ErzurumFlaş

Etiket: Suçladı

  • Kazada Ölen Genç Futbolcunun Ailesi, Kulübü Suçladı

    İzmir’de yaşanan kazada ölen Bucaspor’un U17 takımının oyuncusu Ömer Teymur’un ailesi, çocuklarının ölümünden sorumlu tuttukları Bucaspor Kulübüne 200 bin liralık maddi ve manevi tazminat davası açtı.

    Bucaspor’un U17 takımının oyuncusu Ömer Teymur, Buca ilçesine bağlı Kaynaklar Mahallesi’nde, 16 Mart 2015 günü antrenman dönüşü buluştuğu arkadaşları ile çay içtikten sonra kaldığı Bucaspor Akademi Yurdu’na dönüşü sırasında, arkadaşının kullandığı aracın takla atması sonucu yaralanmış kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetmişti. Kaza sonrası, İzmir Asliye Ceza Mahkemesi’nde yapılan duruşmada yaklaşık 8 ay önce çıkan karara göre 16 yaşındaki F.A. 4,5 yıl hapis cezasına çarptırılırken, aynı davada yargılanan 17 yaşındaki B.Ş. ve araç sahibi Salih Ö. beraat etmişti.

    “KARDEŞİM ÖLDÜKTEN SONRA BİR KEZ OLSUN ARAMADILAR”

    Kardeşinin ölümünden Bucaspor Kulübü yöneticilerini sorumlu tutan ağabey Metin Teymur, “Kardeşim ölmeden 2 yıl önce Bucaspor’lu yöneticiler gelecek vaad ederek kardeşimi konaklamalı tesislerine götürdü. Çocuk yaşta olan kardeşim 16 Mart 2015 tarihinde 16 yaşında birinin kullandığı yük taşıma aracında kaza sonucu vefat etti. Kazanın olduğu yer kulüp tesisinden yaklaşık 700 metre ilerde. Bu kaza aracında kardeşimden ayrı üç Bucaspor’lu çocuk yaşta futbolcu vardı. Kulüp, çocuk yaşta olan ve konaklamasını da üstlendiği kardeşime sahip çıkmamıştır. Futbolcu çocukların defalarca kulüpten ayrılmasına göz yummuştur. Kardeşimin ölümünden Bucasporlu yöneticiler sorumludur. Ayrıca bir gün arayıp acımıza ortak olmamışlardır” dedi.

    Kardeşiyle ilgili açılan ceza davasının 8 ay önce sonuçlandığını ve 16 yaşındaki sürücünün 4,5 yıl hapse mahkum olduğunu belirten Metin Teymur, “Tazminat davası açmadan önce annem ve kardeşlerim son kez İzmir’e giderek Bucaspor Kulübü Başkanı Çetin Kayışlı ile görüştü. Kulübün yaşanan acıya ortak olmadığını söyleyen ailem, kulüpten destek istedi. Başkan Kayışlı, ölen futbolcu kardeşimin adını bir halı sahaya vermekten başka bir şey yapamayacağını söyledi. Annem ve kardeşlerim bu teklif karşısında bir kez daha yıkıldı. Bunun üzerine avukatımıza talimat vererek Bucaspor kulübüne karşı 200 bin liralık maddi ve manevi tazminat davası açtık” ifadelerini kaydetti.

  • Oyuncu Tolga Yüce; Yurt Dışında Evlenen Kırmızıgül Ve Tatlıtuğ’u Samimiyetsizlikle Suçladı

    Sinema ve dizi oyuncusu Tolga Yüce; Amerika’da evlenen Mahsun Kırmızıgül ve Paris’te evlenen Kıvanç Tatlıtuğ’u samimiyetsizlikle suçladı.

    Yüce yaptığı açıklamada, Kırmızıgül ve Tatlıtuğ’u eleştirerek, “Türkiyede’ki nikah daireleri kapalı mıydı ki? Bu ülkede para kazanın bu ülke vatandaşı olun gidin Amerika’da, Paris’te evlenin.

    Mahsuncum sen kalk ezilen halklar, garibanlar edebiyatı yap, sonra git Amerikalarda yüzbinlerce dolarlık düğünler dünyaevine gir. Kim inanır bu samimiyetsiz davranışlarına? Ülkeni seviyorsan gitmeyeceksin. Lafa gelince ülkeniz için canınızı verirsiniz. Ama çok şükür halkımız uyandı” ifadesini kullandı.

  • HDP Pyd’ye Sahip Çıktı, Türkiye’yi Suçladı

    HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, terör örgütü PKK’nın Suriye kolu olan PYD’ye yönelik angajman kurallarının işletilmesine tepki göstererek, PYD’nin Türkiye’ye dönük herhangi bir saldırısı olmadığını iddia etti.

    Partisinin parlamentodaki grup toplantısında konuşan HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, “Cizre’de üç vahşet bodrumunda insanlığın değerleri katledildi” ifadelerini kullanarak, yapılan terörle mücadele operasyonlarını toplu katliam olarak değerlendirdi.

    Siyasi iktidarın bölgesel bir savaşa hazırlandığını kaydeden ve Suriye’ye dönük müdahalenin düğmesine basılmaya hazırlanıldığını belirten Yüksekdağ, “Suriye’ye dönük bir kara operasyonu tartışılıyor ve diğer taraftan PYD mevzilerine yönelik kesintisiz topçu atışı yapılıyor. Suriye topraklarında IŞİD ve türevi çete yapılanmaları temizleniyor, her yerde IŞİD mevzi kaybediyor, demokratik Suriye güçleri ve PYD’nin IŞİD’e karşı başlattığı operasyon başarı ile ilerliyor. Türkiye’deki siyasi iktidar tam da bu noktada devreye giriyor ve operasyon başlatılıyor. IŞİD’e karşı mücadele etmesi gereken siyasi iktidar bugüne kadar kılını kıpırdatmadı, aksine destek verdi. O çeteler Suriye’de mevzi kaybetmeye başladığı noktada Suriye’ye dönük askeri harekatın düğmesine basıldı” dedi.

    Türk askeri tarafından PYD’ye dönük uygulanan angajman kurallarına tepki gösteren Figen Yüksekdağ, “İktidar Suriye sınırında Kürtlerle komşu olmayı istemiyor. Bu siyasetini Suriye’de Kürt halkına dönük operasyonlarla bir pratiğe dönüştürüyor. İktidara sorarsanız, Suriye’ye dönük harekatın başlatılması angajman kuralları gereği. Kime karşı ve ne için angajman kurallarını işletiyorsunuz? PYD’den bu zamana kadar Türkiye’ye dönük bir saldırı gerçekleşti mi? Bu soruya hiç birisi ‘böyle bir saldırı gerçekleşti’ diyemiyor. Angajman kurallarını niye El Nusra’ya karşı, IŞİD’e karşı işletmiyorsunuz. El Nusra denetimindeki bölgeden Türk askerine dönük saldırılar gerçekleşiyor ama ne hikmetse angajman kurallarını meşru Kürt güçlerine karşı işletiyorlar” diye konuştu.

  • Kadıköy’deki Öğretmen Cinayeti Davasında Sanıklar Birbirlerini Suçladı

    Kadıköy’de bir kadına sözlü tacizde bulunulması üzerine çıkan bıçaklı kavgada öğretmen Bahadır Grammeşin hayatını kaybetmesiyle ilgili davada sanıklar birbirlerini suçladı.

    İstanbul Kadıköy’de 9 Mayıs 2015’te asker arkadaşlarını uğurlamak için düzenlenen geceden çıkan 6 kişilik grup içindeki bir kadına sözlü tacizde bulunulması üzerine çıkan bıçaklı kavgada ÖDP üyesi öğretmen Bahadır Grammeşin hayatını kaybetmesine ilişkin açılan davanın görülmesine devam edildi. İstanbul Anadolu 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlayan duruşmada tutuklu sanıklar Erkan Çınar, Murat Topraktepe, Yahya Burak Ataç ve Mert Nikelay ile tutuksuz 5 sanık katıldı. Duruşmada 15 mağdur da hazır bulundu.

    “PİŞMANIM, BENİM AİLEM MAĞDUR ŞİMDİ”

    Duruşmada savunmasını yapan sanık Erkan Çınar, “Kavga eden arkadaşlarımı abileri olarak ayırmak istedim. Ellerimi açarak ‘Kurban olayım kavga etmeyin’ dedim. Bizi tehdit ettiler. Bana yönelen kişiyi görünce yerde bir şey gördüm. Refleks olarak alıp, salladım. Kesici aletmiş. O da ölen arkadaşımıza gelmiş. Pişmanım. Benim ailem mağdur şimdi” dedi.

    ‘SUÇU ÜSTLENİN SİZE BAKACAĞIM’ DEDİ

    Duruşmada savunmasını yapan sanık Murat Topraktepe ise, “Ben ayırmaya çalıştım, olay yerinden uzaklaştım. Küfür duyunca cebimdeki muşta ile vurdum. Bahadır’a 3 yumruk attım. Bir bıçak vardı bende ‘kavgada kullanılmıştır’ dedim. ‘Yok edelim’ dediler, ‘hayır’ dedim. Bahadır’ın bacağından kan çıktığını görünce bacağına bende 3 defa muştayla vurdum. Sonra muştayı yaktım. Önce vuranı görmedim demiştim ama bıçaklayan Erkan Çınar’dı. Avukatla haber yolladı. ‘Suçu üstlenin size bakacağım’ dedi” şeklinde konuştu. Diğer tutuklu sanık Mert Nikalay da, “Bahadır Grammeşin’e 3 yumruk attım, yere düştü. Sonra Erkan Çınar ona yönelip bıçağı sapladı” diyerek sanık Erkan Çınar’ı suçladı.

    Savunmaların ardından mahkeme duruşmayı erteledi.

    “ZULALARINDA BIÇAK OLAN İNSANLAR ÇANTALARINDA KİTAPLARI OLAN ÇOCUKLARI KOVALIYORLAR”

    Duruşma çıkışı açıklama yapan abla Başak Grammeşin, “Bugün katlanması çok zor da olsa içeride, bizim yüzüne dahi bakmaya kıyamadığımız çocuklarımıza, zulalarındaki palalarla, bıçaklarla saldırdıklarını dinledik defalarca. Zulalarında pala, bıçak olan insanlar düşünün. Çantalarında kitapları olan çocukları kovalıyorlar. Bu politik bir davadır. Egemen kılınmaya çalışılan bir karanlığın, yüreklerinde aydınlık taşıyan insanlara saldırısıdır bu” dedi.

    Bu arada, duruşma çıkışı adliye bahçesinde toplanan yaklaşık bir grup ÖDP’li, “Unutmayacağız Baho, asla affetmeyeceğiz” , “Bahadır’ı katleden karanlığı parçalayacağız, unutmayacağız, affetmeyeceğiz” yazılı pankartlar ile Bahadır Grammeşin’in fotoğrafının bulunduğu dövizler açtılar. Sloganlar atan grup, daha sonra adliyeden ayrıldı.

  • ’İşkenceci Anne’ Haberini Vatandaş Takdir Etti, Vali İHA’yı Suçladı

    Türkiye’yi ayağı kaldıran “işkenceci anne” görüntüleri için vatandaştan teşekkür gelirken, Kayseri Valisi Orhan Düzgün, İHA’yı suçladı. Vali Düzgün, haberin servis edilmesiyle ilgili Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunduğunu açıkladı.

    İzleyen herkesin yüreğini kanatan ‘İşkenceci üvey anne dehşeti’ haberinden sonra İhlas Haber Ajansı’nın (İHA) telefonları kilitlendi. Toplumun her kesiminden arayanlar bu insanlık dışı görüntülerin ortaya çıkarıldığı için teşekkürlerini iletirken, kötü muameleye maruz kalan çocuklara nasıl yardım edebileceklerini sordu.

    Aile içi şiddet konusunu Türkiye’nin gündemine taşıyıp duyarlılık oranını artıran İHA’nın mükâfatı ise Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusu oldu.

    Tüm haber kanalları, haber siteleri ve sosyal medyada günün konusu olan çocuklara işkence haberinden sonra Kayseri Valisi Orhan Düzgün’den ilginç bir açıklama geldi.

    Türkiye’yi sarsan üvey anne dehşeti ile ilgili soru sorulması üzerine konuşan Vali Orhan Düzgün, “Bu olay Şubat ayında gerçekleşti. Tabii olayı ilk duyduğumuzda bana görüntüler anlatıldığında ben izlemek dahi istemedim. Çünkü gerçekten çok vahşi bir muamele. Bu geçen süreç içerisinde de bu olayı gerçekleştiren üvey anne yargılandı ve mahkememizden 46 yıl cezaya mahkum oldu. Biz de olayın hemen akabinde 2 çocuğa hem psikolojik destek hem de tıbbi destek sağlanması bakımından gerekli tedbirleri aldık. Çocuğumuz 2 aylık bir süre zarfında bir tedaviye tabi tutuldu ve şu anda sağlıklı. Kendi babasıyla işte teyzesi, babaannesi gibi akrabalarının yanında kalıyor. Yani şu anda sağlıklılar. Psikolojik desteğimiz zaman zaman devam ediyor. Şu anda o ağır durumu atlattılar diyebiliriz” diye konuştu.

    ‘Görüntülerin yayınlanması ile ilgili bir çalışmanız oldu mu?’ sorusunu yanıtlayan Düzgün, “Görüntülerin yayınlanması tabii çok üzüntü verici. Bu görüntüleri servis edenlerle ilgili Cumhuriyet Başsavcılığımıza suç duyurusunda bulunduk. Tabii baba da bundan son derece rahatsız. Bunların basında yer alması olumsuz olarak nitelendirebiliriz. Onun için bunları servis edenlerle ilgili gerekli adli tahkikatın başlatılması için talepte bulunduk. Cumhuriyet Başsavcımızla az önce de konuştuk. Konuyu takip ediyorlar. Basın kuruluşlarımızın da bu tür olumsuz görüntüleri bir basın sorumluluğu içerisinde yayınlamamasını arzu ediyoruz. Zaten görüntülere yasak gelmesi ile ilgili de muhtemelen mahkeme bugün bir karar verecek” şeklinde konuştu.