Etiket: Sunuyor

  • Dikmen Vadisi’nde Japon kiraz ağaçları görsel şölen sunuyor

    Başkent’in orta yerinde yüzlerce çeşit çiçek ve bitki örtüsüyle dört mevsim masalsı bir görünüme bürünen Dikmen Vadisi, baharın gelişini Japon kiraz ağaçlarının (sakura) açan çiçekleriyle selamlıyor.

    Japon kültüründe yeniden doğuşun, ilkbaharın gelişinin müjdecisi olarak nitelendirilen sakura ağaçlarının (Japon kirazı) çiçek açmasıyla muhteşem bir güzelliğe bürünen Dikmen Vadisi, bu yıl da kısa süren bu güzelliğe tanıklık etmek isteyen Başkentlilerin adeta akınına uğruyor. Baharın coşkusunu Başkent’in dört bir tarafındaki parklarda ve rekreasyon alanlarında eşsiz güzellikler içinde karşılayan Başkentliler, Dikmen Vadisi’nde de pembe ve beyaz çiçek açan sakura ağaçlarının büyülü atmosferinin altında yürüyüş yapmanın, fotoğraf çektirmenin keyfini yaşıyorlar. Son günlerde özellikle öğrencilerin mezuniyet, evli çiftlerin de en özel anlarının kayda geçirildiği fotoğraflara ev sahipliği yapan Dikmen Vadisi’ndeki sakura ağaçları, profesyonel fotoğrafçıların da uğrak yeri.

  • Çağlayandibi Şelalesi yılın her mevsiminde ziyaretçilerine eşsiz güzellikler sunuyor

    Gümüşhane’nin Kürtün ilçesi sınırlarında bulunan ve doğal ağaç müzesi olarak nitelendirilen Örümcek Ormanları’nın eteklerindeki Çağlayandibi Şelalesi yılın her mevsiminde ziyaretçilerine eşsiz güzellikler sunuyor.

    İlçeye bağlı Yeşilköy sınırlarında bulunan ve 2014 yılında Tabiat Parkı ilan edilen Çağlayandibi Şelalesi’nde Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü tarafından yaklaşık 1 milyon liralık yatırımla yürüyüş yolu, köprü ve diğer tesisler yapıldı.

    Suyun doğal olarak 15 metre yükseklikten düştüğü ve yüksekten gerçekleşen düşü sırasında su damlacıklarının etrafa yağmur etkisi yapması sonucu enfes bir ambiyans oluşturan şelaleye 150 metrelik yürüyüş yoluyla ulaşılıyor.

    Denizden 870 metre yükseklikte bulunan ve il merkezine 64, Kürtün ilçe merkezine de 5 kilometre mesafedeki şelale özellikle sonbahar mevsiminde oluşan renk cümbüşü nedeniyle çok fazla kişi tarafından ziyaret ediliyor.

    Kabaktepe şehitliği, Çıkrıkdüzü, Güvende, Kazıkbeli gibi dünyaca bilinen yaylaların yolu üzerinde yer alan ve yılda yaklaşık 100-150 bin kişinin kullandığı yol nedeniyle ciddi bir sirkülasyona sahip olan şelalede vatandaşların ihtiyaçları için işletmeci ihalesi de yapıldı.

    Avrupa ve Kafkaslar’ın en yüksek ve en geniş ladin ve göknar ağaçlarının bulunduğu ve doğal ağaç müzesi olarak nitelendirilen Örümcek Ormanları’na 4 kilometre mesafede bulunan şelale flora ve fauna açısından da çok zengin bir bölgede yer alıyor.

    “1 milyon liralık yatırım yapıldı”

    Doğa Koruma ve Milli Parklar Gümüşhane Şube Müdürü İlbeyi Aydın, alanda yürüyüş yolu yaptıklarını, köprü, kır kantini, giriş kontrol ünitesi ve kamelyaları yaklaşık1 milyon liralık yatırımla yaptıklarını belirterek, işletmecilik ihalesinin sonuçlanmasının ardından buraya gelen insanların artık çayını kahvesini içebileceklerini, ziyaretçi durumuna göre yatırımlara da devam edeceklerini söyledi.

    Hem Çağlayandibi Şelalesi hem de Örümcek Ormanlarının flora ve fauna açısından çok zengin bir bölge olduğunu dile getiren Aydın, “Sonbahar mevsiminde sarı, yeşil, kahverengi, kırmızının her türlü tonunu burada görmek mümkün. Bütün fotoğrafçıların buraya akın etmesinin sebeplerinden birisi de bu renk cümbüşünün oluşması” dedi.

    Bölgeyi ziyaret eden Tokatlı sanat tarihçisi Zehra Pekpak ise Gümüşhane’ye geldiğinde ilk duyduğum yerlerden birisi olan Örümcek Ormanları ve Çağlayandibi Şelalesini görmeyi çok istediğini belirterek, “Gerçekten görülmesi gereken bir yer. Herkese tavsiye ediyorum. Gümüşhane’ye gelenler burayı görmeden gitmesinler. Muhteşem bir manzarası ve doğası var. Sonbaharda rengarenk bir durum var. Ayrı bir havası var” ifadelerini kullandı.

  • (Özel Haber) Ankara’nın havadan fotoğraflanan gölleri görsel bir şölen sunuyor

    Ankara çevresindeki göller, yazı Başkent’te geçirmek zorunda kalanların nefes alacağı mekanlar haline geldi.

    İhlas Haber Ajansı tarafından havadan fotoğraflanan Mogan Gölü, Mavi Göl ve Eymir Gölü’ün görüntüleri ise adeta görsel bir şölen sunuyor. İşte Ankaralıların bir anlamda deniz özlemini giderdiği göllerin özellikleri:

    Mogan gölü

    Mogan gölü 644 bin 979 metre kare alan üzerine kurulmuştur. Büyük çoğunlukla açık, yarı açık mekanlar zinciri içinde yapılan alan içerisinde; dinlenme, piknik, eğlence yerlerinin yanı sıra sportif ve kültürel faaliyet alanları da bulunuyor. Düzenlenen alan içerisinde piknik alanları, asma köprülerle ulaşılan marina adası, ahşap kıyı yolu, koşu ve yaya yolları, çocuk oyun alanları, özürlü çocuklar oyun alanı, istasyonlu koşu pisti, 3 adet tenis kortu, 2 adet mini futbol sahası ve basketbol sahaları bulunuyor. Rekreasyon alanındaki binicilik merkezi, spor merkezi, Mogan Gölü Araştırma Merkezi, deniz feneri binası, kayıkhane, su deposu, çeşitli kafeteryalar, danışma binaları, tenis,golf, kaykay ve bisiklet kulübü binaları hizmete hazır. Mogan Gölü’nün Haymana yolu kıyı şeridinde yer alan bölgeye, yaklaşık 4 kilometrelik ahşap platform sahil yürüyüş yolu yapılarak, yol üzerine 3 adet seyir terası ve 400 oturma bankı yerleştirildi.

    Başkentliler deniz özlemlerini Gölbaşı’nda gideriyor. Mogan göl kıyısında yapılan 25 metre yüksekliğindeki deniz fenerinin balkonundan gölün tüm güzelliği izlenebiliyor. Akşamları ise fenerin tepesine takılan lazer sistemi ile gölün yüzeyi aydınlatılıyor.

    Mogan gölüne hakim bir tepede ise, bölge halkı ile tüm Başkentlilerin yararlanabileceği 3 bin kişilik bir anfi tiyatro ve bin kişilik modern bir nikah salonu bulunuyor.

    Mavi Göl

    Mavi Göl rekreasyon alanı ziyaretçilerini 85 bin metre kare yeşil alan, 1 milyon 254 bin 271 metre kare piknik alanı ile karşılıyor. İçindeki 6.5 milyon metreküplük suyun masmavi renginden esinlenerek “Mavi Göl” adını aldı. Belediye tarafından yeşil alan, piknik alanı yeniden düzenlendi. Parkın toplam genişliği 2.1 hektar Mavi Göl rekreasyon alanı içerisinde 7 adet büfe ve 26 adet çocuk oyun grubu mevcut. Spor alanlarında 4 basket sahası, 1 futbol sahası, mini golf alanı ve 4 ayrı noktada kondisyon alanı bulunmaktar.

    Eymir Gölü

    Gölün arazisi ODTÜ’ye ait. Çevresi 13.5 kilometre ve asfalt yolla çevrili. Yürüyüş için ideal bir mekan olan göle, Oran semtinden giriş yaparak yürüyerek inmek mümkün. Tepelerle çevrili olduğundan, şehir gürültüsünden ve kirliliğinden uzak. Eymir Gölü’nde kürek ve su sporları, balık avlama (olta ile) ve piknik gibi etkinlikler yapılabiliyor.

  • Uyumlu bir eğitim imkanı sunuyor

    Nitelikli ve donanımlı eğitimiyle uluslararası düzeyde saygın ve tercih edilen Düzce Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü’ne, 2017-2018 Eğitim-Öğretim Yılı Güz Dönemi yüksek lisans ve doktora başvuruları, 31 Temmuz-11 Ağustos 2017 tarihleri arasında gerçekleştirilecek.

    Alanında uzman öğretim üyelerine sahip Fen Bilimleri Enstitüsü’ne yapılacak başvurular, online olarak kabul edilecek. Bölgedeki sanayi kuruluşlarıyla işbirliği içesinde akademik faaliyetlerini yürüten Enstitü, endüstri kuruluşlarının ihtiyacı olan proje çalışmalarını lisansüstü tezlere dönüştürerek çağın gerekleriyle uyumlu bir eğitim imkanı sunuyor.

    Düzce Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü’nde, Ağaç İşleri Endüstri, Bilgisayar, Elektrik-Elektronik, disiplinlerarası Elektrik-Elektronik ve Bilgisayar, İmalat, İnşaat, Makine, Orman, Orman Endüstri ile Odun Mekaniği ve Teknolojisi mühendislik programları ile birlikte Bitki Koruma, Biyoloji, Fizik, Kimya, disiplinlerarası Kompozit Malzeme Teknolojileri, Matematik, Mimarlık ve Peyzaj Mimarlığı alanlarında 19 programa başvurular alınacak. Ayrıca Enstitüde, tamamen İngilizce eğitim verecek disiplinlerarası Elektrik ve Bilgisayar Mühendisliği Tezli Yüksek Lisans Programı da bu yıl ilk kez öğrenci kabul edecek.

    Öğrencilerin özel sektörde çalışacakları konuları, akademik anlamda pekiştirebilecekleri bir eğitim imkanı sağlayan Fen Bilimleri Enstitüsü’nde, Lisansüstü Öğretimi Bilim Sınavı ve Mülakatlar 24 Ağustos 2017 tarihinde Konuralp Yerleşkesinde yapılacak.

  • (Özel Haber) Tarlaların ‘Sarı gelini’ görsel şölen sunuyor

    Trakya Bölgesi’nin simgeleri konumunda bulunan tarlaların ‘sarı gelini’ olarak da adlandıran ayçiçeği, tohumlarının çiçeklenmesiyle adeta görsel bir şölen sunuyor.

    Türk çiftçisinin el emeği, göz nuruyla tarlalarını nakış nakış işleyerek üretim için hazırladığı bereketli topraklarında yetişen ayçiçeklerinin, tohum çiçeklerinin sarısı, gün ışığıyla buluşuanca ortaya kartpostal tadında fotoğraf kareleri ortaya çıkıyor.

    Fotoğraf sanatçılarının da uğrak yerleri arasında yer alan ayçiçek tarlaları, görenleri eşsiz görüntüsüyle mest ediyor.