Etiket: Soykırım

  • Almanya Konsolosluğu Önünde “Mehteranlı” Soykırım Protestosu

    Almanya Parlamentosu’nun sözde Ermeni soykırımı tasarısını onaylamasının ardından akşam saatlerinde Ülkü Ocakları üyesi yaklaşık 300 kişi, Almanya Başkonsolosluğu önünde mehteranlı protesto gösterisi düzenledi. Polisin konsolosluk önünde yoğun güvenlik önlemi aldığı ve caddeyi trafiğe kapattığı eylemde, mehteran marşlarla yeri göğü inletti.

    Almanya Parlamentosu’nun bugün sözde Ermeni soykırımı tasarısını onaylanmasına tepkiler çığ gibi büyüyor. Tasarının parlamentodan geçmesinin ardından sabah saatlerinden itibaren Beyoğlu Gümüşsuyu’ndaki Almanya Başkonsolosluğu önünde polis yoğun güvenlik önlemi aldı. Akşam saatlerinde Ülkü Ocakları’nın konsolosluk binası önünde protesto gösterisi düzenleyeceği bilgisini alan polis, güvenlik önlemlerini artırdı. Konsolosluk önü ve bulunduğu cadde bariyerlerle kapatıldı. Konsolosluk çevresine ise çok sayıda TOMA ve çevik kuvvet polisi konuşlandırıldı. Güvenlik önlemleri sürerken bir grup saat 19.00 sıralarında ellerinde Türk bayrağı, döviz, pankart ve flamalarla Taksim Meydanı’ndan Gümüşsuyu’na harekete geçti. Polis tarafından didik didik aranan grup, protestonun yapılacağı alana alındı.

    Protestocuların alana grup halinde gelmeleri sürerken, Ülkü Ocakları tarafından organize edilen bir mehteran takımı da marşlar çalarak alana doğru yürüyüşe geçti. Önlerinde mehteran takımıyla marşlar çalınarak yürüyüşe geçen grup bir süre sonra alana vardı. Sık sık tekbir getirerek Almanya aleyhine slogan atan grup, “Almanya şaşırma sabrımızı taşırma” diyerek tasarının onaylanmasına tepki gösterdi. Grubun ellerine aldıkları, “Soykırımcı Nazi Almanya”, “Ermeni Soykırımı Emperyalist Bir Yalandır”, “1915 Türk’ün Şerefli Mazisidir, Soykırım Yalanına İnanma” yazılı dövizlerle slogan atmalarının ardından basın açıklamasına geçildi.

    “HAÇLI SEFERLERİNDE ALAMADIKLARI SONUCU PARLAMENTODA ALMAYA ÇALIŞIYORLAR”

    Grup adına basın açıklamasını yapan Ülkü Ocakları İstanbul İl Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım, “Bugün yaptıkları Haçlı seferlerinde alamadıkları sonucu parlamentoda almaya çalışmalarıdır. Bizim tarihimizi iyi bir şekilde araştırsınlar. Çünkü bizim tarihimizde şeref ve kahramanlıklar bulacaklardır. Belki de bu şeref ve kahramanlıklardan bir kez olsun kendileri de istifade etme durumunda olacaklardır. Utanılacak bir geçmişimiz ve insanlığı mahcup olacak hiçbir eylemimiz olmamıştır ve bundan sonra da olmayacaktır. Ermeni diasporasının yalan ve iftiralarına ortak olan Almanya’ya sert bir şekilde gereken yapılmalıdır. Bir taraftan Ermeni Taşnak çeteleri tarafından şehit edilmiş şühedamızı, onların kurmuş olduğu ASALA terör örgütü tarafından şehit edilen büyükelçilerimizi ve bugüne kadar Ermeniler’in şehit etmiş olduğu ecdadımızı rahmet ve minnetle anıyoruz. Biz bu görüşü asla kabul etmiyoruz ve asla edilmesine de müsaade etmeyeceğiz. Çünkü biz tarihi şan ve şerefle dolu olan ecdadımızla gurur duyuyoruz. Türk milletini töhmet altında bırakmak Almanya’nın haddine değildir. Bu olay Avrupalılar’ın ve Ermeniler’in büyük bir yalanıdır ve tarihi sayfalarında er ya da geç yerini bulacaktır. Almanya’ya karşı bir an önce tedbirler alınmalıdır. Meclis’ten çıkacak kararlarla ilişkilerimiz tamamen dondurulmalıdır. Bu neticede inanıyoruz ki, Almanya yaptığı yanlıştan er ya da geç dönecektir. Çünkü bu oturulup tarihte böyle bir şey denilerek alınacak bir karar değildir. Tamamen siyasi bir karardır ve çeteler tarafından tezgahlanmıştır” dedi.

    Basın açıklamasının ardından mehteranın çaldığı marşlar yeri göğü inletti. Hep bir ağızdan marşların söylenmesinin ardından tekbir getirildi. Daha sonra sloganlar atarak Taksim Meydanı’na yürüyen grup, olaysız bir şekilde dağıldı. Gösterinin sonlanmasının ardından cadde trafiğe açıldı.

  • Almanya soykırım iddialarını tanıdı!

    Almanya Federal Meclisi, Hristiyan Birlik partileri (CDU/CSU) Sosyal Demokrat Parti (SPD) ile muhalefetteki Yeşiller’in ortak girişimi ile federal meclise gelen sözde “Ermeni soykırımı” tasarısını kabul etti. Tasarıya, CDU/CSU grubundan bir milletvekili ise ‘hayır’ oyu verdi.

    Almanya’da uzun tartışmaların ardından federal meclise getirilen ve bugün oylaması yapılan “1915-1916 yıllarında Osmanlı İmparatorluğu’nda Ermenilere ve diğer Hristiyan azınlıklara uygulanan soykırımın hatırlanması ve anılması” başlıklı karar tasarısı oy çoğunluğu ile kabul edildi. Türkiye’nin ve Almanya’da yaşayan Türk vatandaşlarının tepkilerini dikkate almayan federal meclis üyeleri tasarıya onay verdi. Alman Federal Meclisi, 1915-1916 yıllarındaki Ermeni tehcirini “soykırım” olarak nitelendiren karar tasarısı, iktidardaki Hristiyan Birlik partileri (CDU/CSU) Sosyal Demokrat Parti (SPD) ile muhalefetteki Yeşiller’in ortak girişimi ile federal meclise geldi. Mecliste okunan metinde iki ayrı yerde de soykırım kelimesine yer veriliyor. Jön Türk hükümetinin talimatıyla 101 yıl önce Ermenilere sürgün ve sözde katliamın gerçekleştirildiğine dikkat çekilerek, aynı dönemde “Asuriler, Süryaniler, Pontuslular ve Keldaniler gibi diğer Hristiyan azınlıkların da sürgün ve katliamlardan etkilendiğine” yer verildi.

    Osmanlı İmparatorluğu’nun askeri müttefiki konumundaki Alman İmparatorluğu’nun, “Alman diplomat ve misyonerlerin organize sürgün ve imha uygulamalarıyla ilgili verdikleri bilgilere rağmen, insanlığa karşı işlenen bu suçu durdurmaya çalışmayarak ‘yüz kızartıcı’ bir rol oynadığı” kaydedildi. Meclisteki oylamaya Başbakan Angela Merkel, Başbakan Yardımcısı Sigmar Gabriel ve Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier programları nedeniyle katılmayarak tarafsız kaldılar. Federal meclisteki oylamayı Ermeni Cemaati yetkilileri de takip etti.

    Federal Meclis Başkanı Norbert Lammert, sözde ‘Ermeni soykırımı’ tasarısının ve yaşanılan olaylarda da Almanya’nın sorumlu olduğu bir konu olduğunu, günümüz Türkiye’sine dönük bir girişim olmadığını söyledi. SPD adına konuşan milletvekili Rolf Mützenich ise, sözde Ermeni soykırımda Almanya’nın da suçlu olduğunu söyledi. Sol Parti adına konuşan Gregor Gysi de konuşmasında, 20’nin üzerinde ülkenin sözde Ermeni soykırımını tanıdığını belirterek, Anadolu’da ve Osmanlı coğrafyasında 1,5 milyon Ermeni’nin katledildiğini ve bunun yanı sıra diğer Hristiyan unsurların da aynı akıbete uğradığını iddia etti. Hristiyan Demokrat Parti CDU adına konuşan Frany Josef Jung, “Soykırımın 101. yılında soykırıma tabi tutulan Ermeniler ve diğer Hristiyan toplulukların sorumlusu bugünkü Türkler değildir. Genç Türkler hükümetidir” dedi.

    Jung, 2009 yılında anlaşılan Zürih görüşmelerinin yeniden canlandırılmasını istedi.

    CEM ÖZDEMİR ERMENİ ROZETİ TAKTI
    Yeşiller Partisi adına konuşan ve tasarının mimarlarından olan Cem Özdemir, federal meclisteki partilere tasarıya verdikleri destekten dolayı teşekkür etti. Özdemir, sözde soykırımda Almanya’nın da suçlu olduğunu söyledi. Özdemir’in yakasında Ermeni rozeti ile kürsüye çıkması dikkat çekti. Sözde soykırımı kabul ederek Almanya adına Türkiye ve Ermenistan arasında dostluk oluşmasına katkı verebileceklerini söyleyen Özdemir, Türkiye’de ‘Ermeni’ kelimesinin hala hakaret sözcüğü olarak kullanıldığını ifade etti.
    Hristiyan Birlik partileri (CDU/CSU) adına konuşan Christoph Begner de bir asır önce sistematik bir şekilde Ermenilerin ve diğer Hristiyan unsurların soykırıma uğradıklarını ileri sürdü. SPD milletvekili Dietmar Nietan ise, bugün meclis olarak mahkeme olmadıklarını, sanık sandalyesine kimseyi koymadıklarını ifade ederek, “Ancak yapılanın bir soykırım olduğunu söylüyoruz. Ölenleri yad ediyoruz” dedi.
    Hristiyan Sosyal Parti CSU adına konuşan Hans-Peter Uhl da, geçmişi hatırlayarak geleceğe dönük dostluklar kurulmasını söyledi. Hristiyan Demokrat Pati CDU adına Albert Weiler ise, konuşmasına Ermenice ve Türkçe selamlama yaparak başladı. Weiler “Türk hükümeti bu soykırımı tanıyarak Ermenistan’la dostluk ilişkileri kuracaklardır. Biz suçlu aramıyoruz. Bölgede barışın hakim olmasını istiyoruz” ifadelerini kullandı.
    Almanya Türk Toplumu Başkanı Gökay Sofuoğlu ise, Alman Meclisi’nde oylanan sözde ‘soykırım tasarısı’nın ikili ilişkileri zedeleyeceğini söyledi ve karar tasarısını “siyasi şov” olarak nitelendirdi. Sofuoğlu, “Bu kararla bilimsel araştırma gerektiren tarihi bir mesele günlük siyasetle karıştırılmış olacaktır” ifadelerini kullandı.

    YİRMİNİN ÜZERİNDE ÜLKE SÖZDE ‘SOYKIRIM’I TANIDI
    Avrupa Parlamentosu 1987 yılında Ermenilere yönelik tehciri “soykırım” olarak sınıflandırmış, ardından aralarında Fransa, Rusya, İsveç, Hollanda, Belçika ve İsviçre’nin de bulunduğu çok sayıda ülkenin parlamentosunda benzer kararlar oylanarak kabul edilmişti. Son olarak Brezilya, Lüksemburg ve Avusturya parlamentoları, 1915 olaylarını soykırım olarak tanıdı. Papa Francis de geçen yıl 1915 olaylarının 100’üncü yıldönümü vesilesiyle Vatikan’da düzenlediği ayinde “20’nci yüzyılın ilk soykırımı” ifadesini kullanmıştı.

    Öte yandan, CDU/CSU grubundan bir milletvekili tasarıya ‘hayır’ oyu verdi.

  • Çerkeslerden Soykırım Yürüyüşü

    Samsun Çerkes Platformu üyeleri, 152 yıl önce yaşanan felaketi anmak için yürüyüş gerçekleştirerek, denize karanfil bıraktılar.

    İstiklal Caddesi üzerinde toplanan yaklaşık 300 Çerkes, 21 Mayıs 1864 yılında Çarlık Rusyası’nın Kafkasya’yı işgal ederek soykırım yapmasını protesto etmek ve soykırımda kaybettikleri atalarını anmak için yürüyüş düzenledi. İstiklal Caddesi üzerinde başlayan yürüyüş, Tütün İskelesi’ne kadar devam etti.

    Basın açıklamasını Bulvar AVM meydanında yapan Samsun Çerkes Derneği Başkanı Sedat Uygun, “21 Mayıs halkımızın dünyanın dört bir yanına dağılmasının, Kafkasya’nın Kafkas halklarından mahrum bırakılmasının, tarihin gördüğü en büyük soykırım ve sürgünün yıl dönümüdür. 21 Mayıs 1864 tarihinden 152 yıl geçmesine rağmen biz Kafkas halklarının çektiği acılara her gün bir yenisi eklenmektedir. Kafkas halklarının kendi anavatanlarına dönmelerini engelleyen hukuki ve fiili her türlü engel kaldırılmalıdır. Biz her şeye rağmen hem anavatanımızda hem de dispora da kimliğimizle ve kültürümüzle var olma kararlılığındayız. Yaşanan soykırım ve sürgünü asla unutmayacağız ve unutturmayacağız” dedi.

    Grup, Bulvar AVM meydanındaki basın açıklamasının ardından, Tütün İskelesi sahilinden denize karanfil bıraktı.

  • Soykırım Tarihinin Destanı, Pazartesi Manisa’da

    Ermenilerin, Azeri halkına yaptığı katliamın anlatıldığı ‘Soykırım Tarihinin Destanı’ adlı tiyatro oyunu Manisa’ya geliyor.

    Azerbaycan Cumhuriyeti’nin bağımsızlığa kavuşmasının 25’inci yılında Azerbaycan Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Türkiye Cumhuriyeti Anadolu Aydınlar Ocağı işbirliği ve Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Cengiz Ergün’ün desteğiyle ‘Soykırım Tarihinin Destanı’ adlı tiyatro oyunu Manisa’da sahne alacak.

    Zihni Papakçı’nın yazdığı, Dr. İftihar Piriyev’in yönettiği ve Azerbaycan Devlet Tiyatrosu’nun sergilediği ‘Soykırım Tarihinin Destanı’ adlı oyun 11 Nisan’da Manisa Büyükşehir Belediyesi Kültür Merkezi Lale Salonu’nda sahne alacak. Ermenilerin masum Türk halkına yapmış olduğu katliamları tarih, gün ve ölü sayıları ile anlatan oyun, sahne aldığı birçok ilde büyük beğeni topladı. Oyun, Anadolu turnesi kapsamında 11 Nisan Pazartesi günü ücretsiz olarak Manisalı tiyatro severler ile buluşacak.

  • Kerry: “Daeş, Irak Ve Suriye’de Soykırım Suçu İşledi”

    ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, terör örgütü DAEŞ’in Irak ve Suriye’de Yezidi, Hristiyan ve Şiilere karşı soykırım suçu işlediğini söyledi.

    ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, Dışişleri Bakanlığında düzenlediği basın toplantısında DAEŞ tarafından azınlıklara karşı gerçekleştirdiği şiddetin “soykırım” olduğunu kaydederek, ABD’nin terör örgütünü bu suçtan sorumlu tutmak için her şeyi yapacağını söyledi. Kerry, “DAEŞ, kontrolü altında bulunan bölgelerdeki Yezidiler, Hıristiyanlar ve Şii Müslümanların da aralarında bulunduğu azınlıklara karşı soykırım suçu işledi. Bu suçları isimlendirmek önemli ancak daha önemlisi bunları durdurmak” dedi.

    ABD’nin, DAEŞ’in Irak ve Suriye’deki Yezidilere ve diğer azınlıklara yönelik faaliyetlerinin soykırım olduğuna karar verdiğini bildiren “Buradaki amacım, DAEŞ’in bölgedeki azınlıklara karşı soykırım yaptığını dile getirmek” dedi. ABD’li Dışişleri Bakanı açıklamasını şu şekilde sürdürdü: “ Gerçek şu ki DAEŞ, Hristiyanları sadece Hristiyan, Yezidileri Yezidi, Şiileri Şii oldukları için öldürdü. Faillerin sorumlu tutulduklarını görmek için her şeyi yapacağız.”

    Öte yandan, Kerry, terör örgütünün insanlığa karşı suçlardan ve etnik temizlikten de sorumlu olduğunu sözlerine ekledi.