Etiket: Süslüyor

  • 74 yaşındaki kadın gençlerin çeyizini süslüyor

    Gaziantep’te 74 yaşındaki bir kadın, Antep işi işlemeyle gençlerin çeyizini süsleyip 8 nüfuslu ailesini geçindiriyor.

    6 yaşında annesinde öğrendiği Antep işi işlemeyi 68 yıl boyunca geçim kaynağı yaptı. Bir işlemeyi 1 ayda bitirip tanesini bin TL’den satan 74 yaşındaki Edibe Çeker, bu işle 8 çocuğunu büyütmeyi başardı. İki çocuğunu okutarak 7 çocuğunu evlendiren Çeker, bu işi zevkle yaptığını söylüyor. Ailesini kendisinin geçindirdiğini belirten 74 yaşındaki Edibe Çeker, “Bu işi 6 yaşında annemden öğrenmeye başladım. İlerleyen yıllarda bu işi ticarete dökmeye karar verdim. Eşim vefat edince 8 çocuğumla yalnız kaldım. Çalışanım olmadığı için bu işi yaparak çocuklarıma ben baktım. 2 çocuğumu okuttum. 7 çocuğumu evlendirdim ve hala bu işi yapıyorum. Bu işi çok seviyorum. Yaptığım el işi işlemeleri, İstanbul, Ankara, İzmir gibi bölgelere satıyorum. Evlilik hazırlığı yapan gençler alıyor benden. Her bir nakışı bir ayda bitiriyorum. Tanesini bin TL’den satıyorum. Babamdan kalan derme çatma evde kalıyorum. Kira ödemediğim için bu para bana ve çocuklarıma yetiyor. Bu işi bırakmayı düşünmüyorum, çünkü bu işi çok seviyorum” dedi.

  • Isparta’nın andazit taşı sarayları süslüyor

    Isparta Belediye Başkanı Yusuf Ziya Günaydın, Rusya, Azerbaycan sarayları ile Beştepe’deki Cumhurbaşkanlığı Külliyesinin bahçe duvarlarının belediyenin kuruluşu olan ISTEM’de üretilen Isparta taşıyla yapıldığını söyledi.

    Başkan Günaydın, belediyenin kuruluşu ISTEM Doğal Taş İşleme Fabrikası’nda incelemelerde bulundu. Kaliteden taviz vermediklerini, bunun neticesinde de yurt içi ve yurt dışından siparişler alındığını anlatan Başkan Günaydın, yoğun taleplerden dolayı zaman zaman Isparta’nın ihtiyacını karşılamakta da güçlük çektiklerini belirtti. Andazit taşı olarak üretilen taşların yanı sıra kesimden arta kalan taşların da değerlendirildiğini ve bunların da küp taş haline getirildiğini anlatan Günaydın, bunun için de 4 ayrı küp taş hazırlama yerlerinin bulunduğunu kaydetti. Başkan Günaydın, küp taşın da son zamanda ciddi talep gördüğünü son olarak bu küp taşların kendileri tarafından da Anıtlar Kurulunun önerdiği Damgacı Sokak başta olmak üzere bazı sokaklarda kullanıldığını dile getirdi.

    Tüm üretimlerde standartlara harfiyen uyulduğunu aktaran Belediye Başkanı Yusuf Ziya Günaydın, üretim ve pazarlama, satış ağlarının çok iyi bir şekilde devam ettiğini ifade etti. Günaydın, “Gelen talepler doğrultusunda mal yetiştirmekte zorlanıyoruz. Siparişleri sıraya alıyoruz. Kamu kurumu olmamıza karşın özel sektöründe üzerinde çalışıyoruz” dedi.

    İç ve dış pazara andazit taşı sunduklarını dile getiren Günaydın, “Alanya, Denizli, Konya illerinin de tüm taş ihtiyacını biz karşılıyoruz. Yine Burdur ilimize de 5-6 aydır andazit taşı veriyoruz” ifadelerini kaydetti.

  • Av Yasağında Tezgahları Kıyı Balıkçılarının Avladığı Balıklar Süslüyor

    Balık avı yasağının 15 Nisan’da başlamasının ardından bazı balıkçılar dükkanlarını kapatırken, bugünlerde tezgahları kıyı balıkçıları tarafından avlanan balıkların yanı sıra kültür balığı süslüyor.

    Trabzonlu balıkçı esnaflarından İlhan Özbayrak, av yasağının başlamasının ardından tezgahlarda bugünlerde kültür balığının yanı sıra kıyı balıkçıları tarafından bol miktarda avlanan barbun ve istavritin yer aldığını belirtti. Özbayrak, çoğu balıkçının satış olmadığından dolayı dükkanını kapatmak durumunda kaldığını belirterek, “Tezgahlarımızda bugünlerde kıyı balıkçıları tarafından bol miktarda avlanan barbun ve istavrit yer alırken mezgit yok denecek kadar az. Kültür balığı da her zaman olduğu gibi tezgahlarda yerini alırken, çoğu balıkçı esnafımız satış az olduğundan dolayı dükkanını kapamak durumunda kaldı. Barbun ve istavritin kilosu 12 TL-15 TL arasında satıyoruz. Özellikle barbun fiyatı çok uygun olduğunu söyleyebiliriz” dedi.

  • Karaciğer Dostu Enginar Tezgahları Süslüyor

    Karaciğer dostu enginar pazar tezgahlarındaki yerine alırken, vatandaşın yeni gözdesi vakumlu enginar.

    Aralık ayında Kıbrıs’tan gelen enginarlar yerini yerli enginara bıraktı. Bursa’da Tuzpazarı esnafı, temizledikleri enginarları vakumlayarak satışa sunuyor. Sezonu 4 liradan açan enginar, hasadın artmasıyla 2 liraya kadar geriledi. Fiyatları büyüklüğüne göre 2 ila 2,5 lira arasında değişen vakumlanmış taze enginarlara vatandaşlar büyük rağbet gösteriyor. Vakumlama sayesinde enginarın ömrü uzuyor.

    Pazarcı Kemal Ayaz, “Aralık ayının 15’inden itibaren Kıbrıs’tan gelen enginarları satarak sezonu açıyoruz. Mart ayında Antalya bölgesinden enginar geliyor. Nisanda ise Ege bölgesinden gelen enginarları satıyoruz. Mayıs ayında ise Bursa enginarı tezgahlara düşüyor. Ağustos ayının sonuna kadar tezgahlarda enginar bulunuyor. Şu an enginarın tane fiyatı ebadına göre 2 ile 2,5 lira aralığında. Vatandaşlar karaciğer yağlanması için enginarı alıyor. Uzmanlar 40 gün boyunca her gün bir tane enginar yiyenin karaciğerinin sıfırlandığını söylüyor” dedi.

    “VAKUMLU ENGİNAR SATIŞINI İLK BİZ BAŞLATTIK”

    Müşterilere daha iyi hizmet vermek için 10 yıl önce vakumlu enginar satmayı kendilerinin başlattığını ifade eden Ayaz, “Bir peynirci abimizin makinesiyle denedik, gayet güzel oldu. Kargoya suyla verdiğimizde kabul edilmediği için bu yöntemi bulduk. Vakumlu enginarları müşterilerimiz dondurucuda saklayarak kışında tüketebiliyorlar” şeklinde konuştu.

  • Balık Ve Helva Lezzet İkilisi Sofraları Süslüyor

    Son dönemlerde menülerde ayrılmaz ikili olarak göze çarpan balık ve helva birlikteliğini uzmanlar da onaylıyor. Balık tüketiminden sonra fırında kızartılarak servis edilen helva, hem protein-karbonhidrat dengesini sağlıyor hem mide asit dengesini koruyor hem de balıkta bulunan OMEGA-3’ün emilmesini kolaylaştırıyor.

    Kış aylarının vazgeçilmezi olan balık tüketiminden sonra tatlı ihtiyacı hissedildiğinde akıllara ilk gelen besin maddesi helva oluyor. Yaygınlığı her geçen gün artan balık sonrasında helva yeme alışkanlığı, neredeyse geleneksel hale geldi. Fırında kızartıldıktan sonra akışkan hale getirilip servis edilen ve sofraların vazgeçilmezi olmaya başlayan fırında helvanın faydalarını anlatan İstanbul Gelişim Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Nizamlıoğlu, protein ve karbonhidratların dengesinin önemine vurgu yaptı. Nizamlıoğlu, balık tüketiminden sonra fırında kızartılarak servis edilen helvanın, hem protein-karbonhidrat dengesini sağladığını hem mide asit dengesini koruduğunu hem de balıkta bulunan OMEGA-3’ün emilmesini kolaylaştırdığını söylerken, Seyidoğlu Gıda Genel Müdürü Mehmet Göksu ise alandaki ihtiyacı karşılamak üzere ‘Güveçte Helva’ ismiyle bir ürün geliştirdiklerini belirtti.

    PROTEİN VE KARBONHİDRAT DENGESİ İÇİN: HELVA

    Balığın protein ağırlıklı olduğunu ve bu nedenle balık tüketiminden sonra vücudun karbonhidrat ihtiyacı duyduğunu belirten Mustafa Nizamlıoğlu, “Balık ülkemizde kış aylarında daha yoğun tüketiliyor. Kültürümüzde de balık tükettikten sonra helva yeme geleneği vardır. İnsan beslenmesinde protein ve karbonhidratların dengeli bir şekilde olması gerekir. Balık protein ağırlıklı olduğu için bunu karbonhidratla desteklemeliyiz. Bunun için de helva, şerbetli tatlılara göre daha uygundur. Şerbetli tatlılar, kan şekerinde ani yükselme ve alçalmalara sebep oluyor. Helva ise daha geç sindiriliyor. Karbonhidrat kaynağı yönünden balık sonrasında helva tüketimi daha uygundur. Helvanın yapısında tahin vardır ve insülin direncinin bozulmasına imkan vermez. Fosfor yönünden de çok zengin bir besin maddesi olan balık, mide asit dengesinin bozulmasına sebep olabilir. Bunu dengelemek açısından da helva daha uygundur. Balık OMEGA-3 açısında da çok zengindir. Helva bunun da emilmesini kolaylaştırabilir” dedi. Aşırı helva tüketimine karşı uyarılarda da bulunan Nizamlıoğlu, iki kibrit kutusu büyüklüğündeki tüketimin yeterli olacağını belirtti.

    AR-GE EKİBİ GELİŞTİRDİ

    AR-GE ekiplerinin çalışmaları doğrultusunda insanların daha rahat kızarmış helva yapabilmeleri için ‘Güveçte Helva’ üretimini gerçekleştirdiklerini söyleyen Mehmet Göksu, “Toplumumuzda balıktan sonra helva yemek bir kültür haline geldi. Balık tüketimi genelde vücuttaki şekeri düşürür ve insanlar tatlı ihtiyacı hisseder. Böylesi durumlarda tahin helvası gibi besleyici ürünler tavsiye ediliyor. Biz de AR-GE ekibimizin çalışmaları doğrultusunda insanların daha rahat kızarmış helva yapabilmeleri için balık şeklindeki güveçlerimizle helva üretimini gerçekleştirdik. Bilinen tahin helvasından biraz daha farklı bir helva oldu. 250 gramlık ambalajlarımızdaki Güveçte Helva, hem balık restoranlarında hem de marketlerde satışa çıktı. İnsanlardan çok olumlu tepkiler geliyor. Böylelikle balıktan sonra helva yenilmesi gerektiğini algısını da pekiştirmiş olduk” ifadelerini kullandı.

    GÜVEÇTE HELVA TARİFİ

    Güveçte Helva’yı evlerinde pişirecekler için tarif veren Mehmet Göksu, “250 gramlık ambalajlarımızı 200 derecelik sıcaklıktaki fırında yaklaşık 10 dakika boyunca pişiriyoruz. Mikrodalga fırında da uygulanabilir. 10 dakikanın sonunda helvamız hazır hale geliyor” dedi.