Etiket: Sözünü

  • Kırkpınar ağa adayı sözünü tuttu

    656’ıncı Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri’nde temsili koç satışı ile ağalık ihalesine katılan iş adamı Abdullah Türköz, Edirne Valisi Günay Özdemir ile Edirne Belediye Başkan’ı Recep Gürkan’ı ziyaret etti.

    İlk ziyaretini Edirne Valiliği’nde gerçekleştiren iş adamı Abdullah Türköz, Edirne Valisi Günay Özdemir ile görüşerek Kırkpınar ile ilgili genel değerlendirmede bulundu. Ziyaretten mutluluk duyduğunu belirten Edirne Valisi Günay Özdemir, Türköz’e çalışmalarında başarılar diledi. Valilik ziyaretinden sonra Edirne Belediyesi binasına geçen iş adamı Abdullah Türköz, Edirne Belediyesi Başkanı Recep Gürkan’ı ziyaret etti. Türköz, 656’ıncı Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri’nde temsili koç satışı ile ağalık ihalesinde bulunduğu 100 bin liralık bağışı Edirne Belediyesi Başkanı Recep Gürkan’a teslim etti.

    “Yağlı güreşlerin gelenekselliği korunmalı”

    Kırkpınar Yağlı Güreşleri’nin geleneğini korunması gerektiğini belirten Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, “Yağlı güreş bir tarafa Kırkpınar bir tarafa. Kırkpınar’ın kalitesini arttırırsak biz, yıl içerisindeki yalı güreşlerin kalitesini arttırmış olacağız. Çünkü yağlı güreşin tek hedefi var, Kırkpınar’da çayıra çıkmak. Tek hedef ve hayali bu. O zaman Kırkpınar bu kadar önemliyse şu soruya cevap vermemiz lazım. 4 yıldır pehlivan sayısında rekor kırıyoruz. Her yıl rekoru tazeliyoruz. Bu yıl 2199 pehlivan kayıt oldu. Şimdi soru şu, her kıspetini alan doğrudan Kırkpınar’da güreşmeli mi? güreşmemeli mi? Soru bu. Güreşsin diyorsan, bu sene tablo ortada. Zaman yetmiyor, duş yetmiyor, çayır yetmiyor, soyunma odası yetmiyor. Bu kadar çok pehlivan güreşince, yağlı güreşin geleneksel bazı ritüelleri de eksik kalıyor. Mesela, cazgırların pehlivanları salavatla çayıra salması gerekiyor ama yapamıyor. Neden, bir boyda 300 pehlivan güreşiyor. Salavatlamaya kalksa 2 gün ona lazım. Yağlı güreşi yağlı güreş yapan özelliklerden biride gelenekselliği. Geleneksel motifliğin korunmasıdır” dedi.

    “Spor ve sporcunun her zaman yanındayız”

    Ziyaretler sonrası İhlas Haber Ajansı’na (İHA) açıklamalarda bulunan işadamı Abdullah Türköz, “Ata sporumuz olan Yağlı Güreşlerde ağalığı alıp memleketimiz şehzade şehri Amasya’ya, iş yaptığım Silivri’ye hediye etmek isterdim. Kaderimizde yokmuş bu yıl yapacak bir şey yok. İleriki senelere kısmet, nasipse bir şekilde Cenabı Allah nasip ederse bu işe talibim. Ata sporumuzu yaşatmak için elimizden geldiğince karınca kaderince bir şeyler yapmak, bir şeylerde verimli olmak elimizden ne geliyorsa yapacağız. 657’inci Kırkpınar ağalığına Ahmet Çetin’e hayırlı uğurlu olsun. Biz spor ve sporcunun her zaman yanındayız. Elimizden ne geliyorsa yapmak üzere varız” dedi.

    “Bu zamana kadar böyle güzel bir güreş izlemedim”

    656’ıncı Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreş müsabakalarını değerlendiren Türköz, “Bu zamana kadar ben böyle bir güreş izlemedim, 20 senedir güreşleri takip ederim. Bu sene çok güzel centilmence, çok güzel müsabakalar oldu” dedi.

    Türköz, Edirne Valisi Günay Özdemir ve Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan’a Amasya Taşova’dan getirdikleri çiçek bamyası hediye etti. Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan ise Türköz’e, sembolik altın kemer, meyve sabunu ile Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşlerinin tüm bilgilerini bir araya getiren Kırkpınar Almanağı hediye etti. Türköz, bugünkü ziyaretlerde bizleri en iyi şekilde ağırlayan Edirne Valisi Günay Özdemir ve Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan’a çok teşekkür ettiğini söyledi.

  • Batuhan Yaşar: “Kılıçdaroğlu’na ’Adil Öksüz MİT’çi’ sözünü kim fısıldadı?”

    İhlas Haber Ajansı ve TGRT Haber Ankara Temsilcisi Batuhan Yaşar, “FETÖ’nün bıraktığı yerden kim devraldı”, “Adil Öksüz dışarı hangi oyunla çıkartıldı”,”Ulusalcılar neyin peşinde?”,”Kılıçdaroğlu’nu kim kıskaca aldı”,”Adil Öksüz’le ilgili bilgileri kulağına kim fısıldadı”,”MİT’i gündeme taşıyanlar ne yapmak istiyor” sorularına cevap aradı.

    Batuhan Yaşar’ın, “Kılıçdaroğlu’na ’Adil Öksüz MİT’çi’ sözünü kim fısıldadı?” yazısının tamamı ise şöyle:

    “Hakan Fidan henüz Başbakanlık’ta Müsteşar Yardımcısıydı. İsmi MİT Müsteşarlığı için geçince bir anda İsrail medyasının hedefi hâline geldi. Amerikan basını da İsrail’den pası almada gecikmedi tabii..

    Fidan, İrancılıkla suçlanıyordu.

    MİT’e Müsteşar Yardımcısı olarak atanınca eleştirilerin dozu artık “nirvana”ya ulaşmıştı.

    Yakında MİT Müsteşarı olacağını dünya âlem biliyordu..

    Yerden yere vurulmaya başlandı.

    Aslında Fidan üzerinden o zaman Başbakan olan Recep Tayyip Erdoğan’a oklar yöneltilmişti.

    The New York Times, Wall Street Journal ve Washington Times paslaşarak çakma haberleri art arda yayınlıyordu..

    İthamların ardı arkası kesilmiyordu.

    Türkiye İran’a, İsrail adına çalışan ajanların isimlerini çoktan vermişti bile.

    Hatta Jewish Press işi habercilikten çıkartıp bambaşka bir noktaya götürmüştü bile:

    “Hakan Fidan bir sabah arabasında özel sürprizi hak ediyor.”

    Tarih yaprakları Ağustos 2010’u gösterirken dönemin İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak devlet adabını ve diplomatik teamülleri bir kenara atmıştı çoktan..

    Hatta MİT’i “Türkiye’nin MOSSAD”ı olarak tanımlama noktasına ulaşmıştı:

    “İran destekçisi bir adam Türkiye MOSSAD’ının başına atandı. Önemli sırlarımız var. Bu sırlarımız İran’a verilebilir.”

    “Bütün bunları niye anlatıyorsun, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun ’Adil Öksüz MİT ajanı’ açıklamasıyla bunun ne alakası var” demeyin..

    Direkt alakalı hem de..

    O zamanlar, bugün FETÖ’nün yaptığının bir benzerini ulusalcılar yapıyordu.

    Üst akıl ile yakından çalışıyorlardı.

    Geçen yıllar içinde çok da değişen bir şey olmadı.

    Ulusalcılar işi 2013’te FETÖ’ye devretti.

    15 Temmuz sonrasında ise Ulusalcılar tekrar sahne aldılar.

    Yeni kalkışma, yeni darbe olabilir dedikodularının FETÖ-Ulusalcı ortak yapımı olduğu yönünde işaretler var.

    Ankara’daki güvenilir kaynaklar, şimdilerde Ulusalcıların, bayrağı FETÖ’den devraldığına dikkat çekiyorlar.

    Son günlerde kafa karıştırıcı analizler ve yorumlar da dikkat çekiyor.

    MİT’i kim gündeme getiriyor?

    Perdenin arkasındaki gelişmelere beraber bakalım isterseniz..

    15 Temmuz sonrası MİT’i, Hakan Fidan’ı hep birlikte ve en ağır şekilde eleştirdik.

    Darbeyi neden haber alamamıştı..

    O geceye ait soru işaretlerine cevap aradık..

    Darbe girişiminin ardından neredeyse 2.5 ay geçti..

    Ama bayram değil seyran değil..

    MİT yeniden sistematik bir şekilde, gündemin üst sıralarına çıkartılmaya çalışılıyor.

    MİT’i ilgilendiren bir konu veya gelişme olmamasına rağmen..

    Oda TV’de düzenli olarak yayınlanan analizler dikkat çekici..

    Genelkurmay Başkanlığı ve Millî İstihbarat Teşkilatı söz konusu internet sitesinin en gözde konusu hâline gelmiş durumda.

    Tutuklanan FETÖ’cülerin ifadelerinden yola çıkılarak, tümden gelip tüme varım retoriği ile Genelkurmay Başkanı ve MİT Müsteşarının darbeyi birlikte gerçekleştirdiğine kadar yazıldı..

    Kemal Kılıçdaroğlu kıskaca mı alınmak isteniyor?

    Söz konusu yorum/analiz silsilesine analitik olarak bakıldığında da Oda TV üzerinden CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na operasyon mu çekilmek isteniyor sorusunu pekâlâ sorabilirsiniz.

    Kemal Kılıçdaroğlu’nun kulağına “Adil Öksüz MİT ajanı” sözünü kimin fısıldadığını bulmak için fazla uzağa gitmeye, kaynağı başka yerde aramaya da gerek yok gibi görünüyor.

    Bütün bunların Yenikapı sonrası başlamasının da altı çizilmeli.

    Kemal Kılıçdaroğlu’na ‘Yenikapı ruhunu boz’ dendiği apaçık ortada.

    15 Temmuz’un nasıl tersten açılmak istendiği de..

    Aslında yapılmak istenen çok önemli bir şey daha var;

    FETÖ tabanı diri tutulmak isteniyor.

    Bir taraftan da FETÖ’ye umut aşılanmaya çalışılıyor.

    Ankara-Tel Aviv barışından rahatsız olan İsrail’deki Ehud Barak anlayışındaki kesim ve gruplar da bugünlerde oldukça hareketli.

    Karşılıklı olarak büyükelçilerin atanmasına sayılı günler, hatta saatler kala Türkiye’deki maşalarını harekete geçirdiler.

    Adil Öksüz nasıl serbest bırakıldı…

    “Çok karışık işler” başlıklı yazımızda her şeyi yazıp çizmiştik.

    Ankara’daki güvenilir kaynaklar, Adil Öksüz’ü serbest bırakanların aslında net olarak bilindiğini, bu konuda da bir tartışma olmadığına dikkat çekiyor.

    Öksüz’ü serbest bırakanların geçmişlerinin özellikle de yurt dışı bağlantılarının araştırılması gerektiğine vurgu yapıyorlar.

    Darbe girişiminin üzerinden henüz günler, saatler geçmişti ve FETÖ hâlâ operasyoneldi.

    Gözaltındaki Adil Öksüz için ‘bu istihbarat elemanı, işimizi bozuyorsunuz, kaynağa ulaşmak üzereyiz’ oyunu oynandı.

    Ve Adil Öksüz kendisini bir anda dışarıda buldu.

    Onu serbest bırakan (hâkim-savcı-polis-jandarma) her kimse belli değil mi?..

    Sadece 2 soru ile her şey aydınlatılabilir.

    Sayın Kılıçdaroğlu’na küçük bir not:

    -MİT elemanı başka bir şey, MİT ajanı çok başka. Aynı şeyler değil..

    Ulusalcıların oyununa dikkat!!!”

  • Haydar Baş Asgari Ücret Sözünü Yineledi

    Bağımsız Türkiye Partisi Bursa 6. Olağan İl Kongresine Parti Başkanı Haydar Baş katıldı. Baş, 5 bin lira asgari ücret sözünü yineledi.

    Bağımsız Türkiye Partisi Olağan İl Kongreleri ülke genelinde devam ederken Bursa’da düzenlenen kongreye Prof. Dr. Haydar Baş katılım gösterdi. Baş konuşmasına en çok gündem olan vaadi 5 bin lira asgari ücret mevzusuna değinerek başladı. Baş, “Ben asgari ücretle ilgili 5 bin lira dediğimde diğer partiler bin 300, bin 500, 2 bin liraya kadar çıktılar. Bende bunun üzerine ikaz ettim. Dedim ki, sakın bunların bu sözlerine kanmayın, bunların verecek parası yok, kaynakları yok. Çünkü kendi kaynaklarını yabancı ülkelere devrettiler. Çok sayıda ecnebi şirketi var. Bu şirketler bizim Anadolu’da çıkan bütün madenlerimize el koydular. Ben işleteceğim dediğimde ise bana ’Türkiye’de maden mi var?’ diyorlar” şeklinde konuştu.

    “BEN SİZDEN RAZI DEĞİLİM”

    Konuşmasında vatandaşlara sitem eden Baş, “Siz bana hep zulüm ettiniz. Ben sizden razı değilim. Siz beni ezmeye çalışan zalimlerle bir olup beni ok yağmuruna tuttunuz. Bir insanın bin davası olabilir mi? Benim oldu. Ama bir tek davayı bile kaybetmedim. Zamanla ’Haydar Hoca askerin adamı’ dediler. Keşke olsam. Ben askeri reddetmiyorum ama asker Haydar Hoca’nın adını duyduğunda kaçıyor” dedi.

    “MÜSLÜMANLIK KAFA KESMEK DEĞİL”

    Daeş terör örgütünün müslümanlığa leke sürdüğüne de değinen Baş konuşmasında, “Şimdilerde sefil, perişan, ezilen adam müslüman diyorlar. Bunlara bakarak Ortadoğu’da bir teşkilat ürettiler. Adı Işid midir nedir. O da ikaz ediyor, sokak ortasında kafa kesiyor. İslam bu mu? Bu müslümanlık mı? Bunlarda islamın nezaketi yok. Bu kadar kabalığın olması mümkün değil” cümlelerine yer verdi.

  • Başkan Alıcık, Genç Sporculara Verdiği Destek Sözünü Tuttu

    Nazilli Belediye Başkanı Haluk Alıcık, Kütahya’da yapılan Türkiye Şampiyonası Grup Birinciliği müsabakaları ile Manisa’da yapılan Şampiyonluk maçlarına giden Nazilli Meslek ve Teknik Anadolu Lisesi futbol takımına araç desteği verdi.

    Türkiye Şampiyonası Grup Birinciliği müsabakalarına katılmadan önce Nazilli Belediye Başkanı Haluk Alıcık’ı makamında ziyaret eden Meslek ve Teknik Anadolu Lisesi futbol takımı, Başkan Alıcık’dan araç tahsisi konusunda destek istemişti. Başkan Haluk Alıcık destek sözünü yerine getirerek hem gurup birinciliği maçlarında Kütahya’ya gidebilmeleri hem de sonrasında Manisa’da yapılan Şampiyonluk maçına gidebilmeleri için toplamda 7 gün boyunca Nazilli Belediyesine ait aracı genç sporculara tahsisi etti.

    Türkiye Şampiyonası Grup Birinciliği müsabakalarına katılan ve hemen ardından Manisa’da yapılan Şampiyonluk mücadelesine katılan Nazilli Meslek ve Teknik Anadolu Lisesi futbol takımına ücretsiz araç desteği veren Nazilli Belediye Başkanı Haluk Alıcık “Geçlerimize ve özellikle sporcu gençlerimize her zaman elimizden geldiğince destek ve yardımcı olmak bizim görevimizdir. Siz gençlerden böyle güzel haberler alınca bizler çok mutlu oluyor ve gururlanıyoruz. Nazilli’mizin gençleri ile gerçekten onurlu ve gururluyuz. Sporun siz geçler için ne kadar önemli olduğunu gözler önüne serdiğiniz için her birinizi ayrı ayrı ve sizleri çalıştıran, yetiştiren hocalarınızı tebrik ediyorum. Bu aşamaya kadar getirdiğiniz bu mücadelenizin bütün gençlerimize örnek olmasını diliyorum” dedi.

  • Acun Ilıcalı Sözünü Tuttu

    Ünlü yapımcı Acun Ilıcalı, İhlas Haber Ajansı’nın (İHA) haberi üzerine, Şırnak’ın Beytüşşebap ilçesi Günyüzü köyündeki çocuklar için “survivor” parkuru yapacağına ilişkin sözünü tuttu. Acun Medya ekibi, dün geldikleri köyde parkur yapılması için ön çalışmalara başladı.

    Beytüşşebap ilçesine bağlı Günyüzü köyündeki ikamet eden yaşları 8 ile 13 arasındaki bir grup çocuğun, “survivor” adlı yarışma programından etkilenerek bahçelerinde kendi imkanlarıyla yaptıkları yarışma parkurları ile ilgili İHA’nın yaptığı habere kayıtsız kalmayan ünlü yapımcı Acun Ilıcalı, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, köye parkur yaptıracağını duyurmuştu. Ilıcalı, sözünü tutmak için kısa sürede harekete geçti. Köye dün Acun Medya’dan 4 kişilik ekip gelerek, ön çalışmalara başladı. Parkurun yapılacağı alanda incelemelerde bulunan ekip, beraberlerinde getirdikleri hediyeleri de çocuklara dağıttı.

    Köylüler ise bir kez daha Ilıcalı ve ekibine teşekkür etti. Ekibe yardımcı olan köy muhtarı Kazım Oğorlu, “Acun Ilıcalı ve ekibine çok teşekkür ederiz. Acun Medya ekibini misafirimiz ettik. Köyümüze ses verdiği için çok teşekkür ederiz” dedi.

    Çocuklardan Rabiya Roza Ediş, “Acun Medya ekibi köyümüze geldi çok sevindik. Bize hediyeler verdiler. Biz de evimizde ağırladık. Buraya geldikleri için çok sevindik, çok mutluyuz” diye konuştu.

    Köydeki çocukların mutluluk ve sabırsızlıkları ise gözlerinden okundu.