Etiket: tarih

  • Bakan Tüfenkci, lisanslı depo için tarih verdi

    Bakan Tüfenkci, 29 Mayıs’ta Malatya Ticaret Borsasında imzaların atılarak kayısı lisanslı deposunun kurulacağı müjdesini verdi.

    Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, Demiryol-İş Sendikası Malatya Şubesi tarafından düzenlenen iftar programına katıldı.

    Bakan Tüfenkci burada yaptığı konuşmada, Türkiye’nin gelişmesi noktasında engellemelere rağmen yollarına emin adımlarla devam ettiklerini belirtti.

    Bir yandan terör örgütleriyle mücadele ederken bir yandan da ülkeyi kalkındırmaya çalıştıklarını vurgulayan Bakan Tüfenkci, yapmış oldukları yollar, hızlı trenler, şehir hastaneleri gibi projelerle farklı alanlarda da Türkiye’yi kalkındırdıklarını söyledi.

    Türkiye’deki ulaştırma konusunun AK Parti iktidarlarıyla başarı sağladığına değinen Tüfenkci, ulaştırmayı kara, demir ve deniz yollarında çok farklı noktalara getirdiklerini kaydetti.

    Tüfenkci, ülkede demiryolları bittiği denildiği anda AK Parti’nin demiryollarını ayağa kaldırdığını belirterek, şöyle devam etti:

    “İlk defa hızlı trenler AK Parti iktidarları döneminde geldi. Her geçen sene de bu yatırımlar artmaya devam etti. Başta Başbakanımız Binali Yıldırım olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Hava yolu artık halkın yolu oldu dedik ve çok farklı noktalara geldik. Malatya üzerine geldiğimizde ise havaalanı terminalini yeniliyoruz. Şu anda proje ihalesi yapıldı, çiziliyor. Biter bitmez de Allah’ın izniyle ihalesini yapacağız ve hayata geçireceğiz.”

    Söz verip de yapmadıkları hiç bir konunun olmadığının altını çizen Bakan Tüfenkci, Malatya-Elazığ arası raybüsün de kısa zamanda hizmete gireceği müjdesini verdi.

    Raybüs çalışmalarını çok önemsediği vurgulayan Tüfenkci, “Konu bakanlar kuruluna geldi ve imzaya açıldı. İnşallah raybüsü de biz Malatya ve Elazığlı hemşehrilerimizin hizmetine sunacağız. Ayrıca demiryolu camiasıyla birlikte takip ettiğimiz elektrikli depo konusunda da çok ciddi adımlar attık. İnşallah kısa zamanda da bunu Malatya’ya kazandıracağız. Bunu niye istiyoruz? Malatyalı bir kardeşimiz daha iş ve aş bulsun diye.” şeklinde konuştu.

    Herkesin merak ettiği Vagon fabrikasında sona gelindiğini belirten Bakan Tüfenkci, “Biz oranın bir kısmını lojistik merkezi yapıyoruz, Kızılay ile anlaştık bir kısmını da Kızılay’ın prefabrik konut yapı fabrikası yapacağız. Böylece 1500 kişiye iş aş temin etmiş olacağız” diye konuştu.

    Bakan Tüfenkci, Malatya için çok önemli olan kayısı için bu ayın 29’unda Ticaret Borsasında imzaların atılacağını ve Malatya Lisanslı Deposunun kurulacağı müjdesini verdi.

    Bu deponun sıradan bir depo olmadığını vurgulayan Bakan Tüfenkci, şöyle devam etti:

    “Bu depo özellikle Toprak Mahsülleri Ofisinin kayısı alımı yapabilmesi için böyle bir depoya ihtiyaç vardı. Ayrıca üreticilerimiz bu depoya koydukları her ürün karşılığında almış olduğu ürün sertifikası hem ürün ihtisas borsasında işlem görecek hem de bankaya götürüp teminat olarak gösterdiğinde karşılığında kredi talep ettiğinde faizler yüzde 50 indirimli olacak. Deponun kirasını da devlet biz karşılıyoruz.”

  • Memur-Sen Genel Başkanı Yalçın: “24 Haziran sıradan bir tarih değil asla”

    Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Karabük’te katıldığı iftarda yaptığı konuşmasında Türkiye’nin önemli bir süreçte olduğunu ve 24 Haziran seçimlerinin sıradan bir tarih olmadığını söyledi.

    Memur-Sen Karabük Şubesi tarafından Safranbolu ilçesinde kapalı pazar yerinde iftar programı düzenlendi. İftar programına katılan Memur- Sen Genel Başkanı Yalçın, burada yaptığı yaptığı konuşmada, birlerle başlayan yolculuğun bir milyon sayısını açtığını, örgütlenme oranının kamu görevlilerinde yüzde 70’e ulaştığını kaydetti.

    Yalçın, ülkenin demokratikleşmesini, korku tünelinden çıkmasını, vesayetin ülke üzerinden kalkmasını en önemli görev saydıklarını belirterek, “ Ülkenin kırılma noktasında dik durarak, milletin yanında durarak, millet iradesinin yanında konum alarak ülkenin normalleşmesine katkı sağladık. Bu ülkedeki her şey bizi ilgilendirdiği gibi Kudüs’te bizi ilgilendirir, Mescidi Aksa’da ilgilendirir, Orta Afrika’da ilgilendirir, Bosna’da, Arakan’da, Mısır’da, Suriye’de, Keşmir’de, Filipinler ve Nepal’deki felakette bizi ilgilendirir. 10 yıl geriye gittiğinizde 10 yıl geride yüzleştiğimiz sorunlarla bugün önümüzdeki sorunlara baktığımızda bugünkülere sorun bile diyemeyiz. Çok önemli noktaları geride bıraktık.” dedi.

    Karabük’e gelmeden önce CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’nin kendisini ziyaret ettiğini de hatırlatan Yalçın, şunları söyledi:

    “Kendisine ‘Biz Memur-Sen ailesi olarak bir daha eski Türkiye’yi görmek istemiyoruz.’ dedim. ’Bizim eski Türkiye’ye tahammülümüz yok. Üniversite kapılarında kızların turnikelere sıkıştırıldığı Türkiye’yi asla bir daha istemiyoruz. Üniversite bahçelerinin kampüs yerine kışlaya dönüştürüldüğü ve rektörlerin ’Ordu göreve’ pankartı adı altında yürüdüğü onursuz fotoğrafları ve o Türkiye’yi asla istemiyoruz.’ dedim. Katsayı giyotinine asla tahammülümüz yok. Ben bir melek lisesi öğretmeniyim, teknik öğretmenim ama bana 28 Şubat’ın faturası ödetildi, 28 Şubat’ta meslek liseleri tırpanlandığı için ben sınıf öğretmeni olarak, devlette burslu olarak okumama rağmen sınıf öğretmeni olarak atandım. Çünkü ’sizin alanınıza ihtiyaç yok.’ denildi. Onun için eski Türkiye’ye tahammülümüz yok.’ dedim. Belçika’da çocuklar ana sınıfında Kilise’de eğitim alırken, Türkiye’de çocukların camide namaz kılmasını, öğretmenin çocukları camiye götürmesini hazmedemeyen ya da 12 yaşına kadar çocuklara bariyer ve barikat kuran bir Türkiye’yi asla istemiyoruz.’ dedim.”

    Memur- Sen olarak ülke genelinde yüzde 70 örgütlenme oranını yakaladıkları için rehavete kapılamayacaklarını ifade eden Yalçın, “Biz biliyoruz ki, Türkiye’de ve Türkiye gibi ülkelerde ’rehavet’ demek ’felaket’ demektir. Siz örgütlü olmazsanız, siz bu alanı takip etmezseniz, cumhuriyet mitinglerinde, MİT’e operasyonda, Gezi vandalizminde, 17-25 Aralık’ta, 6-8 Ekim’de, eğer 15 Temmuz’da siz meydanlara çıkıp dalga kırmazsanız bilin ki bu ülkede geçmişe dönmek çok zor değil.” diye konuştu.

    Konuşmasını eski Başbakanlardan Necmettin Erbakan’ın “Bir gün mesele Suriye ise hedef Türkiye” dediğini hatırlatarak devam eden Genel Başkan Yalçın, şunları kaydetti:

    “Tarihi bir eşikteyiz. Millet olarak işi hafife almak gibi asla bir lüksümüz yok. Olanı biteni fark etmek durumundayız. Türkiye 15 Temmuz’da ’Fetenyahu’nun içerideki kirli yapılanmasını dağıttıktan sonra ancak Fırat Kalkanına girebildi ve Afrin Harekatıyla küresel emperyalizmin kirli planına çomak sokabildi. Onun için önemli bir süreçteyiz. 24 Haziran sıradan bir tarih değil asla. Türkiye’nin bu mücadelesi siyasiler tarafından düzgün algılanmalı ve düzgün görülmeli.”

  • Kadın güreşçiler tarih yazdı

    Avrupa Güreş Şampiyonası’nda Türkiye’ye madalya yağdı. Rusya Federasyonu’na bağlı Dağıstan Özerk Cumhuriyeti’ndeki Kaspiysk kentinde düzenlenen şampiyonada Türk sporcular 5 madalya birden kazandı.

    Ülkemizi 59 kiloda temsil eden Elif Jale Yeşilırmak, Bulgar Mimi Nikolova Hristova’yı 6-4 mağlup ederek kariyerinin ilk Avrupa şampiyonluğuna ulaştı. Organizasyon tarihinde kadınlarda altın madalya kazanan ikinci Türk güreşçi olan Elif Jale, Türk bayrağıyla minderde şampiyonluk turu attı.

    Avrupa Güreş Şampiyonası’nda kadınlar 76 kilo finalinde Yasemin Adar, Rus Ekaterina Bukina’yı yenerek üst üste 3. kez altın madalya kazandı. Son Dünya şampiyonu olan Yasemin Adar Rus rakibi karşısında muhteşem bir oyun sergiledi.

    Kaspiysk kentindeki Ali Aliyey spor salonundaki şampiyonada 68 kilodaki sporcumuz Buse Tosun, üçüncülük-beşincilik müsabakasında olimpiyat üçüncüsü Polonyalı Monika Ewa Michalik ile karşılaştı. Son Avrupa şampiyonu Michalik’i 6-4 yenen Buse bronz madalya kazandı.

    50 kiloda ülkemizi temsil eden dünya 3. sporcumuz Evin Demirhan bronz madalya mücadelesinde İspanyol rakibini 1 dakika 16 saniyede tuş ederek bronz madalyanın sahibi oldu.

    55 kilodaki sporcumuz Bediha Gün ise bronz madalya kazanmak için çıktığı mücadelede Ukraynalı rakibi karşısında adeta şov yaptı. Maçı 1 dakika 37 saniyede 10-0 sayı tuşu ile kazanan Bediha bronz madalya kazanan bir diğer sporcumuz oldu. Bu sonuçlarla Türkiye kadın milli takımımız günü 2 altın 3 bronz madalya ile kapattı.

    Kadın milli takımımızda bugün 72 kiloda Beste Altuğ Fransız Cynthia Vaneessa Vescan ile bronz madalya için karşılaşacak. Aysun Erge ise repesaj mücadelesinde Letonya’lı Karalina Tjapko ile mücadele edecek. Beste rakibini yenerse bronz madalya mücadelesine çıkacak.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan kutlama

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa Güreş Şampiyonası’nda madalya kazanan sporcuları tebrik etti. Cumhurbaşkanlığından yapılan yazılı açıklamada, “Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan Avrupa Güreş Şampiyonası’nda madalya kazanan sporcularımıza tebrik telgrafı göndermiştir” denildi.

  • Bursa tarih turizminin merkezi olacak

    Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, UNESCO Dünya Mirası Bursa Bilgilendirme Toplantısı’nda; Hanlar Bölgesi, Sultan Külliyeleri ve Cumalıkızık ile 2014 yılında UNESCO Dünya Miras Listesi’ne giren Bursa’nın turizminin bundan sonra daha da gelişeceğini söyledi.

    Büyükşehir Belediyesi’nin koordinasyonunda hazırlanan ‘Bursa ve Cumalıkızık: Osmanlı İmparatorluğu’nun Doğuşu’ isimli adaylık dosyasının değerlendirilmesinin ardından Bursa, 2014 yılında, Hanlar Bölgesi, Sultan Külliyeleri ve Cumalıkızık ile UNESCO Dünya Miras Listesi’ne adını yazdırdı. Bursa’da faaliyet gösteren kamu kurum ve kuruluşlarından temsilciler ile ilgili bölgelerin muhtarları ve vatandaşların da katıldığı UNESCO Dünya Mirası Bursa Bilgilendirme Toplantısı, Tayyare Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi.

    Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, toplantıda yaptığı konuşmada, Bursa’nın tarih ve turizm şehri olduğunu vurguladı. UNESCO Dünya Miras Listesi’ne giren Bursa’nın özelliklerine işaret eden Başkan Aktaş, kentin değerlerinin öne çıkarılıp tanıtılması konusunda Büyükşehir Belediyesi ve Valilik’in yanı sıra Bursa’ya değer katan, bu kentte çalışan ve yaşayan herkesin sorumluluk taşıması gerektiğini belirtti. Bursa’nın tarihi derinliğinin algılanıp kentin misafirlerine de anlatılması gerektiğini ifade eden Başkan Aktaş, “Bursa’nın bundan sonra gelişen alanı kesinlikle turizmdir. UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne girmek kesinlikle bir ayrıcalıktır. Bursa’nın bu değerini daha donanımlı kullanmalıyız” diye konuştu.

    Bursa’nın potansiyeli zengin

    Bursa Valisi İzzettin Küçük de kentin değerlerine dikkati çekerek, “Türkiye’de koruma altına alınmış eserler bakımından en zengin 2. il Bursa’dır. Hitap ettiği turizm potansiyeli açısından da en zengin ilimiz olan Bursa’daki bu eserlerin korunması ve gelecek nesillere taşınmasını önemsiyoruz” dedi.

    UNESCO Bursa Alan Başkanı Prof. Dr. Neslihan Dostoğlu ise UNESCO hakkında bilgi verdiği toplantıda, Bursa’nın UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne giriş süreci ve avantajları ile ilgili bir sunum yaptı.

    İznik’in de UNESCO Dünya Mirası Listesi’nin geçici listesinde olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Dostoğlu, UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne giren şehirlerle ilgili farkındalığın arttığını, turizm, sahiplenme, finansal destek, koruma, hasar giderilmesi ve teşvik konularında bu şehirlerin artı değer kazandığını sözlerine ekledi.

  • Prof. Dr. Arı: “Tarih bilinci her Türk genci için çok önemli”

    Çankırı Karatekin Üniversitesi (ÇAKÜ) Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Murat Arı, “Tarih bilinci her Türk genci için çok önemlidir ve önemli olmalıdır. Çünkü tarihimiz bizim için bir hafızadır” dedi.

    ÇAKÜ Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bölüm Başkanlığı tarafından düzenlenen Misak-ı Milliden Afrin’e Türkiye Suriye İlişkileri (1920-2018) konferansı dün Uluyazı Kampüsü Rektörlük Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi.

    Konferansa ÇAKÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Murat Arı, Pamukkale Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tahir Kodal, akademisyenler ve öğrenciler katıldı. Saygı duruşunda bulunulup İstiklal Marşı’mızın okunmasının ardından konuşmacı olarak Pamukkale Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tahir Kodal’ın yer aldığı konferansın açılış konuşmasını Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Murat Arı yaptı.

    Prof. Dr. Murat Arı konuşmasında, “Tarih bilinci her Türk genci için çok önemlidir ve önemli olmalıdır. Çünkü tarihimiz bizim için bir hafızadır. Son zamanlarda yapılan küresel operasyonlarla her ne kadar adeta tarihi hafızamız silinmeye ve tarih bilincimiz zayıflatılmaya çalışılsa da millet olarak bizde yaptığımız karşı hamleler ve çalışmalarla her daim hafızamızı zinde ve taze tutmaya devam ediyoruz. Bugün değerli hocamız Prof. Dr. Tahir Kodal’ın bizlere anlatacağı Misak-ı Milliden Afrin’e Türkiye Suriye İlişkileri konusu da bizlere geçmişimizi hatırlatıp geleceğimize ışık tutacak çok önemli ve dikkatli dinlememiz gereken bir konu hepimize faydalı olacağına inanıyor ve emeği geçenlere teşekkür ediyorum” diye konuştu.

    Daha sonra Pamukkale Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tahir Kodal konuşmasına yeni kurulan bir üniversite olmasına rağmen Çankırı Karatekin Üniversitesi’nin geldiği noktayı gördüğünde şaşırdığını ve mutlu olduğunu üniversitenin bu noktaya gelmesinde emeği geçenlere bir akademisyen ve vatansever olarak çok teşekkür ettiğini söyleyerek başladı.

    Ülkelerin coğrafyalarının aynı zamanda kaderleri olduğunu ve bulunduğumuz bölgenin jeopolitik ve stratejik konumuna değinen Kodal, toprakların kaderlerini barındırdıkları yer altı ve yer üstü kaynaklarla doğrudan ilgili olduğunu hatırlatırken, Musul, Kerkük ve Süleymaniye’nin geçmişte olduğu gibi günümüzde de bu zenginlikleri nedeniyle önemini koruduğunu ve dünyadaki egemen güçlerin gözünün bu topraklarda olduğunu ifade etti.

    Kodal, şunları söyledi: “Suriye denilince, doğu Akdeniz’de bulunan bugünkü Suriye, Lübnan, Filistin, İsrail ve Ürdün devletlerinin topraklarını kapsayan tarihi yerler akla gelirdi. Şimdiki Suriye; doğu Akdeniz kıyısında olup, kuzeyde Türkiye, doğu ve güney doğuda Irak, güneyde Ürdün, İsrail ve Lübnan, batıda ise Akdeniz ile sınırlı bulunmaktadır.”

    Konferansın ardından Pamukkale Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tahir Kodal’a ÇAKÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Murat Arı tarafından tuz lamba hediye edildi.