Etiket: Sütü

  • Emzirme nimet, çocuk için anne sütü hazinedir

    1-7 Ekim Emzirme Haftası dolayısıyla açıklama yapan Aydın Liva Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Kadriye Uğurlu, “Teknoloji ve bilim ne kadar gelişirse gelişsin, anne sütünü anneden başka hiçbir şey üretemez. Bu nedenle tüm annelerin bebeklerini mutlaka emzirmelerini tavsiye ediyoruz” dedi.

    Bir çocuğun gelişimi için bahşedilmiş en büyük hazinenin annesine ait süt olduğunu belirten Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Kadriye Uğurlu, “Anne sütü hiçbir fabrikanın üretemeyeceği, hiçbir mamanın yerine tutamayacağı nitelikte her damlası hazine değerinde bir besindir. Bebeğin aç kaldığı endişesi, sürekli emme isteğini bastırma niyeti ve hedeflenen kilo beklentilerinin altında kalma korkuları ile böyle bir hazineyi mamalara değişmeyin” diyerek annelere seslendi.

    “Anneler reklamlara aldanmayın”

    Bugün globalleşen ve tamamen kapital sermayenin hakim olduğu dünyada insan sağlığının da kapitalizme kurban edildiğine dikkat çeken Dr. Kadriye Uğurlu, “Maalesef bazı reklamlara bakıldığında anne sütüne gerek yokmuş gibi intiba uyandırılmak isteniyor. Oysa bir bebek için anne sütünün yerine geçebilecek kendi annesinin sütünden daha değerli bir besin yoktur. Çünkü doğumdan itibaren eğer bebek prematüre ise anne sütü içeriği ona göre dizayn edilir. Eğer bebek 2 yaşına gelmiş ise yine anne sütü bebeğin ihtiyacına göre dizayn edilir. Bu nedenle her anne bebeğini mutlaka emzirmelidir. Çünkü anne sütünün yerine tutacak başka bir besin yoktur” dedi.

    “Fiziksel ihtiyacın yanında duygusal ihtiyacı da karşılıyor”

    Anne sütünün içeriğinde bebek için gerekli olan bütün proteinler, vitaminler, yağlar ve ilaç etkisi gösteren antikorların mevcudiyetinin yanında emzirmenin anne ile bebek arasında ayrıca duygusal bağ da oluşturduğunu belirten Op. Dr. Uğurlu, “Emen bebeklerin duygusal gelişiminin de daha sağlıklı olduğu bir gerçektir. Anne bebeği ile en güzel bağı ve duygusal diyaloğu emzirme esansında kurar. Emen çocukların öz güveni de daha yüksek olur” diyerek annelerin çocuklarını mutlaka emzirerek büyütmesini tavsiye etti.

  • Bebek için en değerli hediye “anne sütü”

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Burcu Çalışkan, annelerin bebeklerine verebileceği en değerli hediyenin “anne sütü” olduğunu söyledi.

    Medical Park Samsun Hastanesi Gece Çocuk Polikliniği’nden Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Burcu Çalışkan “anne sütünün önemi” hakkında bilgi verdi. Medical Park Samsun Hastanesi’nde hafta içi 17.00-23.00, cumartesi günleri 14.00- 19.00 saatleri arasında hizmet vermeye başlayan Uzm. Dr. Çalışkan “Annelerin bebeklerine verebileceği en değerli hediye anne sütüdür. Bebeğin doğru ve yeterli miktarda beslenmesi, büyüme ve gelişmesi açısından ve anne ile bebeğin duygusal sağlığı açısından önem taşımaktadır” dedi.

    Yaşamın ilk 1 yılında beslenme

    Uzm. Dr. Burcu Çalışkan şöyle devam etti: “Bebeğin beslenmesine doğumdan sonra mümkün olan en kısa sürede başlanmalıdır. Çoğu bebek anne sütü ile beslenmeye doğumdan sonra ilk 4-6 saat içinde başlayabilir. Bu nedenle anneler kendilerini hazır hissettikten sonra emzirmeye teşvik edilmelidir. Yenidoğan döneminde bebeklerin 24 saatte 8-12 kez beslenmesi gerekmektedir. Anne sütüyle beslenen bebekler mama ile beslenen bebeklere göre daha sık açlık hissetmektedirler. İlk haftanın sonunda öğün başına 80-90 ml süt gerekmektedir. Eğer bebek ilk haftanın sonunda kilo kaybetmiyor ve 2. hafta kilo almaya başladıysa yeterli beslendiği düşünülmelidir.”

    Anne sütünün faydaları

    Anne sütünün doğal, zengin içeriğiyle bebekler için en temel besin kaynağı olduğunu söyleyen Dr. Burcu Çalışkan “Hazırlık süresi gerektirmez, uygun sıcaklıktadır ve masrafsızdır. Yeterli beslenen annenin sütü florür ve D vitamini haricinde bebek için gerekli tüm besinleri içermektedir. Sağlıklı bebeklere doğumu takiben D vitamini ve 4. aydan itibaren de demir takviyesi önerilmektedir. Anne sütünün koruduğu başlıca hastalıklar, ishal, orta kulak iltihabı, menenjit, alerjik hastalıklar, obezite ve diyabettir” diye konuştu.

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Burcu Çalışkan açıklamasını şöyle tamamladı: “Yaşamın ilk 6 ayında sadece anne sütü ile beslenen bebeklere 6. aydan itibaren ek gıdalara geçilmelidir. Bu dönemde de temel besin kaynağı anne sütü olmalıdır. Ek gıdalar günde 2 öğün olarak verilmelidir. Ek gıdaya geçiş, tek tek yeni gıdalara başlanması şeklinde ve belli bir sıra içerisinde olmalıdır. İlk olarak tahıllar, sonrasında sırayla sebze, meyve, beyaz ve kırmızı et ve en son yumurta şeklinde olmalıdır. Tattırılan besinler arasında 3-4 gün boşluk bırakılmalıdır. Bir yaşın altındaki bebeklere bal, inek sütü, yumurtanın beyazı verilmemelidir. Anneye ait duygular kolayca bebeğe geçer; bu yüzden gergin, mutsuz, huzursuz annenin bebekleri de bu durumdan olumsuz etkilenmektedir. Özgüveni olan, mutlu, huzurlu annelerin bebekleri sağlıklı bir hayata ilk adımlarını atarlar.”

  • Diyetisyen Küçük: “Sütü yağsız tüketin”

    Uzman Diyetisyen Aslıhan Küçük, “Yaşamın her anında süt ve süt ürünlerini tüketmek önemli olduğu gibi özellikle kilo kontrolünde de süt, yoğurt ve ayran çok değerli besinlerdir” dedi.

    Gebze Medical Park Hastanesinden Diyetisyen Aslıhan Küçük, teknolojiden faydalanarak elde edilen light sütün içerik olarak sadece yağ konusunda tam yağlı sütten ayrıldığını ancak tüm besleyiciliğini korumaya devam ettiğini söyledi. Küçük, light mantığında süt ve ürünlerinin içerisindeki toplam yağ miktarının azaltıldığını ve diğer besin ögelerinde hiçbir kayıp olmadığını belirtti.

    “Yağsız süt ürünleri kalp damar sağlığını korur, kilo yönetimini kolaylaştırır”

    Küçük, “Son bilimsel çalışmalar, yağsız süt ve ürünleri ile beslenmenin hem kalp damar sağlığını koruduğunu, hem de kilo yönetimini kolaylaştırdığını belirtiyor. Özellikle beslenme konusunda bilinçli toplumlar, süt ve ürünleri yaygın olarak yağı alınmış veya azaltılmış olarak tüketiyor. Böylece beslenmeni doymuş yağdan arındırıyor, sağlanan bu yağ kazancını faydalı yağ türleri ile kullanarak daha kaliteli bir beslenme profili elde edebilirsiniz.” ifadelerini kullandı.

    Kalsiyumun hayatın her evresinde çok önemli bir mineral olduğunu belirten Küçük, “Bu nedenle süt tüketimini; hem büyüme ve gelişme çağında hem de yetişkinlik evresinde ve özellikle kadınlarda menopozla gelişen kemik erimesini önlemek için mutlaka öneriyoruz. Her gün en az 2-3 su bardağı süt tüketmeli ve yağsız tercih etmelisiniz. Her 200 ml light süt ile yaklaşık 6 gram yağ kazancın bulunmakta. Bunu da faydalı yağ türlerinden 5-6 adet badem veya 2 tam ceviz veya salatana ekleyeceğin 1 tatlı kaşığı zeytinyağı veya 30 gram avokado ile değerlendirebilirsiniz.” şeklinde konuştu.

  • Bebeklere İlk 6 Ay Mutlaka Anne Sütü

    Acıbadem Eskişehir Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Pınar Erdoğan Özgür, anne sütü ile beslenmenin doğumdan hemen sonra başlanmasını, ilk altı ayda sadece anne sütü verilmesini ve emzirmenin altı aydan sonra uygun besin takviyeleriyle iki yaş ve üzerine kadar devam edilmesi gerektiğini söyledi.

    Anne sütü hakkında konuşan Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Pınar Erdoğan Özgür, sütün sindiriminin kolay olduğuna dikkat çekerek, ”Her zaman taze, temiz ve bebeğe verilmeye hazır bir besindir. Anne sütü ile beslenme ucuz ve basit bir yöntemdir” dedi.

    Anne sütünün bebeğin büyüme ve gelişme için gerekli olan tüm sıvı, enerji ve besin öğelerini içeren doğal bir besin kaynağı olduğunu dile getiren Özgür, konuyla ilgili konuşmasının devamında şunları söyledi:

    “Anne sütünün hem bebek, hem de anne için başta beslenme olmak üzere, sağlık, bağışıklık, gelişimsel, psikolojik, sosyal ve ekonomik yönden pek çok sayıda yararları vardır. Yapılan araştırmalarda bebekliklerinde anne sütü ile beslenen gençlerin mama ile beslenenlere göre zekâ düzeylerinin daha yüksek olduğu ve okulda daha çok başarı gösterdikleri saptanmıştır. Emzirme anne ile bebek arasında güçlü bir duygusal bağ oluşmasını sağlar. Bu güven bağı çocukluk dönemine kadar devam eder. Yeni doğan doğumdan hemen sonra anne sütü verilmeli ve devamında emzirme sıklığı ve süresi bebeğin isteğine göre ayarlanmalıdır. İlk emzirmelerde süt hemen gelmeyebileceğinden, bebeğe başka bir besin vermeden emzirmeye devam edilmelidir. Özellikle ilk 2 ay her istediğinde bebek emzirilmelidir. Başlangıçta her emzirmede sırası değiştirilerek her iki memenin de emzirilmesi sütün artması açısından yararlı olsa da, süt miktarı arttığında her öğünde bir memenin emzirilmesi yeterli olabilmektedir. Her öğünde etkin bir şekilde emzirme sağlanmalıdır. Bu süre genellikle 10-15 dakika kadardır. İlk dönemden sonra emzirme aralıkları 2-3 saate uzayabilmektedir.”

  • Sütünü Satamayan Çiftçi 300 Litre Sütü Bedava Dağıttı

    Türkiye ile Rusya arasında yaşanan kriz, domates ve narenciye sektörünün ardından süt üreticisini de vurdu. Aydın’da krize dikkat çekmek isteyen bir çiftçi, günlük sağımı olan 300 litre sütü yoldan geçenlere bedava dağıttı.

    Aydın’ın Kuyucak ilçesinde günlük sağımı olan 300 litre çiğ sütü satamayan süt üreticisi İdris Pazarlı, yoldan geçen sürücülere bedava süt dağıttı. Süt krizine dikkat çekmek isteyen üretici, ’Bedava süt’ yazılı pankartla karayolunun kenarında saatlerce bekledi. Kooperatifler süt alımını durdurduğu için sütlerini bedava dağıttığını söyleyen İdris Pazarlı’ya, yoldan geçen sürücüler de korna çalarak destek verdi. Bölgenin en büyük süt kooperatifi olan ÖR-KOOP tarafından sütlerinin süt fazlalığı nedeniyle 3 gündür alınmadığını ifade eden Çiftçi İdris Pazarlı, “16 adet sağımda olan ineğimden elde ettiğim günlük 300 litre çiğ sütü 3 gündür satamadığım için bedava dağıtıyorum. Bugün ise soruna dikkat çekmek için kooperatifin bulunduğu Nazilli-Denizli Karayolu üzerine giderek yoldan geçenlere sütü bedava dağıttım. Umarım bu sorun kısa sürede çözülür. Yoksa bir ay içinde ya iflas edeceğim ya da ineklerimin hepsini keserek et olarak satacağım” dedi.

    300 LİTRE SÜTÜ BEDAVA DAĞITTI

    Sultanhisarlı çiftçi İdris Pazarlı, devlet desteğiyle aldığı 20 ineğin 16 tanesinin süt verdiğini ve bu ineklerden günde ortalama 300 litre süt elde ettiğini ifade ederek, “Geçtiğimiz günlerde, sütleri satın alan ÖR-KOOP Yönetimi sütteki fazlalık ve kriz nedeniyle süt alımlarını düşürdüğünü söyledi. Bölgedeki en büyük kooperatif olmasına rağmen krizden etkilendiği için bizim sütlerde elimizde kaldı. Son 3 gündür sütlerimi satacak bir yer olmadığı için komşu, akraba derken mahalledeki herkese bedavaya vermeye başladım. Sütleri verebilmek için tanesi bir liradan kap almak zorunda kaldım. Bu gün ise eylem yapmaya karar verdim. Arabamla 25 kilometre yol giderek yanımda getirdiğim sütleri satın almayan kooperatifin karşısında yoldan geçen herkese dağıttım. Yere döküp telef olacağına bari insanlarımız süt içsin, yoğurt yapsın yesin düşüncesi ile bedavaya dağıttım. Eğer kısa sürede sütleri satına alacak kimse bulamazsam son çare olarak dökeceğim. Çünkü günlük kayıbım yaklaşık 300 lira. Ayda 9 bin lira yapar. Bir ay sonra çözüm bulmazsam ineklerimin hepsini kesip kasaplara satacağım” dedi.

    VATANDAŞ ŞAŞKINLIKLA İZLEDİ

    Pazarlı’nın dağıttığı bedava sütü gören vatandaşlar ise şaşkınlıklarını gizleyemedi. Kooperatif çalışanları ise açtığı pankartlarla yol kenarında bedava süt dağıtan üreticiyi şaşkınlıkla izledi. Bazı vatandaşlar ise cep telefonları ile olayı görüntülemeyi ihmal etmedi.

    “HEP KONUŞUYORUZ AMA SONUÇ YOK”

    Türkiye Hayvancılık Kooperatifleri Merkez Birliği (HAYKOOP) Başkanı Ahmet Ertürk de süt krizini boykot eden çiftçiye destek vererek, “Bizim süt fiyatları konusundaki sorunu çözme konusunda yaptırım gücümüzün olmadığını biliyoruz. Hep konuşuyoruz ama sonuç yok. Et ve Süt Kurumu, bu işin otoritesini ele almalı” dedi. Yaşanan süt krizinin sebeplerini anlatan Ertürk, firmaların 1 liradan süt almak için üreticiye dayatma uyguladığını vurgulayarak, “Süt sektöründe yaşanan krizin çiftçimize yansıyan olumsuz etkilerini yaklaşık 3 aydır çeşitli platformlarda anlatmaya gayret ediyoruz. Kasım ayının ortalarında ortaya çıkan bu kriz neticesinde sütümüzü sattığımız firmalardan paramızı zamanında alamıyoruz. Bunun yanı sıra süt firmaları sürekli fiyatı düşürme gayreti içindeler. Üretici örgütü olarak biz Ulusal Süt Konseyinin referans fiyatından daha aşağı bir fiyatı kabul ettik. Ama bu da yetmedi. Bir yandan fiyatı düşürme çabaları diğer yandan ’Kabul etmezsen sütünü almam’ tehditleri arasında yaşıyoruz. Çiftimiz bunu hak etmiyor. Sattığımız malın değerinin düşürülmesi bizlerin gururuna dokunmaktadır. HAYKOOP yönetimi olarak geride bıraktığımız 3-4 aylık sürede ikili diyaloglar ile sorunları çözmeye gayret ettik. Geçici çözümler ile sorunları bir nebze öteledik. Bakanlığımıza sürekli bilgi aktarıyoruz. Firma temsilcileri ile irtibatımızı bir an olsun kesmedik. Ülkemizin tamamını etkisi altına alan bu krize biz sürekli çözüm ortağı olmayı seçtik. Ancak; geldiğimiz noktada bazı firmalar tek taraflı sütün litre fiyatını 1 Lira olarak belirleyip ‘kabul etmeyenin sütünü almayacağız’ demektedir. Biz artık bu kadarına yeter diyoruz. Bizimle daha fazla oynanmasın. Onlar zarar ettiklerini söylüyor da köylümüzün sütü 1 liraya alındığında edeceği zarar ne olacak? Bizler Bakanlığımızdan müdahale alımı yaparak arz fazlasını en azından süt tozu şeklinde eritmesini talep ettik. Sonucunu merakla bekliyoruz” diye konuştu.