Etiket: SÜRECİ

  • SUBÜ’de mesleki uygulama için başvuru süreci başladı

    SUBÜ’de mesleki uygulama için başvuru süreci başladı

    SUBÜ’nün ‘+1 Uygulamalı Eğitim Modeli’ kapsamında firmaların istedikleri departmanlara yönelik öğrenci talep etme süreci başladı. Başvurular yenilenen Mesleki Uygulama Sistemi üzerinden yapılacak.

    Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi’nin (SUBÜ) ‘+1 Uygulamalı Eğitim Modeli’ kapsamında Bahar Yarıyılı için iş dünyasının öğrenci talep etme süreci başladı. Firmalar SUBÜ’nün pandemi sürecine yönelik olarak yeniden tasarladığı ve tüm evrak işlemlerini ortadan kaldırarak başvuruların tamamını online hale getirdiği ‘Mesleki Uygulama Sistemi’ muys.sabis.subu.edu.tr adresi üzerinden istedikleri departmanlara yönelik öğrenci talep edebilecekler.

    Sistem üzerinden ‘Firma Kayıt Sayfası’ butonuna tıklayarak kolaylıkla kayıt olabilecek firmalar, tüm sorularını ise belirtilen iletişim numarası üzerinden iletebilecekler. Firmalardan gelen talepleri alacak olan SUBÜ, tek tek birim bazında değerlendirmelerde bulunarak öğrencileri ilgili pozisyonlara yerleştirecek. SUBÜ’nün kurucusu ve uygulayıcısı olduğu ‘+1 Uygulamalı Eğitim Modeli’ ile her eğitim düzeyindeki öğrenciler eğitim-öğretim süreçlerinin en az 1 dönemini zorunlu olarak mesleki uygulamada bulunmak için iş dünyasında geçiriyor. Böylelikle teorinin yanı sıra saha şartlarına da alışmış ve mesleğinin gerekliliklerini bizzat yerinde görmüş mezunlar veriliyor. Bahar Yarıyılı için başvurular dönemin ilk haftasının sonuna kadar yapılabilecek.

  • ODÜ Güz Dönemi Uzaktan Eğitim süreci tamamlandı

    ODÜ Güz Dönemi Uzaktan Eğitim süreci tamamlandı

    Ordu Üniversitesi (ODÜ) 2020-2021 Eğitim Öğretim Yılı Güz Dönemi uzaktan eğitim süreci, öğrencilerin yüzde 95,2 oranında katılımı ile tamamlandı.

    ODÜ Uzaktan Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezinden gelen veriler doğrultusunda 5 Ekim 2020 tarihinde başlayan 2020-2021 Eğitim Öğretim Yılı Güz Dönemi uzaktan eğitim sürecinde toplamda 47 bin 718 oturumda canlı ders gerçekleştirildi.

    Öğrencilerin dönemlik bazda yüzde 95,2 oran ile katılım sağladığı eğitim sürecinde toplam canlı ders izleme süresi ise 1 milyon 841 bin 558 dakika olarak istatistiklere yansıdı. Ayrıca Evdekal Öğrenme Yönetim Sistemi’ne öğretim elemanları tarafından 378 gigabayt boyutunda yaklaşık 400 bin ders içeriğinden oluşan kaynak yüklemesi yapıldı.

    Bununla birlikte sistem üzerinden dönem boyunca üniversite ve akademik birimlerinin senato, yönetim kurulu, akademik kurul ve komisyon toplantıları gerçekleştirildi. Enstitülerin tez savunma sınavları, tez izleme komite toplantıları, seminer gibi toplantı sayısı 360 değişik oturum şeklinde düzenlendi.

    Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Rektör Prof. Dr. Ali Akdoğan, yaşanılan pandemi sürecinin öğrencilerin eğitim hayatına olan etkilerini minimal düzeye indirmek için yükseköğretim kurumları olarak her türlü çaba ve gayreti gösterdiklerini ve göstermeye devam ettiklerini söyledi.

    Akdoğan, “Ordu Üniversitesi olarak eğitim öğretim süreçlerinin mümkün olduğunca kesintiye uğramadan sağlıklı bir şekilde yürütülebilmesi ve öğrencilerimizin mağduriyet yaşamaması için hızlı bir şekilde gerekli alt yapı, donanım ve bilişim sistemleri ile ilgili hazırlıklarımızı yaparak güz dönemi eğitim öğretim sürecini uzaktan eğitim yoluyla ve öğrencilerimizin yüzde 95,2 oranında katılımı ile sorunsuz bir şekilde tamamladık. Pandemi sürecinin başlangıcından bu zamana kadar geçen süreçte uzaktan eğitim sürecinin sorunsuz bir şekilde sürdürülmesi için çalışmalarını özveri ile sürdüren akademik ve idari personelimize teşekkür ediyorum.” dedi.

  • Bakan Kurum: “Elazığ ve Malatya’da dönüşüm süreci tüm Türkiye ve dünyaya örnek olacak”

    Bakan Kurum: “Elazığ ve Malatya’da dönüşüm süreci tüm Türkiye ve dünyaya örnek olacak”

    Elazığ ve Malatya’daki dönüşüm sürecinin tüm Türkiye ve dünyaya örnek olacağını belirten Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, “Elazığ ve Malatya’da 26 bin konutluk, Türkiye tarihinin en büyük kentsel dönüşüm projesini başlattık. 2 bin 500 konutun teslimini yapıp, vatandaşlarımızın bu konutlarda oturmasını temin ettik. Yarın da depremin üzerinden bir yıl geçmiş 25 Ocak’ta Cumhurbaşkanımızın teşrifleriyle ilimizdeki 8 bininci konutu teslim edeceğiz. Söz verdiğimiz gibi diğer konutlarımızı da etaplar halinde teslim etmeye devam edeceğiz” dedi.

    Geçtiğimiz yıl bugün meydana gelen 6.8’lik depremde Elazığ’da 37, Malatya’da 4 olmak üzere 41 kişi hayatını kaybetti, iki şehirde 25 binden fazla konut ise hasar gördü. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatı Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un koordinesinde Elazığ’da 20 binden fazla konutun inşa edilmesi için çalışma başlatıldı. Bu kapsamda tamamlanan yüzlerce konut ise hak sahiplerine kura ile teslim edildi.

    Depremin yıl dönümü kapsamında Elazığ’a gelen Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, yapımı tamamlanan TOKİ konutlarını gezerek incelemelerde bulundu. Bizmişen bölgesinde yapımı tamamlanan konutları inceleyen Bakan Kurum, burada basın açıklamasında bulundu.

    “7 bin 200 arkadaşımızla sahada bilfiil çalıştık”

    24 Ocak günü tüm Türkiye’yi derinden yaralayan bir depremin meydana geldiğini anımsatan Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, “Sivrice merkezli depremde Elazığ ve Malatya’da 41 canımızı yitirdik. Hem Elazığ’da hem Malatya’da hissedilen deprem sonrasında da hızlı bir şekilde çalışmaları başlattık. Depremde hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet yakınlarına başsağlığı diliyorum. Türk milletinin, 83 milyonluk büyük ailemizin başı sağ olsun. Depremin hemen ardından Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla, İçişleri Bakanlığımız, Sağlık Bakanlığımız, biz de bakanlık olarak Elazığ’a hareket ettik. Depremin olduğu o andan itibaren hızlı bir şekilde çalışmalarımızı başlattık. Toplamda 4 bin 700’ü arama kurtarma personeli olmak üzere 7 bin 200 arkadaşımızla sahada bilfiil çalıştık. Gerek enkaz kaldırma çalışmaları gerekse hasar tespit çalışmalarını eş zamanlı yürüttük” şeklinde konuştu.

    “Türkiye tarihinin en büyük kentsel dönüşüm projesini başlattık”

    Vatandaşları sağlam ve güvenli konutlarda oturtmak amacıyla inşa sürecini başlattıklarını aktaran Bakan Kurum, “Toplamda Elazığ ve Malatya’da 26 bin konutluk, Türkiye tarihinin en büyük kentsel dönüşüm projesini başlattık. Bu çerçevede 6 ay gibi kısa bir zamanda Sürsürü, Bizmışen, Yazıkonak, Akçakiraz, Aksaray, Abdullahpaşa ve Gümüşkavak mahallelerimizde tam 2 bin 500 konutun teslimini yapıp, vatandaşlarımızın bu konutlarda oturmasını temin ettik. Yarın da depremin üzerinden bir yıl geçmiş 25 Ocak’ta Cumhurbaşkanımızın teşrifleriyle ilimizdeki 8 bininci konutu teslim edeceğiz. Söz verdiğimiz gibi diğer konutlarımızı da etaplar halinde teslim etmeye devam edeceğiz. Bu süreçte salgın koşullarına rağmen zor şartlara rağmen, TOKİ, AFAD, bakanlığımızın tüm genel müdürlükleri, ilgili tüm STK, belediyemiz ve milletvekillerimiz el birliği içerisinde bu süreci Elazığlı kardeşlerimizle geçirdi” diye konuştu.

    “Elazığ ve Malatya’da bu dönüşüm süreci tüm Türkiye ve dünyaya örnek olacak”

    Kendilerini Elazığ ve Malatyalı olarak gördüklerini dile getiren Bakan Kurum, “Onlarla birlikte olmak suretiyle bu süreci hızlı bir şekilde götürmeye çalıştık. Onların rızası çerçevesinde bu dönüşüm projesini gerçekleştirdik. Bittiği zaman Elazığ ve Malatya’da bu dönüşüm süreci tüm Türkiye ve dünyaya örnek olacak. Önemli bir dönüşüm projesi olarak hafızalara kazınacaktır. Artık Elazığımız depreme daha dayanıklı, sağlam konutlarıyla giriyor. Vatandaşlarımızla da görüşmeler yapıyoruz. En son ki yaşanan 5.3 şiddetindeki depremi evlerinde hissetmemişler. Bu bize gurur veriyor ve mutlu ediyor. Çünkü biz 12 ay önce nasıl Elazığlı ve Malatyalı kardeşlerimizin hüznün, acısını yaşadıysak şimdi de mutluluklarını şahit olacağız. Onlarla birlikte güvenli bir geleceğe, Elazığ’ın yarınlarına hep beraber hep beraber imza atmış olacağız. Yine bu süreçte 77 bin binada hasar tespit çalışması yapıldı. 4 bin 700 binanın yıkımı tamamlandı. Hızlı bir şekilde bu inşa sürecini tamamladık” diye kaydetti.

    Bakan Kurum’a, Vali Erkaya Yırık, Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları, AK Parti Elazığ milletvekilleri Zülfü Tolga Ağar, Sermin Balık, Metin Bulut, Zülfü Demirbağ ile ilgili kurum müdürleri eşlik etti.

  • İş insanı Zorbey Erkoçkar: “Normalleşme süreci 2 yıl sürebilir”

    İş insanı Zorbey Erkoçkar: “Normalleşme süreci 2 yıl sürebilir”

    Korona virüs sürecinde kafe ve restoran işletmelerinin zor günler geçirdiğini söyleyen iş insanı Zorbey Erkoçkar, “Kafe ve restoranlar revize edilmeli, masa aralıklarının birbirlerinden uzak şekilde düzenlenmeli” dedi.

    İş adamı Zorbey Erkoçkar, korona virüs sürecinde restoran ve kafe işletmelerinin yaşadığı problemlerle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Bu süreçte ekonomik olarak en çok kafe ve restoranların etkilendiğini belirten Erkoçkar, kafe ve restoranlar için önerilerde bulundu. Normalleşme sürecinin zaman alacağını ifade eden Erkoçkar, kafe ve restoranlar için düzenlemeye gidilmesi gerektiğini kaydetti.

    Korona virüs salgını normalleşme sürecinin iki yılı bulabileceğini kaydeden iş insanı Zorbey Erkoçkar, “İnsanlar salgın sona erdikten sonra bile kolay kolay tedirginliklerinden kurtulamayacaklar. Bu yüzden kafe ve restoranlar revize edilmeli, masa aralıklarının birbirlerinden uzak şekilde düzenlenmeli, her çalışanın maske ve eldiven takması zorunlu hale getirilmeli, her işletme el dezenfektanı bulundurmalı ve temassız ödeme seçeneği sunulmalı” dedi.

    İnsanların başkasının elinin değmediğine emin oldukları, jelatinli, paketli ürünler tercih etmek isteyeceğini söyleyen Zorbey Erkoçkar, kafe ve restoranlarda oturmak istemeyenler için hızlı, pratik ve el değmeden hazırlanmış, tek kişilik yemeklerin ön plana çıkarılması gerektiğini ifade etti.

    Karantina sürecinde 65 yaş üstüne ücretsiz teslimat yapan, sağlık çalışanlarına ücretsiz paket servis götüren işletmelerin gönülleri fethettiğini anımsatan iş adamı Erkoçkar, “Karantina sonrasında da müşterilerin gözü bu tür şirketleri arayacak. Müşteri sadakatini kuvvetlendiren, müşterilerin sizi gönülden sevmelerini sağlayan davranışları salgın ve sonrasında da sürdürün” diye konuştu.

  • UTİB Başkanı Pınar Taşdelen Engin: “2020 ihracat rakamları süreci doğru okuduğumuz gösteriyor”

    UTİB Başkanı Pınar Taşdelen Engin: “2020 ihracat rakamları süreci doğru okuduğumuz gösteriyor”

    Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği (UTİB) Yönetim Kurulu Başkanı Pınar Taşdelen Engin, 2020 yılı ihracat rakamlarını değerlendirdi. TİM rakamlarına göre geçtiğimiz Aralık Ayı’nda yakalanan tüm zamanların en yüksek aylık rakamlarının pandemi sürecinin zorluklarına rağmen Türkiye’nin geleceğine katkı koymak için çalışan ihracatçıların ve üreticilerin dirayetli ve dik duruşlarıyla sağlandığına vurgu yaptı.

    UTİB Yönetim Kurulu Pınar Taşdelen Engin, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) rakamlarına göre 2020 Aralık ayında ihracat yıllık yüzde 16 artışla 17,84 milyar dolar ile tüm zamanların en yüksek aylık rakamı olurken, 2020 yılında ihracatı 169,5 milyar dolar olarak gerçekleştiğini hatırlattı.

    2020 yılında yaşanan tüm zorluklara rağmen yakalanan ihracat rakamlarının sevindirici olduğunu belirten Pınar Taşdelen Engin, Türk ihracatçı ve üreticilerinin pandemi ile birlikte oluşan yenidünya düzenine hızlı adapte olmasının bu başarıdaki etkisine vurgu yaptı.

    Türkiye’nin 2020 yılına hızlı bir büyüme hedefi ile başlandığını fakat dünyayı etkisi altına pandemi ile tüm dünya ekonomilerinde gidişat ve hedeflerin değiştiğini belirten Pınar Taşdelen Engin, “Nisan ve mayıs aylarındaki kısıtlamalar ile iktisadi ve sosyal faaliyetlerde ikinci çeyrekte sert bir daralma yaşandı. Ekonomi yüzde 9,9 daraldı. Hükümet ve devlet üreticiye ve çalışan destek vermek amacıyla art arda paketler açıkladı. Tüm bu gelişmeler ve olumsuzlukların yanında sanayi üretim endeksinin yükselmesi, sanayicinin üretimden vazgeçmediğini gösterdi. 2020 yılının Eylül ayında 16 milyar 13 milyon dolar ihracat ile Cumhuriyet tarihinin en yüksek Eylül ayı ihracat rakamı yakalandı. Aynı zamanda aylık bazda 2020 yılının en yüksek ihracat rakamına ulaşıldı. 2020 yılı ihracatımız 169,5 milyar dolara ulaştı. Bu rakamlar ihracatçı ve sanayi olarak hepimizi sevindirdi” dedi.

    Dünya trendlerini yakından takip etmek elzem oldu

    Pınar Taşdelen Engin, ulaşılan rakamların sanayicinin üretmekten vazgeçmediğini gösterdiğini ifade ederek, yıllık ithalat rakamlarına da değindi. Pınar Taşdelen Engin, “Aralık ayında ithalat 11,7 artışla 22,4 milyar dolar, 2020 yılında ise yüzde 4,3 artışla 219,4 milyar dolar oldu. Yıllık olarak baktığımızda ihracatın ithalatı karşılama oranı 2020 yılında yüzde 77,3. Bu rakamlarda bize gösteriyor ki önceliğimiz yerli üretim olmalı. Yerli üretime ağırlık vermemizin yanında pandemi ile tüm dünyada yeniden şekillenen tüketici alışkanlıklarını ve üretim trendlerini takip etmek artık elzem oldu. Son yıllarda teknolojinin gelişimindeki hız dünyada sınırları ortadan kaldırdı ve dünyanın her noktasındaki pazarlara ulaşım kolaylaştı. Pandemi ile birlikte iş yaşamımızdaki dijitalleşme bu süreci daha da hızlandırdı. Artık iş toplantılarımızı, anlaşmalarımız ve hatta ürünlerimizi sergilediğimiz fuarlarımızı dâhil sanal ortamda yapabiliyoruz. Bizler de Uludağ Tekstil İhracatçılar Birliği üyeleri olarak bu sürece hızlıca uyum sağlamaya çalıştık ve çalışmalarımızı sürdürüyoruz” ifadelerini kullandı.

    Yeni süreçte dünyanın beklentilerine ve ihtiyaçlara uygun kaliteli ve nitelikli ürünler üretmenin Türkiye’yi öne çıkaracağını vurgulayan Pınar Taşdelen Engin, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “AR-GE ve inovasyon çalışmaları artık olmazsa olmaz durumunda. Önümüzdeki yeni süreçte de inovatif fikir ve yatırımların desteklenmesiyle Türkiye, farkını ortaya koyup, hızla bir yükselişe geçebilir. Bu süreçte gerçekleştirilen bu ihracat rakamı da Türk üreticisinde ve sanayisinde bu potansiyelin olduğunu gösterdi.2021 yılında da üretimin devamı, yeni dünya düzenine uyum sürecinin aynı hızla sürdürülmesi ve Hükümetin, devletin üreticiyi destekleyen yapısal reformları ile inanıyoruz ki Türkiye bu süreçten güçlenerek çıkacaktır.”