Etiket: Sözler

  • Burhan Kuzu’dan Müjdat Gezen’e sert sözler

    AK Parti İstanbul Milletvekili Burhan Kuzu, Müjdat Gezen’in Osmanoğlu ailesi üyesi ve Padişah 2. Abdülhamid Han’ın torunu Nihan Osmanoğlu için söylediği sözleri, alçaklık olarak değerlendirdi.

    AK Parti İstanbul Milletvekili Burhan Kuzu, Rize’de basın mensupları ile bir araya geldi. Gerçekleştirilmesi planlanan ’Anayasa Değişikliği’ ile ilgili teknik konulara değinen Kuzu, ‘hayır’ oyu kullanacak kişilerin ‘hain’ olarak nitelendirilmesinin doğru bir yaklaşım olmadığını ifade ederek, “Ülkeyi germeden, kamplaştırmadan, ortadan ikiye bölmeden, -zaman zaman söylemler sertleşmekte- kırmadan, ’ihanetti’, ’haindi’ gibi laflar, bunlar elbette ki doğru yaklaşımlar olamaz. ’Evet’ veren de ’hayır’ veren de elbette ki iki tarafa da saygım var. Ama benim tek arzum şu ki herkesin bu işi bilerek karar vermesidir. Metni bilenler kesinlikle ’evet’ der. Kafalarında başka bir şey yoksa, ’madem AK Parti getirdi külliyen reddedelim’ gibi bir şey yoksa. Bu metni gören adam bugünkü metinden daha iyi bir metne geçtiğimizi görür. Çocuklarımızın geleceği için buna ’evet’ der. Aksi bir tablo Türkiye’de yeni sıkıntılara sebep olur. İnşallah böyle bir şey söz konusu olmaz” dedi.

    Gezen için sert sözler

    AK Parti İstanbul Milletvekili Burhan Kuzu açıklamaları sırasında, Müjdat Gezen’in Osmanoğlu ailesi üyesi Nihan Osmanoğlu için söylediği sözleri ’alçaklık’ olarak nitelendirerek, “’Evet’ diyenler oldu biliyorsunuz. Birisi de Abdülhamit Han’ın torunu. Nihan hanım. Bir takım sanatçı bozuntuları, en ağır lafları ettiler. Resmen sanatçı bozuntusudur bunlar. Yaptıkları da alçaklıktır. O laf mı şimdi. Birisi aynı şeyi onun hanımı ve kızı için söylese razı gelir mi? Böyle bir şey olabilir mi? Sonra ‘hayır’ veriyor. Bu ’hayır’dan şer çıkar. Müjdat Gezen’i esas alarak birisinin ’hayır’ demesi oradan şer çıkacağını gösteriyor. Onun ’evet’nden de ’hayır’ından da fayda gelmez. Kendine faydası yok çünkü adamın. Resmen yük bu memlekete, başka bir şey de değil. Bu tip oyun bozanlar hariç makul vatandaşa sesleniyoruz. Bizim muhatabımız zaten onlar. Yoksa böyle çamur tipli adamlarla bir yere varılmaz. Fırsat geldi söyledim, iyi oldu. İçimde duracağına, dışarıda dursun” şeklinde konuştu.

  • (Özel Haber) Kore Gazisi 87’lik Hüseyin dededen ‘hainleri’ titretecek sözler

    Kore Cumhuriyeti tarafından 67 yıl sonra “Barış büyükelçisi” ilan edilen 87 yaşındaki Hüseyin Karakaya, vatanı için tekrar hainlerle seve seve çarpışmaya gideceğini söyledi. Karakaya, “İsterim şehit kalayım. Hainler için tekrardan çarpışmaya giderim. Şimdi alsınlar, bastonla tekrar giderim. Çünkü geri dönmek yok bizde. Biz ölüme kadar gideriz” dedi.

    1950 yılında Güney Kore’ye giden 5 bin kişilik Türk tugayında yer alan Edirneli 87 yaşındaki Hüseyin Karakaya, 67 yıl sonra Kore Cumhuriyeti tarafından “Barış büyükelçisi” ilan edilerek, madalya ve beraatına kavuştu.

    “Şimdi çağırsınlar, bastonla giderim”

    Bu yaşında hiç çekinmeden seve seve tekrar bastonuyla cepheye gidebileceğini dile getiren Karakaya, “Seve seve giderim. İsterim şehit kalayım. Hainler için tekrardan çarpışmaya giderim. Şimdi alsınlar, bastonla tekrar giderim. Çünkü geri dönmek yok bizde. Biz ölüme kadar gideriz” dedi.

    Karakaya, 15 Temmuz gecesi yaşanan askeri kalkışma gecesi sonrası ülke içinde bu kadar çok hain olmasını gördüğünde çok üzüldüğünü belirterek, “Çok hain varmış. Askeriyenin içinde de hain varmış. Yazık yani. Devletin parasını alıyorsun, yiyorsun. Bu olur mu? Bunları idam edeceksin, idam kararı çıkarsınlar idam etsinler. Allah Cumhurbaşkanımıza büyük ömürler versin” ifadelerini kullandı.

    Kore devleti tarafından şeref madalyası verildi

    Türkiye Muharip Gaziler Derneği Edirne Şubesi 2. Başkanı Ahmet İsmailoğlu, Tuğgeneral Tahsin Yazıcı komutasında 17 Ekim 1950 tarihinde Güney Kore’ye giden 5 bin kişilik Türk Tugayı’nın içerisin de yer alan Hüseyin Karakaya’nın Kore savaşının 3’üncü devre olarak katılması ve üstün başarısı neticesinde Kore devleti tarafından şeref madalyası verildiğini söyledi. İsmailoğlu, “Bu anı tekrardan yaşamaktan derneğimiz olarak mutluluk içerisindeyiz. Gazimizi uzun zamandır araştırdık ve kendisine beratını ve madalyasını ulaştırdık” ifadelerini kullandı.

    “Kahraman gazilerimiz sayesinde dimdik ayaktayız”

    Aile, Sosyal Politikalar İl Müdürü Bilgin Özbaş, bölücü terör örgütleri vatan üzerindeki emellerine asla ulaşamayacaklarını belirterek, “Geçmişte, Kurtuluş Savaşı’ndan, Çanakkale’de emellerine nail olamayan dış güçler bugün günümüzde IŞİD, FETÖ, DHKP-C bölücü terör örgütleri vatanımız üzerindeki emellerini hala gerçekleştirmeye çalışmaktadırlar. Böyle büyük kahramanlarımız Hüseyin amcamız gibi kahraman gazilerimiz sayesinde dimdik ayaktayız. Biz geçte olsa Hüseyin amcamızın madalyasını takdim etmiş olmanın mutluluğunu ve huzurluğunu yaşıyoruz” dedi.

    Güney Kore’den gelen resmi tebligatta, “Kore Savaşı sırasında sizin ve ülkenizin, Kore Cumhuriyeti’nin hürriyeti ve demokrasisinin korunmasında göstermiş olduğu yardımlardan dolayı, Kore halkı adına sonsuz teşekkürlerimi sunmaktan onur duyuyorum. Minnet dolu takdirlerimizle, değerli katkılarınızdan dolayı, sizi, Kore Cumhuriyeti halkının bütün iyi dilekleriyle “Barış Büyükelçisi” ilan etmekten onur duyuyoruz” ifadeleri yer aldı.

  • Erdoğan: “Verilen sözler tutulmazsa bizimde B ve C planlarımız var”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AB’nin Türkiye’ye verdiği sözleri tutmaması durumunda Türkiye’nin de B ve C planları olduğunu söyledi.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’ye davet ettiği Slovenya Cumhurbaşkanı Borut Pahor ve heyeti ile yapılan ikili ve heyetlerarası görüşmenin ardından düzenlenen basın toplantısında, AB’nin vize serbestisi ve mülteciler konusunda verdiği sözleri tutmaması durumunda Türkiye’nin de bir B ve C planı olduğunun altını çizdi.

    “Türkiye’nin de bir B planı, C planı olacaktır”

    Slovenyalı bir gazetecinin AB ile Türkiye arasında mülteciler konusunda yapılan anlaşma sonrasında vize serbesti sözü verildiği, bunun olmayacağının ortaya çıktığı, bu anlaşma uygulanmazsa Avrupa’ya yeni bir mülteci dalgasının gelip gelmeyeceğini sorması üzerine Erdoğan, “Biz vize konusunda beklenen neticeyi alamazsak, aynı şekilde Kızılay’a ödenmesi gereken rakamlar ödenmeyecek olursa, verilen sözler yerine gelmediği taktirde Türkiye’nin de bir B planı, C planı olacaktır. Hakkımızda alınan her karara ‘evet’ demek zorunda değiliz. Çünkü AB’nin bize bugüne kadar kazandırdığı hiçbir şey yok. Bunu da açık ve ret söylemek zorundayım” dedi.

    “Bu çağrı milli dayanışma açısından bir çağrıdır”

    Daha önceden teröre karşı yaptığı seferberlik çağrısının hatırlatılması üzerine Erdoğan, “Bu birinci derecede milli dayanışma açısından bir çağrıdır. Önce bunu başaracağız. Milli dayanışma açısından atacağımız bu adımla birlikte Türkiye olarak terörle mücadelede gücümüzü derleyip, toparlayıp, pekiştirmemiz lazım. Muhtarlar toplantısında söylediğim ifade çok daha enteresandı, benim bütün muhtarlarım kendi mahallesinde, köyünde kim var, kim yok bunları en iyi bilendir. Muhtarlarımızın dışında bunu en iyi bilen vatandaşımdır. Bunları ilgili mercilere duyurmak suretiyle teröristlerle mücadelemize yardımcı olmalıdır. Sadece devlet teröristle mücadele başarılı olmayabilir” diye konuştu.

    “Gerekirse ülkemize alacağız”

    İdlib’e gelen Suriyelilerin aylardır neler çektiğinin bilindiğini, çocukların, kadınların, yaşlıların nasıl ıstırap çektiğinin herkes tarafından görüldüğünü söyleyen Erdoğan, “Biz Sayın Başbakan ve bakan arkadaşlarımızla yaptığımız görüşmede şuna karar verdik; biz bu gelenlerin bir kısmını çocuk, yaşlı, hakikaten sıkıntılı konumda olanları gerekirse ülkemiz içine alarak ülkemizdeki konteyner kentlere, varsa evlere yerleştirmek suretiyle onlara huzurlu bir imkan sağlayalım. Bunu insan hakları meselesi olarak görüyoruz. Bazı batılı ülkelerin ‘1 kişi dahi gelse almam’ dediği ortamda biz 1 kişi değil bin kişi dahi gelse almakta kararlıyız. Ben o betonarme apartmanların yığınları içinden çıkartılan çocukları gördüğüm zaman bir baba olarak içim kan ağlıyor. Sorumluluk makamında olan bir insan olarak bunlara ne yapmamız lazım, bunun için adım atmamız lazım. Hiç gecikmeden bunu konuştuk, TOKİ olarak bu çalışmayı yapacağız, konteyner kentlerimizi yoğunlaştıracağız, bu insanları daha uygun yerlerde yaşatmanın mücadelesini vereceğiz” şeklinde konuştu.

  • FETÖ zanlısı eski askerden gazetecilere pişkin sözler

    Afyonkarahisar’da, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) soruşturması kapsamında gözaltına alınan eski bir asker, sağlık kontrolü için getirildiği hastanede kendisini görüntüleyen gazetecilere, “Çek çek kardeşim çek” diyerek tepki gösterdi.

    Afyonkarahisar Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, önceki aylarda İçişleri Bakanlığı’nca açığa alınan ve aralarında yüzbaşı, üsteğmen, teğmen ve astsubayların olduğu eski 9 asker hakkında gözaltı kararı çıkarılmıştı. Afyonkarahisar Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından önceden belirlenen adreslere geçtiğimiz hafta eş zamanlı operasyonlarda, biri kadın 6 kişi gözaltına alınmıştı. Gözaltına alınan eski askerlerden 5’i bugün sağlık kontrolünden geçirildikten sonra adliyeye sevk edildi. FETÖ’cü oldukları iddia edilen eski askerlerden birisi sağlık kontrolü için getirildiği hastanenin girişinde kendisini görüntüleyen gazetecilere “Çek çek kardeşim çek” diyerek tepki gösterdi. Sağlık kontrolünden geçirilen şahıslar ardında minibüs ile adliyeye sevk edildi. Adliyeye çıkarılan eski askerlerin arasında bir kadının olması da dikkatlerden kaçmadı.

    Adliyeye sevk edilen şahısların bazılarının cep telefonlarında FETÖ örgütü tarafından kullanıldığı öne sürülen örgütün şifreli haberleşme programı Bylock olduğu öne sürülürken, şahısların akşam saatlerinde hakim karşısına çıkarılmaları bekleniyor.

  • Şehit babasından yürek yakan sözler

    İstanbul’daki hain saldırıda şehit düşen Hüseyin Akyüz’ün naaşı Bursa’daki evinden gözyaşları ve dualar eşliğinde cenaze namazının kılınacağı camiye götürüldü. Şehit babası Nizam Akyüz oğlunun fotoğrafına sarılarak, “Şehidim, hakkını helal et bize. Onun hakkı var bizde. Ben de hakkımı helal ettim” dedi.

    Önceki gün Beşiktaş-Bursaspor maçının ardından Vodafone Arena Stadyumu’nda görevli çevik kuvvet ekibine yönelik bombalı saldırıda şehit düşen polis memuru Hüseyin Akyüz’ün Bursa’daki baba ocağında büyük üzüntü hakim. Şehit Akyüz’ün naaşı öğle saatlerinde baba ocağına getirildi. Komşuları ve yakınları mahalleye akın ederken, oğlunun fotoğrafına sarılan baba Nizam Akyüz, “Şehidim hakkını helal et bize. Onun hakkı var bizde. Ben de hakkımı helal ettim” dedi.

    Şehidin naaşı duaların ardından helallik alınarak cenaze namazının kılınacağı Mihraplı Camii’ne götürüldü.