Etiket: Talebinde

  • Gökçeada’da ÇED talebinde bulunan şirket talebini geri çekti

    Türkiye’nin en büyük adası olan ve organik tarımın yanı sıra turizm ile 2011 yılında almış olduğu Cittaslow (sakin şehir) unvanı ile dünyanın ilk ve tek sakin adası seçilen Gökçeada’da, altın ve gümüş madeni çalışmaları için ÇED talebinde bulunan bir madencilik şirketinin Çanakkale Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından talebin geri çekildiği duyuruldu.

    Türkiye’nin en büyük adası olmasının yanı sıra, tatlı su kaynakları dünya üzerinde kendisine yetebilen 4 adadan biri olma özelliğini taşıyan Gökçeada, 2011 yılında almış olduğu Cittaslow (sakin şehir) unvanı ile dünyanın ilk ve tek sakin adası seçildi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çanakkale İl Müdürlüğünün, Gökçeada ilçesi Yuvacık mevkiinde, Merih Madencilik Sanayi ve Ticaret A.Ş. tarafından yapılması planlanan altın ve gümüş madeni arama projesi için Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) süreci başladığını kamuoyuna duyurmasının ardından Gökçeadalılar başta olmak üzere çevreciler tarafından büyük tepki toplamıştı. Çanakkale Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamada, Gökçeada’da altın ve gümüş madeni arama çalışmaları için ÇED talebinde bulunan Merih Madencilik San ve Tic. A.Ş. tarafından talebin geri çekildiği duyuruldu.

    Müdürlük tarafından yapılan açıklamada, “Çanakkale ili, Gökçeada ilçesi, Yuvacık Köyü mevkiinde (H15c4-H15c1 paftalarında) ve Merih Madencilik San ve Tic. A.Ş. tarafından gerçekleştirilmesi planlanan ‘AR:201201447 Altın Ve Gümüş Maden Arama ‘ Projesi ile ilgili olarak, 25.11.2014 tarih ve 29186 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren ÇED Yönetmeliği (a) Ek-2 listesinde yer alan projeler, Seçme-Eleme Kriterleri Uygulanacak Projeler (Ek-2) Listesi Madde 55- Maden, petrol ve jeotermal kaynak arama projeleri, (sismik, elektrik, manyetik, elektromanyetik, jeofizik vb. yöntemle yapılan aramalar hariç) kapsamında hazırlanan proje tanıtım dosyası 07.11.2017 tarihinde Çanakkale Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne e-ÇED sistemi üzerinden başvuru yapılmıştır. Merih Madencilik San ve Tic. A.Ş.’nce 14.12.2017 tarihinde e-ÇED sistemi üzerinden proje iptal talebinde bulunulmuş olup, Çanakkale Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünce aynı tarihte iptal talebi uygun bulunmuş ve ÇED süreci iptal edilmiştir. Kamuoyuna saygıyla duyurulur. 14/12/2017 ifadelerine yer verildi.

  • Bakan Özlü: “Yerli otomobil yatırımı talebinde bulunmak Konya’nın hakkıdır”

    Konyalı bürokratlar, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü’ye Konya’da Otomobil Üretilebilirliği Fizibilite Raporu’nu sundu.

    Etliekmek ve siyah havucun coğrafi işaret tescil belgesi törenine katılmak üzere Konya’ya gelen Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, Konya Organize Sanayi Bölgesini de ziyaret etti. Yerli otomobil konusunun gündem olduğu ziyarette, Konya Valisi Yakup Canbolat, Sanayi Komisyonu Başkanı Ziya Altunyaldız, Konya Sanayi Odası Başkanı Memiş Kütükcü, Konya Ticaret Odası Başkanı Selçuk Öztürk ve Konya Ticaret Borsası Başkanı Hüseyin Çevik, Konya’da Otomobil Üretilebilirliği Fizibilite Raporu’nu Bakan Özlü’ye sundu.

    Özlü: “Raporu bizzat kendim okuyacağım”

    Rapor için Konya’ya teşekkür eden Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, yerli otomobil konusunda yürütülen çalışmalarla ilgili bilgi verdi. Bu yıl sonuna kadar ortak girişim grubu ya da girişimci adayını belirleyerek, bir protokol imzalamayı hedeflediklerini söyleyen Özlü, “İnşallah yıl sonuna kadar bunun ismini koyacağız. Ben Konya’nın bir sanayi şehri olduğunu çok iyi biliyorum. Dolayısıyla böyle bir talepte bulunmak Konya’nın hakkıdır ve yapar da. Tabii bu süreç aşama aşama gidecek. İlk aşama ana yüklenicinin belirlenmesi, akabinde tasarım fazı olacak yaklaşık iki yıl. Ondan sonra üretim fazı olacak. Dolayısıyla yer seçimi ya da il seçimi üretim üssü oluşturma noktasında biraz vaktimiz var. Ben Sayın Sanayi Odası Başkanımızın sunduğu raporu bizzat kendim okuyacağım, çalışacağım. Çok teşekkür ediyorum, inşallah hayırlı uğurlu olur” şeklinde konuştu.

    Altunyaldız: “Konya, bu konuda istekli”

    TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı, AK Parti Konya Milletvekili Ziya Altunyaldız da, yerli otomobil konusunda Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı öncülüğünde yapılan çalışmaları yakından takip ettiklerinin altını çizerek, “Türkiye bu işi yapacak” dedi. Konya’nın kısa bir dönem içinde denizle olan bağlantısının da güçleneceğini ifade eden Altunyaldız, “Konya’mız yakın süre içerisinde liman şehrinin sahip olduğu rekabet avantajlarını da yakalamış olacak. Ayrıca Konya’da bir ekosistem var. Konya sanayisinin, otomotiv endüstrimizin geldiği nokta çok önemli. Öte yandan odalarımızın hazırlattığı rapor, Konya’nın yerli otomobil yatırımı konusundaki istekliliğini ve sanayi alt yapısıyla bunu yapabileceğini ortaya koyuyor” dedi.

    Kütükcü: “Konya, yerli otomobil yatırımına hazır”

    Konya Sanayi Odası Başkanı Memiş Kütükcü ise, Konya sanayisi ve yerli otomobil konusunda yürüttükleri çalışmalar hakkında bilgi verdi. Kütükcü, yerli otomobil konusunun uzun süredir Konya’nın gündeminde olduğunu, Sanayi Odası olarak 2010 yılından bu yana uluslararası konferanslar düzenleyerek sektörün ilerlemesine katkıda bulunduklarını söyledi. 2018 yılında “Montaj Sanayinden Yerli Markaya” temasıyla beşincisi yapılacak Uluslararası Otomotiv Sektörünün Geleceği ve Çözümü İçin Kümelenme-OSEG Konferansına Bakan Özlü’yü de davet eden Kütükcü, Konya olarak yerli otomobil yatırımı konusunda son derece istekli olduklarının ve şehrin tüm dinamiklerinin buna hazır olduğunun altını çizdi. Bakan Özlü’ye Konya’da Otomobil Üretilebilirliği Fizibilite Raporu ile ilgili bilgi de veren Kütükcü, raporun tamamen bağımsız ve uluslararası bir kuruluşa hazırlatıldığını, bir yatırımcının tüm sorularının cevabını bu raporda bulabileceğini bildirdi. Bakan Özlü’ye ayrıca KSO tarafından 2010 yılından bu yana iki yılda bir yapılan OSEG-Uluslararası Otomotiv Sektörünün Geleceği ve Çözümü İçin Kümelenme Konferanslarının raporu da sunuldu.

  • Türkiye’den Almanya’ya iltica talebinde bulunanların sayısı 5 bin 700’ü geçti

    Türkiye’den Almanya’ya iltica talebinde bulunanların sayısı 5 bin 700’ü geçti.

    Türkiye ile Almanya arasında son aylarda en çok konuşulan suçluların iadesi ve Türkiye’de aranan ve Almanya’ya iltica talebinde bulun kişilerin Türkiye gönderilmesi konusuna Federal İçişleri Bakanı Thomas de Maiziere açıklık getirdi.

    Passauer Neuen Presse gazetesine açıklama yapan Maiziere, iltica başvurusunda bulunanlarla ilgili yapılan uygulamaların Türkiye’ye yönelik özel bir durum olmadığını söyledi. İltica başvurusunda bulunanlar hakkında nihai kararı Federal Göç ve Uyum Dairesi kararlarını yasalar çerçevesinde tek başına veriyor.

    Maiziere, iltica etmek isteyen Türklerin başvurularının kabul edilme oranın düşük olduğunu belirterek, 2016’da başvuruların yüzde 8’inin kabul edildiğini ifade etti ve 2016 yılında Türkiye’den sığınma başvurularının arttığını da sözlerine ekledi. 2015 yılında Türkiye’den Almanya’ya yapılan sığınma başvurularının sayısı bin 700 civarındayken iken bu sayının 2016’da 5 bin 700’i aştığını kaydetti.

  • Erkeklerde estetik talebinde artış

    Türkiye’de birincisi düzenlenen Ulusal Medikal Estetik Kongresi’nde konuşan Prof. Dr. Mehmet Mutaf, medikal estetiğin toplumdaki önemine dair önemli açıklamalarda bulundu. Prof. Dr. Mutaf erkeklerde estetik talebinde artış yaşandığını belirtti.

    Türkiye’de ilk kez farklı branşlarda 340 doktorun katılım sağladığı Ulusal Medikal Estetik Kongresi Antalya’da düzenlendi. Estetik Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Mutaf başkanlığında düzenlenen kongreye, Dr. Devrim Gürsoy, Dr. Gamze Menteşoğlu, Dr. Ayşegül Girgin ve Sağlık Bakanlığı Temsilcisi Osman Güzelgöz katıldı.

    Kongrede konuşan Prof. Dr. Mehmet Mutaf, medikal estetiğin günümüzdeki önemine değindi. İnsanların genç kalma ve güzel görünme istekleri olduğunu, bu iki unsurun da bir takım güzel avantajlar sunduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Mutaf, “Eskiden aynalar vardı, şimdi telefon, telefon kameraları, selfieler var. İnsanlar kendi yüzlerine daha çok bakar oldu” dedi.

    “Yüzü yanıp nakil olan hasta bile estetik istiyor”

    Dr. Mutaf, medikal estetiğin toplumda önemli bir tıp alanı olduğuna ve hızla ana bilim dalı yolunda ilerlediğini söyledi. Toplumun her kesiminden insanın medikal estetik yapma arzusunda olduğunu belirten Prof. Dr. Murat, “Düşünün 1 yaşında yüzü yanmış 41 yaşında ilk defa toplumun içine girebilecek bir yüzü olmuş yapılan ameliyatlar sonrasında. O hastamda bile güzellik kaygısı gördüm. Düşünebiliyor musunuz, yüzünüz olmadığı için 40 yıl bir evin içinde kalmışsınız. Ağzınız, göz kapaklarınız yok, ya da burnunuz yok. Sonunda bir yüzünüz var nakilsiz hem de. Orada bile daha güzel gözükmek için ameliyat talep ediyor hasta” diye konuştu.

    “Erkeklerin estetik talebi arttı”

    Eski yıllarda erkeklerin ‘artık bizden geçti, gençler yapsın’ şeklinde söylemlerde bulunduğunu hatırlatan Prof. Dr. Mutaf, “Eskiden yaşlı insanlar hac için para biriktirirdi, şimdi estetik için biriktiriyor. Yaşlanan erkek bile artık toplumda cazip olabiliyor. Hayatın geçmiş yıllarda bulduğu nimetleri 50’sinden sonra da korumak istiyor. Bu yüzden erkeklerin gençleşmeye yönelik talepleri arttı. Güzellik sadece kadına dair bir kavram değil, genç, yakışıklı bir çocuğunuzun veya damadınızın olmasını herkes ister. Erkekler plastik cerrahiden gençleşme talepleri dışında, burun ameliyatı, bel çevresi ve karın yağlanmaları ile saç problemleri konusunda talepleri oluyor” dedi.

    Medikal estetiğin sadece Sağlık Bakanlığınca yetki verilen uzman hekimler tarafından yapılması gerektiğinin altını çizen Dr. Devrim Gürsoy da, aksi halde olumsuz sonuçlarla karşı karşıya kalınabileceğini söyledi.

    “Tıpta prensip önce zarar vermemek”

    Tıpta prensibin öncelikle hastaya zarar vermemek olduğunu kaydeden Dr. Gamze Menteşoğlu ise, “Ne yapsanız yapın zarar vermemeniz gerekiyor. Merdiven altı her türlü bilinçli veya bilinçsiz zarar verirsiniz. Hekimler tarafından yetkili kişiler tarafından yapılan ameliyatlarda ise önce insanın zarar görmemesi prensip ve daha sonra istenilen güzelliği verilir” dedi.

    Dr. Ayşegül Girgin de Türkiye de ilk defa yapılan 1’inci Ulusal Medikal Estetik Kongresi hakkında bilgiler verdi.

  • Kadınlar Müftü İle Görüşme Talebinde Bulundu

    Kendilerine Barış Anneleri İnisiyatifi adını veren grup, Siirt İl Müftüsü Faruk Arvas ile görüşme talebinde bulundu.

    Kendilerine Barış Anneleri İnisiyatifi ismini veren bir grup kadın, bölgede yaşanan olayların durmasına yönelik geçen ay Siirt Valisi Mustafa Tutulmaz’ı ziyaret etmişti. Aynı grupta yer alan kadınlar, Siirt İl müftüsü Faruk Arvas ile görüşmek için müftülük binası geldi. İl Müftüsü Faruk Arvas’ın müftülük binasında olmaması nedeniyle görüşme talepleri saat 14.00’a alındığı belirtildi. Kadınlar müftülük binasında gazetecilere açıklama yaptıktan sonra ayrıldı.