Etiket: Sürekli

  • AK Partili Enç’e sürekli koruma verildi

    ANTALYA (İHA) – TBMM Genel Kurulu’nda anayasa değişikliği teklifinin ikinci tur görüşmelerinde, HDP’li kadın milletvekilleriyle yaşanan arbede sonrası yaralanan AK Partili Gökçen Özdoğan Enç’e 11 gün rapor verildi. Enç’e sosyal medyadan gelen tehditler üzerine ise İçişleri Bakanlığı tarafından sürekli bir koruma da tahsis edildi. Halen hastanede tedavisi devam eden Gökçen Özdoğan Enç, olayın önceden planlandığını ileri sürdü.

    Ankara Bağımsız Milletvekili Aylin Nazlıaka’nın Meclis kürsüsüne kendini kelepçelemesiyle başlayan tartışmanın kavgaya dönüşmesi sırasında AK Parti Antalya Milletvekili Gökçen Özdoğan Enç ile HDP’li kadın milletvekillerinin kavgası görüntülere yansımıştı. 1.5 saat kürsüde kalan Nazlı Aka’nın kelepçesini AK Partili kadın vekiller keserek çıkarmış, AK Parti ve HDP’li vekiller arasında kavga çıkmıştı. Kavganın ardından aldığı darbeler sebebiyle hastaneye kaldırılan AK Parti Antalya Milletvekili Gökçen Özdoğan Enç, HDP grubuyla aralarında sürtüşmenin olduğunu ve kendisine yönelik saldınının daha önceden planlandığını ileri sürdü.

    “Önceden planlanmış bir eylemdi”

    AK Partili kadın milletvekilleri olarak amaçlarının kürsü işgaline son vermek olduğunu HDP’nin ise görüşmeleri tıkamak amacıyla orada bulunduğunu söyleyen Enç İhlas Haber Ajansı’na yaptığı açıklamada, “Aylin hanım HDP’li kadın milletvekillerine ’yardıma gelin’ diyordu. Bu eylemi Aylin Nazlı Aka’nın HDP ile bilikte düzenlediğini düşünüyorum, HDP’ li milletvekillerinden koruma talep ediyordu. Aylin hanıma bir arkadaşımız eylemi ne zaman sonlandıracağını sordu Aylin hanım, ’Anayasa geçmeyinceye kadar devam edeceğim’ dedi. Bu, olmayacak birşey demek. İkna olmayınca grup başkan vekilimiz İlknur İnceöz kelepçeyi kürsüden açmak durumunda kaldı yoksa başka türlü bitme şansı yoktu. Orada yaşanan arbede tamamen Aylin Nazlı Aka’nın örceden planladığı bir şeydir tam da istediği oldu” dedi.

    Enç “Kürsünün işgalinin engellenmesi için grup başkan vekilimin kelepçeleri açarken HDP’li kadın milletvekillerinin saldırısına uğradım dört kişi, Feleknas Uca, Leyla Birlik, yüzüme yumruk attı, HDP Şırnak Milletvekili, Burcu Çelik ve Grup Başkan Vekili Pervin Buldan’ın arasında kaldım çembere aldılar beni. 8 saat zaman harcandı, bildikleri tek şey eylem yapmak tıkamak. Hem oy kullanmıyorlar hem meclisi tıkıyorlar terör örgütü propagandası yapıyor ama işin garip tarafı CHP’de bunlara alet oluyor. Atatürk’ün partisi diyoruz, ama terör örgütü uzantısı partiyle ele ele kol kola. Anayasa görüşmelerinde bu iyice ayyuka çıktı” ifadelerini kaydetti.

    “Şafak Payev’le aramda 2 metre vardı”

    Şafak Pavev’in yere düşmesi sırasında kendisiyle arasında en az iki metre bulunduğunu, görüntüler izlendiğinde bunun net olarak anlaşılacağını söyleyen Enç “Şafak Payev’i görmedim bile. Beni HDP’liler cevirip aralarına alınca kimseyi görmedim” açıklamasında bulundu.

    İçişleri Bakanlığından özel koruma, vekiller hakkında suç duyurusu

    Kavganın ardından aldığı darbeler sebebiyle 11 gün rapor verildiğini ve dün geceyi hastanede geçirdiğini söyleyen Gökçen Özdoan Enç, adli raporları bulunduğunu ve HDP’li dört milletvekili hakkında suç duyurusunda bulunacağını söyledi. Dün gece kendi sorumluluğunu alarak imza atıp hastaneden çıkarak oy kullandığını hatırlatan Enç “İçişleri Bakanlığı olaydan sonra gelen tehditler sebebiyle sürekli koruma verdi. Can güvenliğime kast edildi. Koruma göreve dün gece başladı. Bu gece hastanede yattım, bugün de burada kalmam gerekiyor sadece oylamalara katılacağım. Karaciğerde darpa bağlı su toplanması var, bacağımda darbe var. mermerin üzerine düştüm. Boynumda fıtık vardı o arttı ve ameliyat olmam gerektiği söylendi. Bunu bir tarafa koyalım, kim kime şiddet uygulamış görsünler. Görüntüle dikkatle incelendiğnide belli zaten, nefsi müdafa için onları ittim ama dört kişiye gücüm yetmedi ve mermerin üzerine düştüm. Bizim niyetimiz Aylin Nazlı Aka’nın kelepçesinin çıkartılmasını sağlamaktı, aklımdan hiç böyle bir kavga geçmedi. Orada birbirimizin yüzüne bakıyoruz, bu hoş bir durum değil ama bunun müsebbibi AK Parti grubu değil. AK Parti gurubu bütün sataşmalara karşılık vermedi. Alttan aldık, bizim amacımız oylamanın yapılabilmesi. Ama kürsünün işgali kabul edilemez birşey, buna dayanamadık” diye konuştu.

  • YDÜ Tıp Fakültesi, sürekli tıp eğitimi etkinliklerinde “Son Dönem Kalp Yetmezliği Tedavisi” paneli

    Yakın Doğu Üniversitesi (Near East University) Tıp Fakültesi Hastanesi’nde yapılan “Son Dönem Kalp Yetmezliği” paneline akademisyenler, sağlık çalışanları ve Tıp Fakültesi öğrencileri katıldı. Kardiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hamza Duygu ve Kalp Damar Cerrahisi Anabilim Dalı başkanı Prof. Dr. İlhan Sanisoğlu oturum başkanlığı görevini yürüttüler.

    Panelde Kardiyoloji Anabilim dalı öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr Hatice Kemal “kalp yetmezliğinde medikal tedavileri” anlattı ve kalp yetmezliği tanısı koyulan her hastanın son evreye gelene kadar geçen süreçte optimal medikal tedavi alması, yaşam şeklini değiştirmesi ve periyodik olarak doktor kontrollerini yaptırmasının çok önemli olduğunu vurguladı.

    Kalp Damar Cerrahisi Anabilim Dalı’ndan Doç.Dr. Barçın Özcem “kalp yetmezliğinde cerrahi tedavileri” başlıklı sunumunu yaptı. Kalp yetmezliğinin cerrahi tedavisinde kapak tamiri, ventrikül küçültme operasyonları ve koroner bypass cerrahisi yöntemleri hakkında bilgiler verdi.

    Kalp Damar Cerrahisi Anabilim Dalı’ndan Yrd. Doç. Dr. Özlem Balcıoğlu da tüm koruyucu ve optimal medikal tedavilere rağmen ileri evre kalp yetmezliğinin altın standart tedavi yönteminin kalp nakli olduğunu belirtti. Kalp nakli yapılacak merkezlerin multidispliner olması ve Sağlık Bakanlığı tarafından ruhsatlandırılması şart olduğunun ve donör sayısının kısıtlığı ve kullanılabilir donörlerin azalmaya başlamasıyla ventrikül destek cihazlarının kalp yetmezliği hastaları için alternatif tedavi yöntemleri haline geldiğinin altını çizdi. Ventrikül destek cihazlarının teknolojinin de gelişmesiyle birlikte yıllar içerisinde daha küçük boyutlara gelerek tamamen göğüs duvarının içerisine girdiğini, bu cihazların hem transplantasyona köprüleme amacıyla, hem de sonlanım tedavisi olarak tüm dünyada yaygın olarak kullanılmakta olduğunu aktardı.

    Panel sonunda Yakın Doğu Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Gamze Mocan oturum başkanları ve konuşmacılara teşekkür ederek sertifikalarını takdim etti.

  • Filipovski: “Sürekli önde götürdüğümüz bir maçı kopartamadık”

    Banvit Başantrenörü Sasa Filipovski, 79-76’lık Demir İnşaat Büyükçekmece galibiyeti sonrası, “Sürekli 10-14 sayı önde götürdüğümüz bir maçı kopartamadık” dedi.

    Banvit, Spor Toto Basketbol Süper Ligi 4. hafta karşılaşmasında Bandırma’da konuk ettiği Demir İnşaat Büyükçekmece’yi 79-76 mağlup etti. Karşılaşmadan sonra düzenlenen basın toplantısında Banvit Başantrenörü Sasa Filipovski şu değerlendirmelerde bulundu:

    “Çok zor bir maçtı. Kazandığımız için takımımı tebrik ederim. Sürekli 10-14 sayı önde götürdüğümüz bir maçı kopartamadık. Özellikle son periyotta bizi çok zorladılar ve bireysel becerileri ile bizi yakaladılar. Demir İnşaat Büyükçekmece takımı bire bir hücumda çok etkili bir takım. Ama uzatmada da olsa kazanmak ve böyle bir deneyim yaşamak bizim için iyi oldu. Ayrıca 45 dakika boyunca susmayan taraftarlarımıza da çok teşekkür ediyorum.”

    Banvit’in Sloven oyuncusu Edo Muric ise, “Maçtan önce maçın zor olacağını biliyorduk. Maçın içinde çok kritik üç sayılar buldular. Bu şekilde de maçın içinde kaldılar. Ama uzatmada da olsa kazandığımız için çok mutluyum. Şimdi yapmamız gereken FIBA Şampiyonlar Ligi’nde oynayacağımız CEZ Nymburk maçını düşünmek olacak” şeklinde konuştu.

  • Sürekli erteleme bir hastalıkmış

    Liderlik okulu kurucusu ve kişisel gelişim mentoru Erkut Ergenç, erteleme hastalığının zaman yönetimini olumsuz etkilediğini belirterek, bu rahatsızlıkla baş etmenin yollarını anlattı.

    Ertele sorunu günümüzde giderek yaygınlaşırken, uzmanlar bu hastalıkla ilgili yapılması gerekenler hakkında bilgi verdi. Liderlik okulu kurucusu ve kişisel gelişim mentoru Erkut Ergenç, erteleme hastalığının klinik bir vaka olmadığına dikkat çekerek, öncelikli bir sorun olduğuna vurgu yaptı. Zaman zaman mühim konuların bile ertelendiğini ifade eden Ergenç, “Erteleme bir kişisel disiplin sorunu olarak ifade edilse de aslında bir öncelik sorunudur. Kişi bir şeyi erteliyorsa önemli önemsiz, acil ya da değil, onu öncelikli olarak görmediği için erteler. Öncelik vermeme durumu önemsememe gibi algılanmamalıdır. Aksine çok mühim bir konu da ertelenebilmektedir. Bunun en büyük nedeni kişilerin mükemmeliyetçi olmaları ve ben bu işi daha sonra daha iyi şekilde yaparım şeklindeki düşünceleridir” dedi.

    Ergenç, erteleme hastalığından kurtulmanın 6 yolunu şu şekilde açıkladı:

    “Ben bu işi ileride daha iyi yaparım diye düşünmeye başladıysanız muhtemelen o işi ileride daha kötü ve hatta hiç yapamayacağınız anlamına gelir. Unutmayın ’mükemmel’, ’iyinin’ en büyük düşmanıdır. Bazen kötü olması hiç olmamasından iyidir. Bu konuda verebileceğim en ilginç öneri bu olmalı. Eğer bir işi ertelemeye karar verdiyseniz o işi hemen yapın. Çünkü bu anda büyük düşman yüzünü göstermiştir. Hemen yok edin. Erteleme kararı çoğu zaman başka bir teklifin gelmesi nedeniyle oluşur. Ne kadar çok teklife ’evet’ derseniz o kadar çok işi ertelersiniz. Hatta çoğu zaman evet dediğiniz yeni işleri de yine bu huy nedeniyle ertelersiniz. Bu nedenle ’hayır’ demeyi öğrenin. Ertelenen şeylerin çoğu yapılacaklar listesinde yer alır. Dolayısıyla bir yapılacaklar listesi tutmak bu anlamda fayda sağlamayabilir. Bu nedenle size önerim bir yapılmayacaklar listesi tutup, buna uymanızdır. Yapılmayacakları yapmayın. İşleri parçalara bölün ve küçük küçük yapmaya başlayın. Örneğin odanızı toplamayı erteliyorsanız, işe önce çekmecenizi toparlayarak başlayın. Ekmeği yemenin kolay yolu onu dilimlere ayırmaktır. Ertelemeyi engellemenin en önemli unsurlardan biri de odaklanmadır. Birden fazla işle meşgul olmak ertelemeyi tetikler. İşleri aynı anda bitirmek zor olması nedeniyle mutlaka diğeri ertelenecektir.”

  • Salih Ulutaş : “İnsanları çırıl çıplak soyup sürekli nazik yerlerinden elektrikle işkence yapılıyordu”

    Batman’da devam eden demokrasi nöbetine katılan 62 yaşındaki Salih Ulutaş, darbe dönemlerindeki cuntacıların vatandaşlara yaptığı işkenceleri anlattı.

    15 Temmuz darbe girişimi sonrasında demokrasi nöbeti tutan Batmanlıların Valilik önündeki nöbetleri devam ediyor.

    İlk günden beri demokrasi nöbetini bırakmayan 62 yaşındaki Salih Ulutaş, 3 darbe gördüğünü ve darbe döneminde 4 buçuk yıl ceza evinde kaldığını ve cuntacıların yaptığı işkenceleri anlattı.

    Haksız yere yapılan bu askeri cunta zulmüne karşı meydanlara indiklerini anlatan Salih Ulutaş, “Ortada bir şey yokken binlerce insanın üzerine roketler, bombalar yağdırıp, tanklarla insanları arabaların altında ezip yok etmeye çalışan böyle bir teşkilattan Allah hakkımızı muhafaza etsin.”dedi.

    “insanları çırıl çıplak soyup sürekli nazik yerlerinden elektrikle işkence yapılıyordu”

    Yıllarca askeri cuntaların memleketin başına neler getirdiğini, ekonominin nasıl kırıldığını ve her 10 yılda bir askeri cuntanın inkılap yapıp sıkı yönetim ilan ederek halkı mağdur ettiğini belirten Ulutaş,28 Şubat darbesinde başında geçenleri şöyle anlattı. “Ben 1954 doğumluyum 28 şubat darbesiyle içeri tıkıldık her türlü işkenceden geçtim.Haksız yere 4 buçuk yıl ceza evinde yattım.Ceza evinde 6 ay boyunca Kuran-ı kerim istedim vermediler.Bizim suçumuz sadece Müslüman olmaktı.Her türlü işkenceye maruz kaldık Allah hakkımızı bırakmasın ve bırakmayacak mahşer gününde onların yakasına yapışıp hakkımız o zalim cuntacılardan isteyeceğiz. Nezarette yere monte edilmiş zincirler vardı ve insanları çırıl çıplak soyup sürekli en nazik noktalarından elektrik ve tazyikli su ile insanlara işkence ediliyordu.Onlar öldürüyordu ama Allah-u Teala öldürmeyince öldürmüyor.Çok fazla işkenceden geçtik Allah hakkımızı bırakmasın”