Etiket: Sürecini

  • Rektör Çakmak ETÜ’nün dijital dönüşüm sürecini anlattı

    Rektör Çakmak ETÜ’nün dijital dönüşüm sürecini anlattı

    Erzurum Teknik Üniversitesi (ETÜ) Rektörü Prof. Dr. Bülent Çakmak, TRT Erzurum Radyosu’nda dijital dönüşüm sürecini anlattı.

    Doğunun Sesi programına konuk olan Rektör Prof. Dr. Bülent Çakmak, 2020 yılının Mart ayında başlayan pandemi süreci ile birlikte tüm dünyanın gündeminde olan dijital dönüşümün pek çok yeniliği beraberinde getirdiğine ve bu dönüşümün sektörel bir zorunluluk haline geldiğini belirtti. Dijital dönüşümün tüm sektörlerde olduğu gibi eğitim-öğretim alanında da artan bir öneme sahip olduğuna dikkat çeken Çakmak, ETÜ’nün bu kapsamda bir farkındalık oluşturmayı hedeflediğini dile getirdi.

    Dünya çapında tüm faaliyetlerin dijital platformlara taşındığını aktaran Rektör Çakmak, Yükseköğretim Kurulunun (YÖK) başlatmış olduğu dijital dönüşüm projelerine, ETÜ’nün oldukça hazırlıklı olduğunu ifade ederek pandemi sürecinde Dijital Öğrenme Yönetim Sistemleri’nin uzaktan eğitim modeline başarılı bir şekilde entegre edildiğini söyledi.

    “Z Kuşağı” olarak adlandırılan ve üniversite öğrencilerinin büyük bir bölümünü oluşturan yeni neslin uzaktan eğitime kolayca adapte olduğunun da altını çizen Çakmak, nitelikli personel ve güçlü altyapıyla ETÜ’lü öğrencileri değişen ve gelişen dünya düzenine uyumlu hale getirdiklerini belirtti.

    Diğer taraftan uzaktan eğitimin öğrencilere çeşitli eğitim alternatifleri de sunduğunu vurgulayan Rektör Çakmak, bunların kaliteli içeriğe erişim, online sertifikalar ve sektörel bazlı kariyer imkanları olduğunu belirterek önümüzdeki süreçte bu konuların öneminin giderek artacağını ifade etti.

  • Türkiye Covid-19 sürecini başarıyla sürdürüyor

    Türkiye Covid-19 sürecini başarıyla sürdürüyor

    Türkiye’nin Covid-19 salgını sürecini bugüne kadar başarıyla yönettiğini belirten Uzman Dr. Kenan Kalı, sağlık çalışanları ve yaşlı vatandaşlar kategorisinde başlatılan aşılama çalışmalarının da salgının sönümlendirilmesi yolunda çok önemli bir işlev üstleneceğini söyledi.

    Malatya Gözde ve İzmir Özel Sağlık Hastaneleri Grup Başkanı Uzman Dr. Kenan Kalı, Er TV’de Hülya Kaya’nın konuğu oldu. Kalı, sağlık çalışanlarından sonra, 85-90 yaş sınırından başlayan aşılamanın 75 yaş sınırına kadar ilerlediğini hatırlatarak, Covid-19 sürecinde, en yoğun ölümlerin 75-85 yaş bandında yaşandığına dikkat çekti. 10 milyon vatandaşa aşı yapıldığında, ölüm oranlarında ciddi bir düşüş yaşanacağının öngörüldüğünü ifade eden Dr. Kenan Kalı, “Şu anda çok iyi bir noktaya geldik. 75 yaş üstü aşılanmaya başladı. En çok can kaybettiğimiz yaş da orası. Ben tahmin ediyorum ki on milyon bir aşılama yapıldığında ölüm oranında da bir o kadar düşüş yaşanacak. Yani COVID vakası azalmasa da can kaybının azalacağını düşünüyorum” dedi.

    Aşı yaptırıp-yaptırmamak konusunda yaşanan tartışmalara ve kamuoyunda ortaya çıkan kuşkulara dair düşüncelerini açıklayan Dr. Kenan Kalı, “Bu dönemde bu aşıyı olmamak, yani aşı varken olmamak cesaret ister” diye konuştu.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sağlık Bakanı Prof. Dr. Fahrettin Koca ve Bilim Kurulu’nun; salgının başladığı günden bugüne takdir edilmesi gereken bir mücadele örneği ortaya koyduğunu kaydeden Dr. Kenan Kalı, “Ben bu sürecin yüzde yüz iyi yönetildiğine inanmıyorum ama yüzde doksan beş iyi yönetildiğini düşünüyorum. Bu süreci özellikle ilk dönemlerde inanılmaz dikkatle izledik. Bir defa süreç yönetiminin Bilim Kurulu’na bırakılması bile bu işi çok ciddiye aldıklarını ve bilimsel yaklaştıklarını gösteriyor” dedi.

    İlaç sektöründeki bilimsel araştırmaların kimi zaman hedeflenen sonuç yerine, fayda üretecek başka sonuçlar üretebildiğini söyleyen Kalı, Covid-19’u yok etmek amacıyla, tarihte hiç olmadığı kadar ilaç araştırmalarına yatırım yapıldığını, bu durumun sadece Covid-19 için değil, araştırmanın başında amaçlanmayan hastalıklar için de çare üretebilecek sonuçlar üretebileceğini de kaydetti.

    Malatya İnönü Üniversitesi’nde yüksek nitelikli Malatyalı hekimlerin olduğunu, bu hekimler arasında birçoğunun dünyanın her üniversitesi ya da hastanesinde ve çok yüksek ücretlerle çalışabileceğini, ancak Malatya sevgisi ile Malatya’da hizmet verdiğini belirten Dr. Kenan Kalı, bu alandaki en önemli örneğin, İnönü Üniversitesi Karaciğer Nakli Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Sezai Yılmaz olduğunu ifade etti. Dr. Kalı, “İnönü Üniversitesi’nde dünyanın gıptayla baktığı hekimlerimiz var; bunların başında Sezai Yılmaz hocamız geliyor. Sezai abiye yüzlerce teklif gelmiştir. Kendisi teklifleri daha aşağı da daha yukarıda diye değerlendiren bir insan değil. O’nun bu konuya kapalı olduğunu biliyorum; tekliflere açık bir insan olduğunu düşünmüyorum” dedi.

    “2020 yılında Covid-19 dediğimiz bir virüsle karşı karşıya kaldık” diyen Kalı, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Yüz yıl sonra da farklı bir pandemi olacak; bu duruma alışmış olmamız lazım. Zor bir süreç ama bununla yaşamayı öğrenmemiz lazım, daha dikkatli olmamız lazım. Geldiğimiz aşamayı değerlendirmek gerekirse, bunun çok uzun süreceğini düşünmüyoruz. Hemen hemen, sürecin ortalarına geldiğimizi düşünüyoruz. Aşılama ile ilgili süreç hızlandı. Türkiye bu konuda iyi bir noktaya doğru gidiyor. İlk olarak sağlık çalışanları aşılandı bu çok önemli çünkü sağlık çalışanları hem bulaşma hem de bulaştırma noktasında. Bu anlamda sağlık çalışanlarının aşılanmış olması çok doğru bir yaklaşım oldu. Güzel şeylerden bir tanesi de şu; sağlık çalışanlarının yaklaşık yüzde yüzü aşılandı. Bu da şunu gösteriyor, Profesörler, hekimler, sağlık çalışanları da aşıya inanıyor. Bu da Türkiye’nin iyi bir anlayışta olduğunu gösteriyor.”

    Türkiye’nin aşılamada iyi bir noktaya geldiğini kaydeden Kalı, “75 yaş üstü aşılanmaya başladı. En çok can kaybettiğimiz yaş da orası. Ben tahmin ediyorum ki on milyon bir aşılama yapıldığında ölüm oranında da bir o kadar düşüş yaşanacak. Yani COVID vakası azalmasa da can kaybının azalacağını öngörüyorum. Yani bir ay içinde o aşıların antikor oluşturmasıyla birlikte çok iyi sonuçlar alacağız ama bu bizi şu konu da gevşetmemeli, ölümler azaldı diye covid ortadan kalkmayacak çünkü yeni mutasyonlardan bahsediliyor. Buna hep beraber sabırla, dikkatlice izlememiz gerekiyor. Biz temiz olacağız, tedbirli olacağız gerisini Yaradan’a bırakacağız. Biz tedbirimizi alalım takdiri de Allah’a bırakalım. Bir ay gibi bir süreçte çok iyi sonuçlar alacağımızı ümit ediyorum. Hastalık sayısında değil belki ama ölüm oranında düşüş olacağını tahmin ediyorum” diye konuştu.

    Bilim Kurulu’nun bu süreci iyi takip etttiğini, çok akıllıca ve bilinçli bir şekilde gittiğini ifade eden Kalı, “Türkiye sağlık açısından ilk beşte olan bir ülke. Sağlıkta biz dünyanın akranlarımıza göre daha ilerisindeyiz. Ne yapıyoruz da, sağlıkta dünyanın ilerisine geçiyoruz? Dünyadaki gelişmiş ülkelerin hiçbirinde çocukların en çalışkanları, en akıllılarını normalde doktor yapmazlar ama Anadolu kültüründe doktorluk mesleğine saygıdan dolayı hep doktorluğa özenmişizdir. Çocukluğumuzdan başlamışızdır. Sempatik bir meslektir çünkü hiçbir şeyi parayla ölçülemeyecek bir meslektir. Hem maddi olarak tatmin olur hem manevi olarak tatmin olur. O anlamda da biz en akıllı çocuklarımızı doktor yaptık. Bakın üniversite sınav sonuçlarına ilk yüz bine gireni biz doktor yaptık” dedi.

    Kalı, grup olarak sağlık yatırımlarına devam ettiklerini de belirterek, “Gözde Grubu olarak, Malatya’da sağlık yatırımlarımız, hastanelerimiz Malatya ve çevre illere hizmet veriyor. Daha da güzel şeyler yaptırmak istiyorum Malatya’ya. Malatya’da, eğer bu sağlık turizmini başarabilirsek İzmir’de kurduğumuz hastane gibi bir hastaneyi Malatya’da kurmak istiyoruz” diye konuştu.

  • MHP 20 ilçede kongre sürecini tamamladı

    MHP 20 ilçede kongre sürecini tamamladı

    MHP Aziziye ve Palandöken ilçe kongreleri ile birlikte il genelinde 20 İlçede kongre sürecini tamamladı.

    Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı Erzurum Milletvekili Prof. Dr. Kamil Aydın, Erzurum il başkanı Naim Karataş, Erzurum Ülkü Ocakları İl Başkanı Abdulkadir Gökçan, Aziziye Belediye Başkanı Muhammet Cevdet Orhan, İl yönetim kurulu üyeleri, İlçe başkanları, İlçe yönetimleri ve çok sayıda teşkilat mensuplarının katılımı ile gerçekleştirilen ilçe kongresinde birlik ve beraberlik mesajları verildi.

    “İstiklal için birlik, İstikbal için dirlik; Kazanan Türkiye Olacak” teması ile yapılan kongrede konuşan Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı Erzurum milletvekili Prof. Dr. Kamil Aydın, “Türkiye tarihe geçen bir mücadele veriyor.Doğu Akdeniz’deki hak ve hukukunu sonuna kadar savunacağını net bir şekilde bütün dünyaya gösteriyor. Yunanistan bütün tarih boyunca olduğu gibi yine başkalarının arkasına saklanarak, çığırtkanlıkla, haksızlıklarını, işgallerini devam ettirmeye uğraşıyor, Fransa da durumdan vazife çıkararak Yunanistan üzerinden emperyal emellerine zemin oluşturmaya uğraşıyor. Bu yaşananlar içeride ve dışarıda diplomasi diye tutturup, Türkiye’nin sahada olmasının altını boşaltmaya çalışanlara da anlayacakları dilden bir cevap olmuştur. Türkiye yeniden bir beka mücadelesi veriyor, yapılanlar doğrudur, alınan kararlar son derece isabetlidir. Birilerinin bu durumdan rahatsız olması, önümüzü kesmek için şeytani planlar yapılması, şer ittifakların kurulması sonucu değiştirmeyecektir. Türkiye’nin bu haklı mücadelesi sadece kendisi için değil, bölgenin ve dünyanın selameti, huzuru ve geleceği içinde hayati önem taşımaktadır” dedi.

    Milliyetçi Hareket Partisi Erzurum İl Başkanı Naim Karataş ise yapmış olduğu konuşmada, “2023 lider ülke Türkiye hedefini gerçekleştirebilmek için Milliyetçi Hereket Partisi Kadroları olarak çalışmalarımıza hız kesmeden devam edeceğiz. Bu kongrelerle Erzurum’da yirmi ilçemizin de kongrelerini tamamlamış bulunmaktayız. Bu kongrelerimizin ülkemize, milletimize, ilimize, camiamıza hayırlı olmasını Yüce Allah’tan niyaz ederim” dedi.

    Yapılan ilçe kongreleri sonucunda Aziziye İlçe Başkanlığına Murat Karadaş ve Palandöken ilçe başkanlığına Ünsal Kızılyar yeniden seçildi.

  • Matlı: “Türkiye, pandemi sürecini en iyi yöneten ülkelerin başında geliyor”

    Matlı: “Türkiye, pandemi sürecini en iyi yöneten ülkelerin başında geliyor”

    Bursa Ticaret Borsası (BursaTB) Yönetim Kurulu Başkanı ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Yönetim Kurulu Üyesi Özer Matlı, TEPAV’ın açıkladığı perakende güven endeksi ile ağustos ayı enflasyon rakamlarını değerlendirdi.

    Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı, ağustos ayına dâir perakende güven endeksini açıkladı. Verileri değerlendiren Bursa Ticaret Borsası (Bursa TB) Yönetim Kurulu Başkanı ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Yönetim Kurulu Üyesi Özer Matlı, “Ağustos ayında -16,4 puan değerini alan perakende güven endeksi, geçen yılın aynı dönemine göre 5,1 puan, geçen aya göre ise 0,2 puan artış yaşadı. Böylece Türkiye, geçen yıla kıyasla Avrupa Birliği ve Euro Bölgesi’nden çok daha iyi bir performans sergiledi” dedi.

    Yaşanan bu artışta, alınan tedbirlerin bir sonucu olarak önümüzdeki 3 aylık süreçte satış göstergelerindeki iyileşme beklentisinin etkili olduğunu ifade eden Başkan Matlı, “Ancak buna rağmen ağustosta sınırlı bir toparlanma eğilimi içerisine giren perakende güven endeksinde, pandeminin etkilerinin hâlâ önemli bir ölçüde sürdüğünü görüyoruz. Korona virüs salgınında eylül ve ekim aylarında beklenen ikinci dalga endişesinin gerçekleşmemesi durumunda, çok daha olumlu bir tabloyla karşılaşacağımızı ümit ediyorum” diye konuştu.

    Matlı, ayrıca ağustos perakende güveninin en fazla arttığı sektörlerin de birden fazla türde ürün satan bakkal, market ve büyük mağazalar sektörleri olduğuna dikkat çekti.

    Ağustos ayı enflasyon rakamlarına dâir de değerlendirmelerde bulunan Bursa TB Yönetim Kurulu Başkanı ve TOBB Yönetim Kurulu Üyesi Özer Matlı, “Ağustos ayı enflasyonu 0,96 oranındaki beklentinin altına kalarak, yüzde 0,86 artış kaydetti. Yıllık enflasyon ise yüzde 11,77 oldu” dedi.

    Bu hafta içinde açıklanan başta ihracat rakamları olmak üzere ağustos ayıyla alâkalı verilerin hiç kimseyi karamsarlığa itmemesi gerektiğini vurgulayan Başkan Özer Matlı, “Rakamlar bizi endişeye sevk etmemeli. Ekonomide dengelenmeyi ancak sanayiciyi, üreticiyi destekleyerek sağlayabiliriz. Bu noktada da Türkiye, global ekonominin ciddi daralmalarla, sıkıntılarla boğuştuğu bir dönemde aldığı koruyucu önlemlerle, süreci çok iyi yöneten ülkelerin başında yer almaktadır. Bize düşen de ümitsizliğe kapılmadan, üretmeye, ülkemizin korona virüs salgınının yol açtığı küresel krizi en az kayıpla atlatması için katma değer yaratmaya devam etmektir” diye konuştu.

  • Başhekim Prof. Dr. Sezikli, pandemi sürecini değerlendirdi

    Başhekim Prof. Dr. Sezikli, pandemi sürecini değerlendirdi

    Hitit Üniversitesi Erol Olçok Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Mesut Sezikli, pandemi sürecinde tüm kötü sanoryalara karşı hazırlıklı olduklarını belirterek, korona virüsle mücadele de vatandaşlara büyük görev düştüğünü söyledi.

    Hitit Üniversitesi Erol Olçok Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Mesut Sezikli, düzenlediği basın toplantısıyla pandemi sürecinde yapılan çalışmalar, alınan tedbirler hakkında bilgi verdi.

    2019 yılı Aralık ayında Çin’de ortaya çıkan korona virüs salgınının Mart ayında ülkemizde görülmeye başladığını hatırlatan Başhekim Prof. Dr. Mesut Sezikli, “Bu virüs daha önce bilinmediği için hekimler ve sağlık çalışanları tarafından geçmişte tedavi deneyimi olmayan bir virüstü. Bu nedenle hepimiz ön hazırlık yaparak pandemi sürecine girmek istedik. Virüs çevremizdekileri ülkelere göre bize daha geç geldi. Bu ilk dönemi daha rahat atlatmamıza neden oldu. Dünya Sağlık Örgütü salgını pandemi olarak ilan ettiğinde 151 ülkede görülmüştü. İlk vakamızda 11 Mart tarihinde tanı konuldu. Çorum’da mart ayında görülmeye başlandı” dedi.

    Bu süreci daha önce hiç kimsenin yaşamadığına vurgu yapan Prof. Dr. Sezikli, “Hiç yaşanmamış bir süreci yönetmek ister istemez zorluklar arz etti. Süreci doğru yönetme adına çeşitli önlemler aldık. Hasta ve hasta yakınlarını salgından korumakla beraber kendi personelimizi korumakta çok önemli. Son dönemde artış gösermekle birlikte sağlık personeli bulaş açısından Türkiye geneli ortalamasının altında bir bulaşımız var. Bu da aldığımız önlemlerin yanı sıra personelimizin kurallara riayet ettiğini gösteriyor” diye konuştu.

    Türkiye’nin bir çok ilinde korona virüs tedavilerinin birden fazla hastanede yapılırken Çorum’da tedavi sürecinin tek hastanede gerçekleştirildiğini anlatan Sezikli, “Bir çok ilde birden fazla hastane olduğu gibi korona virüs tedavileri ayrı hastanede yapılıyor. Bir hastaneyi hem Covid-19 hem Covid-19 dışı hizmet veren bir hastane haline getirdik. Anatomik olarak da engelledik. Covid-19 servisinde yatan hasta ile bu servis dışında yatan hastaların hiçbir zaman yan yana gelememesini sağlayacak şekilde düzenlemeler yaptık. Bizim iş yükümüz azalmadı ciddi şekilde arttı. Çünkü Covid-19 dışı hastalarımıza hizmet vermekle mükellefiz. İl dışı sevklerimiz yükselmedi. Burada bakabildiğimiz hastalara bakıyoruz. Tamamen MHRS sistemine geçtik. Bu sayede bulaş riskini en aza indirmeye çalıştık. Buna rağmen şikayetler devam etse de günlük 2 bin MHRS’miz olmasına rağmen yaklaşık bin ila bin 200’de MHRS dışında hasta bakmaya devam ediyoruz. Salgından önce baktığımız hasta sayısı 7 bin civarındaydı şuanda günlük hasta sayımız 3 bin ila 3 bin 500 civarında. Acil hasta sayısı eski sayıya ulaştı. Binin üzerinde Covid-19 dışında hastaya bakıyoruz. Mümkün olduğunca tek hastanenin sorumluluğu ve ağırlığıyla beraber tüm Çorum’un devlet hastanesi bazında ihtiyacını gidermeye çalışıyoruz” şeklinde konuştu.

    En kötü senaryoyu düşünerek mevcut Kardiyak rehabilitasyon ve lokal ameliyathane uyandırma alanını da yoğun bakıma dönüştürdüklerini bildiren Prof. Dr. Sezikli, şunları kaydetti:

    “Şu anda oralarda korona dışı hastalarımız yatmakta. Hastalarımızı şehir dışına göndermemek için oralarda hastalarımızın sıkıntı çekmemesi için 139 olan kapasitemizi biz 150’nin üzerine çıkardık. Koronalı bir hastayı normal ameliyathaneye almamak için ameliyathane içerisinde başka bir ameliyathane oluşturduk. Testleri pozitif çıkan hastalarımızın sezaryen ve diğer ameliyatlarını burada olabilecekleri şekilde bir düzenlemeye gittik. Bu sayede hem ameliyathane personeli hem de diğer hastalara bulaşımı engellemeye çalıştık. Halkımızın bu konuda bilinçlenmesi çok önemli. Belli bir konsatrasyonda gitmeleri çok önemli. Bir yılgınlık bir bitkinlik var ister istemez. Bu en başta sağlık personelimizde var. Bu süreç geçinceye kadar yöneticilerden çalışanlara kadar bu mücadeleyi en iyi şekilde vermek için elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz”

    Hastane bünyesinde faaliyet gösteren PCR laboratuvarı hakkında bilgiler veren Sezikli, “Bu laboratuvarı kurarken salgını düşünmüyorduk. Başka testleri yapacağımızı düşünüyorduk. Ama bu bize can kurtarıcı olarak geldi. Çünkü Türkiye’nin birçok ilinde PCR testleri yerinde yapılmazken salgından 3-4 hafta sonra biz PCR testleri yapmaya başladık. Samsun’da veya İstanbul’da bir hastanın test sonuçları 4-5 günde çıkarken biz 24 saatte sonuçları almaya başladık. Ticaret Borsası başkanımız Naki Özkubat ve TSO Başkanı Çetin Başaranhıncal’a teşekkür ediyoruz. Biz iki cihazla binin üzerinde test çalışıyoruz. Çoğu ilde hala süreler çok uzun. PCR sonuç sürelerinde en kısa zamanda test sonuçlarını veren illerden biriyiz” şeklinde açıklamalarda bulundu.

    Pandemi sürecinde ileri seviyenin görülmemesi için temenni de bulunan Sezikli, “Biz gerekli tedbirlerimizi aldık. Biz baştan tedbir alalım. Bir noktadan sonra ne olursa olsun dünyanın en büyük hastanesini kurun Çorum’a yine yetmez. Korona virüs hastası olup dışarı çıkmak vebaldir. Bir başkası birisi hayatını kaybederse bunun vebalini kim ödeyecek” sözleriyle konuşmasını tamamladı.

    İl Sağlık Müdürü Ömer Sobacı da, sosyal mesafe kurallarına dikkat edilmediğine dikkat çekerek, vatandaşlara uyarılarda bulundu. Sağlıkçılar olarak ellerinden geleni yapmaya çalıştıklarını dile getiren Sobacı, “Hatalarımız olabilir. Bizde insanız. Zamana zaman denetimlere katılıyorum, caddeye çıkıp geziyoruz büyük eksiklerimiz var. Vatandaş olarak üzerimize düşen görevi yapmadığımıza inanıyorum. Bu görevleri yerine getiren vatandaşlarımızda var. Bazı insanlarda vurdumduymazlık halen devam ediyor. Maskesi ya çenesinde ya kolunda olan insanlar görüyoruz. Sosyal mesafeye düğünlerde hiç dikkat edilmiyor. Düğünlerde bundan sonra gerekli işlemler yapılacak” diye konuştu.