Etiket: Suyla

  • İlçe merkezi köpüklü suyla yıkandı

    İlçe merkezi köpüklü suyla yıkandı

    Korana Virüs salgın tehdidine karşılık Aşkale Belediyesi iki haftadır gece gündüz gerekli tedbirleri alarak ilçeyi bir baştan bir başa dezenfekte etmeye devam ediyor.

    11 Mart’ta ülkemizi tehdit etmeye başlayan Korana Virüs salgınına karşılık ilk günden beri dezenfekte çalışmalarına ara vermeden devam eden belediye ekipleri cadde ve kaldırımları dezenfekte edip köpüklü suyla yıkıyor.

    Belediyenin çalışmaları ilçe halkının da memnuniyetiyle karşılandı.

  • Cadde ve kaldırımlar dezenfekteli suyla temizlendi

    Cadde ve kaldırımlar dezenfekteli suyla temizlendi

    Aşkale Belediyesi, korana virüs sebebiyle alakalı alınan tedbirleri ilk günden beri ciddiyet içerisinde hayata geçirmeye devam ediyor. Bugün sabah saatlerinden itibaren ilçe merkezinde cadde ve kaldırımlar dezenfekte edilerek köpüklü suyla yıkandı. Yapılan uygulamadan hem esnaf hem de vatandaşlar memnuniyet duyduklarını belirtti.

    Aşkale Belediye Başkanı Ahmet Yaptırmış çalışmalarla alakalı bilgiler verdi. Yaptırmış, “Tüm dünyayı etkisi altına alan korana virüs salgınıyla alakalı olarak ilk günden beri belediye personelimizle birlikte mesai gözetmeksizin gece gündüz çalışmalarımıza aralıksız devam ediyoruz. Öncelikle kamu kurum ve kuruluş binalarını, hastaneleri, halk otobüslerini, özel okul servislerini, tren İstasyonunu, halkımızın toplu kullanım alanlarını ele aldık. Bu sabah itibari ile cadde ve kaldırımları dezenfekte ederek köpüklü suyla temizleme işlemlerini gerçekleştiriyoruz. Halkımızın sağlığı konusunda tüm imkanlarımızı seferber etmiş bulunmaktayız. Hemşehrilerimizden ricamız bu süreçte evlerinde kalmaları. Yetkililerin açıkladıkları kural ve kaidelere uymalarıdır” diye konuştu.

    Aşkale Belediyesi ekipleri ilçe merkezindeki çalışmaların ardından mahalle ve sokakları dezenfekte edecek.

  • Bir köy taşıma suyla hayatını sürdürüyor

    Elazığ’da kent merkezine 18 kilometre uzaklıkta bir köyde, köy sakinleri yıllardır taşıma suyla hayatlarını devam ediyor. Köyde bulunan su kaynaklarının kuruması nedeniyle çözüm bulamayan yöre sakinleri, ya il özel idaresinin gönderdiği tankerden yada her gün kilometrelerce yürüyerek gittikleri çeşmeden bidonlarla su taşıyıp ihtiyaçlarını gidermeye çalışıyor.

    Merkeze bağlı Poyraz köyünde yaşayan vatandaşlar, 5 yıldır taşıma su ile hayatlarını sürdürüyor. Yaklaşık 150 hane olan ve 800 nüfusu bulunan Poyraz Köyü’nde bulunan su kaynakları tamamen kuruyunca, köylüler kullanma, hatta içecek suyu bulamaz hale geldi.Kent merkezine 18 kilometre uzaklıkta bulunan köy, su ihtiyacını 2 kilometre yürüyerek gittikleri komşu köyün sokak çeşmesinden doldurarak bidonlarla evlerine taşıyor, yada İl Özel İdaresinin gönderdiği tankerin depoya boşalttığı suyla ihtiyaçlarını gidermeye çalışıyor. Köy sakinleri sadece evlerinde şebeke suyu kullanabilmek istiyor.

    “Köye 2 kilometre uzaklıktan su taşıyorlar”

    Her yıl yaklaşık 7 ay susuzluk çektiklerini belirten Muhtar Ömer Faruk Tatar, “Köyümüz yaklaşık 250 hanedir. Son 5 yıldır su sorunumuz var. Suyumuzu da İl Özel İdaresi getiriyor. Gelen suyun bir kısmını evlere dağıttık ama çözüm olmadı. Ondan sonra depoda topladık. Haftada 1 saat su dağıtmak şartıyla evlere vermeye çalışıyoruz. Bu çağda böyle bir şeyin olması üzücü. Çünkü 21. yüzyılda bu durumda yaşamak çok şey demek. Biz bu durum için Ankara’ya kadar gittik. Sıkıntılarımızı dile getirdik. Ama bana göre biraz duyarsız kaldılar. Köyümüz merkezi bir yer. Eskiden nahiye idi. Karakol var ve 40 tane askeri mevcut. Sağlık ocağı vardı, yıkım kararından dolayı kaldırdılar. Tekrardan yapılacak dediler yaklaşık 7 yıldır, öylece duruyor. Kadınlar köye yaklaşık 2 kilometre uzaklıkta bir çeşmeden su getiriyor. O su da yazın bir parmak kalınlığında akar. Aracı olmayanlar var, aracı olanların bir kısmı da diğerlerine yardımcı olarak içme suyunu getirtebiliyor”dedi.

    “Üzülerek de olsa sesimizi bu şekilde duyurmaya çalıştık”

    Depodan haftada bir saat su verebildiklerini anımsatan Tatar, “Ondan yana tepkileri çok doğru. Ancak benlik bir şey değil. Çünkü gerekli yerlere gerekli başvuruları yaptım. Biz buraların ölçümünü yaptık. Kesinlikle bizim köyün sınırlarında artezyen suyu yoktur. Yetkili mercilere söylediğimizde de siz alternatif bir yol bulun diyorlar. Zaten biz bulduktan sonra, köyün ekonomik durumu elverişli, kendimiz yaparız. Bizim sınırlarımız da su yok. Böyle olunca biz susuzluktan ölecek miyiz. Burada yaklaşık 800 nüfus var. Çoğu kişi evlerine satılık levhası koymuş, satılığa çıkarmış. Bize şimdiye kadar bir ret cevabı da gelmedi. Biz artık sesimizi üzülerek de olsa, bu şekilde duyurmaya çalıştık” ifadelerini kullandı.

    “Haftada bir banyo yapılıyor, ev kalabalıksa sırlama şeklinde oluyor”

    Köyde, 10 senedir su sıkıntısının olduğunu ve son 5 yılda bu durumun daha da arttığını dile getiren köy sakinlerinden Meltem Arslan, “Yıl bazına bakıldığında bizim, 6 aydan fazla su sıkıntımız oluyor. Genellikle suyu taşıma yolu ile halletmeye çalışıyoruz. Çevre köylerden idare etmeye çalışıyoruz. 2 kilometreden fazla yol yürüyen da oluyor. Banyolar sınırlı, her istediği süre zarfında banyo yapamıyor. Hafta bir banyo yapılıyor. Hatta ev kalabalık ise bu sıralama şeklinde oluyor. Evde hijyen olmuyor. Evi temiz tutsak bile su olmadığından dolayı minimum şekilde karşılamaya çalışıyoruz. Bizim ahırımız ve hayvanlarımız var. Onlar da aynı zamanda sıkıntı çekiyorlar. Aslında birinci önceliğimiz hayvanlar oluyor. Ayrıca yatalak bir hastam var. Hijyen olmadığından dolayı sürekli bir enfeksiyon olma durumu oluyor. Bu bizim için en büyük için en büyük sorun. Enfeksiyondan dolayı neredeyse haftada iki kez hastaneye gidiyoruz”diyerek yaşadıklarını sorunları aktardı.

    “Su nedeniyle köyün nüfusu düşüyor”

    Su olmadığından dolayı bir çok kişinin kente taşındığını da dile getiren Arslan,”Gelen kişiler de durumu gördükleri zaman merkeze dönüyorlar. Git gide köy mevcudu düşüyor. Ancak burada kalanlar için çok büyük bir sıkıntı. Su hayattır ve hepimizin hayatı tehlikede. Köydeki bir çok ailenin hastası var. Bizim için de öyle çünkü bize gelen suyun hijyenini hiçbir şekilde bilmiyoruz. Çoğumuz enfeksiyon kapıyoruz. Bunu ne kadar sürdürebileceğimizi bilemiyoruz. Su ihtiyacını çevre köylerden taşıma suyu ile yapıyoruz. Kovalarla, bidonlarla taşınılıyor” şeklinde konuştu.

    Köy sakinlerinden Gülseren Kaplan ise, “5 yıldır su yok. Yazın su hiç yok. Biz çok zorluk çektik. Biz susuzuz, hayvanlarımız susuzuz. Ben geçimimi hayvanlardan sağlıyorum, mecbur onlara da su vermem lazım. Su ihtiyacımızı köyden uzak bir yerden temin ediyoruz. Ayrıca İl Özel İdaresi getiriyor. Ancak bir köye bir tanker su yetmiyor. Benim de hayvanlarım var. Ben de hayvanları beslemek zorundayım, çünkü benim geçim kaynağım. Yaşlı ve hasta annem var ona da bakmak zorundayım”diye konuştu.

  • Toprağı suyla buluşturan proje ekonomiye 54 milyon lira katkı sağlayacak

    Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından yürütülen ve Çorum ve Çankırı’daki tarım arazilerini bereketlendirecek olan Kızılırmak Tımarlı Sulaması 2. Kısım proje inşaatında çalışmalar devam ediyor.

    Sulama projeleri alanları dışında kalan kırsal kesimlerde kısa sürede sulu tarıma geçilmesi ve civardaki içme kullanma suyu ihtiyaçlarının karşılanması hedeflenen “GÖLSU” projesi kapsamında Çorum’da nasibini aldı.

    Tımarlı Sulaması 2. Kısım inşaatının tamamlanması ile Çankırı’da 13 bin 350 dekar ve Çorum’da ise 63 bin 700 dekar olmak üzere toplam 77 bin 50 dekar alanın cazibe ile sulanması sağlanacak. Ayrıca bölgede yapılacak sulu tarım ile birlikte bölge insanının ekonomik olarak gelişmesine katkı sunulacak.

    Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, Çankırı ve Çorum için önemli bir projeyi daha hayata geçirdiklerini kaydederek, “185 milyon 327 bin TL yatırım bedelli bu dev proje ile münbit topraklarımızı modern sulama sistemine kavuştururken, çiftçilerimizin yüzlerini de güldürmeye devam edeceğiz. Ayrıca ülke ekonomisine yılda 54 milyon TL zirai gelir artışı sağlanacak ve 15.500 bin kişiye de doğrudan istihdam kapısı açılacak” dedi.

  • Mardin sokakları sabunlu suyla yıkandı

    Mardin’in merkez Artuklu ilçesinde sokaklar, belediye ekipleri tarafından sabunlu suyla yıkandı.

    Artuklu Belediyesi, tarihi şehrin sokaklarında görüntü kirliliğiyle mücadelesini sürdürüyor. Artuklu Kaymakamı ve Belediye Başkanvekili Şakir Öner Öztürk’ün talimatıyla ilçedeki, tarihi şehrin duvarlarına yazılan yazılar silinerek, sokaklar sabunlu suyla temizlendi. Öztürk, Artuklu’nun mimarisini gölgeleyen ve görüntü kirliliği arz ederek, tarihi şehrin estetiğine zarar verecek manzaraların oluşmasına izin vermeyeceklerini söyledi. Öztürk, “Sokaklarımız, tarihi şehrimizin bir anlamda aynalarıdır. Sahip olduğumuz tarihi güzellikleri farklı renk ve yazılarla kirletmeye hiç kimsenin hakkı yok. Bizler belediye olarak bu gibi görüntü kirlilikleriyle mücadelemizi sürdürüyoruz. Belli aralıklarla ekiplerimiz hem yazılan yazıları siliyor, hem de sokaklarımızı tazyikli su ve sabunla yıkıyoruz. Ben bir kez daha hemşerilerimizi bu konuda daha duyarlı olmaya davet ediyorum. Tarihi şehrimizin güzelliklerine sahip çıkalım ve böylesi yazı yazanları, şehrin güzelliklerini gölgeleyecek faaliyetler içinde olanları derhal ekiplerimize haber vererek bizlere yardımcı olmalarını istiyoruz” dedi.

    Mardin’in farklı noktalarında bulunan 5 çeşmenin mimariye uygun şekilde restorasyon çalışmalarının da devam ettiğini kaydeden Öztürk, Artuklu’da tarihi derinliği olan ve estetikle doğayı, doğal ahengi bir bütünlük içinde gelecek nesillere aktarmanın şehirde yaşayan herkesin görevi olduğunu kaydetti.