Etiket: Stresini

  • Haftanın stresini balık tutarak gideriyorlar

    Tekirdağ’da haftanın stresinden kurtulmak isteyen vatandaşlar oltayla balık tutarak keyifli saatler geçiriyor.

    Tekirdağ’da havaların ısınmasını fırsat bilen vatandaşlar sağanak yağışların ardından Marmara Denizinin kıyısına giderek gece saatlerine kadar oltayla balık tutuyor. Sahile balık tutmaya gelen vatandaşlardan kimisi “Balık tutmak benim için bir terapi” derken, bazı olta balıkçıları ise balık tutmanın insandaki sabır kavramını güçlendirdiğini söyledi.

    “Aslında balık tutmak bahane”

    Balık tutmanın stres atmak için bahane olduğunu dile getiren vatandaşlar, “Kaç gündür havalar kapalıydı. Biz de bu pazar gecesi dışarı çıkıp bir şeyler yapmak istedik. Burada balık tutmak umuduyla bekliyoruz ama aynı zamanda denizin serinliğini hissediyoruz. Çünkü havalar yağmurlu olunca içeri tıkılıp kalıyorsun. Aynı zamanda hafta içi ise malum sezon başladı. Çalışıyoruz, çocukların okulu var onlarla ilgileniyoruz. İşte böyle pazar günlerini fırsat bilerek oltamızı da yanımıza alarak, burada hem denizin keyfini çıkarıyoruz hem de kafamızı dinliyoruz. Hafta içinin yorgunluğunu, bunalımını, burada kendi kendimizi terapi ederek üzerimizden atıyoruz. Yaşadığımız kötü anları unutarak burada huzur buluyoruz” dedi.

    “Balık tutmak insanın sabrını geliştirir”

    Oltayla balık tutan kimi vatandaşlar da, hobi olarak zaman buldukça balık tutmaya geldiklerini ifade ederek, “Balık insandaki sabır olgusunu güçlendirir. Çünkü kendinizi burada saatlerce denizin derinliklerin bırakarak balığın oltaya düşmesini beklersiniz. Bu süreçte insanın zihni, bir şeyler elde etmek için beklemeyi, yani sabretmeyi öğreniyor. Malum bunun sürekli hale getirdiğimizde insanda sabır kavramı daha da güçlenir” diye konuştu.

  • Uzmanlardan ’iş stresini eve getirmeyin’ uyarısı

    Kişisel Gelişim Mentoru Erkut Ergenç, ruh ve beden sağlığınızın korunması, mutlu bir aile yaşamı için işi ve işin eve getirilmemesi uyarısında bulundu.

    Günümüzde iş hayatı, günlük hayatının bir parçası olmaktan çıkıp hayatın tamamına yakınını işgal etmeye başladı. İş hayatının ağır yükü ve stresiyle baş etme yollarını ise Liderlik Okulu Kurucusu ve Kişisel Gelişim Mentoru Erkut Ergenç anlattı. “Uzun ve stresli bir günün ardından eve döndüğünüzde kendinizi, aile üyelerinden biri üzerine bu stresi yansıtırken bulursunuz” diyen Ergenç, ”İngiltere Sağlık ve Güvenlik Kurumu (HSE) tarafından yapılan son araştırmalarda kişilerin hastalıklarının üçte birinin iş temelli stres nedeniyle oluştuğunu görüyoruz. Bu da konunun ne kadar önemli olduğunu göstermeye yetiyor” dedi.

    Ergenç, işin eve getirilmemesi gerektiğini ifade ederek, “Sorunlar büyüdükçe buna karşı koymak bir süre sonra imkansız hale geliyor ve patlamalar daha başka sorunları tetikleyerek durumu bir kartopu misali çığa dönüşebiliyor. Günümüz iş dünyasında bu söylediğimi uygulamanın zor olduğunu bir çok kişi söyleyebilir. Ben dahil özellikle bir çok danışman arkadaşımız bu durumu imkansız görebiliyoruz. Bence eve işi taşımanın anlamı yok. İşi ve stresini işte bırakmak bu işin en kolay çözümüdür. Ama bu durum tam anlamıyla mümkün görünmüyorsa da eve getirilen işlerin daha soft ve daha az stres içermesine gayret edebiliriz. Örneğin; evde sadece okumaları ya da araştırmaları yapmak daha az stresli olacaktır. Bununla birlikte, yine ailenize ayırdığınız vakit azalacağı için stres tümden dağılmayacaktır. Mobil cihazlar hayatımızın önemli birer parçası olarak hayatımızda önemli bir yer tutuyorlar. İş dünyası açısından da bunlardan vazgeçmek mümkün değil. Ancak iş için kullanılan cihazlarınız ile kişisel cihazlarınızı ayırarak en azından iş ile ilgili bazı şeylerin yoğunluğunu azaltabilirsiniz. Kişisel tablet devrine geçiş yapabilirsiniz” dedi.

    Kişisel Gelişim Mentoru Erkut Ergenç, şöyle devam etti:

    “İş yerinde iyi bir ekibiniz yok ise işin tüm stratejik yükü üzerinize kalabilir. Bundan da kötüsü işlerin fiziki yönü de size kalırsa stresten kurtulmanın bir yolu yok. İyi bir ekip kurmanın vakti geldi. Stresi azaltmak için iyi bir ekip şart. Tabi ekibi kurmak yetmez. Özellikle yetki devri ve sorumluluk devrini de gerçekleştirmelisiniz. Sorumluluğu olmayan bir yetki devri stresi artırmaktan başka bir işe yaramayacaktır. Hobilerin en sevdiğim yönü sizi, önce ruhen beslemesidir. Tabii fiziki olarak zamanınızı da alacaktır. Ama eve iş getirenler için bundan kurtulmanın en iyi yollarından biri de hobi sahibi olmaktır. Kolaydan başlayabilirsiniz. Örneğin; spor yapın ya da bisiklete binin. Eğer bunlar mümkün görünmüyorsa yazmaya başlayın. Hobi olarak yazar olun. Tecrübelerinizi yazın. Bence iyi bir kitap çıkabilir.”

  • Sınav Stresini Akyaka Sahilinde Attılar

    Muğla’da YGS sınavları sonrası aileler çocukları ile birlikte sınav stresini atmak için Ula’nın Akyaka sahiline akın etti. Sahil kenarındaki kafelerde oturacak yer sıkıntısı yaşandı.

    Hava sıcaklığının 25 derece dolayında seyrettiği Akyaka Mahallesinde çocukları YGS sınavından çıkan aileler çocuklarının stresten uzaklaşmasını sağlamak için Akyaka’ya akın etti. Sahil kenarında Gökova Körfezi manzarası eşliğinde yürüyüş yapan aileler ve gençler, havanın sıcak olmasını da değerlendirirken, denize giren çocuk ve gençler de gözden kaçmadı.

  • Deniz Canlıları Müzesi, Öğrencilerin Sınav Stresini Yenme Adresi Oldu

    Türkiye’de ilk ve tek olan Deniz Canlıları Müzesi, sınava girecek öğrencilerin stres atma mekanı oldu.

    Beylikdüzü Yeşilvadi’de yüzlerce deniz canlısının mumyalanarak sergilendiği müze, geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu sene de TEOG (Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş) sınavı öncesi uğrak merkezi oldu. Müzede yüzlerce balık ve deniz canlısını inceleyerek stres atan öğrenciler Balıkçı Kenan’ın ikram ettiği enfes balıklarla enerji depoladılar.

    Şu günlerde harıl harıl 25-26 Kasım’da yapılacak TEOG sınavına hazırlanan Gürpınar Azime Yılmaz İmam Hatip Ortaokulu 8. sınıf öğrencilerini ağırlayan işletme sahibi Kenan Balcı, “8 sınıf öğrencileri geçtiğimiz yıl da misafirimiz olmuşlardı. Onların sınav başarıları gayet yüksek olduğu için 8.sınıf öğrencileri bu yılda buradalar. Kendilerini ağırlamaktan, müzemizi gezdirmekten ve yoğun ders çalışma programı sebebiyle ihtiyaç duyacakları enerji için balık ikram etmekten son derece mutluyuz” dedi.

    “DENİZLER EKMEDEN BİÇTİĞİMİZ TARLALARIMIZ”

    Ziyaretine gelen öğrencilere öncelikli olarak denizlerin öneminden ve sahip çıkılması konularından bahseden Deniz Canlıları Müzesi sahibi Kenan Balcı, ” Denizlerimiz bizim, ekmeden biçtiğimiz tarlalarımızdır. Aynı zamanda Türk halkının gerçek madenidir. Bu yüzden geleceğimiz olan öğrencilerimize bu konuların öneminden bahsettim. Çünkü son zamanlarda denizlerimizdeki balık oranı azaldı. Özellikle evlerde kullanılan kızartma yağlarının lavabolara dökülmesi sonucu denizlerde oksijen miktarı azalıyor. Bu da balıklara zarar veriyor. Yıpranan dokuları bile onaran, içinde hiçbir katkı maddesi olmayan, anne sütünden sonra en kıymetli besin kaynağımız olan balıklar için denizlerimize sahip çıkmamız gerektiği konusunda çocuklarımızı bilgilendirdik” şeklinde konuştu.

    Deniz Canlıları Müzesi’ni öğrencilerin derslerine yardımcı olmak için de açtığını söyleyen Balcı, “Geçtiğimiz kasım ayındaki TEOG sınavından önce stres atmak için öğrencilerimizi burada ağırladık. Baştan korkuyla yaklaştıkları müzeyi sonradan sevdiler ve Nisan ayındaki ikinci TEOG sınavı için tekrar gelmek istediler. Sonuçta öğrencilerin mutlu olması bizleri de mutlu ediyor. Aynı zamanda balık yemek hem zihin açıcı hem de stresi önlüyor. Ben günde beş defa balık yediğim için altmış yaşında olmama rağmen doktora gitmedim. Balık gerçek bir ilaçtır. Bu yüzden öğrencilere denizlerimize sahip çıkalım vurgusunu özellikle yapıyorum” şeklinde konuştu.

    “BİZİM İÇİN ÇOK VERİMLİ BİR ETKİNLİK”

    Bir önceki TEOG sınavı için geldiğimizde hem balık yemek hem de müzeyi gezmek bizlere iyi gelmişti diyen Gürpınar Azim Yılmaz İmam Hatip Ortaokulu sekizinci sınıf öğrencisi Ruken Ayşe Kaplan, “Kenan Abi sınavdan önce bizim stres yapmamamız için çok yardımcı olmuştu. Hem müzeyi çok sevdik hem de balık yemek sınavdan önce bize çok iyi geldi. Aynı zamanda Kenan Abi denizlerin geleceği için bizlere yapabileceklerimiz hakkında bilgiler verdi. Bence çok güzel ve verimli bir etkinlik oldu. Bu organizasyon için çok teşekkür ederiz” ifadelerinde bulundu.

    TEOG’dan önce böyle bir etkinlikle daha iyi motivasyon olduklarını söyleyen Gürpınar Azim Yılmaz İmam Hatip Ortaokulu sekizinci sınıf öğrencisi Muhammet Talha Çelik ise “Kenan Abimizin dediği gibi balık fakir gıdası değil, fikir gıdasıdır. Balık yemek hem zihnimizi güçlendiriyor hem de stresimizi atmamıza yardımcı oluyor. Bu yüzden tekrar Nisan ayındaki TEOG sınavı için ziyaret etmek istedik” diyerek memnuniyetini bildirdi.

  • Devrekliler Kışın Stresini Yağmur İle Attı

    Devrekliler kışın stresini sanatçı Yağmur ile attı.

    Zonguldak’ın Devrek ilçesinde düzenlenen gecede ilçede yaşanan vatandaşlar kışın stresini sanatçı Yağmur ile eğlenerek attı. Songül Çekirdekçi tarafından organize edilen ve Çınar Otel’de düzenlenen gecede sanatçı Yağmur okuduğu bir birinden güzel parçalarla Devreklilere unutulmaz saatler yaşattı. Geç saatlere kadar süren gece ile ilgili konuşan ve organizasyonu tertip eden Songül Çekirdekçi,” Uzun zamandan bu yana böyle bir gece tertip etmemiştik misafirlerimiz hem kış ayının stresini Üzerlerinden attılar, hem de gönüllerince bir gece yaşadılar katılımlarından dolayı tüm davetlilerimize teşekkür ediyorum” diye konuştu.

    Düzenlenen geceye; Devrek Belediye Başkanı Mustafa Semerci, Çaydeğirmnei Belediye Başkanı Satılmış Gebeş ve çok sayıda davetli katildi.