Etiket: Stratejik

  • KTÜ’nün 5 yıllık stratejik planı hazırlanıyor

    Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Rektörü Prof. Dr. Süleyman Baykal, üniversitenin 2019-2023 yılları arasını kapsayacak 5 yıllık planlama dönemini konu alan bilgilendirme toplantısında Trabzon’da görev yapan kamu kurum ve kuruluşlarının il müdürleriyle bir araya geldi.

    Baykal YÖK Raporu’nun yanı sıra son 2 yıldır Kalkınma Bakanlığı ile birlikte yürüttükleri çalışmalar neticesinde KTÜ’nün Kalkınma Bakanlığı tarafından üniversiteler için hazırlanan yeni stratejik plan rehberi için pilot üniversite seçildiğini belirtti.

    KTÜ’nün özellikle son 4 yıl içerisinde kurumsallaşma adına atmış olduğu adımların karşılık bulduğunu belirten Baykal “Üniversitemizin 2019 ile 2023 yılları arasını kapsayacak yeni 5 yıllık planlama dönemini konu alan bilgilendirme toplantısında bir araya geldik. Gerek dünyada gerekse ülkemizde ekonomik, siyasal, sosyal, teknolojik ve bilimsel alanlarda gelişmeler yaşanmaktadır. Bu gelişmeler kamu yönetimini de etkilemekte ve hizmet sunduğumuz paydaşlarımızın farklı taleplerinin doğmasına neden olmaktadır. Talepleri karşılayabilmek, kalite odaklı büyüyebilmek, rekabet edebilmek ve bunu sürdürebilmek için Stratejik Yönetim Anlayışı ve Stratejik Planlama önem arz etmektedir. Üniversitemizde de hedeflerimize ulaşabilmek için stratejiler belirlemek, geliştirmek, uygulamak ve sonuçlarını değerlendirmek amacıyla stratejik yönetim süreci benimsemiştir. Bu süreç, stratejik plan doğrultusunda yürütülmektedir. Özellikle son 4 yıl içerisinde kurumsallaşma adına atmış olduğumuz adımlar ve stratejik planlama konusundaki çalışmalarımız gerek Kalkınma Bakanlığı gerekse YÖK Kalite Kurulu Dış Değerlendirme Sürecinde karşılık bulmuştur” dedi.

    KTÜ’nün çalışmaları memnuniyet verici bulundu

    Baykal, hazırlanan raporda KTÜ’nün stratejik planlama konusundaki çalışmaları memnuniyet verici bulunduğuna dikkat çekerek, “YÖK tarafından Yüksek Öğretim’de Kalite Güvencesi’ne geçiş dönemi başlatılmış ve bu bağlamda her üniversitenin 5 yıl içerisinde değerlendirmeye alınacağı bildirilmiştir. Karadeniz Teknik Üniversitesi gönüllü olarak YÖK’e yaptığı başvuru sonucunda 19-22 Aralık 2016 tarihinde dış değerlendirme sürecinden başarı ile geçmiştir. KTÜ hakkında hazırlanan Kurumsal Geri Bildirim Raporu, YÖK tarafından kamuoyu ile paylaşılmıştır. Bu raporda KTÜ’nün stratejik planlama konusundaki çalışmaları memnuniyet verici bulunmuştur. YÖK raporunun yanı sıra son 2 yıldır Kalkınma Bakanlığı ile birlikte yürütmüş olduğumuz çalışmalar neticesinde KTÜ, Kalkınma Bakanlığı tarafından Üniversiteler için hazırlanan yeni stratejik plan rehberi için pilot üniversite seçilmiştir. Bakanlık artık, Üniversiteleri, yerel yönetimleri ve diğer kamu kurumlarını ayırmış ve her biri için ayrı stratejik planlama rehberi hazırlamıştır” diye konuştu.

    Baykal, konuşmasında yeni stratejik plan çalışmalarının yaklaşık 10 ay süreceğine işaret ederek şunları söyledi:

    “Yeni stratejik plan çalışmalarımız yaklaşık 10 ay sürecektir. Bu 10 aylık süreç içerisinde komisyonlarımız, siz değerli paydaşlarımıza yönelik saha ziyaretleri gerçekleştirecektir. Zaman zaman da küçük gruplar halinde toplantılar yapılarak değerli görüş ve önerileriniz tespit edilecektir. Daha önce olduğu gibi bu yeni plan döneminde de katılımcılığı son derece önemsiyoruz. Yeni 2019-2023 Stratejik Plan Dönemi ile de kurumsal kapasitemizi tekrar gözden geçireceğiz, mevcut durumumuz ile geleceği daha sağlıklı planlayacağız. Faaliyetlerimizi sürekli izleyeceğiz. Plan ve Bütçe bağlantısını daha etkin hale getireceğiz. Birimlerimiz ve hizmetlerimiz arasındaki koordinasyonu güçlendireceğiz. Gerek kurum içi gerekse kurum dışı katılımcı yönetim anlayışımızı geliştirerek sürdüreceğiz. Şeffaf ve hesap verebilir olmaya devam edeceğiz. Bundan önceki çalışmalarımızdan dolayı; Kalkınma Bakanlığı tarafından Pilot Üniversite seçilmiş olmamız, YÖK Kalite Kurulu raporlarında bu çalışmalara atıf yapılarak memnuniyet ifade edilmesi, bizleri yeni planlama döneminde daha da teşvik etmiştir. Sürekli iyileştirme yaklaşımı içerisinde siz değerli paydaşlarımızın da katkıları ile KTÜ, daha da yükselecek ve yükselttiği hedeflerine daha kolay ulaşacaktır.”

    Toplantıya katılan il müdürleri de kendi müdürlükleriyle stratejik plana nasıl katkı verebilecekleri konusunda görüşlerini dile getirdi.

  • Macaristan Dışişleri Bakanı Szijjarto: “AB ve Azerbaycan arasındaki stratejik ortaklık Macaristan’ın çıkarına”

    Azerbaycan Dışişleri Bakanı Elmar Mammadyarov, Macaristan Dışişleri Bakanı Peter Szijjarto’nun davetlisi olarak Macaristan’a geldi.

    Azerbaycan’ın Budapeşte Büyükelçisi Adalet Guliyev tarafından karşılanan Mammadyarov, Macaristan Dışişleri ve Dış Ticaret Bakanı Peter Szijjarto ile Gorpuamma Arena Stadı’nda bir araya gelerek ikili görüşmelerde bulundu.

    Macar Bakan Szijjarto, Azerbaycan Dışişleri Bakanı Mammadyarov’un adının yazıldığı Macaristan Milli Takım formayı mevkidaşına hediye etti. Daha sonra heyetler arasında ikili görüşmelere geçildi. Görüşmelerin ardından düzenlenen ortak basın toplantısına katılan her iki bakan, Macaristan ile Azerbaycan arasındaki ilişkilerin iyileştirilmesine çalıştıklarını, özellikle doğal gaz enerji konusunda önemli projelerin hayata geçirilmesi için çalıştıklarını açıkladılar.

    AB ve Azerbaycan arasındaki stratejik ortaklık Macaristan’ın çıkarına

    Macaristan Dışişleri ve Dış Ticaret Bakanı Peter Szijjarto, 11 Avrupa Birliği ülkesinin Azerbaycan ile stratejik ortaklık anlaşmasına imza attığını, bu anlaşmaların Macaristan’ın çıkarına olduğunu söyleyerek, ‘‘Önümüzdeki yıl Trans Anadolu Doğalgaz Boru Hattı’nın (TANAP) hayata geçirilecek. Bu hat üzerinden Azerbaycan’dan başlarda yılda 16 milyar küp doğalgaz gelecek, bu rakam daha sonraki yıllarda 26 milyar küp doğalgaza çıkacak. İşte Macaristan olarak biz ülkemizin doğalgaz ihtiyacını bu hattan karşılamak istiyoruz” ifadesinde bulundu.

    Azerbaycan Dışişleri Bakanı Elmar Mammadyarov ise, ülkesinin Avrupa Birliği ile ilişkilerinin güçlenmesine çalıştıklarını, sadece enerji alanında değil nakliyat alanında da işbirliğinde bulunmalarının önemli olduğunu, Azerbaycan’ın coğrafi konumunun buna oldukça müsait olduğunu söyledi.

    Ülkesinin Macaristan’la olan yıllık ticaret hacminden memnun olmadığını belirten Mammadyarov, ikili ticaret hacminin yukarılara çekilmesi için çaba sarf ettiklerini, özellikle eğitim konusunda iş birliğine hazır olduklarını, Azerbaycanlı öğrencilerin yüksek tahsillerini Macaristan’da yapmaya hazır olduklarını kaydetti.

  • İhlas’tan Çin’le ortaklık ve stratejik iş birliği anlaşması

    İSTANBUL (İHA) – İhlas Holding, Çin’in ‘One Belt One Road’ (Bir Kuşak Bir Yol Projesi) kapsamında 900 milyar dolar kaynak ayırdığı projelerde aktif rol üstlenecek. Hayata geçirilecek projeler için China Silk Road Group ile ortaklık anlaşması, İhlas Holding’de düzenlenen törenle imzalandı.

    İhlas, geçtiğimiz Mayıs ayında Çin’de zirvesi yapılan ve dünya tarihinin en büyük yatırım hamlelerinden biri olan ‘İpek Yolu’nu canlandırma’ girişiminde Çinli ortaklarının yardımı ile aktif rol üstlenecek. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da aralarında bulunduğu birçok devlet başkanı ve ülke temsilcisinin katıldığı zirvede hız verilen ‘One Belt One Road’ (Bir Kuşak Bir Yol Projesi) ile Çin, 68 ülkedeki altyapı yatırımlarına 900 milyar dolarlık katkı sağlayacak. Bir süredir birlikte çalışmak için China Silk Road Group ile müzakere yürüten İhlas Holding iştiraki İhlas Gayrimenkul Proje Geliştirme, bu grupla stratejik ortaklık anlaşması imzaladı. Anlaşma ile, “Bir Kuşak Bir Yol Projesi” çerçevesinde Türkiye ve diğer 67 ülkede yapılacak bütün potansiyel yatırımlarda, China Silk Road Group ve İhlas Holding birlikte hareket edecek. Enerji ve altyapı yatırımları başta olmak üzere söz konusu olabilecek muhtemel projeleri bulma, geliştirme, finansman temini ve uygulama aşamalarına, China Silk Road Group ve İhlas iştirakleri danışmanlık hizmeti verecek. İhlas Holding bütün bu yatırımlarda gerek koordinasyonda, gerek yüklenici olarak aktif rol üstlenebilecek.

    İlk imzalar Çin’de atıldı

    İhlas’ın imza attığı dev ortaklık anlaşmasının ilk aşaması, Çin’de yapılan ‘Bir Kuşak Bir Yol Projesi’ zirvesinde gerçekleşti. Mayıs ayında İhlas Holding Temsilcisi Cemil Ceyhan Aral ve China Silk Road Group Başkan Yardımcısı Chen Hong Jian ön protokolü imzaladı. Nihai anlaşma da dün İhlas Holding’de düzenlenen törende gerçekleşti. İhlas Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Mücahid Ören ve China Silk Road Group Başkanı Li Jin Yan, milyar dolarlık projeleri kapsayacak ortaklık anlaşmasını imzaladı. Ortaklığın yönetim kurulunda, İhlas Holding temsilcileri olarak Cemil Ceyhan Aral ve Bekir Eren yer alacak. China Silk Road Group Başkanı Li Jin Yan ile Başkan Yardımcısı Chen Hong Jian ve Chen Wan Ying de yönetim kurulunda bulunacak.

    Ören: “Dönüm noktası”

    Törende konuşan İhlas Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Mücahid Ören, “Bizim için bu adımlar bir dönüm noktası. 3-4 senedir Türkiye’de grubumuz birçok alanda başarılı adımlar attı. Kendini yeniledi, güçlendi. Bugünden sonrası inşallah bizim için, Türkiye ve Türkiye sınırları dışında büyüyecek adımların başlangıcı olacak” dedi. Türkiye ve Çin arasındaki ilişkiler açısından, mayıs ayında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da Pekin’de katıldığı zirvenin meyvelerinin bugün toplanmaya başladığını belirten Ahmet Mücahid Ören, şöyle devam etti: Yüzde 50-yüzde 50 ortaklık kurduğumuz bu şirket, Çin devleti tarafından, İpek Yolu atılımı için görevlendirilmiş bir şirkettir. Çinli firmaların finansları çok, uzmanlık sahalarında dünyanın en büyüğü olmuşlar. Ama sürekli ya engelle karşılaşıyorlar ya da o ilişkileri bir noktaya getirmekte zorlanıyorlar. Bizim gibi kuruluşlara ihtiyaçları var bu tür dev firmaların. Çin devleti şirketlerinin veya özel şirketlerinin Türkiye’de iş yapmak istedikleri zaman uğrayacakları nokta burası olacak. Burası bir başlangıç noktası, bir giriş kapısı olacak. Hem İhlas’ın yıllardır enerji ve benzeri sektörlerde büyüme arzusunun başlangıcı olacak, hem de Çinli firmalar ve Çin ile Türkiye arasındaki ilişkilerin güçlenmesinde, inşallah bu iş birliği çok önemli bir rol oynayacak.

    Koordineli çalışma

    Anlaşmanın detaylarını anlatan İhlas Holding Temsilcisi Cemil Ceyhan Aral da, “Çin, mayısta İpek Yolu Projesi için düzenlediği zirveye 55 devlet başkanını davet etti. Biz de başka bir proje takibi için oradaydık. İlk imzaları orada attık. İhlas Gayrimenkul Yatırım ve Proje Geliştirme şirketi ile China Silk Road Group ortak oldu. Bu anlaşma kapsamında; Orta Doğu’da, Orta Asya’da, Türk Cumhuriyetlerinde, Afrika’da yapılacak olan her türlü yatırım konusunda ortak iş yapılacak. Diyelim ki bir proje için bir şirket finans arıyor, onlara bildireceğiz. İnceleyecekler, ’tamam’ derlerse, o işi yapacak şirketi getirecekler, biz de İhlas Holding olarak bu işin küçük veya büyük çapta bir parçası olacağız” dedi.

    İlk çalışma BOTAŞ’la başladı

    Anlaşmayla birlikte İhlas Holding ve China Silk Road Group, beraber koordine edecekleri projelere hemen başladı. Bu kapsamda ilk olarak BOTAŞ’ın Marmara Ereğlisi’nde yapacağı gaz depolama işine, Petro China iştiraki Huan Qiu ile ön yeterlilik için teklif verildi. İhlas Holding’in Çinli yetkililer ve BOTAŞ ile görüşmesinin ardından, dünyanın en büyük şirketlerinden olan Petro China, gaz depolama işi için Türkiye’ye gelecek. İhlas Holding, daha önce sadece bu alanda 1,5 milyar dolarlık iş bitirmişliği bulunan Petro China’nın iştiraki Huan Qiu ile birlikte ön eleme dokümanlarını hazırlayarak BOTAŞ’a gönderdi. Bundan sonraki süreçte BOTAŞ, 14 grubun ilgi gösterdiği ihale için katılımcılardan fiyat isteyecek. Önümüzdeki dönemde ortaklık, Tuz Gölü’nde yapılacak depolama işine de girecek. Bu arada Çinliler, Kanal İstanbul’la da ilgileniyor. İhlas Holding, dev projenin detaylarını da China Silk Road Group ile paylaştı.

    İhlas, Çin’de ön görüşmelerini başlattığı Petro China’ya kömürden gazlaştırma projesi için devlet ve özel sektörden saha arıyor

    Kömürü de kullanacağız

    İhlas Holding, Türkiye’nin en büyük ithalat kalemi olan ve cari açığın yüksek seyretmesinde başrol oynayan enerji konusunda önemli bir girişime daha başladı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak’ın sıklıkla dile getirdiği “Yerli enerji için kömür rezervlerini de kullanacağız” sözünden hareketle İhlas Holding, bu alanda büyük bir yatırımın hazırlığını sürdürüyor. Konuyla ilgili önemli açıklamalarda bulunan Cemil Ceyhan Aral, şunları anlattı: “Bu proje, kömürden gazlaştırma işi. Yine Petro China ile ve onun iştirakleri ile çalışıyoruz. Bize, ’Siz sahayı bulun, bakacağız, minerolojisi ve rezervi uygunsa varız’ dediler. Biz de şimdi yüksek rezervli kömür sahası arıyoruz. Oradan sondaj yöntemiyle gaz çıkarılacak, bu da dizele dönüştürülecek. Petro China, 1 milyar dolar bu işe para yatıracak, finansı hazır. Dünyada bu çok yaygın. Sondajla dibe iniliyor, kömürün dipte gazlaştırması yapılıyor ve bu gaz yukarı çıkarılıyor. Üstelik maden kazalarına mahal vermeden yapılıyor bu. Mesela Avustralya, bu yöntemle üretilen 103 milyar dolarlık gazı Çin’e satıyor. Türkiye gazı ithal ediyor. Biz bu projeyle Türkiye’nin cari açığını da azaltma yönünde, Sayın Bakanımızın ve bakanlık yetkililerinin direktifleri doğrultusunda katkıda bulunacağız. Bunların diğer ülkelerde üretim maliyetini biliyoruz, çok uygun, ama gazın satışı pahalı, kendi aralarında da gazı pahalıya satıyorlar. Dolayısıyla çok katmadeğerli bir proje. Firmalar da, devlet de buradan çok kazançlı çıkacak. Bakanımız Berat Albayrak Bey de bunları söylüyor sık sık”

    Bu arada Çinliler, Kanal İstanbul’la da ilgileniyor. İhlas Holding, çılgın projenin detaylarını da China Silk Road Group ile paylaştı.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Ne yazık ki stratejik ortaklarımız terör örgütleriyle ortak hareket ediyor”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Şanlıurfa’nın Harran ilçesinde katıldığı iftar programında, “Ne yazık ki stratejik ortaklarımız terör örgütleriyle ortak hareket ediyorlar” dedi.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 16 Nisan tarihinde gerçekleştirilen ‘Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ ile ilgili referandumda 97.2 oy oranıyla ilçeler arasında Türkiye birincisi olan Harran ilçesinde iftara katıldı. “Kardeşlik Sofrası”nda iftarını açan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yaptığı konuşmada, stratejik ortaklığı bulunan ülkelerin terör örgütleri ile birlikte hareket etmesine tepki gösterdi.

    “Fırat Kalkanında ne yaptıysak orada da bunu yapacağız”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında, “Suriye’de bu olumsuz gelişmelerin yarın bir gün sınırlarımıza tehdit oluşturması, böyle bir tehdit ile karşı karşıya gelirsek bütün dünya bilsin. Fırat Kalkanıyla ne yaptıysak orada da bunu yapacağız. Bunu herkes bilsin. Ne yazık ki stratejik ortaklarımız, terör örgütleriyle beraber hareket ediyorlar. Biz kendilerine dedik ki DAEŞ terör örgütüne karşı beraber yapalım. Dokuz koalisyon ülkesiyle beraber DAEŞ denen terör örgütünü halledemez miyiz? Bu PYD, YPG terör örgütüdür. Ne yazık ki bunda ısrarlı oldular. Ne yazık ki ülkemiz için bir tehdit oluştuğunda kimseye danışmaz gerekeni yaparız. Biz bu güne kadar her şeyde uluslararası hukuka dikkat ettik. Gaziantep’te 53 kardeşimizi şehit ettiler. Artık sabredemeyiz dedik ve Cerablus’a girdik. Adından Rai’ye girdik, arkadan Dabık’a, arkadan El-Bab’a girdik. Şu anda 2 bin kilometreyi aşkın bir alan kontrolümüzdedir. Şimdi oraya gerçek sahipleri dönüyorlar. Gelin Münbic’te de bunu yapalım dedik. Oyalama yapıyorlar. Rakka’da beraber yapalım dedik. Terör örgütü YPG ile birlikte hareket etmeye karar verdiler. Siz bilirsiniz dedik. Şimdi yürüyorlar. Bakalım ne yapacaklar?” dedi.

    “İnsanlık örneğinde maalesef birçok ülke sınıfta kaldı”

    Batı ülkelerinin yanı sıra İslam ülkelerine de Suriye konusunda tepki gösteren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Böyle bir aziz milletin evladı olarak böyle bir şehirle yol yürümekten şeref duyuyorum. Rabbim birlik, beraberliğimizi, uhuvvetimizi güçlendirsin diye dua ediyorum. Türkiye’nin verdiği bu insanlık örneğinde maalesef birçok ülke sınıfta kaldı. Suriye krizi tarihe kara bir leke olarak kazındı. 10 yıllardır diğer ülkelere hukuk ve demokrasi dersi veren batı ülkeleri Suriye halkının insan hakları, hürriyet, demokrasi taleplerine sırtlarını döndüler. Kendi vatandaşları için en temel hak olan demokrasiyi Suriyeli kardeşlerimize çok gördüler. Uluslar arası toplum Suriye’de 1 milyon insana zulmeden bir devlete sessiz kaldı. Bu süreçte Suriye’de yıkılan binaların altında kalan bedenlerin yanında, batının insanlığı da kalmıştır. Suriye’nin asıl kaybedeni, yeterli tepkiyi veremeyen İslam Dünyası olmuştur. Batının 1 damla petrolü, 1 candan daha kıymetli zihniyetine destek veren İslam ülkeleri Suriye’de ki olanlara tepki göstermediler” ifadelerini kullandı.

    “Aslolan bu milletin gönlüne yürümektir”

    Adalet yürüyüşü yapan CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na da konuşmasında göndermede bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Birileri ülkemizi bölmek isteyenlerle aynı yolda yürüyebilirler. Yollar yürümekle aşınmıyor. Varsın yürüsünler. Bu ülkenin birliğini bozmayın, dayanışmamıza gölge düşürmeyin. Yürümekle bir yerlere varamayacaksınız. Aslolan bu milletin gönlüne yürümektir” diye konuştu.

    16 Nisan Referandumu’nda ilçeler arasında birinci olan Harran’ı kutlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

    “16 Nisan’da yapılan referandumda Harran birinci ilçe oldu. Şanlıurfa birinciliği ilçeler bazında yüzde 96.3 ile aldı. Akçakale yüzde 95.3 ile üçüncü oldu. Şanlıurfa yüzde 70.82 ile 13’üncü sırada oldu. Sizleri tebrik ediyorum. Ama işimiz bitmedi, daha çok işimiz var. Bu sofralar çok güzel sofralar, zira Pazar günü idrak edeceğimiz Ramazan Bayramı’nın hepimiz için felaha, barışa, selamete vesile olmasını Allah’tan niyaz ediyorum. Suriye ve Irak başta olmak üzere İslam Dünyasında yaşanan acıların, zulümlerin, sıkıntıların biran önce sona ermesini Allah’tan niyaz ediyorum. İnşallah bayramları bayram gibi kutlayacağımız günlerin yakın olduğunu ümit ediyorum. Sözlerimin hemen başında bir hakkı teslim etmek istiyorum. Harran başta olmak üzere tüm Şanlıurfalılara 6 yıldan beri süren Suriye krizinden beri vefa gösterdikleri için şükranlarımı sunuyorum. Şanlıurfalı kardeşlerim Suriye’den muhacirlere ensar oldular, gönüllerini açtılar, imkanlarını onlarla açtılar. Devlet olarak yaklaşık 30 milyon dolar Suriyeli kardeşlerimiz için harcama yaptık. 2 milyon Suriyeli kardeşimizi burada ağırlıyoruz. Batı 100, 500, bin, 5 bin, 10 bin kişinin hesabını yaparken biz 2 milyon muhaciri burada ağırladık. Verdikleri sözleri de hiçbir zaman tutmadılar. Bütün bu süre içerisinde 2016’nın Temmuzuna kadar 3 milyar dolar vereceklerdi, 2016 yılı sonuna kadar 3 milyar dolar vereceklerdi ancak 750 milyon dolar verdiler. Onlardan destek gelse de gelmese de Türkiye kardeşlerine gereken desteği vermeye devam edecektir. Bu gün Şanlıurfa 430 bin Suriyeliye ev sahipliği yapıyor. Bu Şanlıurfa’nın nüfusunun dörtte birinden fazla Suriyeli kardeşimize kucak açtığı anlamına gelir. Diğer şehirlerimizle birlikte 3 milyon Suriyeli, Iraklı misafirlerimiz hayatlarını sürdürüyor. Hamd olsun bu güne kadar ciddi hiçbir sorun ile karşılaşmadığımız gibi tam tersine göz yaşartıcı fedakarlık yaşanıyor. İnşallah bundan sonrada hiçbir ayrım gözetmeden mazlum ve mağdurlara sahip çıkmaya devam edeceğiz. Biz bu çarpıklığa karşı elimizin yettiği kadar mücadele ediyoruz.”

    “Bölgemizdeki istikrarsızlıktan nemalananlar bizim her fırsatta hakkı ve adaleti dillendirmemizden rahatsız oluyorlar” diyen Erdoğan, “Ülkemize karşı yürütülen karalama kampanyalarının sebebi budur. DAEŞ terörüne karşı en büyük mücadele veren Türkiye’yi teröre destek veren ülke olarak göstermek bu oyunu bozuyor olmamızdandır. Sadece iftarıyla kalmadılar. Suriye’deki ateşi ülkemize taşımaya kalktılar. Reyhanlı olayları, DAEŞ’in intihar saldırısı, PKK’nın eylemleri, FETÖ’nün darbe girişimi hep bu planın parçalarıdır. Türkmenlere yardım götüren MİT tırlarının durdurulması da yine kirli planın paçasıdır. Türkiye’ye yönelik bu aşağılık senaryoda yer alanlar bu gün hukuk önünde hesap veriyorlar. İnşallah Suriye’de ki Irak’ta ki oynanan oyunları, bu oyunu tezgahlayanların başına geçireceğiz. Fırat Kalkanı hareketiyle ilk adımı attık. Bölgede 2 bin kilometrelik bir alanı teröristlerden temizleyerek Suriyeli kardeşlerimizin emniyet içinde yaşayacakları bölge kurduk. Bu sayede 100 bin Suriyeli kardeşimiz hasret çektikleri evlerine döndüler. Bu sayı her geçen gün daha da artıyor. Bundan sonrada Suriye’ye barış ve huzur gelmesi için çalışmalarımızı aralıksız sürdüreceğiz” diye konuştu.

  • Mike Pence: “ABD’nin Kuzey Kore ile ilgili stratejik sabrı tükendi”

    ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence, 10 günlük Güney Asya turunun ilk durağı olan Güney Kore’de basın mensuplarına yaptığı açıklamada, “ABD’nin Kuzey Kore ile ilgili stratejik sabrı tükenmiştir” dedi.

    Güney Kore medyasına göre, ABD ve Güney Kore, Kuzey Kore’ye karşı koyma konusunda hazırlıklı olduklarını göstermek için ortak bir hava tatbikatı başlattı.

    Babası Kore Savaşında görev yapmış olan Pence, Kore savaşında mütarekenin imzalandığı Panmunjom köyünde basın mensuplarına yaptığı açıklamada, “Stratejik sabır dönemi vardı fakat stratejik sabır dönemi sonu erdi” dedi.

    Başkan Yardımcısı Pence, ABD’nin yarımadada görüşmelerle barışı gerçekleştirmek istediğini, ancak masada bütün seçeneklerin bulunduğunu söyledi.

    Pence, Güney Kore ile demir kaplı bir ittifakları olduğunu hatırlatarak, ABD’nin Güney Kore’ye desteğini tekrarladı. Pence, ABD’nin müttefiklerinin yanındaki kararlığını Kuzey Kore’nin doğru anlaması gerektiğini söyledi.

    Pence, Güney Kore’nin geçici başkanı ile görüştükten sonra, 10 günlük Asya turunda 4 ülkeyi ziyaret edecek.

    ABD’nin üst düzey askeri danışmanı Korgeneral HR McMaster, ülkesinin Çin ile bir seri seçenek üzerinde çalışmakta olduğunu söyledi. Siyasi yorumcular, bu ifadenin Kuzey Kore meselesinin çözümü konusunda iki ülke arasındaki işbirliğinin ilk teyidi olarak görüldüğünü kaydetti.

    Kuzey Kore’nin en büyük müttefiki olan Çin, daha önce Kuzey Kore’ye bir çağrıda bulunarak bütün füze denemelerini durdurmasını ve meseleye barışçı bir çözüm bulunmasını istemişti.