Etiket: Şube

  • Sağlık Sen Şube Başkanı Yıldırım’dan atamalara tepki

    Sağlık Sen Şube Başkanı Yıldırım’dan atamalara tepki

    Sağlık Sen İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Özgür Yıldırım, İzmir İl Sağlık Müdürlüğünde yapılan atamalara tepki göstererek, “İzmir’deki atamaların bazıları ahbap-çavuş ilişkisine göre ve çıkar ilişkisine göre yapıldı” dedi.

    Sağlık Sen İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Özgür Yıldırım, İzmir İl Sağlık Müdürlüğünde yapılan atamalar ve sendikanın yaptığı suç duyuruları hakkında açıklamada bulundu. İzmir’de yapılan atamalara tepki gösteren Yıldırım, “Atamaların bir kaçına değil geneline karşı tepkimiz vardı. Bir salgın süreci yaşıyoruz. Birinci dalgayı diğer ülkelerle kıyasladığımızda iyi bir şekilde yönettikten sonra böyle bir gelişme yaşandı. Ek ödemelerden dolayı mutsuz bir sağlık çalışanları ordusu var. Bir de bu atama sürecinde 2 yıldır görev yapan, tecrübe sahibi olan kişiler by-pass edildi. Bu işte ehliyet ve liyakat çok önemli. Bu durumda bizim müdahil olmamız çok normaldir. Atama süreçlerinden sendika olarak bilgi sahibi olmalıyız. İzmir’deki atamaların bazıları ahbap-çavuş ilişkisine göre ve çıkar ilişkisine göre yapıldı” dedi.

    “Atamanın acelesi yoktu”

    Süreçte İzmir İl Sağlık Müdürü Mehmet Burak Öztop’u sağlık çalışanlarının yanında göremediklerini söyleyen Yıldırım, “Atamalara tepkimiz pandemi süreci olması sebebiyle oldu. Süreç hassas bir süreç, Türkiye’nin en büyük üçüncü kentindeyiz. Kritik bir kentte yaşıyoruz. Bu sebeple bu atamalar çok doğru değil. Sağlık Bakanlığının bu hatayı görmesi lazım. Yeni gelen birinin, ‘seni buraya verdim, seni buradan aldım’ demesi doğru değildi. En azından 6 ay görev süresi uzatılabilirdi. 15 Temmuz darbe girişimine sosyal medyadan destek veren isimlerin yönetici olduğunu görüyoruz. Sağlık Bakanlığının bugün yaşanan eksiklikleri görmesi gerekiyor. Ek ödeme adı altında verilen para 1,5 lira. Bir simit parası bile etmiyor bu. Bizim daha acil çözülmesi gereken sorunlarımız varken atamanın acelesi yoktu. Üç gruba ayrılarak yapılan bu işlem ilk gruba sokuldu. İzmir bir turizm kenti, Türkiye’nin her yerinden insanlar geliyor buraya. Biz hastanelerde çalışanlarımızın yanındayız ancak İzmir İl Sağlık Müdürü’nü hastanelerde görmedik” diye konuştu.

    “Asla susmayacağız”

    Sendika başkanı Yıldırım, haksızlık karşısında asla susmayacaklarını belirterek, “Biz sağlık çalışanları olarak eksik ve yanlışı sorgulamayacak mıyız? İzmir İl Sağlık Müdürlüğü bizim açıklamamızla ilgili tekzip yayınlamak gerekiyorsa, kurumun ilgili kişileri bunu yapabilirdi ancak özel bir hastane çalışanının bunu hazırlayarak servis etmesi düşündürücüdür. Biz bunu belgesiyle sunmuştuk. Bizim birilerinin iftirasıyla işimiz yok. Belgemizle iş sunarız, ispatlıdır ve gerektiğinde savcılığa suç duyurusunda bulunabilirsiniz. Bir medikalci bir ilçeye atanıyor ve başhekimde olan mal alım yetkisi veriliyor. Biz bunu sorduk. Bir sağlık çalışanı değil, medikalci olması düşündürücüdür. Biz Sağlık Bakanı’na seslendik, burada yapılan atamaların bakanlığın bilgisi dahilinde olup olmadığını sorduk. Cumhurbaşkanımız, ‘haklı olduğunuz davada makam ve mevki önünde eğilmeyin’ der. Biz de asla susmayacağız. Bakanlık sesimizi duyuncaya kadar, Cumhurbaşkanımız sesimizi duyana kadar bunun takipçisi olacağız. Bu sendikacılığın hak arama noktasındaki özüdür. Belki siyasetin başaramadığını biz sendika olarak başardık” açıklamalarını yaptı.

    “Bizim köklü çözüme ihtiyacımız var”

    Sağlık çalışanlarının sorunlarını anlatan Başkan Yıldırım şunları söyledi: “İzmir yerelinde de Türkiye genelinde de ek ödemelerin ve özlük haklarının olmadığı bir sağlık sistemi var. Pandemi sürecine girer girmez açıklanan 3 ay tavandan ek ödeme verileceği açıklandı. Bugün aynı serviste çalışan bir üniversite mezunu ile lise mezunu hemşirenin aldığı ücrette bir adaletsizlik var. Lise mezunu hemşire 1300 lira ek ödeme alırken, lise mezunu hemşire 300 lira ödeme aldı. Bunda adalet nerede, bunu sorgulamamız gerekiyor. Net olmamakla beraber önümüzdeki dönemde de ek ödemenin tavandan yapılacağı söyleniyor ancak sorunların çözümünün bu olmadığını söylüyoruz. Bunlar geçici çözüm olur. Bizim köklü çözüme ihtiyacımız var. 3600 bir an önce çıkmalı ve sağlık çalışanlarının tümünü kapsaması gerekiyor. Tıpkı polislerdeki ayrışmadığı gibi, bizde de branşlara göre bir fark olmaması gerekiyor. İş yükü konusunda ciddi sorunlarımız var. Pandemi döneminde İzmir’de kamuda çalışan çok sayıda önemli hekimlerimizi kaybetmeye başladık. Çok değerli , rüştünü ispatlamış hekimlerimiz özel kuruluşlara geçiyor. Bakanlığımız bu konuda bir an önce çalışmaya başlamalı. Çok değerli hekimlerimiz özel kuruluşlara kaçıyor. Biz hekimlerimizin hakkını vermediğimizde kaybeden sağlık sistemimiz olacaktır.”

    “İzmir İl Sağlık Müdürlüğünde hızlı yükselişler var”

    Yıldırım, il sağlık müdürlüğünde derin bir yapılanmanın olduğunu öne sürerek, “Aile boyu yöneticilik yapan bu kişilerin bu kadar hızlı yükselişinin sebebi nedir? Biz bunu sorguluyoruz. Nasıl bu kadar hızlı yükselebiliyorlar? Biz elimizdeki belgelerle gerekli başvuruları yaptık. İzmir İl Sağlık Müdürlüğündeki derin yapılanmaya bakılması lazım. Bir yapılanma varsa orada vardır, bizde yapılanma olmaz, biz seçimle geliriz, seçilemezsek gideriz. Biz İzmir İl Sağlık Müdürlüğü ile önceden yaptığımız görüşmelerden bir sonuç alamadık. Sürecin ne olacağını hep birlikte göreceğiz” ifadelerini kullandı.

    “Sağlık çalışanlarından birçok dosya geldi, inceliyoruz”

    Bazı kişilerce kasten itibarsızlaştırma için iftira atıldığını savunan Yıldırım, “Bizi itibarsızlaştırmaya çalışanlar hakkında ve bazı haber siteleri hakkında başlattığımız bir süreç var. Bizi sendikal sürecin içerisinde hazmedemeyen fitne grupları, biz ve yönetimimiz hakkında itibar suikastine girdiler. Toplam 6 tane suç duyurusunda bulunduk. Dünün FETÖ’cüleri bizim üzerimizden algı oluşturmaya çalıştı. Malum yapı bugünlerde yine başını kaldırmaya başladı. Öyle bir algı oluşturuluyor ki, Sağlık-Sen yönetiminde ‘Gezi’ci birileri olduğu algısı oluşturuluyor. Tepecik Hastanesi ile Göğüs Hastanesinin birleştirilmesi gündeme geldiğinde bazı doktorlar hastanemiz kapanmasın diye eylemde bulunmuştu. Bu eylem sırasında hastane bahçesinde çekildiğimiz fotoğrafı ‘Gezi’ algısı oluşturmak için kullanıyorlar. Bu konuda da hukuki anlamda gerekli işlemler başlatıldı. Bu algı oluşturarak itibarsızlaştırmalar hakkında süreci takip edeceğiz. Basın açıklamalarından sonra özellikle, herkes bunalmış ve çıkış arayan sağlık çalışanları kitlesi oluşmuş. Bize sağlık çalışanlarından 6 klasör dosya geldi. Biz bu dosyaları inceliyoruz. Yanlış bir şey gördüğümüzde bunları bakanlık nezdinde sunmaya devam edeceğiz” sözlerine yer verdi.

  • Memur-Sen İl Temsilcisi ve Eğitim-Bir-Sen 2 nolu şube başkanından asılsız ithamlara sert tepki

    Memur-Sen İl Temsilcisi ve Eğitim-Bir-Sen 2 nolu şube başkanından asılsız ithamlara sert tepki

    Memur-Sen İl Temsilcisi ve Eğitim-Bir-Sen 2 nolu şube başkanı Mustafa Karataş, öğretmenler hakkındaki asılsız ithamlara sert tepki gösterdi.

    Pandemi Sürecinin uzaması ve hali hazırda vaka sayılarının azalma yerine günlük aynı seviyelerde seyretmesi hayatın birçok alanında olduğu gibi Eğitim-Öğretim alanında da sonuçları itibariyle etkili olduğunu dile getiren Karataş, “Mart ayından itibaren Eğitim-Öğretime verilen ara ve 2020-2021 Yılında,Eğitim Öğretimin örgün mü yoksa uzaktan online mı devam edip etmeyeceği konusunda Milli Eğitim Bakanlığının henüz netleşmiş bir yol haritası mevcut değildir.Her ne kadar Sayın Bakanımızın 4 alternatifli bir çalışmanın hazır olduğunu söylese de netleşen bir durumun olmadığını biliyoruz” dedi.

    Okulların kapalı tutulması, öğrencinin okula gelememesi, ders yapılmaması öğretmenlerin ve eğitimcilerin suçu imiş gibi Öğretmenler ve Eğitim çalışanları eleştiri oklarına hedef edildiğini ve acımasız eleştirire maruz kaldıklarını anlatan Karataş, “Türkiye Cumhuriyetinin her kurumunda çalışan fedakar ve cefakar çalışanları gibi Öğretmenler, akademisyenler ve bu kurumların diğer çalışanları kazandıklarını helal etmek ve ailelerine helal lokma yedirmek için samimi, gayret içinde ve en üst düzey performansla görevlerini ifa ediyorlar. Sürecin şartlarını ileri sürerek öğretmenlerin ve akademisyenlerin işe gitmeden çatır çatır maaşlarını alıp yemek istediklerini ileri sürmek, hatta sağlıkçılar ölsün, Emniyet çalışanları ve diğer kurumlarda çalışanlar her türlü risk altında çalışsın ama okullar açılmasın biz tatili sahillerde keyifle geçirelim diye düşünecek ve bunu ifade edecek bir aymazlığın içinde olduklarını söylemek, öğretmenlere ve akademisyenlere hakarettir, iftiradır. hakkaniyeti ketmetmektir. Ayrıca farklı kurum çalışanları arasına nifak tohumları ekmektir.

    Erzurum’da en fazla üyesi olan bir Sendikanın Şube Başkanı olarak, bir milyonluk bir eğitim ordusu hakkında her ne kadar kısmi muaf tutmalar yaparak da olsa hiç kimsenin öğretmenleri ve akademisyenleri nefsi hesaplar üzere kimsenin itham etme hakkı yoktur” diye konuştu.

  • Toplum Destekli Polislik Şube Müdürlüğü ekipleri uyardı

    Toplum Destekli Polislik Şube Müdürlüğü ekipleri uyardı

    Erzurum Emniyet Müdürlüğü Toplum Destekli Polislik Şube Müdürlüğünce Kurbanlık hayvan satışı yapılan ve halkın yoğun olarak bulunduğu yerlerde hırsızlık, yankesicilik, dolandırıcılık ve parada sahtecilik olaylarına karşı vatandaşlar uyarıldı.

    Toplum Destekli Polislik Şube Müdürlüğü ekipleri halkın bu tür olaylara maruz kalmalarını engellemek adına bilgilendirme ve broşür dağıtımı yaparken, vatandaşlara hırsızlık, yankesicilik, dolandırıcılık ve parada sahtecilik olaylarına karşı dikkatli olmaları istendi.

    Vatandaşlar polis ekiplerine uygulamalarından dolayı teşekkür etti.

  • Tuşba’da tayini çıkan şube müdürlerine plaket

    Tuşba’da tayini çıkan şube müdürlerine plaket

    Van’ın Tuşba İlçe Milli Eğitim Müdürü Mehmet Bakır Bedevioğlu, ilçede uzun yıllar görev yapan ve rotasyon kapsamında farklı illere tayini çıkan şube müdürlerine plaket verdi.

    Tuşba İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünde 6 yıl boyunca görev yapan şube müdürleri Mehmet Güzelyıldız Bitlis’e, Mehmet Baki Karabulak ise Van İl Milli Eğitim Şube Müdürü olarak atandı. Van Milli Eğitim Müdürlüğü ve Bitlis’e tayini çıkan şube müdürlerine, başarılı hizmetlerinden dolayı teşekkür eden İlçe Müdürü Mehmet Bakır Bedevioğlu, 6 yıl boyunca özveri ve fedakârlıklarla çalışan Mehmet Güzelyıldız ve Mehmet Baki Karabulak’a teşekkür plaketi takdim etti.

    Tuşba İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü makamında gerçekleşen plaket takdim töreninde açıklama yapan İlçe Milli Eğitim Müdürü Mehmet Bakır Bedevioğlu, “Şube müdürlerimiz Mehmet Güzelyıldız ve Mehmet Baki Karabulak ile yaklaşık 4,5 ay süren çalışma sonucunda alınan inisiyatifler ile birçok işi başardı. Birçok sıkıntıya göğüs gerildi. Tuşba’da yapılmaz denilen birçok proje ve iş başarılı bir şekilde yapıldı. Birçok okul inşaatı, onarımı ve öğrencilerimizin eğitimine katkı sağlayacak birçok projeye imza atıldı. Geleceğimizin teminatı olan çocuklarımız için atılan bu adımlar, zamanla mesai arkadaşlığından dostluğa ve kardeşliğe dönüştü. Görev yerleri değişti ama kardeşlik ve dostluklarımız devam edecektir. Arkadaşlarımızın yeni görev yerlerinde de aynı azimle imkanlar dahilinde gece gündüz demeden çalışacağına inanıyorum. Bayrağı devreden ve devralan eğitim neferlerimize hayırlı olsun diyor, çalışma hayatlarında başarılar diliyorum” şeklinde konuştu.

    Yaklaşık 6 yıl boyunca öz verili bir şekilde çalışan şube müdürleri, kurum personeli tarafından uğurlandı.

  • Eğitim Hak Sen Ağrı Şube Başkanı Alp:”Sözleşmeliye tek çare kadrodur”

    Eğitim Hak Sen Ağrı Şube Başkanı Alp:”Sözleşmeliye tek çare kadrodur”

    Eğitim Hak Sen Ağrı Şube Başkanı Ertuğrul Alp, “Kamudaki ayrımcılığın giderilmesi ve herkesin emeğinin karşılığını alabilmesi için tüm sözleşmeli çalışanlara kadro güvencesinin verilmesini tek çare olarak görmekteyiz”dedi.

    Konu ile ilgili gazetecilere açıklama yapan Eğitim Hak Sen Ağrı Şube Başkanı Ertuğrul Alp, “Son dönemde, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 4/B maddesine göre sözleşmeli personel istihdamında yine bir artış gözleniyor. Öğretmen ve sağlık personeli başta olmak üzere ihtiyaç duyulan tüm alanlarda 4/B’li sözleşmeli personel alımı yapılıyor. Sözleşmeli personel alımında, sık sık, memurlarla aralarında bir fark olmadığına vurgu yapılıyor. Sadece tayin haklarında farklılık olduğu söyleniyor. Oysaki izinden, görevde yükselmeye, gelir vergisinden tazminatlara kadar birçok alanda farklılık bulunuyor. Görüldüğü gibi kadrolu devlet memurları ile aynı işleri yapmakta ancak özlük ve mali hakları açısından onlardan geride kalmaktadırlar. Kamuda sözleşmeli tüm personellerin kadro talepleri giderek artıyor. Öyle bir seviyeye geldi ki her gün sosyal medyayı sallayan sözleşmeli personeller için gerek sendikalar gerekse medya destek veriyor. Her bir sendika gerek kendi hizmet kollarında eylemler gerçekleştiriyor gerekse tüm sözleşmeli personel için ter döküyor. Bilindiği üzere Konfederasyonumuz, bağlı sendikalar ve Haksen ailesi olarak Haksen Genel Başkanı Sayın Ayhan Çivi önderliğinde sözleşmeli personele hakları olan ve özlemle bekledikleri kadrolarına kavuşmaları için destek vermekteyiz. Kamudaki ayrımcılığın giderilmesi ve herkesin emeğinin karşılığını alabilmesi için tüm sözleşmeli çalışanlara kadro güvencesinin verilmesini tek çare olarak görmekteyiz. Bunun için kamuoyunda duyarlılık oluşturmak ve kadro talebimizi güçlü bir şekilde dile getirmek için yaptığımız çalışmalara destek olması adına sürekli olarak sosyal medyada da çalışmalar yapmaktayız”dedi.