Etiket: Sorununu

  • Doktorların Kötü Yazı Sorununu E-reçete Çözdü

    Samsun Tabip Odası Başkanı Doç. Dr. Fatih Özkan, e-reçete sisteminin devreye girmesiyle birlikte doktorların yazılarının okunmaması nedeniyle hastalara yanlış ilaç verilmesi ihtimalinin ortadan kalktığını söyledi.

    Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Doç. Dr. Fatih Özkan, “Aslında doktorların yazısı kötü değildir. Sistem içerisinde 6 yıllık eğitim boyunca hocalarımızın anlattıklarını bir taftan dinler bir taraftan da not alırız. Dolayısıyla bu notları bizler için mesleğimizin devamında hayati önem taşır. Önceden motomot derslerde ve visitlerde hocalar anlatırken yazıldığı için hızlı yazma telaşı içerisinde ister istemez yazı şekli bozulur ve bu daha sonraki sistemde de reçetelere yansırdı. Bizler hastamıza ayırdığımız süreyi en fazlaya çıkarabilmek için reçete yazacağımız süreyi en aza indirmeye çalışıyoruz. Bu da reçete yazarken yazının bozulmasına ve okunmasında zorluk yaşanmasına sebep oluyordu. Bu reçeteler yazıldıktan sonra eczanelerde okunması kısmında sıkıntılar yaşanıyordu. Artık bunlar bitti. Bu olay bir takım yanlış ilaçların verilmesine ve alınan ilacın tekrardan hekime sorulması gibi bir mağduriyete neden oluyordu. Artık reçetelerimiz e-reçete sisteminde yazılıyor. Dolayısıyla yanlış yazma ve yazı okumada zorluk çekme, pek çok yerde tarih oldu” dedi.

    “E-REÇETE İLE DOKTORLARIN YAZISININ OKUNMAMASI İHTİMALİ KALMIYOR”

    E-reçete ile doktorların yazısının okunmaması gibi bir ihtimalin kalmadığını belirten Doç. Dr. Fatih Özkan, “E-reçete sisteminin devreye girmesiyle birlikte e-reçete, reçetenin kimliği gibi oldu. Çünkü bunun bir numarası var. O numara ile kişi, her istediği eczaneden ilaçlarını alabiliyor. Böylece bizim bir kimliğimiz olduğu gibi reçetenin de kimliği oluyor. En önemlisi bu sistemle birlikte ilaçların yanlış yazılma gibi bir ihtimali olmuyor. İsimleri açık bir şekilde belli. Bizim normal reçetelerde yazdığımız reçeteler gibi ilaçların adlarını yazabiliyoruz, hastalığın tanısı yazabiliyoruz, ilaçların günde kaç defa kullanılacağını yazıyoruz ve başka ayrıntıları da belirtebiliyoruz. Bu veriler bilgisayar ve elektronik sisteme girdiği için daha sonrası için veri olarak karşımıza çıkıyor. E-reçete ile doktorların yazılarının okunmaması ihtimali olmadığından hastalara yanlış ilaç verilmesinin de önüne geçiliyor” diye konuştu.

    REÇETE YAZILAN DURUMLAR

    Normal reçetenin hangi şartlarda yazıldığını belirten Özkan, “E-reçetenin haricinde normal reçeteler, bizzat hekimin kendisinin ilacın gramajını ve karışımının miktarını ayarlayacağı ‘hazırlama ilaçlarda’ yazılır. Yine özellikli reçete dediğimiz renkli(yeşil, kırmızı, mor) reçeteler de elle yazılarak veriliyor. E-reçete yazdığımız MEDULA sistemi üzerinde teknik anlamda sorun yaşandığı zaman işlerin durmaması adına yine eski sistem reçete yazma işlemini uyguluyoruz. Askeriye, 122 Acil Servis, Aile Sağlık Merkezleri, Toplum Sağlık Merkezleri gibi bazı kurumlarda alt yapısı e-reçeteye uygun olmayan yerlerde de hala eski sistem reçete yazma işlemi uygulanabilir. Bu sistemler dışında ülkemizde e-reçete tamamen hayata geçirilmiş durumdadır” şeklinde konuştu.

  • Bahçeşehir Üniversitesi Davos’ta Mülteci Sorununu Ele Aldı

    Bahçeşehir Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Enver Yücel, katıldığı Dünya Ekonomik Forumunun 46. Yıllık toplantıları kapsamında gerçekleştirilen oturumda mülteci sorununu dile getirerek bu konuda neler yapılması gerektiğini anlattı.

    Dünya Ekonomik Forumunun 46. Yıllık toplantıları kapsamında gerçekleştirilen oturumlara katılan Bahçeşehir Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Enver Yücel, görüşmeler ve toplantılarda dünya gündeminin ilk sıralarında yer alan sığınmacı konusunu ve bu konuda yapılması gerekenleri ele aldı.

    Dünya Ekonomik Forumu toplantılarına ilk kez katıldığını ifade eden Enver Yücel, dünyadaki en önemli sorunların başında mülteciler ve göç konusunun geldiğini söyledi. Yücel, bu konuyla ilgili ne yapılması gerektiğine dair çalışmaların yapıldığını kaydederek “Benim de gerek toplantılara katılmam gerek bu konuyla ilgili olan insanlarla birebir görüşmelerim de edindiğim şey şudur: Türkiye bugüne kadar mülteci konusunda yaptıklarını, biz biraz daha fazla dünya kamuoyuna anlatmamız lazım. Özellikle AB ülkelerinden gelen insanların halen bu mülteci konusuyla ilgili ne yapacaklarına karar vermemiş olmaları üzüyor. Çünkü AB değerlerini sınıyor, AB değerlerindeki o birleşik durum maalesef görebiliyorum ki Suriyeli veya herhangi bir bölgedeki mültecilerin gelmemesi ile ilgili sınırların kalkması konuşuluyor. Dünyada buna çözüm bulunması ile ilgili görüşlerimi aktardım”

    “EĞİTİMLE İLGİLİ YAPILMASI GEREKENLERLE İLGİLİ BİZ BİR FİİL YAPIYORUZ”

    Yücel, Türkiye’nin bazı illerinde demografik yapının tamamen değiştiğini ve 9,5 milyar dolar civarında parasal yardım yapıldığını ve Avrupa’nın bu konuyla ilgili konuşuyor olmasının üzücü olduğunu belirterek, “Türkiye’de siz bu mültecilere bakınız. Bununla ilgili parasal yardım yapılıyor denilmesini doğru bulmadığımı anlatmaya çalıştım görüştüğüm insanlarla” ifadelerini kullandı. Yücel, konuyla ilgili olarak önerisinin mutlaka entegrasyon, entegrasyon için de eğitim olması gerektiğini belirterek, şu ana kadar 5 yıl içinde mültecilerin 200 bin çocuğun Türkiye’de doğduğunu ve 18 yaş altındaki nüfusun fazlalığından, okula gidemeyişinden bahsettiğini bildirdi.

    “Geleceğin dünyasında eğer huzur istiyorsak ki bunun yapılması ile ilgili entegrasyon olmalıdır. Entegrasyon için eğitim şarttır. Eğitim ile ilgili yapılması gerekenlerle ilgili biz bir fiil yapıyoruz” diyen Enver Yücel, Türkiye’de Bahçeşehir Üniversitesi olarak Göç Merkezi kurduklarını söyledi.

    Göç Merkezinin bir enstitüye dönüştüğünü anlatan Yücel, sözlerini şöyle sürdürdü: “Enstitünün faaliyetleri belki 10 yıl belki 20 yıl devam edecek bu göç konusu ile ilgili araştırmalarda bulunacak, çözüm noktalarına değinilecek, neler yapılması ile ilgili önerilerde bulunacak ki ilk kez mülteci konusu ile ilgili New York Üniversitesi ile birlikte yaptığımız araştırmalar ortada. Bunları anlattık. Bir an önce dünyanın bu konuya sahip çıkması gerektiğini anlattık.”

    “DAHA FAZLA İŞ YAPIYOR OLABİLMEMİZ LAZIM”

    Yücel, Suriye’deki sorunlara bir an önce çözüm bulunması ve mülteci üretilmemesi, mülteci konusunda neden olan konunun Suriye’deki savaş olduğunu, bir an önce buna çözüm bulunması gerektiğini belirtti.

    Bahçeşehir Üniversitesi olarak Suriyeli mülteci konusunda ve diğer mülteciler ile ilgili bugüne kadar 1 buçuk milyon civarında burs sağlandığını belirten Yücel, şunları söyledi:

    “Bu öğrencilerle ilgili faaliyetlerde bulunuyoruz. Ama bunlar yeterli değil. Daha fazla iş yapıyor olabilmemiz lazım.” Yaklaşık 1 yıl önce BM nezdinde bir faaliyette bulunduğunu dile getiren Yücel, “Ban Ki Moon ile görüşmemiz oldu. Desteklediklerini söyledi. UNESCO’ya gittik, çalışmalarımız devam ediyor. Genel Sekreter Irina Bokova bu konuya çok destek olacağını söyledi. Avrupa’daki üniversitelerin desteklerini alıyoruz. Ancak siyasilerin bir karar vermesi lazım. Siyasiler biz bu işi çözmek istiyoruz. Bu işe maddi ve manevi bu kadar şu kadar destek oluyoruz kararını vermesi lazım” açıklamasını yaptı.

    “ÖLÜME TERK EDEMEZDİK”

    Yücel, ABD’deki Çobani Yoğurtlarının sahibi Hamdi Bey’in bu konuyla ilgili önemli girişimde bulunduğunu bildirerek, mülteci konusunun sadece Türkiye’nin konusu olmadığını ve bütün dünyanın buna sahip çıkması gerektiğini söyledi.

    Sınırların kapatılmasının, kimsenin ülkeye alınmamasının bu sorunun çözümü olmadığını anlatan Yücel, sözlerine şöyle devam etti:

    “Çözüm olsa dahi en azından insanlık bunları gerektirmiyor. Biz şunu mu yapsaydık dedik. Sınırımıza gelmiş ya ölecek ya misafir edeceğiz. Bizim medeniyetimizde ve kültürümüzde buna yer yok. Biz tabi ki kucaklayacağız, tabi ki alacağız. Yoksa onları ölüme terk edemezdik. Bu sorun sadece Türkiye’nin değil dünyanın sorunudur, insanlık sorunudur. buna üzüldüğümüzü defalarca söyledik. ‘Deniz kenarındaki bir çocuğun ölmeseydi o da bugün terörist olurdu’ söylemini asla ve asla kabullenemiyoruz dedik. Bu sözleri de aynen kınıyoruz dedik.”

    Yücel, hayatını kaybeden iş adamı Mustafa Koç’un ailesine de baş sağlığı diledi.

  • Tok: “İmar Sorununu Büyükşehir Belediyemiz İle Beraber Çözeceğiz”

    Adalet Mahallesi’nde gerçekleştirilen Hz. Ömer Camii temel atma töreninde açıklama yapan İlkadım Belediye Başkanı Erdoğan Tok, “ Büyükşehir Belediyemizle birlikte revizyon imar çalışması ile vatandaşlarımızın sorunlarını çözüp, yerinde dönüşümün önünü açacağız” dedi.

    İlkadım ilçesi Adalet Mahallesi’nde geçen yıllarda hazırlanan rapor ve karar ile yıkılan Adalet Camii yerine yapımına başlanan Hz. Ömer Camii’nin temel atma töreni gerçekleşti. Mahalle sakinlerinin soğuk havaya rağmen yoğun ilgi gösterdiği törene İlkadım Kaymakamı Turan Atlamaz, İlkadım Belediye Başkanı Erdoğan Tok, Samsun İl Müftüsü Veysel Çakır, İlkadım İlçe Müftüsü Yahya Polat, İlkadım İlçe Milli Eğitim Müdürü Cengiz Çetinkaya ve İlkadım İlçe Halk Eğitim Merkezi Müdürü Kemalettin Ak katıldı.

    “DESTEK YAĞIYOR”

    Adalet Mahallesine yapılan Hz. Ömer Camii’nin inşaatında her kesimden insanın destek olduğunu söyleyen İlkadım İlçe Müftüsü Yahya Polat, “Adalet Mahallemizde yapımına başlanan Hz. Ömer Camii bizleri son derece mutlu ediyor. Camimizin inşaatına her taraftan yardım geliyor. Emeği geçen herkese sonsuz teşekkür ederiz” diye konuştu.

    “OKUL VE CAMİLERE DESTEK SÜRECEK”

    Belediyelerin artık camilere yardımının yasal olduğunu söyleyen ve camilere desteklerini sürdürdüklerini söyleyen İlkadım Belediye Başkanı Erdoğan Tok, “Her mahallemizde yeni bir cami temel atma töreniyle, restorasyon çalışmalarıyla açılışları ile buluşuyoruz. Camilerimiz yenileniyor. Adalet Mahallemizdeki bu camiimizin geçmiş dönemlerde alınan kararla beraber yıkımı gerçekleştirildi. Bu camimiz yıkıldığın mahalle cemaatimizin namaz kılmaları için 150 metrekare avlusuyla beraber geniş bir alanda prefabrik mescidi geçici olarak, camii inşaatı bitene kadar buraya yaptık. İlkadım Belediyesi olarak bölgemizdeki camilerimize katma değer veriyoruz. Bunlar bizim görevimiz. Bizler belediyeler olarak insanların her haliyle ilgilenen bir kurumuz. Dolayısıyla camilerimize okullarımıza elimizden geldiği kadar destek vermeye devam ediyoruz. Eskiden belediyeler camilere yardım yapamıyorduk. Artık belediyeler yasal olarak da camilere her türlü yardımı yapabiliyoruz. Yapımı devam eden Hz. Ömer Camimizin temelinden bu aşamasına kadar katma değer veren herkese dernek başkanlarına sayın müftümüze, hayır sahiplerine emeği geçen herkese sonsuz teşekkür ediyorum. İlkadım Belediyesi olarak camimiz bitene kadar bizlere düşen desteği sürdüreceğimizi belirtmek istiyorum. Bu güzel camimizin kalabalık cemaatlerinin olması temennisi ile Adalet Mahallemize İlkadım İlçemize hayırlı uğurlu olsun” ifadelerini kullandı.

    “HALKIMIZIN SORUNUNU ÇÖZECEĞİZ”

    Adalet Mahallesi’nde bulunan binaların yaşlarının oldukça eski ve metruk olduğunu ve kısa süre sonra Adalet Mahallesi’nde imar değişikliğine gidileceğini belirten Başkan Tok, “Burada yeni modern bir camii yapılacak ama çevresine baktığımızda oldukça eski metruk binalarla karşı karşıyayız. Bu manada mahalle sakinlerimiz beklentileri var, buradaki imar durumuyla ilgili değişimler bekliyorlar. Biz Büyükşehir Belediyemiz ile bu tür çalışmalarımızı sürdürüyoruz. İlerleyen günlerde bir revizyon çalışması gerçekleştirilecek. Çalışmalar neticesinde burada ki vatandaşlarımızın da sorunları çözülerek yerinde dönüşümün önün açarak buradaki binalarında modern bir bina haline gelmesi noktasında çalışmalarımıza Büyükşehir Belediyemiz ile sürdürüyoruz. En fazla 3-4 ay içerisinde halkımızı bu noktada bilgilendireceğiz” şeklinde konuştu.

    “MUTLULUK DUYUYORUZ”

    İlkadım ilçesinde camilere ve eğitim kurumlarına verilen önemden dolayı mutluluğunu dile getiren İlkadım Kaymakamı Turan Atlamaz ise konuşmasında, “Bugün burada böylesi özel ve güzel bir camimizin temel atma törenini icra etmekten onur ve gurur duyuyorum. İlkadım ilçemizde eğitime ve camilere yapılan destekten dolayı mutluluğumu dile getirmek istiyorum. Şimdiden ilçemize hayırlı uğurlu olsun” görüşlerine yer verdi.

    Konuşmaların ardından İlkadım Kaymakamı Turan Atlamaz, İlkadım Belediye Başkanı Erdoğan Tok, Samsun İl Müftüsü Veysel Çakır, İlkadım İlçe Müftüsü Yahya Polat okunan Kur’an-ı Kerim eşliğine cami temeline beton döktü.

  • Konut İş Sendikasının Üyelerinin Kapıcı Ve Kalorifercilerin Ev Sahibi Olmaları Sorununu Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen Çözdü

    2012 yılında Tokiye müracaat yapan Konut İş Sendikası üyelerinin ev sahibi yapmak için yıllardan beri çalmadık kapı bırakmayan Konut İş Sendikası Erzurum Şube Başkanı Musa Duruk, sonunda üyelerinin ev sorununu çözüme kavuşturdu.

    TOKİ’den Erzurum’daki kapıcı ve kalorifercilere sosyal konut yaptırmak için girişimlerde bulunan Başta Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen ile görüşerek kendisinden olumlu yönde cevap aldıklarını ifade eden Konut İş Sendikası Erzurum Şube Başkanı Musa Duruk, Sendika olarak 305 üye için ev müracaat yaptıklarını söyledi.

    Duruk,” Bizler Erzurum’da kapıcı ve kalorifercilerden oluşan Konut İş Sendikası adı altında örgütlenmiş bulunmaktayız. Türkiye de her kesimin sorunları olduğu gibi bizimde birçok sorunumuz bulunmaktadır. Bu sorunlarımızı kamuoyuyla paylaştık. Bu sorunlarımızın çözümü noktasında çalmadık kapı bırakmadık. İktidar partisinin il başkanına milletvekilleri ve hatta dönemin Sağlık Bakanı ile Çevre ve Şehircilik Bakanına sorunlarımızı içeren birer dosya da takdim ettik. Fakat her hangi bir sonuç alamadık.2013 yılında yapılan Belediye seçimlerinde Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday olan ve şimdiki Büyükşehir Belediye Başkanımız Mehmet Sekmen bey ile sendika binasında görüştük. Bu konun takipcisi olacağını söyledi. Sendika olarak 305 üyemiz ev için müracaat yaptık. Sayın Büyükşehir Belediye Başkanımız en kısa zamanda üyelerimizin ev sahibi olacağı müjdesini verdi. Büyükşehir Belediye Başkanımız Mehmet Sekmen bu konuda bize verdiği sözü yerine getirdiği için kendisine bu konuda bizim sorunlarımızı dinlediği için ve bize destek verdiği için teşekkür ediyoruz.” dedi .

  • Merkel İle Hollande Elysee Sarayı’nda Terör Ve Mülteci Sorununu Görüştü.

    Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande, Amerika Birleşik Devletlerine ABD’ye yaptığı bir günlük ziyaret sonrası Almanya Başbanakon Angela Merkel’I Cumhurbaşkanlığı Sarayı Elysee’de kabul etti.

    Hollande ile Merkel, 13 Kasım günü meydana gelen kanlı saldırıda en fazla kişinin hayatını kaybedenlerin anısına Bataclan Konser Salonu’nu ziyaret ettiler. Cumhurbaşkanlığı Sarayı Elysee’ye aynı arabyla dönen Merkel ve Hollande, akşam yemeğine oturmadan evvel bir basın toplantısı düzenlediler. Fransa Cumhurbaşkanı Hollande, görüşme öncesinde Fransa’nın somut talepleri konusunda detay verilmezken, terör ve sığınmacı konusunda ABD ve Rusya’ya yapacağı ziyaretin önemini anlattı.

    Cumhurbaşkanı Hollande, dış sınırlarının kontrolü için etkili bir politika geliştirilmesi konusunda Almanya ile hem fikir olduklarını söyledi. Özellikle Türkiye’den Avrupa’ya kaçmak zorunda olan sığınmacı bu insanların kendi ülkelerine en yakın yerde kalabilmeleri için Türkiye’ye destek olunması gerektiğini ifade eden Hollande, Türkiye’nin katılımıyla Brüksel’de düzenlenecek olan Avrupa Konseyi toplantısının gündemi ve amacı bu konu olacağını söyledi. Sorumlulukların ve Türkiye’ye verilmesi gereken desteğin bu konuda belirlenmesinin çok büyük önem taşıyacağını vurguladı.

    Almanya Başbakanı Angela Merkel terörün baş kaynağı olan IŞİD’e karşı mücadelenin askeri yöntemlerle yapılması gerektiğini söyledi. Almanya’nın görevini “Fransa’ya nasıl destek vereceğini hızlı bir şekilde düşünmek” olarak nitelendiren Merkel de, IŞİD’e karşı mücadelede Fransa’ya destek sözü verdiklerini ifade etti. Suriye’de ya da başka yerlerde IŞİD ile mücadelede Fransa’yı nasıl destekleyeceği konusunda ayrıntıya girmeyen Merkel Fransa ile terör ve mülteci konusunda hem fikir olduklarını belirtti.