Etiket: Tasavvuru

  • 2023 Karesi Tasavvuru Çalıştayı Başladı

    Karesi İlçesini geleceğe taşıyacak, Karesi’ye istikamet verecek fikirlerin ortak akılla şekillendirildiği ‘2023 Karesi Tasavvuru Çalıştayı’ başladı.

    Çalıştayda konuşan Başkan Yücel Yılmaz, “Karesinin gelecek tasavvuru ancak Karesili iradesiyle şekillenir, projelendirilir, yönetilir ve Karesi kızıl elmasına ancak kendi gücüyle ulaşabilir. Karesi değerleri taş duvarlarda değil, Karesililerin kalbinde, zihninde, aklında yaşar” dedi.

    Karesi’nin dünü ve bugününü ortaya koyarak kültürü, mimarisi ve ekonomisiyle geleceğin şehrini inşa etmeye yönelik fikirler etrafında buluşulduğu 2023 Karesi Tasavvuru Çalıştayı, Karesi AVM’de şehrin kanaat önderleri ve STK’lardan oluşan odak grup toplantılarıyla başladı. Odak grup toplantıları ’Karesi’de Ekonominin Temelleri’, ’Karesi’de Yaşam’, ’Şehrin Kimliği’ ve ’Karesi’nin Genişlemesi ve Kentsel Dönüşümü’ başlıklarına yer verildi.

    Yılmaz, “Projeler için 4 bin kişiye temas ettik”

    Karesi’yi 2071’e taşıyacak kökleri, 2053’e ulaştıracak istikameti ve Karesi’yi 2023’e hazırlayacak projeleri araştırmak üzere 4 bini aşkın hemşehrilerle istişareler yaptıklarını anlatan Karesi Belediye Başkanı Yücel Yılmaz, “Kimileriyle anket, kimileriyle mülakat ve odak grup çalışmaları yapıldı. Nihayet çalıştayımızı da başlattık. Karesi’mizi geleceğe taşıyacak, Karesi’mize istikamet verecek ve Karesi’lileri kızıl elmasına ulaştıracak fikirleri ortak akılla şekillendirmek istedik. Zira Karesi gibi kadim şehirler, şehrin değerlerini yaşatanlarla birlikte yönetilir. Şehirlerin değerleri şehrin varlıklarını zenginliğe dönüştürecek bir irade varsa ortaya çıkar. Şehir iradesi ancak bir şehir tasavvuru ve bu tasavvuru hayata geçirecek bir istikamet ve projelerle tecelli edebilir” dedi.

    “Temalar ve kavramlar odak grup çalışmalarında tartışıldı”

    Bir şehrin geleceğini şekillendirecek projelerin bir kişinin hayali veya birkaç kişinin çalışmasıyla belirlenemeyeceğine dikkat çeken Başkan Yılmaz, bir şehrin kaynaklarının, o kaynakların sahiplerinin beklentilerini hiçe sayarak harcanamayacağına vurgu yaptı. Bu nedenle Karesinin geleceğini önce şehrin kanaat önderleri, muhtarlarıyla konuştuklarını belirten Başkan Yılmaz, “Onların rehberliğinde oluşan çerçevelerle Karesi’lilere gittik ve bilimsel bir metotla 4 bin hemşehrimizin görüşlerini aldık. Her bir mahalle, her bir meslek ve yaş grubu için ayrı ayrı analizler neticesinde elde edilen temalar ve kavramlar onlarca hemşehrimizin katılımıyla odak grup çalışmalarında enine boyuna tartışıldı. Odak grup toplantılarında yeşeren fikirlerin daha somut önermelere dönüşmesini, saha çalışmalarında tespit edilen beklentileri karşılayabilecek yaklaşım ve de projelerin şekilleneceğini umuyorum. Paydaşlarımızla Karesi, topraklarının bereketini, şehrin merhametini, aile ocağının sıcaklığını, bilgeliğin asaletini koruyacak, kaynaklarını müktesebatı ve iradesiyle herkes için zenginliğe dönüştürecek, tarihte olduğu gibi gelecekte de bütün saygınlığı ve kudretiyle güzel ve huzurlu şehir olarak var olacaktır” dedi.

    “Karesi köklü bir şehrin adıdır”

    Başkan Yılmaz sözlerini şöyle sürdürdü, “Karesi, Batı Türk Devletlerine yön veren büyük şahsiyetler yetiştirerek zaferlere adını yazdırmış, ezelden gelen birikim ve değerlerini bugüne taşıyıp kültürüne her zaman sahip çıkmış bir milletin, kökü derinlerde olan o güzel şehrin adıdır. Karesili olmak muhteşem bir mirasın kudretiyle ama aynı zamanda tarihin ve coğrafyanın yüklediği kutlu davanın sorumluluğuyla yaşıyor olmaktır. Bu dava, ailemizde, komşumuzda mahallemizde, şehrimizde, ülkemizde hatta dünyada işlerin sulh ile çözülmesi huzurun ve barışın sürekliliğinin korunması davasıdır. Kavgadan uzak, temiz, sakin ve huzurun hüküm sürdüğü güzel bir şehri, güzel Karesiyi yaşatma ve daha ilerilere götürme davasıdır. İşte bu yüzden Karesinin gelecek tasavvuru ancak Karesili iradesiyle şekillenir, projelendirilir, yönetilir ve Karesi kızıl elmasına ancak kendi gücüyle ulaşabilir.”

    “Biz birer birer kulak veriyoruz”

    Çalıştaylarımız aralıksız devam edecektir. Çünkü bir şehrin ilerlediğini görmek istiyorsanız, önce o şehrin değerlerinin sesinin yükselebilmiş olması gerekmektedir. Seslenişlerin her birisine birer birer kulak veriyoruz. Çok da uzak olmayan bir zamanda belediye faaliyetleri gerekirse her bir sokaktaki ailelerin meclislerinde tartışılarak şekillenecektir. Karesiyi Karesi yapan değerler bize yol gösterecek güçte ve yeterliliktedir. Biz Karesililere ve onun değerlerini koruyup gözeten her ferdinin yönetimde var olmasını istiyoruz. İşte tam da bu yüzden Karesi değerlerini sadece korumak ve teşhir etmek için değil, onları yaşamak anlayışı ile hareket etmek zorundayız. Biliyoruz ki karesi değerleri taş duvarlarda değil, Karesililerin kalbinde, zihninde, aklında yaşar. İnanıyor ve biliyorum ki; Karesi toprağının bereketinden, devlet kuran töresinden ve iradesinden aldığı güçle huzurun, sulhun ve zenginliğin güzel şehri olarak adını tarihler boyunca da yaşatacaktır.”

  • Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, Medeniyet Tasavvuru Gençliğiyle buluştu

    Erdemli Yöneticiler Akademisi (EYAD) bünyesinde faaliyet gösteren Medeniyet Tasavvuru Gençliğinin Gençlik Projeleri Destek Programı kapsamında desteklenen “Eskilerin İddiası Yeni Neslin İhyası” adlı projenin açılış programı Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak’ın katılımıyla Keçiören Ihlamur Kasrı’nda gerçekleştirildi.

    Programda esnasında yaptığı konuşmada Bak gençlere güvendikleri ve onlara inandıklarını vurgulayarak “Sizler bu ülkeyi yarınlara taşıyacak en önemli güçsünüz, o yüzden iç içe, tek yürek olmanız lazım. Ülkemize inanmalıyız. Birbirimize inanmalıyız. İşte böyle bir gençlikle beraber geleceğe daha iyi yürüyeceğiz. Ne yaparlarsa yapsınlar ne oyunlar yaparlarsa yapsınlar hiçbir güç bunun önünde duramaz” ifadelerini kullandı.

    Bakan Bak üniversite gençliğine seslenirken hayal etmekten asla vazgeçmemelerini söyledi: “Gençlerimiz için en önemli unsurlardan birisi öz güven. Bu öz güveni Sayın Cumhurbaşkanımız bize, bu ülkenin insanlarına, gençlere sağladı. Öz güven ve hayal etmek çok önemli. ’Ben yaparım, yapabilirim’ demeliyiz. Ben yurt dışında master yaparken, inşaatlarda çalışan mühendisler vardı. Türk mühendis olarak emrimde 4 mühendis çalışıyordu. Ben daha iyi bir mühendistim. Kendimi ifade ettim. Dedim ki ’Ben yaparım.’ Ben onların sorumlusu konumundayım. Biz yaparız, bu ülke çok şeyler yapar. Bunları sizlerle beraber göreceğiz.”

    15 Temmuz darbe girişimine de değinen Bakan Osman Aşkın Bak, halkın ve gençlerin o gece Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısı üzerine meydanlara koştuğunu hatırlatarak, “Milletimiz, ’Beni kimin yöneteceğine ben karar veririm, karar benim milli irade benim’ dedi. Milletin gücü silahın gücünü yendi. Vatanını seven, ülkesini seven, ülkesinin büyümesini isteyen bir gençliğin önünde ne durabilir. Hiç kimse duramaz. O yüzden hepimiz çok çalışmalıyız” yorumunu yaptı.

    Son olarak “Gençlerimizin yolunu açacak, onların kişisel gelişimlerine katkı sağlayacak ve ülkemizin 2023 vizyonuna katkı sunacak her projeye sonuna kadar destek vereceğiz” diyen Bakan Bak, Erdemli Yöneticiler Akademisi ve Medeniyet Tasavvuru Gençliğini daha önce yürüttükleri başarılı projeler için tebrik etti.

    Üniversiteli gençlerin yoğun olarak katılım gösterdiği programa Bakan Bak’ın yanı sıra Konya Milletvekili ve EYAD Genel Başkanı Halil Etyemez, Keçiören Belediye Başkanı Mustafa Ak, çeşitli siyasetçi ve bürokratlar da katıldı.

  • Medeniyet Tasavvuru Gençliği İstanbul Teşkilatı Kuruldu

    Erdemli Yöneticiler Akademisi (EYAD) bünyesinde kurulmuş olan Medeniyet Tasavvuru Gençliği İstanbul İl teşkilatı kuruldu. Medeniyet Tasavvuru Gençliği İstanbul İl Başkanlığına Muhammet Saymaz’ın atandığı açıklandı.

    Üniversite öğrencilerine yönelik faaliyet yürüten bir sivil toplum hareketi olan ve münevver gençliğin yetiştirilmesi amacıyla Erdemli Yöneticiler Akademisi (EYAD) bünyesinde kurulan Medeniyet Tasavvuru Gençliği İstanbul İl Teşkilatlanma çalışmaları tamamlandı. Erdemli Yöneticiler Akademisi İstanbul İl Başkanlığı bünyesinde Sultangazi’de gerçekleşen toplantıda Medeniyet Tasavvuru Gençliği İstanbul İl Başkanlığına Muhammet Saymaz’ın atandığı açıklandı.

  • Elazığ’da ’Semavi Dinlerde Kadın Tasavvuru’ Semineri

    Kadın ve Demokrasi (KADEM) Derneği Elazığ Şubesi tarafından “Semavi Dinlerde Kadın Tasavvuru” konulu seminer dizisinin 3’üncüsü yapıldı.

    Elazığ Müftülüğü Edibe Can Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen seminere katılan Vaize Sümeyye Karakaya, “Medine’ye Hicrette Kadın ve Peygamberimizin Hanımlarla İstişare Ettiği Önemli Hususlar, Asr-ı Saadette Kadının Sosyo-Kültürel Hayattaki Yeri” başlıklı konuşma yaptı. Karakaya, “Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’de kadın ve erkeği aynı özden, topraktan yaratığını haber veriyor. Çift yaratılan insanoğlu, Rabbimizin emrine de aynı şekilde muhatap olmuştur. İnsanoğlu, kadını ve erkeği ile bu emaneti yüklenmiştir. Yeryüzündeki halifelik görevini üstlenmiştir. Dolayısı ile bu emanet ağır bir emanet. Bu zorlu yolda kadın ve erkek bir birine destek olacaktır” dedi.

    Seminere ilişkin bilgi veren KADEM Elazığ Temsilcisi Esra Soylu ise, “Semavi Dinlerde Kadın Tasavvuru konulu seminer dizimizin 3.oturumunu gerçekleştiriyoruz. Bu programlarda amacımız, Semavi dinlerde kadının yeri, ekonomik, ticari, kültürel anlamda semavi dinlerde kadına bakış açısı konusunda kadınlarımızı bilgilendirmek istedik” diye konuştu.

  • Semavi Dinlerde Kadın Tasavvuru Seminerinin 2’ncisi Yapıldı

    Elazığ’da Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) İl Temsilciği tarafından “Semavi Dinlerde Kadın Tasavvuru” konulu seminer dizisinin ikincisi gerçekleştirildi.

    Elazığ Belediyesi Kültür Merkezi’nde düzenlenen programa, Elazığ Belediye Başkan Yardımcıları Resul Şahin ve Mahmut Varol, Kadem Elazığ İl Temsilcisi Esra Soylu, AK Parti eski milletvekili Prof. Dr. Serpil Bulut, konuk konuşmacı araştırmacı-yazar Sibel Erarslan ile KADEM üyeleri katıldı. Seminerin açılış konuşmasını Soylu, “Kadın ve demokrasi derneği olarak kadın erkek ilişkisine, eşitlik perspektifinden öte toplumsal hayatın içindeki kazanç ve yükümlülükleri hakça ve adaletçe paylaşımı içeren bu anlama gelen toplumsa cinsiyet adaleti perspektifinden bakıyoruz. Adalet kavramına vurgu yaparken insan hakları bağlamında eşitliği bir kenara bırakmadan referansını kültürel kodlarımızdan, milli ve manevi değerlerimizden, İslam geleneğinden ve hayatın saf ve somut gerçeklerinden hareket eden bir adalet anlayışını benimsiyoruz” dedi.

    Elazığ Belediye Başkan Yardımcısı Resul Şahin ise, “Cahiliye döneminde kadının durumunun ne olduğunu bilmeden İslam’ın getirdiği bu hakların bir devrim ve ihtilal olduğunu anlamamız mümkün değildir. Yine bugün İslam’ın kadınlara verdiği hakları bilmediğimiz için bugün feministlerin peşine takılmış giden insanlarımız var. Oysa İslam’ın verdiği haklar yeterlidir ve artar bile” diye konuştu.

    “KADIN DEDİĞİMİZ KISIM KÜLTÜREL BİR KONUDUR”

    Ardından konuşan araştırmacı-yazar Sibel Erarslan ise, semavi dinleri öğrenmenin şuanda tek çıkış yolunun Kuran’ı Kerim olduğunu söyledi. Diğer kitapların tahrip olduğunu belirten Erarslan, şunları kaydetti:

    “Hem İncil hem Tevrat ikisi bir arada bir ciltlidir. Ahdi Atik ve Ahdi Cedit dediğimiz yani eski ahit ve yeni ahit. Eski ahit dedikleri Tevrat, yeni Ahit dedikleri İncil olmak üzere birbirlerinin devamı şeklinde anlaşılır. Hatta İncil’e baktığınızda bir tür hadis kitabı şeklindedir. Hz. İsa çıktı şu konuşmayı yaptı gibi hüküm ihtiva eden, emirler veren yasaklar koyan teklifler sunan ayetler değildir. Hz. İsa’nın vaazlarından ibarettir. Ama Tevrat’ta hüküm ayetleri vardır. Semavi dinlerde diye bir çerçeve çizdiğiniz zaman, sanki Hıristiyanlık ayrı bir şeyi söylüyor. Yahudilik ayrı bir şeyi söylüyor. Müslümanlık ayrı bir şeyi söylüyor gibi bir sonu çıkıyor. Aslında biz semavi dinlerde kadın tasavvurunu konuşurken kadın hakkında Allah ne diyor. Yarattığı kulu kadın hakkında Allah ne diyor. Bu sorunun etrafında dolanıyoruz. Üçü de semavi din, İbrahim’i din, üçü de bir Allah’a inanıyor. Peki öyleyse niye kadınlar hakkında fark var. Yahudilik ve Hıristiyanlığın tahrif olmasıyla ilgili bir sosyoloji var. Ayrıca zamansal farklılıklar var. Tevrat’ın indiği, yaşandığı Kudüs’le, Hz İsa Peygamberin Hz Meryem’le yaşadığı Kudüs birbirinden zaman açısında farklıdır. İçlerinde en yeni olan ise Hz. Peygamberin Mekke’de yaşadığı toplumsal çerçevede kadın nasıldır. Yani kültürel bir sorudur. Bu çevrenin bir kısmı dini, yani semavi dediğimiz kısım medeni ama kadın dediğimiz kısım kültürel bir konudur. Eskiden Mekke’de kadın farklıydı, bugün yaşayan kadında birbirinden farklıdır.”