Etiket: Tayyip

  • Recep Tayyip Erdoğan’ın Sünnet Düğününe Cumhurbaşkanını Da Davet Etti

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ismini taşıyan Recep Tayyip ve ikiz kardeşi Zekeria Erdoğan, bugün sünnet olarak erkekliğe ilk adımını attı. Baba Abdulkadir Erdoğan, önümüzdeki yaz yapacağı sünnet düğününe Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı da davet etti.

    Ordu’nun Fatsa ilçesinde simitçilik yaparak geçimini sağlayan Abdulkadir ve Hanife Erdoğan çiftinin Recep Tayyip ve Zekeria isimli ikiz çocukları, Fatsa Devlet Hastanesi’nde sünnet oldu. 6 yaşındaki Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı’nın adaşı olması nedeniyle hastanede büyük ilgi gördü. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı çok sevdiği için 6 yıl önce doğan ikiz çocuklarından birinin adını Recep Tayyip koyduğunu belirten Abdulkadir Erdoğan, “Ben 19 yıldır fırıncı yanında çalışıyorum. En büyük hayalim çocuklarımı rahatça geçindirebileceğim bir iş bulup çalışmak. Bugün sünnet ettirdiğim çocuklarım için önümüzdeki yaz aylarında sünnet düğünü yapacağım. Bu merasimimize Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın da katılmasını çok isterim ama o bir dünya lideri. Ben kendisine davetiye göndereceğim, inşallah gelir. Sayın Cumhurbaşkanımız buradan sesimi duyarsa, bana rahatça geçinebileceğim bir iş sağlarsa çok sevinirim. Simitçilik yaparak ikiz çocuklu bir aileyi geçindirmek çok zor” dedi.

    6 yaşındaki Recep Tayip Erdoğan ise, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı çok sevdiğini belirterek, babasına bir iş vermesini istedi.

  • Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan:

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, uluslararası toplum olarak küresel sorunlara nasıl kapsamlı çözümler bulunabileceğini tartışmak gerektiğini ifade ederek, “Oysa bugün uluslararası toplumun eli kanlı diktatörleri durdurmak bir yana gözünü kırpmadan masumların kanını akıtan teröristlere, terörist demeye zorlandığı bir dönemden geçiyoruz” dedi.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD’deki temaslarına devam ediyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Brooking Enstitüsü’nde “Küresel Sınamalar ve Türkiye’nin 2023 Hedefleri” temalı bir de konuşma gerçekleştirdi. Dijital devrimin ve internetin hayatını kolaylaştırdığını ifade eden Erdoğan, bu durumun aynı zamanda yeni güçlükler ve başta güvenlik olmak üzere yeni ve karmaşık sınamalar ortaya çıkardığını bildirdi. Uluslararası toplum olarak küresel sorunlara nasıl kapsamlı çözümler bulunabileceğini tartışmak gerektiğini ifade eden Erdoğan, “Oysa bugün uluslararası toplumun eli kanlı diktatörleri durdurmak bir yana gözünü kırpmadan masumların kanını akıtan teröristlere, terörist demeye zorlandığı bir dönemden geçiyoruz. Türkiye dünyadaki en belirgin coğrafi, siyasi, ekonomik ve kültürel fay hatlarının kesişim noktasında yer alan bir ülkedir. Bugün dünya gündemini meşgul eden en önemli krizler Türkiye’nin etrafında yaşanıyor. Bizim Suriye ile olan sınırımız 911 kilometre, Irak’la olan sınır 350 kilometre, Rusya ve şu anda sıkıntı içinde olan Ukrayna. Bütün bunlarla birlikte adeta kuşatılmış bir ülke. Öncelikle şunu ifade etmek isterim ki etrafımızdaki krizler bizim insan odaklı yaklaşımımızda bir sapmaya neden olmadı ve olmayacaktır. Bu yaklaşımın uzun vadede bölgemizde ve küresel düzeyde istikrarın yerleşmesi için şart olduğuna inanıyoruz. Bu özgüvenimizin gerisinde kadim tarihi ve kültürel birikimlerimizle özellikle son 13 yılda her alanda kaydettiğimiz çok önemli ilerlemeler var” ifadelerini kullandı.

    “TÜRKİYE ŞU ANDA DÜNYANIN EN ELİ KANLI TERÖR ÖRGÜTLERİNİN ORTAK HEDEFİ DURUMUNDA”

    Türkiye’nin milli gelirine göre dünyada en fazla insani kalkınma yapan ülke olduğunu kaydeden Erdoğan, yardımların katkısı bakımından da dünyada üçüncü sırada olduğunu bildirdi. Türkiye’ye yönelik asılsız iddialara de değinen Erdoğan, “Son 13 yılda toplumun her kesimden vatandaşlarımızın hak ve özgürlüklerinin daha ileriye taşınması için kapsamlı reformları hayata geçirdik. 2010 yılında halk oyuna sunularak kabul edilen anayasa değişikliği paketi ile ki 26 maddedir bu. Bir yandan vatandaşlarımız yeni haklara kavuşurken bir yandan da mevcut hakları koruyacak ileri mekanizmalara getirdik. Böylece hukuk devletini ilkesini güçlendirmiş olduk” ifadelerini kullandı.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, açıklamasını şu şekilde sürdürdü:

    “Kendi ülkelerine yönelik terör tehditleri karşısında tüm hak ve özgürlükleri askıya alacak sert önlemlere başvuranların ülkemizdeki demokratik standartlarla ilgili söyleyecekleri bir şey olamaz. Türkiye şu anda dünyanın en eli kanlı terör örgütlerinin ortak hedefi durumunda bulunan bir ülkedir. Buna rağmen demokrasiden, özgürlüklerden, hukuk devletinden taviz vermeden mücadelemizi sürdürüyoruz. Maruz kaldığı yüksek birçok terör tehdidi ile mukayese edildiğinde hak ve özgürlükler bakımında Türkiye’den daha ileri standartta bir ülke yoktur. Bu hakkın ülkemize ve milletimize teslim edilmesini özellikle bekliyoruz.”

    Erdoğan, ABD ile bazı görüş farklılıklarının olduğunu ve bu farklılıkları diyalog yolu ile çözülebileceğini söyledi. Terör eylemleri ile güney sınırda süren insani kriz ve güvenlik sınırların gündemde yer aldığını kaydeden Erdoğan, “Başta Batı olmak üzere mülteci krizini en önemli sorun olarak görmekte ve kapılarını kapatmaktadır. Hatta botlarla denizde, botlar delinmek suretiyle ölüme terk edilenler var. Bizim sahil botlarımız 100 bine yakın denizde ölümle baş başa olanları kurtarmak suretiyle hem insani hem vicdani görevini yerine getirmiştir. BM Mülteciler Yüksek Komiserliği verilerine göre oradan aldığımız destek 455 milyon dolardır. Faturalı olarak yaptığımız harcama 10 milyar doları bulmuştur” ifadelerini kullandı.

    “TÜRKİYE, SURİYE KAYNAKLI TEHDİTLERİN ACISINI EN YAKINDAN EN FAZLA HİSSEDEN ÜLKE”

    Diğer devletler sorunun düzensiz göç kısmı ile ilgilendiklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin gereken hassasiyeti gösterdiğini ancak insani krizlere karşı geliştirilen politikaların sadece güvenlik önlemleri üzerine inşa edilmesini doğru bulmadıklarını bildirdi. Erdoğan, “Esas sorun Avrupa’ya doğru göç edenler ve burada hayatını kaybedenler değildir. Bu krizlerin sorumlusu, kendi halkının meşru taleplerini şiddetle bastıran diktatördür. 6 Yıl içinde Suriye’deki öldürülen insan sayısı 500 bini buldu. Ve hala bu diktatör ile ilgili tespit nedir biliyor musunuz? ‘Eğer Esad giderse bunun yerine kim gelecek?’ Bu soruyu soracak kadar ülkelerin yönetiminden bihaber olanlar var. DAEŞ terör örgütü, rejimin adeta kendi elleriyle ortaya çıkardığı ve büyüttüğü bir örgüttür. DAEŞ ile birlikte rejimin ve onu destekleyen güçlerin Suriye halkına reva gördüğü emsalsiz şiddet ve dehşet ortadadır. Yönetilemeyen bir coğrafyaya dönen Suriye’den kaçan insanlar, terörden uzaklaşmak, kendilerinin ve çocuklarının istikbalini başka yerde aramak için yollara düşmüştür. Akdeniz’de ve Ege’de yaşananlar derme çatma botlarla çıkılan ve hazin bir şekilde biten umut yolculukları parçalanan aileler, kıyıya vuran masum bedenler hepimizin yüreğini parçalıyor. Aynı şekilde DAEŞ’in ve PKK’nın hiçbir insani ve ahlaki sınır tanımadan gerçekleştirdiği eylemlerde parçalanan masum bedenler de tüm dünyanın bedenini yaralamalıdır. Suriye’deki kaos sürdükçe DAEŞ, PYD, YPG gibi terör örgütleri büyüyüp serpilecekler ve uluslararası toplumun başına bela olmaya devam edeceklerdir. Türkiye, Suriye kaynaklı tehditlerin acısını en yakından en fazla hisseden ülke. Milli güvenliğimizi sağlayabilmek için bu ülkeye istikrarın, barışın ve huzurun yeniden gelmesini temin etmek zorundayız” dedi.

    “EZİDİLERİN DRAMI PKK TARAFINDAN SÖMÜRÜLMEKTEDİR”

    Irak’ta da iç açıcı bir durum olmadığını ifade eden Erdoğan, DAEŞ ile mücadelenin Irak’taki gelişmelerden bağımsız olmasının düşünülemediğini kaydederek, “Ortadoğu’nun küçük bir modeli olan Irak, bölgenin istikrar ve güvenliği açısından bir denge vazifesi görmektedir. Maalesef Irak topraklarının üçte biri yaklaşık 2 senedir DAEŞ terör örgütünün işgali altındadır. PKK terör örgütü de on yıllardır Irak topraklarının kuzeyinde serbestçe faaliyet göstermektedir. Son dönemde PKK unsurları bu noktada değişik isimler altında uzantılarının Irak, Suriye sınırındaki Sincar şehrinin bir kısmına yerleşmeye başlamıştı. PKK’nın DAEŞ ile mücadeleye katkı sunduğu propagandası maalesef alıcı bulmuştur. PKK’nın kendi ajandasını uygularken yaşadığı çatışmalar dışında DAEŞ ile en küçük bir mücadelesi söz konusu değildir. Bunlar yalandır. Ezidilerin dramı PKK tarafından sömürülmektedir. Irak yönetiminin mezhep fanatizmine teslim olması bölgedeki diğer unsurları adeta terör örgütlerinin kucağına itmektedir. Irak’ta DAEŞ’e karşı mücadele tüm kesimlerin birlik ve beraberlik içinde hareket etmesinin sağlanabilmesi şarttır” ifadelerini kullandı.

    “TÜRKİYE VE RUSYA AYNI COĞRAFYADA YÜZYILLARDIR BİRBİRİ İLE ETKİLEŞİM İÇİNDE OLMUŞ ÖNEMLİ ÜLKELER”

    Rusya ile ilişkilere değinen Erdoğan, “Uçak hadisesinden sonra maalesef sıkıntılı dönemler yaşıyoruz. Sovyetler Birliğinin dağılmasından sonra bu ülke ile ilişkilerimizi itina ile geliştirmiştik. İlişkilerimiz Rus yönetiminin son yıllarda izlediği politikalar yüzünden zaten yıpranmaya başlamıştı. Uçak hadisesinin ardından Moskova tarafından uygulamaya konan sert ve tepkisel uygulamalar ilişkilerimizi iyice sarsmış durumda. Biz bu hadisenin ardından Rus tarafının anlam vermekte zorlandığımız aşırı tepkilerine rağmen itidali elden bırakmadık. Türkiye ve Rusya aynı coğrafyada yüzyıllardır birbiri ile etkileşim içinde olmuş önemli ülkelerdir. Bölgede yaşanan sorunlar ülkelerimiz arasında işbirliğini zorunlu kılıyor. Rus muhataplarımızın bu gerçeği görmelerini ilişkilerimizi bu bağlamda değerlendirmelerini bekliyoruz” açıklamasını yaptı.

    Kıbrıs konusuna da değinene Erdoğan, Kıbrıs’ta adil ve kalıcı bir çözüme ulaşılması konusundaki kararlılığın sürdüğünü bildirdi.

    “EGEMEN VE BAĞIMSIZ BİR FİLİSTİN DEVLETİNİN KURULMASI ŞARTTIR”

    İsrail-Filistin konusunda da ifadelerini dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:

    “Filistinli kardeşlerimizin çektiği acılara hiçbir zaman kayıtsız kalmadık. Bugün de aynı hassasiyetle onların yanındayız. Bugün Ortadoğu’da kalıcı barışın sağlanması için Filistin topraklarında 49 yıldır süren işgalin sona erdirilmesi başkenti Doğu Kudüs olan egemen ve bağımsız bir Filistin devletinin kurulması şarttır. Mavi Marmara gemisine düzenlenen saldırının sonrasında Türkiye-İsrail ilişkilerinin normalleşmesi için İsrail’den beklentilerimizi ifade etmiştik.”

  • Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Taksicilerin Açtığı Pankarta Kayıtsız Kalmadı

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Sayın Cumhurbaşkanımız durağımızda 1 bardak çay içer misiniz?” yazılı pankarta kayıtsız kalmayarak, The Marmara Taksi Durağı’nı ziyaret etti.

    The Marmara Otel’de Uluslararası Eğitim Zirvesine katılan Erdoğan, programın sonunda otelden ayrılarak Taksim Meydanı’ndaki çalışmaları inceledi. Daha sonra otel bitişiğindeki The Marmara Taksi Durağı’ndaki şoförlerin açtığı “Sayın Cumhurbaşkanımız durağımızda 1 bardak çay içer misiniz?” yazılı pankarta kayıtsız kalmayan Erdoğan, davette bulunan taksicilerin çayını içti. Durakta yaklaşık 20 dakika kalan Erdoğan’ın, taksicilerin korsan taksi ile ilgili sorunlarını dinlediği öğrenildi.

    Taksi durağından Mehmet Demir, Erdoğan’ın davete icabetinden dolayı duyduğu memnuniyeti dile getirerek, “Çok büyük onur duyduk. Şeref duyduk. Bizi sevindirdi sağ olsun. Bu kadar yoğun gündemin içinde bizi şereflendirdi. Bir bardak çay içti. Mesleğimizin sorunlarıyla alakalı ana maddelerimiz vardı. Onları kendisine ilettik. Sağolsun kendisi bu konu ile alakalı ön bilgisi olduğunu, takipçisi olacağını neticelendirileceğini söyledi. Zaten Kadir Topbaş başkanımız da buradaydı. Kendisine de gerekli bilgileri verdi. İnşallah en kısa sürede sorunlarımızın çözüme ulaşacağını iletti kendisi bize. Sevindirdi bizi” dedi.

    Mehmet Demir, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Taksiciler olarak 19- 20 aya yakındır taksimetre zammı almıyoruz. Şuanda çok cüzi rakamlarla hem belediye otobüsünün dolmuşların minibüslerin altında bir tarife ile çalışıyoruz. Malum hem arabanın giderleri hem mazot giderleri ve aracın kendi sermayesi çok yükseldi. Belediyemiz bize 5 yaş sınırı koyduğu halde arabanın 55 bin 60 bin olduğu bir piyasadan bahsedildiğinde taşıdığımız tarife ücreti çok düşük. Öncelikle onu ilettik”.

  • AK Parti’li Külünk: “Recep Tayyip Erdoğan Bu Yüzyılın Yavuz Sultan Selimidir”

    AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk, Zonguldak’ın Ereğli ilçesinde düzenlenen konferansta Türkiye’nin başkanlık sistemine neden geçilmesi gerektiğini anlattı. Külünk, Türklerin tarihinde hep güçlü liderlerle sıçramalar yaptığını belirterek, “Recep Tayyip Erdoğan bu yüzyılın Yavuz Sultan Selimidir” dedi.

    AK Parti Kdz. Ereğli ilçe Teşkilatı tarafından düzenlenen “Başkanlık Sistemi ve Yeni Anayasa” konulu konferansa katılan AK Parti İstanbul milletvekili Metin Külünk, parlamenter sistemi eleştirdi, başkanlık sisteminin Türkiye kazandıracağı ekonomik ve siyasi istikrarı anlattı. 1949’dan bu yana geçen 70 yıllık sürede Türkiye’nin 64 hükümet gördüğünü ifade eden Külünk, Lozan Anlaşması ile Türkiye’ye sadece fiziki sınırlar çizilmediğini, siyasi, ekonomik, sosyal ve kültürel sınırlar çizildiğini söyledi. Lozan’da ’Siz bir daha bu sınırların ötesine çıkmayacaksınız’ denildiğini dile getiren Külünk, parlamenter sistemin ekonomik istikrarsızlığın kapısı olduğunu savundu.

    “DEMİREL VE ECEVİT ‘SEÇİM’ DESEYDİ 12 EYLÜL DUVARINA TOSLAMAZDIK”

    7 Haziran seçimleri sonrasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘Yeniden seçim’ diyerek ülkeyi tarihi bir eşikten aldığını anlatan Külünk “Bunu unutmayınız. Bugün anlaşılamayacak ama yarın anlaşılacak. Aynı tabloyu 12 Eylül öncesi yaşı kemale ermiş olanlar bilir. Merhum Demirel ile Merhum Ecevit eğer ‘seçim’ deselerdi, Türkiye belki 12 Eylül duvarına toslamayacaktı” dedi.

    “PARLAMENTER SİSTEMLE BİZİ UYUTTULAR VE KONTROL ETTİLER”

    Parlamenter sistemin küresel faiz baronlarının Türkiye’yi kolay kontrol etmek için oluşturulan bir sistem olduğunu ifade eden Külünk şunları söyledi: “Parlamenter sistemde güçlü lider, güçlü iktidar olmadığı sürece bu halk koalisyonlara mahkumdur. 1990 ile 2002 arasındaki istikrarsızlık da küresel bir operasyondu. Parlamenter sistem Türkiye’de istikrarsızlığın kapısıdır. Parlamenter sistem Türkiye’yi kontrol etmek isteyen güçlerin, Türkiye’yi kontrol etmeyi kolaylaştırıcı sistemin adıdır. Çünkü parlamenter sistemde 1961 ve 1982 anayasası ile anayasal meşruiyet sağladıkları kurumlar eli ile sizin egemenlik hakkınızı hep gasp etmişlerdir. Parlamenter sistem ile bizi uyuttular ve kontrol ettiler. Parlamenter sistemle büyük tarihimizi güncellememizi engellediler.”

    “70 YILDA KÜRESEL FAİZ LOBİSİNİN CEBİNE TRİLYON DOLARLAR GİTTİ”

    Son 70 yılda halkın cebinden faiz baronlarının cebine trilyon dolarlar gittiğini söyleyen Külünk, “Biz bugün dünyanın ilk 10 ülkesi içerisinde olmalıydık. Savaş gördük mü? Görmedik. Niye ilk 10’da değiliz o zaman? Almanların, Fransızların bizden çok mu üstünlüğü var? Yok. Niye ilk 10’da değiliz. İlk 10’da olmamamızın en önemli sebebi parlamenter sistem üzerinden Türkiye’nin kontrol ediliyor olmasıdır. 1949 yılından bu yana faiz, enflasyon, devalüasyon lobisi üzerinden Türkiye’nin cebinden çıkıp, küresel faiz baronlarının cebine giren para trilyon dolarlar” dedi.

    “PKK VE PYD TAŞERON ÖRGÜTLERDİR”

    Başkanlık sisteminin artık bir beka sorunu olduğunu dile getiren Külünk, PKK ve PYD terör örgütlerinin bu sistemin değişmesini engellemek için kullanılan taşeron örgütler olduğunu ifade etti. Külünk konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Başkanlık sistemi halkın doğrudan iktidarıdır. Tarihin en kritik dönemindeyiz. Türkiye bu parlamenter sistemle gelecek yüzyıla çıkamaz. Bu beka meselesi beka. Dünya yeniden şekilleniyor. Coğrafya yeniden şekilleniyor. Önümüzdeki 100 yılda ciddi sıkıntılar yaşarız. Musul’un elimizden gidişini unutmayın. Şimdi de Kürtleri bizden kopartmak istiyorlar. Terör, Türkiye’nin sistem değişikliğini engellemek için kullanılan bir taşerondur. Asıl hedefleri Türkiye’nin sistem değişikliğidir. Konuşturtmamaktır, Turgut beye de aynısını yaptılar, hatırlayın. Turgut bey ‘Başkanlık sistemi’ dediğinde başına dünyayı yıktılar.”

    “RECEP TAYYİP ERDOĞAN BU YÜZYILIN YAVUZ SULTAN SELİMİDİR”

    Türkiye’nin güçlü liderler geldiği dönemlerde tarihinde hep sıçramalar yaptığını söyleyen Külünk, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:

    “Alparslan’a, Fatih Sultan Mehmet’e, II. Murat’a, Yavuz Han’a bakın. Dikkat edin, tarihimiz dahi güçlü liderliklerin olduğu dönemlerde sıçramıştır. Recep Tayyip Erdoğan bu yüzyılın Yavuz Sultan Selimidir. O’nun kıymetini iyi bilin. Çok açık söylüyorum; Erdoğan’ı anlamak, gelecek 100 yılı anlamaktır. Türkiye’yi onsuz bırakmak istiyorlar. Erdoğan’sız Türkiye isteklerinin bir tek sebebi var; Türkiye’yi küçültmek. Dün Abdülhamit Han’ı Filistin ve Musul topraklarını vermediği için alaşağı ettiler. Erdoğan’ı da Kürtleri teslim etmediği için, Kürtlerle kardeşliği yüksek sesle haykırıp bu coğrafyada Kürt kardeşlerimizle beraber büyük Türkiye mücadelesi verdiği için Türkiye’yi Erdoğan’sızlaştırmak istiyorlar. Aynı Ermeni Taşnak çeteleri üzerinden Osmanlı’yı nasıl Ermenilerle karşı karşıya getirdilerse, Şimdi de PKK, PYD terör örgütü üzerinden Kürt kardeşlerimizi Türkiye ile karşı karşıya getirmek istediler ama kadim dostumuz olan Müslüman Kürt kardeşlerimiz bu oyuna gelmedi. Türkiye ile yollarına devam etme kararlılığını ortaya koydular. Bütün bu gelişmeleri karşılayacak sistem değişikliğine mecburuz.”

    Konferansa Kdz. Ereğli Belediye Başkanı Hüseyin Uysal, AK Parti Zonguldak İl Başkanı Zeki Tosun, Kdz. Ereğli TSO Başkanı Yaşar Tetiker, STK temsilcileri, parti yöneticileri ve yaklaşık bin 500 kişi katıldı. Külünk’e konferansın ardından STK temsilcileri ve yerel yöneticiler tarafından çeşitli hediyeler verildi.

  • Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Hayatını Anlatan ‘’Başkan’’ Tiyatro Oyunu Sahnelendi

    Tosya Tiyatro Kulübü tarafından hazırlanan “Başkan” isimli Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın hayatını anlatan tiyatro oyunu Tosya Müftülük Salonun unda sahnelendi.

    İlçe müftülük salonunda saat 19:00 da başlayan “Başkan” isimli tiyatro oyununa İlçe Kaymakamı Yusuf Cıbır, Belediye Başkan Vekili Ali Mutlu, İlçe Milli Eğitim Müdürü Volkan Pullu, Kastamonu ve Tosya AK Parti teşkilatı üyeleri ile çok sayıda vatandaş katıldı.

    Oyun öncesi gazetecilere kısa açıklama yapan Tosya Tiyatro Kulübü Başkanı Ahmet Çataloğlu ‘’Gençlere sosyal aktiviteler sağlamak ve oyunculuk eğitimi vermek amacıyla kurulan Tosya Tiyatro Kulübü Derneği tarafından, Tosya Halk Eğitim Merkezi ve Tosya Halk Kütüphanesi ile yapılan protokol çerçevesinde geçtiğimiz Aralık ayında tiyatro kursu açtık. İlk defa Tosya’da açılan tiyatro kursunu fırsat bilen gençler kayıt yaptırarak çalışmaların başlamışını beklediler. Bizde Dernek yönetimi olarak tiyatro hocası Mehmet Bakar ile anlaşılarak geçtiğimiz Aralık başında tiyatro kursu start verdik. Dernek yönetimi tarafından hazırlanan proje kapsamında 30 kişilik oyuncu ekibi, kurs hocası Mehmet Bakar tarafından yazılan ve yönetilen “Başkan” isimli oyun için çalışmalara başladık. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın hayatının canlandırıldığı “Başkan” isimli tiyatro oyunu için çalışmaları aralıksız sürdürerek bugün sahneleyeceğiz. Tosya’da ilk defa kurulan Tiyatro Kulübümüzün ‘’Başkan’’ isimli bu ilk sahnesi inşallah vatandaşlarımız tarafından beğenilir ‘’dedi.

    Başkan isimli Tiyatro oyunu başlamadan önce Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç ve AK Parti Kastamonu Milletvekili Murat Demir’in selam ve başarı temenni mesajları okundu. Yaklaşık 1 saat süren ‘’Başkan ‘’ isimli tiyatro oyunu seyirciler tarafından büyük bir beğeni ile izlendi. Oyun bitiminde sahneye tek tek davet edilen Tosya Tiyatro Kulübü oyuncuları dakikalarca alkışlandı. İlçe Kaymakamı Yusuf Cıbır oyun sonrası sahneye çıkarak başta Tosya Tiyatro Kulübü başkanı Ahmet Çataloğlu olmak üzere Oyunu yazan Mehmet Bakar ve tüm oyuncuları tebrik etti.