Etiket: Stratejik

  • SUBÜ’den çevrim içi stratejik plan değerlendirme toplantısı

    SUBÜ’den çevrim içi stratejik plan değerlendirme toplantısı

    Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (SUBÜ) Kalite Koordinatörlüğünce çevrimiçi olarak gerçekleştirilen 2020 Yılı Stratejik Plan Değerlendirme Toplantısında, hedeflere yönelik olarak yapılan faaliyetler değerlendirildi.

    SUBÜ Kalite Koordinatörlüğü 2020 Yılı Stratejik Plan Değerlendirme Toplantısı çevrimiçi olarak gerçekleştirildi. Rektör Prof. Dr. Mehmet Sarıbıyık, kaliteden sorumlu Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ali Fuat Boz ve üniversitenin kalite elçilerinin yer aldığı toplantıda, 2019-2020 yılı kalite güvence çalışmalarına ilişkin genel bilgilendirme yapıldı. Ardından birimlerin 2020 yılı stratejik plan hedeflerine yönelik olarak gerçekleştirdikleri faaliyetler ve eylem planları değerlendirildi. Kalite elçilerine yönelik konuşma gerçekleştiren Rektör Sarıbıyık, “Kalite güvence kültürünün oluşması ve yayılması noktasında önemli görevler icra ediyorsunuz. Stratejik yönetim ve gelecekteki dış değerlendirme çalışmalarında kendi birimlerinizin yapacağı faaliyetlerde de ciddi roller üstleneceksiniz. Verdiğiniz emekler için sizlere teşekkür ediyorum” dedi.

  • Rektör Ünal: “OMÜ’nün tarım bakımından stratejik bir önemi var”

    Rektör Ünal: “OMÜ’nün tarım bakımından stratejik bir önemi var”

    Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Rektörü Prof. Dr. Yavuz Ünal, “Aynı anda, aynı coğrafyada birbirinden farklı tatları ve özellikleri bulabilme zenginliğine sahibiz. Samsun ve dolayısıyla OMÜ’nün de tarım bakımından stratejik bir önemi var” dedi.

    Tarımsal eğitime başlamanın 175. Yıl dönümü nedeniyle, Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Muharrem Özcan ve beraberindeki Ziraat Fakültesi yetkilileri, Rektör Prof. Dr. Yavuz Ünal’ı makamında ziyaret etti.

    Türkiye’nin ve Ziraat Fakültesi’nin, güçlü bir tarım geçmişine sahip olduğunu ifade eden Rektör Prof. Dr. Yavuz Ünal, “Ülkemiz, bitki ve hayvan çeşitliliğinin en yüksek olduğu ülkelerden bir tanesi. Aynı anda, aynı coğrafyada birbirinden farklı tatları ve özellikleri bulabilme zenginliğine sahibiz. Samsun ve dolayısıyla OMÜ’nün de tarım bakımından stratejik bir önemi var. Ürün çeşitliliği ve ürün ıslahı açısından üreticinin sonuç alabileceği ikincil, üçüncül ürünler üreterek ürün kültürünü geliştirmek gerekiyor. Bu noktada Ziraat Fakültesine büyük sorumluluk düşüyor” diye konuştu.

    OMÜ’nün mevcut kampüslerinin Ziraat Fakültesi’nin kullanımına uygun yerlerinde deneme alanlarının oluşturulması gerektiğine dikkat çeken Rektör Ünal, “Deneme alanlarında üretilen ürünlerin, üretiminden tezgâha kadar süreçlerinin takip edilmesi gerekiyor. OMÜ Ziraat Fakültesi’nde buna benzer uygulamalar olsa da iyi organize edilerek sistemleştirilmesi şart. Sonuçta Fakültemizin müthiş bir potansiyeli, bölgeyi ve sahayı domine edebileceği bir gücü var ve bunu değerlendirmemiz lazım. Bunun için de yapılması gereken, Ziraat Fakültesi’nin proje ve politikalarında sonuç almaya odaklanmasıdır. Yürütülen projelerle birçok kıymetli ürün çeşidi yetiştirildi ancak doğru yatırımcıyla bu ürünlerin sanayiye ve ekonomiye kazandırılması lazım. Bu noktada yönetim olarak üzerimize düşeni yapmaya hazırız” ifadelerini kullandı.

    Çitçilerden gelen talepleri geri çevirmediklerini kaydeden Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Muharrem Özcan da ülkenin ve bölgenin sorunlarına yönelik çalışmalar yaptıklarını kaydetti. Ziyaretin sonunda Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Muharrem Özcan, Rektör Prof. Yavuz Ünal’a çiçek takdim etti.

  • Bakan Pekcan: “Almanya en stratejik pazarlarımızdan birisi olmaya devam edecek”

    Bakan Pekcan: “Almanya en stratejik pazarlarımızdan birisi olmaya devam edecek”

    Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, video konferans yöntemi ile katıldığı ’Almanya Otomotiv Dijital Sektörel Ticaret Heyeti Programı’nda, “Almanya en stratejik pazarlarımızdan birisi olmaya devam edecek” dedi.

    Covid-19 pandemisi nedeniyle video konferans yöntemi ile gerçekleştirilen programda konuşan Ticaret Bakanı Pekcan, “En önemli ihracat pazarlarımızdan olan Almanya ve en önemli ihracat sektörümüz olan alanlardan otomotiv sektörü ile ilgili bu organizasyonun gerçekleştirilmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum ve aranızda bulunmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Bugünkü organizasyon ile birlikte Mayıs ayından bu yana sanal ortamda 16’ncı sektörel ticaret heyetimizi gerçekleştirmiş bulunuyoruz. 9 adet de genel ticaret heyetini tamamlamış bulunuyoruz. Bu şekilde 33 ülke ile genel ve sektörel sanal ticaret heyetleri gerçekleştirdik ve Mayıs ayından itibaren 4 bin 200’ün üzerinde iş görüşmesi gerçekleştirdik. İnşallah bu rakama otomotiv sektörümüzde ilave olacak. Ticaret heyetlerimizin dışında yine 4 adet sanal fuar düzenledik. 9 farklı ülkeye özel nitelikli alım heyeti düzenledik” ifadelerini kullandı.

    “Covid-19 sonrası dönemde de bu sanal heyetlerin tekrar devam edeceğini de öngörüyoruz”

    Covid-19 sonrasındaki dönemde de bu sanal heyetlerin devam edeceğini öngördüğünü aktaran Bakan Pekcan, “Pandemi nedeniyle Mayıs ayında pazara girişte dijital faaliyetlerin desteklenmesi hakkında Cumhurbaşkanlığı kararı yayınlandı ve bu vesile ile sanal heyetlerimizin düzenlenmesinde biz Bakanlık olarak da iş insanlarımıza maddi destek verebilir hale geldik. Firmaların sanal heyetlere olan ilgisi de inanılmaz boyutlarda ve çok başarılı sonuçlar da alıyoruz. Bu tür heyetlerin hem zaman hem de maliyet tasarrufu getirdiğini görüyoruz. Covid-19 sonrası dönemde de bu sanal heyetlerin tekrar devam edeceğini de öngörüyoruz” diye konuştu.

    “Almanya bizim en büyük ticaret ortaklarımızdan birisi”

    Almanya ile sadece otomotiv alanında değil birçok alanda büyük ticaret ortaklığı olduğunu vurgulayan Bakan Pekcan, “Almanya bizim en büyük ticaret ortaklarımızdan birisi. 2019’da 16.6 milyar dolarlık ihracatımız var ama 19.2 milyar dolar da ithalatımız var. Bu yıl ilk 9 ay itibariyle pandeminin oluşturduğu koşullardan ötürü geçen senenin ilk 9 aylık dönemine göre Almanya’ya ihracatımızda 1 milyar dolar, yüzde 8.6 azalma görüyoruz. Öte yandan Eylül ayında Almanya’ya ihracatımız geçen senenin Eylül ayına göre yüzde 10.6, Ağustos ayına göre yüzde 25.3 artış yakalamış olması da önemli. Almanya’ya toplam ihracatımız içerisinde otomotiv ana sanayinin payı yüzde 10, yan sanayinin payı ise yüzde 16. Bu yılın ilk 9 ayında Almanya’ya otomotiv ana sanayinde 906 milyon dolarlık, geçen seneye göre yüzde 20.2 daralma var, otomotiv yan sanayinde de 1.6 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdik ve yan sanayide de yüzde 9’luk azalma var. Ancak biz Almanya ile sadece ihracat yapmıyoruz. Çok ciddi miktarda da ithalat yapıyoruz Almanya’dan otomotiv sektöründe. Özellikle Ocak-Eylül dönemine baktığımız zaman geçen sene 683 milyon dolarlık ithalat gerçekleştirilirken bu sene 1 milyar 475 milyon dolarlık ithalat gerçekleşti ve ilk 9 ayda Almanya’dan otomotiv ithalatımız yüzde 115 oranında artmış bulunmakta. Sadece Eylül aylarını mukayese ettiğimiz zaman da bu artış oranları Almanya’dan otomotiv ithalatımızın yüzde 128 arttığını görüyoruz. Ben ihracatçılarımızın da bu oranlarını yakalamalarını bekliyorum” şeklinde konuştu.

    “Avrupa Otomobil İmalatçıları verilerine göre AB binek otomobil pazarı ilk 9 ayda otomotiv piyasası yüzde 28.8 daralmış”

    Dünya genelinde ilk 9 aylık verilere göre Covid-19 pandemisi sebebiyle otomotiv piyasasının büyük oranda daraldığının altını çizen Bakan Pekcan, “Avrupa Otomobil İmalatçıları verilerine göre AB binek otomobil pazarı ilk 9 ayda otomotiv piyasası yüzde 28.8 daralmış. Eylül ayında ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 3.1 artmış. Eylül ayındaki genişleme yıllık bazda Avrupa’da genişleyen ilk sektör olmuş ve Almanya’nın da Eylül ayındaki otomotiv pazarı yüzde 8.4 artmış. Eylül ayında sadece İtalya ve Almanya’da artış görüyoruz otomobil pazarında. Fransa’da yüzde 3, İspanya’da yüzde 13.5, İngiltere’de yüzde 4’lük daralma devam ediyor. İlk 9 aylık daralmaya baktığımız zaman İspanya’da yüzde 38, İtalya’da yüzde 34, Fransa’da yüzde 28, Almanya’da yüzde 25, İngiltere’de otomotiv pazarının yüzde 33 daraldığını görüyoruz. Biz 2020’de otomotiv ihracatımızda ilk toparlanmayı Eylül ayında gördük. Minimal de olsa geçen senenin Eylül ayına göre yüzde 0.5 oranında bir artış gördük. Ama bir önceki aya göre de bu yüzde 82 buçuk civarında bir artışa tekabül ediyor. Bu bize pozitif bir sinyal veriyor” açıklamalarında bulundu.

    “Yan sanayide ilk 9 aylık dönemde yüzde 17 düşüşle 7.2 milyar dolar gerçekleştirmişiz”

    Otomotiv sektöründe ana ve yan sanayi ihracatında ciddi artışlar beklediklerini söyledi. İhracatta ilk 9 aylık verilerde yüzde 27 düşüş olduğunu hatırlatan Pekcan, “10 milyar dolar olarak gerçekleştirmişiz. Yan sanayide ilk 9 aylık dönemde yüzde 17 düşüşle 7.2 milyar dolar gerçekleştirmişiz. Eylül ayı bize daha pozitif mesajlar veriyor. Otomotiv ana sanayi ihracatında Almanya’nın payı yüzde 8, yan sanayide yüzde 22 ile oldukça yüksek bir seviyeye ulaşmış durumda. Otomotiv sektöründe dünyanın en derinlikli pazarlarından birine sahip olan Almanya gibi bir ülkeye farklı ürün kalemlerinde ihracat yapmamız özellikle teknolojik açıdan niteliği yüksek ürünlerdeki pazar kaybımızı artırabilmemiz önem arz etmektedir” ifadelerini kullandı.

    “Almanya en stratejik pazarlarımızdan birisi olmaya devam edecek”

    Ayrıca Ticaret Bakanlığı olarak her zaman ihracatçıların yanında olduklarını vurgulayan Bakan Pekcan şunları kaydetti:

    “Türkiye olarak önümüzdeki dönemde küresel tedarik zincirlerinde daha etkin rol alma hedefimiz var ve bunu başaracak alt yapımız var. Almanya en stratejik pazarlarımızdan birisi olmaya devam edecek. Ticaret Bakanlığı olarak her zaman ihracatçımızın her zaman yanında olduk ve olmaya da devam edeceğiz. Küresel ticaret zincirleri desteğimizde özellikle otomotiv, savunma, havacılık ve makina sektörlerinde faaliyet gösteren firmalarımızın ürün imalatçısı şirketlerin tedarik havuzlarında yer almalarını küresel boyutta destekliyoruz. Bu çerçevede firmalarımızın ihtiyaç duyduğu makina, ekipman, donanım, yazılım, kalite ve sertifika belgelerini almaya destek veriyoruz. Bugüne kadar küresel tedarik zincirleri desteğimiz kapsamında destekten yararlanan 84 firmamızın içinde 40 tane firmamızın otomotiv sektöründen olması da bu desteklerin önemini gösteriyor. İhracatta devlet desteklerinden tüm firmalarımızı yararlanmaya davet ediyorum. Web sitemizden bütün desteklerimize ulaşabilirler. Her ölçekten firmamız için çok cazip destek mekanizmalarımız var. Başvuru ve süreçlerin tamamını online hale getirdik. Firmalarımız evinden, ofisinden müracaat edip sonuçlandırabilir. Ağustos sonu itibariyle kolay ihracat dijital platformumuzu devreye aldık. Bu platformda yapay zeka ve makina öğrenmesi gibi çağın teknolojilerini kullanan ihracatçımıza kapsamlı online dijital danışmanlık yapacak bir platform oluşturduk. İhracata başlangıç aşamasından sonuçlanana kadar her türlü ihtiyaç duyacakları bilgiyi bu platform üzerinden ulaşabilirler.”

    “Pandeminin etkilemediği herhangi bir ülke ve sektörde yok”

    Küresel ekonomi yakın tarihin en zor dönemlerinden birisini yaşamakta olduğunu belirten Pekcan, “Pandeminin etkilemediği herhangi bir ülke ve sektörde yok. Almanya ekonomisi ikinci çeyrekte yüzde 11.3 küçülme yaşarken, Avrupa Birliği ekonomisinde bu oran eksi 13.9 gerçekleşti. İngiltere’de eksi 21.7 İtalya’da eksi 17.7, Fransa’da eksi 18.9 ve İspanya’da eksi 22.1 olarak gerçekleşti. Tüm bu koşullara ve ekonomik küçülmeye rağmen Türkiye olarak bu süreci daha az hasarla atlatacak ve hızlı bir toparlanma yaşayacak ülkelerden birisi olacağımızı öngörüyoruz. OECD’nin 16 Ekim itibariyle yayınladığı raporda OECD ülkeleri arasında 2020 yılında Çin ve Kore’den sonra en az hasarla kapatacak ülkenin Türkiye olduğu raporlarla belirtilmiştir” dedi.

    Öte yandan Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, Bakanlık olarak yatırımcıların ve iş insanlarının her zaman yanlarında olduklarını ve olmaya da devam edeceklerini vurguladı. Ayrıca Bakan Pekcan, Bakanlık olarak eğitimlere de destek edeceklerini aktardı. Her ölçekten firmalar için destek mekanizmalarının olduğunu vurgulayan Bakan Pekcan, tüm başvuruların online olarak gerçekleştirilebileceğini söyledi. Ayrıca Ağustos sonu itibariyle kurulan “Kolay İhracat Platformu” sayesinde ihracatçılara online danışma hizmeti sunduklarını hatırlattı.

  • MHP Genel Başkan Yardımcısı Aydın: “Türk-İslam kültürün en önemli şehirlerinden biri olan Erzurum günümüze kadar stratejik önemini korumuştur”

    MHP Genel Başkan Yardımcısı Aydın: “Türk-İslam kültürün en önemli şehirlerinden biri olan Erzurum günümüze kadar stratejik önemini korumuştur”

    MHP Genel Başkan Yardımcısı Erzurum Milletvekili Prof.Dr. Kamil Aydın, Erzurum Kongresi’nin 101. yıl dönümü dolayısıyla açıklamalarda bulundu.

    MHP Genel Başkan Yardımcısı Erzurum Milletvekili Prof.Dr. Kamil Aydın, “633 yılında Müslüman komutan Ömer Bin Hattap tarafından fethedilerek bir İslam şehri olan, ancak daha sonra işgale uğrayan Erzurum, 1071 Malazgirt meydan muharebesinden 22 yıl önce 1048 yılında Pasinler meydan muharebesinde Selçuklular tarafından fethedilerek bir Türk-İslam şehri haline gelmiş, Türk-İslam kültürün en önemli şehirlerinden biri olarak günümüze kadar stratejik önemini korumuştur. Büyük geçmişi ve hassas konumu yanı sıra , önemli geçiş güzergahı olan Erzurum’a müstevliler vatan toprağını işgal etmek, Türk varlığını, Türk kültürünü sonsuza kadar bitirmek için hücum ederken; bundan tam 101 yıl önce 23 Temmuz 1919’da sömürgecilerin egemenliğini kabul edenlerin aksine bir avuç vatan ve özgürlük sevdalısı Mustafa Kemal’in önderliğinde bağımsızlık aşkıyla yollara düşmüş, Anadolu halkını işgallere karşı tek yürek olmaya davet etmiştir. İşte bu özgürlük ve vatan aşkıyla Samsun’a çıkan Mustafa Kemal, Samsun’da milli mücadelenin ilk adımını atmıştır. 23 Temmuz 1919’da Erzurum’da toplanan kongrede Erzurum delegesi olarak katılan Mustafa Kemal kongre başkanlığına seçilmiştir. 57 delege 14 gün boyunca düşman işgalinden kurtulmaya, özgürlüğe ve tam bağımsızlığa olan inancı ve iradeyi ortaya koymuştur. 7 Ağustos 1919 Perşembe günü sona eren kongrede hem o günün sancılarına ilaç olacak, hem de ilelebet Türk milletinin yolunu aydınlatacak milli kararlar alınmıştır. Bu kararlarla her türlü işgal girişimine karşı milli sınırlar içinde vatanın bir bütün olduğu ve parçalanamayacağı, manda ve himayenin kabul edilemeyeceği tüm dünyaya duyurulmuştur. İstanbul Hükümeti vatanın bağımsızlığını sağlayamazsa, bu amaçla geçici bir hükümet kurulacak ve bu hükümetin üyelerini milli kongre seçecektir. Milli Kuvvetlerin düzenlenmesi amacıyla direniş kuvvetlerinin birleştirilerek Kuvay-ı Milliye’yi amil milli iradeyi hâkim kılınması esaslaştırılmıştır. Milli iradenin padişah ve halifelik makamlarını da kurtaracağı ancak azınlıklara verilen siyasal, sosyal ve ekonomik dengeleri bozucu hakların kabul edilemez olduğu ortaya konmuştur. Mebuslar Meclisi’nin derhal toplanması ve hükümetin derhal denetlenmesi gereği kayıt altına alınmıştır. Bu kararların çoğunun günümüz şartları için de ışık tutması gözlerden kaçmamaktadır. Günümüzde de milli sınırlarımızı ve milli varlığımızı, bekamızı ve kültürümüzü tehdit eden mihraklar her fırsatta gözlerini aziz vatanımıza dikmiştir. Öte yandan elbette bu odaklarla iş tutan, onların kirli emellerini görmezden gelerek onlara yardım ve yataklık yapanlar da gözlerden kaçmamaktadır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün aziz mirasına ihanet eden odaklar bilmelidirler ki, yüce Türk varlığını sonsuza kadar koruyacak, Türk milletinin hakkını ve hukukunu sonsuza dek savunacak birer nefer olarak, genelde cennet vatanımız, özelde ise dadaşlar diyarı Erzurum üzerinde kirli hesap ve plan yapanlara şunu açıkça ifade etmek isterim ki; “Türk milletinin manda ve himaye altına alınması, işgal ve istilaya uğraması, sindirilmesi asla mümkün olmayacaktır.” 101 yıl önceki irade ve kararlılıkla Erzurum Kongresi’nin toplanmasının yıl dönümünü kutluyor, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere ebediyete intikal etmiş tüm kongre üyelerini, canları pahasına vatanımızı bize emanet eden tüm şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyorum” diye konuştu.

    Ayrıca Erzurumspor’un Süper Lig’e çıkmasından dolayı memnun olduğunu dile getiren Aydın, “Bu arada, doğunun sınır taşı kadim şehrimiz Erzurum’u sezonun en az gol yiyen takımı olarak süper ligde temsil etmeye hak kazanan B.B. Erzurumspor’un şampiyonluğunu kutlar, emeği geçen herkese ve büyük Erzurumspor taraftarına şükranlarımı sunarım” şeklinde konuştu.

  • Türkiye’nin stratejik ve jeopolitik konumu Atatürk Üniversitesi’nde konuşuldu

    Türkiye’nin stratejik ve jeopolitik konumu Atatürk Üniversitesi’nde konuşuldu

    Ankademia Eğitim Kulübü tarafından düzenlenen “Demir İpekyolu: Türkiye’nin Jeopolitik Durumu ve Siyaset Açısından Stratejik Konumu” söyleşisine katılmak üzere Erzurum’a gelen AK Parti Genel Merkezi ARGE Birimi Başkan Yardımcısı Mahmut Sami Mallı, programdan önce Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı’yı ziyaret etti.

    Mahmut Sami Mallı’ya söyleşinin diğer katılımcıları olan stratejist-yazar Serdar Bozdoğan ve Stratejik Düşünce Kuruluşu Başkanı Ali Hashalıcı eşlik etti.

    Konuklarına Atatürk Üniversitesi tarihinin en önemli projelerinden biri olan Yeni Nesil Üniversite Tasarım ve Dönüşüm Projesi hakkında bilgi veren Rektör Çomaklı, proje kapsamında kurulan birimleri gezdirerek gerçekleştirilen çalışmaları yerinde gösterdi.

    Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinasyon Birimi, (BAP) Proje Geliştirme ve Koordinasyon Ofisi, Dijital Dönüşüm Ofisi, Metodoloji Destek Ofisi, Lisans Eğitim Koordinatörlüğü ile Kurumsal İletişim Direktörlüğü (KİD) ve alt birimlerini ziyaret ederek birim yöneticilerinden bilgi alan Mahmut Sami Mallı, birimlerin Atatürk Üniversitesinin vizyonuna yakışır şekilde dizayn edildiğini söyledi.

    Atatürk Üniversitesinin Yeni YÖK Vizyonu Yaklaşımını dikkate alarak eğitim, AR-GE, sanayi ve topluma fayda anlamında çalışmalar yürütmek suretiyle yoluna devam ettiğini belirten Rektör Çomaklı, yaklaşık 465 bin öğrencisiyle Türkiye’nin en büyük üniversitelerinden birinin Atatürk Üniversitesi olduğuna dikkat çekerek, üniversitenin tüm fikirlere açık, çağa uyum sağlayan ve uluslararasılaşma yolunda emin adımlarla ilerleyen bir eğitim kurumu olduğunu söyledi.

    Birim ziyaretlerinin ardından Prof. Dr. Çomaklı, Mahmut Sami Mallı ve konuklar, Türkiye’nin Jeopolitik Durumu ve Siyaset Açısından Stratejik Konumu söyleşisine katılmak üzere Atatürk Üniversitesi Kültür Merkezi Mavi Salonda geçtiler.

    Söyleşide öğrencilere, Türkiye’nin jeopolitik konumunun öneminden bahseden Mahmut Sami Mallı, yeni İpekyolu projesinin 65 ülkede yaklaşık 4,5 milyar kişiyi ve dünya ticaretinin de yüzde 40’ını kapsadığını belirterek bunun devasa küresel ekonomik bir sistem anlamına geldiğini söyledi. Mallı konuşmasını şöyle tamamladı: “Tarihte her devletin uyguladığı stratejilerin bir yaşam süresi vardır. Köklü ve güçlü bir devlet süresi dolduğunda stratejisini çağın koşul ve şartlarını gözetleyip kendi kültür ve medeniyetini muhafaza edecek şekilde uyum eşliğinde yeniler. Bu süreç içerisinde uygulanan politikanın gayesi devleti korumak ve güçlendirmektir. Bu güne baktığımızda 21.yüzyılın yönetim şekli bilim, teknoloji, akıl ve insandır. Analitik düşünce içerisinde algılama ve adaptasyon yeteneğini temin ederek, bilim dallarından teknolojinin keşfini akıl ile yürüten insanın en büyük mahareti ufku ve ötesini görmeyi sağlamasıdır.”