Etiket: statüsü

  • Ağrı Devlet Hastanesi üniversite hastanesi statüsü kazandı

    Ağrı Devlet Hastanesi üniversite hastanesi statüsü kazandı

    Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi (AİÇÜ) ile Kamu Hastaneler Birliği arasında imzalanan afiliasyon protokolü ile Ağrı Devlet Hastanesi, üniversite hastanesi statüsüne kavuştu.

    Ağrı Devlet Hastanesi, Sağlık Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Muhammet Güven ile AK Parti Ağrı Milletvekili Ekrem Çelebi’nin de hazır bulunduğu törende AİÇÜ Rektörü Prof. Dr. Abdulhalik Karabulut ve Kamu Hastaneleri Genel Müdürü Prof. Dr. Hilmi Ataseven tarafından imzalanan protokolle üniversite hastanesi statüsüne yükseldi. AİÇÜ Rektörü Prof. Dr. Abdulhalik Karabulut, Tıp Fakültesi, Eczacılık Fakültesi, Sağlık Yüksekokulu ve Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu’nun yer aldığı üniversitenin bünyesine katılan Devlet Hastanesi ile Ağrı’nın sağlık alanında önemli bir adım daha katettiğini belirtti. Üniversite hastanesi statüsüne kavuşan Ağrı Devlet Hastanesinin üniversitedeki bilim adamlarının katkısı ile artık daha nitelikli sağlık hizmeti vereceğini belirten Prof. Dr. Karabulut, “Sağlık alanında önemli bir adım olan bu protokolün Ağrımıza hayırlı olmasını diliyorum. Bu süreçte desteğini her zaman yanımızda hissettiğimiz başta Sağlık Bakanımız Dr. Fahrettin Koca ve Yükseköğretim Kurulu Başkanımız Prof. Dr. M. A. Yekta Saraç ile AK Parti Ağrı Milletvekili Çelebi ve Kamu Hastaneleri Genel Müdürü Prof. Dr. Ataseven olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi.

  • Bakan Özlü: “Antarktika’da danışman ülke statüsü elde edeceğiz”

    Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, Antarktika’ya ikinci kez bilimsel sefere çıkacak ekibi kabul etti.

    Bakanlıkta gerçekleşen kabulden konuşan bakan Özlü, 2. Antarktika Bilim Seferinde yer alacak bilim heyetini uğurlamak için, bir araya geldiklerini belirterek, “2017 yılında, 26 Şubat – 4 Nisan tarihleri arasında, toplam 9 bilim insanımızdan oluşan bir heyet, birinci ulusal Antarktika seferimizi başarıyla tamamlamıştı. Birinci seferde yer alan bilim insanlarımız, bizim için nihai hedef olan Antarktika Türk Üssü’nün kurulması için gerekli çalışmaları yerine getirmişlerdi. 10 gün kadar sonra başlayacak 2. seferimiz de ise bilim üssümüzün fizibilite çalışmalarını tamamlayacağız. Ulusal Kutup Programımız çerçevesinde, çeşitli bilimsel çalışmalara imza atacağız. 2. Antarktika seferimizin liderliğini, kadın bilim insanımız, Doç Dr. Burcu Özsoy yapacak” dedi.

    Antarktika Kıtası, 1 Aralık 1959 tarihinde imzalanan Antarktika Andlaşması ile yönetildiğini hatırlatan Bakan Özlü şunları söyledi:

    “Antarktika Andlaşması’na bugün itibari ile 53 ülke taraf olup, bunların 29’u danışman, 24’ü danışman olmayan, gözlemci ülke statüsündedir. Türkiye, şimdilik gözlemci ülkedir. Şimdilik diyorum, çünkü bilimsel seferlerimizden ve bilimsel çalışmalarımızın ardından, biz de danışman ülke statüsü elde edeceğiz. Antarktika’da yapılacak bilimsel çalışmaların sürdürülebilir olması ve ulusal çıkarlara hizmet etmesi için, uluslararası bilim camiasında kabul görecek,ulusal kutup bilim programını oluşturmuş bulunuyoruz.

    Yaklaşık 40 farklı kurumdan, 100 civarında katılımcının katkılarıyla hazırlanan Ulusal Kutup Bilim Programı’mız yürürlüğe girmiştir.

    Ulusal Kutup Bilim Programımız; dünyaca kabul gören yer bilimleri, fiziki bilimler, canlı bilimleri ve sosyal ve beşeri bilimler başlıklarından oluşmakta olup, 2018 – 2022 yıllarını içeren 5 yıllık dönemi kapsamaktadır.”

    2018 yılında TÜBİTAK’ın, Ulusal Kutup Programı araştırmalarını desteklemek için, yeni bir çağrı açacağını vurgulayan Bakan Özlü şunları kaydetti:

    “Açılacak çağrının toplam tutarı, 1 milyon Avro, Türk lirası karşılığı olacaktır. Böylece, kutup alanındaki araştırma çalışmaları, sadece sefer projeleriyle sınırlı olmayacaktır. Projeler, ülke geneline yayılacak ve Danışman ülke olma sürecimiz hızlanacaktır. “

    “2. Antarktika seferimiz, bizim vizyon projelerimizden biridir” diyen bakan Özlü şöyle devam etti:

    “Bu proje ve program; Tük bilim dünyasının, bilim insanlarımızın ve bilimsel tecrübemizin kat ettiği büyük mesafeyi göstermektedir. Bilimin ve bilimsel gelişmelerin sınırı yoktur. Bilim; ülke sınırlarını ve kıta sınırlarını aşan bir karaktere sahiptir. Türkiye, her alanda olduğu gibi, bilim ve teknolojide de, kendini aşan, dünya ile yarışan bir ülke olmaya kararlıdır. Bilim insanlarımız; Türk’ün bilim bayrağını, dünyanın her yerinde gururla dalgalandırmaya devam edeceklerdir. 2. Antarktika seferimizi, sadece bilimsel bir sefer olarak değerlendirmek, eksik bir bakış açısı olacaktır. Antarktika seferimiz, bizim vizyonumuzu, gücümüzü, bilimsel tecrübemizi, bilim insanlarımıza olan güvenimizi ve kararlılığımızı ortaya koyan, büyük bir adımdır. Bugün, aynı zamanda Türk Bilim Tarihi açısından da, çok özel bir gündür.”

    15 bin kilometre uzağa gidip, zor coğrafi şartlar altında, uzun haftalar boyunca sevdiklerinden uzak kalarak, bilimsel çalışmalar yapmak ve üs kurmak kolay bir iş olmadığına dikkat çeken Bakan Özlü, “Eminim ki, bilim insanlarımız zoru başaracaklardır. Türkiye’nin gücü, bilim heyetimizin arkasında olacaktır. 2. Antarktika Seferine çıkan, Türk Bilim Heyetimize başarılar diliyorum. Antarktika projemizi, en başından beri himaye eden, destekleyen ve bizlere güç veren Sayın Cumhurbaşkanımıza, teşekkürlerimi ve şükranlarımı arz ediyorum.”

    Antarktika Kıtası

    Antarktika Kıtası, 14 milyon km2’lik alanı ile dünyanın beşinci büyük kıtasıdır. Kıta, bilim insanları tarafından deniz bilimleri araştırmaları, iklim değişikliğinin canlılar ve deniz seviyesi üzerindeki etkileri, balıkçılık, jeoloji, tıp, astronomi gibi alanlarda önemli araştırmaların yapıldığı ve bununla birlikte zengin maden rezervlerinin bulunduğu değerlendirilen bir bölgedir.

    Antarktika Andlaşmalar Sistemi

    Kıta, 1 Aralık 1959 tarihinde imzalanan Antarktika Andlaşması ile yönetilmektedir. Türkiye’nin, 18 Eylül 1995 tarihinde imzaladığı Antarktika Andlaşması’na bugün itibari ile 53 ülke taraf olup, bunların 29’u Danışman, 24’ü Danışman Olmayan statüdedir.

    Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliğinin 10 Nisan 2017 tarihli Yetki Belgesi ile Türkiye’nin Antarktika alanında uluslararası arenada temsili ve işbirliği potansiyelinin hayata geçirilebilmesi için yapılacak iş ve işlemlerin Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı uhdesinde yürütülmesine karar verilmiştir. Çalışmalar İstanbul Teknik Üniversitesi teknik koordinasyonunda yürütülmektedir.

    Antarktika Projesi ile Hedeflenenler

    Antarktika Andlaşmalar Sisteminde Danışman Ülke statüsüne geçebilmek için; Ulusal seferlerin düzenlemesi, Ulusal bir Bilim Programının hazırlanması, İkili işbirlikleri kapsamında Türk bilim adamlarının diğer ülkelerin üslerinde bilim faaliyetleri gerçekleştirmesi, Antarktika’da Türk bilim üssünün kurulması gerekmektedir.

    Birinci Ulusal Antarktik Bilim Seferi

    Şubat-Nisan 2017 tarihleri arasında İTÜ koordinatörlüğünde Karadeniz Teknik Üniversitesi, Gazi Üniversitesi ve Hitit Üniversitesinden toplam 9 bilim insanımızdan oluşan bir heyet ile BirinciUlusal Antarktik Bilim Seferi düzenlemiştir. Sefer kapsamında bilimsel araştırmalar ile birlikte Türk Bilim Üssünün kurulumuna yönelik ön fizibilite çalışmaları yapılmıştır.

    Çevre Koruma Protokolü’nün Kabulü

    Antarktika Andlaşmalar Sistemi’nin Çevre ile ilgili Protokolü olan Madrid Protokolü TBMM’de kabul edilerek, 24.05.2017 tarih ve 30075 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

    İkili İşbirlikleri

    2017-2018 Antarktik sezonunda İstanbul Teknik Üniversitesi, Ankara Üniversitesi, Gebze Teknik Üniversitesi, Hakkari Üniversitesi ve Bern Üniversitesi’nden toplam 8 Türk bilim insanının Polonya, Belçika, Çek Cumhuriyeti ve Bulgaristan üslerine gönderilmesi sağlanmıştır.

    Ulusal Kutup Bilim Programı

    Antarktika’da yapılacak bilimsel çalışmaların sürdürülebilir olması ve ulusal hedeflere hizmet etmesi için Dünya’da kutup bilimleri konusunda yaptığı özgün bilimsel çalışmalar ile öncü ülkeler arasında yer alma vizyonu ileUlusal Kutup Bilim Programı hazırlanmış, 29 Aralık 2017 tarihinde Sayın Bakanımız tarafından imzalanmış ve uygulama süreci başlamıştır.

    Program kapsamında fiziki bilimler, yer bilimleri, canlı bilimleri ile sosyal ve beşeri bilimler alanlarında bilimsel çalışmalar gerçekleştirilecektir.

    İkinci Ulusal Antarktik Bilim Seferi

    İkinci Ulusal Antarktik Bilim Seferi’nin Şubat-Nisan 2018 döneminde gerçekleştirilmesi planlanmaktadır. İkinci Sefer kapsamında, kurulması planlanan Antarktik Bilim Üssü ile ilgili fizibilite çalışmalarının tamamlanarak kıtada özgün bilimsel araştırmaların gerçekleştirilmesi hedeflenmektedir.

    Sefer kapsamında bilim insanlarımız ve uzmanlardan oluşan 28 kişilik ekip kıtaya seyir yapacaktır. Sefer kapsamında bilimsel araştırmalara ve fizibilite çalışmalarına katkı sağlamak üzere 32 üniversitenin ve 83 araştırmacının paydaş olduğu 18 proje yürütülecektir. Bahsi geçen tarihlerde gerçekleştirilmesi planlanan ikinci sefer kamp ve gemi seferinden oluşmaktadır. Ekibin bir kısmı fizibilite çalışmalarını ve bilimsel araştırma projelerini gerçekleştirmek üzere gemi ile seyir ederken, 9 kişilik sefer ekibi de Robert Adası’nda bilimsel kamp kurarak araştırmalarını gerçekleştirecektir.

  • Sierra Leoneli Bakan: “Türkiye bana mülteci statüsü tanımasaydı ülkeme bakan olarak dönmem mümkün değildi”

    Sierra Leone Enformasyon ve İletişim Bakanı Muhammed Bangura, Türkiye ile işbirliği arayışları çerçevesinde Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürü Mehmet Akarca’nın konuğu oldu. Yıllar önce ülkesindeki iç savaştan kaçarak Türkiye’ye sığınmacı olarak geldiğini anlatan Bakan Bangura, “Türkiye bana kapılarını açıp, mülteci statüsü tanımasaydı iyi bir eğitim alıp ülkeme bakan olarak dönmem mümkün değildi” diye konuştu.

    Resmi bir ziyaret için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın konuğu olarak Türkiye’de bulunan Sierra Leone Cumhurbaşkanı Ernest Bai Koroma’ya eşlik eden Enformasyon ve İletişim Bakanı Muhammed Bangura, Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürü Mehmet Akarca’yı makamında ziyaret etti.

    Türkiye ile sarsılmaz bağları olduğunu aktaran konuk Bakan, 90’lı yıllarda, ülkesindeki iç savaştan kaçarak Türkiye’ye sığındığını, Türkiye kendisine mülteci statüsü vermeseydi iyi bir eğitim alması ve dolayısıyla da bakan olmasının mümkün olamayacağını anlattı. Bangura, Türkiye’nin Suriyeli milyonlarca insana kucak açmasının bugün tüm dünyaya şaşırtıcı geldiğini oysa bu durumun kendisi için tanıdık olduğunu belirterek, “Suriyeli mültecileri ağırlamak Türk insanının sıcakkanlılığının tipik bir örneği. Türk insanının kardeşliği olmasaydı, bana burada kalacak yer, yiyecek ve kıyafet, kısacası bir şans vermeseydiniz bugün burada olamazdım” diye konuştu.

    15 Temmuz’da yaşanan darbe girişimine Türk halkının verdiği tepkiyle ilgili Bangura, “FETÖ dünya üzerinde çok geniş bir ağa sahip. Bunlar çok kötü niyetli kişiler. Benim ülkemde de okullar açıp, insanları kandırmaya çalıştılar. Gerçekler ortaya çıkınca o okulları kapattık. Türk insanın demokratik değerlere sahip çıkışını destekliyoruz.” İfadelerini kullandı.

    Sierra Leone’de iletişim alanında yaşanan sıkıntılara dikkat çeken konuk Bakan, BYEGM’nin kurumsal deneyimlerinden faydalanmak istediklerini belirtti.

    Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürü Mehmet Akarca da Türk insanının pek çok Batılı devletin aksine çıkar gözetmeden bütün dünya halklarına dostluk duygularıyla bağlı olduğunu ifade ederek, Sierra Leone’ye medya konusunda istedikleri her türlü desteği vermeye hazır olduklarını söyledi.

    Ziyaret sonrasında konuğu olan Bakan Bangura ve Cumhurbaşkanı Ernest Bai Koroma’nın Halkla İlişkiler Danışmanı Sheriff Mahmud Ismail’e 15 Temmuz gecesi bombalanan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin duvarlarından düşen mermer parçaları ile hazırlanan yeni yıl kartlarını hediye eden Akarca, konuklarına “Bir fincan kahvenin 40 yıl hatırı vardır” sözünü hatırlatarak Türkiye ile Afrika’nın dostluğunun göstergesi olarak Türk kahvesi fincan takımı da takdim etti.

  • SİYAMDER, Birleşmiş Milletler ECOSOC danışmanlık statüsü kazandı

    2013 yılında kurulan Sivil Yaşam Derneği (SİYAMDER), Birleşmiş Milletler’in geçen hafta yaptığı açıklama ile Ekonomik ve Sosyal Konsey (ECOSOC) tarafından danışmanlık statüsü elde eden ilk ve tek gençlik kuruluşu olma başarısını elde etti.

    Her yıl New York’daki Birleşmiş Milletler Genel Merkezinde düzenli olarak gerçekleştirilen ve üye ülkelerin temsilcilerinin oyları ile danışmanlık statüsü verilecek sivil toplum kuruluşlarının (STK) belirlendiği STK Komitesi toplantısı bu yıl da 30 Ocak-8 Şubat 2017 tarihleri arasında gerçekleştirildi. Toplantıya SİYAMDER’i temsilen Genel Başkan Enes Efendioğlu ve Denetim Kurulu Üyesi Ömer Faruk Kodalak’ın yanı sıra çok sayıda ilgili katıldı. İlgili STK’ların başvurularının görüşüldüğü oturumun ardından gerçekleştirilen oylamayla belirlenen çeşitli şartları sağlayan sivil toplum kuruluşlarına, Birleşmiş Milletler’e ait tüm merkezleri aktif olarak kullanma ve gerçekleştirilen Birleşmiş Milletler oturumları ile eş zamanlı bilgilendirici toplantı ve seminerler düzenleme imkanı sağlayan danışmanlık statüsü tanındı. Bu statü ile SİYAMDER, Türkiye’deki gençlerin sorun ve taleplerini Birleşmiş Milletler Genel Kuruluna taşıyan ilk ve tek gençlik kurumu olma başarısını elde etti. Ayrıca SİYAMDER bu statü ile New York, Cenevre ve Viyana’da bulunan Birleşmiş Milletler’e ait bina ve merkezlerde Türkiye’yi ve gençlerin görüşlerini doğru anlatacak aktiviteler düzenleyebilecek.

    Ülkemizden aralarında Kızılay, Yeşilay, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) gibi 28 STK’nın da bulunduğu Birleşmiş Milletler ECOSOC Danışmanlık Statüsüne, dünya genelinde 4 bin civarında STK sahipken bunlar Birleşmiş Milletler tarafından düzenlenen tüm toplantılara ikinci bir akreditasyona ihtiyaç duymaksızın katılabilme fırsatı bulunuyor.

  • Sertrans Logistics ’Tanınmış Marka’ statüsü kazandı

    Sertrans Logistics, Türk Patent Enstitüsü tarafından tanınmış marka statüsüne eklendiğini açıkladı.

    Lojistik sektörünün önemli markalarından Sertrans Logistics, Türk Patent Enstitüsü tarafından tanınmış marka statüsüne eklendiğini açıkladı. Şirketten yapılan açıklamada, uluslararası ticarette markaya büyük avantajlar sağlayacağı belirtildi.

    Sertrans Logistics CEO’su Nilgün Keleş, konu ile ilgili açıklamasında, “Bu statü uluslararası ticarette markaya önemli avantajlar sağlıyor. Türk Patent Enstitüsü Markalar Dairesi Başkanlığı, kurumun büyüklüğü, pazar payı, marka bilinirliği, marka yatırımları, ürün ve hizmetlerinin piyasadaki yaygınlığı gibi pek çok zorlayıcı kriteri değerlendiriyor” dedi.