Etiket: Soracak”

  • Başbakan Yıldırım: “Millet kime yetkiyi verirse hesabı ona soracak”

    OBERHAUSEN (İHA) – Başbakan Binali Yıldırım, “Bundan sonra söz milletin, karar da milletin. Millet kime yetkiyi verirse hesabı ona soracak. Bu sistem çift başlılığı ortadan kaldıracak” dedi.

    Başbakan Binali Yıldırım, resmi temaslarda bulunmak üzere geldiği Almanya’da Türklere hitap etti. Başbakan Yıldırım, “Türkiye’de anayasa değişikleri tartışmasız oldu. Bu anayasa değişikliği önce komisyonlarda sonra genel kurulda tartışıldı ve 339 oyla kabul edildi. Bundan sonra söz milletin, karar da milletin. Millet kime yetkiyi verirse hesabı ona soracak. Bu sistem çift başlılığı ortadan kaldıracak. 5 yıl süreyle görevini yapacak. Bütün yetkiler Cumhurbaşkanında toplanmayacak, herkesin görevi belli” dedi.

    “Herkes yargı önünde aynıdır”

    Yargıda 2 önemli kurum var Anayasa Mahkemesi ve HSYK’da yapılan değişiklik 15 Temmuz darbe girişimiyle birlikte artık Askeri Yargı kaldırıldı. Böylece anayasadan da askeri idare mahkemelerini, askeri yargıtayı çıkarıyoruz. Yargı tek mahkeme haline geliyor. Herkes yargı önünde aynıdır. Herkes aynı muameleyi görü, herkes birdir” diye konuştu.

  • 14 yaşındaki 15 Temmuz gazisi mahkemede hainlerden hesap soracak

    İstanbul’da 15 Temmuz’da darbe girişimi sırasında yaralanan 14 yaşındaki Adviyye Gül İsmailoğlu, FETÖ’cü hainlerden şikayetçi olduğunu, mahkemede karşı karşıya gelmeleri durumunda, “Siz daha 14 yaşındaki bir kız çocuğu ile baş edemediniz, nasıl bu ülkeyi ele geçireceksiniz?” sorusunu sormak istediğini söyledi.

    Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın ’Tecrübe Konuşuyor, İçimizdeki Kahramanlar’ projesi kapsamında Tokat’ta düzenlenen programda, 15 Temmuz gazileri o gece yaşadıkları olayları anlattı. 26 Haziran Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenen program, sinema ve dizi oyuncusu İsmail Hakkı Ürün’ün moderatörlüğünde gerçekleştirildi. İstiklal Marşı ile başlayan program, Kur’an-ı Kerim okunması ve kum sanatı sanatçısı Veysel Celikdemir tarafından 15 Temmuz temalı kumdan resim gösterisiyle devam etti. Tokat protokolünün yanı sıra vatandaşların programa yoğun ilgi gösterdi. Ellerinde Türk bayrakları ile 15 Temmuz gazilerinin konuşmalarını dinleyenler duygusal anlar yaşandı. Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) darbe girişimine karşı sokağa çıkarak darbecilerin kurşunuyla yaralanan 14 yaşındaki Adviyye Gül İsmailoğlu, Tuzla Orhanlı Gişelerde darbeci askerlerin açtığı ateş sonucu bir kolunu kaybeden Üzeyir Civan ile darbe girişimi sırasında tankın egzozunu kıyafetiyle tıkayıp direnişin sembol isimlerinden biri haline gelen Mehmet Şükrü Kıntaş o gece yaşadıklarını anlattı.

    “Siz daha 14 yaşındaki bir kız çocuğu ile baş edemediniz, nasıl bu ülkeyi ele geçireceksiniz?”

    FETÖ terör örgütü mensuplarından şikayetçi olan 14 yaşındaki Adviyye Gül İsmailoğlu, “O gece ben onlarla yüz yüze gelemedim, gelmek isterdim. Ama inşallah mahkemede geleceğim. Onlara şunu söylemek istiyorum: ‘Siz daha 14 yaşındaki bir kız çocuğu ile baş edemediniz, nasıl bu ülkeyi ele geçireceksiniz?’ Şunu hiç unutmasınlar biz onlarla gibi cehaletin babası Ebu Cehil’in torunları değiliz, biz Osmanlı torunlarıyız. Biz Çanakkale çocuklarıyız, biz 21 yaşında cennetle müjdelenen Fatih Sultan Mehmet Han’ın torunlarıyız. Yine biz zaferle çıktığımız 15 Temmuz çocuklarıyız. Allah’ın izni ile bizi yıldıramazsınız” dedi.

    “Siyasi görüşlerimizde farklı ama hiç birimiz vatan haini olmadık”

    Darbe girişimine karşı koyarken kolunu kaybeden Üzeyir Civan ise, o gece darbeci askerleri ikna ederek bu girişimden vazgeçirmek isterken gazi olduğunu kaydetti. Civan, “Bizim kimimiz sağcı, kimimiz solcuyuz. Kimimiz Alevi, kimiz Sünni’yiz. Siyasi görüşlerimizde farklı ama hiç birimiz vatan haini olmadık. Olmayacağız. Verseler dünyaları bu cennet vatanı satmadık, satmayacağız, kanımızın son damlasına kadar koruyacağız. Hepimiz bir gemide yaşıyoruz. Bu gemiye hepimizin sahip çıkması lazım” diye konuştu.

    “O sessin Hızır Aleyhisselam olduğuna inanıyorum”

    Mehmet Şükrü Kıntaş ise moderatörün, “Darbe girişimi gecesinde tankların egzozlarına kıyafet tıkamalarını nasıl öğrendiniz?” şeklindeki sorusuna şöyle cevap verdi:

    “Tankları nasıl durdurabiliriz diye birbirimize sorarken oradan bir ses duyduk. Birisi kalabalığın içerisinden ‘Bu tankları egzozsunu kapatırsınız, stop eder’ diye bir ses duyduk. Ben o sesin bir tamirci söylemiştir diye düşünüyordum. Çünkü her programda o kişi kimdi çıksın diye söylüyorum ama aradan 7 ay geçti öyle bir kişi yok ortada. Ben bu nedenle o sesin Hızır Aleyhisselam olduğuna inanıyorum. Tank uzmanlarına da sordum, bu konunun herkesin bilebileceği bir konu olmadığını söylediler.”

    Gençlik ve Spor Bakanlığı Daire Başkanı Rasim Arı’nın da katıldığı programın sonunda konuşma yapan Tokat Valisi Cevdet Can, “Bu vatan topraklarında Allah’a kul olacağız, vatana millete bayrağa hizmetkar olacağız. Ben buradan Sayın Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç’a böylesine anlamlı bir projeyi hayata geçirmesinden dolayı teşekkür ediyorum” dedi.

    Vali Can, konuşmasının ardından sona eren programda şehit yakınlarına ve gazilere Türk bayrağı takdim etti.

  • Darbe Komisyonu Arınç, Topbaş ve Gökçek’e soru soracak

    TBMM Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu Başkanvekili Selçuk Özdağ, Ankara Belediye Başkanı Melih Gökçek, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ve eski Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç’a soru sormak için çalışma yaptıklarını, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a soru sormanın gündemde olmadığını açıkladı.

    TBMM 15 Temmuz Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu Başkanvekili ve Manisa Milletvekili Selçuk Özdağ, komisyonda son yapılan çalışmalarla ilgili açıklamalarda bulundu. Fethullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 50 yıllık bir yapı olduğunu kaydeden Özdağ, yaptığı açıklamada Türk siyasetinin önemli isimlerinden başta eski Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç olmak üzere, Ankara Belediye Başkanı Melih Gökçek, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’a soracakları sorular neticesinde raporu tamamlayacaklarını, 4 Ocak’ta ise Komisyonun tam anlamıyla çalışmalarını bitireceğini söyledi. FETÖ’nün sömürgeci- emperyalist güçler tarafından desteklenen bir terör örgütü olduğunu ifade eden Özdağ, “Eğer bu yapı Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan istediklerini alsaydı yoluna devam edip belki de 2020’de rejimi değiştiren bir darbe yapacaktı. Bu hareket kadro harekatı, siyaseti ve kritik yerleri ele geçirerek, Gülen bir gün Türkiye’ye ABD’den Washington D.C.’den bir uçakla İstanbul’a inecekti. Ankara’ya değil Ankara Cumhuriyet’in başkenti, güya Osmanlı’nın başkenti payitahtına konmak istiyordu. Zaten Yavuz Sultan Selim’in de kaftanını çalmak istediler biliyorsunuz. Buraya bir halife gelecekti güya, biz o kaftanı bulup tamir ettirdik. Yavuz Sultan Selim Han’ın kaftanı kabrinin üzerine koyuldu. O kaftan Yavuz Sultan Selim’in kaftanı başka biri giyemez onu” dedi.

    FETÖ Darbe Girişimi Meclis Araştırma Komisyonunda çok değişik kesimlerden kişileri dinlediklerini kaydeden Özdağ, “Bir general ve bir Emniyet Genel Müdürü Komisyona geldiklerinde ‘Eğer Recep Tayyip Erdoğan’a toslamasaydılar, devleti çoktan ele geçirmişlerdi. Çünkü 2007 yılında Hrant Dink öldürüldükten sonra, Sayın Recep Tayyip Erdoğan Başbakanlık Devlet Denetleme Kurulu’nu hayata geçirdi. Buradan biri bayan biri erkek iki müfettiş gönderiyor’ diye konuştular. O Müfettişler Ali Fuat Yılmazer’e gittikleri zaman ‘Biz buraya bürokratları incelemeye geldik burada ihmal var mı yok mu?’ diyorlar. O da ‘Gidin Başbakan’a söyleyin, Hrant Dink’in cinayetiyle uğraşacağına gitsin Ergenekon ve Balyoz davalarıyla uğraşsın’ diyor. 2007 yılında bu olayla birlikte Sayın Erdoğan bunların niyetini iyice anlıyor” dedi.

    “Cemaatler siyasallaşmayacaklar, tarikatlar da cemaatleşmeyecekler”

    FETÖ’nün daha sonra MİT Müsteşarı Hakan Fidan yönelik kriz çıkarmak istediğini ve MİT TIR’ları ile iktidarın uluslararası mahkemelerde yargılanması çabası içine girdiğini daha sonra da bunu başaramayınca 17-25 Aralık, 15 Temmuz gibi kritik eylemler gerçekleştirdiğini sözlerine ekleyen Özdağ, “Cemaatlerin Türkiye’yi yönetme gibi bir meselelerinin olmaması gerektiğini hatırlatmamız icap ediyor. Cemaatler siyasallaşmayacaklar, tarikatlar da cemaatleşmeyecekler. Bunun panzehri de Türkiye’de Diyanet İşleri Başkanlığını da çok güçlü hale getirebilmektir, asıl mesele bunu yapabilmektir” diye konuştu.

    Özdağ açıklamalarına şöyle devam etti:

    “1 Eylül 1997 yılında Fethullah Gülen Zaman Gazetesi’ne verdiği demeçte ‘Amerika’da bana referans olan kişi Kasım Gülek’ diyor. ‘ABD’de görüştüğüm ilk insanlardan biri Morton Abramoviç’ diyor. O bir zamanlar Türkiye’de elçi olarak kalmıştır. Gülek’in Abramoviç’i Gülen ile tanıştırdığı biliniyor. Kasım Gülek öldüğünde bir tek kanal canlı yayın yapmıştır o da STV’dir. Gülek’in cenaze namazını ise Fethullah Gülen kıldırmıştır. Kasım Gülek, 1950 ve 1960 yılları arasında CHP’nin Genel Sekreteri olarak görev yapıyor. Uzun yıllar bakanlık ve milletvekilliği yapmıştır. Moon tarikatının Türkiye temsilcisidir. 1999 yılında Fethullah Gülen ABD’ye gitti. Yerine de Abdullah Öcalan’ı verdiler, hatırlarsanız, ABD’ye giderken Graham Füller ve Norton Abramoviç Gülen’e referans oluyor. Gülek’in baldızı ABD’de o sıralar Pentagon ile irtibatları var. Kendisine Beyaz Saray’dan soruyorlar, ‘Bunlar nedir’ diyerek referans oluyor. O da ‘endişelenecek bir şey yoktur’ diye cevap veriyor. Kasım Gülek’in kendisini tanıştırdığı ‘Abramoviçi de hiç unutamam’ diyor. Bunları Fethullah Gülen’in kendisi söylüyor. Bura da çok ciddi bir oyun var. Bunlar 15 Temmuz’a bir günde gelmediler, 50 yılda geldiler. 5 yeri ele geçirdiler, askeriye, emniyet, medya, yargı ve sermayeyi en aşağı 150 milyar dolar paraları vardı. Siyasi partileri okul, yurt ve demokrasi maskesi takarak ele geçirmeye çalıştılar. Devleti ele geçirmek istiyorlardı. Bu nedenle AK Parti ile kavgaya tutuşmasının ardından yönünü CHP ve HDP’ye çevirdiler. Örgüt, 7 Haziran seçimlerinde Doğu ve Güneydoğu’da HDP’yi, Batı’da ise CHP’yi destekledi. Bu yapı yürüyen arabaya biner. Durakta beklemez. Türlü kumpaslarla AK Parti’yi durdurup, başka araçlarla yola devam etmek istediler ” dedi.

    Komisyondaki çalışmalara tam olarak katılmayan CHP’li vekillerle ilgili görevlerini layıkıyla yapmadıklarını iddia eden Özdağ, “Eski cumhurbaşkanları ve başbakanlara sorularımızı yazılı olarak göndermek konusunda aldığımız bir prensip kararı vardı. Fakat CHP’li vekiller buna uymadı. Ahmet Necdet Sezer, Yıldırım Akbulut, Mesut Yılmaz, Tansu Çiller, Ahmet Davutoğlu, Abdullah Gül gibi isimlere yazılı soru göndermeyi kararlaştırmıştık” dedi.

  • Bakan Kılıç: “Bu Millet Vatan Hainlerinden Hesap Soracak”

    Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, Türkiye’nin yakaladığı gelişimi durdurmak isteyenlerin olduğunu belirterek, “Bu millet hainlerden yaptıkları ihanetlerin hesabını soracak. Bu milletin değerlerine karşı gelenlere, bu milletin değerlerini sömürmeye kalkanlara, birliğini beraberliğini bozmaya kalkanlara karşı hep beraber karşı duracağız” dedi.

    Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, Alaçam ilçesinde 24 ayda yapımı tamamlanan BSK ve beton yol çalışmaları, kanalizasyon ve yağmursuyu hattı ile içme suyu hatlarının toplu açılış töreni katıldı.

    Alaçam Meydanı’nda yapılan toplu açılış törenine Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç’ın yanı sıra Samsun Valisi İbrahim Şahin, Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz, AK Parti İl Başkanı Muharrem Göksel, ilçe kaymakamları, ilçe belediye başkanları ve vatandaşlar katıldı.

    “MİLLETİMİZİN, DEVLETİMİZİN KARŞISINA GEÇMEYE KALKANLAR KARŞILARINDA BİZİ BULURLAR”

    TBMM’de milletin vermiş olduğu oylarla seçilmiş olup da milletine gereken hizmeti sunmayan milletvekillerinin bulunduğunu ifade eden Bakan Kılıç, “Bunlarla ilgili çalışmaları da herhalde en yakın zamanda yapacağız. Benim kastettiğim iki farklı şey. Şu anda bahsettiğimiz dokunulmazlıklarla ilgili konu değil. O zaten şu anda Meclis gündemimizde. Sayın Başbakanımızın ortaya koymuş olduğu açıkça adıyla biz zaten gereken adımları atmak üzere hazırlığımızı yaptık. Ama şimdi muhalefet partilerinin içinde farklı sesler çıkmaya başladı. Biz hazırız, zaten meclis gündemine bunu taşıyoruz. Bugün de aynı duruşumuz devam ediyor. Milletimizin, devletimizin karşısına geçmeye kalkanlar karşılarında bizi bulurlar. Biz sözümüzü tutuyoruz. Hodri meydan dedik. Bakalım muhalefet bu noktada duruşunu nasıl ortaya koyacak. Bunu iyi değerlendirmemiz gerekiyor. Çünkü biz verdiğimiz sözü tutuyoruz. Nasıl yatırımlarla ilgili verdiğimiz sözü tutuyorsak, Meclis’te de verdiğimiz sözü tutuyoruz. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin birlik ve beraberliği için verdiğimiz sözü de tutuyoruz” diye konuştu.

    “VATAN HAİNLERİNE ŞUNU SÖYLÜYORUM; BU MİLLET SİZDEN HESAP SORACAK”

    Bakan Çağatay Kılıç, Türkiye’nin yakaladığı gelişimi durdurmak isteyenler olduğunu da vurgu yaparak, “Türkiye’de gerçekten çok farklı bir ivmelenme var. Ama bu ivmelenmenin, yatırımların, gelişmenin karşısında durmak isteyenler var. Yurt dışına gidip de ülkesini şikayet edenler var. Yurt dışına kaçıp da ülkesini şikayet edenler var. Paralel, dikey gibi örgütlerle beraber hareket edip ülkesini tabiri caizse satan böyle garip işler içerisinde olanlar var. Bunların karşısında hep beraber hiç vazgeçmeden duracağız. Vatan hainlerine de şunu söylüyorum; bu millet sizden hesap soracak. Yaptıkları ihanetlerin hesabını verecekler. Sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koymuş olduğu bu mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceğiz. Bu milletin değerlerine karşı gelenlere, bu milletin değerlerini sömürmeye kalkanlara, birliğini beraberliğin bozmaya kalkanlara karşı hep beraber duracağız” şeklinde konuştu.

    VALİ: “DAHA MODERN EVLERE KAVUŞALIM”

    Alaçam’ın çok güzel bir ilçe olduğunu belirten Samsun Valisi İbrahin Şahin ise, “Çok güzel bir ilçede yaşıyorsunuz. Bunun kıymetini bilin. Bu kadar güzel bir yeri ancak Alplerde, kartpostallarda görürsünüz. Yaşadığımız bölgeleri gerek çevre itibariyle, gerek konut itibariyle güzelleştirelim. Bir taraftan güzel yollar yapılıyorken, oralarda yapılan evlerin yöre mimarisine uygun, boyasız, sıvasız evlerden kurtularak daha modern evlere kavuşalım istiyorum. İnşallah bunu el birliği ile yaparız” ifadelerini kullandı.

    BAŞKAN YILMAZ: “SÖZLERİMİZİ ADIM ADIM YERİNE GETİRİYORUZ”

    Açılışta konuşan Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz da, “İlçelerimizi getirmeye çalıştığımız perspektifi hissettik, hissettirdik. Sözlerimizi adım adım yerine getiriyoruz. Her gün o hedefe doğru koşuyoruz. İlçemizi getirmeye çalıştığımız perspektifi hissettik, hissettirdik. Sözlerimizi adım adım yerine getiriyoruz. Ancak hizmet öyle bir şey ki yaptıkça yenisini çağrıştıran, konfor öyle bir şey ki bugün sahip olduğumuz iki gün içinde ondan bıkıp yenisine ihtiyacımız olduğunu hisseden bir insan doğası ile karşı karşıyayız. Dolayısıyla ihtiyaçlar hiç bitmeyecek. İnsan hayatı var olduğu sürece insanımızın da ülkemizin de ihtiyaçları ve talepleri hiç bitmeyecek. Ülkeyi yönetmeye, hizmete talip olanların bunu hiçbir zaman unutmamaları lazım. Biz hiç zaman unutmuyoruz. Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız bize hep bu öğütleri veriyor. Yapılan bütün projeler ve çalışmalar, sonuçta insan hayatına konfor kazandırmaya dönüktür. Hizmeti yapıp kalıcı eserler bıraktığınız zaman, insanınız bu kadir bilirliği ile sizi takdir eder” dedi.

    Yaptıkları işleri son derece sağlam yapmaya çalıştıklarını dile getiren Başkan Yılmaz konuşmasını şöyle tamamladı: “Kısa sürede belki çok büyük miktarda iş yapmadık. Mesela Alaçam’da 30 km civarında yol yaptık. 200 km’nin üzerinde grup yolu var. Bu şunu gösteriyor, demek ki biz yapmamız gerekenin 7’de birini yaptık. Önümüzdeki 3 sene içinde Alaçam’da 7 kat daha iş yapmamız lazım. Paldır küldür, çok iş yapmak için acele etmiyoruz. Az yapalım ama kaliteli iş yapalım mantığı ile hareket ediyoruz. Yapılmış olana bir daha dönüp bakmayalım, tamir etmek için enerji harcamayalım diyerek buna çok dikkat ediyoruz. Alt yapı yatırımlarının yanı sıra tarıma yönelik de desteklerimizi eksiksiz yapıyoruz. Arıcılığa, tohumculuğa, hayvancılığa yönelik desteklerimiz sürüyor.”

    Konuşmaların ardından, Alaçam ilçesinde 24 ayda yapımı tamamlanan çalışmaların açılış kurdelesi kesildi.

  • Myp Lideri Yılmaz: “Allah Yasaları Değiştirmeyenlerden Muhakkak Hesap Soracak”

    Muhafazakar Yükseliş Partisi (MYP) lideri Lideri Ahmet Reyiz Yılmaz, terör suçu işleyenler için idamın yasalaştırılması çağrısında bulunarak, “Allah yasaları değiştirmeyenlerden muhakkak hesap soracak. Derhal bir gün dahi vakit geçirmeden terör suçu işleyenler için idam yasalaşmalıdır” dedi.

    Muhafazakar Yükseliş Partisi (MYP) lideri Lideri Ahmet Reyiz Yılmaz, yazılı bir açıklama yaparak, terör suçu işleyenler için idamın yasalaştırılması yönünde çağrı yaptı. Yılmaz yaptığı açıklamada, “Meclise ve Hükümete hatta Cumhurbaşkanına çağrıda bulunuyorum. Derhal bir gün dahi vakit geçirmeden terör suçu işleyenler için idam yasalaşmalıdır. Bunun yanında teröre destek olanlarda vatandaşlıktan çıkarılmalıdır. Bu durum sürdürülebilir bir durum değildir. Kuş avlar gibi gençlerimiz masum vatandaşlarımız teker teker avlanmaktadır” dedi.

    “BAŞSAĞLIĞI DİLEMEK, MUM YAKMAK, PATLAMA YERİNDE DUA ETMEK YERİNE YASA ÇIKARTILMALI”

    Ahmet Reyiz Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Günü savuşturmaya yönelik üzüntü dilekleri ya da buna benzer davranış ve tutumlar ciddiyetten ve samimiyetten yoksun işlerdir. Asıl olan suçu cezasız bırakmamaktadır. Kendilerine karşı yapılan en küçük muhalif söylemi dahi mahkemelere taşıyan siyasiler ölen masumların canlarının hesabını sorumlulardan en ağır şekil de sormalıdırlar.”

    “Bir yerde bomba patlıyor , ülkeyi yönetenler Amerika ve Avrupalı dostlarımız nerede diye etrafa bakıyorlar” diyen Yılmaz, “Bu kadar zayıf bir anlayış olamaz. Her ülke kendi derdine düşmüştür. Uluslararası ilişkilerin temel kuralı dostluk değil menfaattir. Biz hala herkesin menfaati doğrultusunda hareket ettiğini göremiyorsak eyvahlar olsun bize” ifadesini kullandı.