Etiket: stres

  • Resim yaparak stres atıyorlar

    Şehitkamil Belediyesi Hanımlar Lokali Resim Kursu’na katılan kadınlar, resim yaparak üzerlerindeki stresi attıklarını söylediler. Öğrendikleri bilgiler doğrultusunda sanat eserleri yapan kadınlar, resim kursunun mutlu olmalarına büyük katkı sunduğunu kaydettiler.

    Şehitkamil Belediyesi, hayata geçirdiği proje ve hizmetlerle kadınların yüzünü güldürmeyi sürdürüyor. Şehitkamil Belediyesi bünyesinde hizmet veren Hanımlar Lokali’nde resim kursuna katılan kadınlar, resim yaparak üzerlerindeki negatif enerjiden ve stresten kurtulduklarını ifade ettiler. Öğretmenlerinden öğrendikleri bilgiler doğrultusunda çalışmalar gerçekleştiren kadınlar, yaptıkları eserlerin kendileri ve sevdikleri için mutluluk kaynağı olduğunu dile getirdiler. Resim yapmanın kendilerine çok iyi geldiğini belirten kadınlar, boş vakitlerini Hanımlar Lokalinde resim yaparak değerlendirdiklerini söylediler.

    “Günün stres ve sıkıntısını burada resim yaparak atıyorlar”

    Şehitkamil Belediyesi Hanımlar Lokali Resim Eğitmeni Ferah Güneş, kursiyerlerin ürettikleriyle mutlu olduklarını belirterek, “Resim kursumuza ev hanımları, emekli ve çalışan arkadaşlarımız katılım gösteriyor. 30 kursiyerimiz haftanın 4 günü resim eğitimi alıyor. Burada kursiyerlerimize yağlı boya resim tekniği, kabartma resim tekniği, soyut, somut ve değişik materyallerle birçok eğitimler veriyoruz. Kursumuza gelen arkadaşlarımızın burada yeteneklerini gün yüzüne çıkarmaya çalışıyoruz. Aynı zamanda kursiyerlerimiz, günün stres ve sıkıntısını da burada resim yaparak atıyorlar. Kurs süresince arkadaşlarımızla çok mutlu zamanlar geçiriyoruz. Kursiyerlerimiz gün sonunda buradan mutlu olarak ayrılıyor. Bunun yanı sıra kursiyerlerimiz, yaptıkları eserleri hem satarak aile ekonomisine de katkıda bulunabiliyorlar hem de yakın dostlarına hediye de edebiliyorlar. Buradan tüm ev hanımlarımızı kursumuza davet ediyorum” dedi.

    “Resim yapmak bana terapi gibi geliyor”

    Boş vakitlerinde Hanımlar Lokali’ne giderek resim yaptığını anlatan kursiyer Nimet Kuyucu, “Yaklaşık iki aydır resim kursuna geliyorum ve kursa severek geliyorum. Her zaman resim yapmak istemiştim. Bu benim için bir fırsat oldu. İyi ki kursa katılmışım, burayı çok seviyorum. Resim yapmak bana terapi gibi geliyor. Çok memnunum. Arkadaşlarımız ile çok güzel zaman geçiriyoruz. Resim yapmak gerçekten çok güzel bir duyguymuş. Herkese de tavsiye ederim. Bize bu fırsatları verdiği için Şehitkamil Belediye Başkanımız Rıdvan Fadıloğlu’na ve ekibine çok teşekkür ediyorum” diye konuştu.

  • AOSB’de ‘’Stres ve Öfke Yönetimi’’ Semineri

    Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi’nde, sanayicilere ve çalışanlara eğitim desteği sağlamak amacıyla 2014 yılında kurulan AOSB Akademi’de ‘’Stres ve Öfke Yönetimi’’ konulu eğitim düzenlendi.

    AOSB Başkanlığı Seyhan Toplantı Salonu’nda düzenlenen eğitime konuşmacı olarak, kişisel kalite gelişimi, yüz yüze iletişim, müşteri ilişkileri yönetimi uzmanı Kamuran Dinçsoy katıldı. Dinçsoy, stresin sebep olduğu fizyolojik ve psikolojik rahatsızlıklar, öfke patlamaları, fazla ve çabuk öfkelenme nedenleri, stres ve öfkeyi kalıcı kılan nedenler, öfkenin vücuda etkileri, öfke ve stres ile mücadele etme yolları hakkında bilgilere verdi.

    Stres nedir? Sonuçları Nelerdir?

    Stresi, organizmanın bedensel ve ruhsal sınırlarını tehdit edilmesinde ve zorlanmasında oluşan bir durum olarak tanımlayan Kamuran Dinçsoy, stresin, bireyin içinden çıkmayacağı veya geçinemeyeceği durumlarda ortaya çıktığını kaydetti. Dinçsoy, fiziksel olarak, çarpıntı, kas gerilimi, kan basıncının artması olarak belirti gösteren stresin, uzun dönemde baş ağrısı, migren, yüksek tansiyon ve kalp hastalıklarına neden olabileceğini belirtti. Stresin duygusal olarak da bireyi etkilediğini vurgulayan Dinçsoy şunları söyledi:

    ‘’ Stres duygusal olarak bireyde endişe, karamsarlık, kızgınlık, öfke oluşturur. Uzun dönemde kronik anksiyete ve depresyon, psikotik depresyon, fobiler, kişilik değişiklikleri, kişiliğin çözülmesi gibi ruhsal hastalıklar oluşturabilir’’

    Kamuran Dinçsoy, stresin oluşturduğu fizyolojik, duygusal ve zihinsel etkilerin sonunda kişinin üretkenliğinin azaldığını, iş yaşamının olumsuz etkilendiğini belirtti.

    Öfke Yönetimi

    Öfkenin; sevgi, hoşlanma, korku gibi temel duygulardan biri olduğunu kaydeden Kamuran Dinçsoy; öfke duygusunun bireyin ,bir engellenme durumuyla karşı karşıya kalması, herhangi bir saldırıya maruz kalması, incinmesi, yoksun bırakılması ya da tehdit algılaması gibi durumlarda ortaya çıktığını söyledi. Öfkenin, bireye ya da nesneye yönelik olarak ortaya konulan tepkilerle kendini gösterdiğini belirten Dinçsoy, şunları söyledi:

    ‘’Bu tepkilerin ortaya konuluş biçimi genellikle olumsuz olduğu için de öfke duygusu olumsuz bir duygu olarak, hatta çok tehlikeli olabilecek bir duygusal durum olarak tanımlanır. Öfke çok sık çok şiddetli olarak hissediliyorsa, sonucunda uygunsuz davranışlar ortaya çıkıyorsa, okul-iş yaşamı, kişisel ilişkilerde sorunlara yol açıyorsa öfke problem oluşturuyor demektir.’’

    Öfkeyle nasıl başa çıkılır?

    Öfkeyle başa çıkmak için, öfkenin bastırılması ve saklanmasını değil tanınması gerekmektedir diyen Kamuran Dinçsoy, ‘’Bireyler öfkelerini tanıdıklarında, zararlarından kurtulabilir ve onu kendileri için yapıcı şekilde ifade edebilirler’’ dedi.

    Dinçsoy, öfkeyle sağlıklı bir biçimde başa çıkmanın yollarını şöyle anlattı:

    ‘’ Gevşeme, diyafram nefesi, stresle baş etme becerilerinin öğrenilmesi, düşüncelerin değiştirilmesi, problem çözme, iletişim becerilerinin geliştirilmesi, mizahın kullanılması, çevrenin değiştirilmesi, geçmişin arkada bırakılması,iletişim şekline dikkat edilmesi gibi olumlamalarla öfkenin üzerinden gelinebilir.’’

  • AOSB çalışanları bowling turnuvasında stres attı

    Adana Organize Sanayi Bölgesi (AOSB) Başkanlığı çalışanlarının yoğun iş temposunun yorgunluğunu atmalarını sağlamak, motivasyon yükseltmek ve birlik ve dayanışma ruhunu diri tutmak amacıyla her yıl geleneksel olarak düzenlediği Bowling Turnuvasının 4.’sünü gerçekleştirdi.

    Adana Optimum Alışveriş ve Eğlence Merkezi’ndeki turnuvaya 50 kişi katıldı. İki hafta üst üste oynanan turnuva oldukça çekişmeli ve heyecan dolu geçti. Bazı yarışmacıların aileleri de katılarak, moral ve motivasyon sağladı.

    Turnuvanın şampiyonalarına yılsonunda düzenlenecek törende ödülleri verilecek.

  • “Asitli gıdalar, stres ve D vitamini eksikliği kemiklerin düşmanı”

    Uzmanlar, günümüzde ortalama yaşam süresinin uzaması ve beslenme alışkanlıkları ve yaşam şekillerinin değişmesiyle birlikte kemik erimesine bağlı rahatsızlıklarının ciddi derecede arttığını belirtti. Aydın Fizirem Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi hekimlerinden Uzman Dr. Yılmaz Sarıoğlu, 50 yaş üzerindeki kadınların yarısında, erkeklerin ise yüzde 25’inde görülen tıp dilinde osteoporoz, halk arasında kemik erimesi olarak bilinen hastalığın her geçen gün ciddi bir sağlık sorunu haline geldiğini söyledi.

    Belli bir yaştan sonra insanların önemli bir kısmında kemiğin kitlesinde azalma ve doku mimarisinde bozulma nedeniyle kırıklar oluştuğunu bu aşamadan sonra da yatağa bağlı kalma ve hareket kısıtlılığından kaynaklı pek çok ölümlerin yaşandığını kaydeden Uzman Dr. Yılmaz Sarıoğlu, kemik erimesine neden olan sorunları açıkladı.

    Sağlıklı bir yaşam ve yaşlılık için doğru ve dengeli beslenmenin yanında asitli içecek ve gıdalardan uzak durulması gerektiğini belirten Uzman Dr. Yılmaz Sarıoğlu, “Yanlış beslenme ve asitli içeceklerin yanında kemik erimesine neden olan en önemli faktörlerden biri de yetersiz güneş ışığı yani D vitamininin yeteri kadar alınamamasıdır. Aynı zamanda hareketsiz yaşam, kalsiyum, magnezyum, potasyum, C – A – B6 – B12 vitamini eksiklikleri, yetersiz çinko ve folik asit alımı, stres, insülin direnci ve artan ilaç kullanımı da kemik erimesine yol açmaktadır. Osteoporoz başlangıç evresinde herhangi bir şikayet yapmadığı için sinsi seyretmektedir. İlerledikçe kemik dokusu zayıflamakta, kırık oluşumu, omurgada çökme sonucu boy kısalığı, kamburluk ve kemik ağrısı gelişmektedir” dedi.

    “Asit kemikteki kalsiyumu emer”

    Son yıllarda pek çok kişinin asitli içeceklere bağımlı hale geldiğini ve bu durumun da kemik erimesi rahatsızlığını tetiklediğini kaydeden Fizirem hekimlerinden Uzman Dr. Yılmaz Sarıoğlu, “Gıdalarla alınan asit içeriği idrarla atılmaktadır. Çok asidik gıda tüketildiğinde kemikteki kalsiyumu emerek kemik erimesine neden olmaktadır. Hazır yiyeceklerde ve gazlı meşrubatlarda fazla miktarda bulunan fosfor; gıdalarla fazla alındığında kemik erimesine yol açmaktadır. Stresli anlarda üretimi artan kortizol hormonu da kemik yıkımını artırmaktadır. Bu nedenle sağlıklı bir ömür için vatandaşlarımızın doğal ve dengeli beslenmesini, bol bol hareket etmelerini ve mümkün olduğunca stresten uzak olmalarını öneriyoruz” diyerek kadınların menopoz döneminden sonra erkeklerin ise 50 yaşından sonra bu konuda daha dikkatli olmalarını tavsiye etti.

    “Kemik erimesine karşı alınacak tedbirler”

    Hareket kısıtlılığı ya da yatağa bağımlılığın yaşamda ciddi bir sıkıntı olduğunu kemik erimesine bağlı kırıkların da genellikle insanları yatağa bağımlı hale getirdiğini kaydeden Uzman Dr. Sarıoğlu, bu konuda alınacak tedbirleri; “İnsülin direncinin kırılması için unlu ve şekerli gıdalardan kaçının. Bol taze sebze ve meyve tüketin. Meyve ve sebzeler; kemiğin ihtiyaç duyduğu kalsiyum, fosfor, çinko ve magnezyum gibi mineraller ile C vitamini, folik asit, K vitamini gibi vitaminleri sağlar, alkali yapıları ile kemiğin maruz kaldığı asitleri nötralize eder. Katkı maddesi ilave edilmiş, paketlenmiş rafine gıdalardan kaçının. Ayçiçeği, mısır, soya, pamuk ve margarin gibi omega – 6 ve trans yağ asitlerinden zengin yağları beslenmenizden çıkarın. Bunların yerine zeytinyağı tüketin. Aşırı fosfor ve şeker içerdiği için gazlı meşrubatlardan kaçının” diye özetledi.

  • Stres kaşları döküyor

    Dermatoloji Uzmanı Dr. Ata Nejat Ertek, stresin kaşları döktüğünü belirtti.

    Dermatec Polikliniği Dermatoloji Uzmanı Dr. Ata Nejat Ertek, kaşların sıklığının insandan insana değişen bir özelliğe sahip olduğunu kaydederek, “Özellikle bayanlar için kaşlar yüz hattında oldukça önemli yere sahiptir. Kaşların sıklığı insandan insana değişen bir özelliğe sahiptir. Bazı insanlar gür kaşlı olmaktan bazıları ise seyrek kaşlı olmaktan yakınırlar. Kaşlar gözleri çerçeveleyerek yüzün farklı ifadelerinin oluşmasında büyük rol oynarlar. Bunun dışında düşünce ve duygularımızı ifade ederken meydana gelen mimiklere büyük katkı sağlarlar. Kaş dökülmesi farklı sebeplerle ve farklı şekillerde olabilmektedir. En sık görülen kaş dökülmesi şekil vermek üzere kaş alımının yanlış yapılması sebebiyle köklerin zedelenmesi buna halk arasında kaş küsmesi denir, kaş telleri zayıflayarak kaybolur. Kaş dökülmesi daha çok bayanlarda meydana gelir. Kaş dökülmesinin nedenleri şunlar olabilir; stres, kıl köklerini etkileyen cilt hastalıkları, bazı ilaçların yan etkisi, hormon dengesizlikleri ve hipotiroid hastalığı ve ayrıca strese bağlı olarak alopesi areta denilen ve bağışıklık sisteminin zayıflığına bağlı olarak hastalık sakal, saç ve kaşlarda geçici dökülmelere neden olabilir. Kaşların sürekli ovuşturulması sonucu yapılan travmalar kaş kayıplarına yol açabiliyor.” diye konuştu.

    Dermatoloji Uzmanı Dr. Ata Nejat Ertek, “Kaş dökülmesinin altında yatan sağlık sorunu tedavi edildikten sonra kaşlar eski görünümüne kavuşabilir.” diyerek şöyle konuştu:

    “ Eğer kısa süre içerisinde kaşlarınızın şeklini etkileyecek kadar dökülme yaşıyorsanız mutlaka bir uzmana danışmalısınız. Ayrıca dökülen kaşları dert etmeyin! Microblading 3D Kıl Tekniğiyle dükülen kaşlarınızın yerine kalıcı kaşlara kavuşmanız mümkün olabiliyor. Bu uygulama ile doğal görünümlü kaşlara sahip olabilirsiniz. Bu yöntem kaşlarının görünümünü güzelleştirmek ve yüz estetiğine önem veren herkes için idealdir.”