Etiket: stres

  • Koray Avcı, Bodrum koylarında stres attı

    Uzun yıllar yurtiçi ve yurtdışında verdiği sokak konserleriyle tanınan, sosyal medyada şarkıları en fazla dinlenen sanatçılar arasında ön sıralarda yer alan Koray Avcı, Bodrum koylarında stres atıyor.

    2015 yılı Ağustos ayında yayımladığı “Aşk İle” isimli ilk solo albümünü müzikseverlerin beğenisine sunan Koray Avcı, 23 Haziran’da İzmir Alaçatı’da başlayacağı yaz konserleri öncesi Bodrum’da tatil yapıyor. Avcı, Bodrum koylarında yaz konserleri öncesi stres atarken, Akvaryum Koyunda karşılaştığı Bodrumspor taraftarlarıyla da kısa süre sohbet etti. Koyu bir Ankaragücü taraftarı olduğu öğrenilen Koray Avcı, Bodrumspor bayrağı ile taraftarlarla birlikte hatıra fotoğrafı çektirirken, bu sene tarihinde ilk kez 2. Ligde mücadele edecek olan Bodrumspor’a başarılar diledi.

    Koray Avcı yaz konserleri kapsamında 1 Temmuz akşamı Bodrum Antik Tiyatro’da da sevenleriyle buluşacak.

  • Stres atmak isteyen vatandaşlar süs balıklarına ilgi gösteriyor

    Terör olayları, kalkışma girişimi, referandum gibi hareketli geçen sürecin ardından hayatın normale döndüğü Gaziantep’te, stres atmak isteyen bölge halkı süs balıklarına ilgi gösteriyor.

    İş dünyasının da sıkıntılar yaşadığı Gaziantep’te, piyasa yeniden eski hareketliliğine dönüyor. Genelde hobi olarak ilgi gören süs hayvanlarına ise son dönemlerde ilgi artmaya başladı. Bazı vatandaşlar kuş beslerken bazıları ise akvaryum balıklarına rağbet gösteriyor. Süs balığına artan talep, satıcıların da yüzünü güldürdü.

    Balık satıcısı Atilla Kozanoğlu, artan ilginin ise son dönemlerde gerilimi artan insanların stres atmak isteğine bağlarken, “Haftalık getirdiğimiz balıklar hemen satılıyor. Son dönemlerde rağbet arttı. Balıkları izlemek insanları dinlendiriyor, huzur veriyor. Stres atmak isteyen insanlar evlerinde iş yerlerinde balık yetiştiriyor” diye konuştu.

    En çok ilgi ciklet balığına

    Kozanoğlu, en çok ilginin ise rengarenk görünümünü ve yavrularını ağzında büyütmesi gibi ilginç özellikleri nedeniyle ciklet balığına olduğunu ifade etti. Balığın türüne kadar 20 ile 90 arasındaki yumurtanın erkek tarafından döllendikten sonra dişi balık tarafından yaklaşık 21 gün boyunca ağızda taşındığını hatırlatan Kozanoğlu, yavruların büyümeye başlaması ile akvaryumların rengarenk hale dönüştüğünü ifade etti.

    Kozanoğlu, haftalık olarak getirdikleri balıklar arasında moli, japon ve ketra gibi türlerin de rağbet gördüğünü vurgulayarak, “Haftalık getirdiğimiz balıklar hemen satılıyor. Süs balıklarına çok rağbet var. Ciklet balığına Gaziantep’te büyük bir talep var. İnsanlar balıkların daha dinlendirici olduğunu söylüyor. Balıkların stresimizi attırdığını belirtiyorlar. 2 milyara kadar canlı süs balığı fiyatları var. Bizim aynı zamanda toptan satışlarımız olduğu için işlerimiz fena değil. Yani süs balığı alan çok. Balık çeşitlerimiz, ciklet balığı olsun, Moli var, Japon balığı var. Ketra türleri var” dedi.

    Kozanoğlu, balığın türüne göre 5 TL ile 2 bin TL arasında satıldığını, akvaryumun ise büyüklüğüne göre fiyatının değiştiğini ifade etti.

  • (Özel haber) Gençlerin yeni gözdesi ‘Stres Çarkı’

    Piyasaya çıktığı günden itibaren çocukların gözdesi olan stres çarkları adeta yok satıyor. Ancak gençler stres çarklarının, iyi gelip gelmediği yönünde ikiye bölündü.

    Günlük hayatın sıkıntı ve stresinden kurtulmak için üretildiği iddia edilen stres çarkları, çocuklar ve gençlerin yeni gözdesi haline geldi. Kırtasiye, oyuncak mağazaları ve alışveriş sitelerinde satışı yapılan çarklar, 10 ile 50 TL arasında değişen fiyatlarla satılıyor. Gençler arasında ‘yeni nesil stres alıcı’ olarak kabul edilen çarklar, sosyal medya üzerinde paylaşılan videolarla da geniş kitlelere ulaşıyor. Ancak bazı gençler ise stres çarkının, stresi almadığını aksine daha çok stres yaptığını savundu.

    Özellikle stresli olan insanların tespih kullandığını ifade eden Mazlum Boztekin, “Bu da bir nevi tespih görevi üstleniyor. Kullandığın zaman vakit daha kolay geçiyor ve stresini azaltıyor. Bir süre sonra alışkanlık yapıyor. Birazda olsa stresimizi alıyor” dedi.

    “Stres çarklarını kullananlar daha da strese giriyor”

    Stres çarkı kullanmanın gereksiz bir iş olduğunu söyleyen Yunus Coşkun, “Bence çok saçma bir keşif. Gerek yok kullanmaya. Stres çarklarını kullananlar daha da strese giriyor. Çeviriyor bu sefer niye istediğim gibi dönmedi diyor ekstra strese kapılıyor. Özentiden başka bir şey olmadığını düşünüyorum. Bir kişi kullanıyor ve insanlar elinde görüyor özeniyor ve almaya başlıyor. Bir faydası olduğunu düşünmüyorum. Tamamen tüketim kültürünün dayatması olduğunu düşünüyorum” diye konuştu.

    “Bağımlılık yaptığı doğrudur ama stres aldığı bence yalan”

    Stres çarkının stres aldığını söyleyen kişilerin kendilerini kandırdığını belirten Faruk Güney, “Bana göre zaman kaybından başka bir şey değil. İnsanlar sadece oyalanmak için bunu yapıyorlar. Bağımlılık yaptığı doğrudur ama stres aldığı bence yalan. Bu düşünceye katılmıyorum. Stres aldığını söyleyenler bana göre kendilerini kandırıyor” açıklamasını yaptı.

    “Ürünlerimizin satış hızı gayet iyi”

    Stres çarklarının çok hızlı bir şekilde satıldığını belirten oyuncak dükkanı sahibi Gazi Özbey, “Yerli üretimler 5 TL, ithal olarak gelenler 10 TL, metal olanlar 25 TL, ışıklı çarkları da 40 TL’ye satıyoruz. Çocuk yaştaki çocuklar genellikle yerli üretim ve 10 TL olan ürünleri daha çok tüketiyor. 15 yaş üstündeki gençler ise daha çok metal ve ışıklı çarkları satın alıyor. Ürünlerimizin satış hızı gayet ifadelerini kullandı.

  • Susuzluk, fındıkta stres yapıyor

    Hemen hemen tüm tarım ürünlerinde verim ve kaliteye olumlu etki yapan faktörlerin başında gelen sulamanın, fındık bahçelerinde kullanılmaması üründe olumsuzluklar yaratıyor.

    Ülkemizde üretim alanlarının yoğun yer aldığı Karadeniz Bölgesi’nin yağışlı bir iklim yapısına sahip olmasının da etkisiyle üreticilerin, havaların kurak gittiği dönemlerde bile fındık bahçelerini sulama yapma alışkanlığı bulunmuyor. Son yıllarda başta Fındık Araştırma Enstitüsü ve bölgedeki üniversitelerde fındıkla ilgili araştırma yapan bilim adamları, fındıkta ihtiyaç duyulduğu dönemlerde sulama yapılması yönünde uyarılarda bulunuyorlar. Sulama işleminin sistematik bir şekilde gerçekleşmesi ve gübreleme ile birlikte azami düzeyde yarar sağlaması için de damla sulama yönteminin hayata geçirilmesi isteniyor.

    Ferrero Fındık tarafından 5 yıldan beri uygulanan Değerli Tarım Projesi kapsamında, “Damla Sulama Sistemi” ile ilgili çalışmalar ve üretici bilgilendirmeleri yapılıyor. Değerli Tarım Projesi Zirai İşler Direktörü Gökhan Arıkoğlu, oluşturdukları örnek bahçelerden 8 tanesinde damla sulama sistemini uygulamaya koyduklarını belirterek “Bitkinin gelişmesi için gerekli olan fakat doğal yollarla karşılanamayan su ihtiyacının kök bölgesine yakın toprağa verilmesiyle uygulanan sistemin verim ve kaliteye katkısı büyüktür. Bu sistemde sulama ile birlikte bazı ilaçlar ve gübrelerde toprağa verilebilmektedir. Bu hem ilaç ve gübreden azami katkıyı sağlamakta, hem de daha az işgücünü gerektirmektedir” dedi.

    Arıkoğlu, günümüzde bilinçli ve makineli tarımın verim ve kaliteye olan katkısının yanında, üründe maliyetin azalmasına da etki yaptığına dikkat çekti.

    Devletten sulamaya sıfır faizli, yüzde 50 hibeli destek

    Basınçlı sulama sistemlerine Gıda Tarım Ve Hayvancılık Bakanlığınca yüzde 50 hibe desteği verildiğini kaydeden Arıkoğlu, “Bazı bankalar ve tarım kuruluşlarınca sıfır faizli, 3-5 yıl vadeli kredi imkânı sunulmaktadır. Tüm bu desteklerin dışında basit bir hesap yapıldığında; Gübrelerin toprağa karıştırılma mecburiyeti, yılda en az iki kere uygulama yapılması zorunluluğunun işçilik maliyeti, 3 yılın sonunda damla sulama sistemine ödenecek ücrete eşit olacaktır. Taban gübresinin toprağa karıştırma işçilik ücretiyle bile 3 yılda kendini amorti edebilen damla sulama sisteminin verim ve kalitede ki müthiş artışa katkısı sistemin nedenli ekonomik, verimli ve elzem bir sistem olduğunun göstergesidir” diye konuştu.

    Susuz kalan bitki strese giriyor

    Öte yandan uzmanlar, Doğu Karadeniz Bölgesi’nde de artık fındık tarımında sulama sistemine geçilmesi kaçınılmaz hale geldiğini, çünkü fındık bitkisinin yağmurlarla yeterli düzeyde su ihtiyacını karşılayamadığını belirtiyor. Gerektiği kadar su ihtiyacını gideremeyen fındık bitkisi strese giriyor. Bitki strese girince de sadece yaşamını sürdürmeye yönelik besleniyor ve ürünü ikinci plana atıyor. Bu da hem o yıl mahsulünü, hem de gelecek yıl ki ürün rekoltesine olumsuz etkiliyor. Bu nedenle fındık üreticilerinin aşırı sıcakların etkisini azaltmak için mutlaka bahçelerini sulamaları ve sürekli olarak bahçeler ıslak tutmaları isteniyor.

  • İhlas Koleji öğrencileri TEOG öncesi stres attılar

    TEOG çalışmalarına yoğun bir şekilde hazırlanan Özel Bahçelievler İhlas Ortaokulu ve Özel Marmara Evleri İhlas Ortaokulu öğrencileri öğretmenleriyle beraber yaptıkları aktivitelerle moral depoladılar.

    Öğretmenleri ve arkadaşlarıyla birlikte güzel vakit geçiren öğrenciler mangal başında stres attılar. Düzenlenen etkinliğe katılan öğrenciler; TEOG’a sene başından beri yoğun bir program içerisinde hazırlandıklarını, sene içerisinde yapılan bu etkinliklerin hem stres atma hem de motivasyon açısından çok faydalı olduğunu belirttiler.

    Yeltekin: “Öğrencilerimizin TEOG’da başarılı olacağına inancımız tam”

    Etkinlik boyunca öğrencileri yalnız bırakmayan ve onlara mangal başında elleriyle servis yapan İhlas Eğitim Kurumları Genel Müdürü Bedri Yeltekin, düzenlenecek ikinci TEOG öncesi tüm okullarındaki 8. sınıf öğrencilerinin belirli bir program dahilinde çalıştığını söyledi.

    “Hem grup hem de birebir etütlerle öğrencilerimiz çok yoğun bir çalışma dönemi geçiriyorlar. Bu çalışmalar senenin başından beri devam etmekte. Gerek rehber öğretmenlerimiz gerek danışman ve branş öğretmenlerimiz, öğrencilerimizle sürekli birlikte oldular.” diyen Yeltekin, yapılan deneme sınavlarıyla da öğrencilerin durumlarının sürekli olarak kontrol edildiğini vurguladı.

    Yapılan programlar neticesinde öğrencilerin kendilerine olan güvenlerinin arttığını ifade eden Yeltekin, “26-27 Nisan’da yapılacak olan TEOG sınavında öğrencilerimiz başarılı olacaklarına hem kendileri inanıyorlar hem de biz öğretmenler ve yöneticiler olarak tüm kalbimizle inanıyoruz.” ifadelerini kullandı.