Etiket: son haber

  • Matematikten 2 soru hatalı iddiası

    Matematikten 2 soru hatalı iddiası

    Üniversiteye girişte ikinci basamak olan Lisans Yerleştirme Sınavı (LYS) heyecanı sürüyor.

     

     MATEMATİK SORULARI VE CEVAPLARI (VİDEO)

    – GEOMETRİ SORULARI VE CEVAPLARI (VİDEO)

     

     

     

     


    – TARİH SORU VE CEVAPLARI

    – COĞRAFYA SORU VE CEVAPLARI

    – FELSEFE SORU VE CEVAPLARI

    – MATEMATİK SORU VE CEVAPLARI

    – GEOMETRİ SORU VE CEVAPLARI

     

     


    Bir milyonu aşkın öğrencinin kaderini belirleyecek sınavlarda dün saat 10.00’da Matematik (LYS-1), öğleden sonra Yabancı Dil (LYS-5) oturumu yapıldı. 135 dakikalık ilk sınavda adaylar, matematik ve geometriden oluşan 80 soruluk testi cevaplamaya çalıştı. 120 dakika verilen yabancı dil sınavında ise soru 80 soru yöneltildi. FEM Dershaneleri Rehberlik Koordinatörü Faruk Ardıç, bu seneki LYS’de son zamanların en zor matematik sorularının yer aldığını söyledi. Matematik testiyle ilgili bir de ‘yanlış soru’ iddiası dile getirildi. FEM Yayın Merkezi Matematik Zümresi Öğretmenleri, basına verilen soru kitapçığında yer alan 12. ve 18. soruların cevabının olmadığını savundu.

     

     

     

    646 bin 186 öğrencinin katıldığı LYS-1 saat 10.00’da başladı. Heyecanlı oldukları gözlenen öğrenciler, sabah saatlerinde sınava girecekleri okullara aileleriyle birlikte geldi. Salonlarda ter döken gençler için aileleri de okul önlerinde dua etti. Adayların bazıları çanta, toka, küpe, gözlük, cüzdan gibi kişisel eşyalarını ailelere teslim etti.

     

     

     

    53 bin 308 adayın girdiği LYS-5 ise saat 14.30’da yapıldı. Tek oturumda uygulanan sınav, 120 dakikada tamamlandı. 80 soru yöneltilen oturum Almanca, Fransızca ve İngilizce olmak üzere üç dilde gerçekleştirildi. Her dil için ayrı soru kitapçığı hazırlandı. Adaya LYS başvurusu sırasında bildirdiği yabancı dil kitapçığı verildi.

     

     

    Soruları değerlendiren eğitimciler, matematik testinin zorluğu konusunda hemfikirdi. Basına verilen kitapçıktaki iki soru, onların da kafasını karıştırdı. Soruların hatalı olduğunu belirten FEM Yayın Merkezi Matematik Zümre Koordinatörü Murat İnce, “Kitapçığın 12. sorusunda doğru cevaba ulaşılamamaktadır. Soruda verilen 1. öncüle soldan ve sağdan bakıldığında aynı değere ulaşılamadığından etkisiz eleman yoktur. Bundan dolayı verilen 1. seçenek yanlıştır. Dolayısıyla sorunun cevabı ‘Hiçbir’ seçeneği olmalıdır. Fakat ÖSYM verdiği cevap anahtarında 1. seçeneği doğru kabul etmiştir.” dedi. Diğer hatalı sorunun ise 18. polinom sorusu olduğunu kaydeden İnce şöyle devam etti: “Soruda verilen ifadeye bölündüğünde elde edilen kalan, şıklarda yer almamaktadır. Dolayısıyla bu soruda doğru seçenek yoktur.”

    Geometri testinde, analitik geometriden 10 soru geldi. Sorularla ilgili değerlendirmelerde bulunan FEM Dershaneleri Rehberlik Koordinatörü Faruk Ardıç da şunları söyledi: “Geçen yıl olduğu gibi bu sınavda da 5 tane şekilsiz, tanımlama yapılarak sorulmuş soru vardı. Çalışan öğrenciler, zamanı iyi kullandığı takdirde çoğunluğunu yapabilirdi. Uzun, işlemli ve şekilsiz sorular çoğunlukta olduğu için sürenin 60 dakikaya çıkarılması da isabet olmuş.”

     

     

     

    Sınıfta kafasına alçı düştü

    Çanakkale’de LYS’ye girdiği salonda başına tavandan alçı parçası düşen 18 yaşındaki Gaye Nizam yaralandı. Hastaneye kaldırılan talihsiz kız, sınava da giremedi. Sınava Onsekiz Mart Üniversitesi Terzioğlu Kampüsü’nde girecek olan Gaye Nizam, sabah salondaki yerini aldı. Saat 10.00’da başlayacak sınavı beklemeye başlayan Nizam’ın başına tavandan alçı parçası düştü. Başından yaralanan talihsiz kıza, ilk müdahaleyi salondaki görevliler yaptı. Ambulansla üniversite hastanesi acil servisine kaldırılan genç kızın, beyin tomografisi çekildi. Sınava giremediği için büyük moral bozukluğu yaşayan ve sürekli ağlayan Gaye’nin sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi. Öte yandan, sınıfın tavanındaki diğer parçaların düşme ihtimaline karşı bazı öğrenciler diğer sınıflara yerleştirildi.

     

     

    Valinin yardımıyla sınava girdi

    Amasya’da Lisans Yerleştirme Sınavı (LYS-1) öncesi nüfus cüzdanını kaybeden öğrencinin imdadına Vali Celil Öz yetişti. Uzun süredir sınava hazırlanan Eren Taş, dün sabah uyanıp evraklarını aramaya başladığında nüfus cüzdanının yerinde olmadığını fark etti. Olayı ailesine anlatan Taş’ın durumu, tanıdıkları kanalıyla Amasya valisine iletildi. Vali Öz’ün talimatıyla vilayet binasına gelen nüfus müdürlüğü yetkilileri, kendilerini telaşla bekleyen öğrenciye kısa süren işlemlerin ardından yeni cüzdan verdi. Süratle sınava gireceği okula giden Eren Taş, Vali Öz’e ve yetkililere teşekkür etti. Sınava çok hazırlandığını ifade eden Taş, şehir dışında olan ve kamyon şoförlüğü yapan babasına da durumu anlattığını söyledi.

  • Sosyal medyadaki Taksim Gezi Parkı yalanları

    Sosyal medyadaki Taksim Gezi Parkı yalanları

    Taksim Gezi Parkı’ndaki olayları körükleyen en önemli etkenlerden biri sosyal medyadaki dezenformasyon oldu.

     

    Bazı marjinal gruplar, yaşanan çatışmayı büyütmek amacıyla sosyal medyadan asılsız haberler ve fotoğraflar yayınladı. Özellikle olaylarda ölenlerin ve birçok ağır yaralının olduğu iddiası yayılarak, vatandaşlar galeyana getirilmeye çalışıldı. Atılan yaklaşık 5 milyon tweet, bilgi kirliliğini en üst noktaya taşıdı.

     

     

    Taksim Gezi Parkı’ndaki olaylar en çok sosyal medyada yankı buldu. Ancak samimi seslerin arasına provokasyonlar da karıştı. Taksim’deki olaylarda marjinal gruplar şiddetin dozunu artırmak için sosyal medyadan asılsız haberler ve fotoğraflar yayınladı. Ünlü isimler üzerinden açılan sahte hesaplardan yanlış bilgiler paylaşıldı. Bazı haber kanalları da bu yanlış bilgileri izleyicilerine duyurdu. Yalanlamalara rağmen yanlış bilgiler yine servis edildi.   Bu durum protestoların provokatif bir eyleme dönüşmesinde önemli bir rol oynadı.

     

     

    Göstericiler, sosyal medyada ilk başta olaylarda ölenlerin olduğu iddiasını yayma yoluna gitti. Birkaç sene önce deniz kazasında pervaneye sıkışmış bir adamın kanlar içindeki hali, panzerler tarafından ezilmiş şeklinde sunuldu. Polisi köpeğe biber gazı sıkarken gösteren bir fotoğraf da aslında yabancı bir ülkeden. ‘AK Parti İzmir binası yanıyor, Bülent Arınç’ın oğluna AVM, gaz yiyen çocuğun lensi eridi’ gibi asılsız haberler de sosyal medyada bilgi kirliliğine sebep oldu. Provokasyona tepki gösterenlerin paylaştığı yazı ve fotoğraflarda da çarpıtma mevcut. Halkın dükkanlara saldırdığını gösteren karelerin de birkaç sene önceki IMF protestolarından olduğu ortaya çıktı.

     

     

    Bazı provokatörler ise sabah saatlerinde polisin Taksim’de jammerlarla iletişimi kestiği iddiası ile sosyal medyada yankı bulmaya çalıştı. Aynı şekilde yayılan bir diğer asılsız haber ise İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın’ın görevden alındığına ilişkin oldu. Oysa sosyal medyada bu haberler yer alırken Çapkın, Vali Hüseyin Avni Mutlu ile bir basın açıklaması yaptı. Bazı Twitter kullanıcıları ise çevre olayına tepkinin provokasyona dönüştüğünü belirterek protestocuları uyardı: “İç savaş istemiyoruz, provokasyona gelmeyelim. Gezi Parkı’na bina istemiyoruz sadece yeşillik gölgelik alan istiyoruz.”

     

     

    Taksim’deki olayların şiddetlendiği 31 Mayıs’ta 15 milyon 247 bin tweet atıldı.  Sosyal Medya Takip Sistemi kurucusu Yasin Kesen, bu tweetlerin 5 milyonunun Gezi Parkı ve sonrasında başlatılan kampanya ve provokasyonlarla ilgili olduğunu belirtti.

    Yalan ifadelere dava açılabilir

    Ceza avukatı Mahmut Ceren de sosyal paylaşım sitelerindeki hakaret, küfür, yalan fotoğraf ve ifadelerin yasal düzenleme gerektirdiğine dikkat çekti. Burada ifade özgürlüğünün arkasına saklanıldığına vurgu yapan Ceren, “Twitter gibi sosyal paylaşım sitelerindeki sahte hesaplar, asılsız fotoğraf ve beyanlar bir kişiye yönelik ise o kişi dava açabilir. Ancak toplumsal kaosa ve infiale sebep oluyorsa kamusal tedbir alınabilir. Örneğin bunların ilgili siteden silinmesinden savcıların kamu davası açmasına kadar birçok cezai müeyyidesi var.” dedi.

     

     

    İşte o asılsız fotoğraflar

    Taksim Gezi Parkı’ndaki olayları büyütmek amacıyla özellikle Twitter hesabı üzerinden birçok asılsız fotoğraf ve yalan tweet paylaşıldı. Polisi köpeğe biber gazı sıkarken gösteren fotoğraf aslında yabancı bir ülkeden. Gezi Parkı’nda kayıp çocukların olduğu ve AK Parti İzmir İl Başkanlığı’nın yakıldığına yönelik tweet’ler de yalan çıktı. ‘Eylemciler köprüyü geçti’ tweet’indeki fotoğrafın da Avrasya Maratonu’na ait olduğu belirlenirken, olayları provoke etmek isteyenler, birkaç sene önce deniz kazasında pervaneye sıkışmış bir adamın kanlar içindeki halini ise panzerler tarafından ezilmiş şeklinde göstermeye çalıştı. Sağlık Bakanlığı da Bakan Mehmet Müezzinoğlu’na atfedilen “Hem polise, devlete karşı geleceksin, hem de sonra ambulans bekleyeceksin.” tweet’inin asılsız olduğunu bildirdi.

  • Oktay Öztürk’ten sert açıklamalar

    MHP Genel Başkan Yardımcısı, Erzurum Milletvekili ve Anayasa Hazırlık Komisyonu Üyesi Oktay Öztürk, “Yeni anayasa çalışmalarında iktidar partisinin maksadı gerçekten milletin ihtiyacı olan bir anayasa değil, onun maksadı kendi ömrünü sürdürebilecek değişikliklerin içerisinde yer aldığı bir anayasadır” dedi.

     
    MHP Samsun İl Kadın Kolları tarafından “Anayasa Değişikliği ve Türkiye” konulu bir konferans düzenlendi. Atakum Belediyesi Kültür Merkezi Düğün Salonu’nda düzenlenen konferansa MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Anayasa Hazırlık Komisyonu Üyesi Oktay Öztürk, MHP Samsun Milletvekili Cemalettin Şimşek, MYK üyeleri Oktay Demir ve Mehmet Parsak, CHP’li Atakum Belediye Başkanı Metin Burma, İlkadım Belediye Başkanı Necattin Demirtaş, Kavak Belediye Başkanı Şerif Ün, Ladik Belediye Başkanı Mehmet Karahan, MHP İl Başkanı Şaban Kılıç, ilçe başkanları, meclis üyeleri, il ve ilçe kadın kolları üyeleri ve delegeler katıldı. Konferansta MHP İl Kadın Kolları Başkanı Melahat Akçay ve MHP Samsun Milletvekili Cemalettin Şimşek’in konuşmasının ardından kürsüye gelen MHP Genel Başkan Yardımcısı Öztürk, “2007 seçimlerine gelirken birilerinin anayasa krizi tuttuğu bir noktada MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin bir teklifi oldu. Bahçeli, ‘Yeni bir asırdayız. Sivil iradenin mührünü taşıyan köklü bir değişikliği bizde istiyoruz. Bugüne kadar milletin gelişmesinin önünde engel teşkil edebilecek maddeler varsa onlardan kurtulalım. Bireysel özgürlüklerin önünü açalım. İnsan haklarından ziyadesiyle nasibimizi alalım. Hatta önümüzdeki yıllarda muhtemel gelişmeleri önleyebilecek bir değişikliğe de adım atalım. Ama bir şart var. Bu milletin problemlerini çözebilecek bir anayasaya evet, milletin çözülmesine sebebiyet verecek veya bu fırsatı bekleyenlere fırsat verebilecek bir yapıya da hayır’ demek suretiyle teklifte bulundu. İktidar partisi bunu kabul etmedi. Onun maksadı gerçekten milletin ihtiyacı olan bir anayasa değil. Onun maksadı kendi ömrünü sürdürebilecek değişikliklerin içerisinde yer aldığı bir anayasadır” diye konuştu.

     
    Hükümetin sahip olduğu sayısal çoğunluğu dikkate alarak yeni bir sistemi oluşturma noktasında anayasayla oynayacağını öne süren Öztürk, “Birtakım masalarda vermiş olduğu sözleri teminat altına almak için anayasa ile uğraşacak. O noktada bizde dedik ki, bugüne kadar çok geniş bir anayasa tecrübesine sahibiz. İlk defa 1876 yılında anayasa ile tanıştık. Arkasından 1921 yılında yeni bir devlet kuruluyor. Daha sonra 1924 yılında yeni bir devlet kuruluyor ve o devletin anayasası ve 1961 yılında da ihtilal anayasası ve 1980 yılında kurulan anayasadır. Bu anayasaların oluşumunda yeni anayasa tabirini kullanabiliriz. Ancak bunların hepsinde devlet yeniden inşa ediliyor. Birçok konuşmacı söze başlarken, ‘sivil anayasa, yeni anayasa’ tabirini kullanıyor. Bu noktada onlara bilgilerini tekrar bir gözden geçirmek anlamında olmak üzere şunu ifade ediyorum, yeni anayasa yeni devlet kurulduğu vakit oluşur. Türkiye Cumhuriyeti Devleti temelleri bu ilde atılmak üzere bir defa kuruldu ve ilelebet devam edecektir. Bunun yenisi eskisi yoktur. Bir defa bunun bedelini ödedik. Bize yeniden bu devleti kurmak isteyenler varsa, önce bizim ödediğimiz bedeli öderler, ondan sonra güçleri yetiyorsa bizi yeni bir açılıma sürüklerler” şeklinde konuştu.

     
    ‘Sivil anayasa’ tabirinin yanlış olduğunun altını çizen Öztürk, şöyle devam etti:
    “Biz sivil anayasa denildiği zaman neyi kast ettiklerini anlayabiliyoruz. Çünkü bugüne kadar bizde hep dipçik zoruyla anayasa olmuş. Bunun yerine biz sivil iradenin mührünü taşıyan bir anayasa diyoruz. Yaptığımız çalışmayı da yeni anayasa ve sivil anayasa olarak değerlendirmiyoruz. Anayasada köklü bir değişiklik olarak algılıyoruz ya da böyle olmasını istiyoruz. Eğer böyle yapmazsak işte bu anayasada değişikliğin süratle ortaya çıkmasını isteyenlerin amaçlarına hizmet etmiş oluruz. Çünkü onlar yeni bir sistem getirmek istiyorlar. Bu sistemin anayasal temellerini de yeni diye tabir ettikleri bu anayasada oluşturmak istiyorlar.”

  • Şiddet mağduru kadına yeni hayat kurulacak!

    Kadına karşı şiddet yönetmeliği yayımlandı.

     

    Buna göre mahkeme, hayati tehlike bulunması durumunda kadını Tanık Koruma’ya aldırıp yeni bir hayata başlatacak. Kadının kimliği ve işi değiştirilecek. Bilgileri devletin birimlerinde gizli tutulacak.

     

    Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nca hazırlanan “Ailenin korunması ve kadına karşı şiddetin önlenmesine dair kanuna ilişkin uygulama yönetmeliği” yürürlüğe girdi.

     

    Yönetmeliğe göre, korunan kişilere çocukları ile birlikte bulunduğu yerde veya başka bir yerde ev kiralanacak. Evin kirası bakanlık bütçesinden karşılanacak. Ayrıca evlere maddi yardımlar yapılacak

     

    KİMLİKLERİ DEĞİŞTİRİLECEK

    Şiddete uğrayan kadın ile ilgili yapılacak tüm düzenlemeler Şiddet Önleme ve İzleme Merkezleri (ŞÖNİM) tarafından sağlanacak. Şiddete uğrayan kadının öncelikle yaşadığı yer ve çalıştığı işyeri değiştirilecek. Ayrıca kaldığı eve kişinin talebi üzerine tapu kütüğüne aile konutu şerhi konularak satışı engellenecek. Korunan kadının hayati tehlikesinin bulunması halinde ise mahkeme kararı ile Tanık Koruma Kanunu kapsamında kimliği ve tüm bilgileri değiştirilecek.

     

    Korunan kişiye yapılacak tebligatlarda ŞÖNİM’e ait adres bilgileri kullanılacak. Tüm kayıtlar Milli Eğitim Bakanlığı, Merkezi Nüfus İdaresi Sistemi, Sosyal Güvenlik Kurumu, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi, kolluk, bankalar, sağlık kurum ve kuruluşları ve benzeri tüm kayıtlardaki bilgileri gizli tutulacak. Gizlilik kararı verilen kayıtlar sadece elektronik ortamda tutulacak.

     

    Yakınlarına da yaklaşamayacak

    Hakimin gerekli görmesi halinde şiddet uygulayan kişi, korunan kişinin yakınlarına, çocuklarına ve şiddet olayının tanıklarına yaklaşamayacak. Şiddet uygulayan kişinin silah taşıması zorunlu olan bir kamu görevinde bulunması dahilinde silahını kurumuna teslim etmesi gerekecek. Ayrıca şiddet uygulayan kişiye korunan kişilerin bulundukları yerlerde alkol ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmaması sağlanacak.

    KAYNAK: BUGÜN

  • 1001 Hatim’in muhabbet ve kardeşlik duygularını pekiştirdi

    Erzurum Milletvekili Muhyettin Aksak, bu yıl 479’ncusu okunan ‘1001 Hatim’in muhabbet ve kardeşlik duygularını pekiştirdiğini söyledi.

     
    Erzurum’da 479 yıldan buyana devam eden 1001 Hatim Okumaları şehrin ve ülkemizin adeta manevi koruması olarak yüzyıllardan buyana devam ettiğini belirten Erzurum Milletvekili Muhyettin Aksak, “Bu manevi geleneği sürdürmek için Erzurumlu vatandaşlarımız özellikle Sabah Namazlarında camilerde bir araya geliyorlar. Hem Kur’an’ı Kerim okuyorlar hem de sonrasında yapılan toplu kahvaltılarla muhabbet ve kardeşlik duygularını pekiştiriyorlar” diye konuştu.

     
    Aksak, 1001 Hatim okuma etkinliğine genç ve ihtiyar vatandaşlarımızın birlikte iştirak etmelerini çok güzel bir ortam oluşturduğuna dikkat çektiği açıklamasında, “Hatimleri genç-ihtiyar her yaştan vatandaşlarımızın birlikte okumaları çok önemlidir. Böylece bu güzel etkinliğin gelecek nesillere aktarılması da etkinliğin içerisinde gerçekleşmektedir. Camilerimizin sosyal hayatın içerisinde daha fazla yer almasını da sağlayan 1001 Hatim duasının yapılmasıyla ise insanımızın duyduğu haz adeta doruk noktasına çıkmaktadır. Bundan önceki yıllarda olduğu gibi bu yılda binlerce hatmin okunmasına katkı sağlayan vatandaşlarımıza ve din görevlilerimize teşekkür ediyorum. İnanıyorum ki; Erzurum’da yaklaşık beş asırdır devam eden 1001 Hatim Okumaları, hatim okumalarını başlatan ve kendinden sonra da devam etmesi için arazi ve dükkanlarını vakfeden Pir Ali Baba ve geleneği bugüne kadar taşıyan ve ahirete göçmüş olan ecdadımızın ruhlarını da şad etmektedir” ifadelerine yer verdi.

     
    Kendisinin de her yıl, 1001 Hatim Duasına katılmaktan büyük haz duyduğunu belirten Milletvekili Aksak, sözlerini hatim okumalarına iştirak eden tüm vatandaşlara teşekkür ederek tamamladı.