Etiket: Sürdürülebilirlik

  • Gıda sürdürülebilirlik endeksi yayınlandı

    Barilla Gıda ve Beslenme Vakfı’nın (BCFN) The Economist Intelligence Unit (EIU) işbirliğiyle hayata geçirdiği Gıda Sürdürülebilirlik Endeksi’nin 2018 verileri açıklandı. Dünya nüfusunun beşte dördünü ve gayrisafi küresel hasılanın yüzde 90’ından fazlasını temsil eden endekste, bu yıl ölçümlenen ülke sayısı ise 34’ten 67’ye çıkarıldı. Üç temel başlıkta, 38 gösterge ve 90 kriter üzerinden yapılan değerlendirme sonucu Fransa, gıda sürdürülebilirliği alanında hayata geçirdiği uygulamalarla endeksin lideri oldu. Endekste Hollanda ikinci, Kanada üçüncü, Finlandiya dördüncü, Japonya beşinci olurken, Birleşik Arap Emirlikleri ise listenin sonunda yer aldı.

    Dünyada gıda ve beslenmeye ilişkin sorunları analiz etmek ve somut çözüm önerileri geliştirmek amacıyla kurulan Barilla Gıda ve Beslenme Vakfı (BCFN), gıdaların ve beslenme alışkanlıklarımızın dünyada oluşturduğu etkilerin tüm yönleriyle ele alındığı Uluslararası Gıda ve Beslenme Forumu’nun 9’uncusuna ev sahipliği yaptı. Milano’da gerçekleştirilen ve gıda, beslenme, tarım konusunda dünyanın dört bir yanından yüzlerce gıda uzmanı, bilim insanı, fikir önderi, aktivist ve paydaşı ağırlayan organizasyonda tüm zamanların en kapsamlı ’Gıda Sürdürülebilirlik Endeksi’nin (GSE) üçüncüsü de yayımlandı.

    Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’ne uygun bir metodoloji ışığında hazırlanan; gıda ile beslenme açısından dünyanın en sürdürülebilir ülkelerini küresel ölçekte belirleyen endeks, bu yıl yeni kriterler eklenerek daha rafine hale getirildi ve güçlendirildi. Sürdürülebilir tarım, beslenme sorunları ve gıda kaybı ve israfı olmak üzere üç temel başlıkta, 37 gösterge ve 90 kriter üzerinden yapılan değerlendirmeyle hesaplanan GSE’nin 2018 versiyonuna 33 ülke daha eklendi.

    Bu yıl sürdürülebilir kalkınma için en verimli gıda uygulamalarına odaklanan Gıda Sürdürülebilirlik Endeksi’nde 35 yüksek gelirli, 23 orta gelirli, 9 düşük gelirli toplam 67 ülke yer aldı. Aralarında Türkiye’nin de yer aldığı bu ülkelerin, küresel gayrisafi yurtiçi hasılanın yüzde 90’ından fazlasını ve küresel nüfusun beşte dördünü temsil ettiği açıklandı. GSE’yle birlikte yayınlanan, sürdürülebilir kalkınma hedefleri ve gıda sürdürülebilirliği uygulamalarına dair saptama ve önerileri içeren raporda, daha sürdürülebilir bir gelecek için beslenme ilkeleri geliştirme, tarım ekolojisi uygulamaları ve tarım üreticileriyle satın alanlar arasında bağ kuran dijital teknolojilerin öneminin altı çizildi.

    Fransa liderliği elden bırakmadı

    Sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşılmasında büyük önem taşıyan gıda sürdürülebilirliği alanındaki en iyi uygulamalara odaklanan GSE’nde bu yıl ilk sırayı 76,1 puanla Fransa aldı. Fransa’yı 75,6 puanla Hollanda, 75,3 puanla Kanada, 74,1 puanla Finlandiya, 73,8 puanla Japonya takip etti. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün tahminlerine göre, küresel olarak üretilen tüm yiyeceklerin üçte birinin kayıp veya israf edildiği günümüzde, Fransa bu tür kayıpları önleme konusunda uyguladığı politikalar ve aldığı tedbirlerle dünyaya öncülük etti.

    Fransa, özellikle süpermarketlerde satılamayan yenilebilir durumdaki gıdaların yoksul topluluklara yardım eden kuruluşlara bağışlanmasına yönelik yürürlüğe soktuğu başarılı uygulamayla gıda israfları başlığında ön plana çıktı. GSE’nin lideri olan Fransa, sürdürülebilir tarım konusunda 67 ülke arasında 20’nci, beslenme sorunları konusunda ise 8’inci sırada yer bulabildi. Barilla Gıda ve Beslenme Vakfı ve The Economist Intelligence Unit (EIU) iş birliği ile oluşturulan endeksin sürdürülebilir tarım başlığındaki lideri Avusturya, beslenme konusundaki lideri ise Japonya oldu.

    Kolombiya ve Ruanda dikkat çekti

    Başarılı sürdürülebilir tarım uygulamaları ile dikkat çeken Kolombiya, orta gelirli ülkeler arasında en yüksek skora sahip ülke oldu. Kolombiya’nın su yönetimi ve arazi korumaya yönelik tarımsal uygulamaları, ülkeyi özellikle sürdürülebilir tarım kategorisinde ön sıralara taşıdı. Ancak, Kolombiya’nın gıda ve beslenmeye ilişkin sorunlarının da halen devam ettiği belirlendi. Kolombiyalı yetişkinlerin yaklaşık yüzde 60’ının aşırı kilo problemiyle mücadele ettiği belirtildi.

    Bu yıl düşük gelirli ülkeler arasında öne çıkan ülke ise Ruanda oldu. Beslenme sorunları kategorisinde yüksek performans sergileyen Ruanda’da en çok tüketilen gıdaların; şeker, et, doymuş yağ ve sodyum bakımından nispeten düşük olan besinlerden oluştuğu belirtildi. Sahra-altı Afrika bölgesinde mikro besin yetersizliği açısından en iyi performansı gösteren Ruanda, tatlı su çekilmesinin sürdürülebilirliğine yönelik tarımsal uygulamalar ile de yüksek puan aldı. Ülkenin en büyük sorunu ise yetersiz beslenme. Gıda ve Tarım Örgütü’nün verilerine göre Ruanda nüfusunun yüzde 41,1’i yetersiz besleniyor.

    Yüksek gelir grubundaki ülkelerde ise Almanya 16, İspanya 19, Çin 23, İngiltere 24, ABD 26, İtalya ise 28’inci sırada yer aldı. Birleşik Arap Emirlikleri, GSE’nin genel sıralamasında ve gıda kaybı ve israfı kategorisinde sonuncu oldu. Bu yıl sürdürülebilir tarım kategorisinin sonuncusu Güney Afrika olurken, beslenme sorunları kategorisinin en altında ise Mozambik yer aldı.

    Türkiye genel sıralamada geride kaldı

    Türkiye, GSE’nde, 17 başlıkta iyi, 11 başlıkta orta, 9 başlıkta ise düşük puan alarak; genel sıralamada 60,1 puan ile 58’inci sırada yer buldu. Gıda kaybı ve israfı başlığındaki değerlendirmede gıda kaybı, tüketici düzeyinde gıda atıkları başlıklarında iyi bir puan alan Türkiye, bu iki önemli konuyla ilgili yasal düzenleme ve yatırım eksikliğine ek olarak dağıtım seviyesinde yaşanan kayıplar nedeniyle bu başlıkta en sondaki üç ülke arasında yer aldı.

    Sürdürülebilir tarım başlığında 35’inci sırayı alan Türkiye, şu kategorilerde yüksek puan aldı; tarımın su üzerindeki çevresel etkisi, su çekilmesinin sürdürülebilirliği, su yönetimi, hayvan yemi ve biyoyakıtlar üzerindeki etki, arazi mülkiyeti, tarımsal sistemin çeşitlendirilmesi, çevresel biyoçeşitlilik, tarımın atmosfere çevresel etkisi, iklim değişikliğini önleme ve sürdürülebilir tarıma yatırım fırsatları. Ancak sürdürülebilir balıkçılık, tarımın çevresel etkisi, arazi kullanımı, tarımsal destekleme, arazi kullanıcıları alanlarında ortalamanın altında kaldı.

    Türkiye, beslenme sorunları başlığında ise iyi bir performans sergileyerek 33’üncü sırada yer buldu. Özellikle yetersiz beslenmeyi önlemede iyi bir performans gösteren Türkiye, yaşam kalitesi başlığında yüksek puan alırken, aşırı beslenme ve obezite ülkede önemli bir sorun olarak vurgulandı. Türkiye diyet konusunda ise orta bir performans sergiledi.

    Sürdürülebilir bir gıda sistemi oluşturmanın önemini vurgulayan The Economist Intellegence Unit Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Martin Koehring; “Küresel çapta 2030 yılına dek sürdürülebilir kalkınma hedeflerimize ulaşmayı amaçlıyoruz. Sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin gıda sisteminin ekonomik, sosyal ve çevresel boyutları ile arasında güçlü bir bağlantı var. Gıda sürdürülebilirlik endeksi ile ülkeleri tüm bu boyutları göz önünde bulundurarak inceliyor, gıda sistemlerinin karşılaştırılmasına olanak sağlıyoruz. Yaptığımız bu detaylı çalışmanın sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmamıza büyük katkıları olacağına inanıyoruz” dedi.

  • Zorlu Enerji BİST Sürdürülebilirlik Endeksi’ne girdi

    Sürdürülebilirlik Kurulu öncülüğünde hazırladığı 5’inci Sürdürülebilirlik Raporu’nu yayınlayan Zorlu Enerji, BİST Sürdürülebilirlik Endeksi’nde de 3’üncü kez yer aldı.

    Türkiye’nin yerli ve yenilenebilir enerji alanındaki öncülerinden olan Zorlu Enerji, Borsa İstanbul’da işlem gören ve kurumsal sürdürülebilirlik performansları üst seviyede olan şirketlerin yer aldığı Borsa İstanbul (BİST) Sürdürülebilirlik Endeksi’nde üst üste 3’üncü kez yer aldı. Sürdürülebilirlik vizyonu doğrultusunda hayata geçirdiği ekonomik, sosyal, çevresel ve kurumsal yönetim uygulamalarını ve bu konulardaki performansını içeren 5’inci Sürdürülebilirlik Raporu’nu da geçtiğimiz günlerde yayınlayan Zorlu Enerji, bu alandaki gelişimini sürdürmeye devam ediyor.

    “Sürdürülebilirlik Zorlu Enerji’nin tüm iş süreçlerine entegre oldu”

    Konuyla ilgili değerlendirme yapan Zorlu Enerji CEO’su Sinan Ak; büyüme modelini oluştururken sürdürülebilirliği merkeze konumlandırdıklarını ve Zorlu Enerji’nin büyüme odaklı stratejisinin taşıyıcı gücünün sürdürülebilirlik olduğunu ifade ederek, “Sürdürülebilirliği tüm çalışmalarımıza yol gösteren bir kılavuz olarak görüyoruz. Geçtiğimiz günlerde yayınlanan 5. Sürdürülebilirlik raporumuzdaki olumlu verilerin ardından; BİST Sürdürülebilirlik Endeksi’nde de aralık vermeden yer almamız, doğru yolda olduğumuzun göstergesi” dedi.

    Sürdürülebilirliğin, Zorlu Enerji’nin tüm iş süreçlerine entegre olduğunu vurgulayarak, “Yenilikçi yaklaşımlarla yerli ve yenilenebilir kaynaklardan enerji üretirken sürdürülebilirliğin ana eksenleri olan sosyal, çevresel ve ekonomik alanlarda Türkiye’nin geleceğine her yıl daha fazla katkı sunuyoruz” diye konuşan Ak, Zorlu Enerji’nin sürdürülebilirlik politikalarını, iklim değişikliği ile mücadele, sera gazı emisyonlarının yönetimi, su ayak izinin azaltılması, enerji verimliliği, sorumlu iç ve dış paydaş diyaloğu ve doğal kaynakların korunması gibi kavramlar doğrultusunda şekillendirdiklerini sözlerine ekledi.

  • Vodafone Türkiye sürdürülebilirlik raporuna küresel ödül

    Vodafone Türkiye, dünyanın en itibarlı halkla ilişkiler platformlarından Amerikan İletişim Profesyonelleri Ligi’nin düzenlediği 2018 Spotlight Ödülleri Global İletişim Yarışması’nda Sürdürülebilirlik Raporu ile ’Altın Ödül’ün sahibi oldu ve ’En İyi 100 İletişim Çalışması’ arasında 15. sırada yer aldı.

    Vodafone Türkiye, dünyanın en itibarlı halkla ilişkiler platformlarından Amerikan İletişim Profesyonelleri Ligi (LACP) tarafından düzenlenen 2018 Spotlight Ödülleri Global İletişim Yarışması’nda ’Sürdürülebilirlik Raporu’ kategorisinde ’Altın Ödül’ün sahibi olurken, En İyi 100 İletişim Çalışması arasında da 15’inci sırada yer aldı. Tüm dünyadan bin 500 başvurunun yarıştığı 2018 Spotlight Ödülleri’nde, ’Vodafone Türkiye Sürdürülebilirlik Raporu’, ilk izlenim, anlatım, görsel tasarım, üreticilik, mesajların netliği ve algılanan uyumluluk kriterlerine dayanılarak yapılan değerlendirmede 100 üzerinden toplam 98 puan alarak kategorisinde ikinci sıraya yerleşti.

    Ödülü değerlendiren Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Hasan Süel, şunları söyledi: “Ekonomik ve sosyal kalkınmanın itici gücü kabul edilen telekomünikasyon sektörünün global bir oyuncusu olarak, sürdürülebilirlik konusunda büyük sorumluluk taşıdığımızın bilincindeyiz. Temel iş stratejimizin ayrılmaz bir parçası olarak gördüğümüz sürdürülebilirliği; finansal performansı artırmanın yanında dijital, yenilikçi ürün ve hizmetler aracılığıyla toplum için oluşturulan ölçeklendirici, hızlandırıcı ve dönüştürücü olumlu etkiyi uzun vadeli ve kalıcı kılmak olarak tanımlıyoruz. Geçtiğimiz mali yıldaki çevresel, sosyal, ekonomik ve etik konulardaki uygulamalarımızı ve elde ettiğimiz performansı yayınladığımız 7’nci sürdürülebilirlik raporumuzun iletişim sektörünün önde gelen platformlarından Amerikan İletişim Profesyonelleri Ligi’nin düzenlediği Spotlight Ödülleri Global İletişim Yarışması’nda Altın Ödül almasından mutluluk duyuyoruz. Şirket olarak, sürdürülebilir bir gelecek için öncü çalışmalarda bulunmaya devam edeceğiz”.

    Paydaş iletişiminde şeffaflık

    Vodafone Türkiye 7’nci sürdürülebilirlik raporundaki konular, kurumsal önceliklerin yanı sıra kilit paydaşlar olan müşteriler, çalışanlar, düzenleyici kurumlar, sivil toplum kuruluşları ve toplum dikkate alınarak bir araya getirildi. Raporda, 1 Nisan 2016-31 Mart 2017 mali yılına ait ekonomik, sosyal ve çevresel performans ve uygulamalara ek olarak gelecek dönem hedeflerine de yer veriliyor. Vodafone Türkiye, raporda gelecek hedeflerini tüm paydaşları ile şeffaf bir şekilde paylaşırken, aynı zamanda yıldan yıla performansını da paydaş nezdinde gözlemliyor.

    BM Küresel İlkeler Sözleşmesi’ne uyum

    GRI Standartları, BM Kadının Güçlenmesi Prensipleri (WEPs) ve BM Küresel İlkeler Sözleşmesi’nin 10 ilkesi (UNGC) doğrultusunda hazırlanan Vodafone Türkiye 7’nci sürdürülebilirlik raporu, şirketin Kasım 2015’te Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi’ne (BMKİS) gönüllü imzacı olmasını takiben yayımladığı ikinci ’İlerleme Bildirimi’ niteliğini taşıyor ve BMKİS’in 10 ilkesine yönelik uygulamaları ve Birleşmiş Milletler’in ana hedeflerine verdiği desteği içeriyor.

  • Zorlu Enerji 5’inci Sürdürülebilirlik Raporu’nu yayınladı

    Zorlu Enerji, Sürdürülebilirlik Kurulu öncülüğünde GRI Standartlarına uygun olarak hazırladığı 5’inci Sürdürülebilirlik Raporu’nu yayınladı. Geleceğin akıllı enerji sistemlerini hayata geçirmek üzere sürdürülebilirliği iş modelinin merkezinde konumlandıran şirket, 2016-2017 dönemini kapsayan bu raporunda koyduğu sürdürülebilir gelişim performansını şeffaf bir şekilde kamuoyuyla paylaşıyor.

    Türkiye’nin yerli ve yenilenebilir enerji alanında önemli şirketlerden Zorlu Enerji, sürdürülebilirlik vizyonu doğrultusunda 2016-2017 yıllarında hayata geçirdiği ekonomik, sosyal, toplumsal ve çevresel uygulamaları ve bu konulardaki performansını içeren 5’inci Sürdürülebilirlik Raporu’nu yayınladı. Şirket bu raporuyla geleceğe yönelik sürdürülebilir gelişim hedefleri koymak, iklim değişikliği ile mücadeleyi sürdürmek ve sürdürülebilir kalkınmayı sağlamak amacıyla bilinçlendirme, izleme ve değerlendirme çalışmalarına yol göstermeyi hedefliyor.

    “Büyüme odaklı stratejimizin taşıyıcı gücü sürdürülebilirlik olacak”

    Geleceğin akıllı enerji sistemlerini hayata geçirmek için yatırımlarını aralıksız sürdürdüklerini ifaden Zorlu Enerji Başkanı Sinan Ak; büyüme modelini oluştururken sürdürülebilirliği merkeze konumlandırdıklarını ve şirketin büyüme odaklı stratejisinin taşıyıcı gücünün sürdürülebilirlik olacağını ifade etti.

    Sinan Ak sözlerini şöyle sürdürdü: “Sürdürülebilirliği tüm çalışmalarımıza yol gösteren bir kılavuz olarak görüyoruz. Sürdürülebilirlik politikamızı iklim değişikliği ile mücadele, sera gazı emisyonlarının yönetimi, enerji verimliliği, sorumlu paydaş diyaloğu ve doğal kaynakların korunması doğrultusunda şekillendiriyor, uzun soluklu, sürdürülebilir bir büyüme gerçekleştirebilmek için doğru ve etkili yolun bu olduğuna inanıyoruz”.

    “Yenilenebilir enerji yatırımlarımızla 3 bin hektar orman alanı kadar emisyon azalttık”

    2017 yılsonu itibariyle şirketin yurt içi kurulu gücünün yüzde 76’sının yenilenebilir enerji kaynaklarına dayandığını söyleyen Ak, küresel iklim değişikliğinin en büyük risk ve tehditlerden biri olduğunun bilinciyle Türkiye’de temiz, düşük emisyonlu ve gelişmiş teknolojilere sahip enerji santrali projelerini hayata geçirdiklerini ifade etti.

    Şirketin 2015 yılında 444 MW yenilenebilir enerji kapasitesine sahip toplam kurulu gücünün 2017 yılı sonu itibarıyla 568 MW’a ulaştığını bildiren Sinan Ak, “Aynı zamanda şirketin Türkiye’deki yenilenebilir enerji kaynaklı net elektrik üretimi 2016 yılında toplam elektrik üretiminin yüzde 77’sini oluştururken, 2017 yılında bu değer yüzde 82’ye ulaştı. Bu raporlama dönemini kapsayan 2016-2017 yıllarında yenilenebilir enerji kaynaklarından yaptığımız üretim sonucu 3 bin hektara yakın bir orman kadar gönüllü emisyon azaltımı sağlamış olduk. Yine Türkiye’nin en büyük transplantasyon uygulamasını gerçekleştirerek Kızıldere III JES sahasında bulunan yaklaşık 1600 adet incir ve zeytin ağacını zarar görmeden başka bir lokasyona taşıdık” dedi.

    “Toplumsal yatırımlarımızın miktarını 3 kattan fazla artırdık”

    Yenilikçi yaklaşımlarıyla yerli ve yenilenebilir kaynaklardan enerji üretirken faaliyet gösterdikleri bölgelerin tamamında topluma sağladıkları faydalar ile Türkiye’nin geleceğine her yıl daha fazla katkı sağladıklarını dile getiren Sinan Ak, toplumsal yatırımlarını bir önceki raporlama dönemine göre 3 kattan fazla artırarak 3,1 milyon TL’den 9,6 milyon TL’ye çıkardıklarını söyleyerek sözlerini şöyle tamamladı: “BIST Sürdürülebilirlik Endeksi’nde 2016 yılından bu yana gönüllü olarak yer alıyoruz. Türkiye’de karbon ayak izini hesaplayan ilk enerji şirketi olarak, Zorlu Enerji ve Zorlu Doğal şirketlerimizle CDP Su Programında ilk defa su ayak izi raporlaması yaparak bu konuda da öncü olduk. Şirketlerimizden Zorlu Enerji ve Zorlu Doğal, ’2017 CDP İklim Değişikliği Programı’nda ’İklim Liderliği’ ödülüne, ’Enerjimiz Çocuklar İçin’ projesi ise ’Düşük Karbon Kahramanı’ ödülü dahil olmak üzere ulusal ve uluslararası ödüllere layık görüldü. Tüm bunlar bizim doğru yolda olduğumuzu gösteren, manevi değeri çok yüksek olan gelişmeler. Şirket olarak önümüzdeki dönemde başta güneş olmak üzere yenilenebilir ve temiz enerji kaynaklarına olan yatırımlarımızı büyütmeye devam edeceğiz. Geleceğin akıllı enerji sistemlerini harekete geçirecek yatırımlarımızla, daha akıllı ve sürdürülebilir bir gelecek için çalışacağız”.

  • Aksa’nın sürdürülebilirlik raporuna 3 prestijli ödül

    Türkiye’nin akrilik elyaf ihtiyacını karşılamak üzere 1968 yılında Yalova’da kurulan Aksa Akrilik, bu yıl yayınladığı 12’nci sürdürülebilirlik raporuyla, dünyanın önde gelen ödül programlarından Mercomm Galaxy ve LACP Spotlight tarafından 3 ödüle layık görüldü.

    Aksa Akrilik’in 2016 yılı sürdürülebilirlik raporu, dünyanın önemli ödül programları Mercomm Galaxy ve LACP Spotlight’tan 3 ödül kazandı. Yapılan açıklamada, dünyanın en büyük akrilik elyaf üreticilerinden Aksa Akrilik, Amerikan İletişim Profesyonelleri Kuruluşu (LACP) tarafından düzenlenen Spotlight ödül programında altın madalyaya layık görülürken, aynı organizasyonda, ’Dünyanın En İyi 100 İletişim Materyali Listesi’ne de 30’uncu sıradan girdi. Aksa’nın 12’nci Sürdürülebilirlik Raporu, Mercomm Galaxy Ödülleri’nde de ’Online Sürdürülebilirlik Raporları’ kategorisinde bronz madalya kazandı.

    “Stratejimizde sürdürülebilir büyüme belirleyici”

    Aksa Akrilik Genel Müdürü Cengiz Taş, uluslararası ödüllerin gurur verici olduğunu belirterek, bu başarıda emeği geçen tüm çalışanlara teşekkür etti. Şirketin önümüzdeki 5 yıllık stratejisini, dünyadaki trendler ve sürdürülebilir büyüme ilkeleri çerçevesinde oluşturduklarını belirten Taş, “Aksa’yı 5 yıl sonra bu hedeflerini gerçekleştirmiş, tüm paydaşları ile birlikte geleceğe güvenle bakan; kendisi, ülkesi ve tüm paydaşları için değer üreten ve gelişim, yenilikçilik, sürdürülebilirlik odaklı yeni hedefler koymuş bir yerde görüyorum” dedi.