Etiket: Şükran

  • Belediye personeli ‘Şükran Konseri’nde buluştu

    Elazığ Belediyesi Konservatuvarı Korosu, belediye personeline konser verdi.

    Kültür sanat etkinlikleri kapsamında Elazığ Belediyesi Konservatuvarı Korosu tarafından, Naci Sönmez’in şefliğinde belediye çalışanlarına ve ailelerine ‘Şükran Konseri’ verdi. Belediye Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen konsere Belediye Başkanı Mücahit Yanılmaz ve eşi Nebahat Yanılmaz, belediye meclis üyeleri, belediyesi başkan yardımcıları, birim müdürleri ve çok sayıda personel aileleriyle birlikte katıldı.İzleyenler konser sonrasında koroyu ayakta alkışladı.

    Tarihi bir gün yaşadıklarını belirten Belediye Başkanı Mücahit Yanılmaz, “Bu programın oluşmasında başta Naci Sönmez hocamızın, disiplinli çalışması, sonuç odaklı çalışması ve ekip ruhuyla çalışmasının büyük bir önemi var. Değerli arkadaşlar şuna inancım tam. Bu şehir elbette Türkiye’nin örnek şehirlerinden birisidir. Biz 5 yıllık süre içinde bu örnek şehre hizmet etmekten, yaşanabilir bir şehir haline getirmekten gurur duyduk. El birliği ile gönül birliği ile çalışmanın gayreti içinde olduk. Bu şehir aynı zamanda kadim bir şehir. Kültürün, sanatın, edebiyatın, şiirin, musikinin bir merkezi” dedi.

    Elazığ’da 2014 yılından itibaren birçok kültür etkinliği yapıldığını anımsatan Başkan Yanılmaz, “Aziz şehrin aziz şahsiyetleri kültür etkinliği ile biz Elazığ’ımızın hamurunu yoğuran büyüklerimizi andık. Harput sohbetleriyle kültürümüzü ortaya koyduk. Şehir konuşmaları ile entelektüel düzeyde ki birçok şairi, yazarı Elazığ’a getirerek onlarla birlikte olduk. Bugün itibariyle Elazığ’ımızda bin 300’den fazla kültür etkinliği programı gerçekleştirdik. Hemen hemen her güne bir etkinlik sığdırdık. Tabi Naci Sönmez hocamla konservatuarı konuşurken uluslararası düzeyde ses getirecek bir konservatuarı kuralım disiplinli bir çalışma yapalım, başta Harput müziğimiz olmak üzere Elazığ kültürünü bütün dünyaya konservatuvarımız ile duyuralım demiştik. Naci Sönmez hocam ilk günden itibaren bu çalışmanın gayreti içinde oldu ve bugünlere getirdi” diye konuştu.

  • “Sonsuz Şükran Köyü”ne ziyaretçi ilgisi artıyor

    Konya’nın Hüyük ilçesinde sanatçılara ait kerpiç evlerin bulunduğu Sonsuz Şükran Köyü ziyaretçilerin ilgisi ile karşılaşıyor.

    Hüyük’e bağlı Çavuş Mahallesi’nde 9 yıl önce kurulan sanatçılara ait köyün fikir babası ve kurucusu olan Sonsuz Şükran Köyü Derneği Başkanı Mehmet Taşdiken, yerleşimin kuruluşundaki hedeflerine önemli ölçüde ulaştıklarını söyledi. En önemlisinin burasının kalıcı, yaşanabilir bir ortam, bir mahalle olarak hayatta kalması olduğunu, bunu başardıkları için oldukça mutlu olduklarını belirten Taşdiken, “Biz senenin 60 günü ışık yakma mecburiyeti bıraktık buradan ev alan sanatçı arkadaşlarımıza. Onlar senenin 60 günü hemen hemen ya kendileri ya da tanıdıkları geliyor. Bu gayet güzel, kış ayları içerisinde de burada bir hareket sağlıyor. Sadece yaz döneminde Anadolu’ya Şükran Buluşmaları Festivali değil, yıl içerisinde de çok ciddi önemli etkinlikler yapıyoruz. Tabii ki her şey büyüyecektir. Sonsuz Şükran Köyü de daha da büyüyecektir. Ama biz elimizden geldiği, kendi imkanlarımızın yettiği nispette bu büyümeyi de sağlamaya çalışıyoruz” dedi.

    “Kerpiç ev isteyen çok ama yapılaşma tamamlandı”

    Sonsuz Şükran Köyü’nün kurulmasının ardından buradan kerpiç ev satın almak üzere sanatçılar başta olmak üzere her kesimden insanlardan çok yoğun bir talep geldiğini ancak yerleşimi yeni ev yapımına kapattıklarını vurgulayan Taşdiken, “Şu anda 30 kerpiç ev bulunuyor. Daha bitmemiş, yarım kalanlar da var. Onları da bitirdikten sonra biz burada bu yapı bölümünü kapatıyoruz. Yani Sonsuz Şükran Köyü’nü daha da büyütmeyi düşünmüyoruz. Çünkü büyüdükçe bir takım tavizler vermek zorunda kalacaksınız, ummadığınız şeylerle karşılaşacaksınız. O bakımdan bu 30 hane ile Sonsuz Şükran Köyü macerasını kapatmış bulunuyoruz. Ama buradan ev isteyenler çok, bu modeli başka yerlere taşımak isteyenler çok. Önemli olan başka bir şey daha var; burası şu anda üniversite düzeyinde hem lisans tezi değişik bakımlardan, hem aynı zamanda yüksek lisans ve doktora tezleri de olmaya başladı. Buradaki damsız kerpiç evlerde sinemacı, yönetmen, ressam, sosyolog, heykeltıraşlık sanatını icra eden arkadaşlarımız var. Sanatın hemen hemen her alanından insanlar var. Onlar da burayı artık bir yaşam alanı olarak benimsedi. Evlerine girdiğiniz zaman her an dekorasyon değiştiriyorlar, ev içerisinde yeni şeyler yapıyorlar. Yeni objeler tasarlayıp uyguluyorlar. Her geçen gün evlerin içleri de dışları da değişiyor. Daha güzelleşiyor, daha heyecan verici hale geliyor. Dolayısıyla gelen insanların da ciddi anlamda ilgisini çekiyor” ifadelerini kullandı.

    Köyün kurulduğu günlerden bu yana üzerinden 9-10 yıl geçtiğini, birçok yeni gelişmenin yaşandığını ve buraya her geçen yıl ziyaretçi ilgisinin katlanarak artmaya başladığını vurgulayan Taşdiken, şöyle devam etti:

    “Bir sanatçı köyü olması münasebetiyle buranın bir cazibesi oluştu. Çünkü, kerpiç yapılar otantik olarak günümüzde yapılmıyor. Kerpiç, yapı malzemesi olarak da kullanılmıyor. Bu çok önemli, halbuki bizim bin yıldan bu yana bir yapı malzememiz ve yapı tekniğimiz. O bakımdan insanlar çok ilgi duyuyorlar. ‘Gelen benim doğduğum ev gibi’, ‘anneannemin evi gibi’ diye hayıflarda bulunuyor ve çok beğeniyor.”

    Taşdiken, Sonsuz Şükran Köyü’nün kurulmasının ardından yerleşim alanında yerel bitkiler parkı da oluşturduklarını belirterek, “Önemli bir iş yaptık, geçen yıl yerel bitkiler parkı oluşturduk burada. Amacımız şu; bütün Selçuklu coğrafyasında başta Çavuş köyü olmak üzere, Sivas’tan Afyonkarahisar’a kadar olan bu iklim coğrafyasında ne kadar yerel, endemik, tıbbi, yaygın, yabani bitkiler varsa bu bölgede yetişen onların hepsini bu alanda toplamayı düşünüyoruz” şeklinde konuştu.

    Yılın her mevsiminde ziyaretçi ilgisi çeken Sonsuz Şükran Köyü’nü görmeye gelenler de kerpiç evlerin bulunduğu sanatçı köyü hakkında düşüncelerini dile getirdi. Köyü görmeye İskenderun’dan geldiğini belirten müzik öğretmeni Roza Yılmaz, “İlk kez geliyorum. Kelimelerle ifade etmek zor ama çok güzel topraklar. Türkiye’nin her köşesi ayrı ayrı güzel. Bu köyün kurulması fikri bence çok doğru bir düşünce olmuş” diye konuştu.

    Sonsuz Şükran Köyü’nü ikinci kez ziyaret ettiğini belirten Ali Erol ise havadarlığı ve sakinliği ile çok güzel bir yerleşim olduğunu ifade ederek, “En azından eski tip evlerin olması da, bize geçmişimize dair ipuçları sunuyor” dedi.

    Düğününe ait dış çekim fotoğraflarının Sonsuz Şükran Köyü’nde gerçekleştirildiğini anlatan Ayşe Poyraz da, “Buradaki ortam çok güzel. Otantik hoş bir ortam. Doğal ortamı bozmamışlar, sadece oturulup vakit geçirilebilecek mekan eksikliği var. Kerpiç evlerin görüntüsü gayet hoş, herkes beğeniyor, biz de beğeniyoruz” ifadelerini kullandı.

  • Şükran Öney Anaokulunda kadınlar günü

    DÜZCE(İHA) – Düzce Şükran Öney Anaokulunda Kadınlar Günü etkinliği düzenlendi.

    Şükran Öney Anaokulu 8 Mart Dünya Kadınlar gününü unutmadı. Okulda düzenlenen etkinliğe Düzce Valisi Dr. Zülkif Dağlı’nın eşi Nurgül Dağlı, Şükran Öney Şenkardeşler, Neriman Çilingir ve birçok kadın davetli katıldı. Anaokulunun gezilmesi ve öğrencilerin etkinlikleri ile misafirlere anaokulu hakkında bilgiler verildi. Valinin eşi Nurgül Dağlı minik öğrencilerle yakından ilgilendi.

    Okul Müdürü Emine Taşlı “Fedakarlıkları, emekleri, sevgileri ve mücadeleleriyle insanlığın umudunu yeşerten tüm kadınlarımızın Kadınlar Gününü kutlarım“ dedi.

    Konuşmaların ardından Okul Müdürü Emine Taşlı, Nurgül Dağlı’ya, Neriman Çilingir ve Şükran Öney’e günün anlamına yönelik plaket takdim etti.

  • Selçuk Yaşar’a şükran plaketi

    Ekonomi Gazetecileri Derneği’nin (EGD) geleneksel “Yılbaşı Buluşması” Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Dış Ticaret Kompleksinde gerçekleştirildi. Basından ve iş dünyasından önemli isimleri 13. kez bir araya getiren organizasyonda, Türkiye ekonomisine yaptığı değerli katkılar sebebiyle Yaşar Holding Onursal Başkanı Selçuk Yaşar şükran plaketine layık görüldü.

    Ekonomi Gazetecileri Derneği’nin bu yıl ilk defa başlattığı projede seçim, EGD Yüksek İstişare Kurulu üyeleri tarafından yapıldı. Şükran plaketini Yaşar Holding Onursal Başkanı Selçuk Yaşar adına, yönetim kurulu üyesi Nur Demirok aldı.

    EGD üyelerine gönderdiği mesajla böylesi önemli bir plaket ile onurlandırıldığı için teşekkürlerini ileten Selçuk Yaşar, “Türkiye ekonomisinin en zor yıllarında birçok ilki başlatarak onurlu gelişmemizin sadece kilidini açtım. Bu süreçte yegane sırrım ise imkansız olanı isteyerek en iyileri oluşturmak oldu. Yaşar Topluluğu olarak, bugün aynı çizgide ülkemize katkı sunmaya devam ediyoruz. Bu duygular içinde yeni yılın ülkemize ve tüm insanlığa huzur getirmesi diliyorum” dedi.

  • Zeynep Erkunt Armağan’dan Bakan Ağbal’a: “Şükran borçluyuz”

    2008 yılından bu yana indirilmiş KDV uygulaması için yıllardır sektör adına mücadele eden TARMAKBİR Yönetim Kurulu Başkan Vekili Zeynep Erkunt Armağan, Maliye Bakanı Naci Ağbal’ın yaptığı açıklama sonrasında, milli sanayinin korunması ve büyümesi için uzun süreden beri ilk defa büyük destek gördüklerini söyledi.

    Maliye Bakanı Naci Ağbal, sektörde yerli üreticiyi uzun süredir mağdur eden indirilmiş KDV ile ilgili yaptığı son açıklamasında, “Türkiye’de zaman zaman indirimli oranlar uygulanıyor. KDV oranı yüzde 18, ama yüzde 8, yüzde 1’e tabi olan ürün ve hizmetler var. Örneğin, traktör teslimleri yüzde 8 KDV’ye tabi. İthalatçı traktörü yurt dışından yüzde 8 ile ithal ediyor. İthalatçı bunu distribütöre 8 ile satıyor. İthalat kaynaklı bir zincir içinde KDV yükü kimsenin üzerinde kalmıyor. Traktörü yurt içinde üreten traktör fabrikasını düşünelim. Kendisi traktörü üretmek için bütün ekipmanları yüzde 18 ile alıyor. Yüzde 8 ile satıyor. Üzerinde KDV yükü kalıyor ve onu maliyeden almaya çalışıyor. Mevcut sistem ithalatı cazip kılıp, yerli üretimi cezalandırıyor. Üretim aleyhine çalışan sistem kalkacak” ifadelerini kullanmıştı.

    “Şükran borçluyuz”

    Bakan Ağbal’a bu konuda sektör olarak şükran borçlu olduklarını dile getiren Zeynep Erkunt Armağan, “Öyle bir sistem vardı ki ithal eden güçleniyor, üreten sıkıntıya terk ediliyordu. Bir yandan yerli üretimi destekleyerek 2023 hedeflerine ilerlemekten bahsedilirken, diğer yandan adeta ithal ürünlerin önünü açma çabası anlaşılır gibi değildi. Yerli üreticilerin yatırım yapmakta, büyümekte çok zorlandıkları bu noktada, üreten sisteme engel olan kanıksanmış yanlışlara Bakan Ağbal çözüm bulmaya çalışıyor. Sanayileşmeyle ilgili hedeflerimiz varsa, milli sanayiye de sahip çıkmalıyız” diye konuştu.

    “Tarımsal mekanizasyon önemli”

    Traktör sektörünün Türkiye için son derece önemli olduğunu anlatan Erkunt Armağan, sözlerine şöyle devam etti:

    “Türkiye gibi tarımın son derece önemli olduğu bir ülkede, sadece tarımsal üretim politikaları üzerinde konuşmak yanlış. Tarımsal mekanizasyon da, tutarlı ve gelişmenin önünü açan bir politikaya sahip olmalı ve yerli üreticinin güçlenmesi için çaba sarf edilmelidir. Bu kadar büyük tarım arazilerinin olduğu bir ülkede yerli imalatçı sayısı bir elin parmağını geçmiyor. Neden? Çünkü yüklenilen KDV, firmaları bu konuda yatırım yapmaktan uzaklaştırıyordu. Traktör sektörü, yatırımın geri dönüşünün (ROI) bu kadar uzun sürede alınabildiği bir sektör olmamalıydı. Özetle, bu haksız KDV uygulaması, bize göre düzeltilmesi gereken en büyük yanlıştı. 9 yıldır süren bu sıkıntıya son verecek adımları atmaya başlayan, başka bir deyişle üreticinin sırtındaki yükü hafifleterek sektörün rahat nefes almasını sağlayan Bakan Ağbal’a bir kez daha şükran borçluyuz. Tasarruflarını yatırıma dönüştürecek üreticilerin bu sistem içinde daha adaletli bir düzende büyüyecekleri için de ayrıca mutluyuz.”