Etiket: Stk

  • İlke ’STK Yönetici Eğitim Programı’ 2’inci Dönem Mezunlarını Verdi

    İlim Kültür Eğitim Derneği (İLKE) bu yıl ikincisi düzenlediği ’STK Yönetici Eğitim Programı’na 50’ye yakın kuruluş temsilcisi sertifikalarını aldı. İkinci dönem mezunlarla birlikte, Türkiye’nin önde gelen STK’larına mensup toplamda 80 yönetici verilen eğitimlerden yararlanmış oldu.

    İlim Kültür Eğitim Derneği (İLKE) tarafından ikincisi düzenlenen Sivil Toplum Kuruluşları (STK) Eğitim Programı, 16 Nisan 2016’da sertifika töreni ile tamamlandı. Geçen yıl ilki düzenlenen STK eğitim programı, bu yıl 9-10-16 Nisan’da, İLKE Genel Merkezi’nde gerçekleştirildi. Uzman kişiler tarafından toplam 7 modülde gerçekleşen eğitimlerin, halkla ilişkiler ve tanıtım yönetimi sunumunu Murat Şentürk yaparken; bilgi ve belge yönetimi, Savaş Songur tarafından; kurumsal yönetim ve organizasyon, Nihat Erdoğmuş; medya ve iletişim yönetimi, Yılmaz Yıldız; mali kaynak geliştirme ve yönetme, İbrahim Taşdemir; insan kaynakları yönetimi, Nihat Alayoğlu; uygulamalı proje yazımı ve yönetimi ise Yılmaz Yaman tarafından verildi.

    Törende konuşan İLKE Yürütme Kurulu Başkanı Lütfi Sunar, bu yıl ikincisi düzenlenen programa başvuruların geçen yıldan iki kat daha fazla olduğunu belirterek , “İki yılda toplam mezun sayısı 80’e yaklaştığı, İLKE olarak her zaman sivil toplum çalışmalarını desteklediklerini ve bu alandaki çalışmaların iyileşmesini önemsediklerini” ifade etti.

    Sertifika töreninde söz alan konuşmacıların ortak görüşü, STK yönetiminin gönüllülük esasına dayanıyor olsa da artık günümüzde profesyonel yönetim metotlarıyla yapılması gerekliliği ve İLKE’nin bu alandaki faaliyetinin önemi olduğu bildirildi. Program sonunda, sertifika almaya hak kazanan yaklaşık 50 STK çalışanına törenle belgeleri verildi.

    Eğitime, Yeni Dünya Vakfı, İSAR, İlim Yayma Cemiyeti, Akder, Aydost Derneği, Dost Eli Derneği İslam Dünyası Sivil Toplum Kuruluşları Birliği (İDSB), Hazar Eğitim Derneği, İLAM ve Vizyoner Kadınlar Derneği gibi onlarca farklı sivil toplum kuruluşundan yöneticiler katıldı.

  • Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, Ordu’da STK Temsilcileriyle Buluştu

    Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, memleketi Ordu’nun Ünye ilçesinde sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile bir araya geldi.

    Çakırtepe’de gerçekleştirilen programa Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Ordu Valisi İrfan Balkanlıoğlu, Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Enver Yılmaz, Ünye Kaymakamı Mustafa Demir, AK Parti Ordu Milletvekili Ergün Taşçı, Altınordu Belediye Başkanı Engin Tekintaş, AK Parti Ordu İl Başkanı Uğur Çelenk, AK Parti Ünye İlçe Başkanı Arif Ergün ve çok sayıda sivil toplum kuruluşu temsilcileri katıldı. Programda STK temsilcileriyle bir araya gelen Kurtulmuş, kendisine yöneltilen fındık, liman, OSB gibi önemli konular hakkında soruları cevapladı.

    Ordu ziyaretlerini tamamlayan Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Ankara’ya gitmek üzere yola çıktı.

  • CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdadoğlu Rize’de STK Temsilcileri İle Bir Araya Geldi

    CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Rize programının 2. gününde Sivil Toplum Kuruluşları’nın (STK) temsilcileri ile bir araya geldi.

    Geceyi Rize’nin Çayeli İlçesi’nde bir otelde geçiren Kılıçdaroğlu, bu sabah kaldığı otelde Rize ve Artvin ilinden gelen STK temsilcileri ile görüştü. Basına kapalı gerçekleşen toplantıda Kılıçdaroğlu, çay sektöründe yaşanan sorunlar ve çözüm önerileri hakkında bilgiler aldı. Toplantı sonrası yapılan görüşmeleri değerlendiren Kılıçdaroğlu, kendisine anlatılan konu başlıklarını ve çözüm önerilerini paylaşarak “Rize’de çay dışında ikinci bir geçim kaynağı olmayacağı şeklinde tüm taraflar mutabık. Çay bu bakımdan Rize için ve bölge için stratejik bir üründür. Bunu devleti yönetenlerin çok iyi bilmesi gerektiği hepimizin ortak görüşüdür. Tüm birleşenler özel sektörü karşı olmadıklarını ifade ediyorlar. Ancak ÇAYKUR mutlaka yaşatılmalı. Mutabık olunan diğer bir konu; ÇAYKUR sadece çayla ilgilenmeli, piyasayı düzenlemeli ama siyasi iktidarların arpalığı konumuna gelmemeli. Kaçak çay sadece bölgemiz için değil ülkemiz içinde ciddi bir sorun. Kaçak çay bulunduğu yerde mutlaka yakılarak imha edilmelidir. Yıllık tüketilen kaçak çayın 50 bin ton olduğu ifade edildi. Bu çok ciddi bir rakam. Yasal olarak çay ithalatında yüksek gümrük vergileri var. Bu politika doğru bir politikadır. Çay nerede üretiliyorsa çay paketleme fabrikalarının da orada olması lazım. Eğer farklı alanda fabrikalar kuruluyorsa o fabrikalarda kaçak çayların paketlendiği konusunda güçlü bir kanı var” dedi.

    Organik çay üretimine geçilmesinin de önemli bir konu olduğunun kendisine iletildiğini ifade eden Kılıçdaroğlu “Organik çaya mutlaka geçilmeli. Hem Türkiye hem de dünyadaki çayın daha güvenle tüketilmesine yol açacaktır. Bu konuda özel bir teşvik talebi var. Bir başka konuda çayda bir taban fiyatının belirlenmesi konusudur. Belirlenecek fiyatın altında ÇAYKUR ve özel sektör çay almamalıdır. Çaydaki başka bir sorun da çay işçilerinin dört ay çalışıp 8 ay başka bir gelirlerinin olmamasıdır. Eğer çay bahçeleri yenilenecekse bu işçiler eğitilerek bu yenileme işlemlerinde çalıştırılarak 12 ay gelir elde etmeleri sağlanabilmelidir. Bir başka konu da bir çay üreticileri birliğinin kurulması konusudur. Bu birlik üyeleri ÇAYKUR’un yönetiminde de söz sahibi olmalıdır. Köyler boşaldığı için çay üreticisi çayını toplatacak işçi bulamamanın kaygısını yaşıyor. Köylerde insanların kalması için yeni teşvik politikalarının geliştirilmesi gerekiyor. Bu sağlanamayınca çay ağırlıklı olarak Gürcü işçilere toplatılmak zorunda kalınıyor. Bunların büyük bir kısmı kayıt dışı çalışıyor. Gürcü işçilere ödenen kayıt dışı paranın 125 milyon dolar olduğu belirtiliyor. Bölgede bir çay ihtisas borsası kurulması gerektiği konusunda tüm bileşenler ortak fikir bildirdiler. Son bir konuda çay üreticilerinin üzerinde birleştiği bir konu da yeni bir çay kanunu çıkmasıdır. Ama bu çıkarken Ankara’da bir yerlerde gizli kapılar ardında bir kanun çıkmasın. Bir oldu, bittiye gelmesin. Tüm bileşenlerin fikri alınsın ve ortak bir çay kanunu çıkartılsın. Biz bütün bu düşüncelere cani gönülden katılıyoruz” ifadelerini kullandı.

  • STK Temsilcileri Muştak Baba Ve Zerzemi Türbelerini Temizledi

    Muş Kültür Tabiat Varlıklarını Koruma Tarih ve Sanat Derneği öncülüğünde bir araya gelen sivil toplum kurulu temsilcileri Muştak Baba ve Zerzemi türbelerini temizlediler.

    Muş Kültür Tabiat Varlıklarını Koruma Tarih ve Sanat Derneği’nin girişimleri ile hayırsever bir işadamı tarafından aslına uygun bir şekilde restore edilen Muştak Baba ve Zerzemi türbelerinin olduğu alanda çevre temizliği yapıldı. İlk olarak ağaçları budayan dernek temsilcileri, fırça ve tırmıklarla türbelerin bulunduğu alanda geniş kapsamlı bir temizlik çalışması başlattılar. Vatandaşlarında ilgi gösterdiği temizlik çalışmasında toplanan çöp ve kuru otlar torbalara konarak çöplere atıldı.

    Anadolu’nun İslamlaştırılmasında büyük emekler sarf eden Muştak Baba ve Zerzemi türbelerini gönüllü olarak temizlediklerini belirten Muş Kültür Tabiat Varlıklarını Koruma Tarih ve Sanat Derneği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Turhan Sur, gençlere manevi değerleri aşılamak istediklerini söyledi. Madde bağımlılığı ile bir mücadele başlattıklarını ifade eden Sur, “Dernekler olarak burada çok büyük iki zatımızın, kıymetini bilemediğimiz iki zatımızın mekanlarının çevre temizliğini yapmak üzere buradayız. Bu faaliyetlerimiz sürekli olarak devam edecek. Amacımız burada halkımızın da bu işe el atması, belediyemizin el atması, gençlerimizin desteğini bekliyoruz. Madde bağımlılığı ile bir mücadele başlattık, gençlerimiz yok olmakta. Bu noktada gençlerimizi kurtarma adına, manevi değerlerine sahip çıkması gerektiğini bilmeleri gerekiyor” dedi.

    “Gençlere, böyle büyük zatları tanıtarak düşmüş oldukları manevi boşlukta kurtarmamız pekala mümkündür” diye kaydeden Sur, “Bu faaliyetleri yaparken aslında biz gençleri de istiyorduk. Bu noktada çok büyük zat olan Müştak Baba Hazretleri yine Gazi Alperen olarak bilinen Zerzemi Hazretleri burada bulunmakta. Müştak Baba, Ankara’nın başkent olacağını divanında belirten çok büyük bir zat. Burada büyük mücadelelerde bulunmuş sultan dergahında, sarayında kabul edilmiş bir zat. Değişik söylentiler var öldürüldüğüne ya da kıskançlık üzerine şehit edildiğine dair söylentiler var. Şu an birlik, beraberlik vakti ve bu büyük zatlar bizim birlik ve beraberliğimizin en büyük sembolü. Bu değerlerin mutlaka arkasından gidilmeli, değerleri, kıymetleri bilinmeli. Bizim faaliyetlerimiz bu noktada, diğer türbeler üzerinde de devam edecek. Muş’un muhtelif yerlerinde merkez olmak üzere birçok yerde türbe var. Derneklerimizin projesi içerisinde burayı Selçuklu, Osmanlı tarzı türbeler haline getirmek. Bu bir proje, bir düşünce, devlet büyüklerimizden de bu noktada destek bekliyoruz” ifadelerini kullandı.

    “MANEVİ DEĞERLERİN KORUNMASI GEREKİYOR”

    Manevi değerlerin korunması gerektiğinin altını çizen Muş Kültür Tabiat Varlıklarını Koruma Tarih ve Sanat Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Cumhur Sur ise, “Üstat Necip Fazıl Kısakürek’in bir ifadesiyle sözlerime başlamak istiyorum. Üstat der ki, ‘yeryüzündeki Türkiye’yi koruyan gücü, yeryüzündeki yaşayan 35 milyondan ziyade yer altında yaşayan 35 milyonun koruduğuna inanırım’ der. Bu sözden hareket ile bizlerde buna inanıyoruz ve gönülden katılıyoruz. Burada yatan iki zatın, Anadolu’nun İslamlaşmasına öncülük etmiş olan iki zatın türbelerinin zamanında onarımları Fatih Fidan Bey tarafından yapılmıştı. Allah onlardan razı olsun. Biz bunu koruma adına, uyuşturucu kullanan gençlerimizin bataklık haline getirdiği bir yerden kurtarıp Muş’umuza kazandırma ve bu manevi değerlerimizin devamını sağlamak adına Muş Tarih ve Kültür Varlıkları Koruma ve Sanat Derneği’nin öncülüğünde temizliğini gerçekleştiriyoruz. Emeği geçen bütün dostlarımıza, bütün kardeşlerimize teşekkür ediyoruz, Allah razı olsun. Bu gibi manevi değerlerimizin korunması bizim geleceğe daha güven taşımamız için bir vesiledir. Bunu bizden sonraki kuşaklar ne derece devam ettirirler bilemeyiz, duamız devam etmesi” şeklinde konuştu.

    Yapılan temizlik çalışmasına ayrıca Telli Turna Doğa Derneği, Asılsız Soykırım İddialarıyla Mücadele Derneği, Muş Sanatçılar Derneği, Muş Kültürü Derneği ve 1071 Muş Alparslan Kültür Derneği temsilcileri ile üyeleri katıldı.

  • Elazığ’da STK Platformu Toplantısı Yapıldı

    Elazığ Sivil Toplum Kuruluşları Platformu mart ayı genel kurul toplantısını yaptı.

    Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) Elazığ Şubesi konferans salonunda yapılan toplantıya, STK Platformu Başkanı Hacı Ormanoğlu, TKDK İl Müdürü Turan Karahan, Elazığ Kültür ve Sanat Derneği Başkanı Serdar Kara ve kentte faaliyet gösteren STK temsilcileri katıldı. Toplantıda katılımcılar TKDK’nın yapmış olduğu projeler ve Uluslararası 9. Çaydaçıra Film Festivali çalışmaları hakkında bilgi aldı.

    Toplantının açılış konuşmasını yapan STK Platformu Başkanı Hacı Ormanoğlu, toplantının akışı hakkında bilgi verdi. 2012’den bu güne kadar Elazığ’da yaklaşık 300 milyon liralık yatırıma sahip olan 230 projeyi kabul ettiklerini belirten TKDK İl Müdürü Turan Karahan, “Kullanabileceğimiz hibe de ortalama 195 milyondur. Bu gerçekten devasa bir rakamdır. Bu projelerimizin yaklaşık 200 tanesi projelerini bitirmiş ve faaliyetlerine devam ediyorlar. Projelerini bitirmiş olanlara yaklaşık 130 milyonluk hibe ödemesini gerçekleştirdik. 2007 ve 2013 yılları kapsayan IPARD 1 süresince Türkiye’de uygulanan 42 il içerisinde Ankara’dan sonra en fazla hibe veren il Elazığ’dır. 2016 ve 2020 yılını kapsayacak olan IPARD 2 programında toplamda 1 milyar 45 milyon avroluk bir bütçemiz var. Bizlerde sizlerin desteğiyle yine bu iller içerisinde bu hibeden en fazla faydalanan il olma hedefini kendimize belirledik” dedi.

    Uluslararası 9. Çaydaçıra Film Festivali’nin önemine değinen Elazığ Kültür ve Sanat Derneği Başkanı Serdar Kara, “Bu festivalin Elazığ’ın turizmine katkılarını sunmasını ve bunu yaparken de STK’lar ile yapmış olduğumuz iş birliklerinin artırılması çabasındayız. Bu yüzde STK Platformunda festivali size anlatmak istiyoruz. Bundan sonra yapacağımız projeleri ve detayları sizlerle paylaşacağız” diye konuştu.

    Toplantı daha sonra sunumların yapılması ve katılımcıların soru cevaplarının ardından son buldu.