Etiket: sorun

  • AK Parti Milletvekili Mustafa Şahin: “Asılında sorun olan Cumhuriyet Halk Partisi’dir”

    AK Parti Malatya Milletvekili Mustafa Şahin, 15 yıldır AK Parti’nin yaptığı bütün dönüşümlerin Cumhuriyet Halk Partisi tarafından rejim sorunu haline getirildiğini savunarak, “Aslında sorun olan Cumhuriyet Halk Partisi’dir” dedi.

    AK Parti Malatya Milletvekili Mustafa Şahin, Malatya İnşaat ve Müteahhitler Derneğini (MİMDER) ziyaret etti. Ziyaretten dolayı çok memnun olduklarını kaydeden MİMDER Başkanı Mustafa Kırteke, El Bab’da şehit olan askerlerimize rahmet, yakınlarına başsağlığı dileyerek sözlerine başladı. Başkan Kırteke, Türkiye’nin sıkıntılı bir süreçten geçtiğini belirterek, “İnşallah bu sıkıntılı süreç sona erdiğinde ülke refaha kavuşur ve huzur buluruz. Yaptığımız işler biraz sıkıntılı zor işler yapıyoruz. Muhatabımız vatandaş ve belediyeler bundan dolayı belediyelerimizle biraz sıkıntı var bu konuda sizlerden destek talep ediyoruz” diye konuştu.

    AK Parti Malatya Milletvekili Mustafa Şahin ise inşaat sektörünün Türkiye’nin ticari lokomotifi olduğunu belirtti. Şahin, “Biz dört bir taraftan 7 düvele karşı 100 yılın başında olduğu gibi 100 yıl sonra tekrar karşı karşıyayız. Bunların tümüne birden güçlü bir devlet yapısının olması için elimizden geldiğince birçok sektörde köklü değişimler ve dönüşümler uyguladık. AK Parti iktidara gelmiş olduğu 3 Kasım 2002 seçimlerinden bu tarafa 15 yıldır kesintisiz olarak milletimizin desteğine mazhar olmuş ender siyasi partilerden bir tanesi, her yönüyle el atmış olduğumuz o kokuşmuş birçok bürokratik sistem içerisindeki yapıları bir bir temizlemeye gayret gösterdik. Nihayetinde gelmiş olduğumuz nokta şu anda bizim için sitemin köklü bir değişikliğe ihtiyacının olduğu dönemin özellikle meclisi çatısı altında anayasanın 18 maddelik bir kısmını geçirdik. Amacımız burada insanların önünde karar verici olan organların hantal yapısında yeni baştan şekillendirmek. Bunun içeresinde yargı var cumhurbaşkanlığı var. Başbakanlık var. Meclis çatısı altında siyaset yapmaya çalışan milletvekilleri var. Bunlarla ilgili birçok alanda köklü değişiklikler yapmaya çalışıyoruz. Asıl amacımız bu ülkede şuana kadar çökmek üzere olan karar verici olan iradenin o iradesini kullanmak noktasındaki sıkıntıları ve ortadan kaldırmak” olduğunu ifade etti.

    Cumhuriyet Halk Partisi’nin, AK Parti’nin iktidara geldiği günden beri yaptığı bütün dönüşümleri rejim sorunu haline getirdiğini savunan Milletvekili Şahin, “Bakın hastaneleri bile değişim dönüşüme tek çatı altında birleştirmeye çalıştığımızda bunu rejime endekslediler. Yerel yönetimler yasasını getirdik. Bunu rejim sorununa dönüştürmeye çalıştılar. Yapmış olduğumuz değişiklikle özellikle seçilenlerin artık atanmışların emrinde olmadığını atanmışların da seçilmişlerin de kuvvetler ayrılığı dengesinin oluşması için yapmış olduğumuz düzenlemeler. Cumhuriyet Halk Partisi’nin tek derdi bugüne kadar ordu göreve dediklerinde orduya emir komuta zincirinde içerisinde bir halkaymış gibi davranan siyasi bir geleneğin tekrar o güçleri iş başına çağırdıkları milletin iradesine ipoteğin konulmuş olduğu dönemleri geride bırakacağımız bu dönemleri rejim sorunu haline getiriyorlar. Asılında sorun olan Cumhuriyet Halk Partisi’dir” şeklinde konuştu.

  • Yeni Malatyaspor, eksikleri sorun etmiyor

    Yeni Malatyaspor Sportif Direktörü Ali Ravcı, Eskişehirspor ile oynayacakları müsabakada iki oyuncularının oynayamayacak olmasının kendileri için sıkıntı oluşturmayacağına inandığını söyledi.

    Nurettin Soykan Tesisleri’nde basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Yeni Malatyaspor Sportif Direktörü Ali Ravcı, hafta sonu Eskişehirspor ile kendileri açısından oldukça önemli bir maça çıkacaklarını belirterek, “Bizim için önemli bir maç. Her hafta olduğu gibi yine önemli bir maça çıkacağız. Oynayacağımız yer belli olacak. Eskişehir maçını da diğer maçlar gibi görüyoruz. Eskişehir’in kadro olarak güçlü olmasından ya da isim olarak güçlü olması bizi hiçbir şekilde ilgilendirmiyor. Biz kendimize bakıyoruz. Biz ne yapacağız, ne yapabiliriz ona bakıyoruz. Bu hafta boyunca da antrenmanlarımız oldukça iyi geçti. En iyi şekilde hazırlanıyoruz. Oraya kazanmak için gidiyoruz” dedi.

    “Ben takımda eksikler var diye bakmıyorum”

    Ravcı, takımda iki cezalı oyuncularının bulunduğunu da anımsatarak, “Haftalar ilerledikçe sarı kart cezalıları, sakatlar da artacaktır. Bu futbolun doğasında olan bir durum. Yani bunlar beklediğimiz şeyler, futbolda olan şeyler. Bu hafta iki kişi eksik olmamız, tabi sürekli oynayan oyuncular olması biraz bizim için sıkıntı gibi gözükse de ben o gözle görmüyorum işin açıkçası. Çünkü bizim takım içerisinde oynayan bütün oyuncularımız bizim için değerli. Biz hepsini aynı kalitede aynı değerde görüyoruz. Umut ediyorum ki bu arkadaşların yerine oynayacak diğer arkadaşlar da sonuna kadar mücadelelerini sürdürecekler ve ellerinden geleni yapacaklardır. O yüzden ben takımda eksikler var diye bakmıyorum” diye konuştu.

  • Dr. Dinççağ: “Diyabetin devletler düzeyinde mücadele edilmesi gereken bir sorun olarak görülmesi ümit verici”

    Halk Sağlığı ve İç Hastalıkları Uzmanı Dr. M. Emin Dinççağ, küresel bir sorun olan diyabetin devletler düzeyinde mücadele edilmesi gereken bir sorun olarak görülmesinin ümit verici olduğunu söyledi.

    14 Kasım Dünya Diyabetliler Günü dolayısıyla Diyabetle Yaşam Derneği Samsun Şubesi’nin 2016-2017 diyabet raporunu açıklayan Halk Sağlığı ve İç Hastalıkları Uzmanı Dr. M. Emin Dinççağ, “Küresel bir sorun olan diyabetin devletler düzeyinde mücadele edilmesi gereken bir sorun olarak görülmesi ve kontrol programlarının uygulanması diyabet ve diyabetlinin sorunlarının çözümü konusunda ümit vericidir. Dünyada her yıl diyabetin artmasına karşın diyabet farkındalık oranının da her an artmakta olması, kamuoyunun, medyanın ve toplumun diyabet konusundaki duyarlılığı takdir edicidir. Bu diyabetin tedavisinde ve komplikasyonların önlenmesinde oldukça olumlu sonuçlar verecektir. Diyabetlinin kendi kendine kontrolü ve kan şekeri regülasyonunda elde ettiği imkanlarla geleceğin diyabetli için daha iyi bir yaşam standardı sağlayacağını öngörmektedir” dedi.

    Dr. Dinççağ, “2016 yılında diyabet konusunda bilgi kaynaklarının artması, diyabet tedavisinin bir ekip hizmeti olduğunun kabulü ve uygulamada her aktörün görevini daha iyi yapması, sağlık hizmetlerine ulaşımın kolaylaşması, hastanın alınan önlemler ile ilaca ulaşımının önündeki engellerin kaldırılması, diyabet tedavi ve korunmasındaki standardı yükseltmiştir. Diyabet eğitimi yaygınlaşmıştır. Ancak diyabet tedavisinde kırsal alanda ara sağlık elemanı eksikliği halen uygulama alanı bulamamış, kent ile kırsal kesim arasında diyabet tedavi ve bakım kalitesi arasında büyük fark vardır. Bu fark, kırsal kesim aleyhinedir. İnsülin uygulama konusunda hastanın bilgilendirilmesi halen yeterli kurallara bağlanamamış ve bu konuda insüline başlayan hastalar için aksaklıklar mevcuttur. İnsülin sağlayan firmaların bir tüketici hakkı olarak ’bilgilenme hakkı’ çerçevesinde bu eksikliği gidermesi ve bu konuda eleman temini zorunludur” diye konuştu.

    Dr. Dinççağ açıklamasını söyle tamamladı:

    “Okullarımızda diyabet eğitiminin yaygınlaşması ve çocukluk çağı obezite problemlerinin okullarımızda beden eğitimi dersinin daha etkili ve pratik fayda sağlayacak şekilde düzenlenmesine gerek vardır. Diyabet hastaları diyabet tedavisinde eşitsizlik yaratan ilaç kısıtlamalarının kaldırılmasına ne kadar sevindi ise diyabet ölçüm cihazlarının ücretsiz verilmesinin kaldırılmasına da o denli üzüldüklerini belirtmek istiyoruz. Dernek üyesi diyabetliler, diyabet tedavisinde devletimizin imzaladığı St.Vincent Deklarasyonu’nun şartlarının yerine getirilmesini beklemektedirler.”

  • Kalp kapakçığında sorun olan bedensel engelli vatandaş, ameliyatla sağlığına kavuştu

    Muğla’nın Fethiye ilçesinde yaşayan ve aort damarındaki yırtık ve kalp kapakçığında sorun olan 50 yaşındaki bedensel engelli Bayram Köroğlu, Antalya’da gerçekleştirilen ameliyatla sağlığına kavuştu.

    Fethiye’nin Maraz köyünde belden aşağısı olmadan dünyaya gelen 50 yaşındaki Bayram Köroğlu’nda iki yıl önce kalp rahatsızlığı başladı. Şikayetleri giderek artan ve nefes alamaz hale gelen Köroğlu’na ilk başta gittiği hastanelerde teşhis konulamadı.

    Daha sonra anjiyo için gittiği hastanede, aort damarında genişleme sonucu yırtık oluştuğu ve kalp kapakçığının değişmesi gerektiği söylenen Köroğlu’nu, bedensel durumunun getireceği riskler yüzünden kimse ameliyat etmek istemedi. Köroğlu, Memorial Antalya Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Bölümü’nden Opr. Dr. Ahmet Taner Çetintaş’a muayene oldu. Normalde 3 santimetre olması gereken ve her an patlayabilecek olan 7,5 santimetrelik aort damarı ile kalp kapakçığı, farklı yaklaşımlarla ameliyat edilen Köroğlu sağlığına kavuştu.

    “Doktorum bana umut oldu”

    Kalp rahatsızlığı yüzünden hayatını idame ettiremez hale geldiğini belirten 50 yaşındaki Bayram Köroğlu, “Sadece anjiyo için gittiğim hastanede, ’Aort damarımın açıldığı ve kalp kapakçığımın değişmesi’ gerektiği söylendi. Fethiye’de gittiğim doktorum bu zamana kadar yaşamamın mucize olduğunu söyledi fakat kimse ameliyat etmeye yanaşmadı. ’İdare edebildiğin kadar et, ameliyat olursan yaşamını kaybedebilirsin’ dediler. Beni kimin ameliyat edebileceğini araştırdım ve sonunda Opr. Dr. Ahmet Taner Çetintaş’a göründüm. Doktorum bana umut oldu ve hiç geciktirmeden ameliyatımı yaptı. Şimdi çok sağlıklıyım” dedi.

    “Damarı her an patlayabilirdi”

    41 yaşındaki kardeşi Seyfettin Köroğlu abisinin geçirdiği riskli ameliyatın ardından şunları söyledi:

    “Bizim için sürpriz oldu. Açık kalp ameliyatı olması gerektiği söylenince çok endişelendik. Doğuştan gelen durumu nedeniyle çok riskli bir ameliyattı ama biz doktorumuza çok güvendik. Doktorumuzun bilgisi ve yaklaşımı sayesinde abim sağlığına kavuştu.”

    “Hayat enerjisi bize destek verdi”

    Ameliyatı gerçekleştiren Opr. Dr. Ahmet Taner Çetintaş, Bayram Köroğlu’nun durumunun riskli olduğunu ifade etti. Hastanın doğuştan gelen sendromu yüzünden belli organlarının tam gelişmemiş olduğunu, bu yüzden damak ve gırtlağında da problemler yaşandığını vurgulayan Çetintaş, şunları kaydetti:

    “Damarındaki genişlemenin nedeni de bedensel durumundan kaynaklanmaktaydı. Bizim için normal bir ameliyat olmadı. Çünkü değişik yaklaşımlar denememiz gerekti. Ameliyat ortamı, araç ve gereçler, verilen anestezi hastaya uygun hale getirildi ve cerrahi o sayede gerçekleştirildi. Ameliyatın başarılı olmasının yanında, hastamızın hayata olan olumlu yaklaşımı, enerjisi ve ailesinin desteği, sağlığına kavuşmasında büyük rol oynadı. Ertesi gün hastamız hemen ayağa kalktı ve günlük yaşantısına geri dönebildi.”

  • Suriyelilere kesilen cezalar muhtarlara sorun yaşatıyor

    Suriyelilere kesilen trafik cezaları, yanlış yazılan adresler ve taşınan Suriyeliler nedeniyle muhtarlara sorun yaşatıyor. Yaklaşık 5 ay içerisinde aynı isme 15 defa trafik cezası kesildiğini hatırlatan muhtarlar, bu cezalarla ilgili Suriyelilerin ise terör örgütleri ile bağlantılarının olup olmadığının araştırılmasını istiyor.

    Gaziantep’te muhtarlar, sınır hattında defalarca trafik cezası kesilen Suriyelileri adreslerinde bulamayan postacıların, trafik cezalarını kendilerine bıraktığını hatırlattı. Bırakılan bu cezaların sahiplerini kendilerinin de bulamadığını belirten muhtarlar, bu cezaların kesildiği Suriyelilerin, kritik bölgelerde gezinmeleri ve üst üste ceza yemeleri gibi nedenlerden dolayı örgüt bağlantıları olabileceğini kaydetti. Kesilen cezaların belirli sürelerde imha edildiğini anlatan muhtarlar, bu konuda Suriyelilerin güvenlik açısından araştırılmasını istedi.

    Suriyelilerin Gaziantep’te yoğun olarak yaşadığı Çıksorut Mahallesi Muhtarı Ramazan Fıstıkçı, 3 Suriyeli adına 5 ay içerisinde toplam 22 ceza geldiğini söyledi. Bunlardan Ali Ousou isimli Suriyeli adına ise 15 ayda toplam 15 ceza geldiğini anlatan Muhtar Ramazan Fıstıkçı, “Bu trafik cezalarında yazan adresler bizim mahallemizde ama postacılar gidiyor bu kişiyi bulamıyor. Bize bırakıyor cezaları gidiyor. Biz de baktığımızda araştırdığımızda böyle bir ismi bulamıyoruz. Bu resmi kayıt ya da işlemler için mahallemizde adres çıkartıyorlar, bir daha uğramıyorlar ya da buraya yerleşmişler ama taşınırlarken beyanda bulunmuyorlar. Bir insan 15 kez trafik cezası yer mi? Zaten ceza yedikleri yerler ise sınır hattı, ya da belli bir bölgede. Bu durum, bu cezaların yazıldığı insanların terör bağlantıları da akla gelir” diye konuştu.

    Fıstıkçı, teslim edilemeyen cezalardaki isimlerin detaylı bir şekilde araştırılmasını da istedi. Muhtar Fıstıkçı, cezaları belirli bir süre biriktirip, sakladıklarını söylerken, süre bitiminde ise mektup ve cezaları imha ettiklerini kaydetti.