Etiket: Taşıyor”

  • Pankreas kanserinde erken teşhis hayati önem taşıyor

    SAMSUN (İHA) – Genel Cerrahi Uzmanı ve Onkoloji Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Serdar Yol, dünyada en ölümcül dördüncü kanser olarak bilinen pankreas kanserinde erken teşhisin hayati önem taşıdığını söyledi.

    Samsun Büyük Anadolu Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı ve Onkoloji Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Serdar Yol, pankreas kanseri, nedenleri ve tedavi yöntemleri hakkında bilgiler verdi. Pankreas kanserinde erken teşhisin çok önemli olduğunu ifade eden Yol, pankreas kanserinin kansere bağlı ölüm nedenlerinde dünyada ilk sıralarda geldiğini belirtti. Prof. Dr. Serdar Yol, “Pankreas güçlü enzimlerin oluşturduğu sindirim suları yapar. Yemeklerden sonra yemekleri parçalamak ve sindirecek şekilde ince bağırsağa salınırlar. Kan şekeri seviyelerini kontrol eden hormonlar yapar. Pankreas, ’endokrin’ hücrelerinde hormon üretir. Bu hücreler, langerhans adacıkları olarak bilinen kümeler halinde toplanır ve kanda neler olup bittiğini izler. Daha sonra gerektiğinde doğrudan kan içine hormon salabilirler. Özellikle kandaki şeker (glikoz) seviyeleri yükseldiğinde hissedilirler ve bu olur olmaz hücreler hormonları, özellikle de insülini üretirler. İnsülin daha sonra vücudun kan şekeri seviyesini düşürmesine ve şekeri uzakta yağ, kas, karaciğer ve diğer vücut dokularına ’saklamasına’ yardımcı olur ve gerektiğinde enerji için kullanılabilir. Pankreas kanseri olan hastaların çoğu uzak organlara erken kanser yayılımı veya yaygın lokal tutulum nedeni ile tedavi edici cerrahiye aday değildir. Bu hastalar için ağrıyı giderici ve daha rahat bir dönem geçirmelerini amaçlayan cerrahi girişimler yapılır. Genel duruma ve beraberindeki hastalıklara bağlı olarak pankreas kanserinin vücutta diğer organlara yayılım gösterdiği hastalarda ortalama yaşam süresi 3 ile 6 ay arasındadır. Hastalık bölgesel bir yayılım gösterdiyse bu süre genellikle 6 ile 10 ay arasında değişmektedir” dedi.

    “Sigara riski iki kat arttırır”

    Pankreas kanseri erken evrede belirti vermediği için önlem almanın da zor olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Serdar Yol, “Hastalık bulgu vermeye başladıktan sonra tarama testleriyle teşhis edilebilir. Beslenmenin, çevresel faktörlerin ve genetik özelliklerin pankreas kanseri üzerindeki etkisi sigara içmenin oluşturduğu etkiye oranla daha azdır. Sigara hastalıkla doğrudan ilişkili olup, riski iki kat artırır. En temel bulguları bulantı, iştahsızlık, kilo kaybı, mide çıkışında tıkanıklık, yavaş gelişen sarılık ve ağrıdır. Pankreas kanserine bağlı olarak görülebilen ve sırta vuran ağrı, genellikle hastalığın bölgesel yayılımının habercisidir. Hastalığın daha az görülen bulguları, ‘3 D’ olarak tanımlanabilecek ‘diyabet’ (şeker hastalığı), ‘diare (ishal)’ ve ‘depresyon’dur” diye konuştu.

    Hastalığın belirtilerinde erken teşhisin önemine de değinen Dr. Yol, şunları söyledi:

    “Pankreas kanserinin belirtileri arasında bulantı, iştahsızlık, kilo kaybı, yavaş gelişen sarılık, mide çıkışında tıkanıklık ve ağrı görülebilir. Pankreasın baş kısmına yerleşmiş kanserde, ağrısız sarılık ve büyük abdestin camcı macunu gibi açık renk olduğu görülür. Pankreas kanserine bağlı olarak görülebilen sırta vuran ağrı, genellikle hastalığın lokal yayılımının habercisi olup, genelde kanserin pankreasın gövde ve kuyruk yerleşiminde görülür ve hastalığın ilerlediğinin belirtisi olarak kabul edilir. Hastalığın daha az görülen belirtileri 3 D olarak hatırlayabileceğimiz diyabet (şeker hastalığı), diare (ishal) ve depresyondur. Pankreas kanserinde bu belirtiler de gözlenebilmektedir. Pankreas kanseri erken evrede teşhis edildiğinde tedavinin başarılı olma şansı daha yüksektir. Pankreas kanseri ameliyatları, cerrahinin en zor ve en sorunlu ameliyatlarından olup, özellikle ameliyat sonrası dönemde çıkabilecek komplikasyon riskleri nedeni ile hem cerrah hem de hastane imkanları yeterli özellikte olmalıdır.”

  • Engelli kardeşini 15 yıldır sırtında taşıyor

    Bolu’da, küçük yaşta geçirdiği çocuk felci nedeniyle hareket güçlüğü çeken Hatice Özdemir’i (42) 15 yıldır sırtında taşıyarak apartmanın 4’üncü katından indirip çıkaran abla Kadriye Kaya, “Taşımaktan değil düşürmekten korkuyorum” dedi.

    İhsaniye Mahallesi’nde bulunan bir apartmanın 4’üncü katında yaşayan Kadriye Kaya ve 1,5 yaşında geçirdiği çocuk felci nedeniyle hareket güçlüğü çeken kardeşi Hatice Özdemir (42), apartmanlarında asansör olmaması nedeniyle zor günler yaşıyor. Engelli kardeşini 15 yıldır sırtında taşıyan abla Özdemir, Kadriye Kaya’nın dışarı çıkması gerektiği zamanlarda kardeşini sırtına alarak 4 katlı apartmandan indirip, çıkarıyor.

    Asansör yapılması için gerekli olan 16 bin liranın toplanamaması nedeniyle zor günler geçiren abla Hatice Özdemir, “15 yıldır kardeşimle ben ilgileniyorum. 15 yıldır hep sırtımda indirip çıkarıyorum. Büyüklerimize sesimizi duyuramadık. Çok zor oluyor. Evde durduğu zaman sinirleniyor. Dışarı çıkmak istiyor. Onu mutlu etmek için sırtımda indiriyorum. Hayırsever insanlarımızdan asansör yapılması için yardım bekliyorum. Bizler de insanız. Bizleri görmezden gelmesinler” dedi.

    Evde kaldığı zamanlarda el örgüsü ve filografi yaparak vakit geçiren Kadriye Kaya ise, dışarı çıkmak istediğini ve yardım beklediğini söyledi.

  • Şehidin emanetini kucağında taşıyor

    Amasya Valisi Dr. Osman Varol, Şehit Uzman Çavuş Kadir Çakı’nın oğlu Alpaslan’ı gördüğü her ortamda kucağına alıp yanından ayırmıyor.

    Diyarbakır’ın Dicle ilçesi kırsalında terör örgütü PKK’ya yönelik yürütülen operasyonda el yapımı patlayıcının infilak etmesi sonucu şehit olup 14 Mart’ta memleketi Amasya’nın Beldağı köyüne dualarla defnedilen Şehit Çakı’nın adının verildiği semt polikliniğinin Haziran ayında yapılan açılışını kucağına aldığı 15 aylık olan oğlu Alpaslan ile birlikte yapan Vali Varol, şehit aileleriyle karşılaştığı ortamlarda ve ev ziyaretlerinde şehidin emaneti ile yakından ilgileniyor.

    Alpaslan’ın da kendisine alıştığı gözlemlenen Varol, şehitlik makamının çok yüce bir makam olduğunu hatırlatarak Türk milletinin kalbinde yaşayan şehitlerinin geride bıraktıkları emanetlerine kapılarının her zaman açık olduğunu vurguladı.

  • Gönüllüler köy okullarına yardım taşıyor

    Gönüllüler Güneydoğu Anadolu’da ki köy okullarına yardım taşıyorlar.

    Bir birinden bağımsız farklı projeler yürüten gönüllü kişilerin bir araya gelerek oluşturdukları “Bir Çocuk Gülsün Yeter ‘’isimli projesi ilk etabını Mardin’den başlattı. Mardin Valiliği ve Milli Eğitim Müdürlüklerinden alınan yasal izinler doğrultusunda çalışmalarına başlayan gönüllüler 23 Ekim 2018 tarihinde Mardin’de buluştular. Türkiye’nin birçok bölgesinden toplanan malzemeler Mardin Belediyesi ‘’ Mardin Masa’’ Hizmet Binasında toplandı. Gönüllüler ve Mardin Masa personelleri tarafından yardım malzemeleri sayımlar yapıldıktan sonra paketlenme sürecinden sonra ihtiyaç sahiplerine ulaştırılmak üzere 24 Ekim sabahı köy okulları için yola çıktı. Nusaybin, Savur, Ömerli, Artuklu, Derik, Mazdağı gibi bir çok bölgede ki köy okullarına yardım ulaştırmayı başaran gönüllülere Mardin Masa Lojistik ve personel desteği sağladı. Bir birinden bağımsız olan gönüllülerden oluşan ekiplerle birçok farklı projede yer alan Ufuk Tan Keleş,11 yıldır köy okullarına kütüphane kurmakta köy okullarında okuyan öğrencilerin en az şehirde ki öğrencilerle aynı imkanlarda eğitim almasını sağlamak için projeler üretiyor.

    Keleş, Mardin’e kısa bir zaman diliminde tekrar geleceğini ve farklı projeler ile yer alacağını dile getirdi. Tüm Aşçılar ve Pastacılar Konfederasyonuna (Taşpakon) Bağlı Karadeniz Aşçılar ve Pastacılar Federasyon Üyesi (Karapafed) Zonguldak Aşçılar ve Pastacılar Dernek Başkanı (ZAPADER) Türkiye Geneli Taşpakona Bağlı Kadın Kolları As Başkanı Begüm Uzun, “Köy okullarıyla ilgili desteklerimizin devamını sürdüreceğiz. En yakın sürede Mardin ve diğer illerde ihtiyacı olan tüm okullarımızı ziyaretlerimize devam edeceğiz” derken, özel bir okulda Sınıf Öğretmen olarak görev yapan Eyüp Aba ise “Köy çocuklarını yakından tanıyorum. Bu konuda bir öğretmen olarak elimizden gelenin en iyisini yapmak için var gücümüze yeni bir projeye imzalar ama gayretindeyiz ”diye konuştu.

    Mardin Etabı sonrası tekrar yeni köy okulları için çalışmalara devam eden gönüllüler grubu gittikleri köylerde büyük bir coşku içerisinde karşılanıyorlar.

  • Basra’nın çocukları salgın hastalığa yakalanma riski taşıyor

    Irak’ın Basra kentinde okula başlayan 277 binden fazla çocuk suyla bulaşan hastalıklara yakalanma riski taşıyor.

    Norveç Mültci Ajansı (NRC), Irak’ın Basra kentinde yeniden açılan, Su ve sağlık altyapısı çökmüş okullara başlayan 277 binden fazla çocuğun suyla bulaşan hastalıklara yakalanma riski taşıdığını söyledi.

    NRC’ye konuşan öğretmenler okullar açıldıktan sonra ciddi sayıda öğrencinin ishal, kusma, kızarıklık ve uyuşukluktan dolayı hastanelere yatırıldığını söyledi. NRC Irak Direktörü Wolfgang Gressmann, “Yaz bitiminde açılan 800’den fazla okul kolera gibi sudan kaynaklanan hastalıklar için bakteri yuvası haline gelmiş durumda. Su ve sağlık altyapısı çökmüş olan okullar ve kalabalık sınıflar nedeniyle şehirde hastalıkların hızla yaygınlaşacağından endişeliyiz” dedi.

    Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiserliği, Basra kentindeki su krizinin son üç ayda 110 bin kişinin zehirlenmesine yol açtığını bildirdi.

    NRC, çocukların güvenli ve içilebilir su elde etmelerini sağlamak bazı okullarla birlikte çalışmaktadır fakat yerel makamlar ve yardım kurumları için ihtiyaçları sağlamak çok zor olmaktadır. Gressmann, “Bir ilkokul öğretmeni bize herkes şimdi risk altında olduğunu söyledi. Bu nedenle bazı bağışçı ülkeleri çok geç kalınmadan bu felakete cevap vermek için yardıma çağırıyoruz” dedi.