Etiket: suçlu

  • Balıkesir’de huzur operasyonu: 71 suçlu yakalandı

    Balıkesir Jandarma Komutanlığına bağlı ekipler il genelinde huzur operasyonu düzenledi. Operasyonlarda 71 aranan şahıs yakalandı.

    Balıkesir Jandarma Komutanlığı, il genelinde 165 ekip ve 646 personelin katılımı ile operasyon düzenledi. Operasyonlar sırasında 7 bin 901 kişinin GBT sorgusu yapıldı. GBT uygulamasında çeşitli suçlardan aranan 71 kişi yakalandı. 2 cezaevi firarisi ve arama kaydı olan 6 şahıs gözaltına alındı. 13 kişiye adli ve idari işlem yapılarak 372 lira idari para cezası uygulandı. Operasyonlarda 2 bin 72 araç kontrol edilirken, 96 araca 52 bin 968 lira para cezası kesildi, 31 araç trafikten men edildi. Arama kaydı olan 6 araç, 4 çalıntı motosiklet ve 1 çekici araç yakalandı. 1 kişiye orman kaçakçılığı suçundan işlem yapıldı. Jandarma ekipleri ayrıca 846 iş yerini denetleyerek, 8 bin 107 lira para cezası uyguladı. 1 iş yeri kapatma işlemi yapılırken, 1 iş yerine de İspirto ve İspirtolu İçkiler İnhisarı Kanununa göre işlem yapıldı. Jandarmanın huzur uygulaması sırasında 4 ruhsatsız av tüfeği, 2 kuru sıkı tabanca, 16 fişek ve 8 gram uyuşturucu madde ele geçirildi.

  • Şehit babası: “Suçlu oldukları gözlerinden de, dillerinden de belli”

    Kayseri’de çarşı iznine çıktıkları sırada kalleş PKK’nın kolu TAK’ın canlı bomba saldırısı sonrası 15 askerin şehit olduğu olayla ilgili duruşmayı izleyen şehit Mesut Yaşar’ın babası Erol Yaşar, “Hepsi suçsuzum diyor, suçlu oldukları gözlerinden de, dillerinden de belli” dedi.

    17 Aralık 2016’da 15 askerin şehit, 54 askerin gazi olduğu saldırı davasını Kayseri Adalet Sarayı’nda takip eden Türkiye Harp Malülü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Kayseri Şube Başkanı Yılmaz Üçkan ile şehit Mesut Yaşar’ın babası Erol Yaşar ve şehit Yunus Emre Duran’ın babası Mahmut Duran, duruşma sonrası gazetecilere açıklamalarda bulundular. Şehit Mesut Yaşar’ın babası Erol Yaşar, “Söyleyecek bir şey yok. Hepsi suçsuzum diyor, suçlu oldukları gözlerinden de, dillerinden de belli. Vatan sağ olsun, bunlar cezalarını bulacaklar” diye konuştu.

    Türkiye Harp Malülü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Kayseri Şube Başkanı Yılmaz Üçkan, “Şehit babalarımız ve gazilerimiz ile acılarını paylaşmak üzere beraberiz. Şehitlerimiz gözünü kırpmadan bu vatanın bölünmez bütünlüğü için canını feda etti. 81 milyon da bu davaya sahip çıkacak. En ağır cezayı alacaklar şekilde takipçisi olacağız. Bir dahaki davayı da Kayseri’deki hemşerilerimizi bekliyoruz” şeklinde konuştu.

    Şehit Yunus Emre Duran’ın babası Mahmut Duran, olayın yaşandığı Talas yolundaki Şehitler Anıtı’nın tamamlanmamasına tepki göstererek, “Gerekirse ben kendim yaptırırım, yaptırması gerekenlerin bir an önce yaptırması lazım. O anıta 15 şehit askerimizin isimlerinin yazılmasını istiyoruz” ifadelerini kullandı.

  • Facebook suçlu bulunursa trilyonlarca dolar ceza ödeyecek

    Facebook kurulduğundan bu yana tarihindeki en zor günlerini geçiriyor. Kullanıcı verileri ile ilgili yaşanan skandal sonucunda şirket, trilyonlarca dolara ulaşabilecek para cezaları ile karşı karşıya kalabilir.

    Facebook’un kullanıcı verileri ile ilgili yaşanan skandal şirketi her geçen gün daha da zor bir duruma sokuyor. ABD’de tüketici haklarını korumakla görevli Federal Ticaret Komisyonu, sosyal medya devi ile ilgili soruşturma başlattı. Komisyon, 50 milyon kullanıcının kişisel bilgilerinin nasıl olup da siyasi danışmanlık şirketlerinin eline geçtiğini araştıracak. Facebook, 2011 yılında Federal Ticaret Komisyonu ile imzalanan bir mutabakatla, ihlal başına 40 bin dolar ödemeyi kabul etmişti.

    Alınan bilgiye göre; Komisyonun eski yöneticisi David Vladeck, Washington Post gazetesine yaptığı açıklamada; “Cambridge Analytica’nın elde ettiği 50 milyon kullanıcıya ait bilgiler nedeniyle trilyonlarca dolar ceza tehdidi ile karşı karşıya kalabilir” dedi.

    Soruşturma ile ilgili Komisyon’dan yapılan açıklamada ise dile getirilen iddiaların oldukça ciddiye alındığı belirtildi. Komisyonun vekaleten yöneticiliğini yürüten Tom Pahl tarafından yapılan açıklamada, “Facebook’un, usulsüz adımlar atmak yoluyla tüketicilere önemli zararlar verip vermediği araştırılacak” ifadelerine yer verdi.

    Skandalın ortaya çıkmasının ardından piyasa değeri yaklaşık 70 milyar dolar azalan sosyal medya devinden soruşturmaya ilişkin yapılan açıklamada, “Kişilerin bilgilerinin korunmasına olan güçlü bağlılığımız devam ediyor. Komisyonun olası sorularına cevap verme fırsatını memnuniyetle karşılarız” denildi.

    Zuckerberg özür diledi

    Facebook’un kurucusu Mark Zuckerberg, plaftormun 50 milyon kişiye ait veriyi Cambridge Analytica adlı veri analiz şirketine vermekle ve sonrasında bu verilerin ABD Başkanlık seçimlerini etkileyecek biçimde usulsüzce kullanımının önüne geçememekle ilgili suçlamalar üzerine özür diledi. ABD Senatosu Adalet Komisyonu, aralarında Zuckerberg’in de olduğu bazı teknoloji firmalarının CEO’larına, veri gizliliği konusunda ifade vermeleri için 10 Nisan tarihli bir davet gönderdi. Facebook, son olarak telefonlarına Facebook uygulaması yükleyen kişilerin ’cep telefonu konuşmalarını ve kısa mesaj kayıtlarını tutmak’ ile suçlanıyor.

  • Belediye Başkanı Torres yolsuzluk davasında suçlu bulundu

    Amerika Birleşik Devletlerinde Türklerin yoğun olarak yaşadığı New Jersey eyaletine bağlı Paterson kentinin Belediye Başkanı Joey Torres yolsuzluk davasında suçlu bulundu. Torres, görevinden istifa edeceğini açıkladı.

    Ailesinin işyerine yapılan harcamaları belediye bütçesinden yaptığı iddiasıyla hakkında dava açılan Belediye Başkanı Torres’in 10 bin ABD doları parayı geri ödeyeceği belirtildi. Torres’in yargılandığı mahkemenin hakimi belediye başkanının şartlı tahliye olmaksızın beş yıl cezaevinde yatacağını açıkladı.

    Torres’in avukatları, görevden ayrılmadan önce şehirle vedalaşmak için zaman istediği ve istifasını iki gün uzattığı belirtildi. Mahkeme Pazartesi günü görevini iptal edeceğini duyurdu. Torres, suçlamaların ardından yaptığı açıklamada, “Son derece hayal kırıklığına uğradım ve şaşırdım. Bir süredir soruşturmanın farkındaydım. Masum olduğum gerçeğinden asla sapmadım” dedi.

  • Öz İplik-İş Sendikası Genel Başkanı İnanç: “Avrupa, Türkiye’den kaçan ve yargı tarafından suçlu ilan edilen herkesi bağrına bastı”

    Öz İplik-İş Sendikası Genel Başkanı Murat İnanç, Hollanda’nın yaptığının demokrasiye aykırı olduğunu ve geçmişinde sömürgecilik olan ülkelerin Türkiye’ye demokrasi dersi verme hakkı olmadığını vurgulayarak, “Kendilerine sığınan mülteciler için duvarlar inşa eden Avrupa, Türkiye’den kaçan ve yargı tarafından suçlu ilan edilen herkesi bağrına bastı” dedi.

    Öz İplik-İş Sendikasının Genişletilmiş Başkanlar Kurulu toplantısı Ankara Grand Otel’de gerçekleştirildi. Kahvaltı buluşmasında sendika üyeleri ve basın mensuplarıyla bir araya gelen Sendika Genel Başkanı Murat İnanç, konuşmasının başında Hollanda ile yaşananları değerlendirdi. Avrupa’da bazı ülkelerin Türkiye’nin 16 Nisan süreciyle ilgili topa girmeye başladıklarını dile getiren İnanç, ülkelerin gazetelerinde ve televizyon kanallarında 5 maddede ‘hayır’ı anlattıklarını, dolayısıyla Türkiye’ye olan bu ilgi durumundan sendika olarak aslında hoşnut olduklarını dile getirdi. İnanç, Hollanda ile yaşananlara “futbolda fair play kurallarının hiçe sayılması” benzetmesinde bulunarak, “Hollanda topa çok sert bir şekilde girdi. Türkiye’nin Dışişleri Bakanının iniş iznini kaldırdı, olağanüstü hal ilan edip kadın bakanı ülkeye sokmamak için yapılanlar gerçekten ülke olarak ve sendika olarak zorumuza gitti. Fatma Betül Sayan Kaya Hanımefendi elçiliğe gitmiş olsaydı ne yapabilirdi ki, oradaki Türklerle oturup sohbet edecekti. Bunu ülke olarak kabul etmeyebilirsiniz ama o davranışlar ve daha ileriye gidip vur emri vermek hakikatten bizi derinden yaraladı. Türkiye’deki seçimlerin kimseyi ilgilendirmemesi lazımdı. AB’ye girmek istiyoruz, AB ülkeleri bu seçimle ilgili görüşlerini yayınlayabilir. İsviçre’deki gazeteler Türkçe başlık atabilir, yürüyüşler yapabilir. Bunlara Türkiye ve seçmenler hoşgörülü olabilirdi ama Hollanda’nın yaptığı yanlıştı. Geçmişinde sömürgecilik olan bir ülkenin bize demokrasi dersi verme hakkı yok. 15 Temmuz’dan sonra 250 insanın ölmesi, 2 bin 400 insanın yaralanması sebebiyle OHAL ilan edildiğinde bu ülkeler sürekli Türkiye’de ilan edilen OHAL’i tartışırken Hollanda kadın bir bakan için OHAL ilan etti. Bunu anlamakta zorluk çekiyoruz, demokrasi bu değil. Kendilerine sığınan mülteciler için duvarlar inşa eden Avrupa, Türkiye’den kaçan ve yargı tarafından suçlu ilan edilen herkesi bağrına bastı. Belçika DHKP-C’li Fehriye Erdal’ı bağrında sakladı. Abdullah Öcalan denilen terörist başına Avrupa ülkeleri hala özgürlük savaşçısı diyor. Avrupa seçilmiş bir cumhurbaşkanına diktatör diyemez, demokrasi anlayışında bir sakatlık var. Türkiye’deki göstericilere polisin müdahalesine orantısız güç diye tepki gösteren Avrupalıları yerdeki insanı köpeğin ısırmasına müdahale bile etmediler. Basın emekçilerinin yere yatırılmasını Avrupa’daki basın gündeme bile almadı. Biz referandum sürecinde birbirimizi eleştiririz ama 17 Nisan’da her şey bitmiş olacak. Avrupalıların burada bize akıl verme gibi bir haklarının olmadığına inanıyoruz” şeklinde konuştu.

    “Üyelerimizi BES’e katılımdan geri çektik”

    Türkiye’de tekstil sektöründe çalışan işçilerin sorunlarını dile getirerek Mecliste hiçbir partinin bu konuları masaya yatırıp tartışmadığını dile getiren İnanç, “BES denilen sisteme bizi dahil ettiler ancak bu sistemde tasarruf edebilmek için aldığın ücretle geçimini sağlamış olman lazım. Biz sendika olarak bin kişiden fazla çalışanın olduğu işletmelerde bütün üyelerimizi sistemden geri çektik. Vergi konusunda da hala aynı sıkıntıyı yaşıyoruz. Geçen yıl 12 bin 600 TL olan ilk vergi dilimini 13 bin TL’ye çektiniz, değişen bir şey olmadı. Sendika olarak bizim de gider gösterme hakkımız olsun, eğitim, kira ve yakıt gibi giderleri vergiden düşelim dedik. Kıdem tazminatı konusunda ise yeni yasa getirildi ama kıdem tazminatı maddesi yok, çalışanların durumu ne olacak? Tekstil sektöründe kayıtlı sigortalı işçi sayısı 985 bin, sendikalı işçi sayısı 90 bin. Toplu sözleşmeden faydalanan işçi sayısı ise 40 bin değil. Varın düşünün çalışma sistemlerini. Kayıt dışı var, kaçak işçilik var, yevmiyeli işçilik var. Bunlar çalışma hayatının birer sorunu, bu sorunların çözülmesi lazım. Biz işçi sendikası olarak Mecliste bir gün bile asgari ücretle ilgili siyasi partiler bir araya gelip bu konuyu gündeme getirdiklerini veya bunun için kavga ettiklerini görmedik” ifadelerini kullandı.

    Toplantı daha sonra basına kapalı olarak devam etti.