Etiket: sorun

  • Cinsel fonksiyon bozuklukları terapi ile sorun olmaktan çıkıyor

    Kayseri Acıbadem Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Hüsne Bostan, çiftlerin korkulu rüyası olan cinsel fonksiyon bozukluklarının, cinsel terapi ile tedavi edildiğini söyledi.

    Cinsel terapinin, cinsel fonksiyon bozukluklarında başvurulan bir yöntem olduğunu dile getiren Dr. Hüsne Bostan, ortalama 4-8 seans aralığındaki bir terapi ile sorunun çözüme kavuşturulduğunu ifade etti. Cinsel terapide çiftlerin yaşadığı hikayeye göre, ya tek tek ya da çift olarak görüşmeye alındıklarını belirten Dr. Hüsne Bostan, “Her seans aralığı 2 haftayı buluyor. Bu seans aralıklarında nefes, dokunma ve gevşeme egzersizleri içerden bir takım ödevler veriyoruz kendilerine. Eşlerin terapiste güvenip ev ödevlerini harfiyen uygulamaları tedaviden sonuç almalarını kolaylaştırır” dedi.

    Kadınlar vajinismus, erkekler erken boşalmadan şikayetçi

    Kadınlarda en sık görülen cinsel sorunun vajinismus, erkeklerde ise erken boşalma olduğuna dikkat çeken Dr. Hüsne Bostan, cinsel terapi bozukluklarının önceki yıllara göre daha rahat konuşulabilen bir sorun olduğunu söyledi. Teknolojinin gelişmesinin, konuya dair bilinç düzeyini artırdığına da belirten Dr. Hüsne Bostan, söz konusu bozuklukların toplumsal baskı ile dile getirilememesinin tedavi sürecini uzattığını vurguladı. Dr. Hüsne Bostan, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Bazen çiftlerimiz sosyal olarak baskı hissetmemek adına etraflarına durumlarından çok bahsetmiyor ve sorunu kendi aralarında çözmeye çalışıyor. Bu durum aileler tarafından duyulmaya başlandığında da sürekli sorulan sorulardan dolayı yaşanan baskılar tedaviyi de çıkmaza sokabiliyor ya da geciktirebiliyor. Bu geciktirme de eşler arasında uyum bozukluğuna ve birlikteliklerin sonlanmasına kadar dayanan sorunlara yol açabiliyor. Ancak teknolojinin gelişmesiyle birlikte hastalar bu konuda bize gelmeden rahatlıkla araştırma yapabiliyor. Konuyla ilgili olarak güvenebilecekleri uzmanları bu yolla araştırabiliyorlar. Sonrasında tedaviye karar verip rahatça gelebiliyorlar.”

    Modern yaşam cinsel fonksiyon bozukluklarını tetikliyor

    Eğitim ve sosyo-ekonomik düzeyi yüksek olan hastaların daha bilinçli olması dolayısıyla cinsel terapi yöntemine daha rahat başvurabildiklerini de kaydeden Dr. Hüsne Bostan, modern yaşam ve iş yaşamındaki stresin cinsel fonksiyon bozukluklarını tetiklediğini sözlerine ekledi.

  • Manisa’nın çöpü artık sorun yerine gelir getirecek

    Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Cengiz Ergün, 4 Ekim Çarşamba günü açılışı gerçekleştirilecek olan Uzunburun Katı Atık Bertaraf ve Düzenli Depolama Tesisi’nde açılış öncesinde incelemelerde bulundu. Başkan Ergün, “Manisa’nın en büyük sorunlarından biri olan çöp sorununu kökten çözecek olan tesisimizi Manisa’ya kazandırmaktan dolayı mutluyum ve gururluyum” dedi.

    Manisa Büyükşehir Belediyesi’nin Manisa’ya kazandırdığı dev hizmet, Uzunburun Katı Atık Bertaraf ve Düzenli Depolama Tesisi 4 Ekim Çarşamba günü Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin katılımlarıyla açılıyor. Açılış öncesinde Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Cengiz Ergün, tesiste incelemelerde bulundu. Başkan Ergün’e Büyükşehir yönetim kadrosu da eşlik etti. Tesisin hazır bir hale geldiğini belirten Başkan Ergün, açılışa en iyi şekilde hazırlandıklarını dile getirdi. Açılış töreni öncesi son incelemeleri yaptıklarını belirten Başkan Ergün, “Manisa’nın en büyük sorunlarından biri olan çöp sorununu kökten çözecek olan tesisimizi Manisa’ya kazandırmaktan dolayı mutluyum ve gururluyum” dedi.

    Manisa’daki modern katı atık bertaraf ve düzenli depolama tesisinin Türkiye’nin en önemli tesislerinden biri olacağına dikkat çeken Başkan Ergün, “Bu önemli çevreci tesisimiz, yüzde 100 kamu kaynağıyla yapılan hiçbir şekilde özel sektörün içinde olmadığı bir tesis olması özelliğiyle Türkiye’de tek tesis. O açıdan bunun da gururunu yaşıyoruz. 4 Ekim’de hem Manisa’nın gelecek 40 yılını kurtarmış olacak, hem de ülkemiz ekonomisine ciddi bir katma değer sağlayacak bir tesisi inşallah hep birlikte açacağız. Tüm vatandaşlarımızı şimdiden davet ediyorum” diye konuştu.

    Öte yandan Uzunburun katı atık bertaraf ve düzenli depolama tesisinin girişine Manisa Büyükşehir Belediyesi tarafından dev Türk bayrağı konuşlandırıldı. Tesisin açılışına gelecek olanların yanı sıra tesisin önünden geçecek olan vatandaşları 50 metre boyundaki bayrak direğinden 150 metrekarelik dev Türk bayrağı selamlayacak.

  • Özbekistan ve Kırgızistan’dan açıklama: “Ülkelerimiz arasında halledilemeyecek sorun kalmadı”

    Özbekistan Cumhurbaşkanı Şavkat Mirziyoyev ve Kırgızistan Cumhurbaşkanı Almazbek Atambayev gerçekleştirdikleri görüşmenin ardından iki ülke arasında halledilemeyecek hiçbir sorun kalmadığını belirtti.

    Kırgızistan Cumhurbaşkanı Almazbek Atambayev’in daveti üzerine Kırgızistan’a giden Özbekistan Cumhurbaşkanı Şavkat Mirziyoyev’in iki günlük devlet ziyareti sona erdi. İki ülke Cumhurbaşkanları, Bişkek’te yaptıkları görüşmenin ardından basın toplantısı düzenledi. Bu görüşmenin tarihi bir görüşme olduğunu vurgulayan Özbekistan ve Kırgızistan Cumhurbaşkanlarının yaptıkları açıklamada iki ülke arasında hiç bir sorun ve anlaşmazlık kalmadığını belirtti.

    “Halledilemeyecek hiç bir sorun yok”

    Kırgızistan Cumhurbaşkanı Almazbek Atambayev yaptığı konuşmada, “Ülkelerimiz arasında halledilemeyecek hiçbir sorunun olmadığına bügün bir kere daha emin olduk. Şavkat Mirziyoyev, iktidara geldikten sonra Özbekistan’ın bölgedeki ülkelerle dostluk ve kardeşlik bağlarını güçlendirdi. Orta Asya’nın coğrafi merkezi olan Özbekistan, artık siyasi ve ekonomik merkeze dönüşmekte” dedi.

    “Her iki ülke için faydalı olan her şeye varız”

    Özbekistan Cumhurbaşkanı Şavkat Mirziyoyev iki komşu ve kardeş ülke arasındaki ilişkileri değerlendirirken, ünlü Kırgız yazarı Cengiz Aytmatov’un “Özbek ve Kırgız halkları aynı kandan gelen, ayni dilde konuşan bir millettir” sözlerini dile getirdi. Özbekistan’ın Kırgızistan’da inşaatı süren Kambarata hidroelektrik santralı yapımına karşı olmadığını, bu projede yer almak istediğini belirten Mirziyoyev, “Her iki ülke için faydalı olan her şeye varız. Bu santral ülkelerimiz için çok gerekli” diye ekledi. Özbekistan Cumhurbaşkanı, su meselesinde ve Andican-Oş-Kaşgar (Özbekistan-Kırgızistan-Çin) otobanı yapımı konusunda da anlaşmaya varıldığını açıkladı.

    İki ülke arasındaki ortak sınırın tespiti üzerine yapılan çalışma sonrası uzlaşma sağlanan yüzde 85’i oluşturan kısma ilişkin Özbekistan-Kırgızistan Devlet Sınırı Anlaşması imzalandı. Ayrıca, Özbekistan ve Kırgızistan arasında çeşitli alanlarda işbirliği anlaşmaları, iki ülke sınır vilayetleri arası işbirliğine ilişkin protokoller, Özbek ve Kırgız Parlamentoları arası memorandum imzalandı.

    Kırgızistan Cumhurbaşkanı Almazbek Atambayev’in Ekim 2017’de Özbekistan’a gerçekleştireceği ziyarete kadar, Özbekistan-Kırgızistan Devlet Sınırı tespiti konusu tamamen kapanacağı bildirildi.

  • Yabancı öğrencilerin Türkiye’de yaşadıkları ilk sorun dil

    Eskişehir’de okuyan yabancı uyruklu üniversite öğrencileri, Türkiye’ye ilk geldiklerinde yaşadıkları en büyük sıkıntının dil olduğunu belirtti.

    Ülkelerinden ayrılarak Türkiye’ye okumak için gelen yabancı uyruklu öğrenciler pek çok sorunla karşı karşıya kalıyor. Ailelerinden uzak olan öğrencilerin geldikleri ilk aylardaki başlıca sorunları dil. Kendilerini anlatmakta zorluk çeken öğrenciler, ilk aylarda ancak yabancı uyruklu öğrencilerle ya da dil bilen vatandaşlarla anlaşabiliyor. Öğrenciler eğitime başladıktan kısa bir süre sonra kendilerini ifade edecek kadar Türkçe öğrenebiliyor. Ardından Türkçe’yi ilerleten öğrencilerin Türkiye’de yaşamaları kolaylaşıyor.

    Eğitim hayatına 4 yıldır Eskişehir Osmangazi Üniversitesi’nde devam eden Iraklı Abdullah Taha, kültürel olarak Türkiye ve Irak’ın birçok ortak noktaya sahip olduğunu belirtti. Türkiye’ye ilk geldiğinde bir uyum süreci yaşadığını aktaran Taha, “Türkiye’ye ilk geldiğimde yaşadığım en büyük problem dildi. İlk senelerde ciddi sıkıntılarım oldu ancak şuan iyi bir durumdayım. Türkiye’ye ilk geldiğimde insanlarla çok büyük zorluklar yaşayacağımı sandım ancak öyle olmadı, birçok Türk arkadaşım var, hepsi benim kardeşim gibi oldu” şeklinde konuştu.

    Eskişehir Anadolu Üniversitesi’nde okuyan Çad vatandaşı Salih Ahmed İbrahim ise, Türkiye’yi çok kısa sürede benimsediğini aktararak, burayı ikinci evi gibi gördüğünü söyledi. Türkiye’ye ilk geldiğinde İngilizce dahi bilmediğini belirten İbrahim, “Yaklaşık 3 yıldır Türkiye’deyim. Türkiye’ye ilk geldiğimde Türkçe ve İngilizce bilmediğim için havaalanında çok zorlandım. Nereye gideceğimi bilmiyordum. En az 5 saat orada bekledim. Eskişehir Şehirlerarası Otobüs Terminali’nde de aynı şeyi yaşadım. Sadece ‘Anadolu Üniversitesi’ diyebiliyordum, başka bir şey diyemiyordum. Çünkü buradaki insanların çoğu Arapça bilmiyor. Daha sonra ikamet ile alakalı konularla ilgili valiliğe giderken çok zorlandım. 4 gün valiliği bulamadım. Bugün burada gerçekten çok mutluyum. Türkiye beklediğimden daha iyi. Burada misafirperverlikten, dostluktan, arkadaşlıktan başka bir şey bulmadım” ifadelerini kullandı.

    5 yıldır Türkiye’de bulunan ve Osmangazi Üniversitesi’nde okuyan Afganistan uyruklu Fazıl Muhammed de Türkiye’yi beklediğinden çok daha güzel bulduğunu vurguladı. Kendisinin de ilk başta dil konusunda ciddi sıkıntılar yaşadığını ancak geçen süreçte bu sıkıntıyı aştığını ifade eden Muhammed, “Herkes gibi belli bir uyum sürecini ben de yaşadım. En büyük problem tabi ki dil. Burası hayal ettiğimden çok daha güzel bir ülke. Burada olmaktan ve okumaktan dolayı gerçekten çok mutluyum” dedi.

    Eskişehir’e gelen yabancı öğrencilere maddi ve manevi en büyük desteği veren kuruluşlardan olan Yunus Emre Uluslararası Öğrenci Derneğinin (YUDER) Başkanı Nihat Demir, yurt dışından gelen öğrencilerin Türkiye’deki ilk dönemlerinde büyük sıkıntılar yaşayabildiklerini, dernek olarak onları bu süreçte desteklemeye çalıştıklarını ifade ederek, “Tabi bu öğrenciler ülkelerinden, ailelerinden kopmuş bir vaziyette ve hiçbir dil bilmeyerek buraya geliyorlar. Tabi bu öğrencilerin karşılaştığı en büyük sıkıntı dil problemi. Buraya geldiklerinde bir çekingenlikleri olması çok doğal, çünkü yabancı bir ülkedesiniz. Biz ne yapıyoruz; bu öğrencilere dernek olarak hiçbir hesabımız olmadan yaklaşıyoruz. Kardeş olduğumuzu, kardeşlik hukukunun gereği olarak onlarla ilgilendiğimizi anladığı zaman öğrenci de kendisini burada bir aile ortamı içerisinde hissediyor. Bizim de esas amacımız aslında bu; yurt dışından gelen yabancı misafirlerimize burada bir kaynaşma ortamı sağlayabilmek ve onları kucaklayabilmek” diye konuştu.

  • Yaralı motosikletli “Soru sorun bilincimi açık tutun” diyerek hayatta kalmaya çalıştı

    Adana’da motosikletin hafif ticari araca çarpması sonucu meydana gelen kazada 1 kişi öldü, 1 kişi yaralandı.

    Kaza, Seyhan ilçesi Ziyapaşa Bulvarı’nda meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Çetin B. yönetimindeki 34 VMR 75 plakalı motosiklet, iddiaya göre kırmızı ışıkta geçerek 34 BU 0749 plakalı hafif ticari araca arkadan çarptı. Çarpmanın etkisiyle, Çetin B. ve motosiklette bulunan Ercan Kurt (26) yola savruldu. Motosiklet ise 500 metre sürüklendikten sonra durabildi. Vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri geldi. 112 sağlık ekiplerince hastaneye kaldırılan Ercan Kurt yapılan müdahalelere rağmen kurtarılmadı.

    Sürücü Çetin B. ise sağlık personeli olduğunu söyleyerek, “112 ekipleri gelene kadar bana soru sorun bilincimi açık tutmanız gerek” diyerek çevredeki vatandaşlarla konuştu. Olay yerine gelen ambulansla hastaneye kaldırılan Çetin B.’nin sağlık durumunun iyi olduğu öğrenilirken, kazayla ilgili inceleme başlatıldı.