Etiket: Sur

  • (Özel Haber) Polis Kızından Sur Şehitlerine Duygusal Şiir

    Diyarbakır’ın Sur ilçesinde görev yapan bir polis memurunun kızının şehitler için yazıp okuduğu şiir dinleyenleri duygulandırıyor.

    Babası, sokağa çıkma yasağının sürdüğü Sur ilçesinde görev yapan bir polis kızı, ilçedeki operasyonlarda şehit düşen asker ve polisler için şiir yazdı. Daha sonra amatör bir kamera ile şirini klipleştiren genç kız, bunu sosyal medyadaki çeşitli grupların hesaplarında paylaştı. Genç kızın şiiri, dinleyenlerin duygusal anlar yaşamasına neden oldu.

    Genç kızın okuduğu şiir şöyle:

    Çıkmış yola Mardinkapı’dan, Şehidim geliyor işte, İçiyor şerbetini Şeyh Matar’ın elinden, bir dikişte, Allahu ekber, Allahu ekber, Cennet yolu bu işte.

    En önde Ahsenul Hançer, Ebu Muhsin göğe kaldırmış kılıcını, Arkasında yüzlerce sahabe, Hep bir ağızdan Allahu Ekber, Allahu Ekber, Cennet yolu bu işte.

    Ulucami geçiliyor selalarla, salalarla, İleride Dağkapı, bir nur inmiş üstüne gökten, Sanki cennet kapı, Allahu Ekber, Allahu Ekber, Cennet yolu bu işte.

    Cennet Kapı’da bekliyor, Açmış kollarını bir grup Nebi ve Rıdvan-ı Ekber, Yürüyor azhap ve şehidim, Allahu Ekber, Allahu ekber, Cennet Kapı bu işte.

  • Sur Şehidi Memleketine Uğurlandı

    Diyarbakır’ın Sur ilçesinde şehit düşen Uzman Çavuş Selçuk Dost’un naaşı yapılan cenaze töreninin ardından defnedilmek üzere memleketi Adıyaman’a gönderildi.

    Sokağa çıkma yasağının devam ettiği Sur ilçesinde dün sabah teröristlerle girdiği çatışmada ağır yaralanan ve kaldırıldığı Diyarbakır Asker Hastanesi’nde yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak, şehit düşen Uzman Çavuş Selçuk Dost için cenaze töreni düzenlendi. Asker Hastanesi’nde düzenlenen törene, Diyarbakır Valisi Hüseyin Aksoy, 2. Ordu Komutanı Adem Hududi, Cumhuriyet Başsavcısı Ramazan Solmaz ile bazı sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve vatandaşlar katıldı.

    Tören, şehidin naaşının alana getirilmesiyle başladı. Birlik adına konuşma yapan Yüzbaşı Mehmet Halef Çelikkollu, “Hukuku, insan temel hak ve özgürlükleri, eşitliği, demokrasiyi dilinden düşürmeyen ancak devletin sunduğu tüm bu haklardan faydalanarak insanlığa, hukuka, demokrasiye ve özgürlüğe tamamen aykırı ve ters en alçak cinayetleri işleyenler ve bu cinayetlere alkış tutanlar şunu asla unutmasınlar Türkiye Cumhuriyeti devleti kanunları önünde yaptıkları bu caniliklerin hesabını mutlaka vereceklerdir” dedi.

    Tören, şehit için dua okunmasının ardından sona erdi. Şehidin cenazesi memleketi Adıyaman’ın Besni ilçesine gönderildi.

  • Sur Esnafı Patlama Sesleri Altında Müşteri Bekliyor

    Diyarbakır’ın büyük mağduriyetler yaşayan Sur ilçesi esnafı patlama sesleri altında müşteri bekliyor.

    Sokağa çıkma yasağının 85’nci gününe girdiği Sur ilçesinde sabahın erken saatlerinde dükkanlarını açan bazı esnaflar, patlama ve silah sesleri altında müşteri bekliyor. İlçe esnaflarından Alaaddin Çavuş, yaşananların “çatışma” değil “savaş” olduğunu belirterek, “Savaşın ortasında bir esnaf eğer kepenk açıyorsa ekmeğe muhtaçtır. Çocuklarına ve evine nafakasını götürmek içindir. Bu şartlarda çalışıyoruz. Doğru dürüst satış yapamıyoruz. Sabah erkenden itibaren sadece 45 liralık bir çanta sattım. İçeriye girenler zaten pek alışveriş yapmıyor. Cadde boş” dedi.

    “ARTIK SESİMİZİ DUYSUNLAR”

    Kameraya konuşmak istemeyen başka bir esnaf ise yaşananlardan dolayı mağdur olduklarını anlatarak, “Patlamalara rağmen iş yerlerimizi açıyoruz. Hedef olmamak için gizleniyoruz. Ama artık sesimizi duysunlar. Biz yeterince mağdur olduk. Bu olayların son bulmasını ve huzurun bölgeye gelmesini bekliyoruz” diye konuştu.

  • (Özel Haber) Sur Mağduru Ailenin Dramı Yürek Burkuyor

    Diyarbakır’ın Sur ilçesinde yaşayan Moray ailesi, ilçede çıkan çatışmalar nedeniyle evlerini terk etmek zorunda kaldı. Evlerinden uzakta yaşam mücadelesi veren Moray ailesi, 100 binde bir görülen Huntington hastalığı pençesine kapıldı. Aynı aileden 3 kişinin ölümüne neden olan hastalıkla boğuşan Hediye Moray’ın annesi, kızının tedavi edilmesi için yetkililerden yardım bekliyor.

    Diyarbakır’ın Sur ilçesinde yaşayan Moray ailesi, yaklaşık iki buçuk ay önce ikamet ettikleri Sur ilçesinde çıkan çatışmalar nedeniyle kentten geç etmek zorunda kaldı. Bağlar ilçesindeki Koşuyolu semtinde 500 liraya bir ev kiralayan Moray ailesi, çektikleri sıkıntı yetmezmiş gibi 100 binde bir görülen bir hastalığın pençesine düştü. Huntington hastalığı olarak bilinen ve 100 binde 1-10 arasında kişide görülen hastalık nedeniyle Moray ailesinden 3 kişi hayatını kaybetti. Eşini ve iki kızını kaybeden 68 yaşındaki Fatma Moray’ını, 30 yaşından sonra bu hastalığa kapılan ve şu an 38 yaşında olan diğer kızı Hediye’nin de bu hastalığa yakalanmasıyla dünyası başına yıkıldı.

    Hastalık nedeniyle konuşma yeteneğini kaybeden, kişisel ihtiyaçlarını gideremez duruma gelen Hediye için gözyaşı döken anne Fatma Moray, ilk önce eşinde çıkan bu hastalıktan dolayı yeterince acı çektiğini, Hediye’nin de gözleri önünde günden güne erimesine tahammül edemediğini söyledi. Eşinin de 30 yaşlarında bu hastalığa kapıldığını ve yine bu hastalık nedeniyle hayatını kaybettiğini kaydeden Fatma Moray, hastalığın kalıtsal olması nedeniyle 2 kızında görüldüğünü ve bu kızlarının da hayatını kaybettiğini dile getirdi. Eşi ve kızlarının acısını yüreğinde taşıdığın anlatan Fatma Moray, yaklaşık 8 yıl önce bu kez kızı Hediye’nin bu hastalığa kapılmasıyla hayatının karardığını bildirdi.

    Hediye’nin 30 yaşına kadar sağlıklı olduğunu belirten anne Moray, kızının normal bir yaşam sürdüğünü, gayet sağlıklı olduğunu ve hastalığın kızına geçmiş olabileceğini düşünmediğini ifade etti. 30 yaşından sonra konuşmalarında bozukluklar, asabiyet ve davranışlarında bozukluk olduğunu aktaran anne Moray, hastalığından 2 yıl sonra Hediye’nin artık konuşamadığını, hareketlerini kontrol edemediğini ve hiçbir ihtiyacını yerine getiremediğini söyledi. Daha önce eşi ve iki kızını bu hastalık nedeniyle kaybettiğini hatırlatan anne Moray, “3 kızım bu hastalığa kapıldı. İki kızım öldü, Hediye de bu hastalığa kapıldı. Onun da ölmesini istemiyorum. Babası da bu hastalık nedeniyle hayatını kaybetmişti. Sur’dan çatışmalar nedeniyle göç ettik. Şimdi, aylık 500 lira kirayla bir ev tuttuk. Kiramızı ödeyemez durumdayız. Yetkililerden bize yardım etmelerini bekliyoruz” dedi.

    Hediye dışında 3 çocuğunun daha bulunduğunu belirten anne Moray, bu çocuklarının da hastalığa yakalanacağı korkusuyla yaşadığını sözlerine ekledi.

    HUNTİNGTON HASTALIĞI

    10-20 yıllık bir dönem arasında yavaş yavaş gelişen ve sonunda kişiyi yürüme, konuşma, düşünme ve mantıktan yoksun bırakan hastalık, genellikle 30-50 yaşlar arasında ortaya çıkıyor. En belirgin belirtileri kol, bacak, gövde ve yüz kaslarının ani ve istemsiz kasılması olarak ortaya çıkan hastalıkta çoğunlukla duygusal dalgalanmalar, sözlerin ağızda gevelenmesi, sakarlık, depresyon ve sinirlilik oluşur. Hastalığın ilerlemesiyle yutma zorluğu, düzensiz yürüme, denge kaybı, muhakeme gücünün bozulması ve bellek problemleri gibi belirtiler görülür. Serebral korteksin ön lobu etkilenir ve istem dışı hareketler, kişilik değişimleri gözlenir. Çabuk sinirlenme, depresyon, içine kapanma ve konsantre olamama gibi davranışlar da hastada mevcuttur. Yutmada zorlanma, bunama, konuşmada zorluk da ilerleyen dönemlerde ortaya çıkar. Bireyde ölünceye kadar giderek artan hücre ölümleri ve sinirsel tahribat gözlenir. Belirtilerin ortaya çıkmasından sonra ortalama 10-15 yıl sonra hastaların çoğu ölür.

  • Sur Şehitleri Memleketlerine Uğurlandı

    Diyarbakır’ın Sur ilçesinde, teröristlerce girdikleri çatışma sonucu şehit düşen iki asker, bugün düzenlenen törenin ardından memleketlerine uğurlandı.

    Diyarbakır’ın Sur ilçesinde dün, bayrak 12 operasyonunu icra eden askerlere teröristlerce ateş açıldı. Çıkan çatışmada, Uzman Üst Çavuş Serdar Akın ile Jandarma Uzman Çavuş Coşkun Karabulut şehit oldu.

    Şehit askerlerin otopsilerinin tamamlanmasının ardından Diyarbakır Askeri Hastane’de tören düzenlendi. Törene Diyarbakır Valisi Hüseyin Aksoy, 2. Ordu Komutanı Adem Huduti, Diyarbakır 7. Kolordu Komutanı İbrahim Yılmaz, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcısı Ramazan Solmaz, Dicle Üniversitesi Rektörü Ayşegül Jale Saraç, şehit askerlerin yakınları, görev arkadaşları ve çok sayıda vatandaş katıldı.

    ŞEHİT ASKERİN AİLESİNDEN KÜRTÇE AĞIT

    Tören şehit askerlerin cenazelerinin ambulanstan alınarak katafalka taşınmasıyla başladı. Bu sırada cenaze töreninde bulunan Uzman Üst Çavuş Serdar Akın’ın ailesi, tabuta sarılarak Kürtçe ağıtlar yaktı. Güçlükle teselli edilen aileler daha sonra yerlerine geçti. Şehitlerin özgeçmişlerinin okunmasının ardından bir konuşma yapan Jandarma Yüzbaşı Mehmet Halef Çelikkollu, şehitlerin aslında aralarından hiç ayrılmadığını, onların daima Türk milletinin kalbinde yaşadığını söyledi. Çelikkollu, “Bölücü terör örgütü ülkemizdeki huzur ve güven ortamını bozmak ve halk üzerinde korku yaratmak maksadıyla hendek kazıp barikat kurarak, personelimize kahpece saldırarak, araç yakıp yol kesip seyahat özgürlüğünü engelleyerek, masum insanları ve beşikteki bebekleri dahi bombalamak suretiyle öldürerek maskesini düşürmüş kirli yüzünü tekrar göstermiştir. Eşitliği ve demokrasiyi dilinden düşürmeyen ancak devletin sunduğu tüm olanaklardan faydalanarak insanlığa, hukuka demokrasiye ve özgürlüğe tamamen ters en alçak cinayetleri işleyenler ve buna alkış tutanlar şunu asla unutmasınlar, Türkiye Cumhuriyeti kanunları önünde yaptıkları bu caniliklerin hesabını mutlaka vereceklerdir” dedi.

    Dini vecibelerin yerine getirilmesinin ardından şehitlerin cenazeleri katafalktan alınarak ambulanslara götürüldü. Şehit askerlerden Uzman Üst Çavuş Serdar Akın memleketi Muş’a, Jandarma Uzman Çavuş Coşkun da memleketi Konya’ya uğurlandı.