Etiket: son dakika

  • Dehşetin detayı

    Dehşetin detayı

    Erzurum Atatürk Üniversitesi kampusunda önceki gün yaşanan ve iki eski sevgilinin ağır yaralandığı dehşetin detayları ortaya çıkmaya başladı.

     

    Fırın işçisi Ferhat Tosun. (22), 3 yıl önce tanıştığı öğrenci Havva Ay. (20) ile bir süre arkadaşlık yaşadı.Ferhat Tosun., genç kızın ailesinden evlenmek için izin istedi ancak aile bu talebe karşı çıktı. Ailelerin araya girmesi nedeniyle ikili ayrıldı.

     

    Zaman zaman tekrar birlikte olan fakat ayrılıp barışan Ferhat Tosu. ile Havva Ay.’nın uzun süredir ayrı olduğu belirtildi. Ferhat Tosun’un çevresine “Ya benim olacak ya da toprağın onu kimseye yar etmeyeceğim” dediği belirlenirken, kısa süre önce de kendisine ait otomobili satarak tabanca aldığı öğrenildi. Tedavileri süren ikilinin hayati tehlikelerinin devam ettiği bildirildi. Başhekim Yardımcısı Prof. Dr. Kadir Yıldırım, “Her iki yaralı da Beyin Cerrahi Servisi yoğun bakımına alındılar. Bir dizi ameliyattan geçirilecekler” dedi.

     

    Öte yandan Havva Ay’ın arkadaşları Ferhat Tosun’un Havva ile evlenmek için girişimde bulunmadığını,  görücü de göndermediğini iddia ettiler.

     

     

  • Dokunulmazlıkları kalkacak

    Dokunulmazlıkları kalkacak

    Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bazı BDP milletvekillerinin güvenlik güçlerine ilişkin tavırlarını değerlendirirken alışılmışın dışında karar vererek BDP’lilerin dokunulmazlıklarını kaldıracaklarını söyledi.

     

    Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Dokunulmazlık zırhına bürünen bu zevatla ilgili kararımızı dokunulmazlıklarını kaldırılmak suretiyle vereceğiz. Ondan sonrası artık yargıya ait” dedi.

     

    Başbakan Erdoğan, İspanya’ya hareketinden önce Esenboğa Havalimanı’nda açıklamalarda bulundu ve basın mensuplarının sorularını yanıtladı. BDP Van Milletvekili Özdal Üçer’in, Van’da katıldığı cenaze töreninde ‘polise direnip halkı ayaklanmaya çağırdığı’ iddialarınınsorulması üzerine Erdoğan, şunları söyledi:

     

    ‘Alışılmışın dışında karar’
    “Genel bir cevap vereyim, olayı kişiselleştirmeyeyim. Parlamento’ya, özellikle bazı teröre yönelik konularla ilgili fezlekelerin gelmesi halinde bu fezlekeleri aramızda değerlendirmek suretiyle alışılmışın dışında bir karar vermeyi düşünüyoruz. Milletvekili ne konuştuğunu bilmeli, hareketlerine dikkat etmeli. Silahlanmaya, ayaklanmaya vesaireye çağırmak…

     

    Bunlar asla TBMM çatısı altında olanlara yakışmaz. Bunun da ötesinde kendisine ‘bölücü terörörgütünün uzantısı’ sıfatını vererek, bu şekilde bir yaklaşım tarzı içine girenler noktasında da Parlamento’da çok daha farklı bir uygulamanın olması gereğine inanıyorum. Şu anda, bu şekilde 800’ü aşkın dosya var. Bunlar sıradan dosyalar değil. Önümüze geldiği anda kararı da vereceğiz.”
    Diyarbakır’da izinsiz yürüyüşe izin vermeyen polis amiriyle Kışanak arasında ilginç bir diyalog yaşandı. Bu diyaloğu nasıl yorumluyorsunuz?” sorusunu da yanıtlayan Erdoğan, “Bunların hepsi zaten Meclis’e geliyor, önümüze gelecek. Meclis’te de bunların değerlendirmesini, bizler, dokunulmazlık zırhına bürünen bu zevatla ilgili kararımızı dokunulmazlıklarını kaldırılmak suretiyle vereceğiz. Ondan sonrası artık yargıya ait” ifadesini kullandı.

     

    ‘Özal raporu gelmedi’
    Erdoğan, 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın otopsisinde dört zehir bulunduğuna ilişkin iddialar hatırlatılınca “Adli Tıp’ın raporundan, bizim bir kurumumuz olduğu için bizim de tabii ki bilgimiz olur. Bu şekilde bir rapor bize gelmiş değil” dedi.

  • Sol’da kavga

    Sol’da kavga

    Sol görüşlü oyuncu Halil Ergün, AK Parti’ye oy verdiğini, bu nedenle aforoz edildiğini açıklayınca sosyal medyanın en çok konuşulan ismi oldu. Ergün, eleştirilere karşılık ‘Korkum yok. Ben ne yaptığımı bilirim. Herkes kendi işine baksın’ dedi.

     
    Habertürk’te yayınlanan ‘Memleket Hali’ programına Muhteşem Yüzyıl dizisinin danışmanı Latife Tekin, Halil Ergün, Kutlu Ataman ve Yasemin Mori konuk olarak katıldı. Başbakan’ı çok sevdiğini belirterek geçen seçimde oyunu AK Parti’ye verdiğini açıklayan Ergün’e, 40 yıllık sanatçı dostları tepki gösterdi:

     

     

    HALİL’İ DIŞLAMADIM
    – MÜJDAT GEZEN:
     Halil, 50 yıllık arkadaşım ona bir şey söylemem.
    – TARIK AKAN: 4 yıldır benim arkadaşım değil. O, yetmez ama evetçiydi. Beni ilgilendirmiyor kendileri
    – RUTKAY AZİZ: Halil’i severim, ben dışlamadım, Halil kendisini dışladı.

     
    ERGÜN, eleştirileri Akşam Gazetesi’ne yorumladı: Korkum yok. Ne dediğimi, ne yaptığımı biliyorum. Sol görüşlü biri sağ görüşlü partiye oy verebilir. Bir sürü sol görüşlünün söylemediğini söylüyorlardı. Zorbalığa, zulme, baskıya karşıyım.
    – BEN kendimi eleştiren bir adamım. Her şeye de eleştirel bakıyorum. Eğer bunu anlamazlarsa küfür ederler, kimileri ‘Benim için bitmiştir’ der. Sen kimsin de bitirirsin beni? Beni ancak hayat ve ölüm bitirir.

     

     

    Tercihimiz gerçek tarih
    Başbakan Erdoğan’ın Muhteşem Yüzyıl çıkışına bir tepki de ‘Bir zamanlar Osmanlı’ dizisinde rol alan Özcan Deniz’den geldi: Canlandırdığım Serhat’ın, aşk ve devlet arasında kalan bir duruşu var. Bunlar hassas konular. Seyirciyi sadece dönemini çektiğimiz Lale Devri’nin şaşaasına gömüp etkilemek istesek bunu kolaylıkla yapardık. Biz gerçek tarihi yansıtmayı tercih ediyoruz.

     

     

    Başbakan’ın müdahalesi antidemokratik
    ERGÜN, Başbakan Erdoğan’ın Muhteşem Yüzyıl tepkisini ise şöyle yorumladı: Şaka gibi. Onlar da gidip doğrusunu yapsınlar. Başbakan’ın beğenmeme hakkı var. Ama bir Başbakan’ın tepkisiyle vatandaşın tepkisi aynı olamaz. Mahkemelere ya da yapımcılara göz dağı vererek olur mu öyle? Böyle bir müdahalenin antidemokratik olduğunu düşünüyorum.

  • ‘Bunların hepsi safsata!’

    Süleyman Demirel, 8.Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın öldürüldüğü iddialarının hiçbirine katılmadığını bildirdi.

     

    Demirel, Güniz Sokak’taki çalışma ofisinde Uluslararası Nizami Gencevi Merkezi İcra Müdürü Dr. Ruşen Muradov ve Milli Kütüphane Dışilişkiler ve Kültürel Faaliyetler Şubesi Uzmanı Hafize Er’i kabul etti.

     

    Muradov, Demirel’e ”Nizami Altın Madalyası” ve çeşitli hediyeler takdim etti.

     

    Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Demirel, bir gazetecinin 8. Cumhurbaşkanı Özal’ın ölümünün son günlerde çok tartışıldığı hatırlatarak, Bülent Akarcalı’nın kendisiyle ilgili o dönemde hem Kartal Demirağ hem de Özal’ın öleceğini ima ettiği yönündeki sözlerini nasıl değerlendirdiğini sorması üzerine ”Bunların hepsi safsatadır” dedi.

     

    Demirel, ”Turgut Özal’ın başkaları tarafından öldürüldüğü iddialarının hiçbirisine katılmıyorum. Ben katılmam, eğer öyle bir durum varsa bulur çıkarırlar. 19 sene bulunup çıkarılmamış şimdi dahi bulunup çıkarılması geç değildir. Artık o görev adaletindir, başkasının değildir” diye konuştu.

     

    ”Sorguya çekilmedim”

    TBMM Darbeleri Araştırma Komisyonunda 28 Şubat Alt Komisyonuna ifade veren bazı isimlerin kendisine yönelik suçlamalarda bulunduğunun anımsatılması üzerine Demirel şunları söyledi:

     

    ”Ben sorguya çekilmedim, sadece bilgi verdim. Darbe Komisyonu bir sorgu komisyonu değildir. Bilgi toplar. Darbe Komisyonu bu darbeleri kim yapmış, neyi yapmış yapanları bulalım da bunlar hakkında tahkikat yapalım şeklinde bir
    komisyon değildir, tahkikat komisyonu değildir. Darbe Komisyonu’nun tahkikat komisyonu şeklini alması halinde Darbe Komisyonu’nun fonksiyonu sıfıra iner. Önümüzdeki zaman içerisinde Darbe Komisyonu kime ne sormuş ne bilgi almış bunlar kamuoyu tarafından bilindikten sonra darbe komisyonunun bizatihi kendisi tartışılacaktır. Onun için benim söylediğim şeylerin başkaları tarafından tartışılması için o bilgileri vermiş değilim, benim bildiklerim var, daha başka bildiklerim de var. O zaman söyledim sorarsanız onları da söylerim.

     

    Mesela Sayın Deniz Baykal, Sayın Hüsamettin Cindoruk, onlar darbe komisyonu bir tahkikat komisyonu şeklini aldığı için gelip de bilgi vermediler. Darbe Komisyonu görevini bence çok yaymadan sanki Türkiye’yi kurtarıyormuş gibi bir duruma sokmadan görevini tamamlamalıdır.”

     

    Bir memlekette birden fazla iktidar olmayacağını vurgulayan Süleyman Demirel, siyasi iktidar bulunduğunu, komisyonlar gibi, Türkiye’deki siyasi iktidarı parçalı göstermenin yanlış olduğunu söyledi.

    ”Neyi arıyorsunuz?”

    Demirel, dönemin İstihbarat Dairesi Başkanı Bülent Orakoğlu’nun, Batı Çalışma Grubu ile ilgili bilgileri Meral Akşener ve Tansu Çiller vasıtasıyla kendisine ulaştırdığı, kendisinin de o bilgileri askere verdiği iddiaları hatırlatılarak, ”O dönemle ilgili her hangi bir pişmanlığınız var mı? 28 Şubat’ta sizin askerle işbirliği yaptığınıza dair yorumlar yapılıyor bu konuda ne düşünüyorsunuz?” sorusu üzerine bu yorumların hiçbirine katılmadığını söyledi.

     

    Demirel, şunları söyledi:

    ”28 Şubat’ta benim yaptığım her şey anayasaldır, kanunlara uygundur ve Türkiye Cumhuriyeti’nin temel esaslarını korumaya yöneliktir. Ben görevimi yaptım. Zaten aradan şu kadar zaman geçmiş bu kadar sene geçtikten sonra neyi
    arıyorsunuz?

     

    Darbe Komisyonu o günkü, yani 28 Şubat’tan sonraki hükümetin görevi bırakıp gitmiş olmasının haklılığını, haksızlığını arayamaz. O siyasi bir hadisedir. 3,5 ay sonra meydana geldi. Bana gelince ben cumhurbaşkanıyım. Cumhurbaşkanının daire müdürleri veya birtakım görevlilerle işi olmaz. En son sözü ben söylerim ve o şekilde yorum yapanların hiçbirisiyle aynı fikirde değilim.”

    Komisyondan kendisine yeni bir davet gelmediğini ifade eden Demirel, ”Darbe Komisyonu’na ben ifade veriyor değilim. Eğer Darbe Komisyonu ifade almak istediğini söyleseydi ben kabul etmezdim onu. Ben devletin işlerini zorlaştırmam, kolaylaştırırım. Bilgi istiyorsanız verdik bilgi ama o kadar çok bilgi alındı ki sağdan soldan bunun içerisinden nasıl çıkılacağını doğrusu ben de merak ediyorum. Ama söylüyorum inşallah Darbe Komisyonu bu görevini bir tahkikat komisyonu haline getirmez” dedi.

     

    ”Ben hesaplaştım”

    12 Eylül Davası’nda Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya’nın ilk kez hakim karşısına çıktığının hatırlatılması üzerine, ”Ben darbenin mağduruyum, baş mağduruyum aslına bakarsanız. Yalnız ben hesaplaşmamı yaptım. Ben darbe sonrasında yeniden başbakan oldum, yeniden cumhurbaşkanı oldum. Ben bu çeşit siyasi hadiselerin mahkemeler marifetiyle ve siyasetçilerin mahkeme edilmesi marifetiyle bir neticeye götürülmesinde çok büyük zorluklar olduğuna hep kani olmuşumdur” ifadelerini kullandı.

     

    Darbeyi yapanın kim olduğu iddiasının çok zor bir iddia olduğunu vurgulayan Demirel, ”Çünkü onun yanında, arkasında, önünde olanlar vardır. Bir de seçim var. Halk onların yaptığı anayasaya yüzde 92 oy vermiştir. Bütün bunları suçsuz saymak mümkün değildir, eğer darbeyi araştırıyorsanız. Yani darbeyi yapanlarla birlikte ’yapın’ diyenler, yaptıranlar, yapılmasına yardımcı olanlar, yapılmasında beraber olanların hepsini dikkate almanız lazım. Bunların dikkate alabilmek de fevkalade zordur” diye konuştu.

     

    Demirel şöyle devam etti:

    ”Onun için bu çeşit hadiselerde hele 30-40 sene geçtikten sonra birtakım insanların alınıp muhakeme edilmesi yapılabilir, yapılamaz demiyorum ben. Bana sorarsanız ben kendi bakımımdan, kendi hakkım bakımından değil, kendi bakımımdan hesaplaşmamı yaptım. Yedi sene yasaklı durdum, meydan meydan çıktım, mahkemelere gittim hakkımı hukukumu savundum ve netice itibarıyla vatandaşıma gittim, vatandaşım beni suçsuz buldu ki tekrar beni başbakan yaptı, tekrar beni cumhurbaşkanı yaptı. Onun için benim mahkemelik bir işim yok.”

  • Erzurumlu 50 karateci Antalya’ya gitti

    Erzurumlu 50 karateci Antalya’ya gitti

    Karate 7. Bölgesi’nden 50’in üzerinde karateci Antalya’nın Kemer ilçesine gitti.
    Türkiye Karate Federasyonu faaliyet programında yer alan Karate Milli takım gelişim kampı bayanların ardından erkek sporcuların katılı ile gerçekleşiyor. Erzurum Bölgesi’nin karatecileri de Kemer’e gitti. Erzurumlu 50’nin üzerinde erkek karateciyi aileleri uğurladı. Kafile Başkanlığı’nı Karate 7. Bölge Temsilcisi Ahmet Çelebi’nin yaptığı karate ordusunda bayanlar kampına katılan Antrenör İdris Gürbüz’de yer alıyor. Gürbüz kafileye Kemer’de dahil oldu. Türkiye’de Karate Federasyonu’na bağlı 11 bölgeden 800 dolayında karateci Milli takım Gelişim kampına katılıyor. Erzurum’a bağlı Iğdır ve Bayburt’tan da karatecinin yer aldığı Milli takım gelişim kampına erkeklerde Erzurum’dan 50’inin üzerinde karateci katılıyor.
    AİLELERİ UĞURLADI
    Hafta sonunda Antalya’ya hareket eden Erzurum kafilesinde yer alan karatecileri aileleri uğurladı. Karate 7. Bölge Temsilcisi Ahmet Çelebi, Milli Takım gelişim kampının Kemer Limak Otel’de yapıldığını belirterek, “Önce bayan sporcular kampa dahil edildi. Şimdi de erkek karatecileri Kemer’e götürüyoruz. İnşallah bir haftayı bulacak olan kampta sporcularımız iyi bir tecrübe edinmiş olacaklar” dedi. Çelebi, 25 Kasım 02 Aralık tarihlerinde Kemer’de gerçekleşecek olan kampta karatecilere yoğun bir çalışma yaptıracaklarının altını çizerek, “Kampta 50’nin üzerinde karatecinin Erzurumlu olması bizim için ve ilimiz sporu adına gurur verici. Çünkü biz bu kampta ne kadar çok sayıda sporcuyu Milli takıma gönderirsek, bundan sonra daha da büyürüz. Bize destek olan tüm öğrenci velilerine teşekkür ediyoruz” dedi.
    Karatecileri Antalya’ya uğurlama törenine Yakutiye Gençlik Hizmetleri ve Spor İlçe Müdürü Suat Yılmaz ile Palandöken Gençlik Hizmetleri ve Spor İlçe Müdürü Köksal Kaçmaz da katıldı. Yılmaz ve Kaçmaz, kafile başkanı Ahmet Çelebi ile sporculara başarı dileğinde bulundu.