Etiket: Sütü

  • 200 yıllık taş baskıda zeytin sütü üretiyor…(ÖZEL HABER)

    Balıkesir’in Ayvalık ilçesinde evini butik otel olarak işleten vatandaş, bahçeye kurduğu 200 yıllık tarihi makinelerle zeytinleri taş baskıda sıkarak tamamen organik zeytin sütü üretiyor.

    Ayvalık’ın Mutlu köyünde yaşayan Erdinç Tügen bir yandan köydeki evini butik turizme açarken, bir yandan da taş baskı metoduyla zeytin sütü üretimi yapıyor. Kendi bahçesinde topladığı zeytinleri yaklaşık bin yıllık bir teknikle su ve katkı maddesi kullanmadan, sadece ezerek ve sıkarak yağ çıkaran Tügen, bu yağların adeta bir hayat iksiri olduğunu ifade ediyor. Evinin bahçesine kurduğu 200 yıllık zeytinyağı üretim ünitesi ile zeytinleri önce 30 dakika boyunca döner taş değirmende çevirerek ezen Tügen, daha sonra hamur bulamacı haline gelen zeytinleri özel sıkım torbalarına alarak baskı makinesine yerleştiriyor. Baskı makinesinde yağ, zeytinden ayrılarak depolama alanlarına ulaşıyor. Bir süre dinlendikten sonra kara suyundan ayrılan zeytin sütü, kokusu ve nefaseti ile dikkat çekiyor. Erdinç Tügen, “5 sene önce araştırma yaptım. Ücra köşeye atılmış bir zeytinyağı ünitesi buldum ve getirdim. Bu ünitenin takriben 200 yıllık takriben söyleniyor. Bunu getirdim, topladım. Mutlu köyündeki butik işletmemin içerisine kurdum” dedi.

    Kurduğu tesiste zeytin sütü ürettiğini ifade eden Tügen, “Zeytin sütü zeytinyağından farklıdır. Çünkü zeytin tanesini hiç ışıl işlem ve sıcak su kullanmadan işliyorsunuz. Tanenin içindeki yüzde 20’lik yağ oranı soğuk baskıyla çıkarılıyor. Zeytin tanesini ne kadar doğal ve ısıya maruz bırakmadan sıkarsan o kadar sağlıklı yağ elde edilir” diye konuştu.

  • Eşek sütü altın değerinde

    Fethiye’nin Kargı Mahallesinde yaşayan Enver Yalçın kurduğu çiftlikte 6 yıldır eşek sütü satıyor. Astım ve bronşit başta olmak üzere bazı hastalıklara iyi geldiği iddia edilen eşek sütü yoğun talep görüyor.

    Fethiye’nin Kargı köyündeki Yörük Müzesi’nin sahibi Enver Yalçın, Türkiye’nin dört bir yanından talep görmesi üzerine kurduğu eşek çiftliğinde sağdığı eşek sütlerini Almanya, Hollanda, Fransa gibi ülkelere de göndermeye başladı. Eşeklerden sağdıkları sütleri bozulmasın diye buzlarla birlikte özel termoslara koyan Yalçın, daha sonra istenilen adreslere kargo ile gönderiyor. Eşeğin günümüzde altın kadar değerlendiğini söyleyen Yalçın, “Eşeğin sütünden de kılından da yararlanılıyor” diyor.

    Günde 3 litreye yakın süt sağdığını ve kilosunu 100 liradan sattıklarını ifade eden Enver Yalçın, “Eşek sütüne yurt içi ve yurt dışından çok talep var. Şimdi 10 tane eşeğimiz var ama ben ilerleyen günlerde sayılarını arttırarak içinde 100 tane eşek olacak bir çiftlik kurmak istiyorum. Günlük 2,5-3 litre süt üretiyoruz. Bunları Türkiye’nin her iline gönderiyoruz. Uzmanlar eşek sütünün kemoterapi gören kanser hastaları, astım ve bronşit hastalıkları olmak üzere birçok hastalığı iyi geldiğini söylüyorlar. Burada memlekete, insanlara faydalı olmaya çalışıyoruz. Sütün kilosu şu an piyasada 200 Türk lirası ama biz parasından ziyade topluma faydalı olalım diye 100 liradan vermeye devam ediyoruz” diye konuştu.

    Eşeğin sütünden kılına kadar faydalandıklarını anlatan Yalçın, şöyle konuştu:

    “Son yıllarda eşeğin sütünden yapılan sabun, peynir gibi önemli gıdalar hastalıklara şifa dağıttığı için eşekler altın gibi değerlendi. Eskiden eşeklere hiç önem verilmezken günümüzde 3 bin liraya kadar satılıyor. Eşek artık kuyruk kılına kadar rağbet görüyor. Eşeğin kuyruk kılını da siğil hastalığına iyi geldiğini söyleyen vatandaşlar bu kılı siğile bağlamak için alıyor.”

    Eşek sütü içerek hastalıklarına şifa bulan vatandaşların kendisini arayıp telefonda ağlayarak anlattıklarını ifade eden Yalçın, “Kırklareli’nde zengin bir iş adamı kanser hastası eşinin rahatsızlığı dolayısıyla bize ulaştı. Gitmediği ülke kalmamış bu adam ‘Sana ne kadar dua etsek azdır. Eşim sayenizde kurtuldu’ diyerek beni arıyor. Eşek sütü kanserin ilacı değil ama bağışık sistemini güçlendiriyor. Bilim insanları vücut daha sağlıklı ve güçlü hücreler üreterek kanserleri hücreleri yeniyor diye açıklamada bulunuyorlar. Eşek sütü hastalıklara iyi gelmese zaten talep olmayacak. Eşek çiftlikleri kurulmayacak” şeklinde konuştu.

    Eşek sütünü Almanya, Hollanda, Fransa gibi yabancı ülkelere de gönderdiğini kaydeden Yalçın, “Avrupa’da da eşek sütü çok yaygın. Buraya gelen Hollandalı bir sporcu burada kaldığı 1 hafta boyunca günde bir bardak eşek sütü içti” dedi.

    “İngilizlerin haberi asılsız”

    Geçtiğimiz günlerde müzeye gelerek eşekleri fotoğraflayan bir İngilizin kendisini “Eşeklere işkence ediyor” diye haber yaptığını ve bu haberin asılsız olduğunu savunan Yalçın, şunları söyledi:

    “İngilizler hayvan dostu olarak kendilerini tanıtırlar halbuki dünyada birçok ülkeyi sömüren Hindistan, Bangladeş’in dilini elinden alan İngilizler, gelmişler benim burada eşeklere kötü muamele yaptığıma dair haber yapmışlar. Eşekleri kapalı alanda tuttuğuma, sütünü sattığıma dair haberler yapmışlar. Eşeğin sütünün hepsini satmıyoruz, yarısını yavruları için ayırıyoruz yarısını da insanlara şifa için dağıtıyoruz. İnsanlar bundan şifa bulunca çok mutlu oluyorum kendimi Atatürk milliyetçisi olarak görüyorum çünkü topluma bir faydam olduğunu hissediyorum.”

  • (Özel Haber) Eşek sütü anne sütüne rakip

    Bursa’da üretilen eşek sütü ve ondan yapılan sabun büyük rağbet görüyor.

    Kanser, astım bronşit, egzama, sedef gibi hastalıklara karşı önemli bir takviye olan eşek sütü son zamanlarda büyük rağbet görüyor. Bursa’nın Orhaneli ilçesine bağlı Serçeler köyünde yaklaşık 1 sene önce eşek çiftliği açan 47 yaşındaki İlhan Biçer, eşek sütünün faydalarının anlaşılmasıyla talebin arttığını belirterek, “Bu işe babamın kansere yakalanmasının ardından yaptığım araştırmalar neticesinde başladım. Eşek sütünün kansere, astıma, bronşite ve birçok hastalığa iyi geldiğini öğrendim. İtalya’da çok yaygın olarak kullanılıyor. 22 eşekle işe başladım. Türkiye’nin dört bir yanından talep var. Genelde kanser, astım ve egzama hastaları tercih ediyor. Kullananların yüzde 90’ı memnun” dedi.

    Anne sütüne eş değer olan eşek sütünün kaynatılmaması gerektiğini vurgulayan İlhan Biçer, “22 hayvanla başladım. Bir dönem 117 eşeğim oldu. Fakat bakımı zor olduğu için birçoğunu eşek çiftliklerine gönderdim. Günde ortalama 4 kilo süt elde ediyor ve hemen müşterilerime gönderiyorum” şeklinde konuştu.

    Eşek sütünü her yaştan insanın günde bir çay bardağı içmesinin faydalı olduğunu ifade eden İlhan Biçer, “Anne sütü alamayan bebeklerden yaşlılara kadar herkes kullanabilir. Gün içinde bir çay bardağı içmek kafi. küçük Kocuklardan anne sütü içemeyenlere de eşek sütü verilebilir” dedi.

    Eşek sütünden sabun da yaptığını anlatan İlhan Biçer, sabunun egzama, sedef gibi cilt hastalıklarının yanı sıra saç dökülmelerine karşı faydalı olduğunu söyledi. Eşek sütü sağlık ve kozmetik sektöründe kullanılıyor.

  • “İlk 6 ay sadece anne sütü ile besleyin”

    Mersin Halk Sağlığı Müdürü Dr. Aytekin Kemik, “Dünyada her yıl 1 milyondan fazla bebek ve çocuk anne sütü ile beslenemediği için ishal, solunum yolu enfeksiyonları ve benzeri diğer enfeksiyonlardan dolayı kaybedilmektedir” dedi.

    Dr. Kemik, dünyada anne sütü ile beslenmeyi desteklemek ve yaygınlaştırmak amacıyla belirlenen “1-7 Ekim Emzirme Haftası” dolayısıyla yazılı bir açıklama yaptı. Anne sütünün, yeni doğan bebeklerin ihtiyacı olan tüm besin öğelerini içerdiğini vurgulayan Kemik, “Ona yaşamındaki en iyi başlangıcı sağlamaktadır. Anne sütü bağışıklık destekleyici maddeler açısından çok zengindir, özellikle ‘kolastrum’ adı verilen ilk süt bol miktarda bağışıklığı destekleyici madde içerir. Bebeğe doğar doğmaz verildiğinde ve anne sütünün devamı sağlandığında sağlam bir bağışıklık sisteminin temelleri atılmış olur” ifadelerini kullandı.

    “İlk 6 ay sadece anne sütü ile besleyin”

    “Dünyada her yıl 1 milyondan fazla bebek ve çocuk anne sütü ile beslenemediği için ishal, solunum yolu enfeksiyonları ve benzeri diğer enfeksiyonlardan dolayı kaybedilmektedir” diyen Kemik, Dünya Sağlık Örgütü ve tüm sağlık otoritelerinin, bebeğin doğumdan itibaren 6 aylık olana kadar sadece anne sütü ile beslenmesini, sonrasında ise ek besinlerle birlikte olmak şartıyla en az 2 yaşına kadar tamamlayıcı beslenmeyle beraber anne sütünün alımını önerdiklerine dikkat çekti.

    Bebek her istediğinde emzirilmesi gerektiğini ifade eden Kemik, şöyle devam etti: “Böylelikle süt yapımı artar, memede süt birikimi sonucu sorunlar olmaz. Ayrıca bebek anne sütünden çok yararlanır. Bebek 5-20 dakika arası emzirilmelidir. Bu durum süt tüketiminin yanında anne ve bebek arasında bir bağ oluşturarak bebeğin gelişmesinde çok büyük fayda sağlamaktadır. Önce bir meme, doymazsa diğeri ile emzirilmelidir. Çalışan anneler için önceden sağılmış süt (3 saat güneşten uzak oda sıcaklığında, 3 gün buzdolabınızın soğutucu kısmında, 3 ay buzdolabınızın derin dondurucu bölümünde güvenle saklanabilir) kaşıkla çocuğa verilebilir.”

    “Anne, yeterli süt üretebileceğine inanmalıdır”

    Bebeğini besleyebilme içgüdüsünün, bazen annelerde yoğun bir kaygıyı da beraberinde getirdiğine işaret eden Dr. Kemik, annenin yeterli süt üretebileceğine inanması gerektiğini kaydetti. Yeterli sütün emzirmeye bağlı olduğunu dile getiren Kemik, şu önerilerde bulundu: “Süt üretimini arttırmak için bebekle anne doğumdan sonra aynı odada olmalı, tensel temas kurmalı ve emme hemen başlamalıdır. Anne uygun ve yeterli beslenmeli, bol sıvı tüketmelidir. Günde en az 12 su bardağı süt, ayran, limonata, şerbet, taze meyve suları verilmeli, çay ve kahveden uzak durulmalıdır. Annenin dinlenmesi sağlanmalıdır, anneye ruhsal yönden yardımcı olunmalıdır. Bu dönemde anneye güven telkin etmek, olumsuz düşüncelerden uzaklaştırmak ve destek olmak çok önemlidir. Anneye özgüven kazandırıcı yakınlık ve ilgi gösterilmeli ve sakinleşmesi sağlanmalıdır. Ayrıca emzirme annenin gebelik süresince aldığı fazla kiloların harcanmasına da yardım eder. Süt yapımı çok enerji gerektirdiğinden anne bu enerjiyi kendi yağ dokularından sağlar ve kolayca zayıflar.”

    “Anne sütünün yerini başka hiçbir besin dolduramaz”

    Her annenin kendi sütünün içeriğinin bebeğinin erken, zamanında veya geç olarak doğmuş olmasına bağlı olarak değiştiğini de belirten Kemik, “Her annenin sütü özellikle kendi çocuğunun en ideal besin kaynağı olmakta ve başka hiç bir besin onun yerini dolduramamaktadır” dedi.

    Dr. Kemik, anne sütünün faydalarını ise şöyle sıraladı:

    “Annenin sağlığını korur, göğüs kanseri, over kanseri, anemi gibi rahatsızlıkların ileride oluşmasını engeller. Anne ve bebek arasında duygusal bağ kurulmasını sağlar. Kolay hazmedilir. Emen bebeklerde IQ daha yüksektir. Fizyolojik sarılığı önler. Ortakulak iltihabı riski azalır. Bazı kronik hastalıkların oluşma riskini azaltır. Solunum yolu ve gastrointestinal enfeksiyonları daha az görülür. Alerjiye karşı koruyucudur ve bebeği pişikten korur. Çene ve diş gelişiminde rolü vardır.”

    “Anne sütü ile beslenme her bebeğin en doğal hakkıdır” diyen Kemik, annelerin, bebeklerini doğumdan sonraki ilk yarım saat veya bir saat içinde emzirmeye başlamaları gerektiğini kaydetti. Başarılı emzirmenin, annenin bebeğini emzireceğini düşünmesi ve bunu başaracağına inanmasıyla başladığını vurgulayan Kemik, nasıl emzireceğini bilen annenin kendine güven duyacağının da altını çizdi.

  • Anne sütü bebeğin ilk doğal aşısı

    Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi Kadın Doğum (Obstetri) Kliniği Emzirme Eğitim Hemşiresi Zübeyde Kara, doğumdan hemen sonra gelen ağız sütünün bebeğin ilk doğal aşısı olduğunu belirtti.

    Zübeyde Kara, dünyaya gelen her bebeğin beslenmesini, büyümesini ve hastalıklara karşı korunmasını sağlayan anne sütünün çok önemli bir ürün olduğunun altını çizerek, anne sütünün yaşamın ilk 6 aylık döneminde bebekler için en yararlı besin olduğunu vurguladı. En az 2 yaşına kadar ek besinlerle birlikte anne sütü ile beslemenin bebek gelişimi açısından önemini vurgulayan Kara, emzirmenin anne ile bebek arasındaki en önemli iletişim bağlarından biri olduğuna dikkati çekti.

    Doğumdan hemen sonra gelen ağız sütünün bebeğin ilk doğal aşısı olduğundan bebeğin bağışıklık sistemini kuvvetlendirdiğine dikkat çeken Kara, “Anne sütü bebeği ishal, grip, soğuk algınlığı, kızamık suçiçeği gibi hastalıklara karşı korur. Anneyi de rahim, meme ve yumurtalık kanserine karşı korur. Anne ile bebek arasındaki sevgi dolu bağı kuvvetlendirir. Anne sütünün bebeğe yüzün üzerinde yararı vardır” açıklamasında bulundu.

    Dünyada Unicef ve Dünya Sağlık Örgütü gibi kuruluşların “Bebek Dostu Hastaneler” programını gündeme getirdiğine dikkati çeken Zübeyde Kara, bu programın başarılı emzirme ile ilgili 10 adım ilkelerinin uygulanması ile bebeğin anne sütü ile beslenmesini sağlamak, bunu özendirmek ve desteklemeyi amaçladığını, ülkemizinde de bu programa dahil olduğunu, Balcalı Hastanesi’nin de yeterli çalışmalar sonucunda “Bebek Dostu Hastane” unvanını almayı hak ettiğini dile getirdi.

    Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi’nde, ilgili uzmanlarca başarılı emzirme ile ilgili 10 ilke doğrultusunda ekip ruhu içinde gebelere ve doğum yapmış annelere emzirmenin yararları ve yöntemleri konusunda bilgi verildiğini de sözlerine ekleyen Kara, son olarak “Unutulmamalıdır ki bütün bebekler kıymetlidir ve her türlü emeğe değer” dedi.