Etiket: Suçladı

  • Yemen hükümeti BM’yi sessiz kalmakla suçladı

    Yemen Yüksek Komite Başkanı Abdul Raqib Fatah, Husi militanlarının gerçekleştirdiği saldırılara karşı Birleşmiş Milletleri (BM) sessiz kalmakla suçladı.

    Yemen Yüksek Komite Başkanı Abdul Raqib Fatah, insani yardım işlevlerinin yerine getirilmesi sırasında Husi militanlarının gerçekleştirdiği saldırılara karşı BM İnsani Yardım Koordinatörü Jimmy McGoldrick’i sessiz kalmakla suçladı. Fatah, yaptığı açıklamada Husi militanlarının saldırılarının uluslararası barış ve güvenlik için gerçek bir tehdit oluşturduğuna dikkat çekti.

    BM, Yemen’de 8 milyon 400 bin kişinin açlığa bir adım mesafede olduğuna vurgu yaparak, savaşan tarafların ülkeye yardım ulaşmasına izin vermeleri gerektiğini açıklamıştı.

  • Trump, Charlottesville olayında iki tarafı da suçladı

    ABD Başkanı Donald Trump, salı günü Virjinya’nın Charlottesville kentinde meydana gelen ve 1 kişinin ölümüyle sonuçlanan olaylarla ilgili iki tarafı da suçladı.

    ABD Başkanı, New York’ta bulunan Trump Tower’da yaptığı açıklamada, Konfederasyon Ordusu Komutanlığı yapan Robert E. Lee’nin heykelinin kaldırılmasına karşı George Washington’un da köle sahibi olduğuna vurgu yaparak, “Merak ediyorum, sıradaki hafta da George Washington mu olacak? Daha sonra Thomas Jefferson mı? Onların anıtlarını da kaldıralım mı?” dedi.

    Olaylarda her iki tarafın da sorumluluğu olduğuna değinen ve Robert E. Lee’nin heykelinin kaldırılmasını protesto etmek için bir Charlottesville parkında toplananları savunan Trump, “Şimdi tekrar söylüyorum. Her iki tarafta da kötü bir grup vardı. Kimse bunu söylemek istemiyor. Neo-Nazileri kınadım. Bu insanların hepsi Neo-Naziler değildi” ifadelerine yer verdi.

    Olaylarda bir kadının ölümüne de değinen Donald Trump, kalabalığın üzerine aracını süren kişiyi katil olarak niteleyerek, ikinci derece cinayetten yargılanacağını söyledi.

  • İnsan Hakları İzleme Komitesi, İsrail’i savaş suçu işlemekle suçladı

    İnsan Hakları İzleme Komitesi, Filistinlilerin ikamet haklarını iptal eden İsrail’in savaş suçu işlemekle suçladı.

    İnsan Hakları İzleme Komitesi, İsrail’in Kudüs’ün doğusundaki Filistinlilerin ikamet haklarını iptal etmekle savaş suçu işliyor olabileceğini bildirdi. Komite tarafından yayınlanan yeni raporda, işgal bölgesindeki herhangi bir topluluğun sınır dışı edilmesi veya zorla nakledilmesinin Uluslararası Ceza Mahkemesi Roma Statüsü uyarınca savaş suçu işlemek anlamına gelebileceğini söyledi. Raporda, Filistinlilerin ikamet haklarını iptal etmenin, kanundışı yerleşim genişlemesi, ev yıkımları ve inşaat kısıtlamalarını da içeren Kudüs’te güçlü bir Yahudi çoğunluğu sağlamayı hedefleyen daha geniş bir stratejinin parçası olduğu ayrıntılı olarak açıklandı.

    İnsan Hakları İzleme Örgütü Orta Doğu Direktörü Sarah Leah Whitson, İsrail’in Kudüs’ü birleşik bir şehir olarak ele aldığını ama kuralların İsrailliler için başka Filistinliler için başka işlediğini söyledi. Raporda ayrıca, İsrail’in 1967’den beri Doğu Kudüs’teki yaklaşık 15 bin Filistinlinin oturma iznini iptal ettiği bildirildi.

  • Claudia Roth Türkiye’yi suçladı

    Alman Meclis Başkan Yardımcısı Claudia Roth, başkanlığındaki milletvekili heyetinin Türkiye’ye 25-28 Mayıs tarihleri arasında yapacağı ziyaretin son anda iptal edilmesinin arkasında Türkiye’nin yoğun baskısının olduğunu ileri sürdü.

    Ziyaretin Türkiye’den üst düzeyden “münasebetsiz” bir ziyaret olarak değerlendirildiğini, yapılacak ziyaretin resmi bir hüviyeti olmayacağından, parlamentoda görüşme imkanı olmayacağı için Alman milletvekilleri heyetine de güvenlik için de koruma tahsis edilmeyeceği bildirildiğini söyleyen Yeşiller Partili Meclis Başkan Yardımcısı Roth, böyle bir durumdan dolayı ziyareti iptal ettiklerini açıkladı.

    Bu tutumun siyasi bir provokasyon olarak nitelendiren Roth, Türkiye ile siyasi ilişkilerin imkansızlaştığını belirtti. Yeşiller Partili Meclis Başkan Yardımcısı Roth dışında Başbakan Angela Merkel liderliğindeki Hristiyan Birlik Partileri’nden (CDU/CSU) milletvekili Prof. Dr. Matthias Zimmer, koalisyon ortağı Sosyal Demokrat Parti’den Niels Annen, Yeşiller Partili Luise Amtsberg’in de yer aldığı heyet, iktidar ve muhalefet partileri, sivil toplum kuruluşları, insan hakları örgütleri, düşünce kuruluşları ve basın temsilcileri ile görüşmeler yapacaktı.

    Heyet Ankara’daki resmi temaslarının yanı sıra, İstanbul ve Diyarbakır’a da gitmeyi, referandum sonrasında yaşanan siyasi gelişmeler, Türkiye’nin AB süreci konularında sivil toplumun görüşlerini dinlemeyi hedefliyordu.

  • Çifte kadın cinayetinde torun dedesini suçladı

    Adana’da boş bir arazide cesetleri bulunan iki kadını oğulları ve iki torunu ile birlikte öldürdüğü iddiasıyla tutuklanan dedenin torununa, “Cinayeti sen üstlen ben sana cezaevinde bakarım. Senin yaşın küçük çok ceza almazsın” dediği ileri sürüldü.

    Alınan bilgiye göre, 10 Nisan akşamı Yüreğir ilçesi Başak Mahallesi’nde meydana gelen olayda kocası Arap B. cezaevine girince 3 çocuğunu bırakarak evi terk eden Senem B. ve yine 1 yıl önce evini terk eden akrabaları Zeliha Sevgilibaş’ı (21) namus meselesi yüzünden darp ve pompalı tüfekle ateş ederek öldürdükleri iddiasıyla gözaltına alınan Senem B.’nin kayınbabası Hikmet B., oğulları Davut, Ayhan, Savaş ile torunları Doğan ve O.B. tutuklandı. Tutuklanan zanlıların emniyetteki sorgusunda suçu birbirlerinin üzerine attığı öğrenildi. Şüphelilerden Doğan B. olay yerinde polise kadınları kendisinin vurduğunu söylerken, emniyetteki sorgusunda cinayeti dedesi Hikmet B.’nin işlediğini ileri sürdü. Doğan B.’nin “Her şeyi dedem planladı. Yengemin ve halamın kızının fuhuş yaptığını öğrenince eve geldi, babamı ve kardeşlerini toplayarak kızların evine gideceklerini, onları öldüreceklerini söyledi. Daha sonra da hep beraber eve gidip kadınları alıp Başak Mahallesi’ne getirdik. Burada dedem kadınların kafasına pompalı tüfekle ateş edip öldürdü. Daha sonra bana tüfeği verip, ’Sen bu cinayeti üstlen, ben sana cezaevinde bakarım, senin yaşın küçük çok fazla ceza almazsın. Polis geldiğinde teslim olur, namusumu temizledim dersin’ dedi. Ben de tüfeği alıp polis geldiğinde dedemin dediğini yaptım. Çok pişmanım, ben kimseyi öldürmedim” şeklinde ifade verdiği öğrenildi.

    Dede Hikmet B.’nin ise kendisinin kimseyi öldürmediğini ve öldürmeye de azmettirmediğini, olayı duyunca Başak Mahallesi’ne gittiğini, bu sırada polisin geldiğini ve kendilerini gözaltına aldığını söylediği öğrenildi. Davut B. ve diğer kardeşlerinin de iki kadını Doğan B.’nin öldürdüğünü söylediği öğrenildi.

    Zanlıların olaydan sonra alınan el svapları cinayeti çözecek.