Etiket: tahsin şahinkaya

  • Evren ve Şahinkaya’ya ağırlaştırılmış müebbet hapis istemi!

    12 Eylül askeri darbesine ilişkin dönemin Genelkurmay Başkanı Evren ile dönemin hava kuvvetleri komutanı emekli Orgeneral Tahsin Şahinkaya’nın yargılandıkları davaya yoklamaların alınması ile başladı. Sanıklar duruşmaya telekonferansla katılıyor. Savcı iki sanığın da ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmalarını istedi.

     

    12 Eylül askeri darbesine ilişkin dönemin Genelkurmay Başkanı ve 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren ile dönemin Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Tahsin Şahinkaya’nın yargılandıkları davaya Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başladı. Duruşmaya sanıklar dönemin Genelkurmay Başkanı ve 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren ile dönemin Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Tahsin Şahinkaya telekonferans yöntemi ile katıldı.

     

     

     

    SUÇ DUYURUSUNDA BULUNULMUŞTU

    Mahkeme savcının esas hakkında mütalaasını vermesi için duruşmayı ertelemişti. Mahkeme heyeti MİT’e yazılacak müzakere ile 12 Eylül’e giden süreçte hazırlanan Bayrak Harekât Direktifi’nde , ‘Sivil İşler Koordinasyon Grubu’ şeklinde bir grubun görev aldığının belirtildiğini ve bu belgede görev alan sivil unsurlar hakkında bilgi ve belgelerin gönderilmesini istemişti. Mahkeme heyeti ayrıca Bayrak Harekât Planı’ndaki ‘Sivil İşler Koordinasyon Grubu’ tespitini ve haklarında soruşturma açılması için başsavcılığa suç duyurusunda bulunmuştu.

     

     

     

    DARBEYE TEŞEBBÜS

    Duruşmada mütaalasını okuyan savcı Evren ve Şahinkaya hakkında darbeye teşebbüs suçundan ağırlaştırılmış  müebbet hapis istedi. Evren ve Şahinkaya’nın TSK’dan çıkarılmaları da talep edildi.

    12 Eylül Davası’nda esas hakkındaki görüşünü açıklayan Cumhuriyet Savcısı Selçuk Kocaman, sanıklar Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya’nın, TCK’nın “Devlet kuvvetleri aleyhine cürümler” başlıklı 146. maddesi uyarınca ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmalarını istedi.

    Kocaman, Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, esas hakkındaki görüşünü açıkladı. Kocaman, sanıkların, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 146. maddesi uyarınca cezalandırılmalarını talep etti.

     

     

     

    Maddede, “Türkiye Cumhuriyeti Teşkilatı Esasiye Kanunu’nun tamamını veya bir kısmını tağyir ve tebdil veya ilgaya ve bu kanun ile teşekkül etmiş olan Büyük Millet Meclisini iskata veya vazifesini yapmaktan men’e cebren teşebbüs edenler, ağırlaştırılmış müebbet ağır hapis cezasına çarptırılır” ifadesi yer alıyor.

    Ankara GATA’daki Evren ile İstanbul GATA’daki Şahinkaya, savcının görüşünü duruşma salonu ile bulundukları yerler arasında kurulan sesli ve görüntülü sistem üzerinden izledi.

    Savcının görüşünü açıklamasının ardından duruşmaya 13.30’a kadar ara verildi.

     

     

     

     

    MİT: BİLGİ VE BELGEYE RASTLANMADI

    12 Eylül askeri darbesine ilişkin davada mahkeme heyetinin daha önce Milli İstihbarat Teşkilatı’ndan (MİT) istediği bilgiye yanıt geldi. MİT, talebe ilişkin yapılan araştırma neticesinde bir bilgi ve belge rastlanmadığını bildirdi. 

    12 Eylül askeri darbesine ilişkin dönemin Genelkurmay Başkanı ve 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren ile dönemin Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Tahsin Şahinkaya’nın yargılandıkları davaya Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başladı. Mahkeme heyetinin MİT’ten yazılı müzakere ile 12 Eylül’e giden süreçte hazırlanan Bayrak Harekât Direktifi’nde, ‘Sivil İşler Koordinasyon Grubu’ şeklinde bir grubun görev aldığının belirtildiğini ve bu belgede görev alan sivil unsurlar hakkında bilgi ve belgelerin gönderilmesini istemişti. Bu talebe MİT’ten yanıt geldi. MİT, talebe ilişkin yapılan araştırma neticesinde bir bilgi ve belge rastlanmadığını bildirdi.

  • Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya AYM’ye başvurdu

    12 Eylül döneminin Genelkurmay Başkanı Yedinci Cumhurbaşkanı Kenan Evren ile dönemin Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Tahsin Şahinkaya, 12 Eylül davası nedeniyle haklarının ihlal edildiği gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulundu.

     

    Alınan bilgiye göre, Evren ve Şahinkaya, avukatları aracılığıyla dün Yüksek Mahkemeye bireysel başvuru yaptı.

    Başvuruda, Kenan Evren ile Tahsin Şahinkaya hakkında açılan 12 Eylül dönemine ilişkin dava nedeniyle haklarının ihlal edildiği ileri sürüldü.

     
    Dilekçede, Evren ve Şahinkaya’nın, 12 Eylül 1980-6 Aralık 1983 arasında kanunun açıkça suç saydığı eylemlerinin bulunmadığı savunularak, TCK’nın 146’ncı maddesindeki ‘TBMM’yi ortadan kaldırma suçunu işledikleri’ iddiasıyla açılan kamu davasının hukuken yok hükmünde olduğunun tespiti için yapılan başvurular hatırlatıldı.

     

    Davanın görüldüğü Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi’ne, ’12 Eylül iddianamesinin ve kamu davasının hukuken yok hükmünde olduğunun’ tespiti için dilekçe verildiği, ancak mahkemece bu istemin reddedildiği belirtildi.

     

    Dilekçede, mahkemenin verdiği ret kararı gereğince iç hukuk yolları tüketildiğinden bireysel başvuru hakkının kullanılmasına karar verildiği kaydedildi.

  • Bugün olsa yine ihtilal yapardık

    Bugün olsa yine ihtilal yapardık

    Şahinkaya: 12 Eylül sonrasındaki tasarruflarımızdan dolayı, yetkisini Anayasa’dan alan yargının bizi yargılama yetkisi yoktur…
    Evren: Siyasetçilerin beceriksizliğini asker kabul edemez. O gün doğru olanı yaptık. 12 Eylül’ün hesabını Türk milletine verdim…

     

    Eski Genelkurmay Başkanı, 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren ile dönemin Hava Kuvvetleri Komutanı Tahsin Şahinkaya, 12 Eylül davasında ilk kez ifade verdi. Evren’den önce ifade veren ve soruları yanıtsız bırakan Şahinkaya, Evren sorulara yanıt verince konuşmaya başladı. Evren, kurucu iktidar üyesi olduğunu, siyasilerin becereksizlikleri nedeniyle ihtilal yaptığını, ihtilale teşebbüs etmediğini söyledi. Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki davanın dünkü duruşmasına, taraf avukatları ve müdahiller katıldı. Duruşma başladıktan sonra önceki günkü gibi telekonferans sistemi açıldı.

     

    İşkence sorulmadı
    Sanık ifadelerine geçilmeden taraf avukatları arasında “rehavet” tartışması yaşandı. Müdahil avukat Fikret Babaoğlu, sanıkların sistematik işkenceden de yargılandığını iddia ederek, “Rehavet içinde olmasınlar” dedi. Bu durum, müdahil avukatlarla sanık avukatları arasında tartışmaya yol açtı.
    Mahkeme heyeti, 12 Eylül döneminde sistematik işkence yapıldığı hususunda mahkemenin daha önce savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu hatırlatarak, sanıkların iddianamedeki sevk maddeleri uyarınca savunmalarının alınmasına karar verdi. Sistematik işkencenin davanın konusu olmadığına hükmetti. Hâkim İnce, sanıklara, yasal haklarını hatırlattıktan sonra, “Haklarınızı anladınız mı? Savunmanızı kendiniz mi yapacaksınız? Müdafiniz eşliğinde mi savunma yapmak istiyorsunuz?” diye sordu.

     

    Evren’den sormadan yanıt
    Evren, “Ben bu konuda bir şey söylemek istemiyorum” karşılığını verdi. Bunun üzerine İnce, ”O noktaya gelmedik daha” diyerek, aynı soruyu tekrarladı. Evren, bu defa da, “Bizim bu işkence olaylarıyla ilgimiz yok” ifadesini kullandı. İnce’nin soruyu tekrarlamasıyla Evren, “Evet” yanıtını verdi.

     

    ‘Bizi ancak tarih yargılar’
    Avukatların talebi üzerine duruşmada ilk savunmayı Evren yerine Şahinkaya yaptı. Yatağında yazılı savunmasını okuyan Şahinkaya, şunları söyledi: “Kurucu iktidar ve sonrasındaki anayasal organ olan Milli Güvenlik Konseyi üyesiydim. Bu görevimi TBMM’nin faaliyete geçtiği 6 Aralık 1983 tarihine kadar sürdürdüm. MGK’nın suçlama konusu tarihlerdeki her türlü tasarrufu anayasal sayılmıştır ve 1982 Anayasası’nda düzenlenmiştir. Anılan müdahalenin yapılış şekli büyük Türk milletine açıklanmıştır. Müdahalenin ardından kurucu meclis kurulmuş, yeni anayasayapmış ve anayasal düzeni halk oyu ile tamamen kurmuştur. Anayasa ile hükme bağlanmış olan konular suç konusu olamaz.

     

    ‘Suçlama yetkiniz yok’
    Komutanımın, benim ve diğer silah arkadaşlarımın 12 Eylül sonrasındaki tasarruflarından dolayı, yetkisini anayasadan alan yargının bize suç isnat etme ve yargılama yetkisi yoktur. Ben 12 Eylül müdahalesini emir komuta zinciri içinde yapmış Hava Kuvvetleri Komutanıyım. 12 Eylül tüm dünyada tarihi bir olaydır.
    Tarihi olayları ancak tarih yargılar. T.C. devletinin varlığına karşı tehlikeleri bastırmak TSK’nın görevidir. TSK, Atatürk ve silah arkadaşlarının kurduğu ve ‘en büyük eserimdir’ dediği T.C’nin koruyucusu ve kollayıcısıdır. Maalesef ortada açılmış bir dava vardır ve mahkeme de görevini yapmaktadır. Sanık sıfatım olmadığını açıklamıştım ve bu nedenle, bu kapsamda herhangi bir soruya da yanıt vermeyeceğim. Bizler o gün için en doğru olanı yaptık.”

     

     

     

    Her iki sanık yine yataktaydı. Kenan Evren siyah kazak, Tahsin Şahinkaya ise pijama üzerine lacivert hırka giyerken, iki sanığın da üstü göğsüne kadar örtülüydü. Evren’in yanında bir su şişesi bulunduğu dikkati çekti. Şahinkaya’nın yanında, İstanbul GATA’da görevli İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi Hâkimi Seyfettin Mermerci, avukatı Mithat Burak Başkale, hemşire
    Sezan Zorgun, yazı işleri müdürü Şafak Nur Dede ve bilgi işlem görevlisi Yücel Akbulut yer aldı. Evren’in yanında ise Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi Üye Hâkimi Muhammet Alabaş, avukatı Sezin Duygu Tuncer, hastane hekimi Yalçın Gökoğlan, hemşire Perihan Özdel, bilgi işlem görevlileri Abdülaziz Yavuz ve Ümit Demirkan ile zabıt katibi Hakan Kocaoğlu hazır bulundu.

    Şahinkaya’nın yanıtlamadıkları…
    Tahsin Şahinkaya, yazılı savunmasını okuduktan sonra mahkeme üyeleri ve müdahil avukatların yüzlerce sorusunu yanıtsız bıraktı. Şahinkaya, mahkemenin, “Darbenin olgunlaşması derken katliamlara göz mü yumuldu, ABD’nin etkisi var mıydı?” gibi soruları ile avukatların, “Konsey üyesi olmanızla mal varlığınızda ne gibi değişiklikler oldu, İş-kur’la, BAGFAŞ firmalarını hatırlıyor musunuz, memur maaşınız dışında başka bir geliriniz var mıydı, kaynananızdan kalan yastık altında mirasınız var mıydı?” gibi sorularına yanıt vermedi. Avukat Ömer Kavili, Şahinkaya’ya, “Sema Şahinkaya’yı tanıyor musunuz? Sema Şahinkaya size herhangi bir şey hatırlatıyor mu? Soyadından dolayı bir yakınız mıdır? Sema Şahinkaya’nın gelirleri konusunda bilginiz var mı? Sema Şahinkaya ile hiç bir araya geldiniz mi?” diyerek, peşpeşe sorular yöneltti. Şahinkaya, eşi ile ilgili sorular da dahil tüm sorulara, “Cevap vermeyeceğim” yanıtını verdi. Duruşma, bunun üzerine öğleden sonraya ertelendi.

     

    Darbe planı Üruğ’dan, talimat Saltık’tan’
    Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde ifade veren Evren, şunları söyledi:
    “12 Eylül harekâtının yapılış nedeni bir bildiri ile büyük Türk milletine açıklanmıştır. 12 Eylül harekâtını yapan TSK’nın üst komuta heyeti, kurucu iktidar olarak MGK’yı oluşturmuştur. MGK, kurucu iktidar olarak anayasal kanunları çıkarmış, yeni anayasal figürlerini oluşturmuştur. Ben kurucu iktidar olan MGK’nın başkanı ve devlet başkanıyım. Bu görevimi yeni TBMM kurulana kadar sürdürdüm. Bu tarihten sonra da 7. Cumhurbaşkanı olarak görevime devam ettim. 12 Eylül 1980 nedeniyle, yetkisini 1982 Anayasasından alan yargının beni ve silah arkadaşlarımı yargılama yetkisi bulunmamaktadır. Kurucu iktidar olunabilir. Yani ihtilal yapmayı suç sayan bir kanun yoktur. Biz ihtilal yaptık. İhtilale teşebbüs etmedik. Herkesin ihtilal ile ihtilale teşebbüsün aynı şey olmadığını bilmesi gerekir.

     

    ‘Demokrasi işlerse ihtilal olmaz’
    Ben 12 Eylül harekâtının hesabını büyük Türk milletine verdim. Bundan sonra beni artık tarih yargılar. 12 Eylül harekâtını herkes siyasi ve etik olarak istediği gibi değerlendirebilir. 12 Eylül ile ilgili beceriksiz siyasilerin söylentilerini, 12 Eylül’den önce yaşananlar yalanlamaktadır. Demokrasinin işlediği yerde ihtilal olmaz. Siyasetçilerin beceriksizliğini asker kabul edemez. Biz o gün doğru olanı yaptık. Bugün olsaydı yine aynı şekilde ihtilal yapardık. Adli yargı mensupları görevlerini yapmaktadır. Benim görevim, onlara yardımcı olmaktır. Bu beyanımı da onun için yapmaktayım.
    Sanık olmadığımı yukarıda açıklamıştım. Bu nedenle bu beyanımın dışında başka bir beyanda bulunmayacağım. Mahkeme sorularına da yanıt vermeyeceğim. Kusura bakmayın. Saygılarımla.”
    Evren, savcılıktaki ifadesinin sorulması üzerine, ”Ne ifade vermişim orada?” dedi. Evren’e beyanları anımsatıldı. Evren, bu beyanları tekrarladığını bildirdi.

     

    ‘İsimlerini bilmiyorum’
    Evren’e hem mahkeme başkanı hem de avukatlar soru yöneltti. “Sorulara yanıt vermeyeceğim” diyen Evren, buna rağmen bazı sorulara yanıt verdi. Evren, ”Yaptığınız birçok konuşmada, birçok sivilin size gelerek, ’Neden yönetime el koymuyorsunuz’ dediğiniz bilinmektedir. Sizi darbeye yönlendiren sivilleri sayar mısınız” sorusuna Evren, ”Bunları hatırlıyorum, ama isimlerini bilmiyorum” karşılığını verdi.

     

    ‘Bir sağdan bir soldan’
    Mahkeme üyesi Hakim Ali Ertan, Evren’e, “Adaletli olsun diye bir sağdan, bir soldan astık şeklinde bir cümle kurduğunuz iddia edilmektedir. Bu sözü söylediniz mi?” diye sordu. Bu ifadeyi söylediğini kabul eden Evren, “Söyledim. Sağda olanlar var solda olanlar var. Yalnız sağdakilerin verip de idam ettirip bir sağdan bir soldan… Bununla taraf tutmadığımızı, bi taraf olmadığımızı anlatmak istedik” dedi. Bu sırada salonda bulunan izleyiciler “Ondan sonra da insanım diye yaşıyorsunuz değil mi?” diyerek, Evren’e tepki gösterdi. Mahkeme Başkanı Süleyman İnce, Evren’e darbenin planı olan ve altında Orgeneral Necdet Üruğ’un imzası bulunan Bayrak Harekât Direktifi’ni sordu. Evren, bu direktifi hatırlamadığını belirterek, “20 sene üzerinden geçti. Bunu hatırlamıyorum” dedi.

     

    ‘Necdet Üruğ’a sormak lazım’
    Evren, direktif verip vermediği konusunda ise “Bu direktifi Necdet Üruğ hazırlamıştır. Kendisine sormak lazım. Ona bu talimat Haydar Saltık (Genelkurmay Başkanlığı 2. Başkanı) tarafından verilmiştir. İkinci başkan benim yerime pek çok belgeyi imzalama yetkisine sahipti. Bu belge yönünden de gerekli imzayı o atmış olabilir. Kendisine bu yönde yetki verilmiştir” dedi.

     

    Bugün devam edilecek
    Evren’den önce savunmasını yapan ve eşi Sema Şahinkaya dahil hiçbir soruya vermeyen Şahinkaya, Evren’in soruları yanıtlaması üzerine birden sorulara yanıt vermeye başladı. Şahinkaya Evren’e sorulan planla ilgili soruya, “Bu, Genelkurmay Başkanlığı’nda yapıldı. Kuvvet komutanlarının bunda bir dahli yoktur” yanıtını verdi. Duruşmaya bugün devam edilecek.

  • Evren’in ‘olağan dışı’ serveti

    Evren’in ‘olağan dışı’ serveti

    MASAK’ın Evren ve Şahinkaya’nın ailelerini de kapsayan mal varlığı araştırmasından çarpıcı sonuçlar çıktı.

     

    2 şirketin ortağı görünen Evren’in üzerinde kayıtlı 3 yazlık ile 3 araba çıktı. 30’a yakın banka hesaplarında 600 bin lira gibi para giriş çıkışları tespit edildi.

     

     

    12 Eylül darbesi davasının sanıkları Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya’nın mal varlıklarını araştıran Mali Suçları Araştırma Kurumu’nun (MASAK) raporunda, Evren ve Şahinkaya’nın yanı sıra eşleri ve çocuklarından oluşan 9 kişiyle ilgili bilgiler yer aldı.

     

     

    Sanıkların sayılanmal varlıklarının bazılarının yanına, “olağan dışı” notu düşerken, üzerinde kayıtlı 3 yazlık ile 3 araba çıkan Evren, 2 şirketin de ortağı görünüyor.

     

     

    DARBE DÖNEMİNİN BİLANÇOSU YOK

    Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi, 12 Eylül davasının geçen duruşmasındamüdahil avukatların talepleri üzerine MASAK’a yazı göndererek, Evren ve Şahinkaya’nın darbe öncesinden günümüze kadar olanmalvarlıklarının araştırılmasını istemişti.

    MASAK da yaptığı araştırmalar sonucunda hazırladığı raporu, mahkemeye göndermişti. Mahkeme dosyasına giren 55 sayfalık rapor ve ekindeki iki klasörün ayrıntıları ortaya çıktı. Ancak rapor, sanıldığının aksine sanıkların darbe döneminde edindikleri servetlerini kapsamıyor. Sadece, son 11 yıllık döneme ilişkin bilgiler raporda yer alıyor.

    MASAK, bu konuda raporunun altına “2001’den öncesi, bilgisayar kayıtlarına geçmediği için araştırmalarımız devam etmektedir. Araştırmalarımız sonuçlandığında söz konusu bilgiler tarafımıza gönderilecek” notu düştü.

     

     

    BİRÇOK BANKADA HESAP

    Evren ve Şahinkaya’nın yaklaşık 20-30 bankada hesabı tespit edildi. Bu hesaplarda bakiyeler ve şirket hisseleri bulunuyor. Bu hesaplarda çok fazlamiktarlarda hesap hareketlerinin göze çarptığı bildirildi. Bazı hesaplarda 400, 500, 600 bin lira gibi para giriş çıkışları bulunduğu belirtildi.

    BATI’YA YATIRIM YAPMIŞ

    MASAK’ın raporunda, sanıklarla eş ve çocukları olmak 9 kişinin malvarlığına ilişkin kayıtlar yer aldı. MASAK uzmanlarının, belgelerde ve raporda, sanıkların sayılan mal varlıklarının bazılarının yanına kırmızı kalemle, “olağan dışı” notu düştüğü dikkat çekti.

    Rapora göre; Evren’in üzerinde 3 adet araba çıktı. 2001’den günümüzü kapsayan dönemde, Evren ve ailesine ait çok fazla yeni kurulmuş şirket kaydı tespit edildi. Buna göre Evren şuan Marmaris Sağlık Hizmetleri A.Ş ile Marmaris Liman Hizmetleri A.Ş şirketlerinin ortağı gözüküyor. Bodrum’da 3 yazlık sahibi olan Evren; Datça, Bornova, Muğla Merkez’de ise kendisine ait bazı yerlerin “alım-satım” işlemini yaptığı belirlendi.

    Yapılan incelemede; Evren’in kızları Nebahat Şenay Gürvit üzerine 5, Semahat Gülay Evren üzerine ise 9 kayıtlı araç bulunduğu belirlendi.

     

     

    Şahinkaya gayrimenkul zengini

    Time dergisi tarafından dünyanın en zengin 50 generalinden biri olarak gösterilen Tahsin Şahinkaya’nın ise iki aracı bulunuyor. Raporda darbe dönemine ilişkin kayıtlar olmadığı için; Şahinkaya’nın “1980 sonrası TSK’ye F-16 uçaklarının alımı sayesinde malvarlığına milyar dolarlar kattığı” iddiası kanıtlanamadı. Raporda, Şahinkaya’nın 19 Aralık 2002’de İzmir Menderes Özdere Köyü’nde 5 yazlık satın aldığı belirtildi. Şahinkaya’nın ayrıca memleketi olan Merzifon ve İstanbul’da arsa, kat ve daireleri olduğu anlatıldı.

     

     

    KALEM KALEM SAYILDI

    Raporun ekinde yer alan belgelerde, sanıkların, sahibi oldukları taşınır ve taşınmazlara ilişkin kalem kalem bilgilerin yer aldığı, bu kalemlerin her birinin yanında harca tabi değerlerinin yazıldığı öğrenildi. İki sanığa ait bu taşınmazların her birinin yanında harca esas değerleri yazılı.

     

    GÖKHAN ÖZDAĞ – BUGÜN GAZETESİ