Etiket: soyadı

  • Mahkemesiz ad soyadı değişikliği uygulaması üç yıl uzatıldı

    Mahkemesiz ad soyadı değişikliği uygulaması üç yıl uzatıldı

    Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği Erzurum Şube Başkanı Murat Ertaş yaptığı açıklamada daha evvel iki yıl geçerli olan geçici maddeyle ad ve soyadların mahkemesiz düzeltilme uygulamasının halktan gelen yoğun talep üzerine İçişleri Bakanlığı tarafından 3 yıl daha uzatıldığını hatırlatarak vatandaşların dikkatini bu mühim konuya çekmek istediklerini belirtti.

    TDED Erzurum Şube Başkanı Murat Ertaş konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı:

    “TDED Genel Başkanımız Ekrem Erdem’in teklifleri ve TBMM’deki yoğun uğraşları sonrasında iki sene evve çıkarılan geçici yasa ile vatandaşlarımız adlarında ve soyadlarındaki harf hatalarını, rencide edici kelimeleri, argo kelimeleri ve diğer yanlışları mahkemesiz düzeltme imkânına sahip olmuşlardı. Geçici yasa kapsamında, Aralık 2017’den Kasım 2019’e kadar yaklaşık 75 bin vatandaş adını, 200 bin vatandaş da soyadını mahkemeye müracaat etmeden bir dilekçe ile değiştirdi. 24 Aralık 2019’de çıkarılan ve İçişleri Bakanlığına ilişkin yeni düzenlemelerin yer aldığı kanuna göre ad ve soyadı değişikliğiyle ilgili iş ve işlemler 3 yıl boyunca mahkeme kararı aranmaksızın il ve ilçe idare kurulunca yürütülmeye devam edecek. Kanun Resmi gazetede yayımlandı. Geçen süre zarfında hâlâ bu konudan ve imkândan, kolaylıktan haberi olmayan vatandaşlarımız var. Ocak 2020’den itibaren geçerli olacak kanuna göre yine Soyadı Kanunu’nun 3’üncü maddesine aykırı yazılan, yazım ve imla hatası olan, komik ve argo olan veya düzeltme işareti kullanılmasından kaynaklanan anlam değişlikleri bulunan ad ve soyadları il ve ilçe idare kurulunun vereceği kararla bir kereye mahsus mahkeme kararı aranmaksızın değiştirilebilecektir. Adını veya soyadını değiştirmek isteyen vatandaşların yapması gereken, sadece bu isteklerini gerekçelendirdikleri bir dilekçe ile il veya ilçe nüfus müdürlüklerine başvurmak. Oluşacak kurul bu dilekçeleri değerlendirecek ve uygun olanların ad ve soyadı değişimine karar verecek.”

  • Mahkeme kararı olmadan ad ve soyadı değişimi

    5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunun ad ve soyadı düzeltilmesi başlıklı ek geçici 8. maddesinde yapılan değişiklikle vatandaşlar bir defaya mahsus mahkeme kararına ihtiyaç duymadan ad ve soyadı değişikliği yapabilecek. Bu kapsamda Erzurum’da 874 kişi ad ve soyadını değiştirdi.

    Nüfus Hizmetleri Kanunu ile bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair kanun kapsamında vatandaşların Soyadı Kanunu’na aykırı olan, umumi edebe uygun olmayan, küçük düşürücü veya gülünç olan soyadları, yazım, imla hatası veya düzeltme işareti kullanılmasından kaynaklı anlam değişikliği bulunan ad ve soyadlarını mahkeme kararı aranmaksızın, il veya ilçe idare kurullarının vereceği kararla bir defaya mahsus değiştirebilecek.

    Bu kapsamda, Erzurum Valisi Seyfettin Azizoğlu Başkanlığında toplanan İl İdare Kurulu, 5 Ocak 2018 tarihinden bugüne kadar İl Nüfus Müdürlüğüne isim ve soy isim değişikliği için başvuran 874 vatandaşın başvurusunu İl İdare Kurulunda değerlendirerek karara bağlayıp, ad ve soyadlarında gerekli düzeltmeyi yaptı.

    Konu ile ilgili bir açıklama yapan İl Nüfus ve Vatandaşlık Müdürü Adalet Çakmur, “Bilindiği gibi daha önceleri vatandaşlarımız isim ve soy isimlerini değiştirmek veya düzeltmek için mahkemeye başvuruyordu. Ancak, son çıkan düzenleme ile ad ve soyadı kanununa aykırı olan isimlerin değiştirilmesi için, mahkeme kararına ihtiyaç duyulmadan bir kereye mahsus bu değişiklik nüfus müdürlüklerine dilekçe ile başvurulması halinde İl ve İlçe İdare Kurullarında alınan kararla değiştirile bilineceği ifade edilmektedir. Bu çerçevede, 5 Ocak 2018 tarihinden bugüne kadar Erzurum’da 874 vatandaşımız ad ve soyadı değişikliği veya düzeltilmesi için müracaatta bulunulmuş ve gerekli düzeltmeler yapılmıştır. Halen başvuruda bulunan vatandaşlarımızın başvuruları İl İdare Kurulunca değerlendirilerek, yazım ve imla hatası veya düzeltme işareti kullanılmasından kaynaklanan anlam değişiklikleri bulunan ad ve soyadların 1 defaya mahsus değiştirilmesine devam edilmektedir. Soyadı değiştirilen erkek ise kendisi ile birlikte eşi ve ergin olmayan çocuklarının da soyadları düzeltilmektedir. Söz konusu uygulama 3 Kasım 2019 tarihine kadar devam edecektir” diye konuştu.

    Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği (TDED) Erzurum Şubesi Başkanı Murat Ertaş’ta, “Mahkemesiz değiştirme fırsatını kaçırmayın” dedi.

    Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği Erzurum Şube Başkanı Murat Ertaş, mahkemeye başvurmadan nüfus müdürlüklerine verilecek bir dilekçe ile isim ve soyisimlerde değişiklik yapılmasına imkân tanıyan geçici yasanın Kasım 2019’da dolacağını hatırlatarak vatandaşların bir defaya mahsus bu imkândan yararlanabileceğini hatırlattı.

    Önemli bir dil problemi olan isim ve soyisimler konusunda uzun zamandır TDED genel merkezinin ciddi çalışmalarının olduğunu ifade eden TDED Erzurum Şube Başkanı Murat Ertaş, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunun ad ve soyad düzeltilmesi başlıklı ek geçici 8.maddesinde yapılan değişiklikle vatandaşların soyadı kanununa aykırı olan, umumi edebe uygun olmayan, küçük düşürücü veya gülünç olan soyadları, yazım, imla hatası veya düzeltme işareti kullanılmasından kaynaklı anlam değişikliği bulunan ad ve soyadlarını mahkeme kararı aranmaksızın, il veya ilçe idare kurullarının vereceği kararla bir defaya mahsus değiştirebileceğini hatırlatarak hâlâ konudan haberi olmayan vatandaşları uyardı.

    TDED Erzurum Şube Başkanı Ertaş, sözlerine şöyle devam etti: “Maddede atıf yapılan soyadı kanunun 3. maddesi ‘Rütbe ve memuriyet, aşiret ve yabancı ırk ve millet isimleriyle umumi edeplere uygun olmayan veya iğrenç ve gülünç olan soyadları kullanılamaz.’ şeklindedir. İsim ve soyisimler de bir dil problemidir. Bu nedenle düzenlemenin kapsamı ve şartları iki husus dikkat edilerek belirlendi. Birincisi isim ve soyisimde ‘Mehmet’ yerine ‘Mekmet’ gibi imla hatası ‘Mehmet Yaşar’ yerine ‘M.Yaşar’ gibi belirsizlik bulunduran yazım yanlışının olması; ikincisi ismin veya soyismin iğrenç ve gülünç olması. İsim ve soyisminde ki gülünçlük kişiyi sosyal hayatın her tarafında bir ömür olumsuz etkilemektedir. Bilhassa öğrencilik hayatında çocuklarda ve gençlerde çok ciddi psikolojik sonuçları olmakta. Geçici yasanın süresi iki sene olup Kasım 2019’da sona erecektir. Vatandaşların mahkemelerde sıkıntı çekmeden bu yasadan haberdar olup faydalanmaları için yaklaşık 15 ay süre kaldı. Takip ettiğimiz kadarıyla Erzurum genelinde karara bağlanan başvuru ve düzenlemelerin, bu zamana kadar bin sayısına yaklaşmış. Konuyu bir kez daha kamuoyunun gündemine taşıyarak vatandaşlarımıza yardımcı olmak istiyoruz.”

  • Çağrı merkezleri artık ’Anne Kızlık Soyadı’ sormayacak

    Turkcell Global Bilgi Genel Müdürü Çağatay Aynur, yakında devreye alacakları ’ses biyometri teknolojisi ile güvenlik nedeniyle ’Anne Kızlık Soyadı’ sormanın ortadan kalkacağını daha güvenli ve hızlı bir hizmetin çağrı merkezini arayanlar ile buluşacağını söyledi.

    Turkcell Global Bilgi Genel Müdürü Çağatay Aynur bugün düzenlediği basın toplantısında ses biyometri teknolojisi ile hem güvenli hem daha hızlı bir hizmetin müşteriler ile buluşacağını belirterek, “Akıllı telefon, internet ve sosyal medya kullanımındaki artışla tetiklenen interaktif iletişim ihtiyacı, müşteri beklentilerini değiştiriyor. Müşteriler artık zaman ve mekân sınırı olmadan günün her saati tercih ettikleri kanaldan hizmet almayı, ilk çağrıda hızlı çözümü, kişiselleştirilmiş hizmeti, tüm kanallarda kolay kullanım deneyimini yaşamak istiyor. Dijital kanalların yaygınlaşması, müşteriye sunulan hizmetlerin zaman ve mekandan bağımsız olmasını sağlıyor ve müşteri hizmetlerine özgür, üretici bakış açısı getiriyor” ifadelerini kullandı.

    “Teknoloji ve insanın en uyumlu çalışma alanı müşteri hizmetlerinde olacak”

    Ar-Ge ve teknoloji yatırımında birinci önceliklerinin müşteri ihtiyacına çözüm bulmak olduğunu vurgulayan Turkcell Global Bilgi Genel Müdürü Çağatay Aynur, “Dijitalleşme müşteri hizmetlerine de özgür ve üretici bakış açısını getirdi. Robotları, ses teknolojisini ve yapay zekayı müşterilerin hissiyatlarına dokunan ve ihtiyaçlarını anlayan çözümlerde kullanıyoruz. Doğal konuşmayı anlayan yapay zeka tabanlı ses işleme altyapısı sayesinde müşteriler sadece yapmak istedikleri işlemi söyleyerek menüler arasında geçiş yapmakta ve kolay bir şekilde işlemlerini gerçekleştirmekte. Ayrıca, görüşmesini memnuniyetsiz sonlandıran müşteriler duygu analizi kullanılarak tespit edilmekte ve geri aranarak kesin memnuniyetleri sağlanmaktadır. ’Doğal Dil İşleme’, ’Müşteri Duygu Analizi’ ve bu sene yatırım yapacağımız ’Ses Biyometrisi’ önem verdiğimiz, müşteri ve çalışanlarımızın hizmetine sunduğumuz alanlardan bir kaçı” dedi.

    ’Anne Kızlık Soyadı’ sorulmayacak

    Çağatay Aynur, 2018 yılında çalıştıkları konuların en önemlilerinden birinin ses biyometrisi olduğunu belirterek, “Müşteri temsilcisi sizi anne kızlık soyadı, en son kullandığınız cihaz gibi sorularla güvenlik kontrolünden geçiriyor. Müşterinin güvenliği için biz bunu yapmak zorundayız. Fakat bu tabiki zaman alıyor. Çağrı merkezine gelen bir görüşme ortalamada 3,5 dakika sürüyor, ses biyometrisi ile bunu 40 saniye daha düşüreceğiz. Bunun yatırımını bu sene hayata geçireceğiz. Bu hem tüketiciye hem de çağrı merkezleri tarafında etkin bir kazanç sağlayacak. Ses biyometrisi siz normal konuşurken, probleminizi anlatırken, sizin kim olduğunuzu tespit ediyor daha önce bıraktığınız ses frekans izinizle bugün geldiğiniz izi karşılaştırıyor ve sizi kontrolden geçirdikten sonra müşteri temsilcisinin karşısına çıkarıyor” şeklinde konuştu.

    Dijital kanalların çeşitlenmesi ile çağrı merkezinde biriken verilerin öneminin her geçen gün arttığını vurgulayan Çağatay Aynur, “Veri madenciliği sayesinde müşterinin temas noktalarındaki yolculuğu izlenerek, sunulan hizmetlerde beğenilen veya aksayan noktaların belirlenmesi ve iyileştirme alanlarının ortaya çıkarılması sağlanıyor. Çıkan tespitlere göre müşteri yolculuğu yeniden tasarlanıyor. Bu sayede zaman ve mekandan bağımsız hizmet bekleyen müşteriye hızlı bir şekilde dönülmesi veya kriz durumlarında karar süreçlerinin hızlanması güvence altına alınıyor” ifadelerini kullandı.

    Chat trafiğinin yüzde 16’sını bot’lar karşılıyor

    Turkcell Global Bilgi Genel Müdürü Çağatay Aynur, son dönemin popüler konusu ‘chatbotlar’ın, markanın çalışanları gibi firmayı temsil ettiğini ifade ederek, “Firmaya duyulan memnuniyete doğrudan etkisi olduğunu görmekteyiz. İlk uygulamaları sadece belirli kelime kalıplarını algılayabilen chatbot teknolojisi, standart soruların yanında makine öğrenmesi ve yapay zeka ile bugün dünyada daha geniş hizmetler verir hale geldi. Chatbotların kullanımında dikkat edilmesi gereken en önemli nokta otomasyonun insan dokunuşu ile dengesini her sektöre özel olarak hazırlamak ve uygulayabilmektir. İlk teması chatbotlar karşılarken insanın zeka ve duyguyu birleştirerek çözüm bulduğu daha katma değerli işlerde müşteri temsilcilerimiz hizmet vermektedir. Turkcell operasyonlarında hem webchat hem de bipchat için iki ayrı bot uygulaması kullanılıyor ve toplam chat trafiğinin yüzde 16’sı yani aylık 2 milyon trafik botlar tarafından karşılanıyor. Yapay zeka tabanlı bot ise bu sene devreye alınacak” diye konuştu.

    Çağatay Aynur, “Müşteri artık size herhangi bir kanaldan, hatta kendi tercih ettiği kanaldan, kendi istediği zamanda gelebilir. Müşteri hizmetlerinde özellikle dijital kanalların ve yeni ses teknolojilerinin gelmesiyle bu durumu avantaja dönüştürmeyi planladık ve bunlar için yatırım yapmaya başladık. Dijital kanal dediğiniz zaman, müşterinin 7/24 zaman ve mekandan bağımsız size ulaşacağını bilmeniz ancak dijital kanalların elinizde olduğunu bilmenizle çözülebilecek bir durum aksi durumda bunu çözemezsiniz. Teknolojiye istihdamın yerine geçecek diye bakmaktan ziyade, müşterinin tercihi dijitalleşme olursa biz bunu nasıl karşılaşırız şeklinde bakmamız ve ona göre kullanmamız gerekiyor. Ses teknolojileri hala büyük ağırlığını korumaya devam ediyor. Bizim IVR’ımıza geçen senelerde ortalama 22-23 milyon çağrı geldi, chat’leri bot’ları devreye almamızla ses trafiğinde dramatik bir düşüş olmadı, yaklaşık yüzde 10 civarında düştü, 20-21 milyon ses trafiği hala IVR’a geliyor” ifadelerini kullandı.

    500 kişiyi evden çalıştıracak

    Türkiye’de 14, Ukrayna’da 4 olmak üzere toplam 18 lokasyon ve 12 bin çalışanları olduğunu belirten Çağatay Aynur, “Turkcell Global Bilgi’de çalışanların yüzde 70’i lisans ve ön lisans mezunu ve yüzde 61’i kadınlardan oluşuyor. Hayata geçirdiği ’Evden Çalışan Müşteri Temsilcisi’ iş modeliyle çağrı merkezi sektörünün dünya çapındaki en prestijli organizasyonlarından Contact Center World’de ’En İyi Evden Çalışan Müşteri Temsilcisi Yapısı’ ödülünü kazanan Turkcell Global Bilgi, 234 olan bu sayıyı 500’e çıkaracak. Lokasyonlarımız ağırlıklı olarak İstanbul dışında. Gittiğimiz ile istihdam olarak destek sağlarken, çalışanlarımıza verdiğimiz eğitimlerimizle o ile sosyo-kültürel anlamda da destek oluyoruz. Şu an lokasyon doluluğumuza göre yeni bir yatırım yapıp yapmayacağımıza karar vereceğiz. 14 lokasyonumuzdaki doluluk oranlarına göre yeni yatırım yapıp yapmayacağımıza bakacağız. Özellikle ikinci çeyrekten sonra bu durumu değerlendireceğiz. 2017 yılında sektör yüzde 13 büyürken biz yüzde 15 büyüdük, 2018 yılında da enflasyonun ayarında yüzde 11-12 gibi büyüyeceğiz” dedi.

    Bilgi güvenliğinin önemi

    Açıklamalarının ardından soruları yanıtlayan Turkcell Global Bilgi Genel Müdürü Çağatay Aynur, sık kullanılan çağrı merkezi dolandırıcılığı ile ilgili “Bu bir dolandırıcılık, bunun çağrı merkezi olup olmaması ile alakası yok” dedi ve bilgi güvenliğine verdikleri önemin altını çizdi.

    Aynur, “Bu sene toplam yatırım bütçemizin üçte ikisi, yaklaşık 30 milyon lira teknolojiye olacak. Bunun içinde bilgi güvenliği, kişisel verileri koruma, sanallaştırma gibi alanların olacak” dedi.

    Suriyeli mülteciler için Arapça çağrı merkezi

    Aynur, Turkcell’in Türkiye’nin kucak açtığı Suriyeli mültecilerin hayatlarını iyileştirmek ve onların ülkemize adaptasyon sürecini hızlandırmak için hayata geçirdiği ’Merhaba Umut’ projesiyle Suriyeli mültecilerin de çarı merkezinden faydalandığını belirterek “Burada önemli sayıda çağrıya yanıt veriyoruz. Dünyadaki ender örneklerden biri. Yatırımlara burada devam ediyoruz, yakın zamanda Arapça chat’i başlatacağız” ifadelerini kullandı.

  • “Seninle aynı soyadı taşımaktan utanıyorum” diyerek öldürmüş

    Adana’da tarla malzemelerini çaldığını ileri sürdüğü akrabasını öldüren zanlı tutuklandı. Zanlının “Seninle aynı soyadı taşımaktan utanıyorum” diye bağırıp defalarca ateş ederek akrabasını öldürdüğü ortaya çıktı.

    Edinilen bilgiye göre olay, Yüreğir ilçesi Yukarı Çiçekli Mahallesi’ndeki bir narenciye bahçesinde 19 Aralık günü meydana geldi. İddiaya göre, Mustafa Uğur K.’nın (20) ailesine ait araziden bir süre önce sulamada kullanılan tarımsal aletler çalındı. Mustafa Uğur K., söz konusu olaydan yakın akrabası olan Abdulkadir K.’yı (22) sorumlu tuttu. Taraflar, önceki gün Mustafa Uğur K.’ya ait 80 LF 110 plakalı otomobille Ali Hocalı Mahallesi Mezarlığı yakınına giderek buluştu. Zanlı, akrabasına tarım malzemelerini neden çaldığını sordu. Abdulkadir K. kendisinin çalmadığını söyleyince Mustafa Uğur K., otomobilin içinde ruhsatsız tabanca ile Abdulkadir K.’ya kurşun yağdırdı. Mustafa Uğur K., Abdulkadir K.’nın öldüğünü görünce cesedi otomobilin bagajına koyarak yaklaşık 1.5 kilometre uzaklıktaki narenciye bahçesindeki kanaletin içine attı. Daha sonra eve giderek otomobildeki kanları ve üzerini temizleyen zanlı, kaçmak için plan yapıp telefonunu parçalara ayırdı. Babası Süleyman K.’nın ne olduğunu sorması üzerine Mustafa Uğur K., akrabası Abdulkadir K.’yı kazara öldürdüğünü söyledi. Bunun üzerine baba, oğlunu Köprübaşı Polis Merkezine götürerek, “Oğlum birini kazara vurmuş, cesedi de köye yakın narenciye bahçesinde” dedi. Bunun üzerine polis verilen adrese gittiğinde cesedi buldu. Zanlı ise Cinayet Büro Amirliği ekiplerine teslim edildi.

    Kaza değil kasten öldürmüş

    Polis, ceset üzerinde yapılan incelemede şahsın vücudunda 16 kurşun giriş çıkışı tespit etti. Otomobilin içinde ise 6 boş kovan bulundu. Zanlı, sorgusunda önce olayın kazara olduğunu söyledi ancak çapraz sorguda olayın kazara olmadığını, akrabasını tarlalarındaki malzemeleri çaldığı için öldürdüğünü itiraf etti.

    Sorgusunun ardından adliyeye sevk edilen zanlı, çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından tutuklandı. Zanlının mahkemede, “Seninle aynı soyadı taşıdığım için utanıyorum” diyerek öldürdüğünü söylediği öğrenildi.

    Zanlı verdiği ifadelerde cinayeti hırsızlık yüzünden işlediğini söylese de polis olayın arkasında başka bir nedenin olabileceğini düşünüyor.

  • (Özel Haber) Doğuştan fanatik: Adı Bordo, soyadı Maviş

    Balıkesir’de yaşayan Maviş Ailesi, Trabzonspor’a olan aşklarını çocuklarına verdikleri isim ile gösterdi. Çocuklarına ’Bordo’ adını koyan Maviş Ailesi, henüz 4 aylık olan Bordo Maviş ile Trabzonspor’un 50. kuruluş yıl dönümü kutlamalarına katılmak istiyor.

    Balıkesir’de yaşayan Maviş Ailesi’nin Trabzonspor aşkı herkesi şaşırtıyor. 4 ay önce bebek sahibi olan Maviş Ailesi, çocuklarına ’Bordo’ adını vererek tuttukları takımın renklerini oğullarının adına taşıdı. Anne Burcu Maviş, oğlu Bordo Maviş ile kolbastı eşliğinde oynarken, baba Ulaş Maviş ise Trabzonspor aşklarının gördüğü rüya ile başladığını söyledi. Bebekleri Bordo Maviş’in odasını bordo mavi renklerle ve Trabzonspor armaları ile süsleyen Maviş Ailesi’nin en büyük isteği ise Trabzonspor’un 50. yıl kutlamalarına katılmak için hiç görmedikleri Trabzon’a gidebilmek.

    Yattara hayranı

    Bordo Maviş’in babası Ulaş Maviş, Trabzonspor’a olan sevgisinin bir gece gördüğü rüya ile başladığını söyledi. Ulaş Maviş, “Doğma büyüme Balıkesirliyim. Balıkesir Büyükşehir Belediyesinde çalışıyorum. Eşimin adı Burcu Maviş, 3 senedir evliyiz. Yeni oğlumuz oldu adı Bordo Maviş. En Trabzonsporlu kendisidir. Trabzonspor’a sevgimiz konsol oyunları ile başladı. İçinde Yattara’nın, Fatih Tekke’nin, Şenol Güneş’in olduğu bir Trabzonspor sevgisi. Bir rüya gördüm arkasından. Rüyamda oğlum futbolcuydu, adı Bordo’ydu. Bana da baba diyordu. O dönemde eşimle yeni tanışıyorduk. ’2017’de oğlumuz olacak adı Bordo olacak’ dedim. Tamam dedi kendisi de. Eleştirenler de oldu destekleyenler de oldu. Beyaz, yeşil, lacivert, kara gibi isimler duydum. Bence bordo renkler içinde en karizmatik isim” dedi.

    Trabzonspor’a üyelik için başvuruda bulunduklarını söyleyen Ulaş Maviş, yaşı küçük olduğu için üye yapamadıklarını söyledi. Maviş, “Kulübe genç üyelik anlamında bir başvurumuz oldu. Kartımızın gelmesini bekliyoruz. Instagram hesabımız var. Trabzonspor As Başkanı Ahmet Çubukçu ve Ali Rıza Egemen buradan takip ediyor sağolsunlar fotoğraflarımızı beğeniyorlar. Muharrem Usta başkanımıza ulaşamadık henüz, kendisinden bir davet bekliyoruz artık. Trabzonspor’da Olcay Şahan ve eski futbolculardan Yattara’nın hayranıyız. Oğlumuz Bordo Maviş ile bir fotoğraf çektirmek isteriz” şeklinde konuştu.

    Trabzonspor’un 50. kuruluş yılı kutlamalarına davet almaları halinde gitmek istediklerini söyleyen Ulaş Maviş, ayrıca Belçika’da 20 aylık bir bebeğin futbol takımına transfer edilerek rekor kırıldığını kaydederek, Bordo Maviş’in de Trabzonspor’a transfer edilerek bu rekoru kırabileceklerini açıkladı.

    Anne eski Fenerbahçeli

    Bugüne kadar Trabzon’a hiç gitmediklerini söyleyen Anne Burcu Maviş ise hayranı oldukları takımın şehrini görmek istediklerini ve Trabzonspor Başkanı Muharrem Usta ile tanışmak istediklerini söyledi. Burcu Maviş, “27 yaşındayım. Bordo’nun annesiyim. Şuan çalışmıyorum Bordo’ya bakıyorum. Ben aslında eski Fenerbahçeliyim. Eşimle tanıştıktan sonra Trabzonsporlu oldum. En büyük hayalimiz ailece Trabzon’a giderek yeni stadımızda maç izlemek. Bu hayalimizi de Trabzonspor’un 50. kuruluş yılında gerçekleştirmek istiyoruz” dedi.

    4 aylık olan Bordo Maviş için hazırlanan çocuk odasında ise yastıktan perdeye, kıyafetlerden lambaya kadar her şeyde Trabzonspor arması bulunuyor.