Etiket: tarifsiz

  • ETSO Başkanı Yücelik; “Tarifsiz bir acı yaşıyoruz”

    ETSO Başkanı Yücelik; “Tarifsiz bir acı yaşıyoruz”

    Erzurum Ticaret ve Sanayi Odası (ETSO) Yönetim Kurulu Başkanı Lütfü Yücelik, İdlib’te Suriye rejim güçlerinin hain saldırısı sonucunda 33 Mehmetçiğin şehit olmasının ardından yayımladığı mesajda, millet olarak tarifsiz bir acı yaşadığımızı dile getirdi.

    Başkan Yücelik yayımladığı mesajında şu ifadelere yer verdi; “Suriye’nin gayri meşru rejiminin İdlib’deki kalleş saldırısı sonucunda 33 vatan evladımız daha şehadet şerbetini içti. İçimiz kan ağlıyor Bize bu acıyı yaşatan katil Esad ve onun işbirlikçileri, nihayetinde akıttıkları kanda boğulacak ve bu yaptıklarının hesabını verecektir. Tarihin her döneminde; mazlumun ve mağdurun yanında yer alan asil milletimiz, yine her zaman olduğu gibi kahraman ordusunun ardında sıra dağlar gibi durmaktadır. Ordumuzun ve milletimizin sabrını sınamaya kalkan her kim olursa olsun bunun bedelini ödemeye mahkum olacaktır. Bu konuda, devletimizin alacağı her türlü kararı millet olarak sonuna kadar destekleyeceğimizin bilinmesini istiyoruz.”

    Mesajında, hiçbir ülkenin toprağında gözü olmayan Türkiye’nin bölgede her zaman sağduyulu bir tutum sergilediğini kaydeden Başkan Yücelik şunları söyledi; “Amacı sadece sınırlarının güvenliğini sağlamak, bölgeden gelebilecek tehditlere karşı önlem almak ve masum insanların daha fazla canının yanmaması için çaba göstermek olan ülkemize yapılan bu hain ve kalleşçe saldırıya gerekli cevabın verildiğini görmek, acıyla kavrulan yüreklerimizi bir nebze olsun ferahlatacaktır. Bir kez daha, şehadete erişen kahraman Mehmetçiklerimize yüce Allah’tan rahmet, ailelerine başsağlığı, yaralanan askerlerimize de acil şifalar diliyorum. Milletimizin başı sağolsun.”

  • 6 yaşında ilk kez “Anne” diyen otizmli Remy annesine tarifsiz bir yılbaşı hediyesi verdi

    Fransa’dan geldiği Kocaeli’de tedavi sonrası 6 yaşında ilk kez “Anne” diyen otizmli Remy Beaufort, annesini sevince boğdu. Oğlunun ilk sözlerini çekerek sosyal medyada paylaşan Neslihan Beaufort, “Benim için paketlere sığmayacak bir hediye oldu” dedi.

    Fransa’nın Reims kentinde yaşayan Fransız Reynald ve Türk asıllı Neslihan Beaufort’un 6 yaşındaki otizmli çocukları Remy, ilk sözcükleri ile annesine tarifsiz bir yılbaşı hediyesi verdi. Fransa’da 2,5 yaşında otizm tanısı konulan ve hiç konuşamayan oğlunun tedavisi için yıllardır çare arayan anne Neslihan Beaufort, çareyi Kocaeli’nin Başiskele ilçesindeki Atlantis Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezinde buldu. Atla terapinin de aralarında olduğu yoğun bir eğitime alınan Remy, annesi Neslihan Beaufort’a “Anne” diye ilk kez seslenerek eşsiz bir yeni yıl hediyesi vermiş oldu.

    Yaklaşık 3 bin kilometre yol katederek Fransa’dan oğlu Remy ile birlikte Başiskele’ye gelen Neslihan Beaufort, 15 günlüğüne Kocaeli’ne yerleşti. Eğitimin son günlerinde daha önce hiç konuşamayan oğlunun kendisine “Anne” diye seslenmesi ile tarifsiz bir mutluluk yaşayan Neslihan Beaufort, o anları sosyal medyada paylaştı. Tarifsiz bir yılbaşı hediyesi aldığını ifade eden Neslihan Beaufort, “Pakete sığmayacak şekilde çok büyük bir hediye oldu” dedi.

    “Türkiye’deki özel eğitim sisteminin daha kaliteli olduğunu keşfettim”

    Oğlu Remy’ye 2,5 yaşındayken ağır otizm teşhisi konulduğunu söyleyen Beaufort, “Bu teşhisten sonra hemen eğitime başlanıldı. Biz Fransa’da yaşıyoruz ama orada eğitim sistemi bu konu açısından yeterli değil. Türkiye’deki özel eğitim sisteminin daha yoğun ve kaliteli olduğunu keşfettim. Bu merkezi de internetten buldum. Burada atların, çeşitli hayvanların olması beni etkiledi. Hemen irtibata geçtim, gerekli her türlü yardımı sağladılar. Hemen burada 2 haftalık yoğun eğitim almaya başladık” dedi.

    6 yaşında ilk defa ‘Anne’ dedi

    Eğitimlerin son günlerinde yıllardır süren fedakarlıkların sonucunu aldığını anlatan Beaufort, “Son haftamız bitmek üzereyken eğitimin meyvelerini almaya başladık. Remy ilk defa, ‘Anne’ dedi. Her anne deyişime onun da tekrarlaması bir umut ışığı oldu. Anne dedikten sonra başka kelimelerin de geleceğine inanıyorum. Oğlum zaten akıllı bir çocuk. Onun için bütün fedakarlıkların ve zahmetlerin karşılığını aldığımı düşünüyorum. Böyle bir gelişmeyi umut ediyorduk. Bu kadar hızlı olacağını tahmin etmiyordum. Yapacak çok işimiz var ama tünelin sonunu görmeye başladık. Bu sefer her anne deyişimde onun da ‘Anne’ demesi daha olumlu bir gelişme olduğunu gösteriyor. Çok büyük bir mutluluk duydum” diye konuştu.

    “Pakete sığmayacak şekilde çok büyük bir hediye oldu”

    6 yaşındaki oğlunun ilk kez “Anne” demesinin tarifsiz olduğunu anlatan Neslihan Beaufor, “İyi ki gelmişiz. Tarif edilmez bir mutluluk, zafer. Artık umudumuz kalmamıştı, hiç konuşmayacak zannediyordum. Konuşması için çok araştırma yaptım. Bu şekilde bir tepki görmem, yaptığımız çalışmaların olumlu yönde olduğunu görmem çok büyük bir rahatlatma oldu. İyi, doğru bir yolda olduğumuzu hissediyorum. Pakete sığmayacak şekilde çok büyük bir hediye oldu. Bunları babası ile paylaştım, o da çok mutlu oldu. ‘Anne bak ben artık başardım’ der gibi bana bakıyor. ‘Anne’ derken gülümsüyor ve kahkaha atarcasına yoğun bir şekilde söylüyor. Bunu bir robot olarak değil, içten söylüyor” şeklinde konuştu.

    “Bir annenin sevgisine ortak olmak bizim için motive vericiydi”

    Remy’nin eğitimleri hakkında bilgi veren Çocuk Gelişim Uzmanı Ebru Sıltağ ise, “Aile bize internet üzerinden Fransa’dan ulaştı. İlk otizm şüphesi ile bize geldiler. Konuşma ve davranış problemleri mevcuttu. Kısa sürede yoğun bir eğitimle ilk kelime çıktımızı aldık. İlk kelime çıkımız, ‘Anne’ oldu. Her annenin sabırsızlıkla beklediği bir durumdur. Bir annenin sevgisine ortak olmak bizim için motive vericiydi. Aynı mutluluğu bizler de paylaştık onlarla. Eğitimlerimiz hala devam ediyor. Konuşma problemlerimiz tam olarak çözülmüş durumda değil. Yoğun eğitimle devam edildiğinde diğer problemlerin de aşılabileceğine inanıyoruz” ifadelerini kullandı.

  • 6 yaşında ilk kez “Anne” diyen otizmli Remy annesine tarifsiz bir yılbaşı hediyesi verdi

    Fransa’dan geldiği Kocaeli’de tedavi sonrası 6 yaşında ilk kez “Anne” diyen otizmli Remy Beaufort, annesini sevince boğdu. Oğlunun ilk sözlerini çekerek sosyal medyada paylaşan Neslihan Beaufort, “Benim için paketlere sığmayacak bir hediye oldu” dedi.

    Fransa’nın Reims kentinde yaşayan Fransız Reynald ve Türk asıllı Neslihan Beaufort’un 6 yaşındaki otizmli çocukları Remy, ilk sözcükleri ile annesine tarifsiz bir yılbaşı hediyesi verdi. Fransa’da 2,5 yaşında otizm tanısı konulan ve hiç konuşamayan oğlunun tedavisi için yıllardır çare arayan anne Neslihan Beaufort, çareyi Kocaeli’nin Başiskele ilçesindeki Atlantis Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezinde buldu. Atla terapinin de aralarında olduğu yoğun bir eğitime alınan Remy, annesi Neslihan Beaufort’a “Anne” diye ilk kez seslenerek eşsiz bir yeni yıl hediyesi vermiş oldu.

    Yaklaşık 3 bin kilometre yol katederek Fransa’dan oğlu Remy ile birlikte Başiskele’ye gelen Neslihan Beaufort, 15 günlüğüne Kocaeli’ne yerleşti. Eğitimin son günlerinde daha önce hiç konuşamayan oğlunun kendisine “Anne” diye seslenmesi ile tarifsiz bir mutluluk yaşayan Neslihan Beaufort, o anları sosyal medyada paylaştı. Tarifsiz bir yılbaşı hediyesi aldığını ifade eden Neslihan Beaufort, “Pakete sığmayacak şekilde çok büyük bir hediye oldu” dedi.

    “Türkiye’deki özel eğitim sisteminin daha kaliteli olduğunu keşfettim”

    Oğlu Remy’ye 2,5 yaşındayken ağır otizm teşhisi konulduğunu söyleyen Beaufort, “Bu teşhisten sonra hemen eğitime başlanıldı. Biz Fransa’da yaşıyoruz ama orada eğitim sistemi bu konu açısından yeterli değil. Türkiye’deki özel eğitim sisteminin daha yoğun ve kaliteli olduğunu keşfettim. Bu merkezi de internetten buldum. Burada atların, çeşitli hayvanların olması beni etkiledi. Hemen irtibata geçtim, gerekli her türlü yardımı sağladılar. Hemen burada 2 haftalık yoğun eğitim almaya başladık” dedi.

    6 yaşında ilk defa ‘Anne’ dedi

    Eğitimlerin son günlerinde yıllardır süren fedakarlıkların sonucunu aldığını anlatan Beaufort, “Son haftamız bitmek üzereyken eğitimin meyvelerini almaya başladık. Remy ilk defa, ‘Anne’ dedi. Her anne deyişime onun da tekrarlaması bir umut ışığı oldu. Anne dedikten sonra başka kelimelerin de geleceğine inanıyorum. Oğlum zaten akıllı bir çocuk. Onun için bütün fedakarlıkların ve zahmetlerin karşılığını aldığımı düşünüyorum. Böyle bir gelişmeyi umut ediyorduk. Bu kadar hızlı olacağını tahmin etmiyordum. Yapacak çok işimiz var ama tünelin sonunu görmeye başladık. Bu sefer her anne deyişimde onun da ‘Anne’ demesi daha olumlu bir gelişme olduğunu gösteriyor. Çok büyük bir mutluluk duydum” diye konuştu.

    “Pakete sığmayacak şekilde çok büyük bir hediye oldu”

    6 yaşındaki oğlunun ilk kez “Anne” demesinin tarifsiz olduğunu anlatan Neslihan Beaufor, “İyi ki gelmişiz. Tarif edilmez bir mutluluk, zafer. Artık umudumuz kalmamıştı, hiç konuşmayacak zannediyordum. Konuşması için çok araştırma yaptım. Bu şekilde bir tepki görmem, yaptığımız çalışmaların olumlu yönde olduğunu görmem çok büyük bir rahatlatma oldu. İyi, doğru bir yolda olduğumuzu hissediyorum. Pakete sığmayacak şekilde çok büyük bir hediye oldu. Bunları babası ile paylaştım, o da çok mutlu oldu. ‘Anne bak ben artık başardım’ der gibi bana bakıyor. ‘Anne’ derken gülümsüyor ve kahkaha atarcasına yoğun bir şekilde söylüyor. Bunu bir robot olarak değil, içten söylüyor” şeklinde konuştu.

    “Bir annenin sevgisine ortak olmak bizim için motive vericiydi”

    Remy’nin eğitimleri hakkında bilgi veren Çocuk Gelişim Uzmanı Ebru Sıltağ ise, “Aile bize internet üzerinden Fransa’dan ulaştı. İlk otizm şüphesi ile bize geldiler. Konuşma ve davranış problemleri mevcuttu. Kısa sürede yoğun bir eğitimle ilk kelime çıktımızı aldık. İlk kelime çıkımız, ‘Anne’ oldu. Her annenin sabırsızlıkla beklediği bir durumdur. Bir annenin sevgisine ortak olmak bizim için motive vericiydi. Aynı mutluluğu bizler de paylaştık onlarla. Eğitimlerimiz hala devam ediyor. Konuşma problemlerimiz tam olarak çözülmüş durumda değil. Yoğun eğitimle devam edildiğinde diğer problemlerin de aşılabileceğine inanıyoruz” ifadelerini kullandı.

  • Göçmen çocukların tarifsiz mutluluğu

    Yaşar Üniversitesi öğrencileri, Tasarım Düşüncesi dersi kapsamında, İzmir Göç İdaresi Harmandalı Geri Gönderme Merkezindeki göçmen çocuklarla bir araya gelerek tişört boyama etkinliği gerçekleştirdi. Öğrenciler; savaşların, yoksulluğun, zorlu göç yolculuklarının en büyük mağduru olan çocukların hafızalarında yer edecek güzel anılar oluşturmak için hem onlarla tişört boyadı hem de oyunlar oynayarak yüzlerini güldürdü.

    750 kişilik kapasiteye sahip ve düzensiz göçmenlerin geçici süre barındırıldıkları Göç İdaresi Genel Müdürlüğü İzmir Harmandalı Geri Gönderme Merkezinde, aileleriyle birlikte çocuklar da bulunuyor. Çocuklara, burada kaldıkları süre içerisinde eğitim eksikliği yaşamamaları için Milli Eğitim Bakanlığına bağlı bir okul öncesi öğretmen ve sınıf öğretmeni tarafından eğitim verilirken aynı zamanda aile bütünlüğü içinde yaşamaları da gözetiliyor. Farklı yaş gruplarından, farklı kültürel özelliklere sahip çocukların hafızalarında yer edecek güzel anılar oluşturmak için Yaşar Üniversitesi UNESCO Göç Kürsüsü ve İzmir Göç İdaresi iş birliğiyle Harmandalı Geri Gönderme Merkezinde aileleriyle birlikte kalan çocuklar için t-shirt boyama atölyesi gerçekleştirildi. Yaşar Üniversitesi UNESCO Uluslararası Göç Kürsüsü Koordinatörü Doç. Dr. Ayselin Yıldız ile Sanat ve Tasarım Fakültesi Endüstriyel Tasarım Bölümü öğretim elemanı Can Güvenir yürütücülüğündeki atölyede; çocuklar, öğretmenlerinin ve psikologların eşliğinde 2 saat boyunca üniversiteli abla ve ağabeyleri ile hem oyun oynadı hem de kendileri giyecekleri t-shirtleri diledikleri gibi boyadı. Endüstriyel tasarım, psikoloji, mimarlık, ekonomi, halkla ilişkiler ve reklamcılık gibi bölümlerde eğitim gören öğrenciler, göçmen çocuklarla birlikte tişört boyama etkinliği yürütürken bitirme projeleri için de gözlem yapma fırsatı buldu.

    “Güzel anılarla ayrılsınlar”

    Doç. Dr. Ayselin Yıldız, etkinliğin; özünde dersin bir parçası olduğunu, ama en önemli etkisinin Geri Gönderme Merkezindeki çocuklar için güzel anılar oluşturması olduğunu belirterek, “Çocuklarla güzel vakit geçirmek, onlara Türkiye’ye dair güzel anılar bırakmak istedik. En önemli kazanımlarından birisi de öğrencilerimizin göç konusunda doğru bilgileri deneyimleyerek öğrenmeleri ve bu konuda sosyal sorumluluk bilinçlerinin arttığını görmek. Bu kapsamda Harmandalı Geri Gönderme Merkezi ile geçen seneden bu yana yürüttüğümüz faaliyetler ve kurduğumuz bu iş birliğinden büyük mutluluk duyuyoruz” dedi.

    “Oyun onların en büyük morali”

    Can Güvenir ise, “Öğrencilerimiz, bu deneyim sonrasında farklı kültürlerden gelen ve ortak bir dil konuşmayan çocuklar arasında sosyal ilişkileri artırmayı ve iletişimi güçlendirmeyi amaçlayan fikirler tasarlayacak. Öğrencilerin bir kısmı da Geri Gönderme Merkezinde çalışan uzmanlar ile yaptıkları görüşmelere bağlı olarak, onlar için sosyo-psikolojik çalışma ortamını geliştirici öneriler geliştirecek” diyerek hazırlanan proje önerilerin İl Göç İdaresi Müdürlüğünün değerlendirmesine sunulacağını belirtti.

    Gönüllerince oyun oynamanın ve kendi tişörtlerini tasarlamanın keyfini çıkaran çocuklar, buluşmanın sonunda; üzerinde “Güzel Bir Gelecek için Oynamak-İzmir Hatırası” yazan duvara asılı fonun önünde fotoğraf çektirdi ve fotoğraflar hatıra olarak çocuklara verildi.

  • MHP’li Pehlivan; “15 Temmuz tarihi bir hesaplaşma, tarifsiz bir hıyanettir”

    MHP Aydın İl Başkanı Burak Pehlivan, “Tehdit ve saldırı nereden, kimden gelirse gelsin Ülkücüler görevden kaçmaz. İleriye atılmak için tereddüt etmez” dedi.

    MHP Aydın İl Başkanı Burak Pehlivan, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü nedeniyle yayımladığı mesajda; “Türk milleti tarih boyunca nice badire ve belaları alt etmeyi, üstesinden gelmeyi başarmıştır. FETÖ nün askeri kamuflaj içine saklanmış bir avuç yılanı, Türk milletimize ateş saçmış; milli kurum ve kuruluşlara acımasızca saldırmıştır.

    Çanakkale’de müstevlilerin yarım bırakmak zorunda kaldıkları zulmü hain FETÖ’cüler tamamlamak istemişlerdir. Milli Mücadele’de kovalanan Türk düşmanları, aradan geçen 94 yıl sonra bellerini doğrultup devşirdikleri Pensilvanyalı teröristlerle Türkiye’yi önce teslim, daha sonra da tepeden tırnağa tasfiye etmeye kalkışmışlardır. 15 Temmuz tarihi bir hesaplaşma, tarifsiz bir hıyanettir. FETÖ; asırlardır devam edegelen Anadolu’nun istila komplosunun bu çağdaki adıdır.

    FETÖ; Müslüman Türk milletine düşman olan batıl, batini ve lanetli çevrelerin, küresel ölüm makinesini içimizde ve bölgemizde devamlı çalıştıran haçlı zihniyetinin su katılmamış bir barbarlığıdır. Eğer biz irkilip kendimize gelmezsek, milli akıl ve şuurda buluşamazsak bu barbarlık son olmayacaktır. Dost bildiklerimiz arkamızda hançerle dolaşmaktadır. Küresel ve bölgesel stratejik denklemleri aleyhimize kurmak için harıl harıl faaliyette bulunanlar Türkiye’ye pranga vurmak için hazır ve nazır beklemektedir. Tehdit ve saldırı nereden, kimden gelirse gelsin Ülkücüler görevden kaçmaz. İleriye atılmak için tereddüt etmez. Ne yapacaksak burada, Türk milletinin son yurdunda, birlikte yapacağız, birlikte başaracağız. Türkiye Cumhuriyeti’nin omurgası milli kimliktir, egemenlik ve irade ebediyen Türk milletine aittir. Şehitlerin hepsi ayrım gözetmeksizin eşittir, her biri bizim için mukaddes, muhteşem bir vatan mücadelesinin elleri öpülesi neferleridir. Mehmetler bizimdir, biz Mehmediz, kutlu vatan onlara emanettir. Her 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günümüzün geleceğimiz açısından yeni bir dirilişe vesile olmasını Rabbimden niyaz ediyorum.

    15 Temmuz FETÖ hain saldırısına korkusuzca direnen, kanlarının son damlasına kadar mücadele ederek destan destan büyüyen aziz şehitlerimize Allah’tan rahmet niyaz ediyorum.

    O zulmet dolu gecede fedakârca, kahramanca, ardını önünü düşünmeden işgalcilerin karşısına dikilen gazilerimize, elbette büyük Türk milletine şükran ve saygılarımı sunuyorum” ifadelerini kullandı.