Etiket: Suyunu

  • Usta Emisyonu Sıfırladı Müşteri Egzoz Suyunu İçti

    Adana’da, ürettiği yazılım sayesinde araçlardaki egzoz emisyon oranını sıfıra yakın değerlere düşüren Servet Doğan, “Volkswagen grubunun dünyaya uyguladığı ticari bir ayıp ve biz bunu ortadan kaldırabilecek beceriye sahibiz” dedi. Doğan’ın uygulama yaptığı bir dizel otomobilin emisyon değerleri sıfıra yakın çıkarak uygulama tescillendi. Aracına uygulanan yazılım sayesinde egzoz emisyonunun sıfıra düştüğünü söyleyen Fahri Aslan, egzozdan çıkan suyu, temiz olduğunu belirterek içti.

    Egzoz emisyonun değerlerini sıfıra indirebilmek için 2007’den bu yana yazılım çalışmalarına devam eden oto tamircisi Servet Doğan (47), geliştirdiği SED yönteminin sağlığa, ekonomiye duyarlı bir yöntem olduğunu savundu.

    2009 yılında çalışmalarını hızlandırdığını anlatan Servet Doğan, ünlü otomotiv devi Volkswagen’in bu yıl ortaya çıkan hilesini o dönemlerde fark ettiğini vurgulayarak, “Ama resmi bir yaptırımımız veya açıklama yetkimiz olmadığı için bugüne kadar bir şey söylenmedi. Amerika’nın tespiti gerçekten doğru. Biz de buna çözüm yapabilecek SED yöntemiyle Volkswagen’e cevap verecek nitelikteyiz. Volkswagen’in dünyaya uyguladığı ticari bir ayıp ve biz bunu ortadan kaldırabilecek beceriye de sahibiz” diye konuştu.

    Egzoz emisyonunun artık dünyada çok önemli ve dikkat çekici bir konu hale geldiğini ifade eden Servet Doğan, “Yaptığımız işte aynı anda karbonmonoksit, hidrokarbon, azot oksit ve karbondioksitin bir arada düştüğü gözlendi. Çukurova Üniversitesi’nde kameralar önünde yaptığımız testlerle bunu ispatladık. Birçok üniversiteden aldığımız raporlarımız var ama eminim ki destek görürse Euro normların içine girecek bir ürün haline getirilebilecek. Hem donanım hem yazılımsal destek sağlayan bir ürün haline getirilebilir. Bu da yaklaşık 1 yıllık bir çalışma ve belli bir destek gerektiriyor” dedi.

    “İCADIMI YURT DIŞINA KAPTIRMAK İSTEMEDİM”

    Amacının ilk etapta dünya ekolojisine daha faydalı olabilmek amacıyla emisyon değerini düşürmek olduğunu anlatan Servet Doğan, AR-GE çalışmaları devam ederken yan ürünlerin de ortaya çıktığına dikkat çekti. Doğan, yakıtın verimli yanmasından dolayı yakıt tasarrufu ve güç artışı tespit edildiğini dile getirdi. Standart emisyon değerlerinin 1.50-1.60 civarında olduğunu, sıfır kilometre araçlarda ise 1.30’lara düştüğünü söyleyen Servet Doğan, kendisinin geliştirdiği yazılımla bu oranın sıfıra çok yaklaştığının altını çizdi. Yurt dışından çeşitli kurumların da kendisiyle görüşmeye çalıştığını ancak üretiminini yurt dışına kaptırmak istemediğini ileri süren Doğan, şöyle devam etti:

    “Devlet büyüklerimizin de dikkatini çekti projemiz. Hatta destek verecekleri sözü de geldi. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın Başbakanlığı döneminde söz almıştık ancak bürokrasiden dolayı kendisine ulaşmamız mümkün olmadı ve destekler sessiz kaldı. Kendilerinden destek bekliyoruz. İnşallah bir Türk buluşu olarak bu ürünü dünyaya lanse edebiliriz çünkü Avrupa Çevre Organizasyonu’na sunulduktan sonra Euro normlarına girebilecek bir ürün haline gelebilir ve tüm dünyada, tüm markaların kullanacağı bir ürünü Türkiye’de üretmiş olacağız. 4-5 yıldır projemin yerinde sayması doğru değil. İnsanlık için yapılan bir buluş ve biz bu ürünü yerli otomobilde kullanırsak dünyanın, emisyonu en düşük araçlarını tüm dünyaya sunmuş olacağız.”

    EMİSYON DEĞERLERİNE YETKİLİ DE ŞAŞIRDI

    Servet Doğan’ın SED yöntemini uyguladığı 2011 model ve 100 bin kilometredeki bir otomobil, sahibi Fahri Aslan tarafından Çevre ve Şehircilik Bakanlığı denetimindeki Polat Yetkili Egzoz Gazı Emisyon Ölçüm İstasyonu’na götürüldü. Ölçümün ardından otomobildeki emisyon değerinin 0 çıkmasına, istasyon işletmecisi Mehmet Polat da şaşırdı. Normal araçların emisyon ortalamasının 1.50-1.60 olduğunu kaydeden Polat, “Bir yanlışlık mı var acaba diye düşündüm ama yanlışlık da yok. Makinamız yeni testten çıktı, kalibrasyonları yeni yapıldı. Standartlara uygun ve sıfır çıkıyor” dedi.

    “NEREDEYSE YARI YARIYA YAKIT TASARRUFU”

    Uygulama yapılan otomobilin sahibi Fahri Aslan ise normal dizel otomobillerde egzoz dumanının siyah çıktığını fakat kendi aracının egzozunun tertemiz olduğunu vurguladı. Atölyedeki bir çırağın başka bir aracın egzozuna baktığında elinin isli olduğu ancak uygulama yapılan dizel aracın egzozunun içinin temiz olduğu görüldü. Otomobilin sahibi Fahri Aslan’ın, otomobil çalışırken egzozdan çıkan suyu, tamamen temiz olduğunu savunarak içmesi dikkat çekti. Uygulama sonucunda emisyon değerinin düşmesinin yanı sıra yakıt tasarrufu da sağlandığını söyleyen Aslan, 290 kilometrelik bir yolu normalde 60 lira yakıtla tamamlarken, uygulamadan sonra aynı kilometrede yolu 25 liraya tamamladığını bildirdi.

  • Teski Çerkezköy’ün İçme Suyunu Yenileyecek

    Tekirdağ Su ve Kanalizasyon İdaresi (TESKİ) Genel Müdürü Şafak Başa, Çerkezköy’ün içme suyu hattının yenileneceğini söyledi.

    TESKİ Genel Müdürü Şafak Başa, Tekirdağ’ın Çerkezköy ilçesinde incelemelerde bulundu. Başa’ya, TESKİ Yatırımlardan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Feyzi Ünal ile Yatırım Planlama Şube Müdürü Yıldırım Atalay da eşlik etti. İlk olarak Kapalı Pazar Yeri içinde gerçekleştirilen çalışmaları yerinde inceleyen Şafak Başa, “Buradaki yağmur suyu oluğu aşırı dar olması nedeniyle şiddetli yağışlarda yetersiz kalıyor, pazarı su basıyordu. Ayrıca pazar esnafının artıkları da zaten dar olan yağmursuyu oluğunu tıkıyor, suyun akışına engel oluyordu. Burada yaptığımız çalışmalarla bu hattı genişleterek pazarın sular altına kalmasının önüne geçmeyi planlıyoruz” dedi.

    “YATAY DELME METODUNU UYGULUYORUZ”

    Şafak Başa ve beraberindekiler daha sonra Çerkezköy İmar Sahası Taşkın Koruma Projesi kapsamında başlatılan ve şu anda Küçük Sanayi Sitesi içinde devam eden çalışmaları yerinde inceledi. Proje ile ilgili bilgi veren Yatırım Planlama Şube Müdürü Yıldırım Atalay, “Buradaki çalışmada farklı bir yöntem uyguluyoruz. Hayri Batur Caddesi’ni trafiğe kapamadan çalışmaları sürdürmek için ’Yatay Delme’ metodu ile yolun altına büzleri döşüyoruz. 180 santimetre çapındaki büzler mekanizmanın üzerine yerleştirildikten sonra pistonlarla yolun altına doğru itiliyor” ifadelerini kaydetti.

    “ÇERKEZKÖY’DE İLK KEZ UYGULANIYOR”

    Yatay Delme Metodu’nun Çerkezköy’de ilk kez uygulandığına dikkat çeken TESKİ Genel Müdürü Şafak Başa, “Bu sayede ne altyapı ne de üstyapıya zarar vermeden büzlerimizi yolun altına döşeyebiliyoruz” dedi. Amaçlarının Çerkezköy’de imar sahası içinde meydana gelebilecek taşkınların önüne geçmek olduğunu ifade eden Başa, “Yapımı devam eden bu kollektör hattı ile hızlı yağışlarda yağmursuyu çok daha kolay bir şekilde deplase edilebilecek. Yağmur suları diğer altyapı hatlarına karışmadan direkt olarak dereye akıtılacak” diye konuştu.

    “PROJENİN MALİYETİ 5 MİLYON LİRA”

    Projenin tamamen TESKİ mühendislerine ait olduğunu kaydeden Şafak Başa, “İlçede meydana gelen son taşkınları gelip yerinde inceledik. Daha sonra yerel yönetim ile bir araya gelerek neler yapılabileceğine dair toplantılar gerçekleştirdik. Sonunda da mühendislerimiz bu projeyi ortaya çıkardı. Yaklaşık 5 milyon lira maliyetli olan bu projenin yapımına 27 Ekim tarihinde başlandı. Hedefimiz Mayıs 2016 tarihine kadar çalışmaları tamamlamak” dedi.

    “32 MİLYON LİRALIK KREDİ ANLAŞMASI SAĞLANDI”

    Daha önce Çerkezköy’deki bazı derelerde köprü ve menfez çalışmaları yaptıklarını anımsatan şafak Başa, ilçede bir yandan da arıtma tesisi çalışmalarının sürdüğünü kaydetti.

    TESKİ Genel Müdürü Başa, “Çerkezköy’ün ve Kızılpınar’ın kanalizasyonu da kollektör hatları ile arıtma tesisine bağlanacak. Çerkezköy kollektör hattının proje ihalesi 18 Aralık tarihinde yapılacak. İlçede kanalizasyonlar artık derelere akıtılmayacak. Kızılpınar’daki kollektör hattı projesinin maliyeti ise yaklaşık 30 milyon lira. Her iki proje için 32 milyon liralık kredi anlaşması sağlandı” ifadelerini kulandı.

    İÇME SUYU HATTI YENİLENECEK

    Çerkezköy’de içme suyu hattında da sorunlar yaşadıklarını kaydeden Şafak Başa, “Yalnız Çerkezköy değil, il genelindeki tüm içme suyu şebekesinin yenilenmesi için çalışmalara başladık. Önümüzdeki ay projenin ihalesine çıkacağız” dedi.

  • Adatepe’nin Suyunu Elbistan’a Getirecek İhale 2016’da

    Adatepe Barajı’nda biriken suyu, Ceyhan Nehri’nin doğusundan Elbistan’a bağlı Büyükyapalak Mahallesi’ne kadar olan arazilere ulaştıracak sulama kanalının ihalesi, 2016 yılı içerisinde gerçekleştirilecek.

    Devlet Su İşleri (DSİ) Kahramanmaraş 20. Bölge Müdürü Mevlüt Aydın, Adatepe Barajı’nın 2. ve 3. etaplarındaki son duruma ilişkin olarak bilgilendirmelerde bulundu. Aydın, 54 bin 120 dekar araziyi sulayacak 1. etap basınçlı sulama sisteminin inşaat çalışmalarının başladığını belirterek, 2. etaba ait ihalenin ise 2015 yılı sonuna kadar gerçekleştirileceğini söyledi. DSİ 20. Bölge Müdürü Mevlüt Aydın, dev projenin Elbistan’ı ilgilendiren bölümü olan 3. etap yapım ihalesinin de 2016 yılı içerisinde yapılacağını kaydetti. Aydın, “Bölgenin en büyük barajı olan Adatepe Barajı, Afşin-Elbistan Ovası’nda yer alan 317 bin 270 dekar arazinin sulama suyu ihtiyacını karşılayacak. Barajda tutulan suyun sulama alanındaki sahalara ulaştırılması için de 3 etap olarak sulama kanalı inşa edilecek. 54 bin 120 dekar arazinin sulanmasını sağlayacak basınçlı borulu şebeke inşaatını kapsayan Adatepe Sulaması 1. Kısım İnşaatı ihalesini 23 Haziran 2015 tarihinde gerçekleştirdik ve söz konusu projenin temeli de 16 Ekim 2015 tarihi itibariyle atıldı. Projenin en az 320 milyon TL’ye tamamlanmasını bekliyoruz. Şuanda 1. Kısım İnşaat’la ilgili Afşin-Elbistan Ovası’nı kapsayan arazi toplulaştırma çalışmalarına paralel bir şekilde sürdürüyoruz. Önümüzdeki günlerde arazi toplulaştırma ile ilgili Tarım Reformu Genel Müdürlüğü tarafından geniş kapsamlı bir toplantı düzenleyeceğiz. Bu toplantımızdan sonra arazi toplulaştırma noktasında daha hızlı ilerleme kaydedeceğimizi düşünüyoruz. Böylece kanal çalışmalarımız da hızlı bir şekilde ilerleyecek” dedi.

    Adatepe Barajı’nın en önemli sulama sahasından biri olan 2. Kısım İnşaat İhalesi’nin de 2015 yılı sonuna kadar yapılacağını belirten Aydın, “Adatepe Sulaması 2. Kısım İnşaat ihalesi, Ceyhan Nehri’nin batısında kalan bölümü kapsıyor. Burada Elbistan ve Afşin ilçemize bağlı birçok yerleşim alanlarındaki tarım arazileri suya kavuşmuş olacak” ifadelerini kullandı.

    DSİ 20. Bölge Müdürü Mevlüt Aydın, projenin Elbistan ayağını ilgilendiren 3. Kısım İnşaat ihalesiyle ilgili olarak ise takvimin 2016 yılı içerisini işaret etti.

    3. Kısım İnşaat ihalesinin Ceyhan Nehri’nin doğu kısmından başlayıp Elbistan’a bağlı Büyükyapalak Mahallesi’ne kadar olan alanı kapsadığını ifade eden Aydın, “Adatepe Sulama Projesi’nin son etabı olan 3. Kısım’la ilgili ihale hazırlıklarımız devam ediyor. 2015 yılı içerisinde ilk iki kısmı tamamlamış olacağız. 2016 yılı başından itibaren de tüm yoğunluğumuz 3. kısma verilecek. İnşallah, 2016 yılı içerisinde de 3. Kısım İnşaat ihalesini bitirmiş olacağız. Bu ihalenin tamamlanmasının ardından da Adatepe Barajı’nın sulama alanı genişliği 317 bin 270 dekara ulaşmış olacak” şeklinde konuştu.

  • Türkiye’nin En Temiz Suyunu Bursa İçiyor

    Gebze Teknik Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü’nün içme suyu havzalarında yaptığı araştırmada, büyük şehirler içinde Türkiye’nin en sağlıklı içme sularından birini Bursalıların içtiği ortaya çıktı.

    Bursa’nın içme suyunu yüzde 90 oranında temin eden Doğancı ve Nilüfer içme suyu havzalarının temiz olduğu, Gebze Teknik Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü’nün araştırmasıyla tescillendi. BUSKİ Genel Müdürü İsmail Hakkı Çetinavcı, çeşmeden akan suyun gönül rahatlığıyla içilebildiği şehirlerin başında Bursa’nın geldiğini vurguladı. İçme suyu havzalarında başlayan temiz su girişinin, teknolojinin en son imkanları doğrultusunda Dobruca Arıtma Tesisi’nde arıtıldıktan sonra Dünya Sağlık Teşkilatı’nın belirlediği yüksek kriterlere göre şehre verildiğini belirten Çetinavcı, “Doğancı Barajı’ndan tesise gelen ham su, öncelikle, Japon balıklarıyla dolu akvaryumda test ediliyor. Suda canlı hayatını tehdit edecek bir unsurun bulunup bulunmadığı kontrol ediliyor. Daha sonra barajdan gelen suyu arıtmaya alıyoruz. En son teknolojik imkanlarla donatılan tesiste arıtılan su, uluslararası akreditasyona sahip arıtma tesisimizin laboratuarında en ince ayrıntısına kadar bakteriyolojik ve mikrobiyoljik tahlillere tabi tutuluyor. Burada analize tabi tutulan su, yine arıtma tesisimizin numune musluğunda 7 gün 24 saat boyunca gözetimde bulunduruluyor. Bunun yanı sıra şehrin 30 ayrı noktasından alınan numunelerle de suyun bakteriyolojik ve mikrobiyolojik tahlilleri yapılıyor. Söz konusu işlemleri haftanın 7 günü 24 saat boyunca tekrarlamaktayız. Bütün bu işlemlerin ardından içme suyunu şehre veriyoruz” diye konuştu.

    Çeşmeden akan suyun gönül rahatlığıyla içilebildiği şehirlerin en başında Bursa’nın geldiğini tekrarlayan Çetinavcı, bunun böyle olduğunun İl Sağlık Müdürlüğü, ilçe belediyeleri ve bazı akademik odalar tarafından yapılan analizlerle de tescillendiğini vurguladı.

    İçme suyunun İl Sağlık Müdürlüğü başta olmak üzere kendileri dışındaki kurum ve kuruluşlarca da her gün tahlil edildiğini anlatan Çetinavcı, bugüne kadar içme suyundan kaynaklanan herhangi bir sağlık problemine rastlanmadığını ifade etti.

  • Bir Litre Atık Yağ Bir Milyon Litre İçme Suyunu Kirletiyor

    MALATYA (İHA) – Malatya’da Yeşilyurt Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Müdürlüğü ve MASKİ Genel Müdürlüğü işbirliğiyle bitkisel yağ atıklarının geri dönüşümünü sağlamak için hazırlanan proje hayata geçirildi.

    Temiz ve çevreci bir toplumsal hayat kültürü oluşturmak amacıyla başlatılan proje kapsamında Bostanbaşı Mahallesi Arma Kent Konutları’nda açılış programı düzenlendi. Açılış programına Yeşilyurt Belediye Başkanı Hacı Uğur Polat, MASKİ Genel Müdürü Dr. Özgür Özdemir, Yeşilyurt Belediyesi Başkan Yardımcıları, MASKİ Daire Başkanları ile birim müdürleri ve mahalle sakinleri katıldı. Dökülen atık yağların kanalizasyon hatlarında ciddi tıkanmalar oluşturduğuna dikkat çeken MASKİ Genel Müdürü Dr. Özgür Özdemir, “Şehirlerde aynı insanlar gibidir. İnsanın yaşamını sağlıklı idame ettirebilmesi için hayat veren sıvının bulunduğu damarların temiz olması gerekmektedir. Şehirlerimizin damarları kanalizasyon alt yapılarıdır ve şehrimiz için çok önemlidir. Evlerimizde kullandıktan sonra atık hale gelen yağlarımız altyapı sistemlerinin en büyük düşmanıdır. Bu atık yağlar sistemleri tıkamakta, kalıcı hasarlar vermektedir. Bu zararlar direkt olmakla beraber dolaylı olarak da birçok zararı vardır. Geri dönüşüm işlemlerinde maliyetleri arttırmakta, alt yapı maliyetlerini arttırmakta ve doğal olarak başka yerlerde harcanacak milli sermayeye de zararlar vermektedir” diye konuştu.

    “EVSEL ATIK YAĞLAR SU KİRLİLİĞİNİN YÜZDE 25’İNİ OLUŞTURMAKTADIR”

    Atık yağların sularda ciddi bir tehdit olduğunu belirten Yeşilyurt Belediye Başkanı Hacı Uğur Polat ise, “Bu projede en aktif rol alacak kişiler hanımefendiler. Onlar ne kadar çok dikkat ederlerse gerek şehirlerine gerek ülkelerine, gerek dünyaya en önemli katkılardan birini sağlamış olacaklardır” ifadelerini kullandı.

    Evsel atık yağların su kirliliğinin yüzde 25’ini oluşturduğunu ifade eden Uğur, bir litre atık yağın bir milyon litre içme suyunu kirlettiğini dile getirdi. Evsel atık su içinde bulunan yağların biyolojik olarak arıtılmasının mümkün olmadığını aktaran Başkan Polat, “Bitkisel atık yağlar denizlere, göllere ve akarsulara döküldüğü zaman o suyun kirlenmesi ve sudaki oksijenin azalması sonucu başta balıklar olmak üzere diğer canlılar üzerinde büyük tahribata yol açar” şeklinde konuştu.

    Atık yağların ayrıca biyodizel enerji olarak da ekonomiye kazandırılabileceğini belirten Polat, “Biyodizel bitkisel atık yağlardan üretilen çevreci bir yakıttır. Yeşilyurt Belediyesi olarak geri dönüşüm evlerinden, okullardan, muhtarlıklardan ve atık yağ üreten işletmelerden eğitim ve denetim faaliyetleri sonucunda ortalama aylık 3 bin 500 kg bitkisel atık yağ toplamaktayız. Bu miktar ilimiz genelinin yaklaşık yüzde 60’ına tekabül etmektedir. Bu projeyle rakamların artmasını temenni ediyoruz. Bu hassasiyetinden ve katkılarından dolayı Büyükşehir Belediyemize ve özellikle MASKİ Genel Müdürümüze çalışanlarına çok teşekkür ediyorum” diye konuştu.

    Programdan sonra Yeşilyurt Belediyesi tarafından Muharrem ayı dolayısıyla mahalle sakinlerine aşure ikram edildi.