Etiket: Taleplerini

  • Başkan Atıcı, Muğlalı zeytincilerin sorun ve taleplerini gündeme getirdi

    Başkan Atıcı, Muğlalı zeytincilerin sorun ve taleplerini gündeme getirdi

    Milas Ziraat Odası Başkanı İsmail Atıcı, Muğlalı zeytin üreticilerinin yaşadığı sıkıntıları ve talepleri telekonferans ile gerçekleştirdiği görüşmede, ilgili Bakanlıklara iletilmek üzere Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar’a iletti.

    Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, zeytin üreticilerinin, iklim şartlarının etkisiyle yaşanan kalite kayıpları ve alım fiyatı beklentisi başta olmak üzere sorun ve talepleri hakkında ilgili Bakanlıklara iletilmek üzere Aydın, Balıkesir, Bursa, Hatay, İzmir, Manisa, Mersin, Muğla illerindeki Ziraat Odası Başkanlarından bilgi aldı. Görüşmeye katılan, Akhisar, Altınözü, Bandırma, Edremit, Efeler, Erdek, Milas, Mudanya, Mut Ziraat Odalarının Başkanları, bölgelerindeki sorun ve talepleri detaylı olarak anlatarak Bayraktar’a bilgi verdi. Muğlalı çiftçilerin sevgi ve saygılarını ileterek konuşmasına başlayan Milas Ziraat Odası Başkanı İsmail Atıcı, Muğla’yı temsilen katıldığı görüşmede, il genelinde zeytinciliğin önemli bir geçim kaynağı olduğunu ifade etti.

    “Hasat dönemindeki ithalat mağdur ediyor”

    Muğla’da Milas’ın zeytinciliğin merkezi olduğunu söyleyen Başkan Atıcı, çiftçilerin hasat dönemindeki ithalat ile mağdur olduğunu dile getirdi. Başkan Atıcı, “İlçemizde 9 milyon kayıtlı, 3 milyon da kayıtsız olmak üzere 12 milyon zeytin ağacı varlığı var. Tabi bizim yöredeki zeytinler memecik türü zeytin ağaçları ve yağ kalitesi ulusal, uluslar arası platformlarda biliniyor ve rağbet görüyor. Komşu ilimiz Aydın ili de bu konuda benzerlik taşıyor. Bizim memecik zeytinimiz yağ karakteristik özelliği taşıyor. Milas zeytinyağına coğrafi işaret alındı. Avrupa Birliği’nden de coğrafi işaret alınacak şuan askı süreci devam ediyor. Ayrıca yağlı zeytinimizin de coğrafi işareti var. Geçtiğimiz yıl var yılıydı. Ancak hasat döneminde ithalat yapılması çiftçimizin belini kırdı. Zeytin fiyatları bu dönemde birden bire aşağılara indi. Maliyetin bile kurtarılamaması çiftçimizi mağdur etti. Bu yıla gelince sıcaklık, kuraklık gibi olumsuz iklim koşulları sebebiyle zeytin rekoltemiz yüzde 15-20 civarına düştü. Rekoltemiz çok düşük” dedi.

    Zeytinde kotanın kaldırılması ve biyoteknik mücadele önerisi”

    Zeytincilikte üretim ve pazar alanında yaşanan sorunları tespitler halinde TZOB Genel Başkanı Bayraktar’a ileten ve çözüm önerileri sunan Başkan Atıcı, zeytinde kota, zeytinciliği tehdit eden zararlılar, hasatta ulaşım problemi ve zeytinyağında tağşiş konusunda şunları aktardı: “Bizim en büyük sıkıntılarımızdan birisi de kota. Geçtiğimiz yıl dekar başına dane zeytinde 80 kilogram olarak belirlenen desteklemeler, bizim bölgede sorunlar oluşturdu. Şöyle bizim yöremizde 80 kilogramın üzerine verim alınan yerler var. Bu çiftçilerimiz mağduriyet yaşadı. Bu kriterin tekrar gözden geçirilmesini talep ediyoruz. Sahada rekolte tespiti yapılarak kotanın kaldırılmasını istiyoruz. Hastalıklar konusu da çok önemli. Zeytin sineği ciddi zararlar veriyor. Zeytin sineği ile ilaçlı müdahale yapılıyor ancak bizim önerimiz; biyoteknik mücadeleye geçilmesidir. Bu konuda Bakanlığımızın özel sektörü teşvik ederek tuzak konusunda seri üretime geçilmeli ve çiftçilerimize bu tuzaklar uygun koşullarda temin edilmelidir. Birçok zeytinlik alana asılacak olan tuzaklar, zeytinde verim ve kalite için önemli. Halkalı leke ile mücadele konusunda da Bakanlığımızın bir kriter belirlenmesinin zeytin üreten çiftçilerimizin yararına olacaktır. Odamız bu konuda farkındalık yaratmaya, eğitim çalışmaları düzenlemeye devam ediyor. Bölgemizde hasadın yapılabilmesi için zeytinliklerde yaşanan ulaşım sıkıntısının destekle çözülmesi gerekiyor. Tağşiş konusu da çok önemli. Zeytinyağındaki tağşiş, hile, öncelikle halkımızın sağlığını tehlikeye sokuyor hem de zeytincilik yapan çiftçilerimizin imajı zedeleniyor. Bu konuda da ciddi tedbirler alınmalı, denetimler yapılmalı ve caydırıcı cezalar işleme konulmalıdır.”

  • Başkan Atıcı, Ege’yi temsilen çiftçilerin sorun ve taleplerini iletti

    Başkan Atıcı, Ege’yi temsilen çiftçilerin sorun ve taleplerini iletti

    Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Bakan Yardımcısı Mehmet Hadi Tunç ve bakanlık bürokratları katılımıyla düzenlenen “Tarım Sektörü İstişare ve Değerlendirme” toplantısına Ege Bölgesi’ni temsilen katılan Milas Ziraat Odası Başkanı İsmail Atıcı, çiftçilerin sorunlarını ve taleplerini dile getirerek çözüm istedi.

    Türkiye Ziraat Odaları Birliği’nin koordinasyonuyla düzenlenen tele konferans toplantısına; Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Bakan Yardımcısı Mehmet Hadi Tunç, bakanlık bürokratları, TZOB Yönetim Kurulu Üyeleri ve Ziraat Odası başkanları katıldı.

    Toplantının açılış konuşmasını gerçekleştiren TZOB Genel Başkanı Bayraktar, Mart ayında ülkemizde ilk vakanın tespit edilmesiyle birlikte Korona virüsle mücadeleye devam ettiklerini belirterek “Bu süreçte kendilerine yetecek kadar gıda üretebilen ülkelerin avantajı ortaya çıktı. Gıda konusunda ithalata dayalı olan ülkelerin ise gıdaya erişim noktasında zorluk yaşadıklarını gördük” sözleri ile gıda üretiminin insanoğlunun yaşamını sürdürebilmesi için ne kadar önemli olduğuna değinen Milas Ziraat Odası başkanı ismail Atıcı, İzmir, Aydın, Denizli, Manisa, Muğla ve Burdur illerine temsilen Bakan Pakdemirli ve Bakan Yardımcısı Mehmet Hadi Tunç’a bölgedeki tarımsal faaliyetler ve yaşanan sorunları anlattı.

    “Elektrik ücretlerindeki artış çiftçinin belini büküyor”

    Ege Bölgesinin 9,2 milyon nüfusuyla tarım potansiyeli oldukça yüksek bölgelerden birisi olduğunu belirten Başkan Atıcı, “Ülke milli gelirinin yüze 12’si bölgemizden elde edilmektedir. Tarımsal sulama altyapılarının bir an önce tamamlanmasını bekliyoruz. Özellikle girdi fiyatlarının yüksekliği (gübre, mazot, ilaç, yem ve fide), sulama ücretlerindeki artış, sulama altyapı yatırımlarının eksikliği çiftçimizi zor duruma sokmaktadır. Özellikle Milas bölgesinde Elektrik fiyatlarındaki yüzde yüz artış ve tarımsal işletmelerde kullanılan elektriğin mesken aboneliğinden daha yüksek olması da önemli bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Tarımsal sulamada ve tarım işletmelerinde kullanılan elektrik ücretlerinin çiftçi lehine revize edilmesi gerekiyor. Organik ve iyi tarım uygulamalarında belirlenen destek miktarları yeniden gözden geçirilmeli ve artırılmalıdır. Tarım Kredi ve Ziraat Bankası çiftçi borçlarını yeniden yapılandırarak 6 ay faizsiz ertelemelidir. Çiftçilere ödenen tarımsal desteklere, sulama birlikleri ve elektrik şirketlerindeki borçlar sebebiyle bloke konulmaması, çiftçilerimizden kesilen 2-4 lira oranındaki vergi kesintisinin kaldırılmasını talep ediyoruz” dedi.

    Pamuk priminde prime esas 500 kg olan sabitlemenin kaldırılmasını talep eden Başkan Atıcı, “Çiftçilerimiz pamuk priminin 1,3 lira olmasını istiyor. Özellikle pamukta dışa bağımlılığın azaltılması ülkemizde üretimin artırılması için müdahale kurumu olarak TARİŞ’in hem mevzuat hem de finansman olarak güçlendirilmesi gerekiyor. Bölgenin önemli ürünlerinden üzüm ve incirin hasadı yaklaşmıştır. Geçtiğimiz yıl incir ve üzümde yaptığınız fiyat açıklaması çiftçilerimizi memnun etmiştir. Bu yıl da müdahale alım fiyatlarının salgın nedeniyle biran önce açıklanması çiftçilerimizi memnun edecektir. Ayrıca bu ürünlerde alım garantisi verilmeli” diye konuştu.

    Doğal afetlerin oluşturduğu sorunlara da değinen Başkan Atıcı, “Son yıllarda iklim değişikliğinin etkisiyle üst üste yaşanan doğal afetler, tarımsal üretimi önemli ölçüde etkilemiştir. Mevsim normallerinin üzerinde gerçekleşen sıcaklar nedeniyle birçok üründe özellikle zeytin ve narenciyede önemli hasarlar oluşmuştur. Muğla-Aydın bölgemizde özellikle Milas ve Aydın Menderes yöresinde çiçek ve meyve dökümü yaşanmış, Dalaman, Ortaca ve Köyceğiz ile İzmir bölgesindeki narenciyeler üstündeki tüm çiçek ve meyveleri dökmüş, büyük hasar oluşmuştur. Birkaç gün içerisinde ise hava sıcaklıkları düşmüş ve afetlere neden olmuştur. Denizli’de, İzmir’de, Manisa ve Burdur’da dolu, sel ve su baskınları birçok tarım ürününe zarar vermiş, ziyana neden olmuştur. Bu yıl bu afetleri yaşayan çoğu çiftçimiz sigorta yaptırmış, prim ödemiş olmasına rağmen ürünlerine zarar veren meteorolojik olay teminat kapsamında olmadığı için tazminat alamamıştır.” diyerek, ülkemizde sıkça yaşanan doğal afetler nedeniyle TARSİM’de risklerin tamamının teminat kapsamında olmasını ve tarım sigortasının zorunlu olmasını önerdi.

    Atıcı, açıklamasında ayrıca şu ifadelere yer verdi: “Bununla birlikte prim tutarları düşürülmeli veya devlet desteği artırılmalıdır. Zincir marketler kanalıyla tüketime sunulan tarımsal ürünler, 1’e 3 gibi çok yüksek kar marjlarıyla tüketiciye ulaşılıyor. Ayrıca ürününü satan üreticilerimize, ürün ödemeleri uzun vadelerle sağlanıyor. Özellikle üretici ve tüketiciyi mağdur eden bu durum karşısında; Marketler Yasası’nın üretici, tüketici ve sanayici lehine fayda sağlayacak şekilde hazırlanarak, ivedilikle yürürlüğe girmesi gerekiyor. Tarımsal ürün fiyatları bakımından üreticilerin ve tüketicilerin korunması, aynı zamanda gıda güvenliğinin sağlanması ve kayıt dışılığın önüne geçilmesi amacıyla üretici örgütlerinin etkin kılınması gerekiyor. Üreticilerin üretmiş olduğu ürünlerin ve ham maddelerin, üretici örgütleri üzerinden pazarlanacağı bir yapının oluşturulması, tekelleşmenin ortadan kaldırılarak hem üreticinin hem de tüketicinin korunması için çalışma yapılmasını talep ediyoruz.” adımları bir bir attıklarını söyledi.

  • Kadro alan taşeronlar taleplerini dile getirdi

    Kadro alan taşeronlar taleplerini dile getirdi

    Hak İş Konfederasyonuna bağlı Öz büro iş Sendikası İl Başkanı Yılmaz Diler ve sendika yönetici ve üyeleri Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde toplanarak basın açıklaması yaptılar.

    Diler, burada yaptığı açıklamada 2 Nisan 2018 tarihinde 696 sayılı KHK ile kadroya geçen üyelerimin o tarihten itibaren yaşadıkları ekonomik kayıpların ve her geçen gün artan psikolojik baskıların dayanılmaz boyutlara ulaştığını söyledi.

    Diler şunları söyledi: “Taşeron çalışanıyken yaşadığımız hak kayıplarının, haksız ve yanlış uygulamaların sebebi olarak taşeron sistemini görüyor bunu anlayabiliyorduk. Ancak kadrolu olduktan sonra bu sorunların ve haksızlıkların artarak devam ediyor olmasını asla kabul etmiyoruz.

    Hastane gibi insan sağlığını ve insan yaşamını doğrudan etkileyen hizmet süreçlerinin başarılı olmasının yolu çalışanların motivasyonu ve performansından geçmektedir. Ancak üzülerek ifade edelim ki bu durum göz ardı edilmekte, bir kısım idareciler tarafından üyelerimize uygulanan psikolojik baskıların ardı arkası kesilmemektedir.696 sayılı KHK gereği tüm haklarımızla kadroya geçirilmiş olmamıza rağmen, eğitim intibaklarımız, yüzdelik dilimlerimiz, enflasyon farklarımız bordrolarımızdan çıkartılmıştır. 2018 yılında Yüksek Hakem Kurulu Toplu İş Sözleşmelerindeki zam oranı %4 + %4 iken, enflasyon oranı %21’dir. Kamuda çalışan tüm işçi, memur ve hatta emekliler enflasyon farklarını almışken; ağır iş koşullarında çalışan üyelerimize %13’lük enflasyon farkının verilmemesini asla doğru bulmuyoruz.

    696 sayılı KHK’nın 112. maddesinde Kamu Çerçeve Protokolü imzalanabileceği açıkken kadroya geçtiğimiz tarihten bugüne 16 ay geçmiş olmasına rağmen neden kamu çerçeve protokolü imzalanmadı?

    Hastanedeki hizmet süreçlerinin olmazsa olmazları olan HBYS çalışanlarının kadroları neden hala açıklanmıyor? Memurların ve diğer kamu çalışanlarının nakil ve tayin hakları olmasına rağmen kendileri de kamu çalışanı olan üyelerimizin bu haktan yoksun olmaları aile bütünlüklerini ciddi şekilde bozmaktadır.

    Bütün bu sorunların yaşanmasının en temel sebebi 696 sayılı KHK değil, yöneticilerin keyfi ve yanlış yorumlarıdır. Keyfi uygulamaları ile üyelerimiz üzerinde baskı ve mobing uygulayan idarecilerin bulunduğu işyerlerinde çalışmak üyelerimiz için dayanılmaz hale gelmiştir.

    Kamuda işini özveriyle yapan ancak taşeron sistemindeyken yıllardır büyük mağduriyetler yaşayan üyelerimizin sorunlarının hala çözülmemesi nedeniyle görevlerinin gereklerini yerine getirmekte ihmal gösteren bir kısım kamu görevlileri hakkında suç duyurusunda bulunma zorunluluğumuz doğmuştur. Yapılan tüm bu haksız uygulamaların sona erdirilmesi ve iş yerindeki huzurun ve etkin/verimli çalışma ortamının tekrar sağlanabilmesi amacıyla yapacağımız suç duyurusu sonucunda yüce Türk yargısının, sorumlular hakkında en ağır cezaya hükmedeceklerine olan inancımız tamdır. Üzerinde durmak istediğimiz bir diğer önemli konu ise sağlıkta şiddet olaylarının her geçen gün artmasıdır. En son Pazartesi günü Ağrı Doğubeyazıt Hastanesi’nde görev yapmakta olan üyemiz Ahmet Akbaş hasta yakınları tarafından bıçaklanarak ağır bir şekilde yaralanmıştır. Şu anda görev yaptığı hastanenin yoğun bakımında yaşam mücadelesi veren üyemize acil şifalar diliyoruz. Sağlıkta şiddet olaylarının bir an önce son bulması için hastane yönetimlerimizi ve bakanlıklarımızı göreve davet ediyoruz. Sonuç olarak 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile yüzbinlerce insanı mutlu eden Cumhurbaşkanımızın kararname ile güvence altına aldığı haklarımızın bordrolarımızdan çıkartılmış olması hem KHK’ya hem de mevzuata aykırılık teşkil etmektedir. Bütün ilgililerden Cumhurbaşkanımızın talimatları doğrultusunda hareket etmelerini, çalışan mağduriyetinin önlenmesi ve kamu zararının önüne geçilmesi konularında hassasiyet göstermelerini talep ediyoruz.”

  • Başkan Çınar, Koyunoğlu Mahalle sakinlerinin taleplerini dinledi

    Koyunoğlu mahalle sakinleriyle sabahın erken saatlerinde bir araya gelen Yeşilyurt Belediye Başkanı Mehmet Çınar, “Hangi mahallemize gidersek gidelim güler yüz ve hoş sohbetle karşılanıyor olmamız çalışma şevkimizi arttırıyor” diye konuştu.

    Göreve geldiği günden bugüne kadar vatandaşların belediye gelmesini beklemeden çeşitli ziyaretlerde bulunarak vatandaşlarla buluşan Yeşilyurt Belediye Başkanı Mehmet Çınar, günlük mesaisine Koyunoğlu Mahallesi’nde başladı.

    Sabah namazından sonra vatandaşlarla bir araya gelen Başkan Çınar, iletilen istek ve taleplerin çözüme kavuşması için ilgili birimlerin çalışma başlatacağını söyledi. Çay ve simit ikramlarıyla da sıcak ve samimi bir ortamda gerçekleşen sabah buluşmasında talep ve istekleri dikkatlice dinleyerek not alan Başkan Çınar, her zaman iç içe oldukları vatandaşların refahı ve huzuru için büyük bir azimle çalıştıklarını söyledi.

    “Yerinde, çözüm odaklı hizmet temel felsefemizdir”

    Yeşilyurt Belediyesinin yatırımları ve sosyal sorumluluk projeleri hakkında mahalle sakinlerine bilgiler paylaşan Başkan Çınar, çözüm odaklı belediyecilik anlayışı ile hareket ettiklerini, 82 mahallenin tamamında kendilerine iletilen taleplere kalıcı çözümler getirmeye gayret ettiklerini söyledi. Kendilerini sabahın erken saatlerinde güler yüzlü ve samimi bir şekilde ağırlayan Koyunoğlu mahalle sakinlerine teşekkürlerini sunan Başkan Çınar, “ Öncelikle bizleri bağrına basan, evlatları gibi kucaklayan tüm vatandaşlarımıza bu ilgi ve alakalarından dolayı şükranlarımı sunuyorum. Göreve geldiğimiz günden bugüne kadar halkımızın sürekli içinde olduk, gerek ev ziyaretlerimiz gerekse de mahalle ziyaretlerimizle hemşehrilerimizin isteklerini ve taleplerini yerinde çözüme kavuşturmaya özen gösteriyoruz. Çözüm odaklı hizmet felsefemizin gerekliliklerini yerine getirmeye özen gösteriyoruz. Hemşehrilerimizin huzuru, birlik ve beraberliği pekiştirmek, güçlendirmek için 7/24 esasıyla çalışıyoruz. Bugünde sabah namazımızı Sabri Yüklü Camide kıldıktan sonra mesaimize Koyunoğlu mahallemizde başladık. Bizi güler yüzle karşılayıp, bağrına basan hemşehrilerimizle sohbet ettik, talepleri dinledik ve hizmetlerimizi anlattık. Tatlı sohbetleri ve öneriyle yolumuzu aydınlatan hemşehrilerimizin taleplerini yerine getirmek içinde gereken talimatları ilgili birimlere verdim. Yeşilyurt Belediyesi olarak halkımızın her daim emrindeyiz. Hangi mahalleye gidersek gidelim güler yüz ve hoş sohbetle karşılanıyor olmamız hizmet aşkımızı bir kat daha artırmaktadır. İlçemizde birlik ve beraberlik olduğu sürece gelişmek ve ilerlemek daima mümkün olacaktır. Herkesin talepleri, istekleri, şikayetleri ve hayalleri doğal olarak farklıdır. Bizde bu farklılıklardan yola çıkarak ortak noktada buluşup güzel hizmetler ve projeler ortaya koyuyoruz. Birbirimizden güç ve kuvvet alarak ilçemize daha nice hizmetler yapmaya devam edeceğiz. İlçemizde yaşam standartını daha iyi noktaya ulaştırmak ve hayatı kolaylaştırmak adına var gücümüzle çalışmayı sürdüreceğiz” diye konuştu.

    Koyunoğlu mahalle sakinleri de, sabahın erken saatlerinde mahalleyi ziyaret ederek talep ve istekleri dinleyen Yeşilyurt Belediye Başkanı Mehmet Çınar’a teşekkürlerini sundu.

    Ziyarette Yeşilyurt Belediye Başkan Yardımcısı Erkan Dikenli, Cavit Aslan, Mehmet Cüreoğlu ile Yeşilyurt İnşaat Genel Müdürü Şahin Özer’de hazır bulundu.

  • Vali Çakacak, muhtarların istek ve taleplerini dinledi

    Eskişehir Valisi Özdemir Çakacak, Eskişehir Valiliği tarafından organize edilen ve Odunpazarı Kaymakamlığınca düzenlenen toplantıda mahalle muhtarlarıyla bir araya geldi.

    Mahalle muhtarlarıyla buluşan Vali Özdemir Çakacak, “Muhtarlarımız, görev yaptıkları mahalledeki vatandaşlarımızın teveccühleriyle o makamlara gelmiş, vatandaşlarımızla devlet arasında kamu hizmetlerinin daha iyi görülmesi noktasında köprü görevini üstlenmiştir. Devletimizin emrinde, milletimizin hizmetkarıyız. Bu yüzden bizler her zaman muhtarlarımızın taleplerine büyük önem veriyoruz. Kamu görevi yapan arkadaşlarımdan muhtarlarımızın ilettiği taleplere hassasiyetle davranmalarını bizzat rica ediyorum. Muhtarlarımız, görev yaptıkları mahalledeki vatandaşlarımızın teveccühleriyle o makamlara gelmiş, vatandaşlarımız ve devlet arasında kamu hizmetlerinin daha iyi görülmesi noktasında köprü görevini üstlenmiştir. Bu yüzden bizler her zaman muhtarlarımızın taleplerine çok büyük önem veriyoruz. Bizler, bu millete hizmet etmek için görevlendirildik. Vatandaşlarımıza karşı yükümlü olduğumuz görevlerimiz var. Kamu görevi yapan arkadaşlarımdan muhtarlarımızın ilettiği taleplere hassasiyetle davranmalarını bizzat rica ediyorum” dedi.

    Sorunların ve problemlerin karşılıklı dinlediği zaman daha kolay ve çabuk çözüme ulaşacağını ifade eden Vali Çakacak, kamu görevi yapan herkesin vatandaşlara karşı sorumlu olduğunu, vatandaşlara karşı ise kapılarının her zaman sonuna kadar açık olduğunu bildirdi. Vatandaşlarımızın yaşadığı mahallede bir sıkıntısı veya bir sorunu olduğu zaman bunu hemen ilgili yerlere iletilmesi gerektiğinin altını çizen Vali Çakacak, devletimizin tüm kurumlarıyla vatandaşın hizmetinde olduğunu söyledi. Açılış konuşmasından sonra muhtarların taleplerini dinleyen Vali Çakacak, muhtarlardan gelen talep ve şikayetleri toplantıda yer alan ilgili kurum müdürlerine hemen ileterek inceleme yapılmasını, istek ve taleplerin en kısa sürede çözüme kavuşturulmasını istedi.

    2018 yılı Şubat ayı içerisinde İçişleri Bakanlığı tarafından Valiliklerde “Açık Kapı Projesi” için başvuru masaları oluşturulduğunu hatırlatan Vali Çakacak, vatandaşlardan gelen talep ve isteklerin 7 gün içerisinde sonuçlandırıldığını kaydetti. Muhtarlardan Valilik binası içerisinde bulunan Açık Kapı birimini ziyaret etmesini isteyen Vali Çakacak, “İçişleri Bakanlığımız tarafından uygulamaya konulan ‘Açık Kapı Projesi’ni Eskişehir’de hayata geçirdik. Bu kapı, milletimizin kapısı. Vatandaşlarımızın kamu hizmetlerine erişimini kolaylaştıran bir kapı. Vatandaşlarımızın yapmış olduğu başvuruların daha hızlı sonuçlandırılması, vatandaşlarımızın memnuniyet oranlarının artırılması için bu proje ve uygulama bizim çok önemlidir.” diye konuştu.

    2018 yılının son muhtarlar toplantısını yaptıklarını ifade eden Vali Çakacak, 2018 yılının 2019 yılından daha iyi geçmesini dileyerek, “İyilikleriyle, güzellikleriyle, keder ve üzüntüleriyle bir yılı daha geride bırakıyoruz. 2019 yılında da daha güzel bir Eskişehir için çalışmalarımızı hep birlikte sürdüreceğiz. Bu duygularla 2019 yılının, Eskişehirli hemşehrilerime, milletimize ve tüm insanlığa sağlık, mutluluk, barış ve huzur getirmesini temenni ediyorum” ifadelerini kullandı.

    Vali Özdemir Çakacak’ın başkanlık ettiği toplantıya; Vali Yardımcısı İsmail Soykan, Odunpazarı Kaymakamı Turgay Hakan Bilgin, İl Jandarma Komutanı J. Alb. İlhan Şen, İl Emniyet Müdürü Engin Dinç, Orman Bölge Müdürü Recep Temel, DSİ 3. Bölge Müdürü Murat Gül, İl Milli Eğitim Müdürü Hakan Cırıt, İl Kültür ve Turizm Müdürü Şennur Azade, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Alper Sezer, Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Hikmet Çelik, İl Tarım ve Orman Müdürü Dr. Emine Sever, ilçe kamu kurum müdürleri ve muhtarlar katıldı.