Etiket: SURİYELİ

  • Suriyeli Çocuklar Okullu Oldu

    Adıyaman’da ki çadır kent dışında yaşayan Suriyeli vatandaşlar için açılan okulda, Suriyeli çocuklar eğitimlerinden geri kalmıyor.

    Adıyaman’da bulanan çadır kentte 10 binin üzerinde, kent merkezinde ise 11 bin civarında Suriyeli mülteci yaşıyor. Adıyaman Valiliği koordinesinde İl Milli Eğitim Müdürlüğü bünyesinde UNİCEF işbirliğinde Adıyaman kent merkezinde yaşayan Suriyelilerin çocukları için okul açıldı.

    Suriye müfredatında eğitim verilen okulda, yabancı dil olarak Türkçe ve İngilizce de öğretiliyor. İki hafta önce Atatürk İlkokulu binasında açılan ‘Adıyaman Geçici Umut Eğitim Merkezi’ne 245 öğrenci kayıt yaptırdı. Muhtarlar, okul müdürleri ve Suriyeli dernekler vasıtasıyla 70 kişi ile başlayan öğrenci sayısı her geçen gün artıyor.

    Açılan okulda, 8 ilkokul, 4 ortaokul, 2 lise sınıfı açıldı. Okulda 20 Suriyeli öğretmen eğitim veriyor. Talep artarsa, ihtiyaç duyulursa başka bir mahallede ikinci bir okul açılabileceği ifade ediliyor. Suriyeli çocukların okula gitmesiyle birlikte sokaklarda dilenen ve mendil satan Suriyelilerin sayısında ciddi manada eksilme meydana geldi.

    Okulun açılmasıyla birlikte sokaklarda dilenen ve çalışan Suriyeli çocukların sayısında ciddi bir azalma meydana geldiğini dile getiren Geçici Umut Eğitim Merkezi Koordinatörü İbrahim Halil Alkayış, “Açtığımız Geçici Umut Eğitim Merkezi’nde Suriye müfredatı tamamen uygulanıyor. Bunun yanında Türkçe eğitim veriyoruz. Öğrenciler İngiliz ve Türkçe’yi yabancı dil olarak görüyor. Eğitim öğretimden hiçbir öğrencinin mahrum kalmamasını amaçlıyoruz. Bu çocuklar Suriye vatandaşı olsa dahi, eğitim hakkından mahrum olmamalıdır. Ayrıca sokaklarda dolaşan öğrenci yaşındaki dilenci çocukların, yüzde 90’ınını sokaklardan çektiğimize inanıyoruz. Risk altındaki bu çocuklarımızı kazanmak istiyoruz. Sokakları temizleyeceğiz. Eğitim öğretime kazandırılan her öğrenci sokaktan çekilmiş olacak. Hem eğitim, hem ahlak, hem sosyal bakımdan büyük bir ihtiyacı karşıladığımızı düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

    Suriye Yenilik Eğitim Kültür Derneği Başkanı Amer Alnmr ise, eğitimin önemine işaret ederek, “Biz eğitime çok önem veriyoruz. Bunun için biz bu okulda eğitimler vermeye başladık. Elhamdülilah biz bunu başardık. Suriyelileri eğitim ile besliyoruz. Çocuklarımızın çoğunluğu dilencilik yapıyordu. Okul açıldıktan sonra piyasada dilencilik yapan yada mendil satan çocuk sayısı azaldı” diye konuştu.

  • İHH’dan Suriyeli Mağdurlar İçin Yardım Kampanyası

    İnsan Hak ve Hürriyetleri Derneği (İHH) Yalova Temsilcisi Dr. Sabri Kan, kış aylarıyla birlikte Suriye’de gıda sıkıntısının baş gösterdiğine dikkat çekerek, bir yardım kampanyası başlatacaklarını açıkladı.

    İHH Yalova Temsilcisi Dr. Sabri Kan ve yönetim kurulu üyeleri Uygulama Oteli’nde basın mensuplarıyla buluştu. Dr. Kan, Ortadoğu’da milyonlarca Müslüman’ın Türkiye’den yardım beklediğini vurguladı. Kan, “Soğuk kış kapıda. Mülteciler, evsizler, kimsesizler ve muhtaçlar için zor günler başlıyor. Yüz binlerce kişinin sığındığı Suriye mülteci kamplarında gıda sıkıntısı baş gösterdi. Göç yollarında her gün onlarca Asyalı ve Afrikalı göçmen hayatını kaybediyor. Hastalıklar ve soğuk zaten zor durumda olan ihtiyaç sahiplerini çaresiz bırakıyor. Bebeklerin mamaya, çadırların battaniye ve sobaya, ekmek fırınlarının una, hastaların ilaca ihtiyacı var. Türkiye’de ve dünyada zor durumda kalan milyonlarca insan yardım bekliyor” açıklamasında bulundu.

    Dünyanın dört bir yanındaki ihtiyaç sahiplerinin acısını dindirmek amacıyla bölgeye yönelik yardım çalışmaları aralıksız sürdüren İnsani Yardım Vakfı’nın acil yardım kampanyasını başlattığını söyleyen Kan, sözlerini şu şekilde sürdürdü:

    “Suriye’de varil bombalarının parçaladığı çocuklara, hapishanede işkence çeken kadınlara, soğuktan tir tir titreyen çocuklara da şahidiz. Biz rahat evlerinde oturan annelere de konformist hayatlara da şahidiz. Her şey gözümüzün önünde oluyor. Ege’de sahile vuran Aylan bebeğin edebiyatını herkes yapar ancak elini taşın altına koymaya gelince kimseden ses çıkmaz. Bu mazlumların ahı dünyada da ahirette de bizi rahat bırakmayacaktır.”

    Vakıf olarak 2 milyon insanın yüreğini ısıtmayı hedeflediklerini belirten Kan, “Bu kampanya ile dünya üzerindeki 23 ülkede 2 milyon aileye yardım yapmayı hedefliyoruz. Bu kampanyada hazırlanan paket bedeli 125 TL’dir. Hayırseverler, kampanya paket bedeli olan 125 TL’yi Fatih caddesi Zambak Sokak No 3 adresindeki dernek büromuza veya Türkiye Finans Yalova şubesi nezdindeki 1738619 numaralı hesabına yatırabilirler. Ayrıca KIS yazıp 3072’ye SMS göndererek 5 TL bağışlanabilir. Yalova’daki 26 STK da bu kampanyayı destekleyecek” diye bilgi verdi.

  • Suriyeli Mültecilerin Korsan Çadırlarına Operasyon

    Bursa’da korsan çadırkentte yaşayan Suriyeli mülteciler, çevik kuvvet operasyonu ile Osmaniye’ye gönderildi. Mültecilerin, yaklaşan kış şartları ve soğuk havada yaşanacak olumsuzluk sebebiyle mülteci kampına gönderildiği öğrenildi.

    Suriye’deki iç savaş nedeniyle iltica ederek Bursa’ya gelen ve Panayır Mahallesi kurban pazarı alanında kurdukları çadır kentlerden yaşayan Suriyeli mülteciler sabah saatlerinde düzenlenen operasyonda Osmaniye’deki mülteci kampına gönderildi. Sabahın ilk saatlerinde 300’e yakın polisin katılımıyla operasyon yapıldı. Çevik Kuvvet ekiplerininde destek verdiği operasyonda 80’ e yakın Suriyeli mülteci 3 otobüse bindirilerek Osmaniye’deki mülteci kampına gönderildi. Ailelerin kurduğu çadırlar, kepçe ve dozer tarafından yıkıldı. Ardından belediye ekipleri çadır kente gelerek temizlik yaptı.

    YÜKLERİNİ ÇEVİK KUVVET EKİPLERİ TAŞIDI

    Sabah saatlerinde yapılan operasyonla 80’e yakın Suriyeli mülteci 3 otobüse bindirilerek Osmaniye’deki mülteci kampına gönderildi. Osmaniye’ye gitmek istemeyen mültecilerle, polis ekipleri arasında zaman zaman gerginlik yaşandı.

    Öte yandan çadır kente gelen çevik kuvvet ekiplerinin, mültecilerin yük ve eşyalarını otobüse kadar taşıması dikkatlerden kaçmadı. Küçük yaştaki mülteci çocuklar renkli görüntüler oluştururken bir çocuğun elindeki canlı tavuğunu da yanına alması kameralara yansıdı.

  • Azeri Vekil Maaşını Suriyeli Türkmenlere Bağışladı

    Daha önce Irak Türkmenlerine maaşını bağışlayan Azerbaycan Milletvekili Ganire Paşayeva, Suriye’deki Türkmenler için de kayıtsız kalmadı. Paşayeva maaşını bu kez de Bayırbucak Türkmenlerine bağışladı.

    Maaşını Suriyeli Türkmenlere bağışlayan Paşayeva, İhlas Haber Ajansı muhabirine yaptığı açıklamada, “Ben bir milletvekili olarak herkesi imkanları ölçüsünde Bayırbucak Türkmenlerine yardım etmeye çağırıyorum. Suriye’de yaşananlar insanlık dışıdır” dedi.

    Paşayeva, günümüzde Türk dünyasının çeşitli bölgelerinde Türk kökenli insanların yaşadığı acılardan, acı çektiği sorunlardan söz ederek, “Bizler birlik içinde ve el ele birlikte bize karşı adaletsizliklere karşı daha güçlü mücadele edebiliriz. Türk halkının, toplumunun problemi, tüm Türk halklarının ortak sorunudur. Bu nedenle, Türk dünyasıyla ilgili meselelerde birbirimize her zaman büyük destek olmalıyız. Bu konuda siyasetçiler, aydınlar, yazarlar, şairler, araştırmacı ve gazetecilerin üzerine çok büyük görev düşüyor. Onları daha aktif olmaya çağırıyorum. Olaylar Suriye’de devam etmektedir. Kıyamet ise, her yerde olduğu gibi, maalesef, bu gün de yine Türklerin başında kopmaktadır. Son günlerde Türkler, yeni bir dram yaşamaktadır. Suriye’de Türkmenlerin acısı gittikçe artıyor. Bayırbucak Türkmenlerinin son günlerde öz vatanlarında tutunabilmek, kendi yurtlarında kalabilmek için verdikleri ölüm-kalım mücadelesini, hepimiz izliyoruz. Suriye’de zulme uğrayan Bayırbucak Türkmenleri, yine yollara düştü. Binlerce ihtiyar, kadın, kız ve çocuk evini barkını, yerini yurdunu terk ederek kardeş Türkiye’ye doğru yeni bir göçe başladılar. Eli silah tutanlar ise mücadele ediyor, kendi vatanını koruyor. Bu saldırılarla Türkmen Dağı’ndaki Türk nüfusu boşaltılmak istenmekte, o topraklarda, tıpkı Karabağ’da, Ahıska’da, Kırım’da, Kerkük’te olduğu gibi etnik temizlik yapılmak istenmektedir. Geçmişte Ahıska’da, Kırım’da, Karabağ’da yapılanlar, bugün de Türkmen Dağı’nda yapılmakta, Türkler oradan da sürgün edilmekte, coğrafyanın nüfusu ve kaderi değiştirilmeye çalışılmaktadır. Kadere bakın ki Türkler, yaklaşık 200 yıldır Orta Asya’dan, Kazak bozkırlarından, Kırım’dan, Balkanlar’dan, Ahıska’dan, Karabağ’dan, Musul’dan, Kerkük’ten zorla göç ettiriliyorlar. Böylece Karabağ gibi, Kırım gibi, Ahıska gibi, Kerkük gibi ve son olarak Türkmen Dağı gibi stratejik açıdan önemli bölgeler, Türklerden arındırılıyor, bu bölgeler, asli unsurlarından temizlenerek aslında coğrafi ve etnik soykırım yapılıyor. Tarihi gerçekler bize, bir coğrafyanın nüfus olmadan, insan olmadan, vatan olamayacağını, çok acı tecrübelerle göstermiştir” diye konuştu.

    “BÖLGE TÜRK NÜFUSTAN ARINDIRILMAYA ÇALIŞILMAKTADIR”

    “Bu gün Karabağ’da bir tek Türk bırakılmamış, binlerce yıllık Türk toprakları, asıl sahipleri olan Türklerden arındırılmıştır” diyen Paşayeva sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Dün Kırım’da, Ahıska’da, Kerkük’te, Karabağ’da oynanan oyun, bu gün Suriye Türkmenlerinin yaşadığı Türkmen Dağı’nda hem de tarihin gözleri önünde, yeniden sahnelenmektedir. Suriye Türkmenleri, anavatanlarından, ata yurtlarından binlerce yıllık vatanları olan Türkmen Dağı’ndan göçe zorlanmakta, bölge Türk nüfustan arındırılmaya çalışılmaktadır. Bu oyunları sahnelemeye çalışan güçler, aslında Türklerin 21. yüzyıl dünyasında yeni güç olarak ortaya çıkmasını engellemeye çalışan güçlerdir. Bunu, Altaylar’dan Balkanlar’a, Kırım’dan Kerkük’e kadar, bütün Türk dünyası iyi bilmeli. Türk milleti bu büyük oyunun farkına varmalı, birliğini, beraberliğini, kardeşliğini muhafaza etmelidir. Bu büyük savaş dalgası önünde, tarihin ve kaderin önünde biz Türkler, birliğe en çok ihtiyaç duyduğumuz günleri yaşıyoruz. Biz Türkler, bunun bilincinde olmalı ve Suriye’deki Bayırbucak Türkmenlerine, orada zor şartlarda varlık mücadelesi veren kardeşlerimize, yardım elimizi uzatmalıyız.”

  • Konya Şeker’den Suriyeli Türkmenlere 4 Tır Gıda Yardımı

    Konya Şeker, bir yandan ağır silahlı saldırılara maruz kalan diğer yandan ise açlık ve susuzlukla mücadele eden Türkmenlere Türk Kızılay’ı aracılığıyla ulaştırılmak üzere hazırladığı 4 TIR dolusu gıda malzemelerini yola çıkardı.

    Konya Şeker’in Suriye’deki Türkmenlere ulaştırılmak için bugün yola çıkardığı 2 TIR’daki yardım malzemesi süt ve süt ürünleri ile et ve et ürünlerinden oluşurken, diğer 2 TIR ise unlu ve şekerli mamullerden oluşan yardım malzemesini Türkmenlere ulaştıracak.

    Türkmenlerin son günlerde ağır saldırılara maruz kaldığını ifade eden vurgulayan AK Parti Karaman Milletvekili ve Pankobirlik Genel Başkanı Recep Konuk, Türkmenlere yönelik artan bu saldırılara rağmen Türkmenlerin geri adım atmadığını, on binlerce Türkmen’in evini barkını kaybettiğini, bir yandan silahlara karşı direnirken bir yandan da açlık başta olmak üzere imkansızlıklarla boğuşan Türkmenlerin yanında yer almanın millet olmanın gereği, kendi tarihimizin bize yüklediği bir mesuliyet olduğunu söyledi.

    Konuk, konuyla ilgili açıklamasında şunları söyledi;

    “Bu topraklarda yaşayan hiç kimsenin kabuğuna çekilip Suriye’de yaşananları görmezden, duymazdan, bilmezden gelme lüksü yoktur. Bu toprakların hiçbir sakini neme lazımcılık yapamaz, yapmamalı. Yüzlerce yıl aynı bayrak altında yaşadığımız Suriyeliler bizim hem kardeşimiz hem akrabalarımızdır. Kaldı ki bugün ölümler ve dramlarla anılan o toprakların asli unsurlarından biri de Türkmenlerdir. Türkmenlerin Suriye’deki tarihi bizim tarihimiz, Anadolu’daki bizim tarihimiz Türkmenlerin tarihidir. Milleti, bir bedene benzetirsek Türkmenler bu bedenin bir parçası, hayati bir parçasıdır. Onlar Orta Asya’dan birlikte yola çıkan bizim ailemizin Suriye’yi yurt tutmuş evlatlarıdır. Onların yaşadığı acı bizim ailemizin acısıdır. Onların yaşadığı dram bu ailenin ortak dramıdır. Onlara yönelen husumet bize yönelen husumettir. Onları hedef alanın asıl hedefinde bizim milletimiz vardır. Onlar bizim milletimizin bekası ve geleceği için bin yıldır o topraklardadırlar ve o topraklarda onların huzuru kaçarsa bu topraklarda bizim de huzurumuz kaçar. O topraklarda onların canı yanarsa bizim canımız onlardan daha çok yanar. Onların tek umudu Türkiye’dir ve Türkiye’deki kardeşlerinin hassasiyetidir. Onlara desteğimize zeval verecek her hareketin, her kaosun, her tezviratın binlerce Türkmen’in kaderini etkilediğini, yeni acılara sebep olduğunu bu topraklarda yaşayan vicdan sahibi hiç kimse unutmamalıdır. Suriye’de yangın başlayalı 4 yılı geçti bu yangında yüzbinlerce insan hayatını kaybetti. Bunların arasında binlerce Türkmen de var. Her Türkmen ölümü bu topraklar için aileden birinin kaybıdır. Her Türkmen’e değen kurşun bu topraklara atılan kurşundur. Suriye’deki her Türkmen ailesinin yaşadığı acı hepimizin ortak acısıdır. 1000 yıl önce aynı yola çıktık, biz Anadolu’yu mesken tuttuk, onlar Suriye’yi. Selçuklu ve Osmanlı Bayrağı altında aynı tarihi ve aynı kaderi paylaştık. Yeni bir devlet kurarken de onlarla bağımızı ne hukuken ne de manen koparmadık. Onlar şimdi bir dramla karşı karşıya. Zorluklarla boğuşuyorlar. İmkansızlıkların da Türkmen yurduna yönelik saldırıların da üstesinden gelmeye çalışıyorlar. Ata yurduna sahip çıkıp, tarihimize, ortak tarihimize sahip çıkıyorlar. Onların bu mücadelesinde hem dualarımızla onların yanındayız hem de imkanlarımızı seferber ederek elimizden gelenin, yapabildiklerimizin bir fazlasını yaprak onların yanında yer almalıyız. Bu bize tarihimizin yüklediği mesuliyettir. Bu aile olmanın, millet olmanın gereğidir. Biz Konya Şeker olarak Türkmen kardeşlerimizin yanında yer almanın millet olmanın gereği olduğunu biliyor ve Suriye’deki aile fertlerimize elimizi uzatıyoruz. Anadolu’daki milyonların kalbi Suriye’deki kardeşlerimiz için atıyor ve atmaya devam edecek.”