Etiket: ‘Süreç’

  • Uşak’ta ‘’Roman Açılımı Süreç Ve Gelecek’’ Adlı Çalıştay Yapıldı

    Uşak Üniversitesi Sosyoloji Topluluğu tarafından ‘’Roman Açılımı Süreç ve Gelecek’’ adlı çalıştay Mustafa Kemal Paşa Amfisi’nde düzenlendi.

    Konferansa Başbakanlık Başdanışmanı Dr. Necdet Subaşı, Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Küçük, Adalet Komisyonu Başkanı İbrahim İlhan, Rektör Prof. Dr. Sait Çelik, Vali Yardımcısı Sait Topoğlu, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Sayın Dalkıran, Kent Konseyi Yönetim Kurulu Başkanı Zafer Aydın, Uşak Romanlar Derneği Başkanı Erdoğan Akakoğlu, Yönetmen Elmas Kara Arus, sivil toplum gönüllüsü Kelemet Çiğdem Türk, Uşak Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Uşak Kent Konseyi Romanlar Çalışma Grubu Koordinatörü Yrd. Doç. Dr. A. Çağlar Deniz, davetliler, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.

    Katılımcıları saygı ve sevgiyle selamlayarak konuşmasına başlayan Uşak Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sait Çelik bu tarz etkinliklere ev sahipliği yapmaktan dolayı duyduğu memnuniyeti dile getirerek etkinliğin oluşmasında katkısı bulunan Uşak Üniversitesi Sosyoloji Bölümüne, Uşak Üniversitesi Sosyoloji Topluluğuna, Kent Konseyi Başkanı Zafer Aydın’a, Uşak Romanlar Derneği Başkanı Erdoğan Akakoğlu’na ve etkinliğe iştirak ederek konuşmacı olan Başbakanlık Başdanışmanı Dr. Necdet Subaşı’ya teşekkür etti. Katılımın yoğun olmasının ve gösterilen duyarlılığın memnuniyet verici olduğunu belirten Rektör Çelik “Toplumsal barışın, refahın, mutluluğun hepsinin nihai bir hedefi, amacı olması gerekiyor. Bunu test etme noktasında üniversite olarak da Başbakanlık Başdanışmanımız Dr. Necdet Şubaşı ile görüşürken sorumluluklarımızın daha fazla olduğunu konuştuk. O etnik gruptan bu etnik gruptan olmanın hiçbir ayrıcalığı yoktur. Biz özellikle üniversite olarak da bu sorumluluğu hatırlatmanın mutluluğu içerisindeyiz. Bu tür etkinliklerde bir araya gelerek konu hakkında ki projeleri el birliği ile nasıl daha ileriye taşıyacağımızı düşünebiliriz. Kişiler kendilerini dezavantajlı konumda hissedebilirler. Üniversite olarak bu konu üzerinde düşünmek, projeler üretmek birinci derecede görevimizdir. Katılımlardan dolayı tekrardan teşekkür ediyor, çalıştayımızın etkili, verimli geçmesini diliyorum.’’dedi.

    Moderatörlüğünü Uşak Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. A. Çağlar Deniz’in yaptığı çalıştayda konuşan Başbakanlık Başdanışmanı Dr. Necdet Subaşı hükümetin 2009 yılından beri dezavantajlı gruplar hakkında çok ciddi çalışmalar ve faaliyetler yaptığına dikkat çekerek önümüzdeki birkaç hafta içinde Romanlar ile ilgili eylem planının açıklanacağını söyledi. Başbakan Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu’nun 15 gün içinde konula ilgili düzenlemeleri açıklayacağını belirten Dr. Necdet Şubaşı düzenlemelerin istihdam, eğitim, hayatı kolaylaştırmak, yumuşatmak ve en önemlisi de önyargıları ortadan kaldıracak çalışmaları içerdiğini ifade ederek konuşmasında şunları aktardı: “ Bugün burada hepinizi biraz acıtmak istiyorum. Kendi açımdan düşündüm. Roman değilim ‘Roman olarak doğsam ne olurdu’ diye. Uşak’ta yaşayan Romanlar kadar şanslı olur muydum bilmiyorum ama okuduğum, gözlemlediğim, deneyimlediğim şeyleri birleştirince Romanların hayatı zorluklar ve acılar ile dolu. Roman olmayan kişilerin onları hissetmelerini arzu ediyorum. Sizleri, daha dikkatli, özenli, daha detaylı bir hissediş sürecine dahil olmaya davet ediyorum. Bir topluluk ya da yabancı bir kişi hakkındaki algılarımız o topluma ya da kişiye dokunmadan, hissetmeden değişmiyor. Ön yargılarımızı aşmak zorundayız. Kendimize dönüp ‘Ben kimim? Kimi görmezden geliyorum? Kimi dışarıda bırakıyorum? Kimi aşağılıyorum?’ tüm bunlara bakmak, düşünmek gerekiyor. Aynı coğrafyayı birlikte yaşıyorsak onlardan habersiz olamayız. Altı çizilmek hiçbir topluluğun hoşuna gitmez. Hiç kimse pozitif ayrımcılık istemez. Aksine herkes eşitlik ister. Hakkı neyse onu görmek ister. Üniversitelerde sosyoloji bölümünün olması büyük bir avantajdır. Sosyoloji ötekileri keşfetmemizi sağlıyor. Uşak Üniversitesi Sosyoloji Bölümü, Uşak genelindeki yaşam çeşitliliğini, buradaki gerginlikleri, uyum ve uyumsuzlukları görmeyi, yakalamayı başarmaktadır. Çünkü sosyoloji insanı insana yaklaştırmaktadır. Bu coğrafyada birlikte yaşıyor ama onları gettolaşmaya zorluyorsak, kriminal olarak tanımlıyorsak, teolojimizi gözden geçirmeliyiz. Allah hiç kimseyi kirli doğurtmaz, kirli yaratmaz. O zaman sormak, düşünmek lazım ‘Bu insanların suça yönelmelerinde payımız yok mu?’ diye. Kesinlikle payımız var. Uşak’taki Romanların daha avantajlı olduğunu gördüm. Uşak’ta ötekileştirmeyi hissetmedim. Uşaklıları tebrik ediyorum.”

    Çalıştayda Yönetmen Elmas Elmas Kara Arus, bir Roman olarak, Roman Açılımı sürecinin başından beri içinde olduğunu ve kayda değer gelişmeler yaşandığını söyledi. “Buçuk” adlı belgeselin yönetmeni olan Elmas Kara Arus bir Roman olarak yaşadıklarını anlatarak kültürel uyuşma sürecindeki zorlukları ve bunları aşmanın hiç de kolay olmadığını aktardı. Lisede kimlik arayışı ve kimlik çatışması yaşadığını söyleyen Elmas Kara Arus üniversitede okurken elinde bir güç olduğuna karar verdiğini ve kamerasıyla bir şeyler yapması gerektiğini düşünerek toplumunu anlatmayı, kendisini bulmayı amaçladığını ve bunun ürünü olarak “Buçuk” adlı filmin çektiğini ifade etti. Dokuz sene boyunca Türkiye’yi dolaşarak filmi çektiğini aktaran Elmas Kara Arus “Gönüllü bir ekip ile yola çıktık. Bu hikaye toplumun başka beklentilerini de karşılamaya dönük oldu. Roman Çalıştayına katıldık. Çalıştay bir şekilde devletin romanları tanımasının ilk adımıydı. Romanların sosyal talepleri var. Kimlik bilinçleri oluşmaya başladı. Açılım sürecinin ardından hızlı bir şekilde dernekleşme süreci başladı. Roman sorunları sürekli masaya yatırılmaya başlandı. En son geldiğimiz noktada yakın zamanda Romanlar ile ilgili eylem planı açıklanacak. ”dedi.

    Gazeteci ve sivil toplum gönüllüsü Kelemet Çiğdem Türk ise İstanbul Pendik’te bulunan Teneke Mahallesinde yaptıkları çalışmaları anlattı. Çalışma sırasında özellikle mahallede yaşayan çocukların eğitimi ile ilgili faaliyetler yürüttüklerini ve çalışmaların başlangıcında yaşanılan zorlukları belirten Kelemet Çiğdem Türk gelinen noktada devlet kurumları ve yerel yönetim işbirliği ile olumlu sonuçlar elde edildiğini söyledi.

    Çalıştayın sonunda Rektör Prof. Dr. Sait Çelik, Başbakanlık Başdanışmanı Dr. Necdet Subaşı’na, Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Küçük Elmas Kara Arus’a ve Adalet Komisyonu Başkanı İbrahim ilhan ise Kelemet Çiğdem Türk’e üniversitemiz plaketini verdi.

    Çalıştay sonrası Başbakanlık Başdanışmanı Dr. Necdet Subaşı kitaplarını imzaladı.

  • Göztepe’nin Transfer Ettiği Cleyton’la İlgili Hukuki Süreç Başlatıldı

    PTT 1. Lig’de mücadele eden Vartaş Elazığspor’da oynayan Cleyton Alexandre Henrique Silva’nın sözleşmesini tek taraflı olarak feshedilip, Göztepe ile anlaşmasının ardından, Elazığspor hukuki süreç başlattı.

    Vartaş Elazığspor Kulübü tarafından, sözleşmesini fesheden Cleyton ile ilgili açıklama yapıldı. Açıklamada, “Bilindiği üzere kulübümüz sezon başında Cleyton Alexandre Henrique Silva ile 4 Ağustos 2015 başlangıç ve 31 Mayıs 2017 bitiş tarihli profesyonel futbolcu sözleşmesi imzalamıştır. PTT 1. Lig’de ilk yarının sona ermesiyle birlikte futbolcuya devre arası kamp programımızın başlangıç ve bitiş tarihleri tebliğ edilmiş olup, ayrıca sözleşme yükümlülüklerimiz gereğince kulübümüz tarafından futbolcuların ülkesine gidiş ve dönüş biletleri temin edilmiştir. Fakat Cleyton, herhangi haklı bir sebep göstermeksizin takımımızın Antalya kampına katılmadığı noter aracılığıyla ve otel kayıtlarıyla tespit edilmiştir. Geçen süre zarfında kulübümüz sözleşmeden doğan bütün yükümlülüklerini yerine getirmesine rağmen Cleyton, 18 Ocak 2016 tarihinde sözleşmesini tek taraflı feshetmiştir. Vartaş Elazığspor Kulübü olarak futbolcuya karşı maddi, manevi ve fazlaya dair tüm haklarımız saklı kalmak kaydıyla hukuki sürecin bugünden itibaren başladığını belirtmek isteriz” denildi.

    TOM ELAZIĞSPOR’DAN AYRILMIYOR

    Elazığspor Kulübü tarafından, son günlerde Tom’un başka bir takıma transfer olduğu yönündeki haberlerin gerçeği yansıtmadığı belirtildi. Vartaş Elazığspor kulübü olarak Tom’a karşı tüm mali yükümlülüklerini yerine getirildiği kaydedilen açıklamada, “Kırmızı kart cezalısı olması dolayısıyla kulübümüz tarafından izin verilen ve Pazartesi günü Elazığ’a dönerek takımımızla birlikte antrenmanlara başlayacak olan Wellington Brito Da Silva’nın, kulübümüzün izni olmadan herhangi bir kulübe transfer olması söz konusu değildir. Kulübümüzle sözleşmesi devam eden futbolcumuzla ilgili yer alan transfer haberlerine taraftarlarımızın itibar etmemesi önemle rica olunur” ifadeleri kullanıldı.

  • İş Çevrelerinden ‘Süreç’ Ve ’Reform’ Talebi

    Diyarbakır’daki iş insanları, 1 Kasım’da yeniden tek başına iktidara gelen AK Parti’den süreci devam ettirmesini talep etti. Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) Başkanı Ahmet Sayar, ekonominin şiddet ortamında verimli olamayacağını belirterek, sürecin devam ettirilmesi ve kalıcı barışın sağlanması konusunda beklentilerinin olduğunu vurguladı. Güneydoğu Genç İşadamları Derneği (GÜNGİAD) Başkanı Hakan Akbal ise, AK Parti’nin hükümet kurulduktan sonra daha önce vaat ettiği ekonomide yapısal dönüşüme bir an önce başlaması gerektiğine dikkat çekti.

    Türkiye’de 7 Haziran’da yapılan genel seçimlerin ardından ortaya çıkan siyasi belirsizlik, 1 Kasım’da yapılan seçim ile birlikte yerini yeniden tek başına iktidara bıraktı. Kesin olmayan sonuçlara göre, AK Parti’nin yüzde 49,4 oy oranı ile zaferle ayrıldığı seçimlerin ardından piyasaların ateşi de düştü. Diyarbakır’daki iş çevreleri, AK Parti’nin vaat ettiği ekonomik reformları bir an önce yerine getirmesi gerektiğini belirtirken, çözüm sürecinin tekrar hayata geçirilmesi de öncelikli talepler arasında yer aldı.

    “YAPISAL REFORMLARA İHTİYAÇ VAR”

    Konu ile ilgili İHA muhabirine açıklamalarda bulunan DTSO Başkanı Ahmet Sayar, 1 Kasım’dan sonra Türkiye toplumunun büyük bir kesiminin Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde temsil ediliyor olmasının önemli olduğunu söyledi. Sayar, “Bundan sonraki süreçte AK Parti Türkiye’nin temel sorunları olan hem Kürt sorununa yönelik kendi hükümetleri döneminde başlattığı çözüm süreci ve son 32 yıldır Türkiye ekonomisi birçok istatistiğe baktığımız zaman, vizyonel olarak hedeflemiş olduğu rakamların gerisinde kaldığını görüyoruz. Özellikle son 3 yılda potansiyelini ortaya çıkaramayan bir durum söz konusuydu. Ekonomik büyüme istenilen seviyede olmadı, ihracat istenilen seviyede olmadı, kişi başına düşen milli gelir istenilen rakamlara çıkmadı. Bir bütün olarak yapısal reformlara ihtiyaç var. Sivil Anayasa’nın yapılması noktasında bir fırsat yakalanmış durumda. AK Parti, CHP ve HDP’nin sivil Anayasa için seçim öncesinde taahhütleri vardı. Bu 3 parti de, hatta MHP’nin de destek olması durumunda çok daha güçlü bir sonuç alınabilir. AK Parti hükümetinden bölge iş insanı olarak özellikle çözüm sürecine dönülmesi ve kalıcı barışın sağlanması noktasında bizim beklentimiz var. AK Parti tekrar tek başına iktidar olması ile beraber artık görünürde 3-4 yıl boyunca seçimin olmaması piyasalar açısından olumlu. Son 2 yılda 4 seçim yapıldı ve her seçim piyasalarda bir belirsizlik oluşturuyor. Biz ak partiden ekonomik alanda yeni reformlar yapması gerektiğini düşünüyoruz” dedi.

    “EKONOMİ HUZURLU ORTAMLARDA YAŞAR”

    GÜNGİAD Başkanı Hakan Akbal da Avrupa’da, gelişmiş dünya ülkelerinde en önemli olan kavramın, temsilde adalet ve yönetimde istikrar olduğunu söyledi. Akbal, şöyle devam etti:

    “AK Parti’nin tek başına iktidar olması ile yönetimde istikrar sağlanmış oluyor. Tabi ki burada atlanmaması gereken konu, cumhuriyet tarihinden şimdiye kadar hiçbir zaman mecliste bu kadar geniş katılımlı bir parlamento oluşmamıştı. HDP’nin Anayasa’nın değişimi noktasında bir beklentisi var. AK Parti’nin de başkanlık sistemine dair çok önemli bir beklentisi var. Yeni Anayasa’da AK Parti’nin Başkanlık sitemi de mümkün, yeni Anayasa’da HDP’nin beklentileri de mümkün. Bu iki ittifak 376’yı buluyor, bu ittifakın olması halinde başkanlık sitemi de istenilen noktaya gelebilir. Ekonomi şiddet ortamında çok verimli olamaz. Ekonomi ürkektir ve genellikle huzurlu ortamlarda yaşar. 1 Kasım’da ortaya çıkan tablo çok iyi bir sonuç olarak algılandı. Bu saatten sonra AK Parti yüzde 49,4 oranında çok büyük bir oranla iktidar olmuşken, hiç zaman kaybetmeden, hükümet kurulduktan sonra daha önce vaat etmiş olduğu ekonomide yapısal dönüşüme bir an önce başlamalıdır.”