin başarılı bir performans göstererek büyüme devam ettiğinin altını çizen Aydın,”Gayri safi yurtiçi hasıla büyüme hızı yüzde 4 olmuştur. Tasarruf oranı yükselmiştir. Bütçe disiplini korunurken, kamunun borç stokunun milli gelire oranı gerilemiştir. Cari açık daha makul bir düzeye düşmüştür. Türkiye’ye net sermaye girişi devam etmiştir. Finansal sektör işlevini sürdürdü. Bu olumlu gelişmelere karşı, enflasyon hedefin üzerinde kalmıştır. TL reel olarak değer kaybetmiştir. Enflasyona ilişkin beklentilerin hedefe doğru iyileştirilmesi amacıyla para politikasında likiditenin sıkılaştırılmasına yönelik önlemlerin de etkisiyle faiz oranları yükselmiştir” dedi.

    “BİLANÇO BÜYÜMESİ YAVAŞLIYOR”

    Hüseyin Aydın, bankacılık sektörünün bilanço büyüklüğünün Mart 2016 itibariyle yıllık bazda, reel olarak yüzde 5 oranında artarak 2,4 trilyon TL olduğunu söyleyerek “Dolar bazında ise 852 milyar dolardır. Bilançonun milli gelire oranı yüzde 120 düzeyindedir. Ölçeğimiz hala küçüktür. Dünyanın aktif toplamı en büyük bankalarının toplam aktifleri dikkate alındığında, 36 bankanın tekil olarak bilanço büyüklüğü sektörümüzün toplam aktiflerinden daha fazladır. Varlıkların yüzde 63’ü özel sektöre açılan kredilerden, yüzde 14’ü ise kamuya açılan kredileri gösteren menkul kıymet portföyünden oluşmaktadır. Diğer bir değişle, bilançonun dörtte üçünden fazlası ekonomik faaliyetin doğrudan finansmanında kullandırılmıştır” şeklinde konuştu.

    “MEVDUATIN BİLANÇOYA ORANI YÜZDE 53”

    Mevduatın bilançoya oranının yüzde 53 olduğunu vurgulayan Aydın, “Milli gelire oranı ise yüzde 63 olmuştur. Kredilerin finansmanında kamu kesiminin net borç itfasından sağlanan kaynakların da önemli bir etkisi olmuştur. Nitekim, 2003-2016 Mart döneminde Hazine’nin net itfası 280 milyar TL özel sektöre kredi olarak kullandırılmıştır. Bu tutar, bu dönemde TL kredilerdeki artışın beşte birine eşittir. Kredi büyümesinin sağlıklı olarak sürdürülmesinde özel sektörün ve kamu kesiminin tasarruflarının arttırılmasının önemi aşikardır. Bu konunun son dönemde uygulanmakta olan ekonomi politikalarının ana odak noktası olmasını da olumlu buluyoruz. Diğer yandan, gerek mevduatın sınırlı miktarda ve kısa vadeli olması gerekse göreli olarak yüksek maliyeti nedeniyle geçiş döneminde, repo işlemleri menkul kıymet ihraçları ve sendikasyon veya sekürütizasyon, sermaye benzeri kredilerden sağlanan mevduat dışı kaynaklar proje finansmanı başta olmak üzere kredilerin ve büyümenin finansmanında kullanılmaktadır. Mevduat dışı kaynaklar ile bilançonun yüzde 28’i finanse edilmektedir. Yurtdışı bankalardan sağlanan yabancı para kredilerin bilançoya oranı yüzde 13, repo yoluyla finansman yüzde 7, menkul kıymet ihracı yoluyla sağlanan finansman ise yüzde 4 düzeyindedir” dedi.

    “BANKACILIĞI DOĞRUDAN VEYA DOLAYLI İLGİLENDİREN TÜM DÜZENLEMELER YAPILIRKEN BANKACILIK DÜZENLEME VE DENETLEME KURUMUNUN DEĞERLENDİRMESİ ALINMALIDIR”

    Bankacılık ile ilgili denetim yapma yetkisine sahip kurumlar ile Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu arasında çok yakın işbirliği ve koordinasyon olması gerektiğini söyleyen Aydın,”Olağanüstü durumlar tanımlanmalı ve ortaya çıktığında otomatik uygulamaya izin verecek genel bir düzenleme yapılmalıdır. Düzenlemeler; basit, uygulanabilir tutarlı olmalı, bankacılık sektörünü büyütmeli, rekabeti ve rekabet gücünü desteklemelidir. Özkaynakları aşındırmamalı, güçlendirmelidir. Yeni teknolojiler ile desteklenen ürün ve hizmetlerin geliştirilmesini kolaylaştırmalıdır. Sorunlu alacakların tahsilatını hızlandırmalı, serbest sermayenin daha verimli sektörlere yönlendirilmesini ve yatırımların sürdürülmesini özendirmelidir. Aracılık maliyetini düşürmelidir. Kredi verme iştahını düşürmemelidir. Risk alınmasına müdahale etmemeli, riskin daha iyi yönetilmesini gözetmelidir. Risk primini düşürmeli, sektöre duyulan güveni sağlamlaştırmalıdır. Piyasaları büyütmeli ve derinleştirmelidir” şeklinde konuştu.

  • TBB Başkanı Feyzioğlu, Kilis’e Atılan Roketleri Değerlendirdi

    Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, Türkiye’nin bir sınır ve serhat şehrinin 18 ocaktan itibaren düşmanın roket saldırısı altında olduğunu söyledi.

    TBB Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, Türkiye Barolar Birliği yönetim kurulu üyeleri ile birlikte Kilis Baro Başkanı Avukat Hayri Muammer Fazlıağaoğlu ve avukatlar ile bir araya gelerek son günlerde Kilis’e atılan roketler ve avukatların sorunlarını görüştü.

    TBB Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, düzenlediği basın toplantısında, Kilis Barosundaki meslektaşları ile tüm Kilis halkına destek vermek amacıyla geldiklerini ifade ederek, “Öncelikle hepinize geçmiş olsun dileklerimi sunuyorum. Olanları basitleştirmek, önemsiz görmek mümkün değildir, Türkiye’nin bir sınır şehri, bir serhat şehri, tam 18 ocaktan itibaren düşmanın roket saldırısı altındadır. 18 Nisan’dan 2 gün önceye kadar aralıksız her gün roket saldırısı devam etmiştir. 17 ölü, 61 yaralı şeklinde kabul edilemez, bançoyla karşı karşıyayız. Aynı zamanda avukat meslektaşlarımdan tutun Kilis’teki bütün iş güç sahiplerinin durma noktasına gelmiştir. Esnaf SKK prim borçlarını ödeyemez durumdadır. Banka borçlarını ödeyemez duruma gelmiştir. Emlak piyasası çökmüştür. Emlak değerlerinde yüzde 40-50’lere varan korkunç bir düşüş olduğu bilgisine ulaştık. İnşaat sektörü tamamen durmuştur. Her yer satılık, ilanıyla doludur. Yine çarpıcı bir rakam, üniversitemizin 700 öğrencisi Kilis’ten yaşamaktan korktuğu için kayıt dondurarak şehri terk etmiştir” dedi.

    “KİLİS, MİLLİ MÜCADELENİN İLK FİTİLİNİN YAKILDIĞI ŞEHİR”

    Kilis’in yaklaşık üçte birinin boşalmış durumda olduğunu ifade eden Feyzioğlu, “Bunlar vahim olaylar, oysa Kilis, milli mücadelenin ilk fitilinin yakıldığı şehir, herkes belki İzmir diye düşünür ilk kurşun sıkıldığı yeri, hayır ilk kurşun Kilis’te atılmıştır. Kahraman Şahinbey, Kilislidir. Ve düşman ilk kez Kilis sınırlarında durdurulmuştur. Milli Mücadele bu şekilde alevlenmiştir. Mustafa Kemal’de Kilis’e ayak bastım milli mücadeleye imanımı, tazeledim, diyecek kadar Kilis’in değerini bilen ve dile getiren bir açıklama yapmıştır. Niye söylüyorum bunları, bu ülkenin her santimi kutsal vatan toprağıdır. Kilis’i hiç kimsenin görmezden gelmesi yada olanları bir belgesel seyreder gibi televizyondan izleyip, sonra bana ne deme hakkı bulunmamaktadır. Ben Türk silahlı Kuvvetlerine koşulsuz güvenimi vurgulamak istiyorum. Eminim ki silahlı kuvvetlerimiz gereğini yapacaktır. Ancak aynı zamanda Türkiye’yi adeta gel gel yaparak, bir savaşa çekme girişimini de görmek zorundayız. Türkiye savaşa girmeksizin müttefikleriyle birlikte bu saldırıları bertaraf etmek, Kilis’in ve Türkiye’nin güvenliğini sağlamak zorundadır. Savaş çözüm değildir, sessiz kalmak da hiç kuşkusuz çözüm değildir. Bu noktada da Türkiye’nin başta NATO ittifakının olmak üzere tüm müttefiklerine büyük görev düşmektedir. Elbette Türk Dışişlerine de, dış ilişkilerimizi normalleştirerek. Uçaklarımızı uçabilir hale getirerek, ülkenin güvenliğini sağlama borcu düşmektedir” ifadelerini kullandı.

    “KENDİ ÜLKELERİNDE SIĞINMACI KONUMUNA DÜŞMEK İSTEMİYORLAR”

    “Adeta bir belgesel televizyonlarda seyredilip, ondan sonra unutulup sıradaki diziyi, geçilen bir sıradan haber haline gelmesini öncelemektir” diyen Feyzioğlu, “İnsanlar evinde akşam yemeklerini yerken üstlerine roket yağıyor. Bu sizin başınıza gelse ne hissederseniz, işte buradaki yurttaşlarımız onu hissediyorlar. Kilis’ten de başka yere gitmek, kendi ülkelerinde sığınmacı konumuna düşmek istemiyorlar. Devletimize güveniyorum, Türk Silahlı Kuvvetlerine güveniyoruz. Siyasi iktidarın ve siyasi muhalefetin yanlışlarını söylemeye devam edeceğiz. Ama Türkiye Cumhuriyeti’ni arkasında koşulsuz ve dimdik bir şekilde durmaya azimliyiz ve kararlıyız” dedi.

    Basın mensuplarının sorusu üzerine TBB Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, “Askeri stratejik, güvenlik, bizim ancak duyduklarımızı aktarabileceğimiz, bir konu biz bu konunun uzmanı değiliz. Bizim söylediğimiz Türk Silahlı Kuvvetlerinin bu konudaki imkan ve kabiliyetlerine güveniyoruz. Ancak Kilis’e, ağır saldırı altında olması bundan büyük zarar görmesi sebebiyle özellikli davranılmasını ve yatırım önceliğini verilmesini talep ediyoruz” diye konuştu.

  • Tahsin Cırdı Futbol Turnuvası, TBB Başkanı Feyzioğlu’nun Topa Vuruşuyla Başladı

    Kayseri Barosu tarafından geleneksel olarak düzenlenen Kayseri Barosu Avukatı Tahsin Cırdı Halı Saha Futbol Turnuvası, Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu’nun topa vuruşuyla başladı.

    Türkiye Barolar Birliği Avukat Hakları Merkezi İç Anadolu Bölge Çalıştayı için Kayseri’ye gelen Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, çalıştaydan sonra Kayseri Barosu tarafından geleneksel olarak düzenlenen Tahsin Cırdı Futbol Turnuvasına katıldı.

    Kartal Halı Sahasından 19 takımın katılımı ile gerçekleştirilecek olan turnuva Metin Feyzioğlu’nun topa vuruşuyla başladı. TBB Başkanı Metin Feyzioğlu, turnuvaya dair şunları söyledi:

    “Öncelikle çok erken yaşlarda kaybettiğimi avukat Tahsin Cırdı’ya bu vesileyle Allah’tan bir kez daha rahmet diliyorum. Bu turnuva onun anısına düzenlenen geleneksel bir turnuvadır. 19 takım bu turnuvada yarışacak. Bu güzel bir birliktelik vesilesidir. Sadece avukatlar değil aynı zamanda avukatların çalışanları, hakim, savcı, stajyerlerden de katılım var. Adliyede biz sürekli karşı taraflarda olup bir mücadelenin içerisinde bulunuyoruz ama oradan çıktığımız anda, duruşma bittiği anda içeride en sert tartışmaları da yapsak dışarıda her zaman birlik içerisinde olmak zorundayız. Bu tür spor faaliyetleri sporun barıştırıcı evrensel dilinin de mesleğimizdeki birlikteliğe katkıda bulunmasını sağlıyor. Ben Kayseri Barosu Başkanımız nezdinde böyle bir faaliyet düzenledikleri için bütün yönetim kuruluna teşekkür ediyorum. Yarışmacı takımlara da başarılar diliyorum.”

    Turnuvanın 19 takımla başlayacağını ve birkaç ay süreceğini belirten Kayseri Baro Başkanı Fevzi Konaç da, turnuva sonrasında gerçekleştirilecek olan veteranlar maçından sonra şampiyonluk kutlaması yapılacağını söyledi. Baro Başkanı Fevzi Konaç, “Tahsin Cırdı Futbol Turnuvamızın başlangıç maçıyla turnuvayı başlatıyoruz. Bugün iki kere mutluyuz. İlki baro ve adliye içerisinde bir dostluğa, kardeşliğe vesile olabilecek güzel bir turnuvasının başlangıcının olmasıdır. İkincisi ise bugün ilk açılış maçını Türkiye Barolar Birliği Başkanımızın vuruşuyla başlayacak olmasıdır. Mesleğimiz stresli ve sıkıntılı. Adliye koridorları hüzün dolu. Bu durumlardan bir anlıkta olsa sıyrılmak aramızdaki dostluğu, kardeşliği, muhabbeti tesis edebilmek anlamında bu turnuva bizim için bir vesile olmaktadır” ifadelerini kullandı.

  • TBB Başkanı Aydın: “Yönetemeyeceğimiz Sorunla Karşı Karşıya Değiliz”

    Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Aydın, Antalya’da turizm temsilcileriyle yapılan görüşmenin ardından yaptığı basın toplantısında, “Hep birlikte sorun neyse, problem neyse imkanlar ölçüsünde bunları yönetebileceğimizin altını çiziyorum. Yönetemeyeceğimiz bir sorunla asla karşı karşıya değiliz” dedi.

    Antalya’nın turizm bölgesi Kundu’daki bir otelde düzenlenen toplantıya Antalya Valisi Muammer Türker, Türkiye Otelcileri Federasyonu (TÜROFED), Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB), Antalya Ticaret Odası (ATSO), Antalya Ticaret Borsası (ATB), Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği (BAİB) yönetim kurulu üyeleri ile Türkiye Bankalar Birliği (TBB) üyeleri katıldı. Toplantıya TBB Başkanı Hüseyin Aydın’ın yanı sıra İş Bankası, Halk Bankası, Vakıflar Bankası, Denizbank, Eximbank, Garanti Bankası, Akbank, Yapı Kredi Bankası, Ekonomi Bankası, HSBC ile Turklan Bank genel müdürleri ve genel müdür yardımcıları katıldı.

    Toplantıda ülke menfaatleri ile gözetilerek mevcut durumun en iyi şekilde yönetilmesi amacıyla ilgili sektör temsilcilerinin kısa ve uzun döneme ilişkin değerlendirmeleri aktarıldı. Görüş ve önerilerin yanı sıra bankacılık sektöründen beklentilerin de konuşulduğu toplantıda hükümete ve ilgili kurumlara sunulabilecek ortak konular belirlendi. Basına kapalı gerçekleştirilen toplantının ardından TÜROFED Başkanı Osman Ayık, TBB Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Aydın ve birlik üyeleri gazetecilere açıklamada bulundu. TÜROFED Başkanı Ayık, önemli bir toplantı yaptıklarını belirterek, turizm ve diğer sektörler olarak bugünlere birlikte geldiklerini, bundan sonra da yollarına birlikte devam edeceklerini kaydetti. Sektörün geçmişi, bugünü ve yarınını masaya yatırdıklarını aktaran Ayık, geleceği en iyi şekilde yönetme adına bir takım prensip kararları alma gayreti içinde olduklarını belirtti. Hem finans sektörünün destekleri hem de sektörün yapacağı bir takım uygulamalarla yollarına devam edeceklerinin altını çizen Ayık, “Sektör olarak ülkemiz ekonomisine katkılarımız devam edecek. Bu konuda finans sektörü her zaman yanımızda ve destekçimiz olacaktır” dedi.

    “TÜRK BANKALARINA İHTİYACIMIZ VAR”

    Türkiye’nin dünyada turist sayısında 6’ıncı, turizm gelirinde 10’uncu olduğunu aktaran Ayık, “Bunun daha da yukarılara çıkmasını istiyoruz. 54 farklı sektörle hayat bulan turizm endüstrisinin başarısında Türk otelciliği büyük önem taşıyor. Bugün Avrupa’nın en yeni kapasitesi, en yüksek otelleri ülkemizde yer alıyor. Bu tesisler Türk bankacılığı sayesinde inşa edilebiliyor. Bu anlamda bankalara her zaman gereksinim duyuyoruz” diye konuştu.

    TBB Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Aydın ise, birlikte oluşturulan değerleri birlikte koruma gayreti içinde olacaklarını vurguladı.

    “GENİŞ BİR SORUN”

    Salt bir sektörü konuşmanın doğru olmayacağına değinen Aydın, “Yan sektörler de var. Antalya’nın bir bütünü var. Genel bir değerlendirme yaptık. Şöyle şöyle karar aldık demeyeceğiz. Sorunlar irdelendi, tartışıldı. Bütün dünyada büyüme ile ilgili sıkıntılar var. Ekonomilerin büyümediği zaman onların doğurduğu sorunları hep birlikte yaşıyoruz. Salt Antalya’ya yönelik bir sorun olarak bakmamak lazım. Çok geniş, daha genel, güzel bir çalışma oldu. Türkiye Bankalar Birliği, ülkenin büyümesine katkı sağlayan sektör, gerek otoriteyle, gerek ekonominin diğer oyuncularıyla da görüşerek bu konuda hep beraber olduğumuz bir yolculuğu daha güzel bir şekilde devam ettirmek için elimizden gelen çabayı sarfedeceğiz” diye konuştu.

    “KRİZ YÖNETECEK GÜCÜMÜZ VAR”

    “Tarım sektöründe kredi erteleme gibi bir durum söz konusu olabilir mi?” şeklindeki soruya Aydın, şu cevabı verdi:

    “Henüz son durumlara ilişkin bizim mali verilere yansıyan negatif bir durumla karşılaşmadık. Ama Ziraat Bankası olarak sektörü iyi bilen bir bankayız. Sektörün diğer oyuncuları tarım sektörünü iyi biliyor. Herhangi bir güçlükle karşılaşırsak bunu yönetecek çok ciddi sağlam bir mali güce sahip olduğumuzun altını çiziyorum.”

    “Tarım sektörünün sıkıntıları Nisan ve Mayıs aylarında daha fazla görülecek gibi söylemlere karşı öngörünüz nedir?” sorusu üzerine Aydın, “Bankacılık tek başına faaliyet gösteren bir sektör değil, ekonominin diğer paydaşlarıyla birlikte faaliyet gösteriyor. Herkesin kaybettiği ortamda biz kazanmayız. Veya bizim kazandığımız ortamda da herkes kaybetmiyor. Hep birlikte sorun neyse, problem neyse imkanlar ölçüsünde bunları yönetebileceğimizin altını çiziyorum. Yönetemeyeceğimiz bir sorunla asla karşı karşıya değiliz” açıklamasını yaptı.

    “TURİZMCİLERİN KREDİ GERİ ÖDEMESİNDE SORUN YOKTU”

    “Turizmcilerin kredi notunda değişiklik var mı?” şeklindeki soruya İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali, “Takipteki krediler açısından geçen yılın aynı dönemine göre iyileşme var. Diğer sektörlerin altında bir oran var. Kendi içinde de iyileşen bir oranı var. Bu son yaşanan hadiselerin henüz etkilerinin yansıdığı veriler değil. Ama şu ana kadarki gelişme olumlu yöndeydi. Banka kredilerinin geri ödenmesi açısından turizm sektörü olumlu performans gösteriyor. Yüzde 1’in altında yüzde 0.7’lere varan bir oran, ki bu sektörde bütün krediler açısından ortalama yüzde 2.8’ler civarındadır. Bu yönden bakılırsa olumlu yönde. Umarız ki son gelişmeler bu oranları çok fazla bozmaz ve yukarı çekmez” cevabını verdi.

  • TBB Başkanı Feyzioğlu: “Rusya Türkiye’yi Örnek Almalıdır”

    Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Av. Dr. Metin Feyzioğlu, Diyarbakır saldırılarında şehit olan ailelere taziye ziyareti için geldiği Kahramanmaraş’ta Türkiye’nin Rusya’ya karşı tutumunun hukuk çerçevesinde olduğunu söyleyerek, “Rusya Türkiye’yi örnek almalıdır” dedi.

    Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi ile aynı gün şehit olan polis memuru Ahmet Çiftaslan’ın ailesine taziye ziyaretinde bulunan TBB Başkanı Av. Dr. Metin Feyzioğlu, şehit Özel Harekat polisi Mustafa Katırlı’nın cenaze törenine de katıldı. Daha sonra bir açıklama yapan Feyzioğlu, şehit ailelerine baş sağlığı dileyerek, “Boğazlar geçişi Montrö Anlaşması’na tabi. Montrö’de Türkiye’nin sınırlı yetkileri var. Ben Rus halkına ve yönetimine bu krizin tırmandırılmasından kimsenin menfaati olmayacağını bir vatandaş olarak ve yargının kurucu unsurlarından birinin temsilcisi olarak hatırlatmak istiyorum. Her kim uluslararası hukuktan ayrılırsa, uluslararası hukuka rağmen diğer üzerinde baskı uygulamaya kalkarsa, adalet uluslararası hukukta mülkün temelidir. Hepimiz zarar görürüz. Burada Rusya’nın menfaati Türkiye ile çatışmak ve iç politikasına bazı mesajlar göndererek, iktidarı kısa vadeli sağlamlaştırmak da değil, Türkiye’yle gerçekten iyi komşuluk ilişkilerinde bulunmaktır. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş esası yurtta barış cihanda barıştır. Biz komşularımızın toprak bütünlüğüne saygılı olmak zorundayız, ihtiyaç görüyorsa komşularımız hiçbir rahatsızlık hissetmeden Türkiye Cumhuriyeti bu kuruluş ilkesini tekrarlamaya, teyit etmeye de eminiz hazırdır. Bizim kimsenin toprağında gözümüz yoktur ki, kimsenin iç işinde yine gözümüz, müdahalemiz yoktur, olamaz. Rusya’nın da Türkiye’nin iç işinde, iç barışında bir rahatsızlık yerine tam aksine desteklemek için çalışması, gayret göstermesi gerekir. Her kim Türkiye’ye terör ihraç ederse ya da bir başka komşusu da ihraç ettiği terör eninde sonunda kendini vurur. Terörle, teröristle işbirliği, dayanışma asla olmaz. Sorunların çözümü şiddetle değil, tam aksine nasıl ki insanların birbirlerini anlaması gerekir diyoruz, komşuların da birbirlerini anlaması gerekir diyoruz. Herkes gider Rusya ile Türkiye burada, bu coğrafyada komşudur. Ve bu anlayışla hareket edilmesini bizi bekleriz” dedi.

    “RUSYA TÜRKİYE’Yİ ÖRNEK ALMALIDIR”

    Rusya’nın Türkiye’yi örnek alması gerektiğini söyleyen Feyzioğlu, “Rusya’nın vatandaşlarımıza yönelik hem kendi hukukunu hem uluslararası hukuku ihlal eden pek çok baskısı ve yanlış davranışı var. Ancak Türkiye Cumhuriyeti ciddi bir devlettir, bir devlettir, hukuk devletidir anayasasına göre. Rus vatandaşları Türkiye Cumhuriyeti’nin topraklarında bir Türk vatandaşı gibi temel haklara sahiptir. Rusya’nın bunu örnek alarak kendi ve bizim vatandaşlarımıza kendi ülkesinde uluslararası hukuku, temel insan hakları hukukunu ve öncelikle kendi hukukunu doğru düzgün uygulamasında fayda vardır” diye konuştu.