Etiket: Sürecinde

  • Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığından 15 Temmuz şehit yakını ve gazilere yargı sürecinde destek

    Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, 15 Temmuz şehit yakınları ve gazileri yargı sürecinde ve mahkemelerde de yalnız bırakmadıklarını belirterek, “Şimdi, hain darbecilerin yargı önünde hesap verme vakti geldi. Biz daima emanet olarak gördüğümüz şehit yakınlarımızın, gazilerimizin yanındayız. Her türlü ihtiyaçlarının karşılanması için çalışmalarımızı büyük bir titizlikle sürdürüyoruz” dedi.

    Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, 15 Temmuz şehitlerinin yakınları ve gazileri yargı sürecinde de yalnız bırakmıyor. Bakanlık, FETÖ darbe girişimi davalarının görüldüğü İstanbul ve Ankara’da kurduğu çadırlarla şehit yakınları ve gazilere destek veriyor. İstanbul’da Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi ve Ankara’da Sincan Adliyesi’nde darbe davalarının görüldüğü günlerde şehit yakınları ve gaziler, duruşmalara bakanlık tarafından tahsis edilen otobüslerle getiriliyor. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından kurulan çadırlarda şehit yakınları ve gazilere bakanlık personelleri tarafından hukuki ve psikososyal destek sağlanıyor. Ayrıca kurulan çadırlarda duruşmalara katılan şehit yakınları ve gazilerin günlük ihtiyaçlarının karşılanması için gerekli hizmetler sağlanıyor.

    “Hayatın her anında ailelerimizin moralini yüksek tutmak ve onlara destek vermek bizim en temel görevimiz”

    Duruşmaları yakından takip eden Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, “15 Temmuz darbe girişimi, ülkemize yapılmış alçak bir saldırıydı. Milletimizin kararlı ve cesur duruşuyla bu saldırıyı püskürttük. Şimdi, hain darbecilerin yargı önünde hesap verme vakti geldi. Çeşitli davalar aynı anda devam ediyor. Bizi, milletimizi, bayrağımızı canı pahasına koruyan şehit ve gazilerimizin katilleri inşallah hak ettikleri cezaları alacaklar. Biz daima emanet olarak gördüğümüz şehit yakınlarımızın, gazilerimizin yanındayız. Onların derdi bizim derdimiz, sevinçleri bizim sevincimiz. Şehit yakınları ve gazilerimizi yargı sürecinde mahkemelerde de yalnız bırakmıyoruz. Ben de dün İstanbul Silivri’de görülen davayı izledim, orada şehit yakını ve gazilerimizle birlikteydik. Milletimizin duaları, desteği onlarla. Her türlü ihtiyaçlarının karşılanması için çalışmalarımızı büyük bir titizlikle sürdürüyoruz. Yalnızca kurduğumuz bu çadırlar ve buralarda verdiğimiz hizmetlerle değil, hayatın her anında ailelerimizin moralini yüksek tutmak ve onlara destek vermek bizim en temel görevimiz” ifadelerini kullandı.

  • Hamilelik sürecinde anne adaylarını bekleyen değişimler

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Opr. Dr. Hatice Yağmurkaya, hamilelik sürecinde anne adaylarını bekleyen değişimler hakkında bilgi verdi.

    Hamilelik süreci hakkında açıklamalarda bulunan Samsun Medicana Hastanesi’nden Opr. Dr. Hatice Yağmurkaya, “Hamile kaldığınız andan itibaren, hormonlarınız bebeğinize güvenli ve büyümeye elverişli bir ortam hazırlayabilmek için vücut sisteminizi değiştirmeye başlar. Bebeğiniz için gerekli olan bu değişimler size baş ağrısı, vücutta şişkinlik, kabızlık, nefes almada zorluk, mide problemleri veya sırt ağrısı gibi rahatsızlıklar verebilir. Hamilelik, fiziksel değişimin yanında duygusal yorgunluğa da neden olabilir. Ancak birçok anne adayı büyük bir olasılıkla bu rahatsızlıkların sadece bir kısmını yaşar ve bunların çoğu doğumdan kısa bir süre sonra kaybolur. Hamilelik sırasında kan hacmi yaklaşık yüzde 40 artar, bu da dolaşım sisteminizin normalden daha fazla çalışmasını gerektirir. Kan hacmindeki artış dolaşımınızı bazen yavaşlatabilir, bu yüzden hamileliğin sonlarına doğru oluşan bir miktar şişkinlik normal sayılmaktadır. Bilekler ve ayaklar en çok şişen yerlerdir çünkü bebeğin ağırlığı ‘pelvis’ adı verilen leğen kemiğindeki damarlara baskı yapar ve kanın ayaklardan kalbe gidişini yavaşlatır. Bu da bacak ve ayaklarda varis ve ödem oluşmasına neden olur. Aşırı ve hızlı kilo alımı ödem oluşumunu ciddi bir şekilde artırır, çünkü alınan kilolar dolaşım sisteminize baskı uygular ve artan kan yoğunluğu damarların şişmesine neden olur. Ayrıca çok hareketsiz kalmak, uzun süre ayakta kalmak veya uzun süre oturur pozisyonda olmak da ödem oluşumunu tetikler. Bu sebeple ayakta ya da oturarak aynı pozisyonda yarım saatten fazla kalmamak, gün içinde ufak tefek egzersizler yapmak, kısa süreli yürüyüşler yapmak ve yatarken özellikle sol yana yatmaya gayret göstermek gibi önlemler alınabilir. Genetik yatkınlık var ise, gebelik döneminde hormonların etkisi ile varis oluşabilir. Gebelerin yaklaşık yüzde 40’ında varis problemleri vardır. Hızlı ve fazla miktarda kilo alımı, çok hareketsiz kalmak veya uzun süre ayakta kalmak da varis oluşumunu tetikler” dedi.

    Gebeliğin bazı cilt değişikliklerine neden olabileceğini belirten Dr. Yağmurkaya, “Bu değişikliklerin büyük çoğunluğu hormonal değişimler ile ilgilidir. Yüzde görülebilen renk değişimleri, avuç içlerinde kızarıklık ya da kaşıntılı deri döküntüleri nispeten daha nadir görülürler. Hemen hemen bütün hamile kadınlarda görülen bir diğer değişim de karnın ortasından geçen siyah bir çizgi ortaya çıkmasıdır. Ancak anne adaylarını en fazla rahatsız eden cilt değişikliği karında görülen cilt çatlaklarıdır. Ağrılı değillerdir ancak kaşıntıya yol açabilirler. Hem mekanik gerilmeye bağlı olarak hem de hormonal nedenler ile ortaya çıkabilirler. En sık karnın alt bölümlerinde görülmekle birlikte kalçalarda, uyluklarda, memelerde ve hatta kollarda bile görülebilirler. Çatlakların oluşmasında en önemli belirleyici faktör genetiktir. Siyah kadınlarda hemen hemen hiç görülmezken, beyaz kadınların ise yaklaşık yüzde 75-90’ında değişik oranlarda cilt çatlaklarına rastlanmaktadır” diye konuştu.

  • Gümüşhane’de ’Referandum Sürecinde Sistem Tartışmaları ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ paneli

    Gümüşhane Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü öğretim üyesi Yrd.Doç.Dr. Kadir Sancak, referandum yaklaştıkça sosyal medya ve diğer alanlarda daha fazla yalanın piyasaya sürülmeye başlandığını söyledi.

    Gümüşhane’de Birlik Vakfı Gümüşhane Şubesi tarafından “Referandum Sürecinde Sistem Tartışmaları ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi” konulu panel düzenlendi. Atatürk Kültür Merkezinde düzenlenen panele AK Parti Gümüşhane Milletvekili Hacı Osman Akgül, Belediye Başkanı Ercan Çimen, kurum müdürleri, AK Parti İl Başkanı Av.Celalettin Köse, Birlik Vakfı Gümüşhane Şube Başkanı Halil İbrahim Karahanoğlu ve çok sayıda vatandaş katıldı.

    Gümüşhane Üniversitesi akademisyenlerinden Yrd.Doç.Dr. Kadir Sancak’ın yönettiği panelde Yrd.Doç.Dr. Ali Çiftçi “Mevcut sistemle getirilmesi muhtemel sistemin kıyaslaması” konusunda, Öğretim Görevlisi Dr. Bülent Bal “Başkanlık sistemi sürecinin nasıl başladığı” konusunda ve Avukat Emre Balki de “Yargı alanında yapılacak değişiklikler” konularında sunumlarını gerçekleştirdi.

    “Avrupa’nın hiçbir zaman Türkiye’de ki seçimlere bu kadar angaje olduklarına daha önce rastlamadık”

    Panel yöneticisi Sancak, mevcut sistemin devam edip etmeyeceğinin 10 gün sonra yapılacak referandumla belirleneceğini belirterek, “Zaman azaldıkça referandum gündemimizi daha fazla işgal etmeye başladı. Sadece yurt içinde değil, yurtdışında da bu süreç büyük bir ilgiyle takip ediliyor. Özellikle Almanya, Hollanda, İsviçre gibi ülkelerde en az Türkiye kadar yakından takip edilen bir süreci görüyoruz. Normal zamanda Avrupa ülkelerinde yaşayan Türklerin Türkçe’yi ve kendi kültürlerini yaşatmalarından rahatsızlık duyulurken, bu süreçte Alman gazetelerde ve diğer gazetelerde Türkçe bölümler ayrıldığını ve niçin hayır denmesi gerektiği şeklinde propagandanın yapıldığını görüyoruz. Sırf bunlar bile bu referandum sürecinin aslında ne kadar önemli olduğunu bizlere gösteriyor. Avrupa’nın hiçbir zaman Türkiye’de ki seçimlere bu kadar angaje olduklarına daha önce rastlamadık” dedi.

    “Referandum yaklaştıkça sosyal medya ve diğer alanlarda daha fazla yalan piyasaya sürülmeye başlandı”

    Bu sistemi şahıslar bazında değil de getirilecek sistem bazında dikkate alarak değerlendirmenin çok daha sağlıklı olacağının altını çizen Sancak, referandum yaklaştıkça sosyal medya ve diğer alanlarda daha fazla yalanın piyasaya sürülmeye başlandığını da sözlerine ekledi.

    “Şu anki sistemimiz deve kuşu hikayesine benziyor”

    Gümüşhane Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü Öğretim Elemanı Dr. Bülent Bal ise “Deve kuşu” hikayesini anlatarak başladığı konuşmasında deve kuşunun deve olmadığını, kuş da olmadığını hatırlatarak, “Şu anda sistem açısından bizim hali pürmelalimiz, vaziyetimiz tıpkı deve kuşu hikayesine benziyor. Ne deve ne kuş tam bir deve kuşu tarzında bir sistemimiz var. Anayasada parlamenter sistem yazıyor ancak bu sistem ruhu ve genetiği birbirine karışmış bir parlamenter sistem” diye konuştu.

    “Değiştirilmek istenen şey rejim değişikliğiyle alakalı değil”

    Gümüşhane Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü akademisyenlerinden Yrd.Doç.Dr. Ali Çiftçi ise anayasa değişikliği paketinde rejim değişimiyle ilgili bir madde bulunmadığının altını çizerek, “Değiştirilmek istenen şey rejim değişikliğiyle alakalı değil. Cumhuriyet devlet şeklinden monarşik devlet şekline geçme gibi bir değişiklik söz konusu değil ve hiç gündeme de gelmedi. Aynı şekilde üniter devlet yapısında da bir değişiklik öngörülmüyor” diye konuştu. Avukat Emre Balki ise yeni düzenleme ile yargı alanında yapılması planlanan değişiklikleri anlattı. Mevcut anayasada belirtildiği üzere “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” diyen Balki, “Millet bu egemenliği devletin organları, devletin erkleri vasıtasıyla kullanır. Bu erkler yasama, yürütme ve yargıdır. Önümüzdeki 18 maddelik anayasa değişikliğinin özü ve felsefesi millet egemenliğini, millet hakimiyetini tam ve sağlıklı bir şekilde etkin kılmaktır” diye konuştu.

    Anayasa değişikliği paketi içerisinde yargıya ilişkin düzenlemeler olduğunu ifade eden Balki, bu düzenlemeleri 3 başlık halinde şöyle sıraladı:

    “Askeri yargının kaldırılması. Anayasa’nın 9. maddesindeki ‘bağımsız mahkemelerce’ ifadesinin yerine ‘bağımsız ve tarafsız mahkemelerce’ ifadesinin eklenmesi. Hakimler Savcılar Yüksek Kurulunun yapısındaki değişiklik.”

    Yargıyla ilgili bu 3 konudan en çok tartışılan HSYK yapısındaki değişikliği anlatan Balki, “Yeni sistemde üye sayısı 13’e iniyor. Cumhurbaşkanı 4 kişi atıyor. Millet adına yetkiyi kullanan HSYK’nın içinde millet nerede? Yasamada milletin vekaleti var. Yürütmede yine var. Ama yargıda kesinlikle halkın etkisi yok. Yeni sistemde tamamen halk egemenliği kurulmak isteniyor” dedi.

    Yeni sistemle yargının tarafsızlığına ve bağımsızlığına yönelik menfi bir durumun olmadığını örnekleriyle açıklayan Balki, “Tam aksine yargı açısından müspet gelişmeler var yeni pakette. İnşallah bu değişikliklerle birlikte tam anlamıyla daha bağımsız ve güvenilir olacak” dedi.

    Panel katılımcıların panelistlere sorularını iletmesi ve Birlik Vakfı tanıtım filminin izlettirilmesiyle son buldu.

  • Büro Memur-Sen Genel Başkanı Yanbaz: “Referandum sürecinde bizim tavrımız evet olacaktır”

    Memur-Sen’e bağlı Büro Memur-Sen Genel Başkanı Vecdi Yanbaz, “Referandum sürecinde bizim tavrımız ’evet’ olacaktır. Çünkü kuru kuruya statükoya destek vermemizi kimse bizden beklemesin” dedi.

    Büro Memur-Sen Bursa Şubesi’nin BUSKİ Sosyal Tesisleri’nde yapılan divan kurulu toplantısına katılan Büro Memur-Sen Genel Başkanı Vecdi Yanbaz, gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. Kimliklerin yenileri ile değiştirilmesi sürecinde nüfus müdürlüklerinde çalışanlar hakkında konuşan Vecdi Yanbaz, “Mesai mefhumu tanınmaksızın hem pazar günü hem de hafta içi 2 saat mesaiye tabi tutulmayı bir sendikacı olarak kabul etmemiz mümkün değil. 104 saat mesai yaptırıp 50 saat mesai ödenmesini hiçbir vicdan, akıl kabul etmez” dedi.

    Referandum sürecini de değerlendiren Yanbaz, “Memur-Sen ve Büro Memur-Sen olarak biz meseleye siyasi taraflar gibi biri evet mi diyor, hayır mı diyor bakış açısı ile bakmıyoruz. Bizim bakış açımız tamamen bu ülkeye, millete en iyi, faydalı olabilecek sistemin ne olduğunu değerlendirip onun üzerinde bir karar vereceğiz. Memur-Sen ve Büro Memur-Sen yetkili kurullarıyla bu değerlendirmeyi yapıyoruz. Bu süreçte biz de yerimizi alacağız. Ancak genel açıklama öncesinde benim birkaç tüyo vereceğim konular olacaktır. Parlamenter sistem içerisinde yönetilip başarılı olan bir tane ülke biz tanımıyoruz. Yani sistem değerlendirmesi içerisinde demokrasi, cumhuriyet vazgeçilmez unsurlardır. Bunların konuşulmasına dahi müsaade etmeyeceğiz. Ölçümüz birilerin eveti ya da hayırı olmayacak. Bizim ölçümüz bu ülkedeki geleceğe dair hepimiz açısından güzel bir gelecek hazırlayabilecek bir ortamdır. Başkanlık sisteminin kendi içimizde, milletimizin, memleketimizin değerlerine, yapısına uygun şekilde geliştirildiğinde Allah’ın izni ile Türkiye Cumhuriyeti gelecekte başarılı bir ülke olacak, dünyadaki hak ettiği yapıyı bulacaktır. Onun için referandum süresince bizim tavrımız evet olacaktır. Çünkü kuru kuruya statükoya destek vermemizi kimse bizden beklemesin” ifadelerini kullandı.

  • İngiliz Bakan Prıce, AB’den ayrılık sürecinde ticari ilişkileri TOBB’da anlattı

    İngiltere Dış Ticaret Politikasından Sorumlu Devlet Bakanı Lord Price, Avrupa Birliğinden (AB) ayrılık sürecinde ticari ilişkileri Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinde (TOBB) değerlendirdi.

    İngiltere Dış Ticaret Politikasından Sorumlu Devlet Bakanı Lord Price, TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu’nun ev sahipliğindeki çalışma yemeğine katıldı. Türkiye-İngiltere ticari ilişkileri ve Brexit (AB’den çıkış) sürecinin ele alındığı toplantıda, İngiltere’nin AB’den ayrılması sürecinde iki ülke arasındaki ticaretin zarar görmemesi ve ilişkilerin artırılması konuları üzerinde duruldu. Konuk Bakan Price, Brexit’a ilişkin bilgi verirken ilk yapılması gerekenin ticari ilişkilerde boşluk bırakmamak ve sonrasında da bu ilişkileri daha da geliştirmek olduğunu söyledi. Türkiye’yi son derece güçlü bir ticaret ortağı olarak gördüklerini vurgulayan Lord Price, iki ülke arasında önemli ticari bağların bulunduğunu belirterek, Türkiye’nin özellikle turizm alanında çok önemli bir destinasyon olduğunu bildirdi. Price, kendisinin de 33 yıllık bir iş adamı olduğunu ve Birleşik Krallık’ta süpermarket zinciri işlettiğini hatırlattı. Birleşik Krallık olarak öncelikle kendi zaman çizelgelerini belirleyeceklerinin altını çizen Price, AB ile yeni ve kapsamlı bir serbest ticaret anlaşmasının müzakere edilmesi gerektiğini anlattı. Price, güncel ticari konuları AB ortaklarıyla devam ettirmek istediklerini kaydetti.

    “Serbest ticaret fiyatların düşmesini sağlar”

    Bakan Price, serbest ticaretin insanların yoksulluktan kurtulması ve daha ucuz ve kaliteli ürünlere ulaşmasını sağladığını vurguladı. Price, iş dünyası ve toplum başarısının iç içe olduğunu belirterek, Birleşik Krallık’ta vergilerin yüzde 75’inin iş kollarından geldiğine dikkat çekti. Bakan Lord Price, ayrıca 24 ülke gezerek iş adamları ve bakanlarla görüştüğünü ifade ederek, Türkiye ile ilişkileri derinleştirmek istediklerini sözlerine ekledi.

    Ticari ilişkiler 16 milyar dolara ulaştı

    TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu da konuşmasında iki ülke arasındaki ekonomik, ticari ve politik ilişkilerin her zaman kritik önem taşıdığına vurgu yaptı. Hisarcıklıoğlu, Birleşik Krallık’ın Türkiye’nin AB’ye üyelik sürecine her zaman destek olduğunu ifade ederek, ikili ticari ilişkilerin seviyesinin 16 milyar dolara ulaştığını anlattı. Bu rakamlarla Birleşik Krallık’ın Türkiye’nin AB’deki ana ticaret ortaklarından olduğunu belirten TOBB Başkanı, Türkiye’de yaklaşık 2 bin 800 İngiliz kökenli firma bulunduğu bilgisini verdi.

    Türk iş dünyası olarak da Brexit sürecini merakla takip ettiklerini kaydeden Hisarcıklıoğlu, “Bu Brexit sert mi yoksa yumuşak mı olacak? Atılacak adımlar, takip edilecek yol ne olacak? AB’nin geleceği konusunda büyük etkileri olacağını biliyoruz. Türkiye ve AB arasındaki Gümrük Birliği’nden dolayı Türkiye-Birleşik Krallık ticari ilişkileri üzerinde de etkisi olacaktır” diye konuştu.

    Hisarcıklıoğlu’nun ev sahipliğinde TOBB İkiz Kuleler’de düzenlenen çalışma yemeğine İngiltere Dış Ticaret Politikasından Sorumlu Devlet Bakanı Lord Price, İngiltere’nin Ankara Büyükelçisi H.E. Richard Moore, TÜSİAD Başkanı Erol Bilecik, TİSK Başkanı Kudret Önen, TOBB Yönetim Kurulu Sayman Üyesi ve Ankara Ticaret Borsası Başkanı Faik Yavuz, İKV Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, MÜSİAD Ankara Şube Başkanı İlhan Erdal, Ankara Ticaret Odası Başkan Yardımcısı Mustafa Deryal, Ankara Sanayi Odası Genel Sekreteri Yavuz Cabbar, TÜGİAD Başkan Yardımcısı Efe Bezci, DEİK Koordinatörü Dilek Tuna ile TEPAV Direktörü Prof. Dr. Güven Sak katıldı.