Etiket: Tabanın

  • Hekimoğlu Tabanın Sesi Olacak

    Trabzonspor Başkan Adayı Celil Hekimoğlu seçim ziyaretlerini sürdürmeye devam ediyor.

    Efsane futbolcularla Profesyonel Futbolcular Derneği’nde, amatör kulüp temsilcileriyle ASKF’da buluşan Hekimoğlu, antrenörlerle TÜFAD Trabzon Şubesi’nde hakemler ve gözlemcilerle de Faal Futbol Hakemleri ve Gözlemciler Derneği’nde bir araya gelerek, “Öncelikle tabanın sesi olmaya özen göstereceğiz” dedi.

    TÜFAD ziyaretinde Celil Hekimoğlu’nu Trabzon Şube Başkanı Hayrettin Tekelioğlu, yönetim kurulu üyeleri ve çok sayıda teknik adam karşıladı. Başkan adayı Celil Hekimoğlu projeleri hakkında teknik adamlara bilgiler aktardı. Kendisine yöneltilen soruları da yanıtlayan Hekimoğlu, “Bizim amacımız pahalı transferler yapmak değil. Trabzon’un ruhunu yansıtan bir oluşum, bir takım oluşturmak. TÜFAD’ın onursal üyesiyim. Biz buralardan yetiştik. Yavuz Selim Sahası’nda maç izleyerek büyüdük. Amatör futbola bugüne kadar desteklerimizi sürdürdük, bundan böyle de sürdürmeye devam edeceğiz. Göreve seçildiğimizde Akyazı Stadyumu’nda TÜFAD Trabzon Şubesi’ne bir yer tahsis edeceğimizin de bilinmesini istiyoruz” diye konuştu. Hekimoğlu ve ekibinin kendilerini ziyaret etmelerinden duydukları memnuniyeti dile getiren Hayri Tekelioğlu ise teknik adamların Trabzon’da zor şartlarda görev yaptıklarını belirterek, “TÜFAD olarak yaptığımız çalışmalar neticesinde en iyiyi bulmaya çalışıyoruz” diye konuştu.

    EFSANEDEN HAKEMLERE NASİHAT

    Celil Hekimoğlu’nun daha sonraki durağı Trabzon Faal Futbol Hakemleri ve Gözlemciler Derneği oldu. Burada da şube başkanı İsmail Köse ve hakemlerle görüşen Hekimoğlu, tesis anlamında eksikleri bulunduğunu dile getiren yönetime de Akyazı Stadyumu’nda lokal sözü verdi. Hekimoğlu ayrıca Trabzon futbolunun temel taşlarından olan Yavuz Selim Sahası’ndan birçok genç yeteneğin çıktığını belirterek, “Yüksek para harcanarak yapılan transferlerin yerine, yine bu sahadan geleceğin yeteneklerini keşfetmek adına bir dizi projelerimiz olacak” görüşünü vurguladı.

    Celil Hekimoğlu’nun ekibinde yer alan Trabzonspor efsanesi Ali Kemal Denizci ise genç hakemlere nasihatte bulunarak, “Maçları yönetirken katı olmayın. Futbolculara daha yapıcı, daha güler yüzlü davranın ve onların saygısını kazanın” ifadesini kullandı.

  • Dr. Önvural:”ayak Tabanın Da Oluşan Topuk Dikenine Dikkat Edilmeli”

    Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Dr. Burak Önvural, ayak tabanın da oluşan topuk dikenine dikkat edilmesi gerektiğini belirtti.

    Dr. Burak Önvural, halk arasında topuk dikeni adıyla bilinen tıbbi literatürde plantar fasciitis olarak adlandırılan hastalığın, “Durum temel olarak ayak tabanını kaplayan ve topuk ile parmakları birleştiren kalın cilt altı bağ dokusunun yangısıdır. Ayak tabanı ya da topuk ağrısının en sık sebeplerinden birisidir. Ağrı bütün ayak tabanına yayılabileceği gibi özellikle topuğun iç kısmında tek bir noktada da yoğunlaşabilir” dedi.

    Sürekli ayak üzerinde durmak zorunda olanlarda daha çok topuk dikeninin görüldüğünü ifade eden Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Dr. Burak Önvural, şöyle konuştu:

    ”Yeterli taban desteği olmayan sert ayakkabı giyenlerde, obezlerde, hamileler ve menapoz sonrası kadınlarda daha sık görülmektedir. Burada asıl sebep ayak tabanındaki yağ dokusundaki incelmeye bağlı artan yüklenmeye ayak tabanının yangı ile cevap vermesi ve bu durumun uzun süre devam etmesidir. Esas tanı hastanın şikayetleri üzerine yapılan ayrıntılı bir ayak muayenesi sonrası koyulmakla birlikte röntgen ve MRG de tanıda yardımcı olmaktadır. Özellikle röntgende topuk ucunda ayak tabanı fasyasının uzun süreli yangısına bağlı olarak dikene benzer bir çıkıntı oluşumu bu hastalık için tipik olmakla birlikte özellikle başlangıç evresinde bu olmadan da hastalık olabilmektedir. Topuk dikeni bu hastalığın sebebi değil sonucudur. MRG özellikle ayak tabanı fasyasındaki yangıyı gösterebilmesi açısından daha değerli olmakla birlikte çoğunlukla ihtiyaç duyulmayan bir tanı yöntemidir.”

    Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Dr. Burak Önvural, topuk dikeniyle ilgili tedavi yöntemlerini şöyle açıkladı:

    “Topuk dikeni tedavisinde birçok farklı yöntem olmakla birlikte hiç birinin etkinliği yüzde yüz kanıtlanabilmiş değildir. Yıllardır kullanılagelen ayak tabanı germe egzersizlerinin birçok hastada rahatlama yarattığı ancak devam edilmediği taktirde şikayetlerin tekrar oluştuğu bildirilmiştir. Silikon ya da ortası delik topukluklar birçok ayakkabıcıda dahi bulunabilecek ve sıklıkla kullanılan önlemlerdendir. Aynı şekilde yumuşak ve kalın tabanlı ayakkabıların yararı oldukça fazladır. Ayak tabanına ve oluşan diken üzerine steroid enjeksiyonunun şikayetleri 3 ile 6 ay arası kestiği ancak sonrasında ayak tabanı yağ dokusunda incelmeye ve hastalığın tekrarlamasına sebep olabildiği belirtilmiştir.”

    Önvural, ESWT denilen ultrason dalga tedavisinin hastaların şikayetlerine yönelik kısa süreli yararı olmakla birlikte uzun süreli tedavi edici etkinliğinin tartışmalı olduğunu söyledi. Son yıllarda oldukça popüler olan bir başka yöntemin insanın kendi kanından elde edilen trombositten zengin plazmanın(PRP) bu bölgeye enjeksiyonu olduğunu anlatan Önvural, “Bu konuda çalışmalar devam etmektedir. Bu hastalarda özellikle eğer şikayetleri çok fazla ise cerrahi olarak da tedavi yapılabilmektedir ancak çok sık tercih edilmemektedir. Görüldüğü gibi topuk dikeni basit bir hastalık gibi görünse de tedavisi çeşitli olabilmekte ve her hastanın yarar göreceği tedavi yöntemi değişebilmektedir. Önemli olan hastalığın erken evresinde gerekli önlemleri alabilmektir” dedi.